Evdeki temizlik malzemeleri farklı renkleri ve şişeleriyle, çevresini yeni tanımaya başlayan çocukların merakını uyandırabiliyor. Ancak temizlik malzemesi gibi kimyasal maddelerin içilmesi, her yıl milyonlarca çocuğun mide borusunun yaralanmasına ve daha tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor. Tosyalı, “Yakıcı madde içen veya içtiğinden şüphelenilen çocuk kesinlikle kusturulmamalı, süt, yoğurt, ayran, su vb. içirilmeye çalışılmamalı” diyerek anneleri uyarıyor. Dr. Tosyalı, çocuğun temizlik malzemesi yutması gibi ev kazalarının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini ve alınması tedbirleri şöyle anlatıyor:
"Temizlik ürünleri gibi yakıcı madde içimleri bazen çocuğa herhangi bir zarar vermez ama bazen de üçüncü derece yemek borusu yanığı ile sonuçlanabilir. Kimyasal madde içimi sonucu mide borusu yaralanmaları da çok sayıda çocuğun sakat kalmasına ya da hayatını kaybetmesine sebep olabiliyor."
“Çocuklarda yemek borusu yanığı, asit içeren kireç çözücülerin ve yağ çözücü olarak kullanılan kuvvetli alkali içeren temizlik malzemelerinin, yanlışlıkla, az miktarda da olsa içilmesi sonucu gelişiyor. Çamaşır suları ve kullanılan diğer deterjan tipi temizlik malzemelerinin içilmesi sonucu gelişebilecek yanıklar ise yüzeyseldir ve kalıcı hasara neden olmaz.
Yakıcı maddenin alınmasından sonra, erken dönemde hiçbir belirti olmayabilir. Ancak hastanın tükürüğünü yutamaması, ağızdan salya gelmesi, kusma, kanlı kusma, ağız ve hatta göğüs çevresinde yanık yaraları, solunum güçlüğü belirtileri de görülebilir. Kimyasal madde içen hastalarda aksi kanıtlanıncaya kadar ‘yanık var’ muamelesi yapılmalıdır.”
1- Ev temizlik malzemelerini kesinlikle çocukların ulaşamayacağı ve bulamayacakları şekilde saklayın. Kullanacağınız zaman da dikkatli davranın.
2- Temizlik malzemelerini ve artıklarını meşrubat şişesi, saklama kabı, bardak, fincan, kase vb. kaplara koymayın.
3- Çocuğunuzun yakıcı madde içtiğini görürseniz ya da içtiğinden şüpheleniyorsanız, kesinlikle kusturmayın. Süt, yoğurt, ayran, su vb. vermeye çalışmayın. Bu yöntemler travmanın şiddetini daha da artırmaktan başka bir işe yaramaz.
4- En kısa sürede, çocuk cerrahisi kliniğinin bulunduğu sağlık kuruluşuna başvurun.
İnternet fenomenleri, bundan sadece birkaç sene öncesine kadar çok daha akla yatkın işlerle isimlerini duyururlardı. Dikkat çekici ve öğretici içeriklerin sayısının azaldığı şu günlerde elimizde kalan tek şey, dikkat çekici ve içi son derece boş olan içerikler oldu. Özellikle YouTube, insan sağlığını son derece büyük tehdit altına atan bazı akımların kitlesel bir şekilde yayılması için en uygun mecralardan birisi haline geldi.
Normal şartlar altında deterjan yemenin sağlığımız açısından geri dönüşü olmayacak sonuçlara neden olacağının zaten bilincindeyiz. Fakat internetin sunduğu büyülü dünyaya beyinlerini teslim eden bir grup insan, ebeveynlerinin kontrolünden çıkmış bir grup genç deterjan yemeye başladılar. Tüm bunları yaparken görüntüleri kaydedip sosyal medyada paylaşmaktan geri durmadılar. Sanıyoruz ki bu olayda karşımıza çıkan ilk sağlık sorunu, tamamen psikolojik etmenlerle açıklanabilir.
17 yaşındaki JR, arkadaşlarıyla birlikte son ayların sosyal medyada en çok takipçiye sahip akımlarından birisine katılmak için toplandı. Amaçları deterjan yedikleri bir videoyu çekip internette yayınlayarak ünlü olmaktı. JR, üç deterjan topunu ağzına attı ve sonra olanlar oldu. Solunum problemleri ve baygınlık yaşayınca annesi ve arkadaşları onu en yakın acil servise götürdüler. Annesi, ilk semptomları bir hemşireye aktardı.
JR, ilk anlarda ağzından deterjanla karışmış mide sıvısını sürekli olarak kusmaya başladı ve nefes alma sorunu gittikçe büyümeye devam etti. Öksürükler, burunda ve yemek borusundaki şiddetli yanmalar yaşamaya başladı. Her ne kadar ağzına atıp, topları patlatır patlatmaz deterjanı dışarıya tükürmeye çalışsa da her şey için çok geçti. JR’ın yediği deterjanın bir kısmı, o nefes almaya çalıştıkça ciğerlerine doğru ilerliyordu. Zaten midesine çoktan ulaşmıştı.
Akciğerlerindeki bronşlara bulaşmaya başlayan sıvı deterjan, JR’ı acılar içinde kıvratmaya devam ediyordu. Dudakları maviye dönmeye başlıyor ve aniden bir KOAH hastası gibi kıvranmaya devam ediyordu. Bu semptomlar sadece ilk 30 saniye içerisinde gerçekleşti.
Deterjan bileşenleri, firmadan firmaya farklılık gösteren kimyasal yapılara sahiplerdir. JR hangi markayı yemeye çalıştığını hatırlamasa da yaşadığı ilk semptomlar korkunçtu. Çünkü yemek borusu yanması olarak adlandırılan özofogus yanmasının ilk belirtilerini yaşamaya başlamıştı. Yemek ve nefes borusundaki dokular saniyeler içerisinde açık birer yara halini aldılar. Deterjan içindeki aşırı bazik madde geri dönüşü olmayan zararlar vermeye başladı. Sonuç olarak JR’in yemek ve nefes borusundaki dokular ölümün eşiğine geldiler.
Deterjanın etkisi ile oluşan yanıklardaki iltihaplanma, aynı zamanda kanın da pıhtılaşmasına yol açmaya devam etti. Pıhtılaşan kanın vücuttaki dolaşıma karışması ani ölümlere neden olan bir olaydır. Zira JR’ın sesi çıkmamaya ve ikinci derecede solunum yolları yanığı yaşamaya başlamıştı.
JR’ın gittikçe zor aldığı nefesler ve içinde bulunduğu panik durumu, kanındaki oksijen seviyesini düşürmeye başladı. İkinci ölüm ihtimali olan boğulma ihtimaliyle karşı karşıya kalmıştı.
Artan heyecanı düşük oksijen ve mücadelesi JR’ın kalbini de zorlamasına yol açtı. Gencin hızla atan kalbi “taşikardi” olarak bilinen ani ritim bozukluklarına, kalbin aniden hızlı atmasına neden olmuştu. Yani üçüncü ölüm ihtimali olan kalp sorunları da beraberinde geldi.
Hastanedeki ilk tetkikler sırasında JR, zaman geçtikçe uyumaya yönelik oluşan isteğine engel olamadı ve bilincini kaybetti. Yukarıdaki etmenler dolayısıyla JR, nefes alışverişini kontrol edemeyeceği için dördüncü ölüm ihtimali olan solunum yetmezliği ile karşı karşıya kaldı. Bu durum onu beşinci bir ihtimal olan kalp krizine doğru sürükleyebilirdi.
Konsantre deterjanların moleküler yapısı, standart deterjanlardan çok daha faklıdır. Bu moleküller, deterjan ve yap ile aynı anda çözülebilirler. Küçük bir deneyle bunu gözlemleyebilirsiniz. Bir kavanoz içine önce su ve üzerine yağ koyun. İki sıvının birbirlerine karışmadıklarını göreceksiniz. Fakat üzerlerine bir miktar deterjan döker ve karıştırırsanız sıvı homojen bir çözelti haline gelecektir.
JR’ın yemek ve nefes borularında yaşadığı durum da tam olarak deterjanların bu yapısından kaynaklanıyor. Hücrelerin üzerinde bulunan yağ dokuları ve su deterjanla çözülüp ölmelerine yol açıyor. Sonuç olarak dokuları ölüyor ve JR’ın yemek borusu iflas ediyor.
Genç JR, bu emsal olayı hiçbir zaman hatırlamak istemediğini ancak ömür boyunca izlerini taşıyacağını söylüyor.
Kaynak : https://www.youtube.com/watch?v=PmibYliBOsE
Emoji İle Tepki Ver
155
Yemiş lekeleri giysilerde görmesi en kolay ve kumaşın rengi ve türüne bağlı olarak, çıkarılması en zor olanlardan biridir. Yediğiniz ister böğürtlen, ister yabanmersini, çilek, dut, kızılcık veya ahududu olsun, hızla hareket etmelisiniz. Neden? Bu meyveler iki cephede leke bırakır. Güçlü boyaları çabucak iz bırakır. Yerleşirlerse, meyve suyundaki şeker kumaşı sarartır. Bu dirençli lekelerden kurtulmak için çoğunlukla en uygun yaklaşım, oksijenli ağartıcı içeren bir deterjanla yıkamaktır.
Peki bunlardan nasıl kurtulacaksınız?
Yemiş lekelerinde en önemli nokta hızlı hareket etmektir, bu nedenle giysilerdeki yemiş lekelerini çıkarmak için elinizin altında doğru Persil deterjanın bulunduğundan emin olun.
Yemişi olabildiğince kazıyın, ardından temiz bir havluyla bölgeyi kurutarak fazla sıvıyı alın. Giysiyi tersyüz ederek lekenin arkasından soğuk su akıtın. Ön işlem için doğrudan lekenin üstüne Persil Color Jel veya Persil Gülün Büyüsü Jel uygulayın, hafifçe ovalayın ve bir süre bekletin.
Yıkama sıcaklığı ne kadar yüksekse, ağartma etkisi ve leke çıkarma performansı o kadar iyi olur. Bu nedenle ağartılabilir meyve ve yemiş lekelerinden kurtulmak için izin verilen (bakım talimatları) en yüksek yıkama sıcaklığını kullanın. Ayrıca seçtiğiniz Persil deterjanın kutusunda belirtilen ‘çok kirli çamaşırlar’ dozajını seçin.
Yıkamanın ardından lekenin solup solmadığına bakın. Aksi halde, ve giysi beyaz veya solmayan bir yapıda ise deterjan dozajını artırarak veya yıkama süresini uzatarak tekrar yıkayın. Giysi solmaz yapıda olduğu sürece, yarım saat kadar Persil Gülün Büyüsü Toz ve ılık sudan oluşan çözeltiye yatırabilir ve bir kez daha yıkayabilirsiniz.
Gömleğinizden yemiş lekesini veya beyaz pantolonunuzdan çilek lekesini çıkarmaya çalışırken, hızlı hareket ettiğinizde yukarıdaki adımlar işe yarayabilir İpek, yün veya pamuk gibi belli kumaşların yıkanmasında kullandığınız deterjana ve giysiyi nasıl yıkadığınıza dikkat edin. Yün ve ipekte Perwoll kullanılmalı ve daha ziyade elde yıkanmalıdır.
Beyaz giyside yemiş lekesi varsa, lekeyi çıkarmak için her zamanki gibi ön işleme tutun.
Yaz; taze, sulu meyveler mevsimidir. Yemiş lekelerini düşünmeden tadını çıkarın. Bu ipuçları, lekelerden çabucak kurtulmanızı sağlar.