Sinir Sistemi - Psikoanaleptikler - Antidepresanlar - Diğer Antidepresanlar - Trazodon
İlaç Adı: | Desyrel mg 30 Tablet |
---|---|
Firma: | Çinay İlaç |
Etkin Madde: | Trazodon HCL |
ATC Kodu: | N06AX05 |
Kamu Kodu: | A |
Barkod: | |
Fiyatı: | 55,52 TL |
Reçete Tipi: | Normal Reçete |
e-Reçete: | Aktif |
Temin: | İlacınızı sadece eczaneden alınız! |
Desyrel; anksiyete (kaygı) ile birlikte olan veya olmayan muhtelif tipte depresyonlar (envolusyonel, endojen, nörotik, organik, psikoreaktif, atipik sekonder vs.), psikosomatik bozukluklar ayrıca yaşlıların emosyonel affektif bozuklukları ve organik beyin sendromlarıtedavisinde kullanılmaktadır.
Desyrel mg 30 Tablet, ilaç fiyatı: Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'na bağlı İEGM (TİTCK) tarafından tarihi itibariyle açıklanan KDV dahil satış fiyatı 55,52 TL dir. Çinay İlaç firması tarafından satışa sunulan barkod numaralı bu ilaç Orijinal/Jenerik/Yirmi Yıllık sınıflandırmasında Orijinal ilaç sınıfındadır.
Desyrel ilacının etkin maddesi olan Trazodon, orjinal ismiyle Trazodone maddesinin Milli Tıp Kütüphanesi kayıt numarası (CAS No) olup, molekül ağırlığı g/mol, formülü ise C19H22ClN5O dir. Trazodon maddesinin hamilelik / gebelik kategorisi C'dir, bu etkin madde bulunan ilaçlar ağız yoluyla alınır.
Sinir Sistemi - Psikoanaleptikler - Antidepresanlar - Diğer Antidepresanlar - Trazodon
ilaç tr uyarısı: Hiçbir ilacı doktorunuza ya da eczacınıza danışmadan kullanmayınız. Unutmayınız ki, internet sitelerinde ilaçlar hakkında verilen bilgiler, bir uzmanın sizi muayene ederek vereceği reçetenin yerini tutmaz. Bu sayfada Desyrel kullananlar veya diğer kişiler ilaç hakkında yorum yapamaz.
Antidepresan ilaçlar; bazıları tarafından kullanılması gerektiğine rağmen kaçınılan, bazıları tarafından ise bilinçsizce kullanılan ilaçlar olmuştur. Her iki duruma da antidepresanlar ile ilgili bilgi kirlilikleri neden olmaktadır.
Antidepresan ilaçların en sık kullanıldığı hastalıklardan biri major depresyondur. Orta ve ağır şiddetteki major depresyonda antidepresanlar sıklıkla kullanılmaktadır.
Antidepresanların sık kullanıldığı diğer durumlar ise anksiyete bozuklukları, OKB (takıntı bozukluğu), demans gibi psikiyatrik hastalıklardır.
Antidepresan kullanımının gerekliliği klinikten kliniğe ve hastanın özelliklerine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, hafif şiddette depresyonu olan bir kişiye ilaç başlamak doğru olabildiği gibi elzem değildir. Kişi ilaç kullanmak istemiyorsa bu durumda psikoterapiye ulaşabiliyor mu veya bundan fayda görecek midir bunlar değerlendirilir. Kişinin geçmiş psikiyatrik durumu, aile öyküsü, sosyal çevresi gibi etmenler göz önüne alınarak değerlendirme yapılır.
Ancak orta veya ağır şiddetteki depresyonda ilaç tedavisi genellikle gereklidir. Bu tablolarda antidepresan tedavinin başarısı % oranındadır.
Özellikle ağır tablolarda hemen her zaman antidepresan başlanması gerekmektedir.
Orta şiddetteki vakalarda ise, hastanın psikoterapiye ulaşımı mümkün olmayacaksa veya tekrarlayan depresif dönemleri mevcutsa, ek psikiyatrik hastalıkları varsa (anksiyete bozuklukları gibi), erken yanıt gerekmekte ise antidepresan kullanımı daha akılcı olabilir.
Hafif ve orta şiddetteki depresyonda ilaç tedavisi olmadan sadece psikoterapinin de ilaç tedavisi kadar etkinliği bulunmaktadır. Hatta iyileşme görülen hastalarda hastalığın yineleme sıklığının psikoterapi görenlerde sadece ilaç kullananlara göre daha az olduğu bilinmektedir.
Tabi ki hem ağır hem orta şiddetteki tablolarda antidepresan tedavi ve hastanın durumuna göre psikoterapinin birlikteliği en istenilen tedavidir. Ancak terapiye ulaşılabilirlik anlamında bu her zaman mümkün olamamaktadır.
SSRI lar (seçici serotonin geri alım inhibitörleri)
Sitalopram (cipram, citol..)
Essitalopram (cipralex, secita, citoles..)
Sertralin (lustral, selectra, misol..)
Fluoksetin (prozac, zedprex, depreks..)
Paroksetin (paxil, paxera..)
Fluvoksamin (faverin)
SSRI'lar depresyon tedavisinde en sık kullanılan ilaçlardır. Uzun vadede kullanımının önemli yan etkilere neden olmaması nedeniyle daha güvenle tercih edilirler. Genellikle günlük işlevselliği bozacak yan etkiler görülmez. Tedavinin ilk bir haftasında iç huzursuzluğu nispeten sık görülebilir. SSRI'ların etkinliği genellikle bir haftadan sonra başlar. Kimi zaman dört-altı haftadan önce ilacın etkinliği görülmeyebilir. Cinsel isteksizlik en sık yan etkisi olmakla birlikte ilacın bırakılmasından sonra yan etki tamamen kaybolur.
SNRI lar (serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri)
Duloksetin (cymbalta, duxet, duloxx..)
Venlefaksin (efexor, venegis, sulinex..) en sık kullanılan SNRI'lardır.
SNRI'lar da SSRI'lar gibi güvenle kullanabilen ilaçlardandır. Depresyon dışında yaygın olarak anksiyete bozuklukları ve ağrı bozukluklarında da kullanılmaktadırlar. Tedavi başlangıcında baş ağrısı, huzursuzluk, ishal, tansiyon yüksekliği gibi yan etkiler görülebilmektedir. Genellikle yan etkiler geçicidir. Kimi zaman tansiyon yüksekliği ve baş ağrısı aylarca sürebilir ve bu durumda başka ilaca geçiş düşünülebilir.
Trisiklik antidepresanlar:
Amitriptitlin (laroxyl)
Klomipramin (anafranil) en sık kullanılan trisikliklerdir.
Trisiklikler günümüzde daha az kullanılmakla birlikte depresyon tedavisinde en etkili ilaçlardandır. Yüksek dozlarda ağız kuruluğu, baş dönmesi gibi yan etkiler yapabildikleri için tedavi konforunu bozabilirler. Genellikle SSRI ve SNRIlar ile yeterli etkinlik sağlanamazsa tercih edilirler.
Diğer sık kullanılan antidepresanları;
Vortioksetin
Bupropion (wellbutrin)
Mirtazapin (redepra, remeron, zestat..)
Trazadon (desyrel) olarak sayabiliriz.
Mirtazapin ve trazadon düşük dozlarda başka bir antidepresana eklemede sık kullanılırken, özellikle mirtazapin yüksek dozlarda depresyonda tek başına da kullanılabilir.
Geçmişte daha sık kullanılan trsiklik antidepresanların yan etkileri şiddetli olabilirken, günümüzde sık tercih edilen SSRI ve SNRI grubu (seçici serotonin geri alım inhibitörleri) ilaçların yan etkileri görece hafif düzeydedir veya hiç görülmez.
Tabi ki her antidepresanın etkisi ve yan etkisi birbirinden farklı olabilmektedir.
Hekim ise ilacı hastalığın şiddetine, özelliklerine ve hastanın durumuna göre (kilo, yaş, ek hastalık, gebelik gibi) kar zarar hesabını gözeterek antidepresanın seçimini yapar. Bazı durumlarda hasta ve hekim tedavi konusunda anlaşırken bazen de hasta ilaç kullanmak istemeyebilir.
Hekimin önermesine rağmen hastanın ilaç kullanmak istememesindeki etkenler ise;
Hastanın antidepresanların bağımlılık yaptığını düşünmesi
Hastanın kilo alma endişesi
İlaçların olası sersemletici veya uyku getirici etkileridir
Antidepresanlar bağımlılık yapar mı?
Antidepresanların bağımlılık yapıcı etkisi yoktur. Bağımlılık yapıcı etkisi olan ilaçlar, ilaç alındıktan kısa bir süre sonra keyif verme, öfori gibi etkilere neden olur (benzodiazepinler gibi). Antidepresanlar ise hasta olmayan bir kişide bu etkiye neden olmaz. Depresyonu olan kişide ise antidepresanlar; kişinin duygudurum çökkünlüğünü haftalar içinde azaltır.
Peki hastalar bu fikri neden benimsemişler?
En sık sebebi; tedavi devam ederken bazı antidepresanların (paroksetin, venelefaksin gibi) bir gün dahi alınmadığında ortaya çıkan etkilerdir. Bu etkilere geri çekilme belirtileri denir. Geri çekilme belirtileri; ilacın vücuttaki metabolizma süresinin tamamlanması ile görülür.
Bu etkiler ilaçlar arası farklılıklar gösterebilmekle birlikte genellikle;
Huzursuzluk, Sinirlilik
Baş ağrısı, baş dönmesi veya yüzde karıncalanma hissi
Ellerde uyuşma, karıncalanma
Uykuya dalmada güçlük ve canlı rüyalar
Denge bozukluğudur.
Metabolizma ömrü her hastaya ve her antidepresana göre değişebilir. Örneğin; fluoksetinle sıklıkla böyle bir durum yaşanmazken, paroksetinin bir gün dahi alınmaması bu belirtilerin görülmesine neden olacaktır. Bu nedenle ilaçların düzenli kullanılması, kesileceği zaman ise doz azaltılarak hekim kontrolünde kesilmesi gerekmektedir.
Geri çekilme etkileri dışında bağımlılık yaptığına dair düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olan diğer bir durum ise; ilaç tedavisinin belirlenen sürede düzgün olarak kullanılmasına rağmen ilaç kesildikten sonra depresif belirtilerin tekrarlamasıdır. Burada depresyonun yineleyebilen veya kronikleşebilen bir hastalık olduğu gözardı edilmektedir.
Hastaların bir kısmında (yaklaşık %30'unda) belirtiler düzeldikten sonraki altı aylık tedavi sonrası ilacın azaltılarak kesilmesiyle major depresyon tablosu bir daha görülmez.
İlk kez major depresyon tanısı almış birinde uygun tedaviye rağmen % 70 ihtimalle ikinci bir depresyon dönemi görülmektedir. Bu kimi zaman tedaviden birkaç ay sonra kimi zaman da yıllar sonra görülebilir. Her depresyon döneminin görülmesi ise bu durumun tekrarlama ve kronikleşme riskinin artması anlamına gelir.
Antidepresan kullanımını ve depresyonubaşka bir hastalık üzerinden örnekleyecek olursak;
Kırk beş yaşında diyabet teşhisi koyulan bir kişiye ilaç başlandığını düşünün. Bu kişinin açlık kan şekeri sınırın hemen üzerinde ve diyabete bağlı belirgin yan etkiler henüz gözlenmemiş olsun. Kişinin rejim uygulaması, egzersiz yapması ve düzenli ilaç kullanması ile kan şekeri normal düzeyde seyredip kişi hekim kontrolünde bazen ilacı bırakabilmektedir. Ancak hem genetik hem de çevresel etmenler dahilinde hasta daha ileri düzeyde bir tablodaysa ilacı ömür boyu kullanması gerekebilmektedir. Hatta ikili ilaç kullanması veya insülin dahi kullanması gerekebilir.
Depresyonda da buna benzer şekilde hafif tablolarla daha ağır seyreden tablolar arasında tedavide büyük farklılıklar bulunabilir.
Depresyonun da diyabet gibi çevresel ve genetik etmenler ile oluşan bir hastalık olduğunu, kimi zaman süreğen ilaç kullanımı gerektiğini unutmamak gerekir.
Antidepresanların iştah açıcı etkileri görülebilmektedir. Bu; doğrudan değil yeme miktarının denetlenememesi sonucu kilo alımına neden olur. Hastanın iştah kontrolünü sağlaması genellikle kilo alımıyla baş etmesinde yeterli olur.
Hasta kilo alımının önüne geçemediğinde hekim ilaç değişimi veya doz azaltmayı düşünebilir. Ancak bazen hastada iştah artışı yapmayan ilaçlarla tedavide yeterli düzelme sağlanmazsa kar zarar hesabı gözeterek iştah artışı yan etkisi olabilen ilaçlar kullanılabilmektedir.
Paroksetin, mirtazapin gibi ilaçlarla daha sık iştah artışı görülürken; bupropion, fluoksetin gibi ilaçlarla iştahta azalma görülebilir.
Bazı hastalarda iştahta azalma ve kilo verme depresyonda önemli sorun oluşturur. Bu durumlarda ilaçların yan etkisi gibi görülen iştah artışı tedavide olumlu sonuç doğurur.
Antidepresanların sersemlik etkisi yarattığına dair deneyimler ise genellikle tedavinin başlangıçtaki bir iki haftalık dönemi için geçerlidir. Kimi zaman da doz atlandığında geri çekilme belirtisi olarak da sersemlik görülebilir.
Antidepresanların çoğu uyku yapmaz ve sabah alınır. Essitalopram, sertralin gibi sık reçete edilen ilaçlar genellikle uyku yapmasa da bir kısım hasta gün içinde uyku hali tarifleyebilir. Bu hastalarda hekime danışılarak ilacın akşama çekilmesi yan etkilerin kaybolması için genellikle yeterli olur.
Az sayıda antidepresan uyku halini sıklıkla yapar (mirtazapin, trazadon). Bunların da uykuya dalamayan hastalarda akşam saatlerinde kullanılmasıyla tedaviye katkısı sağlanır.
Antidepresanların depresyonda kullanım süresi değişkenlik gösterebilmektedir.
İlk kez major depresyon tedavisi gören bir kişide temel yaklaşımilaç ile belirtilerde tam düzelme görüldükten sonra en az altı ay daha tedaviye devam edilmesi gerekliliğidir.
İkinci kez depresyon dönemi geçirenlerde ise belirtilerin düzelmesinden sonra bir yıl daha tedavinin sürdürülmesi gerekebilir.
Tedavi kesilmesiyle sıklıkla major depresyonun tekrarladığı hastalarda ise sürekli antidepresan kullanımı gerekebilmektedir.
Tedavi süresi ile ilgili en sık yapılan hata ise; antidepresan tedaviyle belirtilerinde iyileşme olan hastaların bir kaç ay sonra hekim kontrollerine gelmeyip ilacı bırakmasıdır. Bu durumda sıklıkla bir kaç ay içinde belirtiler tekrarlayacaktır. Bu durum hem tedavinin uzamasına neden olurken hem de antidepresan tedavinin etkinliğini bozabilmektedir.
Sonuç olarak; antidepresan tedavileri hastalığın getirmiş olduğu etkilerin giderilmesinde etkili tedaviler olup, kullanımı hekim gözetiminde yapılmalıdır. Antidepresanların bazı yan etkileri olabilmekle birlikte SSRI ve SNRI grubu ilaçların yan etkileri genellikle tolere edilebilir. Antidepresanlar bağımlılık yapan ilaçlar olmamakla birlikte kronik nitelikte depresyonu olanların bu ilaçları süreğen olarak kullanması gerekebilir.
Uzm. Dr. Berkay Vahapoğlu
Desyrel (trazodon), majör depresyonun neden olduğu kaygı, iştah bozukluğu, uykusuzluk, dikkat eksikliği gibi semptomların tedavisinde kullanılan bir antidepresandır. serotonin geri alım inhibitörleri (SSRIlar) ilaç grubuna aittir ve en temel özelliği yaklaşık bir hafta gibi kısa bir sürede etki etmeye başlamasıdır. Diğer antidepresanların işe yaramadığı hastalarda Desyrel tedavisi tercih edilebilir. Bulanık görme, baş ağrısı, baş dönmesi, şiddetli yorgunluk hissi yaygın görülen yan etkileridir.
Desyrel, depresyon ve anksiyete tedavisinde kullanılan seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRIlar) ilaç grubuna ait reçeteli bir antidepresandır. Etkin maddesi trazodon, beyindeki doğal bir kimyasal olan serotoninin salgılanmasını dengeleyerek çalışır. En temel özelliği yaklaşık bir hafta gibi kısa bir sürede etki etmeye başlamasıdır. Piyasada 50 mg ve mg’lık tablet formunda bulunur. Tabletler turuncu-sarı renkte ve bir yüzü çentiklidir.
Depresyon tedavisi: Hangi yöntem etkili? Psikoterapi mi, ilaç tedavisi mi?
Desyrel, majör depresyonun neden olabileceği aşağıdaki durumların tedavisinde kullanılır: (1)
Anksiyete nedir? Kaygı neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri
Serotonin nedir? Ne işe yarar? Serotonin eksikliği ve arttıran gıdalar
Desyrel’i yüksek dozda kullanmak düzensiz kalp atışı, olağandışı uyku hali, baş dönmesi, kusma, nefes darlığı, nöbet gibi yan etkilere neden olabilir. Kullanmanız gerekenden fazla Desyrel aldıysanız hemen doktorunuzu arayın ve size en yakın hastanenin acil servisine başvurun. Yanınıza ilaç kutusunu da almayı ihmal etmeyin.
Bazı ilaçların birlikte kullanımı şiddetli yan etkilere ya da ilaçların etkisinde azalmaya neden olabilir. Eğer aşağıdaki ilaçlardan birini kullanıyorsanız tedaviye başlamadan önce mutlaka doktorunuza bilgi verin: (2)
Prozac (fluoksetin) nedir? Ne için kullanılır? Yan etkileri nelerdir?
Alkol, Desyrel’in baş dönmesi, uyku hali ve konsantre olma zorluğu gibi sinir sistemi yan etkilerini artırabilir. Ayrıca düşünme ve yargı bozukluklarına neden olabilir. Tedavi sırasında alkol kullanmayın ya da sınırlı tüketin.
Desyrel piyasada 50 mg ve mg’lık tablet formlarında bulunur.
Efexor XR (venlafaksin) nedir? Ne için ve nasıl kullanılır? Yan etkileri
Eğer aşağıdaki durumlardan herhangi birine sahipseniz Desyrel kullanmayın:
Selectra (sertralin) nedir? Ne için nasıl kullanılır? Yan etkileri
Desyrel, 18 yaşından küçüklerde kullanılmamalıdır. Ayrıca seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRIlar) grubu ilaçların 25 yaş altında intihar düşüncesi veya girişimi, saldırganlık, öfke gibi istenmeyen etkileri olabilir.
Eğer aşağıdaki durumlardan birine sahipseniz tedaviye başlamadan önce mutlaka doktorunuza bilgi verin:
Cipralex (essitalopram) nedir? Ne için kullanılır? Yan etkileri nelerdir?
Desyrel’in hamilelikte ve emzirirken kullanımı önerilmese de doktorunuz risk-fayda oranını değerlendirerek reçete edebilir. Eğer hamileyseniz, emziriyorsanız ya da tedavi sırasında hamile kaldığınızı fark ederseniz mutlaka doktorunuza danışmalısınız. (3)
Aşağıdaki yan etkilerden birini yaşarsanız ilacı kullanmayı hemen bırakın ve doktorunuzu arayın ya da size en yakın hastanenin acil servisine başvurun.
Paroksetin (Paxera, Paxil) nedir? Nasıl kullanılır? Yan etkileri
Yorgunluk neden olur? Hangi hastalıkların belirtisidir? Ne iyi gelir?
Antidepresan nedir? Ne işe yarar? Yan etkileri ve depresyon tedavisi
İlaç hakkında daha detaylı bilgi edinmek istiyorsanız linke tıklayın>>>
Desyrel’in 50 mg’lık ve mg’lık kutularının piyasa fiyatı TL’dır.
I. Antidepresan ilaçlar
Depresyon çok sık görülen önemli bir hastalıktır. İsteksizlik, hayattan zevk almama, sinirlilik, uyku ve iştah bozukluğu gibi belirtileri vardır. Unutkanlık, yorgunluk, cinsel sorunlar, okul başarısında düşme, iş performansında azalma, aile içi geçimsizlik gibi durumlar da tabloya eşlik edebilir.
Antidepresan ilaçlar, depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Depresyonda beyinde serotonin, noradrenalin, dopamin maddeleri azalmıştır. Antidepresanlar bu maddelerin miktarını arttırarak etki gösterir.
1. Antidepresan ilaçlar beyinde bozulmuş olan dengeyi (serotonin, noradrenalin, dopamin..) yeniden sağlar.
2. Antidepresan ilaçların etkileri geç başlar ( hafta sonra). Arada bir ilaç alarak depresyondan kurtulmak mümkün değildir.
3. Antidepresan ilaçlar gelişigüzel bırakılmamalıdır. Kişi haftalar içinde tamamen iyileşse bile, antidepresan ilaca en az 6 ay devam edilmelidir.
4. Antidepresan ilaçlar bağımlılık yapmaz.
5. Antidepresan ilaçlar depresyon dışındaki durumlarda da faydalıdır: obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluğu, anksiyete bozukluğu ve sosyal fobi gibi.
Klasik antidepresanlar
Moklobemid (Aurorix)
Mianserin (Tolvon)
Trazodon (Desyrel)
Amitriptilin (Laroxyl)
Klomipramin (Anafranil)
İmipramin (Tofranil)
Opipramol (İnsidon, İnsomin)
Yeni kuşak antidepresanlar
Sertralin (Lustral, Seralin, Selectra, Misol vd)
Sitalopram (Cipram, Eslopram, Citol, Vodalex, Citara, vb)
Paroksetin (Seroxat, Paxil, Paxera vd)
Fluvoksamin (Faverin)
Fluoksetin (Prozac, Depreks, Zedprex, Fulsac, Florak, vd)
Essitalopram (Cipralex, Secita, Eslorex, Citoles, vd)
Venlafaksin (Efexor, Venegis, Veniba, vd)
Milnacipran (İxel)
Reboksetin (Edronax)
Bupropiyon (Wellbutrin, Zyban)
Tianeptin (Stablon)
Mirtazapin (Remeron, Zestat, Redepra, Mirtaron, vd)
Agomelatin (Valdoxan)
Vortioksetin (Brintellix)
II. Antipsikotik ilaçlar
Antipsikotik ilaçların başlıca kullanım alanı şizofreni ve diğer psikotik bozukluklardır. Ayrıca, duygudurum (bipolar) bozukluk, psikotik belirtilerin eşlik ettiği veya dirençli depresyon, anksiyete bozuklukları gibi tablolarda da kullanılırlar. Şizofrenide temel bozukluk, beyinde dopamin fazlalığıdır.
Antipsikotik ilaçlar dopaminin beyindeki etkisini azaltarak etki gösterir. Antipsikotikler bağımlılık yapmaz, uyuşturucu değildir. Bazıları uyku ve sersemliğe yol açabilir. Klasik antipsikotik kullananlarda bazen kasılma, yerinde duramama; yeni kuşak antipsikotik alanlarda ise iştah artışına bağlı kilo alımı görülebilir.
Klasik antipsikotikler
Haloperidol (Norodol)
Klorpromazin (Largactil)
Pimozid (Nörofren)
Trifluoperazin (Stilizan)
Sülpirid (Sülpir, Meresa, Dogmatil)
Flufenazin (Prolixin)
Zuklopentiksol (Clopixol)
Flupentiksol (Fluanxol)
Yeni kuşak antipsikotikler
Risperidon (Risperdal)
Paliperidon (İnvega, Xeplion, Trevicta)
Olanzapin (Zyprexa, Ozaprin, Rexapin, vd)
Ketiapin (Seroquel, Gyrex, Cedrina, Ketya, vd)
Ziprasidon (Zeldox)
Aripiprazol (Abilify, Abizol, Aripa, vd)
Risperidon (Risperdal Consta)
Klozapin (Leponex, Clonex)
III. Anksiyolitik (kaygı giderici) ilaçlar
‘Müsekkin’ veya ‘sakinleştirici’ olarak bilinen ilaçlar bu gruptandır. Etkileri çabuk başlar. Bu ilaçlar kullanan kişide endişe ve huzursuzluğu azaltır, rahatlama hali meydana getirir. Çoğu yeşil reçete ile verilir. Yatkın kişilerde, tedavi amacı dışında, uzun süreli ve yüksek dozlarda kullanıldıklarında bağımlılık riski vardır (Psikiyatride bağımlılık riski olan tek ilaç grubu). Tedavi dozunda, uygun süreli kullanıldıklarında bağımlılık tehlikesi söz konusu değildir.
Diazepam (Diazem, Nervium, Spazmo-Valibrin)
Alprazolam (Xanax)
Buspiron (Buspon)
Klonazepam (Rivotril)
Lorazepam (Ativan)
Klordiazeposid (Librax, Librium, Klipaks)
Pregabalin (Perge, Lyrica vb..)
IV. Duygudurum düzenleyiciler
Bu ilaçlar aslında epilepsi (sara) tedavisinde kullanılır (Lityum dışındakiler). Ancak, psikiyatride de özellikle manik depresif hastalıkta da (iki uçlu mizaç bozukluğu veya bipolar bozukluk, dirençli depresyon) kullanılır. Söz konusu amaçla en sık kullanılan ilaç lityum adında bir tuzdur.
Lityum tuzu (Lithuril)
Karbamazepin (Tegretol, Karazepin, Teril, Karberol)
Valproat (Depakin, Convulex)
Lamotrijin (Lamictal)
Topiramat (Topamax)
Gabapentin (Neurontin)
V. Diğer ilaçlar
Özellikle antipsikotiklerin oluşturduğu hareket bozukluklarının azaltılmasında ve giderilmesinde kullanılan ilaçlar: Biperiden (Akineton)
Bunama (demans) tedavisinde: Memantin (Ebixa), Donepezil (Aricept, Doenza), Rivastigmin (Exelon), Galantamin (Reminyl)
Özellikle dikkat eksikliği olanlarda: Metilfenidat (Ritalin, Concerta)
Uyku artışı ile giden depresyonlarda antidepresanlara ek olarak: Modafinil (Modiodal, Modiwake vb)
Sadece uyku ilacı olarak: Zopiklon (Imovane)
Erkeklerin sertleşme bozukluklarında: Sildenafil (Viagra, Levitra, Sildegra)