dirlik sistemi ne demek / Osmanlı Devlet Teşkilatı

Dirlik Sistemi Ne Demek

dirlik sistemi ne demek

kaynağı değiştir]

Sıradan bir tımarın yıllık tarımsal geliri 20.000 akçeden azdı. Bu tür tımarları "tasarruf" eden sipahiler harp durumunda Osmanlı kuvvetlerine bir atlı asker ile birlikte katılırlardı.

Has: Geliri 100.000 akçeden fazla olan dirliklerdir. Padişaha, hanedan üyelerine, veziriazama, beylerbeyine, sancak beyleri ve üst düzey devlet görevlilerine verilirdi. İki çeşittir. Havâss-ı hümayun, teoride padişaha gerçekte devlet hazinesine ait en kıymetli haslardan oluşan dirliklerdir. Havâss-ı vüzerâ (veya ümerâ) ise vezirlere veya devletin önde gelenlerine tahsis edilirdi[4].

Zeamet: Gelirleri 100.000 ile 20.000 akçe arasında olan dirliklerdir. Zeametler; defter kethüdası, miralay, çavuş, azep ağası, dizdar vb. derece olarak daha küçük devlet memurlarına tahsis edilir ve bunlara zaim ismi verilirdi.[5]

Tımar: Senelik geliri 20.000 akçeden az olan dirliklerdir. Savaşlarda yararlılık gösteren kişilere Vezir, Beylerbeyi, Sancakbeyi, Dizdar, Cebecibaşı, Çakırcıbaşı vb. kişilerin bildirmesiyle tımar verilebilirdi. Ancak az da olsa tımara talip olan kişinin kendi isteğiyle tımar aldığı da görülmektedir.[5]

Osmanlı Devleti'ne hizmeti olan bir bölüm asker ve memurlara verilir. Sipahi askerleri tımar beyine bağlı beyler aynı zamanda tahrir görevi de yaptıklarından yazıcı denirdi.

Osmanlı'da tımar sisteminin uygulandığı bölgeler[değiştir

Tımar (arazi)

Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir.[1] Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.[2]

Osmanlı İmparatorluğu'nda ise kamu arazisi (mirî) dahilinde, vergi toplama yetkisininin ve asayişi sağlama görevinin sipahiye bırakılmış olan tarımsal topraklara verilen addır. Tımar sistemi Osmanlı'da ağırlıklı olarak, merkezden denetlenen büyük bir sipahi gücü besleyerek padişahın ordusuna asker sağlamak için geliştirilmiştir. En geniş anlamıyla belirli bir yere ait vergi gelirlerinin tümünün veya bir kısmının, dirlik (geçimlik) olarak havale yoluyla bir görevliye devredildiği ve bu devir karşılığında da bazı hizmetlerin ona yüklendiği; mali, idari, askeri amaçları olan bir sistemdir. Osmanlı'da tımar sistemine değinen en eski kayıtlar Orhan ve Osman beylerin (1299 - 1362) dönemine ilişkindir.[1] Tımara: cizye, cerime, bad-ı hava, niyabet, resm-i arus gibi daha başka vergi kalemleri de dahildir.[3] Tımara hak kazanan kişi ancak askeri sınıftan olabilir. Reayaya tımar vermek kesinlikle yasaktır. Tımar sistemi 1839'da Tanzimat Fermanı'yla kaldırılmıştır.

Tımar sisteminde köylülerin konumu[değiştir kaynağı değiştir]

Avrupa'da ateşli silahların 16. yüzyıl boyunca yaygınlaşması Avusturya cephesinde atlı süvarilerin ve sipahilerin savaş gücünü azaltmıştı. Bu durum ateşli silahlarla eskiden beri donanmış olan Yeniçerilerin önemini arttırdı. Yeniçeriler maaşlarını doğrudan doğruya hazineden nakit para (ulûfe) biçiminde almaktaydılar. Yeniçerileri birlikleri sayısının büyümesi Osmanlı maliyesinde nakit para ihtiyacını artırdı. Nakit gereksinimini hızlı bir biçimde karşılamanın başlıca yolu vergilerin iltizam yöntemiyle toplanmasıydı. Sözü geçen yöntemin 16. yüzyıl sonlarında başat hale gelmesiyle tımarların gerek askerî, gerekse ekonomik anlamda belirleyici bir önemleri kalmamıştır. Tımarlar bundan sonra varlıklarını bir kalıntı kurum olarak 19. yüzyılın başlarına değin sürdürecektir. Tımar sistemi Tanzimat Fermanıyla 1839 yılında kaldırılmıştır.

Kaynakça[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.