diz kapağı kireçlenmesine iyi gelen bitkiler / Diz kireçlenmesine karşı etkili 6 pratik egzersiz - Sağlık Haberleri

Diz Kapağı Kireçlenmesine Iyi Gelen Bitkiler

diz kapağı kireçlenmesine iyi gelen bitkiler

Diz kireçlenmesine karşı etkili 6 pratik egzersiz

Yaşam kalitesini büyük ölçüde azaltan diz kireçlenmesinin günümüzde hala kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, egzersiz ve fazla kilolardan kurtulmanın hastalığa büyük fayda sağladığına dair güçlü kanıtlar bulunuyor. Düşük şiddette fiziksel aktivitelerin (yürüme, bisiklet, su içi egzersizler, vb.) haftada 3-5 kez ve her seferinde 30-60 dakika yapılması hastalarda ağrıda azalma, fonksiyon ve yaşam kalitesinde artış ile engelliliğin gecikmesi gibi önemli katkılar sağlıyor. Kuvvet egzersizleri ise, kişinin hareket etmesinde çok önemli yer tutan diz üzerinde bulunan kuadriseps kasını kuvvetlendiriyor. Bu amaçla hem diz kireçlenmesine karşı korunmak, hem de diz kireçlenmesinin şikayetlerini azaltmak için fiziksel aktivitelerin ve 6 temel egzersizin düzenli yapılmasında büyük fayda vardır.

Diz üzerindeki kası kasıp bırakın

Bu egzersiz en ileri düzeyde diz kireçlenmesi olan kişiler tarafından bile sorunsuz yapılabilir.

Önce yere ya da koltuğa dizinizi uzatmış şekilde oturun.
Ayak parmaklarınızı yüzünüze doğru çekerken, dizinizi aşağıya doğru bastırın.
Diziniz kasılı şekilde 5’e kadar sayın ve sonra 5 saniye dinlenin.
Egzersizi bu şekilde 10 kez tekrarlayın.
10 tekrardan sonra 30 saniye kadar dinlenin ve aynı 10’lu seti 3 kez tekrarlayın.

Diz kireçlenmesine karşı etkili 6 pratik egzersiz

Bacağınızı düz olarak kaldırın

Bu egzersiz de en ileri düzeyde diz kireçlenmesi olan kişiler tarafından bile sorunsuz yapılabilir.

Dizinizi uzatmışken dirsekleriniz üzerinde yarı yatar şekilde yerde/koltukta uzanın.
Ayak parmaklarınızı yüzünüze doğru çekik ve diz düz tutulu iken ayağınızı kalçadan 1 karış kadar yukarı kaldırın.
Dizinizi havada 5 saniye tutun ve sonra 5 saniye yere indirin. Egzersizi bu şekilde 10 kez tekrarlayın.
10 tekrardan sonra 30 saniye kadar dinlenin ve aynı 10’lu seti 3 kez tekrarlayın.
Egzersizin 3. setinde bacağınızı sorunsuz bir şekilde 15 kez kaldırabiliyorsanız, daha sonra bu egzersizi ayak bileğinize ağırlık takarak yapabilirsiniz. Ayak bileğinize taktığınız ağırlığı da sorunsuz bir şekilde kaldırabiliyor ve hatta 3.sette 15 kez kaldırabiliyorsanız, ayak bileğinize taktığınız ağırlığı artırabilirsiniz.

Dizinizi 90 derece büküp açın

Diz kapağınız ile ilgili sorununuz varsa ya da sorununuzu tam olarak bilmiyorsanız mutlaka hekiminize danışın ya da bu egzersiz yerine 4 numaralı terminal diz ekstansiyonu egzersizini yapın.

Yüksek bir sandalye ya da koltukta, ayağınızı oturduğunuz yerden sarkacak şekilde oturun ve dizinizi dümdüz olacak şekilde yukarı doğru kaldırarak havada 5 saniye tutun.
Ardından 5 saniye süresince kıvırın. Egzersizi bu şekilde 10 kez tekrarlayın.
10 tekrardan sonra 30 saniye kadar dinlenin ve aynı 10’lu seti 3 kez tekrarlayın.
Egzersizin 3. setinde bacağınızı sorunsuz bir şekilde 15 kez kaldırabiliyorsanız, daha sonra bu egzersizi ayak bileğinize ağırlık takarak yapabilirsiniz. Ayak bileğinize taktığınız ağırlığı da sorunsuz bir şekilde kaldırabiliyorsanız ve hatta 3. sette 15 kez kaldırabiliyorsanız, ayak bileğinize taktığınız ağırlığı artırabilirsiniz.

Diz kireçlenmesine karşı etkili 6 pratik egzersiz

Dizinizi 30 derece büküp açın

Diz kapağı ile ilgili sorunu olanlarda 3 numaralı egzersiz yerine bu egzersiz yapılmalıdır.

Önce dizinizin altına kalınca bir yastık koyarak dizinizi 30° kadar bükülü halde tutun.
Dizinizi bir yandan havluya bastırırken diğer yandan diziniz dümdüz olacak şekilde ayağınızı yukarı kaldırın.
Dizinizi havada 5 saniye tutun ve sonra 5 saniye yere indirin. Egzersizi bu şekilde 10 kez tekrarlayın.
10 tekrardan sonra 30 saniye kadar dinlenin ve aynı 10’lu seti 3 kez tekrarlayın.
Egzersizin 3. setinde bacağınızı sorunsuz bir şekilde 15 kez kaldırabiliyorsanız, daha sonra bu egzersizi ayak bileğinize ağırlık takarak yapabilirsiniz. Ayak bileğinize taktığınız ağırlığı da sorunsuz bir şekilde kaldırabiliyorsanız ve hatta 3. sette 15 kez kaldırabiliyorsanız, ayak bileğinize taktığınız ağırlığı artırabilirsiniz.

Dizlerinizin arasında yastığı sıkıştırın

Bu egzersiz diz ve kalça kaslarınızın kuvvetlenmesine olanak sağlar. Bu kaslar kişinin şikayetlerinde azalmaya yardımcı olur. Bu egzersiz en ileri düzeyde diz kireçlenmesi olan kişiler tarafından bile sorunsuz yapılabilir.

Dizlerinizin arasına bir yastık koyun ve dizlerinizi bükmeden yerde veya koltukta oturun.
Dizlerinizin arasındaki yastığı 5 saniye sıkıştırın ve sonra 5 saniye bırakın.
Egzersizi bu şekilde 10 kez tekrarlayın.
10 tekrardan sonra 30 saniye kadar dinlenin ve aynı 10’lu seti 3 kez tekrarlayın.

Kalçanızı yana açıp, kapatın

Bu egzersiz diz ve kalça kaslarınızın kuvvetlenmesine olanak sağlar. Bu kaslar kişinin şikayetlerinde azalmaya ve daha doğru yürüyüşe yardımcı olur. Bu egzersiz de en ileri düzeyde diz kireçlenmesi olan kişiler tarafından bile sorunsuz yapılabilir.

Sorunlu bacağınızı yukarı gelecek şekilde yerde veya koltukta yan yatın.
Üstteki dizinizi dümdüz tutarken bacağınızı yerden 2 karış kadar kaldırın.
Bacağınızı havada 5 saniye tutun ve sonra 5 saniye yere indirin. Egzersizi bu şekilde 10 kez tekrarlayın.
10 tekrardan sonra 30 saniye kadar dinlenin ve aynı 10’lu seti 3 kez tekrarlayın.
Egzersizin 3. setinde bacağınızı sorunsuz bir şekilde 15 kez kaldırabiliyorsanız, daha sonra bu egzersizi ayak bileğinize ağırlık takarak yapabilirsiniz. Ayak bileğinize taktığınız ağırlığı da sorunsuz bir şekilde kaldırabiliyor ve hatta 3. sette 15 kez kaldırabiliyorsanız ayak bileğinize taktığınız ağırlığı artırabilirsiniz.

Tedavide bu önerilere dikkat!

Diz kireçlenmesi olanların egzersizin yanı sıra ideal kilolarına ulaşmaları, uzun süre dizler çok bükülü oturmamaları ve zorlayıcı aktivitelerden kaçınmaları gerekir. Bunların yanı sıra sıcak/soğuk uygulamalar, fizik tedavi, ağrı kesici ve steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar, düzeltici özel dizlikler, basış sorunu veya dizde mekanik sorunu olanlarda kişiye özel tabanlıklar, eklem içine hyaluronik asit/kortizon/PRP, sanakin ve ortokin gibi kişinin kanından elde edilen biyolojik tedaviler de hastalarda kullanılmaktadır. Bu tedavilerden fayda görmeyen ve gece ağrısı olup, düzenli olarak steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar almak zorunda olan hastalar için cerrahi seçenek de akılda tutulmalıdır.

Pek çok insan dizlerinde, ellerinde, omuzlarında veya çeşitli eklem bölgelerinde uzun süredir devam eden eklem ağrıları için çözüm aramaktadır. Özellikle kireçlenmenin neden olduğu bu ağrılar dünyada milyonlarca insanı etkiler. Ağrı kesiciler veya anti-inflamatuar ilaçlar eklem ağrısının giderilmesinde genellikle ilk tercih edilen yoldur. Bunun yanı sıra eklem ağrıları için iyi geldiği düşünülen onlarca besin takviyesi ve ürün bulunur. Eklem ağrısı için takviye ürünler sadece ağrıları gidermek için değil eklem sağlığını korumak, hastalıkları önlemek ve eklemleri güçlendirmek için zaman zaman sporcular dahil birçok insan tarafından tercih edilmektedir. Bunların bazıları vitaminler, bazıları ise vitamin dışı takviyeler ve bitkisel ilaçlardır. Günümüzde bu ürünlere ulaşım oldukça kolay hale gelmiş durumda. Ancak hangileri gerçekten işe yarıyor ve sağlığımız için doğru tercihler hangileri? Eklem sağlığını korumanın en önemli yolu bu soruların cevabını bilmek ve doktor önerisi olmadan eklem ağrısı için takviye ürünler kullanmamaktan geçiyor. 

Bu yazımızda, eklem ağrıları ve eklem sağlığı için yaygın olarak kullanılan bazı takviyelerden ve bunlarla ilgili araştırmalardan bahsedeceğiz.

Glukozamin ve kondroitin sülfat

Glukozamin ve kondroitin sülfat, eklem ağrıları, özellikle diz ağrısı olanlara önerilen en yaygın kombinasyon takviyelerinden biridir. Ağrı ve iltihaplanmanın en önemli nedenlerinden biri eklem bölgelerinde kemiklerin birbirine sürtünmeye başlaması ve kemik yüzeylerinin hasar görmesidir. Glukozamin, kemiklerin birbirine sürtünmesini engelleyen kıkırdağın doğal bir bileşenidir. Ayrıca, kireçlenmede meydana gelen kıkırdak bozulmasını önlemeye yardımcı olabilir. Glukozamin içeren ürünler genellikle karides, ıstakoz gibi kabuklu deniz hayvanlarının kabuklarından veya sebze kaynaklarından elde edilir. Vücutta üretilen glukozamin, kıkırdağın büyümesi, onarımı ve bakımı için doğal yapı taşları sağlar. Böylece glukozamin takviyesi kıkırdak bozulmasını yavaşlatabilir, osteoartrit (kireçlenme) ağrısını dindirerek eklem hareketliliğini iyileştirebilir.

Takviyelerde bulunan iki tür glukozamin vardır: glukozamin hidroklorür ve glukozamin sülfat.

Glukozamin sülfat, kıkırdak için birincil yapı taşı olarak işlev görür ve eklem kıkırdağının oluşumunu ve onarımını uyarır. Ağızdan alındığında, glukozamin sülfat kolaylıkla emilerek tüketimden dört saat sonra kıkırdağa ulaşabilir. Başka bir glukozamin formu olan glukozamin hidroklorür de besin takviyesi olarak bulunur, ancak kireçlenme tedavisinde glukozamin sülfattan daha az etkili olduğu düşünülmektedir. Yapılan bir çalışmada glukozamin hidroklorür içeren ürünlerin kireçlenmenin neden olduğu eklem ağrısını iyileştirmede çok etkili olmadığı bulunmuştur. Başka bir çalışmada, glukozamin sülfatın kireçlenme belirtilerini iyileştirdiği gösterilmiştir. Kesin sonuçlar olmasa da glukozamin sülfat içeriğinde bulunan sülfatın kıkırdağın güçlendirilmesinde rol oynadığı düşünülmektedir.

Glukozamin gibi kondroitin de kıkırdak ve kemikte bulunan insan bağ dokusunun yapısal bir bileşenidir. Takviye ürünlerde bulunan kondroitin sülfat genellikle hayvan kıkırdağından elde edilir. Glukozamin ve kondroitin sülfat birlikte kullanıldığında kireçlenme nedeniyle oluşabilecek kıkırdak bozulmasını önlemeye yardımcı olabilir, ağrı ve iltihabı azaltarak eklem fonksiyonunu iyileştirebilir, kıkırdak kaybını tersine çevirebilir. Bazı araştırmalarda kondroitinin, kireçlenme yaşayan kişilerde eklem ağrıları ve sertliğini azaltabileceği gösterilmiştir. 2016 yılında yapılan bir çalışmanın sonuçları, kondroitin kullanan kişilerin yaklaşık %53’ünde diz ağrılarında bir iyileşme görüldüğünü işaret ediyor.

Eklem ağrılarının tedavisinde kullanılan birçok destekleyici ürün glukozamin ve kondroitin sülfat içermektedir. Ancak araştırmalara rağmen, glukozamin ve kondroitin sülfat kullanımının ne kadar iyi etki gösterdiğine dair kesin sonuçlara ulaşmak zordur. Glukozamin ve kondroitin sülfat kullanan bazı kişiler eklem ağrılarının azaldığını ifade ederken, bazı kişilerde ise fayda sağlamamıştır. Ayrıca kondroitin, uzun süreli kullanımda sorun yaratabilecek yüksek seviyelerde manganez içerebilir. Bu ürünlerin kullanım ve etkileri doza ve kullanım süresine göre de farklılık gösterebilir. Glukozamin ve kondroitin sülfat takviyesi denemeye karar verirseniz, diğer ilaçlarınızla etkileşim olup olmayacağından emin olmanız gerekir. Kabuklu deniz ürünleri alerjisi olan kişiler glukozamin ve kondroitin sülfat ürünleri almamalıdır. Bu tür takviyelerin kullanımının doktor kontrolünde olması önemlidir. 

Glukozamin-ve-kondroitin-sulfat

D Vitamini

Eklem sağlığı ve genel kas-iskelet sistemi sağlığı için yaygın olarak önerilen takviyelerden biri de D vitaminidir. D vitamininin en önemli etkisi kemikler üzerinedir ve esas kaynağı güneştir. Güneş ışınlarından yeteri kadar yararlanıldığında insan vücudu doğal olarak D vitamini sentezi yapabilir. Bununla birlikte özellikle 50 yaş üzerinde D vitamini eksikliği görülebilir. D vitamini eksikliği, kireçlenme ve ayrıca romatoid artrit gibi otoimmün artrit gelişimi ile ilişkili olabilmektedir. Bu nedenle eklem ağrılarınız varsa ve kan testi sonucunda D vitamini eksikliği tespit edilirse doktorunuz vitamin takviyesi önerebilir.

D vitamini yağda çözünen bir vitamindir ve başta yağ doku olmak üzere vücudumuzda depolanabilir. Bu nedenle D vitamini takviyesinin aşırı kullanımı olumsuz yan etkilere neden olabilir. D vitamini toksisitesi, hiperkalsemi olarak bilinen kanda kalsiyum birikmesine neden olabilir. Bu durumda iştahsızlık, mide bulantısı, kusma, zayıflık, sık idrara çıkma gibi belirtiler ve böbrek rahatsızlıkları meydana gelebilir. D vitamini takviyesi kullanmanın en güvenilir yolu doktor önerisi ve kontrolü ile alınmasıdır.

Vitamin,D,

Omega 3

Balıkta bol miktarda bulunan omega-3 yağ asidinin anti-inflamatuar yani iltihap önleyici özelliklere sahip olduğu biliniyor. Böylece, romatoid artrit gibi iltihaplı romatizmal hastalıklar için yararlı olabileceği düşünülmekte. Yeterli omega-3 alımı için haftada yaklaşık iki gün somon ve uskumru gibi yağlı balıklar tüketmek gerekebilir. Doğal gıdalar ile omega-3 alımı yetersiz kaldığında genellikle besin takviyeleri tercih edilir. Omega-3 takviyelerinin çoğu balık yağı şeklindedir. Bununla birlikte, keten tohumu gibi bitkilerden elde edilen omega-3 takviyeleri de vardır.

Bir klinik araştırma, balık yağı takviyesi almanın romatoid artritli kişilerde eklem ağrısı gibi belirtileri azalttığını göstermektedir. Ancak kireçlenme belirtilerine iyi gelip gelmediği yönünde kesin bir bilgi yoktur.

Omega-3

Zerdeçal   

Zerdeçal, kireçlenmenin neden olduğu eklem ağrıları dahil olmak üzere ağrı tedavisinde en sık kullanılan takviye besin ve ürün gruplarından biridir. Zerdaçalda bulunan ‘’curcumin’’ maddesinin ağrı hafifletme ve iltihap önleyici özelliği olduğu düşünülmektedir. Çin ve Hint geleneksel tıbbının temeli denilebilecek zerdeçal aynı zamanda birçok fayda sağlayabilir; hücreleri zararlı bileşenlere karşı koruyan güçlü bir anti-oksidan ve anti-kanser özelliğe sahiptir, beyin ve kalp fonksiyonlarına da faydalı olduğu bilinmektedir.

Zerdaçalın eklem ağrılarına etkisine yönelik araştırmalar sınırlı olsa da bir çalışmada eklem ağrısı belirtilerini hafiflettiği ve ağrı kesici etki gösterdiği bulunmuştur.

Ancak yüksek dozda zerdeçal, kan inceltici olarak işlev görebilir ve mide rahatsızlıklarına neden olabilir. Bu nedenle kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsanız, ameliyat olacaksanız, safra kesesiyle ilgili rahatsızlıklarınız varsa zerdeçal veya kurkumin takviyesi kullanmadan doktorunuza danışmanız önemlidir.

Zerdecal

SAMe (S-adenosyl-L-methionine) 

SAMe (S-adenosyl-L-methionine) vücutta doğal olarak bulunan ve birçok enzimatik reaksiyonda görev alan bir bileşiktir. SAMe karaciğer fonksiyonlarına yardımcı olmak, eklem ağrılarını azaltmak ve hatta iyi bir ruh hali için yaygın kullanılan takviye ürünlerden biridir. Eklemde ağrı, sertlik ve şişliğin tedavisinde, eklem hareketlerini geliştirmede, kıkırdak onarımında faydalı olabileceği düşünülmektedir. SAMe, B12, B6 vitaminleri ve folat ile ilişkili olarak çalışır, bu nedenle bu takviyeyi alırken B vitaminlerinden yeterince almak önemlidir.

Ağrı kesici bir ilaç ve SAMe takviyesinin karşılaştırıldığı bir çalışmada, SAMe etkisinin ağrı kesici ilaç ile neredeyse aynı olduğu ancak yavaş etki ettiği gösterilmiştir. Yine de bu alanda daha fazla araştırmaya ve kesin bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.

SAM-e, antidepresan ilaçlarla etkileşime girebilir. Bipolar bozukluğu olanlarda veya monoamin oksidaz inhibitörleri alan hastalarda SAMe kullanımından kaçınılmalıdır. Parkinson hastalığını da kötüleştirebilir.

Hyaluronik Asit

Hyaluronik asit vücutta doğal olarak üretilen, özellikle ciltte ve eklemlerde bol miktarda bulunan ve buralarda kayganlık sağlayarak dokuların doğal dengesini koruyan bir bileşendir. Yaşlandıkça hyaluronik asit seviyeleri azaldığından, hyaluronik asit takviyeleri yaşa bağlı sağlık sorunlarının tedavisine yardımcı olabilir. Hyaluronik asidin en yaygın kullanımlarından biri kireçlenme tedavisidir. Kireçlenme tedavisinde hyaluronik asidin enjekte edilebilir formu kullanılır. Takviye olarak ağızdan alınan hyaluronik asidin ise göstereceği etkiler hakkında bilgi sınırlıdır.

2015 yılında yapılan bir araştırmada, üç ay süreyle ağızdan alınan hyaluronik takviyenin diz kireçlenmesi olan aşırı kilolu yetişkinlerde rahatlama sağladığı gösterilmiştir. 2017 yılında yapılan bir araştırmada ise diz kireçlenmesi olan ve oral yoldan hyaluronan verilen hastalarda diz ağrılarında azalma, uyku kalitesinde iyileşme gibi etkiler gözlenmiştir.

Metilsülfonilmetan (MSM)

Metilsülfonilmetan (MSM), eklem ağrısına yardımcı olduğu söylenen yaygın takviye ürünlerden biridir. Hayvanlarda ve insanlarda doğal olarak bulunan bu bileşik ayrıca meyvelerde, sebzelerde, tahıllarda da bulunan organik kükürt bileşiğidir. Kükürt, bağ doku oluşumu için gereklidir. MSM ayrıca ağrıyı ileten sinir uyarılarını azaltarak ağrı kesici görevi görebilir. Böylece ağrı ve iltihabı azaltmada etkili olabileceği düşünülmektedir. Yapılan bir araştırmada, MSM takviyesinin diz kireçlenmesi olan kişilerde ağrı ve diz fonksiyonlarını iyileştirebildiği gösterilmiştir.

Bunların yanı sıra kapsaisin, zencefil, gamma linolenik asit (GLA), probiyotikler gibi eklem ağrılarına iyi geldiği düşünülen destekleyici birçok doğal, bitkisel ve kimyasal takviye ürün grupları bulunmaktadır. Birçok insan özellikle ilerleyen yaşlarda eklemlerde kireçlenme, tendonlarda, kıkırdak ve kaslarda hasar ve yaralanmalar yaşayabilir. Sağlıklı bir beslenme, gerektiğinde doğru şekilde kullanılan uygun takviyeler ile kemik ve eklem sağlığımızı koruyabilir, ağrıları hafifletebiliriz. Ancak takviye besinlerin veya satın alınabilen ürünlerin her zaman işe yaradığı ve ağrıyı dindirdiği söylenemez. Bazı kişilerde işe yarayan yöntemler bazılarında etki göstermeyebilir. Daha önemlisi yanlış kullanılan ürünler sağlığımız üzerinde birçok olumsuz etkiye neden olabilir. Takviye ürünlerin alınması gereken doz, içeriği, kullanılan diğer ilaçlarla etkileşimi gibi birçok önemli faktör söz konusudur. Bazı takviyeler yüksek dozlarda alınırsa veya diğer ürünler ve ilaçlarla etkileşime girerse ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle kullandığınız takviyeler hakkında doktorunuza danışmanız önemlidir.

Bu yöntemlerin ağrılarınız veya eklem sorunlarınız için kesin ve hızlı bir çözüm olmadığını unutmayın. Tedavinin en güvenilir yolu altta yatan nedeni bulmak ve sorunu düzeltmektir. Diz ağrılarınızın çözümü ve en güvenilir tedavi yöntemi için Op. Dr. Kayhan Turan’a randevu alabilir ve bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Kireçlenme Bitkisel Tedavi

Kireçlenme tıp literatüründe osteoartrit olarak tanımlanmaktadır. Özellikle ileri yaşlarda görülen bir tür eklem hastalığı olan kireçlenme ilerleyici özelliği bulunan ve hastanın günlük yaşamında önemli şikayetlere neden olan bir problemdir.

Eklemlerimiz içerisinde eklem sıvısı ve kıkırdak doku bulunmaktadır. Söz konusu yapılar eklemlerin pürüzsüz bir şekilde hareket etmesini sağlamaktadır. Ancak bazı durumlarda eklemlerimizdeki sıvı tükenmekte ve kıkırdak doku aşınmaktadır. Bu durumda ise eklemi oluşturan kemikler birbirine sürterek çeşitli şikayetlere neden olmaktadır.

Kireçlenme Hangi Şikayetlere Neden Olur?

Kireçlenmeprobleminin neden olduğu şikayetlerin başında eklem ağrıları gelmektedir. Aynı zamanda hareket kısıtlılığı, sertlik, şişlik ve tutulmamalar da yaşanabilmektedir. Kireçlenme problemi yaşayan hastalarda aynı zamanda eklemlerden ses gelmesi de söz konusu olabilmektedir.

Kireçlemeprobleminin en sık görüldüğü eklemler; kalça eklemi, diz eklemi, ayak bileği ve el parmaklarıdır.

Kireçlenme Neden Olur?

Kireçlenmenin başlıca nedenleri aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;

  • İleri yaş
  • Kadın cinsi
  • İdeal kilonun üzerinde olma
  • Travmatik olaylar (düşme, çarpma, kaza)
  • Genetik faktörler
  • Doğumsal nedenler
  • Eklemlerin çok sık kullanılması

Eklemlerin zaman içerisinde ya da travmatik olaylar sonucunda aşınması olarak bilinen kireçlenme probleminin hastada açığa çıkardığı şikayetlerin başında ağrı hissi gelmektedir. Ağrı hissinin yanı sıra aynı zamanda hareket kısıtlaması, eklemlerden ses gelmesi, ödem ve eklemi saran cildin deforme olması gibi durumlar da söz konusu olabilmektedir. İlerleyici özelliği bulunan kireçlenme probleminin mutlaka kontrol altına alınması gerekmektedir.

Kireçlenmede Bitkisel Çözümler

Kireçlenme probleminin tedavisinde medikal ilaçlar, enjeksiyon uygulamaları ve cerrahi yöntemlerin yanı sıra bitkisel destekleyici yöntemler de uygulanabilmektedir. Özellikle Çınar yaprağı, kireçlenme probleminin açığa çıkardığı şikayetlerin giderilmesinde ve hafifletilmesinde etkilidir. Çınar yaprağının yanı sıra eklem içi kıkırdak sıvısının arttırılması amacı ile birtakım kürlere de hazırlanabilmektedir.

Bitkisel tedavi yöntemlerinin yanı sıra tüketilen gıdaların da etkisi göz ardı edilememektedir. Özellikle sirke tüketimi ve kemik dokusunun güçlendirilmesini sağlayan proteinler tüketilmesi de fayda sağlamaktadır.

Unutulmamalıdır ki kireçlenme probleminde uygulanacak bitkisel tedavi yöntemlerinin doktor kontrolünde olması gerekmektedir. Aksi halde alerjik reaksiyonlar, mide ve cilt rahatsızlıkları gelişebilmektedir.

 

 

 

Boyun Kireçlenmesi Nasıl Geçer?

Uzun çalışma saatleri, duruş bozuklukları ve bilgisayar karşısında çok vakit geçirme gibi nedenlerle günümüzde en sık karşılaşılan sağlık problemlerinden biri boyun kireçlenmesidir. Genellikle orta yaş üstü kişileri etkileyen boyun kireçlenmesi, tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalıktır. Eğer tedavi edilmezse boynun hareket yeteneği ciddi oranda kaybedilebilir.

Boyun Kireçlenmesine Ne İyi Gelir?

  • Çınar Ağacı Yaprağı
  • Yumurta Kürü
  • Okaliptüs Yağı
  • Zencefil
  • Aloe Vera
  • Çamur ve Masaj Yağı Karışımı
  • Yeşil Çay
  • Alabalık Yağı
  • Karahindiba

Boyun kireçlenmesinin sebep olduğu şikayetleri azaltmak ve yaşam kalitenizi yeniden eski seviyesine çekmek için tıbbi tedavinizin yanı sıra doğal bitkilerden de faydalanabilirsiniz. Bu yazımızda sizler için boyun kireçlenmesine iyi gelen bitkiler ve sağlıklı yöntemleri araştırdık.

boyun kireçlenmesine ne iyi gelir

Boyun Kireçlenmesi Nedir?

  • Tıpta osteoartrit, dejeneratif artrit ve dejeneratif eklem hastalığı isimleriyle karşılık bulan kireçlenme; çeşitli dokularda fizyolojik olarak olmaması gereken noktalarda anormal miktarda kalsiyum tuzu birikmesine denir.
  • Bu durum bel, boyun, parmaklar, diz ya da kalçada ortaya çıkabilir.
  • Günümüzde boyun kireçlenmesi birçok insanın yaşam kalitesini düşürmektedir.
  • Boyun kireçlenmesi, genellikle boyundaki kasların fazla gerilmesi veya yırtılması nedeniyle meydana gelir.
  • Boyundaki omurların arasında yer alan diskler hasar görür veya yıpranır. Bu durum omurilik kanalını ve içinden geçen sinirleri sıkıştırır, dolayısıyla sinirler üzerinde baskı oluşur. Boyun kireçlenmesi boyunda ve kollarda şiddetli ağrıya ve uyuşmaya neden olur.
  • Boyun kireçlenmesi genellikle bilgisayar başında uzun saatler geçiren kişilerin karşılaştığı bir sağlık problemidir.
  • Boyun kireçlenmesi 40 ve üstü yaş grubunu etkiler. Yaşla birlikte bu rahatsızlığın görülme oranı artar.
  • Elbette bu genel bir ortalamadır, günümüzde hareketsiz yaşam biçimi yaygınlaştıkça bununla bağlantılı rahatsızlıklar da her yaştan kişide görülmeye başlamıştır.
boyun kireçlenmesi nedir

Boyun Kireçlenmesine İyi Gelen 9 Bitkisel Tedavi

Boyun kireçlenmesi bitkisel tedavisi için kullanabileceğiniz bazı bitkiler ve yöntemler bulunuyor. Şimdi sıralayacağımız doğal ve güvenilir tedavi kürlerini uygulayarak ağrılarınızı dindirebilir ve tedavi sürecinizi hızlandırabilirsiniz. Özellikle başlangıç seviyesinde olan boyun kireçlenmesi nasıl geçer diye merak ediyorsanız doğal yöntemleri deneyebilirsiniz.

1) Çınar Ağacı Yaprağı

  • Boyun kireçlenmesine karşı en etkili bitkilerden biri çınar ağacı yaprağıdır.
  • Boyun kireçlenmesi İbrahim Saraçoğlu tarafından önerilen bitkisel tedavi yöntemi çınar ağacı yaprağı kürüdür.
  • Bu kür için özellikle geniş ve tırtıklı yaprakları olan, olgun ve kurutulmuş yaprakları seçmek çok daha faydalıdır.
  • Çınar ağacı yaprağı çayı hazırlamak için öncelikle yapmanız gereken yaprağı yıkamak ve parçalara ayırmaktır.
  • Ardından 1 bardak kaynatılmış içme suyunun içine 2 adet büyük boy çınar yaprağını ekleyin. Kısık ateşte sadece 1 dakika daha kaynatın, süre dolunca ocağın altını kapatın.
  • Bu çayı süzdükten sonra günde 2 bardak tüketebilirsiniz. Bu küre 30 gün boyunca devam edilmesi ve her seferinde taze çay hazırlanması öneriliyor.

Çınar Yaprağı Faydaları ve Zararları, Çayı Tarifi, Nasıl İçilmelidir?

çınar ağacı yaprağı

2) Yumurta Kürü

Boyun kireçlenmesine ne iyi gelir dendiğinde uzmanların ve doktorların önerilerine mutlaka bakmak gerekir. Kireçlenmeye karşı Op. Dr. Feridun Kunak tarafından önerilen bir kür ile karşınızdayız. Kemik erimesine iyi gelen bu kür, aynı zamanda kireçlenmeye karşı oldukça etkilidir.

Malzemeler:

  • 20 diş sarımsak
  • 10 tane yumurta kabuğu
  • 40 limon
  • 1 avuç kapari bitkisi
  • 1 kaşık toz zencefil

Hazırlanışı:

  • 40 limonun suyunu sıkın. 20 diş sarımsağı havanda dövün.
  • Ardından limon suyu ile dövülmüş sarımsakları cam bir kavanozda bir araya getirin.
  • Blenderdan geçirdiğiniz kapariyi ve toz zencefili de kavanoza ekleyin.
  • Son olarak yumurta kabuklarını blender yardımıyla parçalayın ve karışıma ilave edin.
  • Cam kavanozu buzdolabına kaldırarak bir hafta burada muhafaza edin.
  • Hazırladığınız karışımı her gün, kahvaltıdan sonra, bir bardak tüketebilirsiniz.

Yumurta Kabuğunun Hiç Duymadığınız 6 Faydası

yumurta kürü

3) Okaliptüs Yağı

  • Okaliptüs yaprağından ve bitkisinden elde edilen okaliptüs yağı, kireçlenme nedeniyle oluşan şişliğe iyi gelir.
  • Boynunuzu ılık su ile yıkadıktan sonra okaliptüs yağını masaj yoluyla bölgeye uygulayabilirsiniz.
  • Şişlik şikayeti geçene kadar bu yöntemi düzenli olarak uygulayabilirsiniz.
  • Boyun ağrısı kireçlenme nedeniyle oluşabilen ciddi bir rahatsızlıktır, bunun için de okaliptüs yağının rahatlatıcı etkisinden faydalanabilirsiniz.

Okaliptus Nedir? Faydaları Nelerdir? Yağı ve Çayı Neye İyi Gelir?

okaliptus

4) Zencefil

  • Mucizevi besin zencefilin iyi gelmediği hiçbir rahatsızlık yok!
  • Her gün düzenli olarak tüketeceğiniz zencefil çayı kireçlenmenin sebep olduğu ağrıyı ve şişliği azaltır.

Zencefil Faydaları, Çayından Macununa Mucize Etkileri

zencefil

5) Aloe Vera

  • Boyun kireçlenmesine doğal çözüm konusunda akla gelen bitkilerden biri de aloe veradır.
  • Aloe vera yağını masaj yoluyla kireçlenmeden etkilenen boyun bölgesine uygulamak bu bölgedeki ağrıları dindirir.

Aloe Vera Nasıl Kullanılır? Çok İşinize Yarayacak 7 Farklı Yöntem

aloe vera

6) Çamur ve Masaj Yağı Karışımı

Kireçlenmeye karşı etkili olan bir diğer doğal tedavi seçeneği ise çamur ve masaj yağı karışımıdır. Bu uygulama sayesinde ağrılarınızı dindirerek yaşam kalitenizi bir nebze de olsa arttırabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 1 kaşık deniz tuzu veya turşuluk tuz
  • 1 kapak biberiye yağı
  • 2 kaşık buğday kepeği veya irmik
  • 2 kaşık kil
  • Biraz maden suyu
  • 1 kapak menekşe yağı

Hazırlanışı:

  • Maden suyu dışındaki tüm malzemeleri bir kapta karıştırın.
  • Ardından maden suyunu ekleyin. Amacımız çamur kıvamında bir karışım elde etmek. Bu nedenle maden suyunu yavaş yavaş, kontrollü bir şekilde eklemekte fayda var.
    Çamur kıvamına getirdiğiniz karışımı ocakta dayanabileceğiniz bir ısıya gelene kadar ısıtın ve bu karışımı boynunuza uygulayıp üzerini streç ile kapatın.
  • Karışım boynunuzda soğuduktan sonra bölgeyi temizleyebilirsiniz.
çamur ve masaj yağı karışımı

7) Yeşil Çay

  • Düzenli olarak yeşil çay içmek kireçlenmeye bağlı olarak meydana gelen eklem ağrılarını azaltır, bölgedeki şişlikleri yok eder.

Yeşil Çayın Faydaları Nelerdir? Zayıflatır Mı? Ne Zaman İçilir?

yeşil çay

8) Alabalık Yağı

  • Bu seçenek sizi şaşırtmış olabilir ama şimdi vereceğimiz tarifle boyun kireçlenmesine bağlı şikayetlerinizden kurtulabilirsiniz.
  • Bir adet orta boy alabalığı kılçığını ayırmadan temizleyin.
  • Balığı bir kavanoza koyup üzerine bir litre zeytinyağı ekleyin.
  • Kavanoza bir yemek kaşığı sirke ve bir yemek kaşığı limon suyu ilave ettikten sonra karıştırıp ağzını kapatın.
  • Kavanozun ağzı kapalı şekilde bir hafta buzdolabında muhafaza edilmesi gerekiyor. Bir haftalık süre dolduktan sonra karışımı süzüp ağrıyan bölgeye masaj yaparak uygulayabilirsiniz.
  • Alabalığı temin edemediğiniz durumlarda doğrudan alabalık yağı alıp boynunuza uygulayabilirsiniz.
alabalık yağı

9) Karahindiba

  • Geldik boyun kireçlenmesine bitkisel çözümler listemizin son maddesine.
  • 1 fincan karahindiba ve naneyi 4 fincan klorsuz su içerisinde kaynatın.
  • Hazırladığınız çayı günde 3 kere tüketin.
  • Ayrıca karahindibayı lapa haline getirip boynunuza uygularsanız ağrılarınızın büyük ölçüde azaldığını gözlemleyebilirsiniz.

Karahindiba Çayı Nasıl Yapılır? Faydaları Nelerdir? Zayıflatır Mı?

karahindiba

Boyun Kireçlenmesi Belirtileri, Nasıl Anlaşılır?

Boyun kireçlenmesi enfeksiyonlar, duruş bozukluğu, bilgisayar başında çok zaman geçirme, sakatlık, düşme ve kaza nedeniyle meydana gelen bazı sorunlar sebebiyle oluşabilir. Spor esnasında zorlama, yanlış yastık seçimi ve kullanımı, boynu zorlayıcı hareketler, ani ve sert hareketler de boyun kireçlenmesine yol açan faktörler arasında yer alıyor.

Boyun kireçlenmesinde görülen en belirgin şikayet ağrıdır. Boyundan başlayıp, omuz, ense ve kürek kemiğini dahi etkileyen bir ağrı söz konusudur. Ağrıya sertlik, başka bir deyişle şişlik de eşlik edebilir. Ağrı ve sertlik genellikle sabahları rahatsız edici boyuttadır.

Boyun kireçlenmesinin belirtileri şunlardır:

  • Şiddetli boyun ağrısı
  • Baş ağrısı
  • Kol ve omuzda uyuşma
  • Boyunda başlayan ve zaman içinde omuz ve kollara doğru yayılma gösteren ağrılar
  • Boyun bölgesinde kas spazmı
  • Hareket ettikçe kötüleşen boyun ağrısı
  • Sırt ve omuzlarda kas spazmları veya ağrıları
  • Boyunda hissedilen sertlik
  • Boyunda hareket kısıtlılığı
  • Eklemlerde şişme
  • Aşırı hassasiyet
  • Uyku sorunları
  • Kulaklarda çınlama
  • Yorgunluk
  • Sersemlik hali
  • Asabilik ve sinirlilik hali
boyun kireçlenmesinin belirtileri

Boyun Kireçlenmesi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

  • Boyun kireçlenmesi ciddi bir rahatsızlıktır. Yukarıda saydığımız belirtilerden bir ya da birkaçı meydana geldiyse vakit kaybetmeden uzman bir doktora danışılmalıdır.
  • Omurgadaki baskı arttıkça hastada kol ve omuzda uyuşmanın yanı sıra güç kaybı meydana gelir. Boyun kireçlenmesi tedavi edilmezse boyunda hareket kısıtlaması meydana gelebilir. Böyle bir durumun geri dönüşü olmadığından, rahatsızlık bu aşamaya gelmeden tedavi edilmelidir.
  • Boyun kireçlenmesi egzersizleri düzenli yapıldığında genellikle ilerleme olmaz ve boyun sağlıklı fonksiyonlarına devam edebilir. Birçok kireçlenme vakasında olduğu gibi hareket ve sağlıklı beslenme en önemli unsurlardır.

Boyun Kireçlenmesi Baş Döndürür Mü?

  • Boyun kireçlenmesi rahatsızlığı yaşayan hastalarda genellikle baş dönmesi yaşanmaz.
  • Ancak İbni Sina’nın da dediği gibi “Hastalık yoktur, hasta vardır.” Boyun kireçlenmesi rahatsızlığınız varsa ve baş dönmesi sorunu yaşıyorsanız bu durumu sizi takip eden hekime bildirmenizi öneririz.
boyun kireçlenmesi tedavi

Boyun Kireçlenmesi Tedavisi Nasıl Yapılır? Hangi Doktor İlgilenir?

  • Boyun kireçlenmesi tanısı hasta hikayesi, fiziki muayene, röntgen ve MR ile konulabilir.
  • Boyun kireçlenmesine hangi doktor bakar diyorsanız hastanelerde fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümüne başvurmalısınız.
  • Hastada sinir veya omurilik bası bulgusu yoksa genellikle koruyucu tedavi yöntemleri uygulanır.
  • Bu noktada amaç boyun egzersizleri ile boynun hareket kabiliyetini korumaktır. Ayrıca doktor tarafından gerekli görülmesi durumunda hastaya ağrı kesici ve antienflamatuvar ilaçlar önerilir. Bazı vakalarda ise fizik tedavi programı uygulanır.
  • Başlangıç seviyesindeki kireçlenme durumu için boyun kireçlenmesine iyi gelen hareketler denenebilir. Bunun için fizik tedavi uzmanlarından ve yoga eğitmenlerinde destek alınabilir.
  • Boyun kireçlenmesi akupunktur uygulaması ile de hafifleyebilmektedir. Akupunkturu tedavi sürecine ekleyen uzman doktorlar bulunmaktadır.
  • Boyun kireçlenmesi ameliyatı tedavide başvurulacak en son yöntemdir, bunun öncesinde önleyici ve bulguları hafifletici birçok farklı uygulamaya başvurulur.
  • Boyun kireçlenmesi ileri boyuttaysa; omurilik ve sinirlerdeki baskı fazla ise, hastada güçsüzlük, denge kaybı varsa cerrahi tedavi uygulanır.
  • Hekim, hastanın yaşı, genel durumu ve varsa diğer hastalıklarını göz önünde bulundurarak en doğru ve uygun ameliyat şekline karar verir.
  • Operasyon sırasında sıkışmaya neden olan yapılar bölgeden uzaklaştırılır. Böylelikle diskler normal anatomik yapıya getirilir.
  • Boyun kireçlenmesinin tanı ve tedavisi için fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümünden randevu alınabilir.

Siyatik Ağrısına Ne İyi Gelir? 9 Bitkisel Çözüm

Bel Ağrısına Ne İyi Gelir? Evde 3 Farklı Bitkisel Tedavi

Boyun Ağrısına Ne İyi Gelir? Nasıl Geçer? Neden Olur?

Kireçlenme Nedir? Ne İyi Gelir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Boyun Tutulmasına Ne İyi Gelir? Evde 5 Bitkisel Çözüm – Egzersizler

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır