Dört Bir Yanı Hain Dolu
kaynağı değiştir]
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra Kayser-i Rûm unvanını, başka bir deyişle Roma İmparatoru unvanını almıştır. Basılan yeni paralarda da Yunanca olarak "Bizans İmparatoru" unvanını kullanmıştır. Bu unvan Batı dünyasınca da kabul edilmiştir ki tarihinde Rönesans sanatının bazı açılardan nadide örneklerinden olan ve II. Mehmet'e hediye edilen Medici Madalyonu'nda da "Bizans İmparatoru" unvanı yer almaktadır. II. Mehmet kendisini Roma İmparatoru olarak görmekte ve devletini de Roma İmparatorluğu'nun varisi saymaktaydı. Bu ideal doğrultusunda İstanbul'dan sonraki ikinci hedefi de Roma şehriydi.[kaynak belirtilmeli]
Efsaneler ve söylentiler[değiştir kaynağı değiştir]
53 günlük kuşatma çeşitli söylentilere de yol açtı.
- Stavros Sütunu — Bizanslı birçok falcının kehanetine göre kuşatmanın galibi Osmanlılar olacak fakat Osmanlı birlikleri Stavros Sütunu'na geldiklerinde bir melek elinde kutsal bir kılıçla gökten inerek bu kılıcı sıradan bir Bizanslıya verecek ve kılıç sayesinde Osmanlılar İran'a kadar sürülecekti.[40] Bu kehanet sebebiyle birçok insanın Ayasofya'ya sığındığı tahmin edilmektedir çünkü Ayasofya Stavros Sütunu'nun gerisindeydi.
- Ayasofya'daki keşiş — Muharebeden sonra Ayasofya'yı inceleyen II. Mehmed, rivayete göre iniltiler duydu ve bunun kaynağını bulmaları için askerlerini görevlendirdi. Ayasofya'nın mahzeninden çıkartılarak padişahın huzuruna getirilen keşiş İmparator Konstantin'in falında yenilgi gördüğü için mahzene atıldığını söyledi.[]
- Molla Fenari'nin kehaneti — Osmanlı tarafındaki bir diğer rivayete göre II. Murad başkanlığında divan toplantısı yapılırken, Şeyhülislam Molla Fenari[] dışarıdaki bir çocuğu izlemekteydi. II. Murad'ın uyarısı üzerine cevap veren Molla Fenari İstanbul'u fethedecek kişinin bu çocuk olduğunu söyledi. Kuyu başındaki çocuk II. Mehmed idi. Hacı Bayram-ı Veli ve Akşemseddin'in de aynı kehanette bulunduğu belirtilmektedir.[][]
- Pişmiş balık söylentisi — Bizans tarafındaki yaygın bir inanışa göre felaket zamanı tavada pişirilmekte olan balıklar denize dönmek için çaba sarf eder ve tavadan atlamaya çalışırdı. Rivayete göre 29 Mayıs günü bir manastırda Rum papazlar balık pişirmekteydi ve surların düştüğü haberi duyulunca balıklar tavadan çıkarak yandaki havuza atladı.[]
- Cibali efsanesi — Mısır'da şeyhlik yapan Cebe Ali, üç yüz dervişiyle birlikte Anadolu'ya gelir ve Osmanlı ordusuna katılır. Kuşatma sırasında ekmek yapmakla görevlendirilen Cebe Ali, rivayete göre tek fırından yüz binlerce kişiye ekmek çıkartır ve söylentiler ordu içerisinde dolaşır. 29 Mayıs günü üç yüz dervişiyle birlikte Haliç'i geçen Cebe Ali, Haliç surlarının önüne çıkar ve burada öldürülür. Öldüğü yer onun ismiyle anılır; günümüzde Cibali semtinin ismi buradan gelmektedir.[]