Edebiyat Akımı: Bir sanatkâr grubunun belli bir dönemde, ortak dünya görüşü, estetik, sanat ve edebiyat anlayışı çevresinde oluşturdukları edebiyat hareketi; bu anlayış ve hareket çevresinde kaleme aldıkları edebî eserlerin oluşturduğu bütündür.
Temsilcileri: François de Malherbe, Pierre Corneille, John Milton. Jean de La Fontaine, Moliere. Nicolos Boileau. Jean Racine. Jean de La Bruyere, Fancçois de la Mothe Fenelon
Temsilcileri: J. Rousseau, Johann Wolfgang Goethe, Friedrich Von Schiller, Madame de Stael, François – Rene de Chateaubriand, Walter Scott, Lord Byron, Alphose De Lamartine, Edgar Allan Poe, Victor Hugo, Alexander Puşkin, Alexander Dumas – Pere,Gerard De Nerval
Türk edebiyatında Tanzimat Dönemi’nde bazı sanatçılarda etkisi görülmüştür:
Namık Kemal, A. Hamit Tarhan, Recaiza- de Mahmut Ekrem (şiirlerinde), Ahmet Mithat Efendi, Şemsettin Sami…
Temsilcileri:
Stendhal, Honore de Balzac, Gogol, Charles Di- ckens, İvan Turaenvev. Gustave Flaubert. Dostovevski. Tols- tov. Mark Tvvain, Guv de Mauoassant. Daniel Defoe. Cehov. Maksim Gorki, Ernest Heminavvay, John Steinbeck
Türk edebiyatındaki Temsilcileri:
Recaizade Mahmut Ekrem,- Samipaşazade Sezai, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Ya- kup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar…
Determinizm: Evrende olup biten her şeyin bir nedensellik bağlantısı içinde gerçekleştiğini, fiziksel evrendeki ve dolayısıyla da insanın tarihindeki tüm olgu ve olayların mutlak olarak nedenlerine bağlı olduğunu ve nedenleri tarafından koşullandığını savunan anlayıştır.
Sembol: Bir düşünce, fikir ya da nesnenin yerini tutan, bir kavramı veya bir düşünceyi belirten gözle görünür ve anlamı bilinir işarettir.
Temsilcileri: Edgar Allan Poe, Charles Baudelaire, Stephan Mallarme, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud, Paul Valery, Jean Moreas
Cenap Şahabettin, Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas…
7. Empresyonizm (İzlenimcilik)
8. Ekspresyonizm (Dışavurumculuk)
Varoluşçuluk akımında öne çıkan özgürlük ve irade kavramları determinizmde tam tersi bir işleyişe sahiptir. Nedensellik ilkesinin hakim olduğu görüşte insan iradesi sıfıra indirgenmiştir. Her düşünce, bir başka düşüncenin nedeni ya da sonucudur. Her şeyin birbirleriyle bağlantılı olması, insanın seçimlerinde hiçbir şekilde özgür olmadığını gösterir.
Determinizm İslam filozoflarını da etkilemiştir. Bu filozoflar arasında İbn-i Sina, İbn-i Rüşd ve Farabi yer alıyor.
Determinizm Örnekleri ve Hakkında Bilgi
Determinizme örnek olarak X, kişisinin satın aldığı ve okumaya başladığı bir kitap gösterilebilir. Kişinin söz konusu kitabı alması en başta özgür iradesi gibi görünse de aslında zorunluluktur. O kitabın o rafta, X kişisinin de o esnada rafın önünde olması öncesinde belirlenmiştir. Sonuç olarak kitabın alınıp okunması da iradenin değil zorunluluğun bir sonucudur.
Determinizmin kurucuları ve öncüleri arasında iki isim öne çıkıyor. Bunlardan ilki aynı zamanda bir rasyonalist olan Hollandalı filozof Baruch Spinoza'dır. Spinoza kaleme aldığı eserlerde hem rasyonalizmin hem de determinizmin temel ilkelerini oluşturmuştur. Filozofun Türkçeye çevrilmiş bazı eserleri şunlardır: Yaşamak Dediğimiz Şey, Töre Bilim, Anlama Yetisinin Düzeltilmesi Üzerine İnceleme, Politik İnceleme, Ethica
Rene Descartes de, Determinist filozoflar arasında gösterilmektedir. Onun meşhur söylemi ''Düşünüyorum öyleyse varım'' neden - sonuç ilişkisini gözler önüne serer. O da diğer Deterministler gibi aklı ön planda tutmuş ve belli başlı konularda sonuca ulaşmak için nedensellik ilkesine başvurmuştur. Diğer Determinist düşünürler şunlardır: Pierre Simon Laplace - Werner Heisenberg - Max Planck.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.
Edebî Akım/ Edebiyat Akımı Nedir?
Edebî akımlar, aynı görüşte/anlayışta olan sanatçıların bir araya gelerek, belirledikleri ilkeler doğrultusunda yapıt ortaya koymalarıyla ortaya çıkmış edebî anlayışlardır.
Bir başka tanım: Öncü bir edebiyatçının ya da bir edebiyatçılar topluluğunun oluşturup geliştirdiği, biçim ve içerik yönünden birtakım yenilikler getiren sanat ve edebiyat anlayışı. Edebi okullar, edebi mektepler, edebî ekoller, yazın akımları da aynı anlamda kullanılmaktadır.
Edebiyat akımlarının oluşmasında toplumsal değişmeler ve gelişmeler, bilimsel ve teknolojik yenilikler, bireysel özelliklerdeki farklılaşmalar etkili olmuştur. Genellikle birbirlerine tepki olarak ortaya çıkan edebiyat akımlarının temsilcileri, akımlarının ilkelerini kendileri belirlemiştir. Avrupa’da edebi akımlar başlamadan önce, iki önemli düşünce ve sanat anlayışı vardı: Hümanizm ve Rönesansçılık.
HÜMANİZM
Hümanizm Özellikleri, Temsilcileri
RÖNESANSÇILIK
Rönesansçılar Özellikleri, Temsilcileri
KLASİSİZM
Klasisizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
ROMANTİZM
Romantizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
REALİZM
Realizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
NATÜRALİZM
Natüralizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
PARNASİZM
Parnasizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
SEMBOLİZM
Sembolizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK)
Sürrealizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
Realizm, natüralizm ve parnasizm akımlarına tepki olarak doğmuştur. Freud’un “psikanaliz kuramı’nın edebiyata uyarlanmış biçimidir. Akımın bilgi ve esin kaynağı olan Freud’a göre, insanoğlunun dış dünyadan edindiği alışkanlıklar, istekler bilinçaltında toplanır. Bu istekler düş, rüya, yarı rüya durumunda çözülerek ortaya çıkar.
Akımın kurucusu olan Andre Breton bu akımı şöyle tanımlamıştır:
“Gerçeküstücülük, ister söz, ister yazı ile ya da başka bir yolla, düşüncenin gerçek işleyişini ortaya çıkarmak için başvurulan, içinden geldiği gibi yazma yöntemidir. Bu, aklın denetimi olmaksızın (rüyada olduğu gibi) her türlü estetik ve ahlak kaygısı dışında düşüncenin yazılışıdır.”
EMPRESYONİZM (İZLENİMCİLİK)
Empresyonizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, Fransa’da gelişmiş; daha çok; resimde, müzikte, edebiyatta etkisini göstermiştir. Empresyonistler, varlığın gerçek ve nesnel yanını değil, sanatçıda uyandırdığı izlenimleri anlatma amacını gütmüşlerdir. Bu izlenim, sanatçıdan sanatçıya değiştiği için, ortaya konan sanat yapıtı, onu ortaya koyanın kişiliğini yansıtır. Yapıtlarında kendi iç dünyalarını dile getirdikleri için, çevreyi saran evrene ve dış dünyaya karşı ilgisizdirler.
EKSPRESYONİZM (DIŞAVURUMCULUK)
Ekspresyonizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
Birinci dünya savaşından sonra, empresyonizme tepki olarak doğmuş, Alman sinemasında uygulanmıştır. Çevremizi saran evrene ve dünyaya karşı ilgisiz görünen bu akım, insanın iç dünyasını ve bütün duygularını en gizli ve çıplak yönleriyle, olduğu gibi anlatır. Gerçekler her insana göre değişik olduğu için önemli olanı sanatçının kişiliğini ve gerçekleri kendine göre dile getirmesidir.
KÜBİZM
Kübizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
20. yüzyılın başında empresyonizme tepki olarak ortaya çıkmış ve daha çok, resimde kendini göstermiştir. Yazın alanın da, özellikle şairler, ressam Picasso’nun da etkisiyle bir anlayış geliştirmişlerdir. Buna göre şairler, dış dünyayı izleyip olup bitenleri iyi saptamak zorundadır. Onlara göre dünyadaki küçük olayları ve anlamları yakalamak gerekir “Söylenmemiş olanı”, “görülmemiş olanı” gün ışığına çıkarmak, aklın değil düş gücünün yapacağı iştir.
FÜTÜRİZM (GELECEKÇİLİK)
Fütürizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
20. yüzyılda ortaya çıkmış, makineyi ve hızı edebiyata taşıyan edebiyat akımıdır. I. Dünya Savaşı başlamadan ortaya çıkan bu akım, “geçmişten kopuşu, yenilik ve değişikliğe yönelişi” ilke edinmiştir.
EGZİSTANSİYALİZM (VAR OLUŞÇULUK)
Egzistansiyalizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
Egzistansiyalizm, kökü İlkçağ Yunan felsefesine kadar uzanan bir felsefe sistemidir. İkinci Dünya Savaşı’nın son yıllarında bağımsız bir felsefe olarak ortaya çıkmıştır. Felsefe ve edebiyat alanında en önemli temsilcisi ve kurucusu Jean Paul Sartre’dır. Bu akıma göre, insan kendi özünü kendisi seçer. Bu görüş şöyle özetlenebilir: “Var” olma “öz”den önce gelir; yani, insan önce dünyaya gelir, var olur, ondan sonra olmak istediği gibi olur. Egzistansiyalizmin bu anlayışı, Nietzsche’nin, “Her insan, tarihte eşi bir daha tekrarlanmayacak biricik harikadır.” sözünde, özlü ifadesini bulur.
DADAİZM
Dadaizm Akımı Özellikleri, Temsilcileri
20. yüzyılın ilk çeyreğinde Tristan Tzara adlı gencin etrafında toplanan bir grup şair; “dada” sözcüğünü, kurmak istedikleri akıma ad olarak seçmiş ve dadaizmi kurmuşlardır. Fransızca bir sözcük olan dada, çocukların binerek oynadıkları “ağaç parçası, tahta at” anlamına gelir. Düzensiz sözcük ve imgelerin kullanıldığı bu akım, Birinci Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkıcı ortamda düş kırıklığına uğrayan aydın ve sanatçıların bir başkaldırısı olarak doğmuştur. Bir başka deyişle iki dünya savaşı arasında varlık gösteren ve toplumu uyuşukluktan kurtarma çabası güden bir harekettir.
Ayrıca bakınız:
EDEBİYAT/KÜLTÜR/SANAT/FİKİR AKIMLARI