diyanet seferi namazı nasıl kılınır / Seferi namaz nasıl kılınır? Seferilik nedir, kaç rekattır, nasıl niyet edilir?

Diyanet Seferi Namazı Nasıl Kılınır

diyanet seferi namazı nasıl kılınır

Bir ki&#;inin herhangi bir nedenle ikamet etti&#;i yerden kalk&#;p ba&#;ka bir yere gitmesi veya gitmek için yola ç&#;km&#;&#; ki&#;iye de seferi veya müsafir denilir. Seferi oldu&#;unuz durumlarda 4 rekatl&#;k farz namazlar (ö&#;le, ikindi, yats&#;), 2 rekat k&#;l&#;n&#;r. Sabah, ak&#;am ve vitir namaz&#; ayn&#; k&#;l&#;n&#;r. &#;&#;te seferi olman&#;n &#;artlar&#;, seferi namaz k&#;l&#;n&#;&#;&#;

SEFER&#; OLMA &#;ARTI NED&#;R?

Bulundu&#;u yerden ayr&#;l&#;p 90 km. veya daha uzak bir mesafeye yolculuk yapan ki&#;i yol boyunca seferî hükmündedir. Gitti&#;i yerde 15 gün veya daha fazla kalmaya niyet eden ki&#;i seferî olmaz, mukîm olur ve seferîye tan&#;nan ruhsatlar&#; kullanamaz. Ancak 15 günden az kalmaya niyet ederse seferîli&#;i devam eder.

SEFER&#;L&#;&#;&#;N BA&#;LANGICI NASIL BEL&#;RLEN&#;R?

Diyanet, seferili&#;in ba&#;lang&#;c&#; belirlenmesi konusunu &#;öyle aç&#;kl&#;yor; Dinen sefer say&#;lacak mesafedeki bir yere gitmek üzere yola ç&#;kan ki&#;i, bulundu&#;u &#;ehrin belediye s&#;n&#;rlar&#;ndan ç&#;k&#;nca misafir hükmünde kabul edilir. Bu kimse yolculuk hüküm ve ruhsatlar&#;ndan yararlanmaya ba&#;lar. Buna göre, yolculu&#;a ç&#;k&#;p belediye s&#;n&#;rlar&#;n&#; geçen kimse dört rekatl&#; farz namazlar&#; iki rekat olarak k&#;lar.

Günümüzde &#;ehirler geni&#;lemi&#;, &#;stanbul örne&#;inde oldu&#;u gibi, iki ucu aras&#;ndaki mesafe neredeyse sefer mesafesi olacak kadar geni&#;lemi&#;tir. Günümüzde, bu gibi kentlerde seferili&#;in, otogardan veya istasyondan ya da bulundu&#;u semtin s&#;n&#;rlar&#;ndan ba&#;layaca&#;&#; yönünde görü&#;ler vard&#;r.

SEFER&#; NAMAZA DA&#;R AYET

"Yeryüzünde sefere ç&#;kt&#;&#;&#;n&#;z zaman, e&#;er kafirlerin size kötülük etmesinden (fitne) korkarsan&#;z, namazlar&#; k&#;saltman&#;zda bir sak&#;nca yoktur" (Nisâ suresi, ayet)

SEFER&#; NAMAZ NASIL KILINIR?

Seferi oldu&#;unuz durumlarda 4 rekatl&#;k farz namazlar, 2 rekat k&#;l&#;n&#;r. Sünnetlerin tamam&#; k&#;l&#;n&#;r, müsait olunmazsa sünnetler terk edilebilir.

Seferi iken misafir olan imama, mukim olan (misafir olmayan) ki&#;i uydu&#;unda, 4 rekatl&#; namazlarda imam 2 rekat&#; k&#;ld&#;rd&#;ktan sonra sa&#;&#;na soluna selam verir. "Ben misafirim, mukim olanlar namaz&#;n&#; tamamlas&#;n" demesi müstehapt&#;r.

Mukim olanlar, imam ikinci selam&#; verince "Allâh-ü Ekber" diyerek kalkar, aynen imam&#;n arkas&#;ndaym&#;&#; gibi k&#;yamda, k&#;raat etmeden (okumadan), Fatiha suresi okuyacak kadar bekler. Rükû ve secdelerini yapar.

&#;kinci rekata kalkar, yine Fatiha sûresi okuyacak kadar bekleyip rükû ve secdelerini yapar. Ettahiyyatü, Salli, Barik ve Rabbena dular&#;n&#; okur , selam vererek namaz&#; bitirir.

Diyanet fitre bedelini açıkladı!Deprem yardım parası nasıl alınır?Kahramanmaraş&#;ta saate doğru 2 mucize daha: 9 yaşındaki Zeynep ve babası kurtarıldıKadir Sütçü kimdir, kaç yaşında, nereli?
Son Güncellenme:

Dinen sefer sayılacak mesafedeki bir yere gitmek üzere yola çıkan kişi, yaşadığı yerleşim yerinin meskûn mahallinden çıkınca misafir hükmünde kabul edilir. Bu kimse yolculuk hüküm ve ruhsatlarından yararlanmaya başlar (Merğînânî, el-Hidâye, II, ). Buna göre, yolculuğa başlayıp şehrin meskûn mahallinden çıkan kimse dört rekâtlı farz namazları iki rekât olarak kılar.

Haberin Devamı

Seferîliğin başlangıcı nasıl belirlenir?

Dinen sefer sayılacak mesafedeki bir yere gitmek üzere yola çıkan kişi, yaşadığı yerleşim yerinin meskûn mahallinden çıkınca misafir hükmünde kabul edilir. Bu kimse yolculuk hüküm ve ruhsatlarından yararlanmaya başlar (Merğînânî, el-Hidâye, II, ). Buna göre, yolculuğa başlayıp şehrin meskûn mahallinden çıkan kimse dört rekâtlı farz namazları iki rekât olarak kılar.

Günümüzde şehirler genişlemiş, İstanbul örneğinde olduğu gibi, iki ucu arasındaki mesafe neredeyse sefer mesafesi olacak kadar uzamıştır. Bu nedenle İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşayan kimseler, yolculuğa kendi araçlarıyla çıktıklarında, ikamet ettikleri ilçenin belediye sınırlarını geçtikleri andan itibaren seferî sayılırlar ve haklarında seferîlik hükümleri sabit olur. Yolculuğa otobüs, tren, uçak ve gemi gibi umumi vasıtalarla çıkılması halinde ise seferiliğin başlangıç noktası olarak otogar, gar, havalimanı ve limanlar esas alınabilir.

Haberin Devamı

Seferî olan kişi namaz kıldırabilir mi?

Seferî kimse, hem seferî olan cemaate, hem de mukim olan cemaate imamlık yapabilir. Seferî olan kişi dört rekâtlı farz namazları iki rekât kılacağı için mukim olan cemaate namaz kıldıracağı zaman, namaza başlamadan önce, “Ben seferîyim, ikinci rekâtın sonunda selam vereceğim. Ben selam verince siz selam vermeksizin kalkıp namazınızı tamamlayınız.” şeklinde cemaati uyarması, karışıklığı önlemek bakımından uygun olur (Kâsânî, Bedâî’, I, ; Merğînânî, el-Hidâye, II, ,). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), Mekke fethinden sonra Mekke’de kaldığı sürece namazları kısaltarak kıldırmış ve “Biz misafiriz, siz namazlarınızı tamamlayınız.” (Ebû Dâvûd, Salâtü’l-müsâfir, 10) buyurmuştur. Hz. Ömer (r.a.) de aynı şekilde, Mekke’ye geldiği zaman dört rekâtlı farzları iki rekât olarak kıldırmış ve mukim cemaate, “Mekkeliler! Namazınızı tamamlayınız; biz misafiriz.” (Muvatta, Kasru’s-salât, 19) demiştir.

Seferî olan bir kimse mukim imamın arkasında namazını nasıl kılar?

Seferî olan bir kimse, mukim bir imama uyarsa namazını tam olarak kılar (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, ). Zira Resûlullah (s.a.s.), “İmam kendisine uyulsun diye imam olmuştur” (Buhârî, Salât, 18) buyurarak, cemaatin namazının, imamın namazıyla aynı olması gerektiğini ifade etmiştir. Seferî olan kişi, vakit içinde mukim bir imama uyup namazını imamla beraber tamamlamadan selam verirse, kıldığı bu namaz geçerli olmaz. Bu durumda namazı geçersiz olan kimse, aynı namazı yeniden tek başına kılarken dört rekât olarak değil iki rekât olarak kılar.

Haberin Devamı

Seferî iken kılınamayan namazların kazası nasıl yapılır?

Namazlar, vaktinde kılındığında nasıl kılınması gerekiyor idiyse aynı şekilde kaza edilirler. Buna göre yolculuk hâlinde kazaya kalan dört rekâtlı namazlar, ister yolculuk (sefer) hâlinde, ister yolculuk sona erdikten sonra kaza edilsin, ikişer rekât olarak kaza edilirler. Aynı şekilde yolculuk hâli dışında kazaya kalan bir namaz, yolculuk sırasında kaza edilmek istendiğinde dört rekât olarak kılınır (Merğînânî, el-Hidâye, II, ). Şâfiîlere göre ise seferde kılınmamış bir namaz ikamet halinde dört rekat olarak kaza edilir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, ).

Haberin Devamı

Gemiyle seyahat edenler namazlarını nasıl kılarlar?

Gemi gibi üzerinde ayakta durulabilen vasıtalarda asıl olan, namazı ayakta ve kıbleye dönerek kılmaktır. Baş dönmesi gibi sebeplerle ayakta kılmak mümkün olmadığında gemide oturarak farz namaz kılınabilir ve imkân varsa îmâ etmeyip öncelikle rükû ve secdeli olarak kılınır. Namaza başlarken mümkünse kıbleye doğru dönülür, gemi yön değiştirdikçe kişinin kendisinin de kıble tarafına dönmesi gerekir. Binek hayvandan farklı olarak, gemide cemaat yaparak da namaz kılınabilir (Kâsânî, Bedâî’, I, ).

Ulaşım araçlarında farz veya nafile namazlar kılınabilir mi?

Otomobil, otobüs, uçak ve tren gibi ulaşım araçlarında nafile namaz kılmak caiz ise de, normal durumlarda farz namazların kılınması uygun görülmemiştir. Çünkü söz konusu ulaşım araçlarında namaz kılındığı takdirde namazın kıyam, rükû, secde ve istikbâl-i kıble gibi farzlarını yerine getirme imkânı yoktur. Nitekim Resûlullah (s.a.s.), nafile namaz kılarken, hangi istikamete dönerse dönsün bineği üzerinde namaz kılardı. Farz namaz kılmak istediğinde ise bineğinden iner ve kıbleye dönerek namazını kılardı (Buhârî, Salât, 31).

Cana ve mala zarar gelme korkusunun bulunduğu hâllerde veya yerin çamurlu olması, namaz kılacak uygun bir yerin bulunmaması gibi zaruret hâllerinde, binek üzerinde farz namaz kılmak da caiz görülmüştür (Kâsânî, Bedâî’, I, ).
Hz. Peygamber zamanında ve müctehit imamlar döneminde günümüzdekine benzer nakil araçları yoktu. O zaman mevcut olan nakil araçları hayvan ve gemi idi. Genelde insanlar kendi hayvanları ile seyahat ederler ve diledikleri zaman durup, istedikleri zaman yollarına devam edebilirlerdi. Onun için, namazı hayvan sırtında kılma zorunlulukları yoktu. Gemide seyahat edenler ise, gemi duruyor ise normal yerde kılıyorlarmış gibi, kıbleye dönerek rükû ve secdeyi yaparak namazlarını kılarlardı. Gemi hareket hâlinde ise, yapabiliyorlarsa ayakta rükû ve secdeyi yaparak, geminin hareketine göre kıbleye doğru dönerek kılarlar, buna güçleri yetmezse oturdukları yerden rükû ve secdeyi yaparak kılarlardı (Semerkandî, Tuhfe, II, ; Kâsânî, Bedâî’, I, ).

Günümüzde, otobüs, tren ve uçak ile seyahat edenler, namazlarını ayakta ve kıbleye dönerek kılmaları genellikle mümkün olmadığından, oturdukları yerde îma ile kılabilirler. Bununla birlikte namazlarını yolculuk öncesinde veya sonrasında ya da mola yerlerinde cem ederek de kılabilirler. Ancak otobüs firmalarının yolcuların dini hassasiyetini gözeterek mola zamanını namaz vakitlerine denk gelecek şekilde düzenlemeleri tavsiye edilir.

Cem, yalnızca öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazları arasında olabilir. Öğle ile ikindinin cemi, ikindiyi öğle vaktinde öğle namazından sonra (cem-i takdim) ya da öğleyi ikindi vaktinde ikindi namazının öncesinde kılmak (cem-i tehir) şeklinde yapılabilir. Akşam ile yatsının cemi de yatsıyı akşam vaktinde akşam namazından sonra (cem-i takdim) ya da akşamı yatsı vaktinde yatsı namazından önce kılmak (cem-i tehir) şeklinde yapılabilir.

Cem edilecek namazlar ara verilmeksizin peş peşe kılınır. Ayrıca cem-i takdim hâlinde birinci namaza başlarken, cem-i tehir hâlinde ise birinci namazın vakti içinde cem yapmaya kalben niyet edilir.

Sual: Seferi ile misafir aynı manaya mı gelir? Yolculukta namaz nasıl kılınır?
CEVAP
Seferi
veya misafir olmak demek, yolcu olmak demektir. Günümüzde kullanılan misafir kelimesiyle ilgisi yoktur, dini bir terimdir. 3 günlük yere gitmek niyeti ile yola çıkan kimse, konakladığı bir yerden üç günlük yola gitmeye niyet ederek, ayrılırsa, gideceği yolun iki tarafındaki evlerin hizasından ayrılınca seferi olur. Büyük şehirlerde kenar evler kalmamıştır. Bu bakımdan büyük şehirlerde kaldığımız yere yakın mezarlık, fabrika, okul ve kışla geçilince seferilik başlar.

Üç günlük yola gitmeye karar vermeden, bütün dünyayı dolaşsa bile, seferi olmaz. Düşmanı arayan askerlerin hâli böyledir. İki günlük uzaklıkta olan bir yere gitmeye niyet eden kimse, yoldayken veya o yere varınca, iki günlük yere daha gitmeye niyet etse, o dört günlük yere giderken seferi olmaz.

Hanefi mezhebinde seferde, 4 rekat olan farz namazları 2 rekat kılmak vacibdir. 4 rekat kılmak mekruhtur, günah olur. Hadis-i şerifte, (Seferde namazı tamam kılan mukimken eksik kılan gibidir.) buyuruldu. Üç rekatları ve sünnetleri aynen kılar.

Maliki’de, meşru seferde 4 rekat farzları 2 kılmak sünnet, Şafii’de, meşru seferde, 2 veya 4 kılmak da caizdir. İki kılmak evladır. Hanbeli’de ise seferde 2 veya 4 kılmak Şafii’deki gibidir.

Hanefi’deki Müslümanların günah işlememeleri için 4 rekatlık namazlarını seferde 2 rekat olarak kılmaları gerekir. Bunun için sefere ait hükümleri de bilmek gerekir. Bu bilgiler Hanefi’ye göre aşağıya çıkarılmıştır. İnsanın mukim olduğu, yani yerleştiği yere Vatan denir.

3 çeşit vatan vardır:
a-
Vatan-ı asli: İnsanın doğup büyüdüğü, daha sonra evlendiği yerdir. Bundan sonra da hep kalmak niyetiyle yerleştiği yerdir. Burayı da değiştirip temelli kalmak üzere başka yere göçebilir. O zaman göçtüğü yer vatan-ı asli olur.

b-Vatan-ı ikamet: 15 gün veya daha çok kalıp, sonra çıkmaya niyet edilen yerdir.

c-Vatan-ı sükna: İnsanın uğradığı yer olup, 15 günden az kalmak için niyet edilen, yahut bugün yarın çıkarım diyerek uzun müddet oturulan yerdir.

Vatanın değişmesi:
Vatanın değişmesi aşağıda belirtilen örneklerdeki gibi olur:
Bir kimse, evlenip veya temelli kalmak üzere bir yere yerleşmedikçe, doğup büyüdüğü yer vatan-ı asli olmaktan çıkmaz. Evlenirse, eski vatan-ı aslisi bozulur. Evlendiği yer vatan-ı asli olur. Başka bir yerde temelli kalmak üzere yerleşirse, bu sefer evlendiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Temelli yerleştiği yerden ayrılıp başka bir yere temelli yerleşirse, önceki yerleştiği yer vatan-ı asli olmaktan çıkar. Yani bir kimse, Haymana’da doğsa, vatan-ı aslisi Haymana olur. Bu kişi, Samsun’da evlense, Haymana vatan-ı asli olmaktan çıkar ve vatan-ı aslisi Samsun olur. Daha sonra Fatih’te temelli yerleşmeye karar verirse, o zaman vatan-ı aslisi Fatih olur. Samsun vatan-ı asli olmaktan çıkar. Vatan-ı aslide bir saat de kalınsa namazlar kısaltılmaz.

Bir kimse, evlenip bir yere yerleştikten sonra, hanımı o şehirde ikamet ettirse, iş icabı kendisi gidip başka bir şehre temelli yerleşse, iki vatan-ı aslisi olur.

Bir köyde, ikamet eden bir kadın, şehirdeki doğum evine giderek çocuğu olsa, çocuğun vatan-ı aslisi annesinin ikamet ettiği köydür. Çünkü orada büyüyecektir. Birkaç gün kaldığı yerde, yani vatan-ı süknada doğmuş sayılmaz.

Bir kimse 60 monash.pw mesafeye gitmek için bir otobüse binse, otobüste uyuyup monash.pw mesafeye gitse bile yine seferi olmaz. Çünkü buraya gelmeye niyet etmemiştir. Burada iken 60 km. ilerideki şehre bir iş için gitse, yine seferi olmaz. Dönerken ilk çıktığı yere gelmeye niyet ederse, dönüşte seferi olur. Bunun gibi, bir kişi, 60 km. olan Çatalca’ya gitmek üzere Fatih’ten çıksa, otobüste uyuduğu için Edirne’ye gelse, Edirne’ye kendi isteği ile gitmediği, niyetsiz gittiği için, Edirne’de namazlarını mukim olarak yani 4 rekat olarak kılar. Edirne’den tekrar Fatih’e gitmeye niyet ederek yola çıksa, Edirne’den çıkar çıkmaz, namazlarını kısaltır.

Sual: Seferi iken namazda nasıl niyet edilir?
CEVAP
Rekat sayısını ve seferi olduğunu söylemeye gerek yok. Her zamanki gibi niyet edilir. Mesela (Niyet ettim öğle namazının farzını kılmaya) denir.

Sual: Yolculukta saat mi yoksa mesafe mi esas alınır?
CEVAP
Mesafe esas alınır. ( monash.pw)

Sual: Hanefi mezhebinde olup da, Maliki mezhebini taklit eden birinin seferilik konusunda, mesafe ve ikamet süresi olarak Maliki mezhebini mi esas alması gerekir?
CEVAP
Mesafe olarak Hanefi, ikamet süresi olarak Maliki mezhebi esas alınır. Çünkü kendi mezhebimizden çıkmadığımız için, taklit ettiğimiz mezhebin farzlarına uyuyor, müfsidlerinden kaçıyoruz.

Sual: Yolculukta namazlar kaç rekat kılınır?
CEVAP
Dört rekatlı farzlar iki rekat olarak kılınır, üç rekatlılar kısaltılmaz, sünnetler vakit müsait değilse hiç kılınmaz, vakit varsa kılmak iyi olur.

Sual: Vatan-ı ikamet nasıl bozulur?
CEVAP
Vatan-ı ikamet üç şeyle bozulur:
1- Başka bir vatan-ı ikamete gidince, sefer niyeti ile çıkmamış olsa ve aralarındaki uzaklık üç günlük yoldan az olsa bile, önceki vatan-ı ikamet bozulur.

2- Vatan-ı asliye gidince de bozulur. Bir kimse, vatan-ı aslisi olan Nevşehir’den Konya’ya bir ay kalmak niyetiyle gitse, sonra, Karamana gidip evlense ve oraya yerleşse, Karaman vatan-ı asli olur. Konya vatan-ı ikamet, Nevşehir de vatan-ı asli olmaktan çıkar.

3- Sefere niyet ederek çıkmaktır. Yani vatan-ı ikametten 3 günlük yola gitmeye niyet ederek ayrılınca, burası vatan-ı ikamet olmaktan çıkar. Daha az yola niyet ile gidip gelseydi, vatan-ı ikameti bozulmazdı. Vatan-ı ikametten niyetsiz çıkıp, başka yerde 3 günlük yola gitmek için niyet ederse, 3 günlük yola gitmeden önce, vatan-ı ikamete girerse, seferi olması bozulur. Mukim olur. Niyet ettikten başlayarak 3 günlük yol gittikten sonra, buraya girse de artık burada mukim olmaz.

Sual: Evli bir kimse, iki sene sonra ben falanca şehre temelli yerleşeceğim demekle orasını vatan-ı asli edinmiş olur mu?
CEVAP
Hayır olmaz. Bir şehre yerleşilir, temelli kalmaya niyet edilirse o zaman vatan-ı asli edinilmiş olur. Bu arada herhangi bir görevle birkaç aylığına veya birkaç seneliğine başka şehre gidilse de yine orası yani temelli yerleşmeye niyet ettiği şehir vatan-ı asli olur. Bir yerin vatan-ı asli olması için, önce orayı vatan edinip orada ikamet etmek gerekir. Bunun bozulması için de, yeni bir şehre temelli kalmak üzere yerleşmek gerekir.

Sual: Yolculuk rahat olsa da, seferi olan, dört rekat olan farzları iki rekat mı kılması gerekir?
CEVAP
Yolculuk genelde sıkıntılı olduğu için, dinimiz dört rekat olan farzların iki rekat kılınmasını bildirmiştir. Hiçbir sıkıntı olmasa da, iki rekat kılınır. Şimdi yolculuklar rahattır, seferiliğe ihtiyaç yoktur denmez. Tersine, mukim iken, hiç rahat olmasak, çok zor şartlarda bile, dört rekatlık farzları iki rekat olarak kılamayız.

Seferde güçlük yoksa
Sual:
Seferde güçlük olunca, dört rekâtlı farzlar iki mi kılınır?
CEVAP
Güçlük olmasa da, çok rahat olsa da, seferde dört rekâtlı farzlar iki rekât olarak kılınır. Kendi evinde çok güçlük olsa da, namazlar kısaltılamaz.

Yolda doğan
Sual:
Yolda, dağ başında doğmuş, bekâr, âkil baliğ ve hiç bir yere yerleşmemiş kimsenin vatan-ı aslisi olur mu?
CEVAP
Vatan-i aslisiz insan olmaz. Doğduktan sonra getirilip büyüdüğü yer, vatan-i aslisi olur.

Vatan-ı ikamete uğramak
Sual:
Vatan-ı ikametim Fatih’tir. Buradan Yenibosna’ya gidip iki gün kalsam, sonra Ankara’ya gitmek niyetiyle, Yenibosna’dan çıkıp yine Fatih’e uğrasam, Fatih’te seferi olur muyum?
CEVAP
Yenibosna’dan Ankara’ya gitmek üzere yola çıkınca seferilik başlar; ancak Fatih’e uğrayınca seferilik bozulur, mukim olur. Fatih’ten çıkınca, tekrar seferilik başlar; çünkü Fatih’ten ilk defa çıkarken, seferilik mesafesindeki yola gitmeye niyet etmemişti. Fatih’in vatan-ı ikamet olmasının bozulması için, Fatih’ten çıkarken km yola gitmek üzere çıkması gerekirdi. Eğer Fatih’e uğramazsa, mukim olmaz.

Vatan-ı asli
Sual :
Hanımı vefat ettikten sonra başka bir hanımla evlenenin, vatan-ı aslisi değişir mi? Yani ilk evlendiği yer vatan-ı aslilikten çıkıp, son evlendiği yer mi vatan-ı aslisi olur?
CEVAP
Evet; ama eğer şimdiki yerde temelli kalmaya niyet etmişse, evlilik temelli kalınan yeri vatan-i aslilikten çıkarmaz.

Yazlık ev vatan olur mu?
Sual: Yazlıktaki evinde evlenen kimse, altı ay yazlıkta, altı ay şehirdeki evinde otursa, vatan-ı aslisi neresi olur?
CEVAP
Temelli yerleşmek üzere bir yerde oturan kimse, başka yerde evlense temelli yerleştiği yer, vatan-ı asli olmaktan çıkmaz. Nerede evlenirse evlensin, şehirde temelli oturduğu yer vatan-ı asli olarak devam eder. Yılın çoğunu veya hepsini başka şehirlerde geçirse, hattâ yıllarca başka şehirde de kalsa, yine vatan-ı aslisi bozulmuş olmaz. Yeni bir vatan elde edilmedikçe, eski vatanı bozulmaz.

Seferiliğin başlaması
Sual: Vatan-ı asliden çıkıp sefer mesafesindeki bir yere giderken, fabrika, kışla, mezarlık gibi bir yeri geçince seferilik başlar, fakat vatan-ı ikametten ise, evden çıkar çıkmaz seferilik başlar deniyor. Doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. İkisinde de, fabrika, kışla, mezarlık gibi bir yeri geçince, seferilik başlar.

Doğduğu ve doyduğu yer
Sual:
Bir arkadaş, (Vatan-ı asli, insanın doğduğu yer değil, doyduğu yerdir. Doyduğun yerde birkaç sene de kalsan vatan-ı asli olur) dedi. Vatan-ı asli, doğduğumuz yer değil midir?
CEVAP
Bir kimsenin, vatan-ı aslisi, doğduğu yerdir. Eğer bu kimse, başka bir şehirde evlenirse, doğduğu yer vatan-ı asli olmaktan çıkar, artık evlendiği yer vatan-ı asli olur. Evlendiği yerden başka bir şehirde temelli kalmaya niyet edip yerleşirse, artık evlendiği yer de vatan-ı asli olmaktan çıkar, temelli kalmaya karar verdiği yer vatan-ı asli olur.

(İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşamalı) atasözünün, vatan-ı asli ile alakası yoktur. Bu söz, bir insanın işi, ticareti nerede iyi ise, orada yaşaması gerekir demektir.

Sual:Seferi, yolcu olan kimsenin, dört rekatlı farzları iki rekat değil de dört rekat kılmasının bir mahzuru olur mu?
Cevap: Misafir yani dinimizin yolcu kabul ettiği kimse, Hanefi mezhebine göre on beş günden az kalmaya niyet etmiş ise, gittiği yerde ve yolda dört rekat olan farz namazları iki rekat olarak kılar. Dört rekat olarak kılması günah olur.

Sual: Seferî olan bir kimsenin, dört rekatli farzları iki rekat olarak kılmasının hükmü nedir?
Cevap:
Seferi olan kimsenin, dört rekat olan farz namazları iki rekat olarak kılması Hanefi mezhebinde vacip, Maliki mezhebinde sünnet-i müekkede, Şafii mezhebinde ise efdaldir. Seferî, yolcu olan bir kimse, mukim olan imama uyunca, farzları iki değil, mukim gibi dört rekat olarak kılar.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır