devlet hastanesi nde tetanoz aşısı / Aile Hekimi Sağlık Ocağında Tetanoz Aşısı Yapar mı? • Doktordan Haberler

Devlet Hastanesi Nde Tetanoz Aşısı

devlet hastanesi nde tetanoz aşısı

Tetanoz Aşısı Nedir? Ne Zaman Yapılmalı? Tetanoz Aşısı Ne Kadar Süre Kaç Yıl Korur?

Tetanoz hastalığı genellikle boyun ve çene kaslarında şiddetli kasılma oluşmasına neden olur. Bu hastalık tedavi edilmez ise hayati riskler meydana getirir. Tetanoz ise nemli ve ılık topraklarda yaşayan bakterilerden geçmektedir. Tetanoz hastalığını ise aşı ile engellemek mümkün. Bu nedenle tetanoz aşısını yaptırmak oldukça önem taşıyor.

Tetanoz Aşısı Nedir?

Tetanoz hastalığı, Clostridium tetani denilen bir bakteriden kaynaklanmaktadır. Tetanoz ise ölümcül riskler taşıyan bir sinir hastalığı olarak biliniyor. Genel olarak toprakta ve memeli hayvanların bağırsaklarında yaşayan bu bakteri insanlara yaralanma, kaza ve sıyrıklar ile girmektedir. Bu bakteri insan vücuduna girdikten sonra hızla üremeye başlar. Aynı zamanda bu bakteri vücutta metalloprotez tetanospazmin adı verilen bir toksin üretir.

Bu toksin ise omurilik ile beyin köklerine ulaşarak sinir hücrelerinde tahribata neden olur. Böylece istemsiz kasılmalar meydana gelir. Tüm bu hastalıktan ve etkilerinden kurtulmak için ise tetanoz aşısı önleyici bir tedavi yöntemidir. Tetanoz hastalığının en önemli karşıtı aşıdır. Tetanoz aşısı tetanoz toksoidi içerir. Aynı zamanda hastalıkla mücadele en etkili yöntem olarak bilinir.

Tetanoz Aşısı Ne Zaman Yapılmalı?

Tetanoz aşısının uygulanma sıklığı çok önemlidir. Bu nedenle tetanoz aşısının yapılma zamanı da oldukça önemlidir. Türkiye genelinde bebeklerde 2,4 ve 6. ayda beşli karma tetanoz aşısı rutin olarak yapılıyor. Bunun ardından 18. ayın sonunda ise pekiştirme aşısı uygulanıyor. Aynı zamanda 4 ve 6 yaşlarında tekrar pekiştirme aşısı yapılır. Ayrıca 11 ve 12 yaşlarında da tekrar tetanoz aşısı uygulanır.

Tetanoz Aşısı Ne Kadar Süre Kaç Yıl Korur?

Tetanoz aşısı bebeklik döneminde uygulanmaya başlar. Özellikle de bebeklerde 2, 4 ve 6.aylarda tetanoz için beşli karma aşısı yapılıyor. Aynı zamanda bebeklerde 18. ayın sonunda da pekiştirme aşısı yapılır. Bunun ardından ise çocukluk döneminde de tetanoz aşısı yaptırılır. Tetanoz aşısı her on yılda bir yapılmalıdır. Çünkü hangi yaş olursa olsun tetanoz aşısının geçerlilik süresi genellikle on yıl olmaktadır. Her on yılda bir tetanoz aşısı yaptırılması çok önemlidir. Bu sayede hastalıktan da korunmak mümkündür.

Tetanoz Aşısının Yan Etkileri Var mıdır?

Tetanoz aşısı yapıldıktan sonra bazı yan etkiler gelişebilir. Bu her bünyeye ve vücuda göre değişebilir. Bu yan etkiler ise çoğu zaman hafif bir şekilde geçebilir. Aşı yapıldıktan sonra hafif bir ateş belirtisi oluşabilir. Bunun ardından ise eklem ağrıları ve kas ağrıları da yaşanabilir. Bazı zamanlarda ise bulantı da meydana gelebilir. Tetanoz aşısı yapıldıktan sonra ise genel itibari ile bir yorgunluk hali de gözlenebilir. Bazı bünyelerde ise aşı yapıldıktan sonra o bölgede kızarıklıklar da meydana gelebilir. Bu belirtiler ise kısa sürede gider ve yan etkiler azalır.

Tetanoz Hastalığı Hangi Durumlarda Bulaşır?

Tetanoz hastalığı bazı durumlarda bulaşabilir. Özellikle de delici yaralar dövme ve piercingler bazı durumlarda tetanoz hastalığının bulaşmasına neden olabilir. Aynı zamanda silah yaralanmaları ile çeşitli yanıklarda da tetanoz hastalığını kapmak mümkün. Cerrahi yaralar ile brilikte hayvan ısırıkları sonrasında da bu hastalığa yakalanmak mümkün. Özellikle diş enfeksiyonları ile birlikte yeni doğan bebeklerde enfekte olmuş göbek bağlarında da tetanoz hastalığı bulaşma riski vardır. Dolayısı ile bu gibi durumlarda da tetanoz hastalığı bulaşabilir.

Tetanoz Hastalığından Korunmak İçin Neler Yapılmalı?

Tetanoz hastalığından korunmanın en iyi yolu tetanoz aşılarının tam ve zamanında yapılmasıdır. Çocukluk çağında yapılan tetanoz aşıları ilerleyen zamanda tetanoz hastalığından korumaktadır. Hastalığa karşı koruma sağlanması için her 10 yılda bir tetanoz aşısı yaptırılması öneriliyor. Bunun yanı sıra erken yara bakımı yapmak da tetanoz hastalığından koruma sağlar. Aynı zamanda vücut genelinde oluşan bir yara var ise mutlaka bakımı yapılmalı. Bu bakımların öncesinde ve sonrasında da eller sabunla ve suyla iyice yıkanmalıdır. Bunun yanı sıra vücut genelinde oluşan herhangi bir yara mutlaka kontrol altında tutulmalıdır. Buna göre yara bakımı da düzenli bir şekilde yapılmalıdır.

Tetanoz Aşısı Hangi Durumlarda, Nerede Yapılır? Tetanoz Aşısı Vücutta Nereye Vurulur?


Tetanoz hastalığı, Clostridium isimli bir bakterinin neden olduğu hastalıktır. Bu bakteri, toprak, hayvan dışkısı ya da toz içerisinde bulunabilir. İnsan vücudunda bir yara oluşması ile bu bakteri yaradan insan vücuduna girerek insanların hasta olmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle aşı yaptırmak çok önemlidir.

Tetanoz Aşısı Hangi Durumlarda, Nerede Yapılır?

Tetanoz aşısı kişilerin tetanoz hastalığına yakalanma riskini ortadan kaldırır. Bu bağlamda oldukça önemlidir. Böcek sokması, hayvanların ısırması, enfeksiyon olan ayak ülseri, dişlerde enfeksiyon oluşması, vücuda piercing yaptırmak, kurşun yarası, kemiklerdeki birden fazla kırık, cerrahi yaralar, yanıklar, aşısı olmayan annelerin bebeklerinde göbek bağında enfeksiyon gelişmesi ile tetanoz hastalığı meydana gelebilmektedir.

Doktor kontrolünden sonra bazı bulgular ve belirtiler değerlendirilerek tetanoz teşhisi konulabilmektedir. Bunun yanında bazı testler ile de hastalık ortaya çıkabilmektedir. Tanının konması ile birlikte vakit kaybetmeden tedaviye başlanması çok önemlidir.

Hasta hızlı bir şekilde hastaneye yatırılmalı, gerekli tedaviler hızlı bir şekilde başlamalıdır. Sonrasında ise kişilere tetanoz aşısının yapılması gerekir. Kasılmalar kontrol altına alınmalı, agresif yaraların bakımların antibiyotikler ile tedavi edilmelidir. Eğer kişilerde solunum problemleri varsa o zaman solunum cihazı ile desteklemek gerekir. Kişiler hastalığı geçirmiş olsalar da vücutta bağışıklık oluşmamaktadır. Bağışıklığın oluşması için tetanoz aşısı yaptırmak gerekir.

Tetanoz Aşırı Vücutta Nereye Vurulur?

Tetanoz hastalığı, insanlara çok çeşitli yollar ile bulaşabilmektedir. Hastalıktan korunmanın en kesin yolu ise kişilerin tetanoz aşısı yaptırmalarıdır. Yetişkin, çocuk ve hamile bireylere tetanoz aşısı kolaylıkla yapılabilmektedir. Tetanoz aşısı aşı merkezleri ve sağlık ocaklarında koldan uygulanır.

Tetanoz aşısı vurulduktan sonra bazı yan etkiler görülebilir. Bunlar:

● Genel hastalık durumu hisseidlmesi
● Aşının yapıldığı yerden kızarıklık ya da şişlik meydana gelmesi
● Yorgunluk hissi
● Hafif ateş oluşumu
● Eklemlerde ve kaslarda ağrı
● Mide bulantısı


Tetanoz aşısının koruma süresi sınırlıdır. Bu sebeple doz doz yapılması gerekmektedir. Her dozun koruma süresi farklılık gösterir.

Haydi Büyükler Aşıya: Türkiye’de Erişkinlere Yönelik Aşı Uygulamaları:

Tüm dünyada, son yıllarda erişkinlerin bağışıklanması da en az çocuklar kadar önemsenmeye başlanmıştır. Erişkinlerde mortalite ve morbidite ile sonuçlanabilecek birçok hastalık aşı ile önlenebilmektedir. 

Ülkemizde ileri yaş nüfusun giderek artmasıyla, kronik hastalıklar ve kanserlerde de buna bağlı bir artış meydana gelmekte olup bu durum erişkin aşılamasının giderek daha da ön plana çıkmasına yol açmıştır. 

Bakanlığımız, erişkin bağışıklamasının giderek artan öneminin farkında olup gerek çocukluk döneminde bağışıklama takvimi yarım kalan gerekse de bağışıklığın pekiştirilmesi amacıyla ek aşılamalara ihtiyacı olanlar ile gebeler, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, bağışıklık yetmezliği bulunanlar ve diğer risk gruplarındaki kişilerin enfeksiyon hastalıklarından korunması hedefleri doğrultusunda aşılama çalışmalarını yürütmekte ve desteklemektedir.

Erişkin aşılaması, bebeklik döneminde aşı takvimine uygun olarak aşılanmamış kişilerin aşılanması için bir fırsat olarak görülmelidir. 

Gelişmiş ülkelerde, hastaneye yatış gerektiren zatüürre hastalığının en sık nedeni pnömokok bakterisidir. Pnömokokal hastalıklardan ölümler başlıca yaşlı erişkinler arasında meydana gelmekte olup bu grup arasında ölüm hızları zatürre için %10-20, pnömokokal bakteriyemi için ise %60’lara ulaşmaktadır. 

2002 yılında, tüm dünyada, tetanoz nedeniyle meydana gelen ölümlerin %14’ünü anne tetanoz vakaları oluşturmaktadır. 2014 yılında Avrupa Birliği’nde bildirilen tetanoz vakalarının %65’ini ise erişkinler oluşturmaktadır.

Boğmaca, genellikle çocukluk çağı hastalığı olarak bilinmekteyse de, ergenlerde ve erişkinlerde sıklıkla atipik seyrettiğinden çoğu zaman tanınmamaktadır. Nitekim, son yıllarda artmakta olan erişkin yaş grubundaki boğmaca vakaları duyarlı çocuklar için önemli bir enfeksiyon kaynağıdır. 

Erişkinler arasında difteriye karşı yüksek aşılama kapsayıcılığının önemi yakın tarihte, dünyanın çeşitli yerlerindeki-özellikle de 1990’lardaki eski Sovyetler Birliği ülkelerindeki- salgınlarda gösterilmiştir. Bununla birlikte, çoğu gelişmiş ülkede, çocuk yaş grubundaki yüksek aşılama kapsayıcılığının etkisiyle difteri vakaları erişkin yaş gruba doğru kaymaktadır. 

Yaklaşık 900.000 kişinin her yıl hepatit B’nin akut ya da kronik sonuçları nedeniyle hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Enfekte olan erişkinlerin yaklaşık %25’i siroz ya da karaciğer kanseri nedeniyle ölmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından, ülkemiz gibi orta/düşük hepatit B endemisitesi görülen ülkelerde, rutin çocukluk çağı aşılamalarına destek olarak ileri yaş grubunu veya hepatit B risk gruplarını hedef alan aşılama stratejilerinin dikkate alınması önerilmektedir. Yine erişkinlerde hepatit A’nın daha ağır seyrettiği bilinmektedir.

Gelişmiş ülkelerdeki 65 yaş üzeri ölümlerin çoğu grip enfeksiyonu ile ilişkilidir. Özellikle kronik hastalığı olan yaşlı erişkinlere ve gebelere grip aşısı uygulanmasıyla hastaneye yatışlarda ve ölümlerde azalmalar gözlenmektedir. 

Ülkemizde kızamık aşılaması 1970’li yıllardan itibaren uygulanmaya başlamış olsa da ancak 1990’lı yıllardan itibaren tüm illerde yaygın ve yüksek dozda aşılama başarısına ulaşılmıştır. Dolayısıyla özellikle 1980-1991 yılları arasında doğan erişkin grup başta olmak üzere 1970-1991 yılları arasında doğan tüm erişkinler arasında aşısızlık oranı yüksek olduğundan bu yaş grubundaki erişkinler kızamık hastalığına karşı çok hassastır.

Kızamıkçık hastalığına karşı aşılanmak; hastalık gebelik döneminde geçirildiğinde konjenital kızamıkçık sendromuyla sonuçlanması nedeniyle önemlidir.Dünyada her yıl 100 bin bebek konjenital kızamıkçık sendromu ile doğmaktadır. Doğan bebeklerin kalp rahatsızlığı, katarakt ve körlük, ciddi zekâ geriliği gibi ağır sekeller ile dünyaya gelmesine neden olmaktadır. Hastalıktan korunmanın tek yolu doğurganlık çağındaki tüm kadınların kızamıkçığa karşı aşılı olmasıdır.

Ülkemizde, 1985 yılından bu yana yürütülmekte olan Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) kapsamında aile hekimleri tarafından erişkin yaş grubuna uygulanan aşılar aşağıda özetlenmiştir.

Erişkin Tip Tetanoz Aşısı:

Daha önce aşılanma durumu kayıtlı olmayan tüm erişkinlerin 3 doz eişkin tip difteri-tetanoz (Td) aşısı ile aşılanarak primer aşılamalarının tamamlanması gerekmektedir Primer aşı serisi tamamlanan tüm yetişkinlere 10 yılda bir Td aşısı uygulanmalıdır.

Doğurganlık Çağı Kadın/Gebe Aşılamaları 

Gebelikte tatanoz aşısıyla aşılanmak bebekte ölümcül olan yeni doğan tetanozuna karşı korunmak için önemlidir. Bu nedenle çocukluk çağında aşılanmamış, aşılanma durumu bilinmeyen, eksik aşılanmış veya tam aşılanmış ancak son 10 yıl içerisinde pekiştirme dozu almamış olan tüm gebelere Td aşısı önerilir. Hiç aşılanmamış gebelerin 4 hafta arayla en az iki doz Td aşısı almaları sağlanmalıdır. İkinci doz doğumdan en az iki hafta önce tamamlanmalıdır. Gebelik dönemi aşılaması konusunda detaylı bilgi için tıklayınız.

Ayrıca virüslerin neden olduğu zatürreden kaynaklanan anne ölümlerinin önlenmesi amacıyla tüm gebelere gebelik aşısı uygulamasının gereklidir. Gebeler için grip aşıları reçete edildiği takdirde ücretsiz olarak karşılanır. Grip aşısı gebeliğin her döneminde uygulanabilir. Grip aşısı gebelere tek doz olarak uygulanmalı ve her gebelikte tekrarlanmalıdır.

Kızamık Kızamıkçık Kabakulak (KKK) Aşısı:

Kişinin iki doz kızamık içeren aşı (1980’lerden sonra doğanlar için) ya da KKK (2006 yılından sonra doğanlar için) aşısı uygulandığına ya da kızamık geçirdiğine ilişkin kayıt var ise veya laboratuvar tetkikleriyle bağışık olduğu gösterilmiş ise aşılanmasına gerek yoktur. Bunun dışında, gebelik dönemi dışındaki tüm erişkinlere dört hafta arayla bir doz KKK aşısı uygulanmalıdır.

Ülkemizde kızamıkçık aşısı 2006 yılında çocukluk çağı ulusal aşı takvimine eklenmiştir. Dolayısıyla kişi 2006 yılından önce Bakanlık tarafından uygulanan kızamık aşıları kızamıkçık aşısıyla kombine olmadığı için kişi aşılanmış olsa bile kızamıkçık virüsüne karşı korunmamaktadır. Bu nedenle özellikle doğurganlık çağında olan gebelik dönemi dışındaki tüm kadınlara ve iki doz KKK aşısı uygulandığına ilişkin kaydı olmayan diğer tüm erişkinlere KKK aşısı uygulanması önem taşımaktadır.

KKK aşısı olmayan tüm erişkinlere, talepleri halinde, aile hekimleri tarafından dört hafta arayla iki doz olarak ücretsiz uygulanmaktadır.

Pnömokok Aşısı: 

Aşılanma özellikle yaşlı kişiler için önemlidir. Yaşlandıkça bağışıklık sistemi zayıflar ve enfeksiyonlarla savaşmak daha zor olabilir. 65 yaş ve üzerindeki kişilerin pnömokok bakterisinin neden olduğu zatürre, kan iltihabı, menenjit gibi ciddi hastalıklardan korunması amacıyla iki pnömokok aşısı önerilmektedir. Konjuge pnömokok aşısı ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarında uygulanmaktadır. Polisakkarit pnömokok aşısı ise Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında tanımlanan risk gruplarına, reçete edilmesi halinde bedelleri karşılanmaktadır. Aşılama şemaları sağlıklı olma ya da eş zamanlı riski arttıran bir hastalık bulunma durumuna göre farklılaşmaktadır. Bu aşılarla ilgili bilgi sahibi olmak için aile hekiminize başvurunuz. 

Grip Aşısı:

Grip aşısı bedeli; 65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişilerin bu durumlarını belgelendirmeleri halinde sağlık raporu aranmaksızın yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanır.

 

Altta Yatan Hastalık Nedeniyle Veya Mesleğinden Dolayı İlave Risk Altında Bulunan Erişkinlere Yönelik Aşı Uygulamaları:

  1. Hepatit A Risk Grubu Aşılamaları:

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Hepatit A Kontrol Programı kapsamında, sağlık kurumlarına başvuruları durumunda belirlenen tüm risk gruplarına (Bakınız Hepatit A Aşısı Risk Grupları) ücretsiz olarak aşı uygulaması yapılmaktadır. 

  1. Hepatit B Risk Grubu Aşılamaları:

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Hepatit B Kontrol Programı kapsamında, sağlık kurumlarına başvuruları durumunda belirlenen tüm risk gruplarına (Bakınız Hepatit B Aşısı Risk Grupları) ücretsiz olarak aşı uygulaması yapılmaktadır. 

Bu risk gruplarının dışında, hekimin yüksek risk nedeniyle aşı yapılmasını uygun bulduğu kişilere sağlık kuruluşlarında Hepatit B aşısı uygulaması ücretsiz olarak uygulanabilir.

  1. Pnömokok Aşıları 

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan pnömokokal hastalıklara yönelik kontrol programı kapsamında çocukluk dönemi aşılamaları yanı sıra yetişkin ve risk grubu aşılamaları da bulunmaktadır. Pnömokok bakterilerinin neden olduğu hastalıkların, özellikle 65 yaş ve üzerindeki yetişkinlerde, kronik hastalıkları olan kişilerde ve hastalık ya da ilaç kullanımı nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde uzun sürme, hastaneye yatış gerektirme ve ölümcül seyretme olasılıkları daha yüksektir. 

Pnömokok hastalığı riskini arttıran hastalıkların bulunması durumunda konjuge pnömokok aşısı ile polisakkarit pnömokok aşısının uygulanması bu ciddi ve ölümcül olabilen hastalıklardan korunmayı sağlar.  Konjuge pnömokok aşısı ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarında uygulanmaktadır. Polisakkarit pnömokok aşısı ise Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında tanımlanan risk gruplarına, reçete edilmesi halinde bedelleri karşılanmaktadır. (Detaylı bilgi için bakınız Pnömokok Aşısı Risk Grupları)

  1. Sağlık Çalışanı Aşılaması

Tıp fakülteleri, diş hekimliği fakülteleri, hemşire/ebelik eğitimi veren okullar, sağlık meslek yüksekokulları vb. öğrencileri, eğitimleri döneminde sağlık kuruluşlarında staj ve sağlık hizmetinde bulundukları için çalışan sağlık personelinde olduğu gibi bulaşıcı hastalıklar için artmış karşılaşma riski taşırlar. Bu nedenle, mesleki riski azaltmaya yönelik olarak ve hizmet sundukları hasta grubu içerisinde yüksek riskli hastaların varlığı ve bu hastalara kaynak teşkil etme riskleri nedeniyle belirlenen bazı aşıların uygulanması gereklidir.

Sağlık kurumlarında çalışan temizlik işçileri, 112 acil sağlık hizmetleri personeli ile acil durum, afet ve olağandışı durumlarda görev alan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) personeli ve acil sağlık araçlarında görev yapan personel dâhil diğer çalışanlar için de mesleki maruziyet riski nedeniyle kendilerinin korunmasına ve hastalar açısından kaynak teşkil etmelerini önlemek amacıyla belirlenmiş olan bazı aşıların uygulanması gereklidir. 

Detaylı bilgi için tıklayınız (Mesleğe Bağlı Risk Grubu Aşılaması: Sağlık Çalışanı Aşılaması)

  1. Grip Aşıları 

Grip aşısı bedeli; astım dâhil kronik akciğer ve kalp ve diğer kronik hastalıkları olan erişkinler için hastalıklarını belirten sağlık raporuna dayanılarak tüm hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere devlet tarafından karşılanır.

Detaylı bilgi için tıklayınız (Grip Aşısı Uygulanması Gereken Erişkin Risk Grupları)

Ayrıca,2005-2006 grip sezonundan bu yana, tüm sağlık çalışanlarının (kamu, üniversite) grip aşısı ile aşılanabilmesi için Bakanlığımız tarafından yaklaşık grip aşısı alınmakta ve illere dağıtımı yapılmaktadır.

Detaylı bilgi için tıklayınız (Mesleğe Bağlı Risk Grubu Aşılaması: 

  1. Asker Aşılamaları:

TSK’de görev yapan askerler, çeşitli nedenlerle enfeksiyonlara ve salgın hastalıklara maruz kalma açısından toplumun geri kalanına göre daha fazla risk taşırlar.

Ülkemizdeki askerlik dönemindeki tüm erlere erişkin tip tetanoz-difteri (Td) ve menenjit aşıları, 1980-1991 yılları arasında doğan ve silah altına alınan askerlere ise ilave olarak kızamık-kızamıkçık-kabakulak (KKK) uygulanmaktadır.Detaylı bilgi için tıklayınız (Mesleğe Bağlı Risk Grubu Aşılaması: Asker Aşılamaları)

  1. Seyahat Aşılamaları:

Seyahat eden kişilerin yolculuk ettiği ülkedeki bulaşıcı hastalık riskine uygun olarak aşılanması, Dünya Sağlık Örgütü’nün “International Travel and Health” Programı önerileri doğrultusunda (http://www.who.int/ith/en/) Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’ne bağlı seyahat sağlığı birimlerinde uygulanmaktadır. Detaylı bilgi için tıklayınız (http://www.seyahatsagligi.gov.tr/).

  1. Hac-Umre Aşılamaları:

Ülkemizde rutin olarak Hac ve Umre ziyareti yapacak olan bireylere ülkeden ayrılmadan önce meningokok aşısı uygulanması sağlanmaktadır. Detaylı bilgi için tıklayınız (Hac ve Umre Aşılamaları)

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır