diski nakli / Dışkı nakli nedir, kimlere ve neden yapılır?

Diski Nakli

diski nakli

patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/06/2023 12:29:50 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5227

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler

Tümünü Göster

Dışkı nakli (gaita nakli) nedir? Hangi hastalıklarda dışkı (gaita) nakli yapılır?

Bağırsaklar, ikinci beyin olarak tanımlanan ve metobolik dengeyi sağlayan vücudumuzun en önemli yapı taşlarından bir tanesidir. İnsan yaşamında son derece önemli olan mikroorganizmaların %70'inden fazlası bağırsaklarımızda bulunuyor. Yaşamımızı sağlayan, vücudumuzdaki önemli emilimleri gerçekleştiren ve hastalıklardan korunmamıza yardımcı olan bağırsaklarımız sağlıklı çalışmadığı zamanlarda vücut dengemiz bozulur, keyfimiz kaçar, hayattan zevk almamaya başlarız. Fazla antibiyotik kullanımı ya da çeşitli kronik rahatsızlıklar nedeni bağırsak floramızda bozukluklar olabilir. İnsanlık açısından çok önemli tedavi yöntemi olan bu naklin ayrıca hastalıklardan korunmak için de önemli etkisi olduğu biliniyor.

DIŞKISAL FLORA NAKLİ NEDİR?

Dışkı nakli, bağırsak florasında bozukluk olan, sürekli geçmeyen ishal ya da kabızlık sorunu, hazımsızlık, şişkinlik yaşayan ve diğer bağırsak hastalıkları ile mücadele eden hastalar için son derece uygun bir tedavi yöntemidir. Ülseratif kolit, iltihaplı kolon gibi hastalıklardan şikayetçi olan hastaların tedavisinde kullanılmaktadır. Dışkı nakli sayesinde gaita nakledilen hastanın sağlıklı bir floraya kavuşması ve hastalığa neden olan mikroplardan kurtulması hedeflenmektedir.

Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Sevda Soydan'a göre bağırsakları bu kadar önemli kılan şey; ağız, deri ve üreme organında da bulunan mikroskobik canlıların %70'den fazlasının bağırsaklarda yer almasıdır. Dr.Sevda Soydan:

"Bağırsaklardaki bakterilerin sayı ve çeşitliliğindeki değişikliklerin, pseudomembranöz enterokolit ve ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıklarından tutun, alerji, Parkinson, Alzheimer, MS, depresyon, otizm, obezite, diyabet ve kansere kadar varan hastalıklara sebep olduğunun düşünülmesi, mikrobiyotayı önemli kılıyor. Tüm tedavilere rağmen yanıt alınamayan vakalarda mikrobiyotanın değiştirilmesi ile ilgili çalışmalarda olumlu sonuçların yayınlanması ise konuyu daha dikkat çekici hale getirmiştir. Fakat daha çok kontrollü çalışmaya ihtiyaç vardır."

DIŞKI NAKLİ NASIL YAPILIR?

Dışkı nakli, sağlıklı bir bağırsak florasına sahip olan bir insandan alınan dışkının çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra bağırsaklarında sorun yaşayan hastalara nakledilmesine denir. Nakil endoskopi (ağız yolu), ya da kolonoskopi (makat yolu) ile gerçekleştirilebilir. Dışkı, kan bağı olan bir aile üyesinden alınabildiği gibi herhangi bir kişiden de alınabilir. Vücudumuz için son derece önemli role sahip olan bağırsaklarımız, bu tedavi yöntemi sayesinde kronikleşen ve tedavi edilemeyen hastalıklardan kurtulacak.

Prof. Dr. Ahmet Uygun bağırsaklarımızın neden bu kadar önemli olduğu ve ne için ikinci beyin olarak adlandırıldığını şu sözleriyle açıkladı:

"Ağzımıza aldığımız her maddenin beyin üzerinde etkisi var. Mutluluğumuzu, neşeli ya da depresif olmamızı sağlayan dopaminin %70'i, serotonin hormonunun ise %95'i bağırsaklardan salgılanır. Bu salgılar yediğimiz maddelerden etkilenen mikrobiyota ile direkt ilişkilidir. Modern yaşamda insanların çok sık karşılaştığı depresyonun esas sebebi büyük olasılıkla bağırsaklarımızdaki muhteşem canlı dünyadaki dengenin bozulmasıdır. Uzun zamandır benliğimizin yalnızca beyinden oluştuğunu düşünüyorduk. Ama artık benliğimizin oluşmasında bağırsakların ciddi rolü olduğunu biliyoruz."

MS hastalığı tarihe gömülüyor! Dışkısal flora nakli MS hastalarına umut ışığı oldu...

Dışkı nakliyle hastalıklardan kurtulmak mümkün mü? Yaşadığı inanılmaz değişimi böyle anlattı

Haberin Devamı

"5 yıldır devam eden ülseratif kolit (iltihaplı bir bağırsak hastalığı) rahatsızlığım vardı. Bu süreçte çok şiddetli ağrım oluyor ve tuvalete çıkma sıklığım artıyordu. Önemli derecede kanlı ishalim vardı. Hastalığım beni güçsüz bırakıyor, kanımı, demirimi ve potasyumumu düşürüyordu. Modern tıbbın mevcut tüm tedavilerini kullandım ancak kalıcı bir sonuç alamadım. Yaptığım araştırmalar sonucunda hastalığımın dışkı nakliyle tedavi edilebileceğini gördüm. İlk gaita naklim 2015 yılının eylül ayında yapıldı ve 2 yılı normal bir şekilde geçirdim. 2017 yılının mayıs ayında tekrar kanlı ishalimin başlaması üzerine ikinci gaita naklim yapıldı. Gerçekleşen nakil sonrası rahatladım ancak bazı şikayetlerimin devam etmesi üçüncü gaita naklimin yapılmasına karar verildi. Tedaviden tam cevap alındı ve her şey normale döndü. 2018 yılının eylül ayında ikinci çocuğuma hamile kaldım ve gebeliğimin üçüncü ayında hastalığım nüks etmesi sonucunda dördüncü gaita naklim gerçekleşti. 2019 yılının ağustos ayında çocuğumu dünyaya getirdim. Sağlıklı doğum yapmamın yanı sıra sağlıklı bir bağırsak florasına sahip oldum. Dışkı naklinin hiçbir zararıyla karşılaşmadım, aksine faydasını gördüm."

Dışkı nakliyle hastalıklardan kurtulmak mümkün mü Yaşadığı inanılmaz değişimi böyle anlattı

DIŞKI NAKLİ NEDİR VE NASIL YAPILIR?

Dışkı naklinin sağlıklı bir donörden alınan gaitanın çeşitli işlemlerden geçirilerek, alıcının gastrointestinal sistemine yerleştirilmesi şeklinde gerçekleştiğini anlatan Prof. Dr. Ahmet Uygun, “Öncelikle donörlerin günde ya da 2 günde 1 kez sağlıklı (yılan ya da sosis gibi) dışkılamaları önemli. Sonrasında bütün laboratuvar testleri yapılır ve hiçbir hastalığı olmadığı tespit edilir. 17-40 yaşları arasındaki sağlıklı bir donörden alınan gaita, çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra içinde yer alan 100-160 trilyon canlı (bakteri, virüs, mantar) mikroorganizmanın, hastanın bağırsağına ekilmesi şeklinde gerçekleştirilir. Dışkı nakli kolonoskopik yöntemle yapılacaksa, alıcı işlemden önceki gece yatmadan ishal yapıcılarla hazırlanır.Gaita, üstten ince bağırsağın üçte bir kısmına  ya da kolonoskopi ile makattan girilerek, ince bağırsağın son kısmına konulur. Dışkı nakli yoluyla alıcının yeni bir hastalığa maruz kalmaması için, donörlerin çok ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekiyor” açıklamalarını yaptı.

'BİRÇOK HASTALIĞI TEDAVİ EDEBİLİYORUZ'

Dışkı naklinin obeziteden Kovid-19’a, Parkinson’dan kansere, diyabetten astıma ve kesin tedavisi olmayan Crohn gibi çok sayıda bağırsak hastalığından kurtulmada insanlığın yeni umudu olduğunu açıklayan Prof. Dr.  Ahmet Uygun, "Sağlıksız dışkıyı atıyor, yerine fekal transplantasyon yani 'dışkı nakli' dediğimiz sağlıklı bağırsak florasını bırakıyoruz. Bu şekilde de birçok hastalığı tedavi edebiliyoruz" bilgisini paylaştı.

Haberin Devamı

“Kişinin sağlıklı bir şekilde yaşamanı devam ettirebilmesi için ağızdan makata kadar gastrointestinal sisteminin iç yüzeyini döşeyen mukozanın bütünlüğü tam, savunma sistemi fonksiyonları yeterli ve sağlıklı bir bağırsak florasının olması gerekiyor. Bunlardan birisi eksik ya da yetersiz olursa, mutlaka çeşitli derecelerde ve çok farklı hastalıklar ortaya çıkmaya başlar.” Prof. Dr.  Ahmet Uygun

Dışkı nakliyle hastalıklardan kurtulmak mümkün mü Yaşadığı inanılmaz değişimi böyle anlattı

MUTLULUĞUN YÜZDE 88'İ BAĞIRSAKTA

Bağırsaktaki bozuklukların nörolojik hastalıklara da sebep olabileceğini belirten Prof. Dr. Ahmet Uygun, mutluluğu sağlayan serotonin hormonun yüzde 88'inin, dopaminin yüzde 57'sinin bağırsaklarla ilişkisiolduğunu dile getirdi.  

Uygun, bağırsak mikrobiyotasının bozulmasıyla ortaya çıkan pek çok rahatsızlıkta dışkı nakli uyguladıkları ifade ederek bazılarını şöyle sıraladı:"Ülseratif kolit ve Crohn gibi bağırsak hastalıklarında, irritabl bağırsak sendromunda, kronik ishal ve kronik kabızlıkta, Tip-1 ve Tip-2 diyabette, insülin direncinde, demansta, depresyon ve duygu bozukluğunda, çoklu ilaçlara dirençli organizma enfeksiyonlarında, egzama, alerjik rinit, astım ve Kovid-19 enfeksiyonuna bağlı gelişen birtakım sıkıntıların tedavisinde."

Dışkı nakli (gaita nakli, fekal mikrobiyata transplantı) sağlıklı bir bireyden alınan dışkının test edildikten sonra tuzlu suyla karıştırılıp süzülerek kolonoskopi, endoskopi veya lavman yöntemiyle ya da ağızdan kapsül şeklinde hastaya verilmesidir. Yöntemin amacı genellikle ağır antibiyotik kullanımı sonrasında yok olan veya baskılanan yararlı bakterileri ve doğal antibakterileri bağırsak florasına yeniden kazandırmaktır. İlk etapta kulağa "sıra dışı" gelebilecek bu yöntem, birçok hastalığa çare olma potansiyeline sahiptir.

Dışkı nakline doğada da rastlanmaktadır: Doğduklarında bağırsaklarında bakteri bulunmayan fil, su aygırı, koala ve panda gibi hayvanlar, öncelikle annelerinin dışkılarını yiyerek, ana besin maddeleri olan bitkileri sindirebilmek için gerekli bakterileri edinir. Koprofaji (dışkı yeme) olarak bilinen bu davranış bazı hayvanlarda da kendisinin veya diğer hayvanların dışkısını yeme şeklinde görülmektedir. Bundan yola çıkarak belirli veteriner müdahaleler de geliştirilmiştir: Dışkı nakli, inek ve koyun gibi geviş getiren hayvanların tedavisinde, sağlıklı bireyden alınan işkembe içeriğinin hasta hayvana yedirilmesi şeklinde uygulanmaktadır.

Bu yöntem, insanda da işe yarayabilir mi?

Bağırsak Mikrobiyotası

Bağırsaktaki bakteriler birbirlerini kontrol altında tutarak bir ekosistem oluşturur (buna "bağırsak mikrobiyotası" denir). Öyle ki son 20 yılda yapılan çalışmalar sonucunda, beynin vücut üzerindeki kontrolüne benzer şekilde bağırsak mikrobiyotasının da vücut üzerinde ciddi bir kontrole sahip olduğu görülmüştür. Buna bağlı olarak bağırsaklara (belki biraz yanıltıcı bir şekilde) "ikinci beyin" denmiştir.

Örneğin bağırsaklardaki ekosistem; ağır antibiyotik kullanımı, hastane enfeksiyonları gibi nedenlerle yararlı bakterilerin aleyhine bozulduğunda zararlı bakteriler, özellikle Clostridium difficile bakterisi, bağırsakta çoğalır ve Clostridium difficile enfeksiyonu gibi enfeksiyonlara yol açar. Dirençli ve tekrarlayan bir ishalle kendini gösteren bu enfeksiyon, ölümcül olabilir.

Genellikle antibiyotik kullanımı nedeniyle oluşan bu enfeksiyon, yine antibiyotik kullanılarak tedavi edilir. Alternatif bir yöntem de, sadece sınırlı ve deneyimli merkezlerde uygulanmasına izin verilen dışkı naklidir.

Fekal Mikrobiyota Transplantasyonu (Dışkı Nakli)

Mikrobiyota çalışmalarında çıkarılan sonuçlar doğrultusunda, bireylerdeki birçok fizyolojik veya psikolojik kronik hastalıkların aslında bağırsak mikrobiyotasında gerçekleşen disbiyoz (bağırsak miktobiyotasının bozulması) olayından kaynaklandığını göstermektedir. Uzun yıllardır bu hastalıklar için uygun görülen ve tamamlanan tedavi süreçlerinin çoğu başarısız olmuştur. Çünkü tedavi yöntemleri bütünleyici değildi ya da alternatif tıp gibi bilimsel olmayan yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılıyordu.

Reklamsız Deneyim

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %%100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır. Kreosus Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık... Daha fazla göster

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Destek Ol

Öte yandan antibiyotik tedavisine cevap vermeyen tekrarlı Clostridium difficile enfeksiyon vakalarında, sağlıklı bireylerden alınan dışkının hastaya nakledilmesinin %90 civarında etkili olduğu, yan etkilerinin ise yok denecek kadar az gözlendiği, ancak henüz çalışmaların devam ettiği bildirilmektedir. Ayrıca ülseratif kolit, kabızlık ve hassas bağırsak sendromu gibi sindirim sistemi (gastrointestinal) hastalıkları, ve MS ve Parkinson gibi sinir sistemi (nörolojik) hastalıkları tedavisinde dışkı nakli kullanımı araştırmaları devam etmektedir.

1.Aşamada sağlıklı bir kişiden alınan dengeli mikrobiyotaya sahip dışkı örneği 2. aşamada dışkı materyali belli tekniklerle 3. aşamadaki gibi farklı formlara dönüştürülür. Hap formu oral yoldan sıvı mikrobiyota elemanları ise anal yoldan hastaya verilir.The Conversation

Tedavi amaçlı dışkı kullanımına ilk kez 4. yüzyılda Çin’de besin zehirlenmesi ve şiddetli ishal tedavilerinde rastlanmaktadır. 16. yüzyılda yine bir Çinli doktor, Li Shizhen "sarı çorba" ya da "altın şurup" adını verdiği, içeriğinde dışkı ve su olan içeceği karın hastalıklarının tedavisinde hastalarına içirmiştir. Ayrıca Bedevilerin de bakteri nedenli dizanteriyi iyileştirmek için deve dışkısı tükettikleri bilinmekte, hatta 2. Dünya Savaşı sırasında Afrika Kolordusu’ndaki Alman askerlerce etkisinin doğrulandığı anlatılmaktadır.

Yakın geçmişimizde dışkı nakli tanımı ilk kez 1958 yılında Ben Eiseman ve meslektaşları tarafından yayınlanan makalede kullanılmıştır. Antibiyotik kullanımının artmasıyla birlikte Clostridium difficile enfeksiyon vakalarının da çoğalması nedeniyle dışkı nakli araştırmaları ve, şimdilik kontrollü de olsa, uygulamalarında da belirgin bir artış gözlenmektedir.

Modern tıpta FMT tekniğinin kazandırılmasından uzun bir süre sonra günümüz mikrobiyota bilgilerinin gelişmesi ile bazı bilim insanları ve doktorlar bu tekniğe sıcak bakarken, diğer araştırmacılar ise bu tekniğin riskli olduğunu ve uzun dönemde farklı hastalıkların ve komplikasyonların gelişebileceğini savunmaktadırlar. Çoğumuza "iğrenç" gelebilecek bu yöntem, laboratuvar araştırmaları kapsamında üretilmeye çalışılan sentetik “dışkı” ile hem daha güvenli ve kontrollü hem de en azından biraz daha sempatik olabilecektir.

Dışkı Nakli Gerçekten İşe Yarıyor mu?

Bağırsak mikrobiyomumuzun sağlıklı ve mutlu bir hayat için dengeli bir şekilde var olması elzemdir. Eğer mikrobiyota mensubu bakteri familyalarından biri diğerine göre artarsa veyahut azalırsa disbiyoz gerçekleşir ve bu da besin sindiriminden, akıl sağlığımıza ve hatta gün içerisindeki besin arzularımıza kadar etkileyebilir. Elbette en önemlisi mikrobiyotadaki dengesizlikler çok çeşitli akut ve kronik rahatsızlıklara davetiye çıkartabilmektedir.

Buna bir diğer örnek vermek gerekirse, fazla yağlı ve karbohidratlı bir diyete sahip olanlarda Proteobacteria grubundaki mikroorganizmaların artması, aslında protein sindiren ve vitamin emilimi yapan diğer bakterilerin sayısal olarak oldukça azalmalarına yol açarak, yağ ve karbonhidrat sindiren bakterilerin mikrobiyotada dominant hale gelmesine yol açar. Dominant türler kişinin günlük hayattaki besin tercihlerini de etkileyerek aslında konağı manipüle ederler ve ilgili baskın tür hangi besinle besleniyor ve optimum gelişme sağlıyorsa, konak da adeta içten gelen bir ses ile karbonhidrat ve yağ bakımından zengin besinleri tercih edecektir.

Yapılan dışkı nakli çalışmalarında, belli gıdalara alerjik tepki veren bireylere, alerjisi olmayan kişilerden alınan mikrobiyota elemanları FMT ile verilmiş ve kişilerde alerjik semptomlarda azalma ve hastalarda rahatlama gözlemlenmiştir. Buna ek olarak deney farelerinde yapılmış çalışmalarda da olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Yapılan çalışmalardan; sosyal olan ve yavrularını emziren ve bağırsak mikrobiyotası dengeli olan farelerden alınan dışkı materyali; bu farelerin ürkek, asosyal ve yavrularına bakmayan türdaşlarına verildiğinde, bir süre sonra diğer farelerle etkileşim göstermiş ve sosyalleşmeye başladıkları kaydedilmiştir.

Üstelik bu iki fare grubunda yapılan deneylerde depresyon seviyeleri ölçülmüş ve su dolu bir havuza alınan sosyal fareler yaşamaya çalışarak sürekli yüzme eylemi göstermiş, ancak asosyal olan farelerde bir süre sonra yüzme eyleminde duraksama gerçekleşmiş ve kendilerini ölümle baş başa bıraktıkları kaydedilmiştir. Ancak bu farelerde de FMT ile dışkı aktarımı yapıldıktan sonra asosyalliğin azalması ile depresyonun da azaldığı, bu bilişsel değişimlerin yüzme eylemine yansıdığı ve onların da yaşamak için çabaladıkları kaydedilmiştir.

Obezite, Aslında Bulaşıcı Bir Hastalık Olabilir mi?

Obezite, henüz bulaşıcı hastalıklar kategorisinde olan bir hastalık değildir. Obezite ya da halk arasında bilinen adıyla şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar ışığında, obezitenin aslında dengesi bozulmuş bir bağırsak mikrobiyotasından kaynaklanabildiğini ve hatta buna bağlı olarak bulaşıcı olma ihtimali olan bir hastalık olduğunu keşfetmeye başladık.

Fareler ve insanlar üzerinde yapılmış bazı çalışmalarda, normal vücut kitle indeksine sahip bir bireyin obez bir bireyinkine benzer bir mikrobiyotaya sahip olması halinde obezliğe doğru kaymaya başlamaktadır. Bu da fekal transplantasyon sonucu bir kişiden diğerine "obezitenin bulaşabileceğini" göstermektedir.

Bağırsakları steril olan ve mikrobiyota bakımından fakir olan deney farelerine soldan sağa doğru 3 farklı kilo indeksine sahip bireylerden FMT uygulanmıştır. Normal bir fareden alınan mikrobiyota sonucu deney faresi normal kilolu, obez bir fareden alınan mikrobiyota sonucu deney faresi obez, kilo indeksi düşük olan çok zayıf bir fareden alınan mikrobiyotanın verilmesi sonucu deney faresi çok zayıflamıştır.Vitamin D Wiki

Sonuç

Dışkı, her ne kadar mide bulandırıcı gibi görünse de aslında hayati önem taşıyan bir bilgi yığınıdır. Yapılan çalışmalar, dışkı naklinin birçok hastalığı edebilecek bir teknik olduğunu düşündürmektedir.

Buna karşılık, bağırsak mikrobiyotamızın transplantasyonu söz konusu olduğunda dikkatli davranılması gerekir; çünkü her kişinin kendine özgü bir bağırsak mikrobiyotası vardır. Tıpkı parmak izi gibi, mikrobiyota da biriciktir. Henüz fekal mikrobiyal transplantasyon tekniğinin organizmada oluşturduğu uzun etkilerini derleyen pek bir çalışma yoktur. Bu yüzden yalnızca oluşturulan kısa vadeli hipotezler ile yorum yapabilir ve bu hipotezleri destekleyen deneylerle FMT için kesin adımlar atabiliriz.

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Kaynaklar ve İleri Okuma

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır