direkt bilirubin kaç olmalı / Bilirübin - Vikipedi

Direkt Bilirubin Kaç Olmalı

direkt bilirubin kaç olmalı

Hayatın ilk bir ayında en sık karşılaşılan sorunlardan birisi yenidoğan sarılığıdır. Sağlıklı, zamanında doğmuş bebeklerin % 60’ında, erken doğan bebeklerin % 80’inde sarılık görülür. Sık görülen bu fizyolojik sarılık dışında yenidoğanda çok çeşitli nedenlere bağlı olarak sarılık gelişebilir.

Anne karnındaki bebeğin alyuvarları farklıdır. Bu alyuvarların içerdikleri hemoglobin çeşidi, fetal hemoglobindir(HbF). Yenidoğan bebeğin, anne kanındaki alyuvarlardan farklı alyuvarlara ihtiyacı vardır. Onun için doğar doğmaz bebeğin kanındaki alyuvarlar hızla yıkılmaya başlar ve yerine yeni hemoglobin (HbA) içeren alyuvarlar yapılır. Ancak, yıkılan alyuvarlardan bol miktarda sarılık maddesi(bilirubin) üretilir. Normalde bilirubin karaciğerde işlenerek vücuttan atılacak hale getirilir. Bilirubinin safra ile bağırsağa atılan bu şekline direkt bilirubin denir. Ancak fazla üretilen bilirubin bebeğin karaciğer kapasitesini aşar, bebeğin kanında ve dokularında birikmeye başlar. Sarı renkte pigmentlere sahip olan bilirubin, bebeğin cildini, dokularını sarı renge boyar ve yenidoğan sarılığına yol açar.

Yeni doğmuş bir bebeğin kanında bulunması gereken bilirubin miktarı 1-2 mg/dl kadardır. Bu miktar 5 mg/dl’yi aştığında sarılık fark edilir ve ilk olarak göz akları sararmaya başlar. Kanda bulunan bilirubin düzeyi ile vücuttaki dağılımı arasında iyi bir uyum vardır. Bilirubin 5-8 mg/dl olduğunda sarılık baş ile boyun arasında görülür. 8-10 mg/dl olduğunda gövdenin üst kısımlarında, 10-13 mg/dl olduğunda gövdenin alt kısımlarında, 13-16 mg/dl’de kol ve bacaklarda da sarılık gözlenir. El ve ayaklara kadar inen sarılıkta bilirübin değeri 20 mg/dl civarındadır. Bu değerlere de klinik ölçümler sonucu ulaşılır. Bu yüzden çocuk doktorunuz şüpheli gördüğü durumlarda bebeğinize kan testi yapılmasını isteyecek ve kanındaki bilirubin düzeyini ölçecektir.

Sarılık, genellikle doğumdan 2-3 gün sonra görülüp, 7-10 gün içinde kaybolur ve sarılığın kaybolması en son göz aklarında olur. Prematüre bebeklerde sarılık daha sık ve şiddetli görülür ve 4-5. günde belli olur.

Sarılıkta, hangi bebeklerin tedavi edilmesi gerektiğine karar vermek büyük önem taşır. İlk gözlem, vücut renginin sararmasıdır. Bu sararma baştan ayağa doğru yayılır. Deriye parmakla bastığımızda ortaya çıkan renk, sarılığın şiddeti hakkında daha iyi fikir verir. Bu muayenenin sağlıklı olabilmesi için mutlaka gün ışığında veya beyaz ışık altında olması gerekir. Doğumdan sonra ilk 24 saat içinde taburcu edilen bebekler mutlaka 48 saatten sonra görülmeli ve sarılık açısından değerlendirilmelidir.

Fizyolojik sarılık:

Anne karnındaki bebekte oluşan sarılık maddesi (bilirubin), plasenta yoluyla anneye geçerek anne karaciğerinde işlenir. Dolayısıyla, bebek bu bilirubinden  zarar görmez. Bebek doğduğunda kanındaki bilirubin düzeyi % 1-2 mg civarındadır. Doğumdan sonra yavaş yavaş yükselmeye başlar. Geçici olan bu yükselmeye fizyolojik sarılık denir ve iki evrede incelenir.

Sağlıklı, zamanında doğmuş bir bebekte birinci evrede kan bilirubin düzeyi 3-5. günlerde % 6-7 mg düzeylerinde bir pik yapar. Daha sonraki ikinci evrede hızlı bir düşüşü takiben bilirubin yavaş yavaş azalmaya devam eder ve birkaç hafta içinde normale döner. Fizyolojik sarılık, bebek karaciğerinin bilirubini tutma ve bilirubini değiştirme sürecindeki enzim eksikliğinden kaynaklanır.

Yenidoğan bebekte bilirubin yapım hızı artmıştır. Hergün kilogram başına 10 mg bilirubin üretilir. Bu değer, erişkinlerinkinden iki kat fazladır.

Çocuk doktorunuz tarafından da yakından takip edilecek olan bu sarılık, çoğu zaman özel bir tedaviye gerek kalmadan bir hafta ya da on gün içinde geçebilir.

Prematüre bebeklerde bu dönemdeki bilirubin düzeyi % 10-12 mg’a kadar ulaşabilir. Prematürelerde, fizyolojik sarılığın ikinci evresi de daha uzundur ve 2-4 hafta sürebilir.

42 haftanın üzerinde doğanların hemen hepsinde, zamanında normal doğanların ise yaklaşık yarısında, fizyolojik sarılık görülmez veya çok hafif geçer.

Anneleri şeker hastası olan çocuklarda sarılık daha sık görülür ve daha yüksek seyreder.

Fizyolojik sarılığın bir çok bebekte görülüp, tedaviye gerek kalmadan geçmesi sık karşılaşılan bir durum olsa da, mutlaka doktor takibi altında bu dönemin geçirilmesi gerekir. Çünkü yüksek seyreden sarılığın tanı ve tedavisinde geç kalınırsa kern ikterus denilen bir hastalık görülebilir. Bilirubin beyinde birikir, bazal ganglion denilen bir bölgeyi etkiler. Beyin hasarına yol açar. Bebek; 2-7. günde gevşeklik, tiz sesli ve güçsüz ağlama, yavaş refleksler, zayıf ve isteksiz emme, kusma, ateş, havale gibi belirtiler gösterir. Ve ne yazık ki bu bebeklerin %50’si ölür. Bu yüzden bebeğinizde sarılık belirtisi varsa, olayı ciddiye alınız, nasılsa geçer demeyiniz ve mutlaka çocuk doktorunuza danışınız. Doktorunuz bebeğinizde, bilirubin düzeyinin yükselip yükselmediği kontrol eder. Sarılığın fizyolojik mi yoksa patolojik mi olduğunu araştırır. Gerekli tetkikleri yapar. Fizyolojik sarılık olmasına rağmen kan bilirubini fazla yükselirse bebeğin hastanede tedavi edilmesi gerekir. Tedavide geç kalmamak önemlidir.
Patolojik sarılık:
  1. İlk 24 saat içinde sarılık görülmesi
  2. Hasta bir yenidoğanda sarılık görülmesi
  3. Total serum bilirubin düzeyinin günde 5 mg/dl’den fazla artması
  4. Zamanında doğan bir bebekte bilirubin düzeyinin 13 mg/dl, anne sütü alıyorsa 15 mg/dl den yüksek olması
  5. Klinik sarılığın zamanında doğanlarda 14 günden, erken doğanlarda 21 günden uzun sürmesi
  6. Direkt bilirubin düzeyinin 1,5-2 mg/dl’yi aşması
  7. Dışkının renksiz ve idrarın koyu renkte olması
durumlarında patolojik sarılıktan söz edilir ve her zaman ileri inceleme ve uygun tedavi gerektirir.
Anne sütü sarılığı:
Anne sütü ile beslenen bebeklerin bir kısmında fizyolojik sarılığın normalde azalması gerektiği günlerde artan bilirubin düzeyleri saptanır. Anne sütü alanların %20-30’unda sarılık 2 haftadan uzun sürer. Patolojik sarılığa yol açabilecek herhangi bir neden saptanmaz. Sarılık nadir olarak 3 aya kadar sürebilir. Bebeklerde herhangi bir hastalık belirtisine rastlanmaz. Kilo alımı normaldir. Aile sarılığın iki, üç ay kadar uzayabileceğini bilmeli ve psikolojik olarak rahatlamalıdır.  Anne sütü alan yenidoğanların bazılarında yüksek bilirubin düzeyleri yaşamın ilk 3-4 gününde (erken anne sütü sarılığı), bazılarında ise 4. günden sonra belirgin olur (geç anne sütü sarılığı). Bilirubin 17-18 mg/dl düzeyinde devam ediyorsa, fototerapiye karşın düzeyde düşme olmuyorsa anne sütü 24 saat (en fazla 48 saat) kesilebilir ve bunu izleyerek bilirubinin hızla düştüğü gözlenir. Daha sonra anne sütü tekrar verilir, bu ara dönem içinde süt sağılmalıdır. Tekrar anne sütü verildiğinde sarılık artmaz. Ancak daha düşük bilirubin düzeylerinde anne sütüne kesinlikle ara verilmemelidir. Anne sütü ile beslenme son derece önemlidir ve kesildikten sonra tekrar başlandığında bebek beslenme güçlüğü yaşayabilir. 

Fototerapi (ışın tedavisi)

İlk kez 1958 yılında bahçede gezmeye çıkarılan sarılıklı bebeklerin renginin güneş ışığıyla açıldığının tesadüfen gözlenmesi fototerapinin temelini oluşturmuştur. O günden beri fototerapi sarılık tedavisinde en yaygın şekilde kullanılan tedavi yöntemidir.

Hafif fizyolojik sarılıklarda tedaviye gerek duyulmaz. Ancak 15 mg/dl’yi geçen ve düşmeyen sarılıklarda, en sık uygulanan tedavi ultraviyole ışınlarının kullanıldığı fototerapidir. Etkili bir yöntemdir. Işığın etkisiyle bilirubin, suda eriyen ve vücuttan kolayca atılabilen bir hale gelir. Bebeğin deri yüzeyi çok geniş olduğu için, ışık tedavisinin etkisi daha belirgindir.

Tedavi sırasında bebek tamamen çıplak bırakılır. Gözleri ışıktan zarar görmesin diye kapatılır. Bu işlem sırasında bebeğin derisinden sıvı kaybı olacağından dışarıdan ek sıvı verilir. Fototerapi sırasında besinlerin bağırsaklardan geçiş süresi kısaldığından bebeğin dışkılama sayısı da artabilir. Beslenmesi bebek odasında yapılır. Bu tedavi sırasında anne sütünün kesilmemesi gerekir. Anne her an bebeğinin yanında bulunup emziremiyorsa, sütünü sağarak bebeğini beslemeye devam etmesi önerilir. Sarılığın tedavisinde amaç, beyinde oluşabilecek problemleri ortadan kaldırmaktır. Bilirübin düzeylerini belirlenen sınırların altında tutmak için öncelikle bebeğin yeterli sıvı ve kalori alması sağlanmalıdır. Fototerapi ile, zamanında doğan veya erken doğan tüm bebeklerin tedavisi yapılabilir.

Yaş fototerapi sınırı (bilirubin düzeyi)
------------------ -----------------------------------

2. gün (25-48 saat) % 12 mg

3. gün (49-72 saat) % 15 mg

3. günden sonra % 17 mg


Kan değişimi: 

Kandaki bilirubin düzeyi aşırı yükselirse bebeğin beynine yerleşerek, motor ve zeka geriliğine neden olur. Sarılıklı bebeklerde kan değişimine karar verilirken kan bilirubin düzeyine bakılır. Eğer kandaki bilirubin düzeyi %20-25mg üzerine çıkarsa, bebeğin beyninin zarar görmemesi için kan değişimi yapılır. Çocuk doktorunuz, kan değişimine karar verirken, bebeğin doğum haftasına, bebeğin düşük doğum ağırlığında olup olmamasına, bebekte başka bir hastalık olup olmadığına bakarak karar verir.

Kan değişimi aileler arasında fazla göz korkutucu görünmektedir. Ancak hayat kurtarıcı bir işlemdir ve sanıldığı kadar riskli değildir.

Direkt bilirubin nedir? Direkt bilirubin kaç olursa tehlikeli? Total bilirubin ile farkı ne?

DİREKT BİLİRUBİN NEDİR?

Kandaki yaşlanmış alyuvarların yani eski kırmızı kan hücrelerinin parçalanması ile bilirubin ismindeki madde ortaya çıkar. Buna, indirekt bilirubin adı verilir ve dokulara geçebilen zehirli bir maddedir. Safra ve idrarla vücuttan atılamaz. Bu zararlı madde, karaciğere taşınarak, konjugasyon denilen bir işleme tabi tutulur. Bunun sonucunda direkt bilirubin meydana gelir, zehirli değildir. Safra ve idrar yoluyla vücuttan atılabilir. Vücuttaki direkt bilirubinlerin çoğunluğu safra ile az bir miktarı ise idrar ile atılmaktadır. Direkt bilirubinler idrara kendine özgü sarı rengini veren maddedir.

Direkt bilirubin ile indirekt bilirubin toplamına Total Bilirubin adı verilmektedir. Direkt bilirubin testi;ı safra kesesi ve safra yolları hastalıklarında değerlendirilmesinde kullanılan bir testtir.

DİREKT BİLİRUBİN YÜKSEKLİĞİ NEDEN OLUR?

Direkt bilirubinin yükselmesindeki en temel sebep safra taşı ve safra kanallarındaki tıkanıklıklardır. Normalden daha yüksek seviyelerde seyreden direkt bilirubin; vücudun  karaciğer veya safra kanallarında bir problem olması sonucunda bilirubinin vücuttan atılmakta zorlanıldığını göstermektedir. Yüksek seyreden direkt bilirubin seviyeleri kişide her zaman tedavi gerektiren bir sağlık sorunu olduğuna işaret etmez. Doktor; hastanın tıbbi geçmişine,  yaşadığı belirtilere ve diğer test sonuçlarına göre tedaviye ihtiyaç olup olmadığına karar verecektir.

Direkt bilirubin yüksekliği sebepleri aşağıda sıralanmıştır:

  1. Safra taşı: Safra kanalını safra taşlarının tıkaması ve safra atılımının bozulması durumunda direkt bilirubin seviyesi yükselebilir.
  2. Safra kesesi iltihabı veya tümörleri
  3. Safra kanalında iltihaplanma: Safrayı ince bağırsağa taşıyan tüpte iltihaplanma olması durumunda kandaki direkt bilirubin seviyesi yükselebilir.
  4. İltihaplı pankreas (pankreatit) veya apendiks (apandisit)
  5. Viral veya otoimmün hepatit yahut akol kullanımına bağlı karaciğer hastalığı
  6. Bazı ilaçlar yan etki olarak direkt bilirubini yükseltebilir.
  7. Kan zehirlenmesi olarak bilinen bir enfeksiyon olan septisemi
  8. Orak hücreli anemi
  9. Bazı kanserler veya tümörler
  10. Dubin-Johnson sendromu ve rotor sendromu gibi bazı nadir genetik bozukluklar

Safra yolları tıkanıklığı:

Safra kanallarında tıkanmaya sebep olan tümör, safra yolları iltihabı, pankreas iltihabı, pankreas başı tümörleri ve primer sklerozan kolanjit ve ameliyat vücuttaki direkt bilirubinin atılmasını engellediği için kanda direkt bilirubin seviyesinde yükselme meydana gelebilir.

Karaciğer hastalıkları:

Karaciğerde meydana gelen hasarlar ve hastalıklar hem direkt hemde indirekt bilirubin seviyesini yükseltebilir. Bunlara örnek olarak hepatitler, ciddi karaciğer hasarı, siroz, karaciğere yayılmış kanserler, sarkoidoz ve karaciğeri etkileyen birçok hastalık verilebilir.

DİREKT BİLİRUBİN YÜKSEKLİĞİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

  1. Halsizlik, yorgunluk
  2. Cildinizin ve gözlerinizin beyazlarının sararması (sarılık)
  3. Mide bulantısı
  4. Kusma
  5. Karında ağrı ve şişlik
  6. Koyu sarı renkli idrar
  7. Açık gri veya kil renkli kaka
  8. Şiddetli yorgunluk

Yenidoğan sarılığı tedavisi

Sarılık, vücudumuzda bilirubin artışına bağlı olarak gözakları ve cildimizin sarı renkte görülmesine verilen isimdir. Bilirubin dediğimiz ve sarılığa neden olan madde kırmızı kan hücrelerimizin yıkılması sonucu açığa çıkar.

Hemen her bebekte yaşamın ilk haftasında hiperbilirubinemi gelişmesine rağmen zamanında doğan bebeklerin yüzde 60’ında erken doğan bebeklerin ise yüzde 80’inde sarılık görülür. Bunun nedeni ise şudur: Büyük çocuk ve erişkinlerde serum bilirubin düzeyi 2 mg/dl'de olunca sarılık görünür hale gelirken yeni doğanda bilirubin 5 Mg/dl'ye erişmedikçe görünür hale gelmez.


Yenidoğan sarılığı belirtileri

Yeni doğan sarılığı en hafif halindeyken göz aklarında belirgin olur ve arttıkça vücudun alt kısımlarına doğru yayılır. Yani bebeğin sadece yüzünde sarılık varsa daha düşük seviyededir. Karnında ve bacaklarında da sarılık fark ediyorsak sarılık daha daha yüksek seviyededir. Hiperbilirubinemi ne kadar yüksekse sarılığın tonu da koyulaşır. Yani ,turuncuya çalan bir sarı renk de bizi endişelendirir. Hiperbilirubinemi düzelmeye başladığında da sarılık önce vücudumuzun alt kısımlarında kaybolmaya başlar ve en son yüz ve göz aklarındaki sarılık kaybolur.

Sarılığı gün ışığında değerlendirmek gerekir. Deneyimli gözler bile yanılabilir. Bu nedenle en ufak şüphede, kan bilirubin düzeyini ölçmek gerekir.

Aşağıdaki bulgulardan herhangi birinin saptandığı bebeklerde sarılığın patolojik olduğu kabul edilir.

  • İlk 24 saatte sarılık görülmesi,
  • Hasta bir yeni doğanda sarılık görülmesi,
  • Total serum bilirubin düzeyinin günde 5 mg/dl den fazla artması,
  • Zamanında doğan bir yeni doğanda total serum bilirubin düzeyinin 15 mg/dl'den yüksek olması,
  • Gözle görülür sarılığın zamanında doğanlarda 14, erken doğanlarda 21 günden uzun sürmesi,
  • Direkt bilirubin düzeyinin 1.5-2 mg/dl’yi aşması.

Bazı durumlarda yeni doğan sarılığı riski atar. Erken doğum, anneyle bebek arasında kan uyuşmazlığı, bazı hemolitik hastalıklar, mikrobik hastalıklar, doğumda oksijensiz kalma ve sürekli uyuklama sarılık riskini yükseltir. Kan uyuşmazlığı olması için anne Rh (-), bebek Rh (+) olmalıdır veya anne o kan grubu iken bebek A veya B kan grubu olmalıdır.

Anne sütü sarılığı

Anne sütü alan yeni doğanların bazılarında yüksek bilirubin düzeyleri yaşamın ilk 3-4 gününde (erken anne sütü sarılığı), bazılarında ise dördüncü günden sonra belirgin olur (geç anne sütü sarılığı).

Erken anne sütü sarılığı

Bu tür sarılık anne sütünde bulunan herhangi bir madde ile değil kalori azlığı ve yeterince beslenememe sonucu bağırsak motilitesinin azalmasına bağlı bağırsaktan geri emilen bilirubin miktarının artması ile açıklanmaktadır. Erken ve sık beslenme, annenin bebek beslenmesi konusunda bilgilendirilmesi ve cesaretlendirilmesi ile erken anne sütü sarılığı sıklığı azaltılabilir.

Geç anne sütü sarılığı

Bu bebeklerde bilirubin düzeyi 4. günden başlayarak giderek artar ve 10-15 günlerde 15-20 Mg/dl'ye ulaşır. 20 Mg/dl’yi aşması nadirdir. Anne sütü verilmeye devam ettikten sonra yavaş yavaş azalır ve 3-12'nci haftalarda normale döner. 24-48 saat anne sütü kesilip mamayla beslendikten sonra tekrar anne sütü ile beslendiğinde bilirubin düzeyi hızla düşebilse de böyle bir yöntem artık kullanılmamaktadır. Bu sarılıkta anne sütünde bulunan bazı maddelerin bilirubinin atılmasını sağlayan glukokornil transferaz enzimini baskılayıp inhibe ederek hiperbilirubinemiye neden olduğu düşünülmektedir. Bu maddeleri tespit edecek bir test olmadığı için uzamış yeni doğan sarılığına neden olabilecek diğer hastalıklar ekarte edilir ve annenin emzirmeye devam etmesi önerilir.

Yenidoğan sarılığının zararları

Hiperbilirubineminin korkulan yanı bilirubin ensefalopatisidir (beyin zararı). Normal şartlarda bilirubin beyine geçemez bunu önlemek için bir kan – beyin bariyeri vardır. Bu bariyer menenjit, hipoksemi gibi nedenlerle zarar görürse veya bilirubin değeri çok yükselirse bariyeri aşan bilirubin beyinde en çok da bazal ganglion denilen bölümlere zarar verir.

Yenidoğan sarılığı tedavisi

Yeni doğan sarılığı tedavisinde tıbbi tedavi olarak iki yöntem bulunur: Fototerapi ve kan değişimi. Bu iki yöntem için de kullandığımız ayrı ayrı skalalar vardır. Burada bebeğin kaç haftalık doğduğuna, doğum ağırlığına, doğumdan sonrası kaçıncı saatte olduğuna ve eşlik eden hastalık ya da risk faktörleri olup olmamasına göre değişen eğriler vardır. Bu eğrilere göre bebeğe gereğinde fototerapi yani ışık tedavisi başlanır. Bu tedavide, belli dalga boyunda ışık, karaciğerin yaptığına benzer değişimler yaparak bilirubinin vücuttan atılmasını hızlandırır. Işık ciltten etki ettiği için bebekler çıplak olarak yatırılır ve gözleri kapatılır.

Yenidoğan kan değişimi

Fototerapi oldukça masum bir tedavi yöntemidir. Eğer bebek geç getirilmiş ve bilirubin değeri çok yüksekse veya fototerapiye rağmen bilirubin seviyesi artmaya devam ederse kan değişimi yapmak gerekir. Çünkü bilirubin bir an önce kandan uzaklaştırılamazsa beyine geçip geri dönüşümsüz zararlara yol açabilir. Kan değişimi yaparken bir sonda yardımı ile göbek kordonundan bebekten kan alınıp yerine uygun kan grubundan kırmızı kan hücresi verilir. Kan değişimi riskli bir girişim olduğundan mümkün olduğunca hastalar fototerapi ile tedavi edilip kan değişimi sınırlarına kadar bilirubin seviyesinin yükselmesine imkan verilmemelidir.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır