diz kapağı kayması bitkisel tedavisi / İbrahim Saraçoğlu - Diz kapağı ödemi, rahimde kistler için bitki | monash.pw

Diz Kapağı Kayması Bitkisel Tedavisi

diz kapağı kayması bitkisel tedavisi

Bir dizinizin diğerine göre daha şiş olduğunu hissediyorsanız ve beraberinde dizde ağrı ve hassasiyet de varsa dizde sıvı birikmesi sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Normalde hepimizin dizinde bir miktar doğal eklem sıvısı bulunmaktadır. Ancak, bazı durumlarda eklem sıvısı aşırı derecede atıp, eklemde birikerek dizde şişlik, ağrı ve hareket zorluğuna neden olur. Eklem efüzyonu olarak da bilinen bu durum düşme, zorlanma, yaralanma, romatizmal hastalık, kireçlenme veya enfeksiyon gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedir.

Diz eklemi yük taşıyan bir eklem olduğundan diğer eklemlere göre daha sık hasar görmektedir. Bu nedenle, dizde sıvı birikmesi de yaygın görülen bir durumdur. Ancak, altta yatan neden tedavi edilmediğinde zamanla diz hareketlerinde zorluk yaşamaya başlayabilir ve günlük yaşamınızı kısıtlamak zorunda kalabilirsiniz.

Sorunun erken farkına varmak ve tedaviye başlamak için doğru bilgi edinmek önemlidir. Siz de benzer bir sorun yaşıyorsanız dizde sıvı birikmesi neden olur, belirtileri nelerdir ve dizde sıvı birikmesine ne iyi gelir sorularının yanıtı için yazımızın devamını okuyabilirsiniz. 

İçindekiler:

Dizde Sıvı Birikmesi (Eklem Efüzyonu) Neden Olur?

Dizde sıvı birikmesi, eklem içinde sıvının aşırı derecede artıp birikmesi sonucunda dizde şişliğe neden olan bir durumdur (Resim 1). Bu durum tıpta diz eklem efüzyonu olarak tanımlanmaktadır. Eklem efüzyonu el, dirsek, omuz ve ayak bileği gibi eklemlerde de görülmekle birlikte, sıklıkla diz eklemleri etkilenmektedir. 

Dizde sıvı birikmesi neden olur

Normalde hepimizin eklemlerinde ‘’eklem sıvısı’’ olarak bilinen az miktarda sıvı bulunmaktadır. Eklem sıvısı yani sinovyal sıvı, diz ekleminde yağlama görevi görerek hareket esnasında kemikler arasındaki sürtünmeyi azaltır. Böylece, rahat hareket etmeyi sağlarken koruyucu bir görev de görmektedir. Aynı zamanda, kıkırdak dokunun besin ve oksijen ihtiyacını karşılamaktadır.

Aslında, eklem sıvısı herhangi bir diz yaralanması olduğunda vücudun doğal koruma tepkisi olarak üretilmektedir. Normalde eklemde bulunan sıvı miktarı 4 ml’ye yakındır. Ancak kireçlenme, yaralanma veya enfeksiyon gibi çeşitli nedenlerle dizde aşırı eklem sıvısında artış olmakta ve şişlik, hareket kısıtlılığı gibi durumlara yol açabilmektedir.  

Dizde sıvı birikmesi nedenleri arasında aşağıdakiler bulunmaktadır;

  • Yaralanmalar,
  • Menisküs yırtılması,
  • Bağ ve tendon yaralanmaları,
  • Kırıklar,
  • Kireçlenme,
  • Gut, romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklar,
  • Eklem üzerinde tekrarlanan stres (dizin aşırı kullanımı gibi),
  • Bursit (yastık görevi gören yumuşak keselerinin iltihaplanması),
  • Enfeksiyon,
  • Obezite(şişmanlık)
  • Kist ve tümörler.

Dizinizde sıvı birikmesi mikrobik enfeksiyon nedeniyle olduğunda, belirtiler genellikle hızlı ve yoğun gelişmektedir. Eklem enfeksiyonu septik artrit olarak bilinmektedir. Böyle bir durumda diz eklemindeki şişliğe ateş, kızarıklık, belirgin hassasiyet ve hareketle birlikte artan ağrı eşlik eder.

Enfeksiyon kan dolaşımına yayılırsa ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenle septik artritten şüpheleniyorsanız derhal tıbbi yardım almanız önerilir.  

Dizde Sıvı Birikmesi Belirtileri Nelerdir?

Dizde sıvı birikmesi belirtileri arasında en tipik olanlar dizde şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılığıdır. Özellikle etkilenen dizinizi diğer dizinizle karşılaştırdığınızda, diz kapağınızın üst tarafında daha belirgin olmak üzere dizin ön tarafında şişlik görürsünüz. Bazen şişlik nedeniyle dizi bükme ve açma hareketlerinde zorluk yaşayabilirsiniz.

Genel olarak dizde sıvı birikmesi belirtileri arasında şunlar bulunmaktadır (Resim 2):

  • Diz kapağı çevresinde şişlik,
  • Dizde ağrı ve hassasiyet,
  • Eklemde katılık hissi,
  • Etkilenen dizin üzerine ağırlık verememek,
  • Diz hareketlerinde zorluk, hareketlerde kısıtlılık,
  • Bazı durumlarda şişlik olan bölgede kızarıklık ve sıcaklık.

Dizde sıvı birikmesi belirtileri hafiften şiddetli dereceye kadar farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca, eklem efüzyonuna neden olan duruma göre başka belirtiler de görülebilir. Örneğin, diz ekleminde sıvı birikmesi bir yaralanma sonucunda geliştiyse morarma, veya mikrobik enfeksiyon söz konusuysa kızarıklık, ateş, halsizlik gibi belirtiler olabilmektedir.

Dizde sıvı birikmesi belirtileri

Peki, dizde şişlik ve sıvı birikmesi varsa ne zaman doktora gitmeniz gerekir?

  • Diz ağrısı ve hassasiyet gibi belirtiler birkaç güne azalmıyorsa,
  • Dizinizi bükme ve açma hareketleri yapamıyorsanız,
  • Birkaç dakikadan fazla ayakta duramıyor ve yürüyemiyorsanız,
  • Özellikle enfeksiyondan şüpheleniyorsanız bir ortopedi doktoruna başvurarak tıbbi yardım almayı ihmal etmeyin.

Dizde Sıvı Birikmesi Nasıl Teşhis Edilir?

Ortopedi doktoru tarafından yapılan fizik muayene, görüntüleme tetkikleri ve ekleminizden alınan sıvının laboratuvar değerlendirmesi ile dizde sıvı toplanması teşhis edilmektedir. Özellikle altta yatan nedeni bulmak için bir iğne ile dizinizden sıvı örneği alınabilir. Bu işleme aspirasyon adı verilmektedir. Ayrıca, aspirasyon işlemi dizinizdeki şişliği ve basıncı azaltacağından ağrıda hafifleme ve rahatlama sağlamaktadır. Ardından, laboratuvar testleri ile eklem sıvısının analizi yapılmaktadır.

Normalde eklem sıvısı yumurta akı kıvamında ve berraktır. Dizinizden alınan sıvının rengi, dokusu ve içeriği efüzyona neden olan durum hakkında bilgi verecektir. Örneğin, normalden daha fazla beyaz kan hücresinin tespit edilmesi enfeksiyon, ürik asit kristallerinin tespit edilmesi gut belirtisidir.

Bununla birlikte röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi radyolojik görüntüleme tetkikleri de sorunun nedenini belirlemeye yardımcı olmaktadır.

Dizde Sıvı Birikmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Dizde sıvı birikmesi tedavisi çoğunlukla altta yatan nedene bağlıdır ve kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Eklem efüzyonu için ilk dönem tedavileri arasında ağrı kesici ve antiinflamatuar ilaç kullanımı, dize soğuk uygulama, dinlenme gibi yöntemler bulunmaktadır. Eğer, dizinizde şiddetli bir şişlik varsa eklem içindeki basıncı azaltmak için biriken eklem sıvısı bir iğne ile çekilebilir. Bu işlem aspirasyon olarak bilinmektedir (Resim 3).

 Dizde sıvı birikmesinde eklem sıvısının iğne ile aspirasyonu

Diz ekleminde sıvı birikiminin nedeni enfeksiyon ise antibiyotik tedavisi ve artroskopik eklem yıkaması uygulanmaktadır. Romatoid artrit veya başka bir otoimmün artritiniz varsa doktorunuz yakınmalarınızı hafifletmek için ilaç reçete edebilmektedir.

Dizde sıvı birikmesi tedavisi için uygulanan yöntemleri şöyle sıralayabiliriz;

  • İlaç tedavisi,
  • Soğuk uygulama,
  • Eklem aspirasyonu,
  • İltihabı azaltmak ve ağrıyı hafifletmek için kortikosteroid enjeksiyonlar,
  • Diz eklemini stabilize edebilmek için dizlik veya atel kullanımı.
  • İlk dönemden geçtikten sonra dizin işlevini ve gücünü artırmak için fizik tedavi ve egzersiz.

Bu tedavi yöntemlerinden fayda sağlanmayan daha ciddi durumlarda ise cerrahi tedavi gerekebilmektedir. Ciddi eklem hasarı ve kireçlenme olan durumlarda en iyi seçenek diz protezi ameliyatı olmaktadır. Ayrıca, kapalı ameliyat yöntemi olan diz artroskopisi dizde şişliğe neden olan hasarı onarmak için uygulanabilmektedir. Eğer, septik artrit denilen ani başlangıçlı mirbik eklem enfeksiyonu saptanırsa, acil cerrahi müdahale gerekmektedir.

Dizde Sıvı Birikmesine Ne İyi Gelir?

Diz şişliğine ve dizde sıvı birikmesine iyi gelen, evde uygulayabileceğiniz bazı yöntemler bulunmaktadır (Resim 4). Siz de dizinizde şişlik ve sıvı birikmesi yaşıyorsanız aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz. Ancak, enfeksiyon gibi ciddi durumlarda ve şiddetli belirtilerde mutlaka tıbbı yardım almayı ihmal etmeyin.

Dizde sıvı birikmesine iyi gelen yöntemler
  • Dizde sıvı birikmesine iyi gelen yöntemlerden biri soğuk uygulamasıdır. Günde birkaç kez dakika boyunca buz torbasını bir havluya sarıp uygulayarak diz ağrısı ve şişliği hafifletmeye yardımcı olabilirsiniz.
  • Ağır yük taşımak gibi aktivitelerden veya dizinizi yoracak hareketlerden mümkün olduğunca kaçının ve dinlenmeye çalışın.
  • Eklem efüzyonuna bağlı dizde şişlik ve diz ağrısını hafifletmenin yollarından bir diğeri de etkilenen bacağı kalp hizasından yükseğe kaldırarak dinlendirmektir. Böylece, dizinize giden kan akışının azalmasına yardımcı olarak iltihabı, şişmeyi ve ağrıyı hafifletebilirsiniz. Rahat etmek için bacağınızın altına bir yastık koymayı deneyin.
  • Bir bandajla bacağınızı hafifçe sararak şişliğin artmasını önleyebilirsiniz. Ancak, kan dolaşımını engellememek için çok sıkı bandaj yapmaktan kaçının.
  • Özellikle eklem kireçlenmesi olan hastalar için dizde sıvı birikmesine iyi gelen yöntemlerden biri fizik tedavi ve egzersiz programlarıdır. Düşük yoğunlukta egzersizler yaparak yakınmalarınızı hafifletebilirsiniz.
  • Ayrıca, doktorunuzun önereceği ağrı kesici ilaçları kullanmak da diz ağrınızı azaltacaktır.

Dizde Sıvı Birikmesi Önlenebilir Mi?

Eklem efüzyonu yani diz ekleminizde sıvı birikmesi her zaman engellenemese de alacağınız bazı önlemler ile bu riski azaltabilirsiniz. Diz sağlığınızı korumak ve dizde sıvı birikmesini önlemek için yapabileceklerinizden bazıları şunlardır:

  • Sağlıklı kiloyu korumak,
  • Yaşadığınız ağrıları görmezden gelmemek,
  • Egzersiz yapmak ve dizinizin etrafındaki kasları güçlendirmek,
  • Özellikle ilerleyen yaşlarda dizinizi fazla zorlayacak aktivite ve hareketlerden kaçınmak,
  • Herhangi bir diz zedelenmesi yaşadığınızda eklem fazla hasar görmeden doktora başvurmak.

Dizinizde sıvı birikmesi sorunu diz ağrısına, eklem sertliğine ve hareket zorluğuna neden olabileceğinden günlük yaşantınızı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, altta yatan sorunu belirlemek ve vakit kaybetmeden tedaviye başlamak için ortopedi doktoruna başvurmanız önemlidir. Unutmayın ki, tedaviyi ertelemek diz ekleminiz ve çevre dokularda uzun süreli ve geri dönüşü olmayan hasara neden olabilmektedir.

Diz eklem sağlığınızla ilgili tüm sorunlarda soru ve çözüm yolları için bizimle iletişime geçebilir, yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.

Diz Kayması Egzersizleri Diz Kapağı Kayması Bitkisel Tedavi

Diz Kapağında Kayma Neden Olur? Diz Kapağımda Kayma Var

Dizler; vücuttaki en büyük eklemdir. Diz kapağı bir diğer deyişle patella; dizi tutan kemiktir. Bu kemik; eklemlerin güçlü olmasını ve bacakların bükülmesini ve güvenli bir şekilde dönmesini sağlar. Bunun sebebi ise dizin birçok çalışan bölümü olması ve ağırlık taşımasıdır. Bu açıdan diz; problem yaşamaya çok meyilli bir eklemdir. Bu problemlerden birisi de diz kapağı kaymasıdır.

Diz Kapağı Kayması Belirtileri Nelerdir?

  • Diz; hareket esnasında kitlenir.
  • Diz;dinlenirken bile ağrır. Hareket ederken bu ağrı daha da çoğalır.
  • Dizde hareket halinde gıcırdama veyahut çıtlama sesi gelir.
  • Dizde şişlik oluşur.
  • Diz; kontrolsüz hareketten dolayı kişiyi taşıyamaz hale gelir.
  • Diz; hareket ederken boşalır gibi hissedilir.

Diz Kapağı Kaymasının Nedenleri

Diz kapağı kaymasının en yaygın sebebi; kas, leğen kemiği ve bacaklardaki yapısal problemlerdir. Diğer nedenler ise şunlar olabilir:

  • İç uyluk kasının zayıf olması.
  • Dış oyluk kasının çok gergin olması.
  • Leğen kemiğinin çok geniş yapıda olması.
  • Dizde troklea yapısının az çukur olması.
  • Dış oyluk kemiğinin az gelişmiş olması.
  • Dizlerde kireçlenme olması.
  • Yanlış oturuş pozisyonları. Bu problem günümüzde masa başı çalışan birçok insanda görülmektedir. Uzun süre yanlış pozisyonda oturmak ( bacakları iki yana açma ve dizlerin yere 90 derece açıda kırılması). Bu oturuş ‘’ağa oturuşu’’ olarak da tanımlanmaktadır.
  • Diz kapağı tendonunda iltihap olması.
  • Dize şiddetli bir şekilde darbe alınması.
  • Ayakta ve bacakta problem olması.
  • Kişinin aşırı kiloda olması. ( Aşırı kilo dizlerdeki yükü arttırmaktadır.)
  • Yürüyüş ve postür bozuklukları.

Diz Kapağı Kayması İçin Hangi Doktora Gidilir?

Ortopedi doktoruna gidilir.

Diz Kapağı Kayması Tedavisi

Diz kapağı kayması tedavisinde en önemlisi egzersizdir. Dizi güçlendiren egzersizler çok faydalı olmaktadır. Ayrıca korse kullanımı da diz kapağı kayması sebepli ortaya çıkan ağrıyı azaltmaktadır. Ancak bu saydığımız 3 yöntem uzun vadeli çözüm sunmamaktadır. En etkil tedavi; cerrahi uygulama (ya artroskopik cerrahi ya da klasik cerrahi) olacaktır.

Diz Kapağı Kayması Fizik Tedavisi

Diz kapağı kayması tedavisinde en önemlisi egzersizler barındıran fizik tedavidir. Diz kayması için uygulanan fizik tedavi şunları içermektedir:

Vastus Medialis Güçlendirme: Bu diz kayması tedavisinde en faydalı olandır. Diz kapağını; troklera oluğuna çeker ve böylece kaymayı azaltır. Bu kapsamda yapılacak hareketler şunlardır:

  • Oturur pozisyonda iken dizinizi düzleştirerek ayağınızı yukarı kaldırın.
  • İki dizinizin arasına bir top alın, sırtınızla duvardan destek alarak oturur pozisyonda bekleyin.
  • Bu pozisyonda yükselip alçalın. 40 cm yüksekliğinde bir step tahtasının önünde ayakta durun. Bir ayağınızı atarak dik pozisyonda tüm vücudunuzu tahtanın üstüne çekin.
  • Eğer hareket zor geldiyse; yüksekliği yapabileceğiniz seviyede tutun.

Kuadriseps Egzersizleri: Bu grup egzersiz de uyluk ön bölgesini kaplayan kasları (dört başlı kas) güçlendirmek için yapılır. Amaç dizin stabil hale gelmesini sağlamaktır. Bu egzerizde ağırlığınızı vastus lateralise’e yani dış oyluk kasına vermemeye dikkat edin.

Pelvik Stabilizasyon Egzersizleri: Sırt üstü uzanın ve dizlerinizi büküp karnınıza doğru çekin. Bacaklarınız hem kalçadan hem de dizden 90 derece olacak şekilde olmalıdır.

Diz Korseleri

Dizin güçlenmesi için başvurulan bir diğer yöntem diz korseleri ve diz sargılarıdır. Diz korseleri dizde güçsüzlüğü da azaltacaktır. Ancak bu yöntem üstte de bahsettiğimiz gibi uzun vadeli çözümler getirmeyecektir.

Diz Kapağı Kayması Ameliyatı

Diz kapağı kayması problemini tekrarlı olarak yaşayan kişilerde doktor gerekli görüntüleme yöntemleri ve muayeneyi yaptıktan sonra nedeni teşhis eder ve ameliyatı gerekli görebilir. Yapılan artroskopik olarak ya da açık yöntemlerle gereken rekonstrüksiyon ameliyatı sonrası hasta 3 hafta sonra yürümeye başlamaktadır. ay içinde de spor aktivitilerine dönebilmektedir.

Diz kapağı için uygulanacak ameliyatlar şunlardır:

  • Lateral gevşetme
  • Diz içi güçlendirme, imbrikasyon
  • Tibial tüberkül osteotomisi (Diz kapağı kaslarının bağlandığı bölgenin ortaya kaydırılması)
  • Fulkerson prosedürü
  • MPFL ameliyatı

Diz Kapağı Kayması Bitkisel Tedavisi

Diz kapağı ağrıya neden olabilir. Bu durumda şu tarif uygulanabilir;
Öncelikle yaprak lahanayı haşlayın. Haşladığınız lahanaları dizinizin üzerine koyun ve bir streç film ile iyice sarın. Bu lahana dizinizde yaklaşık olarak 1 saat dursun. 1 saat sonunda lahanayı oradan alabilirsiniz. Düzenli bir kullanım sonucunda diz ağrısından eser kalmayacaktır.

Diz Kapağı Kayması Olan Kişilere Öneriler

  • Ağrı yaşanması halinde temiz bir beze sarılıp buz uygulanması ağrıyı azaltacaktır.
  • Eğer fazla kilonuz varsa, zayıflamanız çok faydalı olacaktır.
  • Hareket kontrolüne yardımcı koşu ayakkabıları giymeyi tercih etmelisiniz.
  • Ağrı olması durumunda Acetaminophen gibi daha az yan etkiye sahip ağrı kesiciler kullanabilirsiniz.

Pek çok insan dizlerinde, ellerinde, omuzlarında veya çeşitli eklem bölgelerinde uzun süredir devam eden eklem ağrıları için çözüm aramaktadır. Özellikle kireçlenmenin neden olduğu bu ağrılar dünyada milyonlarca insanı etkiler. Ağrı kesiciler veya anti-inflamatuar ilaçlar eklem ağrısının giderilmesinde genellikle ilk tercih edilen yoldur. Bunun yanı sıra eklem ağrıları için iyi geldiği düşünülen onlarca besin takviyesi ve ürün bulunur. Eklem ağrısı için takviye ürünler sadece ağrıları gidermek için değil eklem sağlığını korumak, hastalıkları önlemek ve eklemleri güçlendirmek için zaman zaman sporcular dahil birçok insan tarafından tercih edilmektedir. Bunların bazıları vitaminler, bazıları ise vitamin dışı takviyeler ve bitkisel ilaçlardır. Günümüzde bu ürünlere ulaşım oldukça kolay hale gelmiş durumda. Ancak hangileri gerçekten işe yarıyor ve sağlığımız için doğru tercihler hangileri? Eklem sağlığını korumanın en önemli yolu bu soruların cevabını bilmek ve doktor önerisi olmadan eklem ağrısı için takviye ürünler kullanmamaktan geçiyor. 

Bu yazımızda, eklem ağrıları ve eklem sağlığı için yaygın olarak kullanılan bazı takviyelerden ve bunlarla ilgili araştırmalardan bahsedeceğiz.

Glukozamin ve kondroitin sülfat

Glukozamin ve kondroitin sülfat, eklem ağrıları, özellikle diz ağrısı olanlara önerilen en yaygın kombinasyon takviyelerinden biridir. Ağrı ve iltihaplanmanın en önemli nedenlerinden biri eklem bölgelerinde kemiklerin birbirine sürtünmeye başlaması ve kemik yüzeylerinin hasar görmesidir. Glukozamin, kemiklerin birbirine sürtünmesini engelleyen kıkırdağın doğal bir bileşenidir. Ayrıca, kireçlenmede meydana gelen kıkırdak bozulmasını önlemeye yardımcı olabilir. Glukozamin içeren ürünler genellikle karides, ıstakoz gibi kabuklu deniz hayvanlarının kabuklarından veya sebze kaynaklarından elde edilir. Vücutta üretilen glukozamin, kıkırdağın büyümesi, onarımı ve bakımı için doğal yapı taşları sağlar. Böylece glukozamin takviyesi kıkırdak bozulmasını yavaşlatabilir, osteoartrit (kireçlenme) ağrısını dindirerek eklem hareketliliğini iyileştirebilir.

Takviyelerde bulunan iki tür glukozamin vardır: glukozamin hidroklorür ve glukozamin sülfat.

Glukozamin sülfat, kıkırdak için birincil yapı taşı olarak işlev görür ve eklem kıkırdağının oluşumunu ve onarımını uyarır. Ağızdan alındığında, glukozamin sülfat kolaylıkla emilerek tüketimden dört saat sonra kıkırdağa ulaşabilir. Başka bir glukozamin formu olan glukozamin hidroklorür de besin takviyesi olarak bulunur, ancak kireçlenme tedavisinde glukozamin sülfattan daha az etkili olduğu düşünülmektedir. Yapılan bir çalışmada glukozamin hidroklorür içeren ürünlerin kireçlenmenin neden olduğu eklem ağrısını iyileştirmede çok etkili olmadığı bulunmuştur. Başka bir çalışmada, glukozamin sülfatın kireçlenme belirtilerini iyileştirdiği gösterilmiştir. Kesin sonuçlar olmasa da glukozamin sülfat içeriğinde bulunan sülfatın kıkırdağın güçlendirilmesinde rol oynadığı düşünülmektedir.

Glukozamin gibi kondroitin de kıkırdak ve kemikte bulunan insan bağ dokusunun yapısal bir bileşenidir. Takviye ürünlerde bulunan kondroitin sülfat genellikle hayvan kıkırdağından elde edilir. Glukozamin ve kondroitin sülfat birlikte kullanıldığında kireçlenme nedeniyle oluşabilecek kıkırdak bozulmasını önlemeye yardımcı olabilir, ağrı ve iltihabı azaltarak eklem fonksiyonunu iyileştirebilir, kıkırdak kaybını tersine çevirebilir. Bazı araştırmalarda kondroitinin, kireçlenme yaşayan kişilerde eklem ağrıları ve sertliğini azaltabileceği gösterilmiştir. yılında yapılan bir çalışmanın sonuçları, kondroitin kullanan kişilerin yaklaşık %53’ünde diz ağrılarında bir iyileşme görüldüğünü işaret ediyor.

Eklem ağrılarının tedavisinde kullanılan birçok destekleyici ürün glukozamin ve kondroitin sülfat içermektedir. Ancak araştırmalara rağmen, glukozamin ve kondroitin sülfat kullanımının ne kadar iyi etki gösterdiğine dair kesin sonuçlara ulaşmak zordur. Glukozamin ve kondroitin sülfat kullanan bazı kişiler eklem ağrılarının azaldığını ifade ederken, bazı kişilerde ise fayda sağlamamıştır. Ayrıca kondroitin, uzun süreli kullanımda sorun yaratabilecek yüksek seviyelerde manganez içerebilir. Bu ürünlerin kullanım ve etkileri doza ve kullanım süresine göre de farklılık gösterebilir. Glukozamin ve kondroitin sülfat takviyesi denemeye karar verirseniz, diğer ilaçlarınızla etkileşim olup olmayacağından emin olmanız gerekir. Kabuklu deniz ürünleri alerjisi olan kişiler glukozamin ve kondroitin sülfat ürünleri almamalıdır. Bu tür takviyelerin kullanımının doktor kontrolünde olması önemlidir. 

Glukozamin-ve-kondroitin-sulfat

D Vitamini

Eklem sağlığı ve genel kas-iskelet sistemi sağlığı için yaygın olarak önerilen takviyelerden biri de D vitaminidir. D vitamininin en önemli etkisi kemikler üzerinedir ve esas kaynağı güneştir. Güneş ışınlarından yeteri kadar yararlanıldığında insan vücudu doğal olarak D vitamini sentezi yapabilir. Bununla birlikte özellikle 50 yaş üzerinde D vitamini eksikliği görülebilir. D vitamini eksikliği, kireçlenme ve ayrıca romatoid artrit gibi otoimmün artrit gelişimi ile ilişkili olabilmektedir. Bu nedenle eklem ağrılarınız varsa ve kan testi sonucunda D vitamini eksikliği tespit edilirse doktorunuz vitamin takviyesi önerebilir.

D vitamini yağda çözünen bir vitamindir ve başta yağ doku olmak üzere vücudumuzda depolanabilir. Bu nedenle D vitamini takviyesinin aşırı kullanımı olumsuz yan etkilere neden olabilir. D vitamini toksisitesi, hiperkalsemi olarak bilinen kanda kalsiyum birikmesine neden olabilir. Bu durumda iştahsızlık, mide bulantısı, kusma, zayıflık, sık idrara çıkma gibi belirtiler ve böbrek rahatsızlıkları meydana gelebilir. D vitamini takviyesi kullanmanın en güvenilir yolu doktor önerisi ve kontrolü ile alınmasıdır.

Vitamin,D,

Omega 3

Balıkta bol miktarda bulunan omega-3 yağ asidinin anti-inflamatuar yani iltihap önleyici özelliklere sahip olduğu biliniyor. Böylece, romatoid artrit gibi iltihaplı romatizmal hastalıklar için yararlı olabileceği düşünülmekte. Yeterli omega-3 alımı için haftada yaklaşık iki gün somon ve uskumru gibi yağlı balıklar tüketmek gerekebilir. Doğal gıdalar ile omega-3 alımı yetersiz kaldığında genellikle besin takviyeleri tercih edilir. Omega-3 takviyelerinin çoğu balık yağı şeklindedir. Bununla birlikte, keten tohumu gibi bitkilerden elde edilen omega-3 takviyeleri de vardır.

Bir klinik araştırma, balık yağı takviyesi almanın romatoid artritli kişilerde eklem ağrısı gibi belirtileri azalttığını göstermektedir. Ancak kireçlenme belirtilerine iyi gelip gelmediği yönünde kesin bir bilgi yoktur.

Omega-3

Zerdeçal   

Zerdeçal, kireçlenmenin neden olduğu eklem ağrıları dahil olmak üzere ağrı tedavisinde en sık kullanılan takviye besin ve ürün gruplarından biridir. Zerdaçalda bulunan ‘’curcumin’’ maddesinin ağrı hafifletme ve iltihap önleyici özelliği olduğu düşünülmektedir. Çin ve Hint geleneksel tıbbının temeli denilebilecek zerdeçal aynı zamanda birçok fayda sağlayabilir; hücreleri zararlı bileşenlere karşı koruyan güçlü bir anti-oksidan ve anti-kanser özelliğe sahiptir, beyin ve kalp fonksiyonlarına da faydalı olduğu bilinmektedir.

Zerdaçalın eklem ağrılarına etkisine yönelik araştırmalar sınırlı olsa da bir çalışmada eklem ağrısı belirtilerini hafiflettiği ve ağrı kesici etki gösterdiği bulunmuştur.

Ancak yüksek dozda zerdeçal, kan inceltici olarak işlev görebilir ve mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Bu nedenle kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsanız, ameliyat olacaksanız, safra kesesiyle ilgili rahatsızlıklarınız varsa zerdeçal veya kurkumin takviyesi kullanmadan doktorunuza danışmanız önemlidir.

Zerdecal

SAMe (S-adenosyl-L-methionine) 

SAMe (S-adenosyl-L-methionine) vücutta doğal olarak bulunan ve birçok enzimatik reaksiyonda görev alan bir bileşiktir. SAMe karaciğer fonksiyonlarına yardımcı olmak, eklem ağrılarını azaltmak ve hatta iyi bir ruh hali için yaygın kullanılan takviye ürünlerden biridir. Eklemde ağrı, sertlik ve şişliğin tedavisinde, eklem hareketlerini geliştirmede, kıkırdak onarımında faydalı olabileceği düşünülmektedir. SAMe, B12, B6 vitaminleri ve folat ile ilişkili olarak çalışır, bu nedenle bu takviyeyi alırken B vitaminlerinden yeterince almak önemlidir.

Ağrı kesici bir ilaç ve SAMe takviyesinin karşılaştırıldığı bir çalışmada, SAMe etkisinin ağrı kesici ilaç ile neredeyse aynı olduğu ancak yavaş etki ettiği gösterilmiştir. Yine de bu alanda daha fazla araştırmaya ve kesin bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.

SAM-e, antidepresan ilaçlarla etkileşime girebilir. Bipolar bozukluğu olanlarda veya monoamin oksidaz inhibitörleri alan hastalarda SAMe kullanımından kaçınılmalıdır. Parkinson hastalığını da kötüleştirebilir.

Hyaluronik Asit

Hyaluronik asit vücutta doğal olarak üretilen, özellikle ciltte ve eklemlerde bol miktarda bulunan ve buralarda kayganlık sağlayarak dokuların doğal dengesini koruyan bir bileşendir. Yaşlandıkça hyaluronik asit seviyeleri azaldığından, hyaluronik asit takviyeleri yaşa bağlı sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olabilir. Hyaluronik asidin en yaygın kullanımlarından biri kireçlenme tedavisidir. Kireçlenme tedavisinde hyaluronik asidin enjekte edilebilir formu kullanılır. Takviye olarak ağızdan alınan hyaluronik asidin ise göstereceği etkiler hakkında bilgi sınırlıdır.

yılında yapılan bir araştırmada, üç ay süreyle ağızdan alınan hyaluronik takviyenin diz kireçlenmesi olan aşırı kilolu yetişkinlerde rahatlama sağladığı gösterilmiştir.  yılında yapılan bir araştırmada ise diz kireçlenmesi olan ve oral yoldan hyaluronan verilen hastalarda diz ağrılarında azalma, uyku kalitesinde iyileşme gibi etkiler gözlenmiştir.

Metilsülfonilmetan (MSM)

Metilsülfonilmetan (MSM), eklem ağrısına yardımcı olduğu söylenen yaygın takviye ürünlerden biridir. Hayvanlarda ve insanlarda doğal olarak bulunan bu bileşik ayrıca meyvelerde, sebzelerde, tahıllarda da bulunan organik kükürt bileşiğidir. Kükürt, bağ doku oluşumu için gereklidir. MSM ayrıca ağrıyı ileten sinir uyarılarını azaltarak ağrı kesici görevi görebilir. Böylece ağrı ve iltihabı azaltmada etkili olabileceği düşünülmektedir. Yapılan bir araştırmada, MSM takviyesinin diz kireçlenmesi olan kişilerde ağrı ve diz fonksiyonlarını iyileştirebildiği gösterilmiştir.

Bunların yanı sıra kapsaisin, zencefil, gamma linolenik asit (GLA), probiyotikler gibi eklem ağrılarına iyi geldiği düşünülen destekleyici birçok doğal, bitkisel ve kimyasal takviye ürün grupları bulunmaktadır. Birçok insan özellikle ilerleyen yaşlarda eklemlerde kireçlenme, tendonlarda, kıkırdak ve kaslarda hasar ve yaralanmalar yaşayabilir. Sağlıklı bir beslenme, gerektiğinde doğru şekilde kullanılan uygun takviyeler ile kemik ve eklem sağlığımızı koruyabilir, ağrıları hafifletebiliriz. Ancak takviye besinlerin veya satın alınabilen ürünlerin her zaman işe yaradığı ve ağrıyı dindirdiği söylenemez. Bazı kişilerde işe yarayan yöntemler bazılarında etki göstermeyebilir. Daha önemlisi yanlış kullanılan ürünler sağlığımız üzerinde birçok olumsuz etkiye neden olabilir. Takviye ürünlerin alınması gereken doz, içeriği, kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimi gibi birçok önemli faktör söz konusudur. Bazı takviyeler yüksek dozlarda alınırsa veya diğer ürünler ve ilaçlarla etkileşime girerse ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle kullandığınız takviyeler hakkında doktorunuza danışmanız önemlidir.

Bu yöntemlerin ağrılarınız veya eklem sorunlarınız için kesin ve hızlı bir çözüm olmadığını unutmayın. Tedavinin en güvenilir yolu altta yatan nedeni bulmak ve sorunu düzeltmektir. Diz ağrılarınızın çözümü ve en güvenilir tedavi yöntemi için Op. Dr. Kayhan Turan’a randevu alabilir ve bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Diz Ağrısı Neden Olur? Nasıl Ge&#;er? Diz Ağrısına İyi Gelen Şeyler Nelerdir?

Diz kapağı ağrılarının pek çok nedeni olabilir. Özellikle de diz kapağının dışa doğru kayması ile bölgede sıkışma meydana gelir. Diz ağrılarının en belirgin nedeni de bu olabilir. Bacağın hareket edebilmesi için gereken diz kapağında meydana gelen ağrılar hayat kalitesini düşürürken yürümeyi de zorlaştırmaktadır. Bu şekilde diz bölümünde şiddetli ağrılar ortaya çıkmaktadır.

Diz Ağrısı Neden Olur?

Diz ağrısının pek çok nedeni olabilir. Özellikle aşırı yük altında olan dizler sürekli kullanıldığı için eklemde bulunan kıkırdak dokusu aşınabilir. Bu kıkırdak dokusu tamamen yok olduğunda da kemiğe zarar verebilir. Bu durumda osteoartrit, travma ve yaralanmalar meydana gelir. Ayrıca diz kapağında bulunan tümörler, yağ dokusu ve ya tendonların iltihaplanması sonucu da diz kapağı yaralanmaları oluşur. Diz kapağındaki hastalığın tipine göre ağrının şiddeti ve şekli de değişiklik gösterir. Bu ağrı genel olarak diz kapağı ve diz eklemi çevresinde hissedilir. Diz ağrısının belirtilerine göre hastalığın neden kaynaklandığı teşhis edilir.

Diz Ağrısı Neden Olur Nasıl Geçer Diz Ağrısına İyi Gelen Şeyler Nelerdir

Nasıl Geçer?

Diz ağrısı belirtileri ortaya çıktığında mutlaka bir hekime gitmek gerekir. Uzman hekim tarafından hastalığın da tam teşhisi konulur. İlaç tedavisi veya fizik tedavi ile geçen diz ağrısına çok nadir cerrahi müdahale uygulanabilir. Diz ağrısı yaşandığı andan itibaren ihmal edilmeden mutlaka bir doktora gidilmelidir.

Uzman hekim gerekli kontrolleri yaparak tedaviyi yönlendirebilir. Genellikle krem ve ilaç takviyeleri ile diz ağrıları giderilebilir. Diz ağrılarının ilerleyen boyutlarında cerrahi müdahale ihtiyacı doğabilir. Ayrıca doğal ve bitkisel yöntemler uygulanarak diz ağrısı da giderilebilir. Özellikle6 tane lahana yaprağı suda kaynatıldıktan sonra süzülerek diz kapağına sarılır. Soğudukça lahana değiştirilir. Bu yöntem diz ağrılarını geçirir.

Diz Ağrısı Neden Olur Nasıl Geçer Diz Ağrısına İyi Gelen Şeyler Nelerdir

Diz Ağrısına İyi Gelen Şeyler Nelerdir?

Diz ağrısını geçirmek için bazı doğal yöntemler kullanılabilir. Özellikle de 4 bardak suya 7 adet at kestanesi ilave edilir. Bu karışıma bir çorba kaşığı at kestanesi tohumu eklenir. Yarım saat kaynatılan suyun üstündeki topaklanan tabaka alınarak temiz bir kavanoza alınır. Bu sıvı ile dizin ağrıyan yerlerine masaj yapılır. Yarım litre suya 3 çorba kaşığı dolusu parçalanmış kuru papatya konulur.

Bu da 15 dakika kaynatıldıktan sonra iyice süzülür. Bu su ile ağrıyan yerlere yumuşak bir şekilde masaj yapılır. Ayrıca zeytinyağı, defne yaprağı karıştırılarak bu karışım da diz kapağına sürülür. Bu şekilde ağrılar geçirilir.

Diz Ağrısı Neden Olur Nasıl Geçer Diz Ağrısına İyi Gelen Şeyler Nelerdir

Diz Kapağı Ağrısı Nedenleri Nelerdir?

Genellikle belli bir yaşın üzerinde ortaya çıkan diz ağrılarının pek çok farklı nedeni olabiliyor. Özellikle gün içinde sürekli yürüyen ve ayakta duracağı işlerde çalışan kişilerde diz ağrısı meydana gelebilir.

Genellikle ağır sporlar yapan kişilerde diz ağrısı çok sık meydana gelir. Vücudun tüm ağırlığını diz kapağı taşıdığı için diz ağrıları da çok sık yaşanabilir. Bazı kişilerde yorgunluk, zorlama ve aşırı kullanım gibi durumlarda diz kapağı ağrıları ortaya çıkabilir. Ayrıca çeşitli hastalıklara bağlı olarak da diz diz ağrıları meydana gelebilir.

Diz Kapağı Kayması Nedir?

Diz kapağı kayması genel olarak diz kapağının pozisyonel olarak kayması ile ortaya çıkan sıkışmalardan kaynaklanır. Özellikle sürekli oturarak çalışan kişilerde diz kapağı kayması daha çok görülmektedir. Bağdaş kurarak oturanlarda da diz kayması daha çok görülmektedir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır