"Antibiyotiklerin soğuk algınlığı ve grip tedavisinde hiçbir yararı yok"
İnfluenza virüslerine bağlı gelişen gripte ise hastalığın boğaz ağrısı ile başladığını, buna karşın 38,5 ve üzeri derecelerde ateş, şiddetli kas ağrısı, baş ağrısı ve hatta eklem ağrısıyla seyrettiğini söyledi.
Antibiyotiklerin soğuk algınlığı ve grip tedavisinde hiçbir yararı olmadığının altını çizerek, gereksiz kullanıldıklarında vücutta bulunan yararlı flora bakterilerinde direnç gelişmesine yol açacağına dikkati çeken uzmanımız şunları kaydetti:
"Sonbahar ve kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanan ortalama her hastadan 80'inde antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulmuyor. Çünkü gelişen solunum yolları enfeksiyonlarının yüzde 80'i virüslerden, geriye kalan bölümü ise bakterilerden kaynaklanıyor. Antibiyotikler ise sadece bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılıyor. Soğuk algınlığı ve risk grubu dışındaki kişilerde gelişen grip günde kendiliğinden iyileşir. Belki de doğal tedavi yöntemlerinin yakınmaları hafiflettiği ve daha hızlı iyileşme sağladığı hastalıkların en başında soğuk algınlığı ve risk grubu dışındaki kişilerde gelişen grip gelmektedir. Hekim tarafından soğuk algınlığı ya da grip tanısı alan kişilerde destek amacıyla yeterli istirahat, beslenme ve yeterli sıvı alınması yanı sıra bazı doğal ürünler de kullanılabilir. Ayrıca doğal ürünlerin çeşitli ilaçlarla etkileşimlerinin olabileceği unutulmamalı ve özellikle kronik hastalıkları nedeniyle çeşitli ilaçlar kullanan bireylerin bu konuda mutlaka hekime başvurmaları gerekiyor."
"Sarımsak soğuk algınlığında da etkinliği kabul edilmiş doğal bir ürün"
Sarımsağın da soğuk algınlığında etkinliği kabul edilmiş doğal bir ürün olduğunu, düzenli kullanıldığında hastalık sıklığını ve sayısını azaltabildiğini aktararak, bu tür durumlarda iyileşmeyi hızlandırabildiğini ifade etti.
Ekinezyanın da viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında etkili doğal bir bitki olduğunu vurgulayan Büke, bu amaçla çeşitli şekillerde kullanılabildiğini belirtti.
Ayrıca C vitamininin de kış aylarından önceki süreçte kullanılmasının nezle ve soğuk algınlığı gelişme riskini azaltabildiğini vurgulayarak, vücutta eser miktarda ancak bütün hücrelerde bulunan çinkonun da hücre çoğalmasında, bağışık yanıtta, nörolojik fonksiyonlarda önemli rol oynadığını, bu nedenle soğuk algınlığı yakınmaları başlar başlamaz kullanılması durumunda hastalığın süresini ve şiddetini azaltabildiğini kaydetti.
Prof. Dr. Büke, çinkoyu besinlerle de almanın mümkün olduğuna dikkati çekerek, kabuklu deniz ürünleri, sakatat, baklagiller ve buğday tohumunda yoğun şekilde bulunduğunu söyledi.
"Boğaz ağrısı yakınmalarını hafifletmek için limonlu ballı su"
Boğaz ağrısının, soğuk algınlığı ve grip gibi viral enfeksiyonların seyri sırasında görülebileceği gibi, bakterilerin, özellikle de A grubu beta hemolitik streptokokların oluşturduğu anjin durumunda da ortaya çıkabildiğini dile getiren Büke, bu bakterinin özellikle yaş grubundaki çocuklarda kalp kapaklarında kardit ve böbrekte nefrite neden olabileceğini belirtti.
Büke, boğaz ağrısı, soğuk algınlığı gibi durumlarda tanı ve tedavi için mutlaka hekime başvurulması gerektiğini vurgulayarak, boğaz ağrısı yakınmasını hafifletmek için uygulanabilecek şu önerilerde bulundu:
" mililitre sıcak su içine 1 kahve kaşığı bal ve bir yarım limon suyunun karıştırılarak içilmesiyle boğaz ağrısı yakınması hafifletilebilmektedir. Bu karışımın antioksidan etkisi sayesinde boğazda enflamasyon da hafiflemektedir. Tuzlu ya da bikarbonatlı su ile yapılan gargara da bu süreçte uygulanabilir. Ayrıca ballı soğan şurubu ve okaliptus suyu da yakınmaları hafifletmeye yardımcı olabilir."
Basın Yansımaları: sabah monash.pw
Koronavirüs ve çeşitli solunum yolu hastalıklarıyla mücadelenin devam ettiği şu günlerde doğal ve bağışıklık güçlendirici karışımlar çok önemli. İbn-i Sina'nın tarifi olarak bilinen bu tarif tamamen doğal malzemelerle yapılıyor ve virüslere, enfeksiyonlara karşı tüketildiğinde bağışıklık güçlendiriyor. Limon ve zencefilin baş besin olarak kullanıldığı bu karışım tam bir vitamin deposudur.
Kabızlığı hemen kesiyor! Çörek otu, zeytinyağı ve yoğurdu karıştırıp tüketirseniz
Malzemeler
Püf noktaları
Hazırlanışı
Doğal antibiyotik şurup nasıl tüketilir?
Karışımdan yetişkinler her sabah ve her akşam 1 yemek kaşığı tüketmesi gerekirken çocuklar için bu miktar 1 tatlı kaşığıyla sınırlandırılmalıdır.
KAYNAK: HABER7
Birçok hastalığa karşı etkili olan ve onları hızlı bir şekilde geçirmemizi sağlayan antibiyotikler, an çok tüketilen ilaçların başında geliyor. Ancak antibiyotiklerin bilinçsizce ve yanlış kullanılması, sağlığımıza yarardan çok zarar veriyor. Uzmanların defalarca uyarmasına rağmen antibiyotik kullanımında Avrupa'da birinciyiz. Üstelik bu durum tamamen bilinçsizce kullanımdan geliyor. Yanlış antibiyotik kullanımı bağışıklığı düşürebiliyor, bazı bünyelerde alerjiye neden olabiliyor ve böbrek, bağırsak gibi organlara zarar verebiliyor. Bu durumdan kurtulmanın en etkili yolu ise kimyasaldan uzak durarak evde doğal antibiyotik yapmak. Evde doğal malzemelerle hazırlanan bu karışım, bağışıklığı güçlendirerek grip, nezle gibi hastalıklara karşı vücut direncini arttırıyor. Doğal antibiyotik nasıl yapılır diye merak edenler için, işte katkı maddesi kullanılmadan hazırlanan ev yapımı antibiyotik:
Ev Yapımı Doğal Antibiyotik
Hafif boğaz ağrıları, kuru öksürük, hapşırık gibi şikayetleriniz varsa ve doktorunuz antibiyotik içmeyi önermediyse, bu karışımdan yararlanabilirsiniz. Ancak, doktorun vermiş olduğu bir antibiyotik varsa mutlaka onu kullanın.
Önemli not: Bu karışım ciddi hastalıklar ve enfeksiyonlar için değildir. Doktor Ender Saraçoğlu'nun tavsiye ettiği bu karışım daha çok basit soğuk algınlığı, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve sık sık hastalananlar için geçerlidir.
Malzemeler:
Yapılışı:
Tüm malzemeleri bir kaba ekleyin ve havanda güzelce ezin. Veya blenderdan geçirebilirsiniz. Zencefil kullanıldığı için hafif acı bir tadı olan bu karışımı, küçük kavanoza doldurarak buzdolabında muhafaza edebilirsiniz.
Doğal Antibiyotik Nasıl Kullanılır?
Bu karışımı yetişkinler sabah-öğle-akşam olmak üzerede yarım tatlı kaşığı olarak tüketebilir. 6 yaşından büyük çocuklar ise günde bir defa bir tatlı kaşığı tüketebilir. 6 yaşındaki çocuklar için uygun değildir.
Karışımın içerisindeki malzemeler vücuttaki zararlı mikroorganizmaların üremesine engel olur. Özellikle sinüziti olanlar, faranjiti olanlar, sık sık nezle veya grip olan kişiler karışımı kullanarak antibiyotik ihtiyacını azaltabilir.
Önemli Not: Bu karışımı tüketmeden önce mutlaka dokturunuza başvurun. Doktorunuz antibiyotiğe ihtiyacınız yok derse ve içerisinde kullanılan malzemelere alerjiniz yoksa, karışımı gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Özellikle ciddi kronik hastalığı olan kişiler, hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar tüketmeden önce mutlaka doktora başvurmalıdır.
Şunlara da göz atın;