Doğa ve insan birbirinden ayrılması mümkün olmayan bir zincirin parçalarıdır. İnsan, doğa içerisinde yaşamını sürdürdüğü gibi doğada insan ile etkileşim halindedir. Doğa ve insan arasındaki bu etkileşim, karşılıklı bir ilişki şeklinde gerçekleşir. Bununla birlikte insanlığın ilk zamanından beri devam eden bu etkileşimin farklı değerlendirmeleri olmuştur. Kimi zaman insanın doğaya etkisi çok azken kimi zaman etkisi ve kontrolü artmıştır.
İnsanlığın ilk dönemlerinde doğanın egemenliği insan üzerinde daha etkiliyken Sanayi Devrimi ile birlikte insan doğa üzerinde belirleyici bir rol oynamaya başlamıştır. Bu süreçten sonra doğa ve insan arasındaki etkileşim dengeleri olumsuz yönde değişmeye başlamıştır. İnsan nüfusunun hızla artışı ve sanayileşme ile doğal kaynakların tüketilmesi doğanın üzerindeki insanın etkisini göstermektedir. Fakat bu etki olumsuza doğru yönelmiş bir grafikte bulunuyor. Dolayısıyla doğa ve insan arasındaki etkileşim son yıllarda insanın doğa üzerindeki hakimiyeti şekline büründüğünü söylemek mümkündür. İnsanın bitmek bilmeyen tüketimi doğal kaynakların hızla kirlenmesine neden olmakta ve bunun sonucunda çevre kirliliği ve kaynak yitimi gerçekleşmektedir. Bu durum ise sadece insanlar için değil yeryüzünde yaşayan tüm canlılar için tehlikeli bir durumdur.
İlginizi Çekebilir: Su Tasarruf Aparatı Bio Perlatör
Doğa ve insanın etkileşiminde kaynakların hızla tükenme ivmesinde olması insanların kaynaklar noktasında tasarrufa gitmelerine sebebiyet vermiştir. Aynı zamanda bu sadece insanların kendi yaşamları için değil, diğer canlıların hayatlarının devamı içinde gerekli bir durumdur. Tasarruf yaparak gereğinden fazla tüketim engellenmiş olur. Ayrıca var olan kaynakların dengeli kullanmasına yardımcı olan tasarruf, doğa ve insan etkileşimini olumlu şekle büründürebilecek bir eylemdir. Örneğin su tasarrufu özellikle su kıtlığı, kuraklık ve küresel ısınmanın arttığı dönemde oldukça önemlidir. Su tasarrufunu bireysel olarakta evde gerçekleştirebileceğimiz birtakım yöntemler vardır ve bunlardan birisi de perlatörlerdir. Delifer Enerji’nin Bio Perlatörleri su tasarrufunun aynı zamanda doğaya zarar vermeyi en aza indirmeyi amaçlayan, uzun kullanılabilir ve yenilenebilir bir şekilde karşılamayı hedeflemektedir. Sudan yapılacak tasarruf hem cebe hem de doğaya olan faydasıyla insan doğa etkileşiminde olumlu bir adım olacaktır. Sadece su değil, başka pek çok alanlarda daha tüketimi gerekli seviyelere indirerek ve hatta atıklarda dahi ayrıştırma ile tasarrufa giderek bu etkileşimi olumlu hale getirmek, çevre kirliliğini önlemek ve sürdürülebilirliği arttırmak bizim elimizde olan şeylerdir.
Çevre kirliliğini önlemek doğa-insan etkileşimini olumlu yönde destekleyecek diğer bir yöntemdir. Bunun içinde yapılabilecek birkaç öneriyi sıralamış olalım.
Çevre farkındalığını arttırmak ve tasarrufun önemini vurgulamak için bilinçlendirme çalışmaları yaparak toplumun tamamına yayılmasını sağlamak.
Atıkların ayrıştırılması ve geri dönüşümün yaygınlaştırılması sağlanmalı.
Endüstriyel atıkların ve zehirli gazların doğaya salınımı kontrol altına alınmalı.
Orman ve bitki tahribatı önlenmeli.
Sıvı atıkların su kaynaklarına karışmasını önlemek için etkili arıtma tesisleri kurulmalıdır.
Ozon tabakasına zarar verecek maddelerin kullanımından uzak durulmalıdır.
Yenilenemeyen kaynaklar yerine yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmalıdır.
Çevre kirliliğini önlemek, su tasarrufu yapmak için Bio Perlatörlerimize göz atmayı unutmayın!
Doğal olaylar ve doğal unsurlar insanların ekonomik, sosyal ve diğer beşeri faaliyetlerini büyük oranda etkiler. İşte bu yüzden doğal olaylar ile insan faaliyetleri sürekli bir etkileşim içerisindedir.
Coğrafya bilimi, ilk insandan günümüze kadar olan süreçte, doğa ile insan arasındaki etkileşimi inleyen bir bilim dalı olmuştur. İlk çağlarda, doğal koşullar insan yaşamı üzerinde baskın ve etkili bir rol oynarken, Sanayi inkîlâbından sonra teknolojinin de gelişmesiyle adeta doğa insanın bir eseri haline gelmeye başlamıştır.
Bir bilim olarak Coğrafyanın görevi, insanın doğadan yararlanırken doğa ile uyumlu olmasını, aynı zamanda tüketirken üretmeyi öğretmek olmuştur.
İnsanlar en temel ihtiyaçları olan beslenme, barınma ve giyinme ihtiyaçlarını doğadan yararlanarak sağlarlar. Bunu yaparken yaşadıkları doğal ortam ile uyumlu yaşamak zorundadırlar. Bu yüzden farklı bölgelerde farklı yaşam ve geçim tarzları ortaya çıkmıştır. Peki insan yaşamı için gerekli olan bu doğal unsurlar nelerdir?
Coğrafya biliminin doğal sistemini oluşturan dört doğal vardır:
Daha öncede bahsedildiği gibi, sanayi ve teknolojinin ileri düzeye ulaşması ile hem insan doğal kaynakları daha hızlı tüketme yoluna gitmiş hem de doğaya egemen hale gelirken maalesef birçok yerde doğayı yok etme pahasına bilinçsizce Coğrafyaya müdahale etmiştir.
Beşerî sistemler içerisinde insan ve insan etkinlikleri vardır. Nüfus, yerleşme ve göç beşeri sistemler içerisinde yer alır. Ayrıca ekonomik faaliyetlerin tamamı (avcılık toplayıcılık, tarım, hayvancılık, madencilik, ormancılık, sanayi, ticaret, ulaşım, turizm, enerji üretimi, hizmet sektörü) Coğrafya biliminin inceleme alanına girer.
Son söz; Coğrafyasını bilmeyenlerin tarihini başkaları yazar. Tarihini bilmeyenlerin Coğrafyasını başkaları çizer.
Erhan ANADOL
FacebookTwitterPinterestWhatsAppTelegramE-Posta ile paylaşYazdır