diz kapaği sivi azalmasi / Gerçekten Dizde Sıvı Kaybı Olur Mu? | Kayhan Turan

Diz Kapaği Sivi Azalmasi

diz kapaği sivi azalmasi

başarı ortopedi 2 Adet Diz Eklem Sıvı Azalması Için Patella Destekli Dizlik Menisküs Ağrısı Kıkırdak Ezilmesi 5942

başarı ortopedi 2 Adet Diz Eklem Sıvı Azalması Için Patella Destekli Dizlik Menisküs Ağrısı Kıkırdak Ezilmesi

KARGO BEDAVA

Kurumsal Fatura

Satıcı : SİLİMO

Koleksiyona Ekle

Tahmini Kargoya Teslim: 3 gün içinde

96 favori

  • 15 gün içinde ücretsiz iade. Detaylı bilgi için tıklayın.
  • Bu ürün SİLİMO tarafından gönderilecektir.
  • Bu üründen en fazla 20 adet sipariş verilebilir. 20 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
  • Kampanya fiyatından satılmak üzere 100 adetten fazla stok sunulmuştur.
  • İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
  • Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.

ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ

Ürün Değerlendirmeleri

Henüz Yorum Yazılmamış.

Ürün Bilgileri

başarı ortopedi 2 Adet Diz Eklem Sıvı Azalması Için Patella Destekli Dizlik Menisküs Ağrısı Kıkırdak Ezilmesi

  • Bu üründen en fazla 20 adet sipariş verilebilir. 20 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
  • Kampanya fiyatından satılmak üzere 100 adetten fazla stok sunulmuştur.
  • İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
  • Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.

Ürün Özellikleri

Dizde Sıvı Kaybı

Dizde Sıvı Kaybı Ankara

Sıvı Takviyesi

Eklemler, diz bölgesini aşırı yük ve baskılardan korumayı amaçlayan özel doku ve yapılara sahiptir. Menisküs, çapraz bağlar ve eklem arası sıvıları, dizin rahat hareket etmesini ve aşırı yüke karşı dirençli olmasını sağlar. Bu bölgede bulunan sıvılar, vücudumuzun en büyük iki kemiği olan diz kemiklerinin aşırı sürtünmesini engeller. Böylece oturma – kalkma, merdiven çıkma ve yürüme gibi günlük hareketlerimizi gerçekleştirmemize olanak tanır. Diz eklemlerindeki sıvı azaldıkça ufak hareketler bile zorlaşmaya; acı verici olmaya başlar. Bu durumda dizlere yapılan sıvı takviyesi ve yaşam tarzındaki değişmeler kireçlenme vb. eklem sorunlarının geciktirilmesine yardımcı olur. Eğer siz de dizlerinizde ağrı ve hareket kısıtlanması hissediyorsanız; bunun sebebi sıvı azalması diye adlandırılan geniş bir klinik grubu ilgilendirir. Yazımızdaki bilgiler bu konuda size yol gösterecektir. Fakat elbette tanı için yeterli değildir. Sinoviyal sıvı takviyesi hakkında bilgi almak ve kesin tanı için Prof. Murat Bozkurt’un Ankara’daki kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.

Eklem Sıvısı (Sinoviyal Sıvı) Nedir?

Eklem sıvısı yani sinoviyal sıvı; dizlerimizin günlük hareketlerimize dayanabilmesini ve çabuk aşınmamasını sağlar. Eklem sıvısı, herkeste bulunur. Fakat zamanla, eklem bölgesindeki aşınmalar ve sağlıksız yaşam tarzı nedeniyle bu sıvı azalabilir. Azaldığında da vücut tarafından yenilenemez. Bu nedenle sinoviyal sıvı takviyesi gerekebilir. Sinoviyal sıvı azalmaya başladığında hafif ağrı ve hareket kısıtlılığı görülmeye başlar. Tamamen bittiğinde ise günlük, basit hareketleri bile yapmak imkânsız hâle gelebilir.

Eklem Sıvısı Azalması Diye Bilinen Durum Nedir?

Eklem sıvısının azalmasına neden olan en önemli etken yaşam tarzıdır. Aşırı hareketlilik, yoğun spor geçmişi ya da ani ve yanlış hareketler biz farkında olmasak da eklem sıvısının azalmasına yol açabilir. Bunun tam tersi de mümkün. Tamamen hareketsiz yaşam tarzı da eklemlerin güçsüzleşmesine ve diz bölgesinde hasara neden olabilir. Bununla birlikte kişinin beslenme tarzı, kilosu ve yaşı da eklem sıvısının azalması diye tabir edilen probleme yol açar. Bu durum genellikle;

  • Aşırı kilo
  • Hareketsiz yaşam tarzı
  • Aşırı hareketli yaşam tarzı
  • Az su tüketimi
  • Başta kalsiyum olmak üzere kemikleri besleyen diğer vitamin ve minerallerin eksikliği
  • Şeker hastalığı ve kireçlenme problemlerine bağlı olarak görülür.

Sinoviyal Sıvı Azalması Nasıl Belli Olur?

Sinoviyal sıvı ile ilgili sorunlar diz eklemlerindeki bazı sorunlarla kendini belli eder. Dizde hissedilen ağrı ve hareket kısıtlanmaları, eklem sıvısının azaldığının en belirgin işaretleridir. Kireçlenme ile birlikte görüldüğünde bu şikâyetlerin derecesi iyice artabilir. Oturup – kalkmak, yürümek, merdiven çıkmak gibi temel hareketlerin kısıtlanması, rahatsızlığın ileri seviyelerinde imkânsız hâle gelebilir.

Eklem Sıvı Azalması Nasıl Tedavi Edilir?

Eklemlerdeki sıvı kaybını engellemenin tek yolu enjeksiyon yöntemidir. Bunun dışındaki tedaviler, aşınmayı durdurarak sıvı kaybını azaltır. Fakat tamamen tedavi edici değildir. Eklemde sıvı azalmasında uygulanan tedavi yöntemleri;

  • Egzersiz ve fizik tedavi
  • Beslenme değişikliği ve vitamin takviyeleri
  • Kilo verme
  • Eklem sıvısı enjeksiyonu olarak sıralanabilir.

Aşırı hareket ya da hareketsizlik, obezite, kalsiyum ve D vitamini eksikliği gibi nedenler eklem bölgesinde aşınmalara neden olabilir. Özellikle aşırı kilo; eklemlere binen yükü artırarak kemikleri çabuk yaşlandıran bir faktördür. Aşınmayı tetikleyen engellerin ortadan kalkması; sıvı kaybını yavaşlatarak şikâyetlerin azalmasına yardımcı olabilir.

Sıvı (Sinoviyal Sıvı) Takviyesi Nedir?

Eklemlerde azalan sıvıyı geri kazanmanın tek yolu enjeksiyon ile bölgeye yapay eklem sıvısı takviye etmektir. İçeriğinde sodyum hyaluronat bulunan, visko elastik özellikteki sıvı, eklemlerdeki kayganlığı artırarak sürtünmeyi en aza indirir. Fakat günümüzde PRP, PRGT, Ortholine gibi kişinin kanı alınarak yapılan işlemler en güncel ve doğal tedavi yöntemleridir.

Ankara Sıvı Takviyesi

Sıvı takviyesi belirlenmesinde aşınmanın derecesi ve uygulanacak tedavinin dozu, sıklığı etkilidir. Bu nedenle sıvı takviyesi, hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Ankara sıvı takviyesi için bizimle iletişime geçebilir ve Prof. Dr. Murat Bozkurt’tan randevu alabilirsiniz.

Dizde sıvı azalır mı? Diz ağrılarımın sebebi dizlerimdeki sıvı kaybı olabilir mi?

Diz ağrılarına yönelik en yaygın endişelerden biri genellikle ‘’dizde sıvı kaybı’’ olarak bilinen durumdur. Gerçekte ise dizde sıvı kaybı söz konusu değildir. Diz sıvısı olarak bilinen sinoviyal sıvı yani eklem sıvısı, vücudumuzun doğal bir bileşenidir. Eklem sıvısı, kıkırdağı besler ve kayganlık sağlayarak rahat hareket etmemize olanak tanır. Ancak, diz ekleminde koruyucu görev yapan bu eklem sıvısının besleyiciliği ve işlevi zamanla azalabilir ve kıkırdak yapısı bozulabilir. Bu durum halk arasında ‘’dizde sıvı kaybı’’ olarak ifade edilse de eklemlerdeki sıvının azaldığını söylemek doğru olmaz. Aksine travmalarda, darbelerde, burkulmalarda, iltihaplı romatizmal hastalıklarda eklem sıvısında artış gözlenir. Diz eklem sıvısının özelliğini kaybetmesi, diz kireçlenmesi başta olmak üzere eklem hastalıklarının önemli nedenlerinden biridir.

Dizde sıvı kaybı olarak bildiğimiz bu durum aslında nedir, belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

Diz Eklem Sıvısı ve Görevi

Dizlerimiz karmaşık bir makine gibi oldukça organize şekilde ve işbirliği içinde çalışır. Kemikler, tendon ve bağlar, kaslar, kıkırdak ve eklem sıvısının birlikte doğru şekilde çalışması sayesinde diz hareketlerimizi ağrısız ve rahatlıkla yapabiliriz. 

Yürümek, koşmak, merdiven çıkmak, çömelmek, oturup kalmak gibi günlük yaşantımızda farkına bile varmadan yaptığımız hemen her harekette diz eklemlerimiz görev yapar. Diz eklemi en hareketli eklem grubudur. Kaval kemiği ve uyluk kemiği birleşerek dizin ana eklem yapısını meydana getirir. Dizin bükülüp açılması ve dönme hareketleri bu eklemde gerçekleşir. Sağlıklı bir diz hareket ederken kemikler arasında sürtünme çok az olmalı veya hiç sürtünme olmamalıdır. Hareketlerimiz sırasında kemik yüzeylerini sürtünmeden koruyan ve hareket kolaylığı sağlayan yapılar ise eklem kıkırdağı ve sinoviyal sıvı yani eklem sıvısıdır.

Eklem kıkırdağı diz eklemine binen yükü dağıtır, ekleme esneklik kazandırır ve kemik yüzeylerinin aşınmasını önleyerek dizimizin uyum içinde hareket etmesini sağlar. Eklem boşluğu ise eklem sıvısı ile doludur. Eklem sıvısı, kıkırdak dokuyu beslerken aynı zamanda eklem yüzeyini kaygan hale getirir ve aşınmayı önler.

Diz-Eklem-Sivisi-ve-Gorevi-1536x1014

Vücudumuzu çalışan bir makine olarak düşünelim; nasıl ki makine parçalarının aşınmaması için yağlama gerekiyorsa, vücudumuzdaki en büyük iki kemiğin birlikte çalıştığı diz ekleminde kemiklerinin birbirine sürtünüp aşınmaması ve ekleme zarar vermemesi için de eklem sıvısı gereklidir. Eklem sıvısının birincil görevi, eklemler için yastıklama ve kayganlık (yağlama) sağlamaktır. Aynı zamanda kıkırdak dokunun beslenmesini sağlar. Eklem sıvısında bulunan hyalüronik asit eklemin kayganlığını ve dayanıklılığını arttırır. Eklem sıvısı sayesinde hareket eden kemikler arası sürtünme azaltılır ve diz hareketleri zorlanmadan yapılır. 

Kıkırdak doku ve eklem sıvısının işlevi bozulursa diz eklemi gerektiği gibi korunamaz ve kemik yüzeyleri aşınarak kireçlenme (osteoartirt) meydana gelir. Dizlerde ağrı, şişlik, sertlik ve hareket kaybıyla birlikte bu belirtiler zamanla kötüleşebilir.

Sinoviyal sıvı vücudun doğal bileşeni olarak herkeste bulunur, fakat bazı durumlarda zamanla özelliğini kaybedebilir. Bu durum genellikle ‘’dizde sıvı kaybı’’ olarak bilinir ve vücut kaliteli sıvıyı yeterli oranda temin edemediğinde dışardan eklem içerisine enjekte edilmesi gerekebilir. Ancak eklem içi enjeksiyonların gerekli olduğu durumlar ve başarı oranı iyi değerlendirilmelidir.

‘’Dizde Sıvı Kaybı’’, Gerçekten Sıvı Kaybedildiği Anlamına Gelmez!

Halk arasında dizde sıvı kaybı olarak tanımlanan durum dizdeki eklem sıvısının yapısının değişmesi ve özelliğini kaybetmesidir. Sonuçta kemik yüzeyinde sürtünmenin artmasına ve kıkırdak dokunun aşınmasına yol açabilir. Kıkırdak kaybı görünür duruma geldiğinde, kemikler birbirine yaklaşıp eklem boşluğu daralmaya başlar. Eklem sıvısının yapısında oluşan bozulmalar hastaların yaşam kalitesini düşüren eklem hastalıklarının başlıca nedenidir.

Eklem sıvısı, çok kalınlaştığında veya çok ince olduğunda eklemleri koruyamaz, bu da kıkırdak hasarına ve kireçlenmeye (osteoartrit) yol açabilir. Kireçlenmenin ileri aşamalarında eklemi çevreleyen doku iltihaplanarak fazladan sinoviyal sıvı üretebilir ve bu da şişliğin artmasına neden olur.

Eklem Sıvısının Özelliğini Kaybettiğini Gösteren Belirtiler Nelerdir?

Eklem sıvısında bulunan hyalüronik asit ekleme dayanıklılık ve kayganlık kazandırır. Ancak hyalüronik asit devamlı aynı kalmaz, sürekli olarak parçalanır ve yeniden üretilir. Normalde, hyalüronik asidin parçalanması ile yeniden üretimi arasında bir denge vardır. Ancak kireçlenme gibi bir eklem hastalığı meydana geldiğinde bu denge bozulur ve parçalanma üretimden daha hızlı gerçekleşir. Sonuç olarak, eklem sıvısı incelerek işlevini kaybedebilir ve kıkırdak yavaş yavaş yıpranır. Hatta bazı yerlerde kıkırdak tamamen hasar görebilir. Sinoviyal sıvının yani eklem sıvısının incelmesi ve kıkırdağın yıpranması gittikçe artan kireçlenme belirtilerine yol açar.

Eklem sıvısında meydana gelen değişiklikler yaygın olarak diz ağrılarına neden olur. Diz ağrısıyla beraber dizde şişlik, sertlik, hareketlerde kısıtlılık meydana gelir ve bunlar hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde etkiler. İlerleyen dönemlerde hastalar; yürümek ve oturmak gibi günlük hareketleri yapmakta bile zorlanabilirler. Bu hareketler sırasında diz ekleminden kıtırtı şeklinde sesler gelebilir.

Peki, Dizde Sıvı Kaybı (işlevini kaybetmesine) yol açan nedenler nelerdir?

  • Yaşlanma: Artan yaşla beraber eklem hasarları sık görülmeye başlar. Genellikle ileri yaşlarda dizler aşınmaya daha yatkın hale gelir. Yaşlı bireylerde gençlere göre travmalar, düşme ve yaralanmalar daha sık görülebilir. Düşmeye bağlı travmalar da diz ekleminin yapısında bozulmalara yol açabilir.
  • Hareketsizlik: Dizde eklem kıkırdağının özelliğini koruması için hareket gereklidir. Hareketli bir diz eklemi, eklem sıvısının yapımını arttırır bu yüzden uzun süren hareketsizlik diz eklemini olumsuz etkiler.
  • Obezite: Aşırı kilolu olmak ekleme binen yükün artmasına neden olur ve eklem hasarı riski de artar.
  • Kas zayıflığı: Kaslar; ayakta durma, yürüme gibi fonksiyonlarda eklem üzerine binen yükün taşınmasında görev alır. Kas zayıflığı, diz eklemini yaralanmalara daha açık hale getirir.
  • D vitamini eksikliği: D vitamini, kemikler için en önemli vitaminlerin başında gelir ve güçlü kemiklere sahip olmamız D vitamininin yeterli miktarda alınmasına bağlıdır. D vitamini eksikliğinde diz eklemi olumsuz etkilenebilir.
  • Diyabet: Diyabet gibi metabolik hastalıklar vücudun normal işlevlerinde bozulmalara yol açar. Bu nedenle kireçlenme ve eklem sıvısının kalitesinin bozulmasında önemli bir risk faktörüdür.
  • Beslenme bozukluğu: Yemeklerde sağlıklı tercihler yapmak bağışıklığı güçlendirir, vücuttaki dengenin korunmasını sağlar. Sağlıksız bir beslenme, kemik ve eklem sağlığı için gerekli mineral ve vitaminlerin yeterli alınmamasına yol açar. Kemikler ve eklemler güçlendirilmezse, kolaylıkla hasar görebilir.

Ameliyat Dışı Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Diz eklem sıvısının özelliğini kaybetmesine bağlı olarak görülen kireçlenme ve diz ağrılarında ameliyat dışı tedavi denildiğinde egzersiz ve fizik tedavi önemli bir yer tutar. Sadece tedavi için değil eklem sağlığını korumak için de düzenli egzersiz yaparak aktif kalmak gerekir. Planlı ve programlı bir egzersiz sayesinde kas gücü artırılabilir. Kendinizi yıpratmadan ve yormadan uzman bir sağlık çalışanından egzersiz programı temin etmeniz kemik ve eklem sağlığınız için en iyisi olacaktır. Hareketsizlik, kemik ve eklemlerin en büyük düşmanıdır.

Dize Enjeksiyon Uygulamaları

Diz ağrıları için ameliyat dışı tedavi yöntemlerinden biri de eklem içi enjeksiyonlardır. Bu tedavinin amacı diz ekleminde oluşan aşınmayı ve sürtünmeyi engellemek, ağrı ve diğer yakınmaları azaltmaktır. Eklem sıvısı enjeksiyonu, ekleme kayganlık özelliği kazandırarak kemik yüzeyleri arasındaki sürtünmeyi ortadan kaldırmayı amaçlar. Eklem sıvısı enjeksiyonu, diz ağrılarına ve yakınmalara yardımcı olur, ancak kesin bir tedavi sağlamayabilir.

Dize enjeksiyon uygulamaları arasında çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Trombositten Zengin Plazma (TZP) ve Kök Hücre Enjeksiyonları; zedelenen menisküslere, bağlara veya tendonlara, gerekirse özel bir teknik ile kemik içine de uygulanabilir. Bu enjeksiyon yöntemleri doku iyileşmesini sağlayan doğal ve güçlü bir alternatif tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca dokuların tamir edilip, ağrının giderilmesi için eklem içine yüksek konsantrasyondaki şekerli serum enjeksiyonu yapılan Proloterapi ve yüzeysel bir enjeksiyon yöntemi olan Nöroproloterapi gibi yöntemler de bulunmaktadır. Bu enjeksiyon uygulamaları yenileyici ve onarıcı özellikleri sayesinde ağrıların giderilmesinde önemli alternatif yöntemlerdir. Ancak eklemdeki hasarın fazla olduğu ileri aşama kireçlenme olan durumlarda bu uygulamalar uzun süreli fayda sağlamayabilir ve ameliyat bir seçenek haline gelebilir.

Dize-Enjeksiyon-Uygulamalari

Diz eklemi gün boyunca aşırı baskıya maruz kalır. Kıkırdak, menisküs, bağlar ve eklem sıvısı sürtünmeyi en aza indirerek diz ekleminin zarar görmesini engeller. Eğer bu önemli yapılarda hasar ve bozulma meydana gelirse, eklem sıvısının kalitesi ve besleyiciliği düşebilir. Bunun sonucunda, sürekli devam eden ağrılarla beraber hareketlerde güçlük ve kireçlenme belirtileri başlayabilir. Kemik ve eklemleri korumak için alınan önlemler ve güvenilir tedavi yöntemleri ile birlikte sağlıklı bir yaşama ulaşmak ve ağrılardan kurtulmak mümkündür.

‘Doğru’ bilgiye ulaşmak tedavi sürecinde sizi hem zaman hem maddi kayıplardan kurtaracak ilk adımdır. Sağlıklı bir geleceğe adım atmak için Op. Dr. Kayhan Turan ve uzman ekibimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Dizdeki sıvı kaybına ne iyi gelir? Dizde sıvı kaybı neden olur, ameliyatsız nasıl tedavi edilir?

Halk arasında tamamı "kireçlenme" olarak isimlendirilen eklem hastalıkları, bu ismin ilk anda çağrıştırdığı gibi bir şeylerin birikmesinden, artmasından ya da kalınlaşmasından değil, tam tersi eksilmesinden ve bozulmasından kaynaklanır.  

Dizde sıvı kaybı endir?

iStock-1141176554

Çevremizde çok duyduğumuz "diz sıvısı azalması" veya "dize vurulan iğne" gibi ifadelerin ne anlama geldiğini kavrayabilmek için diz özelinde eklemin nasıl bir yapısı olduğunu bilmemiz gerekir. 

İki kemiğin birleştiği yerdeki mekanizmaya, eklem denir. Eklem de bir kemiktir ama diğer kemiklerden farklı olarak uç kısımları, kıkırdak adı verilen yumuşak dokuyla kaplıdır. Sağlıklı bir eklem kıkırdağı, parlak renkli ve kaygandır. Bu kayganlık, eklemi saran sinovyal zarın salgıladığı sıvı ile sağlanır. Diz eklemini saran sinovyal zar, vücuttaki diğer sinovyal zarların en büyüğü ve en kompleks olanıdır. Bu zar tarafından salgılanan sinovyal sıvı, kemiklerin eklem üzerinde, birbirlerini aşındırmadan hareket etmelerini sağlar.

Sinovyal sıvıya kayganlık veren temel madde ise, vücudun tüm bağ dokularında bulunan hyalüronik asittir. Çok yüksek miktarda su tutma özelliğine sahip olan hyalüronik asit molekülleri tek başlarına ya da başka moleküllere bağlanarak, sinovyal sıvının kıvamını koyulaştırır ve kıkırdağı sağlamlaştırır. Sağlıklı insanlarda çok büyük olan hyalüronik asit molekülü, diz ekleminde kireçlenme olan hastalarda küçülür. Bu yüzden eklem sıvısının kıvamı incelir ve sürtünme artar. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi aslında diz ekleminde azalan ya da biten şey eklem sıvısı değil, sıvının kalitesidir.  

Kireçlenme nedir?

Kireçlenme (osteoartrit, artroz, gonatroz, dejeneratif artrit, dejeneratif eklem hastalığı), eklemlerin yüzeyini kaplayan kıkırdak dokunun aşınmasıdır.  Bütün eklemlerde görülebilir ama diz ve kalça gibi en hareketli eklemlerde daha çok görülür. Yaşlanmayla birlikte eklem sıvısının seyrelmesi, çarpmalar, hareketsizlik, aynı eklemin çok sık tekrarlayan hareketleri, vücudun başka yerlerindeki enfeksiyon hastalıkları, eklemleri saran kıkırdak dokunun aşınmasına sebep olur. Önlem alınmaz, gereken tedaviler uygulanmaz ve aşınmanın önüne geçilmezse, hareketleri tamamen kısıtlayan daha ciddi durumlar ortaya çıkabilir.

Kıkırdağın aşınmasıyla eklem ile kemik arasındaki mesafe giderek azalır ve sürtünmenin etkisiyle kemik başlarında ve eklemde deformasyon başlar. Bazen bu sürtünmenin etkisiyle bazen de çarpmaların etkisiyle, kıkırdak ya da kemiklerden küçük parçacıkların kopabilir. Eklem sıvısı içinde serbestçe dolaşan bu parçacıklar (eklem faresi) eklem yüzeyi ile temas ettiğinde ağrı, şişlik, kızarıklık gibi şikayetlere sebep olur.

Kireçlenme ölümcül bir hastalık değildir ama yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, sosyal hayattan uzaklaştıran ve zaman zaman kendini işe yaramaz hissettiren bir hastalıktır.   

Diz kireçlenmesi neden olur?

iStock-804154044

Dizde kıkırdak aşınması:Vücudun yaşlanmasıyla gelişen doğal bir süreçtir. Eklem sıvısı 30 yaşından itibaren, olması gereken jelimsi, kaygan kıvamını kaybetmeye başlar. Bu da, kemikleri birbirine bağlayan eklemlerdeki sürtünmeyi artırır ve doğal olarak kıkırdak dokuda aşınmaya sebep olur.

Bacakta kireçlenme: Diz eklemleri dışında kalça, ayak bileği ve ayak parmaklarında da görülebilir.

Dizlerde kireçlenme birincil (primer) olarak yaş ve genetik faktörlere bağlıdır. Bazı insanların kıkırdak dokusu, ailevi yatkınlık sebebiyle daha dayanıksızdır. Bu hastalarda, kireçlenmenin nedenini açıklayacak başka hiçbir bulguya rastlanmaz. 

Hastaların çoğunda ise kireçlenme, başka bir durum ya da hastalık sebebiyle gelişir. Bu durumda ikincil (sekonder) osteoartritten söz edilir. Bu sebepler;

  • Çarpma, burkma,
  • Şişmanlık,
  • Hareketsizliğe bağlı kas zayıflığı,
  • Sürekli tekrar eden zorlayıcı eklem hareketleri,
  • Enfeksiyon hastalıkları,
  • Eklem sıvısının yapısını bozan başka hastalıklar
    şeklinde sıralanabilir.    

Dizde kireçlenme belirtileri nelerdir?

iStock-1017193182

Kireçlenme sinsice ilerleyen bir hastalık olmakla birlikte erken
evrelerde de mutlaka sinyallerini verir. Bu sebeple eklemlerde az da
olsa hissedilen değişiklikler dikkate alınmalıdır. Kireçlenmenin
başlıca belirtileri;

  • Hareket sırasında eklemden “kıtır kıtır” ses gelmesi
  • Diz kapağında ağrı (Özellikle merdiven inerken ya da çıkarken hissedilen ağrı, başlangıç evresindeyken dinlenmeyle geçer. Hastalık ilerledikçe dinlenme sırasında da ağrının devam ettiği görülür.)
  • Diz ekleminde tutukluk (Hasta ayağa kalkarken ya da adım atarken, bacağı kendisini taşımayacakmış gibi bir güvensizlik hisseder.)
  • Dizde şişlik
  • Kızarıklık
  • Ateş (Kireçlenmeye enfeksiyonun da eşlik ettiği durumlarda diz bölgesinde ısı artışı)

Dizde kireçlenme tedavisi nasıl yapılır?

İlk kez ağrı şikayeti ile dikkat çekse de kireçlenme muhtemelen bundan çok daha önce başlamıştır. Kireçlenme, laboratuvar testleri ile görüntülü tetkik verilerine ve hastanın şikayetlerine göre 4 evrede değerlendirilir ve tedavi de bu evrelere göre planlanır.

1. Evre: Sadece hareket halinde ortaya çıkan ağrı, dinlenmeyle geçer. Kıkırdak doku yumuşamıştır ama kayıp yoktur. Bu evrede sadece kilo vermekle bile hastanın şikayetleri ortadan kalkabilir.
 

2. Evre: Ağrılar daha sık ve şiddetli olmaya başlar. Ağrı kesicilere cevap verme süresi uzamıştır. Günlük aktivitelerde yapılan küçük değişikliklerle şikayetlerin önüne geçilebilir.

3. Evre: Kıkırdak kaybı artmış, eklem arası boşluk %50’nin üzerinde daralmıştır. Buna bağlı olarak bacaklar dışa doğru (parantez bacak) eğilmeye başlar. Ağrı dinlenmeyle geçmez hale gelir. Diz çökmek ve yeniden doğrulmak neredeyse imkansız hale gelmiştir. 

4. Evre: Eklem üzerinde kıkırdağın tamamen kaybolduğu alanlar görülür. Ağrı sadece hareketle değil dokunmayla bile başlayabilir. Hasta sık sık uykusundan ağrıyla uyanır ve dizine yorganın değmesine bile tahammül edemez. Eklem aralığı neredeyse kalmamıştır. Tahribat sadece eklemde değil kemiklerde de rahatlıkla görülür.    

Dizde sıvı kaybı ve kireçlenme tedavisinde uygulanan yöntemler

Tedavinin amacı ağrının giderilmesi ve eklemin olabildiğince korunmasına yöneliktir. Bu yüzden erken evrede teşhis edilmesi önem taşır.  

1. İlaç tedavisi

Ağızdan alınan ve sürülerek kullanılan aneljezik (ağrı kesici) ilaçlar hastalığın erken evrelerinde ilk seçenek olarak değerlendirilir. Ağrıya şişliğin de eşlik ettiği durumlarda antienflamatuar (iltihap giderici) ilaçlar da reçeteye eklenebilir. İltihap tedavisinde ilaçlara ek olarak uygulanan BUZ TEDAVISI de fayda sağlar. Fakat unutmamak gerekir ki, ağrıyı ortadan kaldıran bu ilaçlar, kireçlenmeyi ya da sıvı kaybını ortadan kaldırmaz. Bu ilaçlarla birlikte mutlaka eklemleri koruyucu tedbirlerin de alınması gerekir. Ağrı hissetmediği için hayatına aynı şekilde devam eden kişilerde kıkırdak kaybı artarak devam eder.    

2. Diz egzersizleri

Hastaların çoğu ağrıdan çekinerek daha az hareket etmeye başlar. Özellikle yaşlılarda görülen bu hareketsizlik, başta kilo artışı olmak üzere başka riskleri de beraberinde getirir. Hareket ettirilmeyen diz kasları esnekliğini kaybeder ve tıpkı eski bir paket lastiği gibi en ufak bir temasla kopar.

Hangi yaşta olursanız olun eğer kireçlenme teşhisi aldıysanız yapmanız gereken şey, ilaçlarla ağrıyı kontrol altına aldıktan sonra DIZ KAPAĞI AĞRISI EGZERSIZLERI ile hastalığın ilerlemesini durdurmak olmalıdır. Yaşınıza ve ihtiyaçlarınıza göre hangi hareketleri yapmanız, hangilerinden kaçınmanız gerektiğini mutlaka konunun uzmanı olan bir doktordan öğrenmelisiniz. Sosyal medyada ya da televizyonda gördüğünüz her hareket sizin için uygun olmayabilir.      

3. Fizik tedavi ve rehabilitasyon

Kısaca FTR olarak isimlendirilen Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uygulamaları, konunun uzmanı olan doktorlar tarafından her hasta için özel olarak planlanır. Masaj, soğuk-sıcak uygulamalar, su içinde yapılan egzersizler, kasların elektrik enerjisi kullanılarak uyarılması gibi çeşitli tedavi yöntemlerinden hangilerinin kullanılacağına karar verilir. Aynı zamanda hastanın yapması gereken egzersizler de öğretilir ve bunları tekrar etmesi istenir.  

4. Eklem enjeksiyonları

Kireçlenme ve dizdeki sıvı kaybı, egzersizleri yaptığı ve ilaçlarını düzenli kullandığı halde kontrol altına alınamayan hastalara, yılda 3 defayı geçmemek üzere eklem içi (intraartiküler) enjeksiyon yapılabilir. Enjeksiyon 2 amaçla; eklemde artmış olan sıvıyı boşaltmak ya da ekleme sıvı takviyesi yapmak için de uygulanabilir. Halk arasında AMELIYATSIZ DIZ SIVI KAYBI TEDAVISI olarak bilinen enjeksiyon uygulaması, özellikle genç hastalarda cerrahi müdahaleyi mümkün olduğunca ötelemek için sıkça tercih edilen bir yöntemdir.

5. Dizdeki kireçlenme için PRP tedavisi

PRP, yöntem olarak bir tür eklem içi enjeksiyonu olsa da, ekleme enjekte edilen sıvının ilaç değil, hastanın kendi kanı olması onu diğer eklem enjeksiyonlarından ayırır. Adını "Platelet Rich Plasma" (trombositten zenginleştirilmiş kan sıvısı) sözcüklerinin baş harflerinden alan PRP tedavisinde, kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kanamayı durduran ve yaraların iyileşmesini hızlandıran trombosit hücreleri kullanılır.  

Diz sıvısı iğnesi fiyatları, uygulamanın türüne ve yapıldığı sağlık kuruluşlarına göre farklılık gösterebilir.    

6. Cerrahi tedavi

Cerrahi yöntemler kireçlenme tedavisinde en son seçenek olarak değerlendirilir. Hastanın durumuna ve kireçlenmenin evresine göre açık ya da kapalı (atroskopi) ameliyat yöntemlerinden uygun olanı seçilir. Eklem faresi ya da kas yırtılması atroskopik yöntemle tedavi edilebilir. Fakat 4. evre kireçlenme vakalarında büyük miktarda kıkırdak kaybı olduğundan, açık ameliyat tercih edilir. 

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır