destanlar 10 sınıf edebiyat / 10. Sınıf İslamiyet Öncesi Edebiyat ve Destanlar Testleri

Destanlar 10 Sınıf Edebiyat

destanlar 10 sınıf edebiyat

Destan Nedir? Türleri ve Özellikleri

Bir milleti derinden etkileyen ve uzun yıllar iz bırakacak büyük bir savaş, doğal afet, göç, yiğitlik gibi durumların uzun bir şekilde manzum olarak anlatılmasına destan denir. Dünya genelinde genellikle toplumların edebiyat alanında ortaya koydukları ilk ürünler destanlar olmuştur. Ancak bu anlatıların oluşturulduğu dönemlerde toplumlar bilimden ve gerçeklikten uzak oldukları için anlatılar birçok mitolojik unsur etkilenmiştir.

Destan Nedir?

Destanlar ait oldukları toplumların ortak değerlerini, kurallarını ve yaşam biçimlerini içererek o milletlerin geçmişini temsil ettiğinden milli özellikler taşımaktadır. Ancak bununla birlikte bu türün her zaman gerçekleri aktarmadığını unutmamak gerekir çünkü bu anlatılarda toplumlar idealleştirdikleri bir gerçeği yansıtma gayretinde olurlar. Kahramanların sonsuz bir güce sahip olmaları ve neredeyse ölümsüz olmalarının sebepleri de bu gayretin içinde saklıdır.

Destan Özellikleri

  1. Toplumları derinden etkileyen ve iz bırakan bir olay sonrasında oluşmuşlardır.
  2. Milli özellikler taşıdığından ait olduğu toplumun tüm özelliklerini yansıtır.
  3. Halkın ortak malı olan destanlar anonimdir.
  4. Sözlü gelenek yoluyla gelecek kuşaklara aktarımı sağlanmıştır.
  5. Hem sözlü olması hem de halkın idealleştirme gayretinden dolayı olağanüstü özellikler taşır.
  6. Genellikle manzum yani şiir şeklinde anlatılmışlardır.
  7. Ait olduğu toplumda herkesin anlayabileceği bir şekilde sade bir dile sahiptir.
  8. Kahramanlar seçkin kişilerden oluşur ve bu kişiler olağanüstü özelliklerle kuşatılır.
  9. Genellikle savaş, yiğitlik, doğa ve aşk gibi temalar işlenmektedir.
  10. Tüm dünyada bu türün kökeni Yunaca “Epope” kelimesine dayanmaktadır.
  11. Destanlar doğal ve yapay olmak üzere iki başlıkta incelenmektedir.

Destan Türleri

1) Doğal Destanlar:

Doğal destanlar toplumların tarihinde derin izler bırakan olaylar sonrasında sözlü gelenekte oluşan ve üç aşamadan geçen destanlardır. Bu aşamalar şunlardır: oluş sahası, yayılış safhası ve derlenme safhası. Oluş safhasında destana konu olan olay gerçekleşir. Yayılış safhasında ise bu olay toplum arasında nesiller boyu sözlü olarak anlatılarak uzun yıllar yaşatılır. Bu aşamada destana olağanüstü özellikler yüklenir. Derlenme aşamasında ise bir araştırmacı halk dilinde sözlü olarak yaşayan bu destanı toparlayarak yazıya aktarır. Doğal destanların sözlü olması nedeniyle anonim olduğunu söyleyebiliriz. 

2) Yapay (Yapma) Destan:

Milletlerin tarihinde iz bırakan bir olayın sanatçılar tarafından destan özelliklerini barındıracak bir şekilde oluşturulmasına yapay destan denir. Doğal destanlarda anlatılan olayın binlerce yıl önce olmasına rağmen yapay destanlarının konusu yakın bir tarihte yaşanmış olabilir. Yapay destanlar doğal destanlar gibi üç safhada oluşmaz. Sanatçı tarafından yazıldığı için anonim değildir, yazarı bellidir. Yapay destanlara örnek olarak, Çanakkale Şehitlerine -Mehmet Akif Ersoy, Üç Şehitler Destanı- Fazıl Hüsnü Dağlarca, Kuvayi Milliye Destanı- Nazım Hikmet Ran verilebilir.

Türk Destanları

Her toplumda olduğu gibi Türklerin de ilk edebiyat ürünleri destan olmuştur. Türklerin savaşçı özelliklere sahip olması zengin bir destan varlığı yaratmıştır. Her destan ait olduğu toplumun mitolojik kaynaklarını da ortaya koymaktadır. Türk destanları incelendiğinde at, ışık, ağaç, ok, kadın, bozkurt gibi mitolojik ögelerin sıklıkla kullanıldığını görmekteyiz.

Manzum olan Türk destanlarında nazım birimi olarak dörtlük tercih edilmiştir. Yine bu manzum parçaların hece ölçüsüyle şekillendiğini görebilmekteyiz. Destanlar aynı zamanda Türk toplumunun tarihini ve kültürel özelliklerini ortaya koyar. Bu bakımda bu eserlerin bizim için değeri paha biçilmez olmaktadır. Çünkü bu destanlar atalarımızın binlerce yıl öncesindeki yaşamlarını ve hayata bakış açılarını bize göstermektedir.

Türk destanlarının kaynakları ise bugün daha çok Çin ve İran tarihinden öğrenilebilmektedir. Yine elimizde olan parçaların birleştirilmesi yoluyla da destanlarımızın anlamlandırılması yapılmaktadır. Bu ürünlerin sözlü olması kaynaklara ulaşma noktasında güçlük yaratmaktadır. Bazı bilim adamlarının sözlü destanları yazıya geçirme çalışmaları da elimizdeki bilgilerin oluşmasını sağlamıştır. Ancak yine de Türk destanları tam olarak kayda geçirilmiş değildir. Türk destanlarının uzun yıllar sonra yazıya geçirilmeleri nedeniyle bu destanların orijinal halleri bilinmemektedir.

Türk destanlarını İslamiyet’ten önceki Türk destanları ve İslamiyet’ten sonraki Türk destanları olarak iki başlıkta inceleyebiliriz.

İslamiyet Öncesi Türk Destanları

1.Altay  –  Yakut

Yaratılış  Destanı

2.Sakalar  Dönemi

  a.Alp  Er Tunga  Destanı

  b.Şu Destanı

3.Hun   Dönemi

Oğuz  Kağan  Destanı

4.Köktürk   Dönemi                                                                           

  a.Bozkurt Destanı

  b.Ergenekon Destanı

5.Uygur   Dönemi

Türeyiş Destanı

Göç Destanı

İslamiyet Sonrası Türk Destanları

1.Karahanlı   Dönemi
Satuk Buğra  Han  Destanı

2.Kazak-Kırgız  Kültür  Dâiresi
Manas 

3.Türk-Moğol  Kültür  Dâiresi
Cengiz-name

4.Tatar-Kırım  
Timur ve Edige Destanları

5.Selçuklu-Beylikler ve  Osmanlı  Dönemleri
a. Seyid  Battal Gazi  Destanı
b. Danişmend  Gazi   Destanı

c.Köroğlu  Destanı

Dünya Edebiyatındaki Doğal ve Yapma Destanlar

Doğal Destanlar

  • Yunan edebiyatı:     İlyada ve Odysseia
  • İran Edebiyatı:        Şehname
  • Fin Edebiyatı:         Kalevela
  • Hint Edebiyatı:        Mahabharata – Ramayana
  • Alman Edebiyatı:     Nibelungen
  • İngiliz Edebiyatı:    Beowulf
  • Rus Edebiyatı:          İgor
  • İspanyol Edebiyatı:    La Cid
  • Fransız Edebiyatı:     Chansen de Röland

Yapma Destanlar

  • Latin Edebiyatı:     Aeneis (Vergilius)
  • Fransız Edebiyatı: Henriade (Voltaire)
  • Portekiz Edebiyatı: Os Lusiadas (Camoens)
  • İngiliz Edebiyatı: Kaybolmuş Cennet (J. Milton)
  • İtalyan Edebiyatı: Kurtarılmış Kudüs (T. Tasso)  – İlahi Komedya (Dante)  –  Çılgın Orlando (Ariosto)
  • Türk Edebiyatı: Çanakkale Şehitlerine -Mehmet Akif Ersoy, Üç Şehitler Destanı- Fazıl Hüsnü Dağlarca, Kuvayi Milliye Destanı- Nazım Hikmet Ran verilebilir.

destan çeşitleridestan dönemidestan hakkında bilgiDestan nedirDestan nedir özellikleridestan özellikleridestan türleridoğal destanyapay destan2021-12-17

Admin


Destanlar bir milletin bütün varlığını: elemlerini, kederlerini, sevinç ve coşkunluklarını kısaca heyecanlarını hareketlendiren bütün duygu ve düşünce yapısını oluşturan zenginlik hazineleridir. Milletlerin millet olma yolundaki çabalarından izler taşır ve bu çabaların hatıraları ile geçmişle gelecek arasındaki zamanı canlı ve taze tutar. Bir çekirdek gibidir; dallanıp budaklanması, çiçek ve yaprak açması, ürünlerini tazeleme imkânlarına sahip bulunması gibi çekirdeğe has süreklilik ve enerji kaynağı oluş hali, destanlarda da vardır. Bu bakımdan destanlar, milletlerin geçmişlerindeki diri ve canlı emellerin belirli ülkeler halinde geleceğe aktarılmasında birinci derecede önem taşıyan yazılı veya sözlü belgelerdir.


Doğal Destan: Yazarı belli olmayan, halkın meydana getirdiği destanlardır. Bunlar daha sonra bir şair tarafından yazıya geçirilmişlerdir.
Yapay Destanlar: Bu destanları oluşturanlar bellidir. Bir şair tarafından doğal destana benzetilerek yazılır. Şair kendi milletinin tarihinden çıkmış olaylara kendi duygu ve düşüncelerini de katarak destanlaştırır. Bu şekle yapay destan denir.

Doğal Destanların özellikleri:
  •  Manzumdur.
  •  Destanlarda olağanüstü olaylar ve olağanüstü özellikte kahramanlar vardır.
  • Destanlar anonim ve sözlü edebiyat ürünleridir.
  •  Ağızdan ağıza dolaşmak suretiyle oluşmuşlardır.
  •  Destanlarda anlatılan olayların geçtiği yer ve zaman bilinmez.
  •  Kahramanlar lider ve kurtarıcı rolündedir.
  • Oğuz Kağan destanı doğal destan grubuna girmektedir.
Yapma Destan: Bir topluluk önünde genellikle ezgili olarak ve ezbere söylenen doğal destanın tersine, okunmak amacıyla ve doğal destanlar örnek alınarak kaleme alınmış destanlara yapma destan denir.Yapma destanlarda destan malzemesinin daha bilinçli, eleştirel, ironik bir biçimde kullanıldığı görülür. Bu türün bilinen ilk örneği Latin şairi Vergilius‘un “Aeneis“dir. (MÖ. 70-19)
  •  İlyada ve Odissea➜ Yunan destanıdır. Konusu Truva savaşlarıdır. 
  • Kalevela ➜Fin destanıdır. Finlerle Macarların aynı soydan geldiğini anlatır. 
  • Şehname ➜İran destanıdır. İran-Türk savaşlarını anlatır. İran şairi Firdevsi tarafından derlenip yazıya aktarılmıştır. 
  • Ramayana ve Mahabarata ➜Hint destanıdır. 
  • Nibelungen ➜Alman halkının destanıdır. 
  • Gılgamış ➜Sümer destanıdır. İlk yazılı destandır. Sümer kralı Gılgamış’ın maceralarını anlatır. 
  • İgor ➜ Rus destanıdır. 
  • Şinto ➜ Japon destanıdır. 
  • La Cid➜ İspanyol destanıdır.
  • Beowulf➜İngiliz destanıdır.
  • Chansende  Röland➜ Fransız destanıdır.
  • Oğuz Kağan➜Türk destanıdır.
TÜRK DESTANLARI MOTİFLERİ
1.Kök-Börü:Bozkurt, destanlarda olağanüstü güce sahip, kurtarıcı, yol gösterici atalar ruhu, mistik bir sembol olarak karşımıza çıkar.
2.Işık
3.Rüya
4. Ağaç
5.Ok-Yay
6.At
7.Kırklar
8.Mağara
9.Ak Sakallı ihtiyar

10.Yada Taşı:

TÜRK EDEBİYATI YAPMA DESTANLARI


  • Kayıkçı Kul Mustafa ➜Genç Osman Destanı
  • Fazıl Hüsnü Dağlarca ➜Üç Şehitler Destanı, Çakır’ın Destanı
  • Gülten Akın ➜Maraş ve Ökkeş’in Destanı
  • Mehmet Akif Ersoy ➜ Çanakkale Şehitleri
  • Nazım Hikmet ➜Kuva-yi Milliye ve Kurtuluş Savaşı Destanı, Şeyh Bedrettin Destanı
  • Cahit Külebi ➜Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda
  • Ceyhun Atuf Kansu➜Sakarya Meydan Savaşı
  • Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu➜ Bozkurtların Destanı

DÜNYA EDEBİYAT YAPMA DESTANLARI

Aneneis:Yapma destanın ilk örneğidir. Latin şair Vergilius yazmıştır.
Kurtarılmış Kudüs:İtalyan şairi Tasso tarafından yazılmıştır. Haçlı Seferlerini anlatır.
Kaybolmuş Cennet: İngiliz şair Milton tarafından yazılmıştır. Hz. Adem ile Havva’nın Cennet’ten yeryüzüne gönderilişini anlatır.
Çılgın Orlando:İtalyan şairi Lucavico Aristo yazmıştır. Müslüman-Hıristiyan çatışmasını anlatır.
Henriade:Fransız şair Voltaire yazmıştır.

METİN İNCELEMELERİ

Oğuz Kağan Destanı
Oğuz Kağan Destanı  Olay Örgüsü
  • Ay Kağanın oğlunun olması, onun büyüyüp olağanüstü özellikleri olan bir yiğit olması. 
  • Oğuz Kağan'ın yiğitliğini ortaya çıkaracak şekilde bazı hayvanları korkmadan öldürmesi. 
  • Oğuz Kağan'ın gökten bir ışık halesiyle inen güzel bir kızla evlenip ondan üç erkek çocu­ğunun olması. 
  • Oğuz Kağan'ın ağaç kovuğunda gördüğü kızla evlenip ondan üç erkek çocuğunun olması. 
  • Oğuz Kağan'ın büyük kağan olması. 
  • Oğuz Kağan'a Altun Kağan ve Urum Kağan'ın itaat etmeleri. 
  • Oğuz Kağan'ın kendine itaat etmeyen ülkelere sefere çıkması, kutsal bir kurdun orduya yol göstermesi. 
  • Oğuz Kağan'ın savaşı kazanması, Uruz beyin memleketine gitmesi, beyin ona itaat edip Saklap adını alması. 
  • İdil nehrini geçerken ağaçlardan sal yapan kişiye Kıpçak Bey adını vermesi. 
  • Oğuz Kağan'ın dağa kaçan atını bulup ona getiren kişiye Karluk adını vermesi. 
  • Duvarları altından, çatısı demirden, pencereleri gümüşten evin kapısını açan Tömürdü Kagul adlı kişiye Kalaç adını vermesi. 
  • Çürçet Kağan ve onun halkıyla savaş etmesi ve onları yenmesi. 
  • Bu memleketten alınan ganimetleri taşımak için kağnı yapan kişiye Kangalug adını ver­mesi. 
  • Oğuz Kağan’ın, Masar Kağanla savaş yapıp onu yenmesi. 
  • Uluğ Türük'ün rüya görmesi ve rüyasını Oğuz Kağan'a anlatması. 
  • Üç oğlunu gün doğusuna, üç oğlunu gün batısına göndermesi. 
  • Oğulların altın bir yayla, üç gümüş ok bulmaları. 
  • Oğuz Kağan'ın kurultayda ülkeyi oğullarına paylaştırması
Oğuz Kağan Destanı’nın teması: Kahramanlık

Diğer destan incelemeleri:

👉Battalname 

👉Nibelungen

EFSANE NEDİR? ÖZELLİKLERİ, TÜRLERİ, ÖNEMLİ EFSANELER

Tabiatüstü özellikler gösteren kahramanların hayatlarının ve olayların anlatıldığı hikâyelere “efsane”denir.

EFSANELERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
  • Efsaneler, dilden dile anlatılagelmiş çok eski hikayelerdir ve anonim halk edebiyatı ürünleridir.
  • Efsanelerin konuları bir kişiye, bir olaya ya da bir yere dayandırılıp, şahıs, yer ay da olaylar hakkında anlatılırlar.
  • Efsanelerde anlatılanların bir ölçüde de olsa inandırıcılık özelliği vardır. 
  • Efsanelerde çoğunlukla olağanüstülük ağır basar.
  • Efsaneler, belli şekilleri olmayan bir üslup ve biçime bağlı kalmayan, konuşma diliyle anlatılan kısa halk anlatımları olup kaynaklarını genellikle geçmişin derinliklerinden alırlar.
  • Efsaneler kısa, yalın, ağızdan ağıza yayılan anonim halk anlatımları olup ağızdan ağıza anlatılırken her anlatıcının özelliklerine göre değişikliklere uğrarlar.
Efsane Türleri

Efsaneler günümüzde konularına göre de dört grupta toplanmaktadır:

* Dünyanın yaradılışını, tabiat varlıklarının meydana gelişini, kıyamet günlerini anlatan yaratılış efsaneleri.
* Tarihi efsaneler.
* Olağanüstü kişiler, varlıklar ve güçleri konu alan efsaneler.
* Dini efsaneler.

Türk Edebiyatında Efsane

Türk edebiyatındaki efsanelerde kahramanlık, fedakârlık, cesaret, ahlaki davranışlar, sosyal düzene bağlılık, Allah’ın kudretine iman, doğruluk, cömertlik, samimiyet gibi konular yer alır. “Genç Osman, Boş Beşik, Çakıcı Efe, Çoban Çeşmesi, Gelin Kaya, Cennet Dağı, Kan Kuyusu, Yusufçuk Kuşu” gibi efsaneler halk arasında asırlardır söylenegelmektedir.

⇲METİN İNCELEME:

Şahmeran ve Lokman Efsanesi


ÖZETİ:

Vaktiyle binlerce yılanın yaşadığı bir mağaraya yanlışlıkla giren bir adam yılanlar tarafından yakalanır ve padişahları Şahmeran'a götürülür.

Adam kendisini öldürmemesi için Şahmeran'a yalvarır. Şahmeran adamın canını bağışlayacağını ancak onun buradan çıkaramayacağını söyler, kimsenin yerini bilmesini istememektedir.

Şahmeran, adama çok iyi davranır ve adam rahat günler yaşar. Fakat bir süre sonra gerçek dünyadan uzak bir bir mağarada canı sıkılır.

Adam bir gün yeryüzüne dönmek için Şahmeran'dan izin ister, Şahmeran da izin verir, yerini kimseye söylememesini ve kendisini gördüğü için vücudunun pul pul döküldüğünü bunu da kimseye söylememesini tembihler.

Adam yeryüzüne döner, Şahmeran'ın yerini söz verdiği gibi kimseye söylemez. Bu arada padişahın kızı hasta olmuş, tedavisi için tüm ülke seferber olmuştur. Kızın iyileşmesini en çok vezir istemektedir, çünkü kızla evlenip ülkenin yönetimini ele geçirmek amacındadır.

Vezir, bütün büyücüleri toplar ve hastalığa çare bulmalarını ister. Büyücülerden biri Şahmeran'ın öldürülmesini ve vücudundan alınacak bazı parçaların kaynatılarak içirilmesi durumunda kızın iyileşeceğini, Şahmeran'ı bulmak için de vücudu pullu kişilerin aranması gerektiğini söyler.

Vezir herkesi zorumlu olarak hamama götürüp soydurarak Şahmeran'ı gören kişiyi bulur. Adama baskı yapar, ama adam Şahmeran'ın yerini söylemez. Adamın ailesini esir alır.

Adam da Şahmeran'ı kendisinin  öldüreceğini vaad ederek mağaraya gider, her şeyi Şahmeran'a anlatır. Şahmeran'da ölümünün adamın elinden olacağını bildiğini söyler kendisini öldürmesini ve ama bunu gizli tutmasını ister. Çünkü öldüğü duyulursa dünyadaki bütün yılanlar insanlardan öç almaya kalkacaktır.

Daha sonra da "Kuyruğumun suyunu kaynat ve vezire içir ki kısa zamanda ölsün, gövdemin ve kıza içir ki kız iyileşsin. Kafamın suyunu kaynat  ve iç ki Lokman Hekim olasın" diyerek adamla yeryüzüne çıkarlar.

Adam Şahmeran'ı öldürüp dediklerini yapar. Vezir ölür, kız iyileşir ve kendisi de Lokman Hekim olur.

Metindeki Olağanüstülükler ve Mitolojik Ögeler

  • Adamın yılanlar tarafından yakalanıp padişahları Şahmeran'a götürülmesi
  • Mağaranın gerçek dünyadan uzak bir yerde olması
  • Şahmeran'ı gören adamın vücudunun pul pul dökülmesi
  • Şahmeran öldüğünde tüm yılanların insanlardan öç alacağı düşüncesi
  • Şahmeran'ın kafasını kaynatıp içen adamın Lokman Hekim olması
  • edebiyatfatihi.net

Efsanedeki Mitolojik Ögeler

Mitolojik bir simge olarak Şahmeran (Yarısı insan yarısı yılan olan varlık)
Lokman Hekim ve Şahmeran Efsanesi

EFSANE ÖRNEĞİ-2

Kızlarhisarı Efsanesi
“Alabanda kralının çok güzel bir kızı vardır. Herkesin gözü bu güzel kızdadır. Alabandalı iki sanatçı kıza talip olurlar ve kraldan isterler. Kral birisine kente su getirmesini, ötekine de senato binasını yapmasını söyler. Ancak ikisinin de aynı anda işe başlamalarını, üstlendikleri işleri önce kim bitirirse kızı ona vereceğini bidirir.

İki sanatçı büyük aşkları uğrunaher güçlüğe göğüs gererek heyecanla işlerine başlarlar. Suyu getirecek olan o kadar hızlı çalışır ki, işinin bitimine ramak kaladaha ötekinin ki yarıyı bulmamıştır.

Normal koşullarda kızı alamayacağını anlayan ikincisi kendien göre plan uydurur. Büyük para ver mücevherat vererek aracılar bulur. Aracı büyük bir yalan düzer. Doğruca suyu getirecek olana gider. Seneto binasının çoktan bittiğini, dolayısıyla kızın mimara verildiğini söyler.

Suyu getirecek olan, büyük şaşkınlık içinde bir an duraklar. Dolu dolu olan gözlerinden sızan yaşlar, yanaklarından aşağıya, titrek dudaklarına iniverir.bir an nerede olduğunu ne yaptığını bilemeyecek hale gelir. Sonra kalkar doğrulur. Etrafına, bir şey ararcasına bakınır. Sonra yerde yatan balyozunu alır, havaya fırlatır. Balyoz daha havada iken altına dikilir. Hızla inmekte olan balyoz adamı paramparça eder. Bir başka söylentiye göre de adam kendi yaptığı İncekemer’den aşağıya atlayarak intihar eder. Böylece rakipsiz kalan mimar kızı alır. O günden beri senato binasına Kızlarhisarı denilmektedir.”


Efsane Kaynak:http://www.aydinkulturturizm.gov.tr

DESTAN İLE EFSANE FARKLAR, BENZERLİKLER, KARŞILAŞTIRMASI

Farklılıklar:


  • Destanlar, toplumsal hayatta derin izler bırakan yaşanmış olayların etkisiyle oluşturulmuşken, efsane hayal gücünün ürünüdür.
  • Destanlar toplumun bütününü ilgilendiren bir olay anlatırken efsaneler daha bireysel nitelikler taşır.
  • Destanlarda genellikle kahramanlık teması işlenirken, efsanelerde konular farklıdır.
  • Destanlarda olağanüstü özelliklere sahip savaşçı, kahraman tipi ön plandayken efsanelerde ideal insan tipi ön plana çıkarılır.
  • Destanlar kutsal kabul edilmemesine rağmen bazı efsaneler kutsal kabul edilir.
  • Destanlar milli bir nitelik taşır, yani  tamamen bir mileltin ürünüyken efsanelerin farklı biçimlerine farklı milletlerde de rastlanılabilir.
  • Destanlar doğal ve yapma destan diye ikiye ayrılır, efsanelerde böyle bir ayrım yoktur.
  • Destanların oluşum süreci efsanelerden farklıdır.

destan ile efsane farkları, benzerlikleri

Benzerlikleri:


  • Her iki tür de anlatmaya bağlı edebi metin türüdür.
  • İkisi de olaya dayalıdır, olay örgüsü, kişiler, yer ve zaman metni oluşturan yapı unsurlardır.
  • İkisi de anonimdir.
  • İkisi de nesilden nesile dilden dile aktarılarak anlatılagelmiştir.
  • İkisinde de öyküleyici ve betimleyici ağırlıklı olarak kullanılır.

☝Üniteyle ilgili test sorularını çözerek kendini değerlendir.

DESTAN-EFSANE TEST SORULARI ve CEVAPLARI
                                                   

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır