doğu anadolu bölgesi kültürel özellikleri / Anadolu’nun Kültürel Özellikleri - monash.pw

Doğu Anadolu Bölgesi Kültürel Özellikleri

doğu anadolu bölgesi kültürel özellikleri

Gezilecek Yerleri, Yemekleri, İklimi ve Çok Daha Fazlası ile İç Anadolu Bölgesi

Gezilecek Yerleri, Yemekleri, İklimi ve Çok Daha Fazlası ile İç Anadolu Bölgesi

Ülkemizin her bir bölgesi, benzersiz doğal güzellikleri ve gezilecek yerleri ile ön plana çıkıyor. Kızgın kumlardan serin sulara atlayabileceğiniz, turizm denince akla ilk gelen Ege ve Akdeniz Bölgeleri; yeşil ve mavinin muazzam uyumunu görebildiğiniz ve özgün kültürünü deneyimleyebildiğiniz Karadeniz Bölgesi, Istanbul ile yedi bölgeye bedel muazzam Marmara, kültür turizmi ile ön plana çıkan mistik Doğu Anadolu ve mutfağı ile bizleri büyüleyen Güney Doğu Anadolu…

Hepsini saydık mı? Galiba birini atladık! İç Anadolu Bölgesi, her ne kadar tatil için geleneksel rotalar arasında yer almasa da, oldukça çekici bir alternatif aslında. Kendinize yeni bir tatil rotası arıyor, daha önce gitmediğiniz bir yeri görmek istiyorsanız, İç Anadolu Bölgesi’ni tercih edebilirsiniz. Kim bilir belki de bu bölge sizi şaşırtır! Dünyayı keşfetmek güzel, ancak kendi vatan topraklarını tanımadıktan sonra en popüler turistik destinasyonlardan bir selfie paylaşmak neye yarar! Hadi gelin, beraber İç Anadolu’yla yeniden tanışalım.

İç Anadolu Bölgesi’ni Yakından Tanıyın!

kapadokyada gün batımı, iç anadolu İç Anadolu Bölgesi, ülkemizin deyim yerinde ise tam orta yerinde bulunmaktadır. Yüz ölçümü açısından Doğu Anadolu’dan sonraki en büyük bölgedir. İçerisinde 13 adet il bulunmaktadır. İç Anadolu denince herkesin aklına ilk gelen şehir, şüphesiz ki başkentimiz Ankara’dır. Sonrasında kültür mirası ile öne çıkan  Konya, mutfağı ile isminden söz ettiren Kayseri, ve örnek şehircilik anlayışı ile gurur duyulan Eskişehir gelir. Bu illeri Sivas, Kırıkkale, Aksaray, Karaman, Kırşehir, Niğde, Nevşehir, Yozgat ve Çankırı takip eder. Her biri kendine has tarihi, mutfağı, kültürü ve folklorü ile ön plana çıkan bu güzel kentlerimiz keşfedilmeyi bekliyorlar!

İç Anadolu Bölgesi, karasal iklimin görüldüğü bir bölgedir. Peki, bu tam olarak ne anlama geliyor? Zamanda biraz geriye gidelim. İlkokul yıllarına dönelim ve Hayat Bilgisi dersini hatırlayalım. Ne diyorduk bu bölgenin iklimi ile ilgili? Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı! Kısacası İç Anadolu, dört mevsimin tüm özelliklerinin yaşandığı; kışın karı yazın güneşi ile tadını çıkarabileceğiniz bir bölgedir.

Ülkemizin tam olarak ortasında yer alması ile İç Anadolu, ulaşım kolaylıklar sağlar. Tatilin büyük bir kısmı pek çoğumuz için yollarda geçiyor. İç Anadolu Bölgesi size yoldan kazandırır. Çoğu zaman ülkenin bir ucundan ötekine giderken belki de fark etmeden zaten İç Anadolu’dan geçeriz. Bu anlamda seyahat için fazla yol yapmadan hedefine ulaşmak ve keyfine bakmak isteyenler için de İç Anadolu ideal bir seçenektir.

Her Vakti Ayrı Güzel: Dört Mevsim İç Anadolu!

karlı dağ, iç anadolu Bölgemizi yakından tanırken de söylemiştik. İç Anadolu, iklim özellikleri itibariyle hem yaz mevsiminin hem de kış mevsiminin tipik özelliklerinin yaşanabildiği yerler. İç Anadolu’daki tatil bölgeleri de size her mevsim farklı imkanlar sunuyor.

 Kayakçılar Buraya: İç Anadolu’da Kış Sporları

kayak yapan kadın, iç anadolu Kışları soğuk ve kar yağışlı geçen İç Anadolu, özellikle kış sporları ile uğraşanların bir numaralı tercihlerinden bir tanesi. Kar düştükten sonra koltuklarının altına malzemelerini alan kayakçılar, soluğu İç Anadolu’da alırlar. Erciyes, Kartalkaya, Ilgaz ve Elmadağ Kayak Merkezleri, İç Anadolu’da kış sporları için tercih edebileceğiniz yerler arasında yer alıyor. Bu kayak merkezlerinde hem kış sporlarını deneyebilir, hem de mevsim boyunca gerçekleşen farklı organizasyonlarla eğlenebilirsiniz. İç Anadolu’nun kayak merkezleri size harika bir tatil deneyimi yaşatacak!

Baharı Bekleyen Kumrular: İç Anadolu’da Bahar Ayları

bahar mevsiminde kapadokya, iç anadoluİç Anadolu, hem ilkbahar hem de sonbahar aylarında cazip bir tatil merkezi olmaya devam ediyor. Kimi mevsimlerde popülerleşen öteki bölgelerin aksine, hayatın normal akışının her mevsim devam ettiği İç Anadolu Bölgesi’ni yılın farklı zamanlarında ziyaret edebilir ve güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Bahar ayları için önerimiz milli parklardır. İlkbaharda yeşilin, sonbaharda turuncunun binlerce tonu ile karşılaşabileceğiniz bu milli parklarda kendinizi yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz. Aladağlar, Yozgat Çamlığı, ve Beyşehir Golü Milli Parkları doğal güzellikleri ile ön plana çıkar. Bunların yanısıra doğa kadar tarihin de keşfedilebileceği Alacahöyük  ve Göreme Tarihi Milli Parkları ile hem dinlendirici hem de öğretici bir gezi yapabilirsiniz.

Yenilik Arayanlara: Alternatif Turizmi ile İç Anadolu

Eşsiz bir doğa ve eğlenceli sporlar… İç Anadolu ziyaretçilerine bundan çok daha fazlasını vadediyor! Kendini yenilemek, gençleşmek isteyenler için sağlık ve termal  turizmi, hem gezip görmek hem de eğlenmek isteyenler için tarih ve kültür turizmi, lezzetli yemeklerin tadına varmak isteyenler için ise gurme turizmi İç Anadolu’nun sunduğu imkanlar arasında!

Yeni Bir “Ben”: Sağlık ve Termal Turizm

termal-turizm, iç anadolu Son yıllarda ön plana çıkan tatil tarzlarından bir tanesi de termal tatiller. Özellikle kalabalık aileler, çocuklu çiftler, ve büyüklerini sevindirmek isteyenler bu tatil türünü tercih ediyor. Bütün ailenin aynı anda keyfini sürebileceği bir tatil noktası arayanlar için İç Anadolu termal oteller ideal! Konu termal otel olunca, İç Anadolu bölgesi özellikle ön plana çıkıyor.

Bölgenin şifalı suları, yüzyıllardır burada bir arada yaşayan halklara şifa dağıtıyor. Doğanın bu benzersiz mucizesi için İç Anadolu Bölgesi’ni tercih edebilirsiniz. Özellikle Ankara yakınlarındaki Kızılcahamam, Haymana, Ayaş ve Beypazarı bölgeleri derman otelleri ile ön plana çıkıyor. Doğal güzellikleri ile gidenlerin gönlünü fetheden Kızılcahamam Cam Otel termal turizm için ideal bir mekan.

Hem Gezelim Hem Öğrenelim: Tarih ve Kültür Turizmi

iç anadolu derinkuyu mağara, iç anadolu İç Anadolu Bölgesi, tarih ve kültür turizmi ile de ön plana çıkan bölgelerden bir tanesi. Özellikle Başkent Ankara, tarih ve kültür turizmi için tercih edilebilecek en güzel adreslerden. Ankara’da geziler öncelikle Anıtkabir’den başlar. Daha sonra Ankara Kalesi’ne çıkılır, inişte Hamamonu’nunde soluklanılır.

Cumhuriyet tarihini temsil eden Eski Meclis, Ankara Palas Oteli, İsmet İnönü’nün Pembe Köşk’ü de yine kentteki gezilip görülecek yerlerden. Ankara’da ayrıca birbirinden farklı müzeler de yer alıyor. Anadolu Medeniyetleri, Tabiat Tarihi, Koç Müzesi, Satranç Müzesi ve PTT Müzesi bunlar arasında… Bunların yanısıra kentin sinema ve tiyatro festivalleri ile canlı sosyal hayatı da keşfedilmeyi bekliyor. Ankara’ya hızlı trenle bir sata uzaklıkta olan Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan en güzel kültür turizmi alanlarından bir tanesi.

Odunpazarı Evleri, Devrim Arabaları Müzesi, Balmumu Heykel Müzesi ve Sazova Parkı görülmesi gereken yerlerden. Bu kültür dolu gezinin ardından soluklanmak için Porsuk Çayı’nın kenarındaki Adalar’da çayınızı yudumlayabilirsiniz. Rotasını biraz daha mistik ve manevi bir yere çevirmek isteyenler için önerimiz Konya!

Mevlana Müzesi, Karatay Medresesi, ve Alaeddin Tepesi İç Anadolu Bölgesi’nin en büyük şehirlerinden Konya’da gezilip görülmesi gereken yerlerden. Eski uygarlıkların ayak izlerini takip etmek isteyenler için ise en ideal nokta Nevşehir… Ihlara Vadisi ve Kapadokya, Anadolu’da Orta Asya akınları öncesindeki uygarlıkların izlerini taşıyor ve gören herkesi hayrete düşürüyor. Buraya gelmişken balonla milli parkı gökyüzünden de seyredebilirsiniz.

En Nefis Lezzetler: Gurme Turizmi

iç anadolu yemekleri, iç anadolu

Ic Anadolu, zengin mutfağı ile de ön plana çıkan bölgelerden bir tanesi… Burada her bir kentin kendine has meşhur bir yemeği var. Farklı lezzetler tadabileceğiniz İç Anadolu, sadece yemekleri icin bile ziyaret edilmesi gereken bir yer.

Saymakla Bitmeyen Lezzetler: Kayseri

kayseri mantısı, iç anadolu İç Anadolu’da zengin mutfağı ile ön plana çıkan şehirlerden bir tanesi Kayseri’dir. Hem en lezzetli hammaddelerin yetiştiği, hem de en ustaca hazırlanan yemeklerin sofrada onları tadacak kişiler ile buluştuğu Kayseri mutfağı, mutlaka denemeniz gereken bir mutfaktır. Yağ mantısı, yağlama, sucuklu köfte, kurşun asi, ayvalı tahinli yaprak sarması ve yoğurt tatlısı ön plana çıkan yemeklerindendir.

Sırf Yemeğe Gidilir: Konya

İç Anadolu Bölgesi’nde lezzetli yemek çeşitleri ile ön plana çıkan yerlerden bir tanesi de Konya. Konya’yı kültür turizmi için tercih etmişken, meşhur yemeklerini tatmamak olmaz! Ankara’dan hızlı trenle kolaylıkla gidilebilen Konya, size keşfedecek pek çok şey sunuyor. Etli ekmek, takdir kebabı, fırın kebabı gibi yemekler, et sevenleri memnun edecek. Saçarası, papara ve hoşmerim tatlıları ise yemek üzerine yüzleri güldürecek.

Öğrenci Kenti Seçmeleri: Eskişehir

eskişehir çiğ börek, iç anadolu Eskişehir, İç Anadolu Bölgesi’nde üniversiteleri ile ön plana çıkan yerlerden biri. Eskişehir Anadolu ve Orhangazi Üniversiteleri’nin yanısıra bölgeden gençlerin okumaya gittiği pek çok başarılı lise de burada yer alıyor. Ancak annesinin yemeklerini özleyen gençler Eskişehir’de hoc de yabancılık çekmiyorlar. Balaban köfte, yufkalı buryan, cibörek, kıygasa, kavurma börek ve haşhaşlı gözleme tüm öğrencilerin favorisi!

Başkentten Seçmeler: Ankara

İç Anadolu Bölgesi’nin en büyük kenti olan Ankara’da da keşfedilmeyi bekleyen pek çok farklı lezzet yer almakta. İster turistik ister bürokratik… Bir şekilde yolunuz Ankara’ya düşerse bu lezzetleri tatmadan kentten ayrılmayın. Ankara tava, kuru köfte, entekke böreği, tatmak tırıdı, sibit tatlısı, efelek sarması ve bazlama kebabı akla gelen ilk yemekler arasında.

Bunun yanısıra Ankara’da bir de sdece bir çeşit yemekle özetlenemeyen, günün her saatinde yiyebileceğiniz farklı yiyecekler yer alıyor. Ankara simidi, kahvaltıların vazgeçilmezidir. Uğruna festivaller yapılan Çubuk turşusu, yemeden geçmememeniz gereken bir lezzettir. Ayaş’ın enfes domatesi yaz ortasını şenlendirir. Beypazarı’nın müthiş maden suyu ise bunca yemeğin üzerine iyi gider!

Su Kenarı Sevenlere: İç Anadolu Bölgesi’nin Gölleri ve Akarsuları

akarsu, iç anadolu

İç Anadolu Bölgesi’ne gelmeyi düşünmeye başladınız belki de. Ancak yine de tatilde kendinizi bir su kenarına atmak istiyorsunuz. Merak etmeyin! Her ne kadar ülkenin orta yerinde de yer alsa, İç Anadolu Bölgesi oldukta zengin su kaynaklarına sahiptir. İlk olarak üzerinde yürüyebileceğiniz bir su kaynağı ile başlayalım: Tuz Gölü! Uçsuz bucaksız gibi görülen beyazlığın üzerinde dolaşırken kendinizi bir film setinde gibi hissedeceksiniz. Tuz Gölü haricinde İç Anadolu’da birbirinden güzel başka göller de bulunmaktadır. Mogan, Akşehir, Eymir ve Ilgın Gölleri: Sarıyar ve Gökçekaya Baraj Gölleri bunlar arasından güzel örneklerdir. Her biri sizi müthiş bir doğal güzellik ile karşılar! İç Anadolu’da birbirinden güzel akarsular yer almaktadır. Delice, Porsuk ve Ankara Çayları, Kızılırmak ve Sakarya Nehirleri ile Zamanti Irmağı bunlar arasındadır.

İç Anadolu’yu Keşfedin!

İç Anadolu Bölgesi’nin güzellikleri saymakla bitmez, ancak sizin için seçtiklerimiz bu şekildeydi. Bu güzel bölgeyi keşfetmek, size hem kendi tarihinizi hem de kendi ülkenizi daha yakından tanıma imanı verecektir. Bunun dışında kalabalıklardan uzakta sakin ve huzurlu bir tatil geçirmek isteyenler için de ideal bir rota olacaktır. Bu yıl, tatillerinizden bir tanesini bu güzel bölgede değerlendirmeyi düşünebilirsiniz. İster kış aylarında kayak turizmi, ister baharda doğal güzellileri, isterseniz de yılın herhangi bir zamanında termal turizmi için İç Anadolu Bölgesi’ni tercih edebilirsiniz. Kararınızdan memnun kalacağınıza eminiz!

İlk yerleşmeler ve kültür merkezleri; iklim şartlarının uygun olduğu, verimli toprakların bulunduğu su kaynaklarına yakın alanlarda kurulmuştur.

Orta kuşağın Ekvator&#;a yakın kısmında yer alan ve bahsedilen özelliklere sahip olan Anadolu toprakları, çok eski yerleşim alanları ile ilk kurulan uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Bu topraklarda kurulmuş olan çok sayıda kültür ve imparatorluk, Anadolu’da derin izler bırakarak Anadolu medeniyetinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur.

Ayrıca Anadolu&#;da kurulan birçok medeniyetin dünyaya yön veren bir etkiye sahip olduğunu söylemek mümkündür.

Paleolitik Çağ&#;da avcılık ve toplayıcılıkla yaşamını devam ettiren insanlar, hayvan ve bitki türleri bakımından zengin olan Anadolu’yu yurt edinmiştir. Bu dönemde mağara ve ağaç kovuklarında yaşayan insanlara ait izlere Anadolu’nun çeşitli yerlerinde rastlanmaktadır.

Yarımburgaz (İstanbul), Tekkeköy (Samsun), Karain, Beldibi ve Belbaşı (Antalya) mağaraları Anadolu topraklarında kullanılmış ilk yerleşme alanlarına örnek verilebilir. Neolitik Çağ’da ise Anadolu’nun sulak alanları ile verimli toprakları çevresinde yerleşmeler kurularak tarımsal üretime geçilmiştir.

Bu döneme ait Anadolu’da bilinen ilk yerleşme alanlarına da Çatalhöyük (Konya), Hacılar (Burdur), Çayönü (Diyarbakır) ve Göbeklitepe (Şanlıurfa) örnek verilebilir (Görsel ).

Görsel Göbeklitepe (Şanlıurfa)

İlk çağlardan itibaren Anadolu’da Hititler, İyonlar, Urartular, Frigler, Lidyalılar gibi çok sayıda uygarlık kurulmuştur (Harita ). Ayrıca Mezopotamya medeniyetleri de zaman zaman Anadolu topraklarında hüküm sürmüştür.

Harita Anadolu'da İlk Çağ'da kurulan medeniyetler

Anadolu kültürü coğrafi konumundan dolayı Mezopotamya medeniyetlerinden etkilenmiştir. Örneğin Asurluların Kayseri yakınlarında kurmuş olduğu Kültepe ticaret kolonisi sayesinde Anadolu yazı ile tanışmıştır.

Anadolu’da kurulan ilk medeniyet olan Hititler; Kızılırmak Nehri çevresinde yaşamış, bölgenin coğrafi şartlarına bağlı olarak tarım, hayvancılık ve ticaretle uğraşmıştır. Bir başka Anadolu medeniyeti olan Frigler, Ankara yakınlarındaki Gordion’u başkent yaparak tarih sahnesine çıkmış, tarım ve hayvancılıkta ciddi gelişmeler kaydetmiştir (Görsel ).

Görsel Midas Anıtı (Eskişehir)

Batı Anadolu&#;da Büyük Menderes Nehri çevresinde kurulan İyonlar, verimli topraklar ve elverişli iklim şartları sayesinde döneminin en önemli uygarlığı hâline gelmiştir. İyonlar, sahip olduğu coğrafi konumun sunduğu avantajlarla Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında koloniler kurarak deniz ticaretinde gelişmiştir.

Gediz ve Küçük Menderes nehirleri çevresinde kurulan Lidyalılar ise ticaretle uğraşmanın yanı sıra parayı bularak ticarette takas yöntemini kaldırmıştır. Doğu Anadolu&#;da kurulan Urartular, bölgenin coğrafi şartlarına bağlı olarak hayvancılık ve madencilik ile yaşamlarını devam ettirmiştir.

Mevcut coğrafi konum ve sahip olunan zengin kaynaklar sayesinde Anadolu&#;da güçlü imparatorluklar kurulmuştur. Anadolu uygarlığının gelişmesinde Büyük İskender’in yanı sıra Roma İmparatorluğu’nun da büyük katkısı olmuştur. Romalılar, Anadolu’nun birçok yerinde ticareti geliştirmek amacıyla yollar inşa etmiştir.

Ayrıca bu medeniyetten günümüze ulaşan  hamam, tiyatro, saray, su kemerleri ve köprüler Romalıların mimaride nasıl bir gelişme gösterdiğinin de açık bir göstergesidir (Görsel ).

Görsel Perge Antik Kenti (Antalya)

Anadolu, Romalılardan sonra Doğu Roma olarak bilinen Bizans İmparatorluğu’nun uzun süreli hâkimiyetine girmiştir. Bu imparatorluğun başkenti olan İstanbul, Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan su yolu olmasının yanı sıra Asya ile Avrupa arasında köprü vazifesi görmesi gibi coğrafi konum avantajlarıyla dönemin en önemli kültür ve sanat merkezi hâline gelmiştir.

Orta Asya’dan dünyanın farklı bölgelerine göç eden Türk boylarının Anadolu’yu yurt edinmelerinde Anadolu ile Orta Asya arasındaki benzerliğin de etkisi bulunmaktadır. Anadolu, Selçuklu Devleti ve Beylikler Dönemi&#;nde yeni bir kültürle tanışmış ve bu kültürün etkisiyle Anadolu medeniyeti şekillenmeye devam etmiştir.

Zengin kaynaklara sahip olan Anadolu, Türklerin yaşadığı en önemli coğrafya hâline gelmiştir. Anadolu’nun coğrafi konumu ile sahip olduğu maddi ve manevi zenginlikleri çok iyi kullanan Osmanlı Devleti, bu topraklarda büyük bir medeniyet kurmuştur.

Bursa, Edirne, İstanbul gibi şehirler Osmanlıya başkentlik yapmıştır. İstanbul’un başkent olması, Osmanlı Devleti’nin üç kıtada hüküm sürmesini kolaylaştırarak dönemin en büyük imparatorluğu konumuna gelmesini sağlamıştır.

Anadolu kültürünün oluşması; Osmanlı Dönemi&#;ne ait köprü, han, hamam, su kemeri, saray, köşk vb. mimari yapılar ile Orta Asya’dan Anadolu’ya getirilerek şekillenen gelenek, görenek gibi değerler sayesinde gerçekleşmiştir (Görsel ).

Görsel Topkapı Sarayı (İstanbul)

Anadolu’nun ilk çağlardan itibaren birçok uygarlığa ev sahipliği yapması ve her kurulan devletin Anadolu’da bıraktığı kültürel miras, Anadolu’nun medeniyetlerin beşiği olmasında etkili olmuştur.

Kategoriler Bölgeler ve Ülkeler, Coğrafya

Kalesi ve Hevsel Bahçeleri ile “Anadolu’nun kalbi” ve “Kürt başkenti” Diyarbakır-Amed

pres_dmsMayıs
Version française

Kültür odaklı yayınlarda, li yılların başından itibaren, Güneydoğu Anadolu’da özellikle Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’da bir artış gözlenmiştir. Bu şehirlerin tarihi ile ilgili hikâyeler, mevcut kültürel mirasın yeniden keşfi ve sınır tanımayan turizmi geliştirme politikalarının da etkisi ile yeniden şekillenmektedir. Turistlerin oluşturduğu yeni kitleleri olduğu kadar, aidiyet konusuna kayıtsız kalmayan sakinleri de hedefleyen yerel kimlikle ilgili yeni söylemler geliştirilmektedir.

Tarihle ve yerel kimlikle ilgili söylemin yazımı ve yayımı incelenirken, akademik çalışmaların, okul kitaplarının ve devletin resmi söyleminin ele alınmasıyla yetinilemez. Yerel kimliğin imalat ve dile getirilme yöntemleri, turistik ve bölgesel kalkınma alanlarında çeşitlilik göstermektedir. Turistik tanıtım kitapçıkları ve rehberler, kurumsal projelerin reklamları, kültür odaklı yayınlar, sanat ve fotoğrafçılık alanındaki çalışmalar da ilgilenilmesi gereken diğer unsurlardır. Şehir kütüphanelerinde olduğu kadar, idari kurumlar, turizm büroları ve turistik yerlerdeki kahvehanelerde rastlanan bu materyaller, tarihin ve kimliğin temsili konularında yeni bir görünürlük sunmaktadır.

Turizmin şehrin yeni temsillerini basitleştirip, tek tipleştirdiğini düşünürsek; yerel kimliklerin imalatı konulu incelemelerin kültür ve turizm alanındaki çalışmaları görmezden gelerek yapılamayacağı anlaşılmaktadır. Biz de burada incelememizi, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa şehirleri ile ilgili seçtiğimiz basılı yayınlardan yola çıkarak yapmaya çalışacağız.

Diyarbakır’ın kültür zenginliklerinin yılında UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne alınması, kültürel miras konusuna gerçek bir ilgi uyandırmıştır. Diyarbakır surlarının betimlemeleri, hiç olmadığı kadar şehrin kimliğiyle iç içe geçmiştir. Son on beş senedir, özellikle çeviriler ve IFEA’nın ilk müdürü arkeolog, Albert Gabriel’in çalışmaları sayesinde Diyarbakır’ın surları, birçok akademik ve kurumsal yayına konu olmuştur. Ayrıca şehrin vazgeçilmez bir güzellik ve kültür değeri olarak ifade edilen Hevsel Bahçeleri’nin “bin yıllık tarihi”, ancak yakın zaman önce yeniden keşfedilmiştir.

Bu açıdan, kimliğin ve kültürel mirasın inşasının birbiriyle örtüştüğünü sömonash.pw Kürtçe ismi Amed olan Diyarbakır’ın Türkiye Kürdistanı’nın başkenti veya Güneydoğu “Anadolu’nun kalbi” olarak temsil edilmesi konusunda Kürt partisinin seçildiği büyükşehir belediyesi ile valiliğin yayınları arasında derin farklılıklar bulunmaktadır. Devlet ve Kürt hareketi arasındaki çekişmeler, aynı zamanda bölgenin ve yerel kimliğin de temsili sorunudur.

Dini veya dini olmayan kurumların, özel veya kamu kuruluşlarının, artan kültürel ve akademik yayınları, giderek Mardin’i, Arap, Süryani, Türk ve Kürt halklarının yüzyıllardır barış içinde yaşadıkları bir kültür mozaiği olarak kabul görmesini sağlamıştır. Turistik amaçlı eserlerin kapaklarından artık herkesin tanıdığı, üzerinde minareyle aynı yükseklikteki kilise çanının bulunduğu fotoğraf, farklı inançların bir arada yaşamasına bir övgü gibidir. Oysa ziyaretçiler kadar burada yaşayanlar da buna inanmak isteseler de bunun denildiği kadar kolay olmadığı bilinmektedir.

Bu yerin, şehrin, buranın eski ve yeni sakinlerinin gerçek tarihi nedir? “Kültürel farklılıklar” söyleminden çok da uzağa düşmeyen, çeşitli yayınlar, şehrin Artuklu Türk mimarisine, somut veya somut olmayan ve Süryaniler ve Ermeniler gibi, Hristiyan azınlıklardan kalan mirasa dayanarak şehre türlü kimlikler vermeye çalışmaktadır.

Şehir sakinlerinin ’daki milli direnişte oynadığı rolden ötürü yılından beri  “Şanlı”urfa olarak anılan şehrin isminin önüne, günümüzde “peygamberler şehri” tamlaması gelmektedir. Bu “kutsal şehri ziyaretin özendirilmesi, altyapının ve turistik yayınların gelişmesi, öncelikli olarak Hz. İbrahim’e ve Balıklıgöl’ün kutsal balıkları üzerinde durmaktadır. Urfa’nın sahip olduğu kültür, mimari ve inanç mirası, onu Mardin kadar “kültürel çeşitliliğe” sahip bir şehir yapabilecek seviyededir. Oysa ki Şurkav gibi iktidarla işbirliği içinde çalışan yerel vakıfların yayınlarında bambaşka bir tarihten söz edilmektedir.

Ayrıca şehir, li yıllardan itibaren geliştirme projesinin merkezine Urfa’yı hedef alan GAP’ın hayata geçirilmesi ile de desteklenen bir diğer kimlik daha sunmaktadır. O kadar ki “Suyun yeniden hayat verdiği şehir” isimli yayın, hidroelektrik santralini şehir için bir kültür ve kimlik projesiymiş gibi sunmaktadır. Buradaki tarih ve kültür konulu mevcut söylem, devletin ehlileştirici siyasetini meşrulaştırmasında bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.

  • AKDEMIR Nejla Akat, KARAMAN Metin, BURTAKAL Fathi () Diyarbakır kalesi ve Hevsel medeniyetler bahçesi, publication de la Diyarbakır Büyüksehir Belediyesi, Diyarbakır, p.
  • DIKEN Şeymus () Diyarbakır, Editions Turquoise, Paris, p.
  • Diyarbakır Büyüksehir Belediyesi  (juin ) Diyarbakır, travel guide, 3ème édition, Diyarbakır, Boyut, p.
  • Diyarbakır valiliği () Diyarbakır, city guide, published by the Diyarbakır governorship, supported by the GAP regional development administers, printed in the scope of the &#;bridge of civilisations from Mesopotamia to Anatolia&#; project, Diyarbakır, p.
  • Diyarbakır valiliği () Diyarbakır, the heart of Anatolia, published by the Diyarbakır governorship, supported by the GAP regional development administers, printed by &#;promoting the cultural heritage of Diyarbakır&#; project applied within the scope of &#;supporting centers of attraction&#; of the governorship of Diyarbakır supported by the ministry of development&#;, Diyarbakır, p.
  • Diyarbakır valiliği (juillet ) Hevsel bir kentin kileri, édité par Recep Tezgel, publié par la préfecture de Diyarbakır, p.
  • Diyarbakır valiliği ve Diyarbakır müze müdürlüğü () Diyarbakır kültür envanteri, publié par la préfecture de Diyarbakır, p. (Disponible en pdf)
  • Diyarbakır muzesi müdürlüğü () Ilisu barajı ve HES projesi arkeolojik kazıları çalışmaları, publié par le ministère de la culture et du tourisme, Diyarbakır, p.
  • Gabriel Albert () Voyages archéologiques dans la Turquie orientale, tome I Texte, Istanbul, Institut français d&#;archéologie de Stamboul, p.
  • Gabriel Albert () Şarki Türkiye&#;de Arkeolojik Geziler,: Dipnot Yayınları, Ankara, p.
  • SÖZEN, M. (), Diyarbakır&#;da türk mimarisi, Diyarbakır&#;ı Tanıtma ve Turizm Derneği yayını, Istanbul.
  • Union of Southeastern Anatolia region municipalities (), Another look at East and Southeast Turkey, 2e édition (1e édition ), p (Disponible en pdf)
  • Tigris Amed et Çakar Yıldız () AMED, Coğrafya, tarih, kültür, Diyarbakır, publié en kurde et en turc par la municipalité Métropolitaine de Diyarbakır, p.
  • SARIBIYIK Mustafa (ed.) (Ocak ) İslam tarihinin ilk asrında Diyarbakır ve çevresi, Diyarbakır Valiliği kültür ve sanat yayınları n°16, Diyarbakır, p.
  • SOYUKAYA Nevin (ed.) () Diyarbakır fortress and Hevsel gardens cultural landscape, Diyarbakır Büyüksehir Belediyesi, Diyarbakır, p.
  • YILDIZ Irfan (ed.) () Medeniyetler mimarısı, Diyarbakır mimarısı,  Diyarbakır Valiliği kültür ve sanat yayınları n°3, Diyarbakır
  • ERDOĞAN Nihat (ed.) () Anastasiopolis, Dara antik kenti, publication de Mardin Müzesi, Mardin, 40p.
  • BEKIN Doğan () Tarihin Işığında Mardin, Mardin Valiliği Kültür Yayınları ve GENPA, Ankara
  • MARDİN VALİLIĞI VE ÇEKÜL () Mardin Kültür Envanteri, ed. Mardin Valiliği İl Kültür ve Turizm müdürlüğü, Istanbul, p.
  • MANER Çiğdem () A traveler&#;s guide to Mardin, Marev Yayınları, İstanbul, p.
  • URBAN İstanbul () Mardin UNESCO&#;ya Doğru, MAREV Yayınları, İstanbul
  • AKYÜZ Gabriel () Mardin ili&#;nin merkezinde civar köylerinde ve ilçelerinde bulunan kiliselerin ve manastır, publié par Mardin Kırklar Kilisesi, Mardin, p.
  • ÖZDEM Filiz (ed.) () Taşın Belleği Mardin, Yapı Kredi Yayınları, Istanbul
  • ÖZTÜRKTALAY Lâtif () Mardin ve Mardinliler, éd. T.C. Mardin belediyesi doğal ve kültürel koruma araştırma merdinar projeler.
  • SAKIP SABANCI KENT MÜZESI () Mardin&#;i Dinlerken, Müzeyle Başlayan Değişim, publication SABANCI VAKFI, Mardin, .p.
  • ÇEKÜL VAKFI () Mardin (Kendini Koruyan Kentler), Çekül Vakfı Yayınları, İstanbul, p.
  • AVUKA Adnan () Mardin Hoşgörülerin diyarı, publication Mardin Valiliği, p.
  • KÜRKÇÜOĞLU Cihat () Şanlıurfa , ŞURKAV yayınları n°31, Şanlıurfa, p.
  • KÜRKÇÜOĞLU Cihat, GÜLER Selahaddin () Tarih Turizm şehri Şanlıurfa, ŞURKAV yayınları n°30, Şanlıurfa, p.
  • KÜRKÇÜOĞLU Cihat,  GÜLER Selahaddin, AKALİN Müslüm, KÜRKÇÜOĞLU Sabri () Şanlıurfa Uygarlığın doğduğu şehir, ŞURKAV yayınları n°27, Ankara, .p.
  • ŞANLIURFA PUBLICITY CENTER () Şanlıurfa travel guide DVD, booklet, city map, production ŞANLIURFA VALİĞİ/ ŞURKAV, .p. + DVD
  • ŞANLIURFA MÜZESI () Göbeklitepe tanıtım filmi, production X, DVD
  • ÖNAL Mehmet, KARABULUT Hasan, DERVIŞOĞLU Nedim ()  Haleplibahçe mozaikleri Şanlıurfa / Edessa, Arkeoloji ve sanat yayınları, Şanlıurfa belediyesi&#;nin katkılarıyla, Istanbul, p.
  • PEKDEMIR Neslihan, Özbek Ayşegül, Özcan Işılay (ed.) () Haleplibahçe mozaikleri mosaıcs, publication de l&#;agence de développement Karacadağ en collaboration avec la direction du musée de Şanlıurfa, 97p.
  • KARLIKLI Şaziye (Ed.) () The City Reborn of Water : Şanlıurfa, published by Creative Yayıncılık ve tanıtım supported by Garanti leasing, Istanbul, p.

DiyarbakırMardinŞanlıurfa

Doğu Anadolu Bölgesi

Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biri olan Doğu Anadolu Bölgesi; doğuda Ağrı Dağı’ndan, batıda Uzun yayla’ya, kuzeyde Doğu Karadeniz Sıradağları’nın iç sınırlarından, güneyde Güneydoğu Torosları’na kadar uzanır. Bir üçgeni andıran bölge yaklaşık km2’lik yüzölçümüyle Türkiye’nin en büyük coğrafi bölgesidir. Bölge Türkiye topraklarının %21’ini kaplar.

Türkiye'nin Coğrafi Bölgeleri
Kars, Ağrı, Van, Hakkari, Muş, Bingöl, Elazığ ve Tunceli illerinin tümü bölge sınırı içmonash.pw ve Malatya il lerinin bazı küçük bölümleri Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne, Erzurum ve Erzincan illerinin bazı bölümleri de Karadeniz Bölgesi’ne taşar. Merkezleri komşu illerde yer alan Siirt, Diyarbakır, Adıyaman, Kahramanmaraş, Kayseri ve Sivas illerinin de bazı bölümleri Doğu Anadolu Bölgesi’nin sınırları içinde kalır.

Yüzey şekilleri

Yerşekillerini; sıradağlar,geniş platolar ve ovalarla çukur alanlar oluşturur. Ovaların çoğu genç faylarla sınırlandığından deprem alanlarıdır. Doğu Anadolu yüzey şekillerinin ana çizgileri, bölgeyi batıdoğu doğrultusunda boylayan yay biçimindeki dağ sıralarıyla meydana gelir. Bu dağ sıraları, alçak ve dalgalı düzlüklerle birbirinden ayrılırlar. Bu düzlükler üzerinde ayrıca dağ kütleleri yükselir, aralarına da çukur ovaları girer. Yüzey şekillerinin genel doğrultusuna göre, Doğu Anadolu relyefi kuzeyden güneye şöyle takip edilebilir:
  1. Kuzeybatıda Kuzey Anadolu Dağları’nın Doğu Anadolu yaylasına komşu olan iç sırası: bölgenin sınırı içerisinde uzanan Kelkit Çoruh Dağları: Kızıldağ (m), Çimen(m) dağları ve daha ötede Çoruh Oltu havzasındaki dağlar.
  2. Bu dağların gerisinde Erzurum Kars yaylası. Çoğu yerde lav örtüsüyle kaplı; yüksl. m. Yayla üzerinde basık dağ sıraları: Dumludağ (m), Allahüekber dağı (m),Kısırdağ (m) gibi; yayla içine girmiş çukur ovaları; Erzincan Ovası (yüks), Erzurum Ovası (yüks: m), Pasinler Ovası (m), Sürmeliçukur Iğdır Ovası (m).
  3. Doğu Anadolu’nun ortasında Karasu (Fırat) ve Aras vadilerine güneyden paralel olarak uzanan büyük sırt: KarasuAras dağları.Bunlar Monzur (m), Mercan (m dağlarıyla başlayıp Palandöken (m), Çakmak (m), Perli (m) dağı üzerinden Ağrı volkan kütlesine kadar uzanır. Büyük Ağrı konisi Türkiye’nin en yüksek doruğudur (m). KarasuAras dağları, güney batıda Uzunyayla yöresindeki kesintiden sonra Orta To roslar’a bağlandığı gibi, doğuda Ağrı volkan kütlesi ötesinde İran 0ortasındaki dağlara devam eder.
  4. Sözü geçen merkezi sırtın güneyinde Van Gölü havzası ve bunun batısında Murat havzası. Her iki havza da güneyde, güneydoğu Toros yayına dayanır; Ağrı Nemrut dağları arasında sıralanan bir sönmüş volkan dizisi (Tendürek m, Süphan dağı ölçekli harita ya göre m, Nemrut dağı m) ile birbirinden ayrılır. Van Gölü havzası, doğuda İran sınır dağlarında yüksekliği m’yi aşan tepelere dayanan yüksek bir yayla (Erk dağı m) ile batıda Van Gölü’nün kapla dığı geniş bir çukur alandan meydana monash.pw hav zasında ise Murat ırmağı boyunca uzanan sıra ovalar arasında Bingöl (m) gibi dağ kütleleri göze çarpar. Doğu Beyazıt ovası (m), KaraköseEleşkirt ovası (m), Malazgirt ovası (m), Muş ovası (m), Elazığ ovası veya Uluova (m).
  5. Güneydoğu Toroslar, Doğu Anadolu’yu güneyden sınırlayan bir yaydır. Batı kesiminde geniş ve orta derecede yüksek (Malatya dağları; Akdağ m),orta kesiminde dar ve az yüksek (Maden dağları; Hazarbaba dağı m), doğuya doğru gitgide geniş ve çok yüksektir.(Bitlis dağları , Hakkari dağları; Cilo dağının Reşko tepesi m).

Ovalar ve platolar

Bölgede dağlardan sonra en fazla alan kaplayan yerşekli platolardır. Platolar, Fırat ve Aras nehirlerinin kolları tarafından parçalanmıştır. En büyük platosu ‘’Erzurum Kars Platosu’’dur.
Bölgede yer alan dağ kuşakları arasındaki çöküntü oluklarında ovalar yer almaktadır.
Birinci çöküntü kuşağını; Ardahan, Göle ve Çıldır Gölü
İkinci çöküntü kuşağını; Erzurum, Erzincan, Pasinler, Horasan ve Iğdır Ovaları
Üçüncü çöküntü kuşağını ise; Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş ve Van Gölü çanakları ve bunlar içerisinde yer alan ovalar oluşturur.

Akarsular ve göller

Doğu Anadolu Bölgesi’nda yer alan Aras ve Kura nehirleri sularını ülkemiz toprakları dışarısında Hazar Denizi’ne dökerler. Fırat, Dicle ve Zap nehirleri ise sularını yine ülkemiz dışarısında Basra Körfezi’ne dökerler.

Bölge akarsularının rejimi düzensizdir. Bunun nedeni; yağış rejiminin düzensizliği ve kış yağışlarının kar şeklinde düşmesidir. Kışın yağan karlar erimeden uzun süre yerde kaldığı için akarsuların debileri azalmaktadır. İlk bahar ve yaz aylarında eriyen karlar akarsuların debile rinin yükselmesine ve coşkun bir şekilde akmasına yol açar.

Bölge akarsularının hidroelektrik enerji potansiyeli yüksektir. Bunun nedeni; yükselti ve eğimlerinin fazla olmasıdır.

Bölgedeki fay hatları üzerinde göller oluşmuştur. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü başta olmak üzere Çıldır, Nasyonel Sosyalistk, Erçek, Hazar, Balık ve Bulanık gölleri bölge sınırları içerisinde yer alır. Van Gölü Türkiye’ nin ikinci büyük kapalı havzasını oluşturur.

İklim

Doğu Anadolu Bölgesi'nin illeri
Doğu Anadolu iklimi, çok sert olarak özetlenebilir. Mevsimler ve gündüzgece arasındaki ısı fark ları çok fazladır. Yazlar ova kesimlerinde gündüzleri pek sıcak olur.

Kış mevsimi uzun ve soğuktur. Sıcaklık °C'ye kadar düşer. Yaz mevsimi ise sıcak ve kısadır. Sıcaklık 20°C nin üzerine çıkar. Kış mevsiminde yağışlar genelde kar şeklindedir ve hiç erimeden uzun süre yerde kalır. Yıllık sıcaklık farkı 30°C den fazladır.

Bölgenin güneyine ve batısına doğru gidildikçe sıcaklık ortalamaları artar (enlem ve yükseltinin azalmasıdır). Karasallığın etkisiyle en fazla yağış yazın, en az yağış kışın düşer (Erzurum-Kars Bölümünde)Yıllık ortalama mm yağış alır. Buharlaşma az olduğu için bu yağış yeterli olur. Bölge, İç Anadolu'dan daha yüksekte olduğundan daha fazla yağış alır. Kışlar karasallığın etkisiyle daha sert geçer.

Doğal bitki örtüsü steptir. Ancak yaz yağışları sebebiyle çayır şeklindedir. Yağışın fazla olduğu dağlık bölgelerde ormanlar vardır. Türkiye orman varlığı bakımından 5. büyük bölgemizdir.

Iğdır Ovası, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en az yağış alan yeridir. Buranın yıllık yağış, ortalaması mm'nin altındadır. Buna karşılık Iğdır Ovası, alçakta bulunmasından dolayı kış mevsimi daha ılık geçer.

İklimin bu durumu, tabii bitki örtüsünde ormanların neden az yer tuttuğunu (alçak yerlerde yazların kuru ve çok sıcak geçmesi, yüksek kesimlerde yazların kısa ve serin geçmesi) aydınlatır.

Bitki örtüsü

Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırdır. İlkbahar yağışlarıyla yeşeren bozkırlar yaz yağışlarıyla sararırlar. Yüksek kesimlerde (ErzurumKars yaylası) uzun boylu dağ çayırları görülür. Bölgede sarıçam ormanarıda bulunur. Yağışların fazla olduğu dağ eteklerinde meşe ormalarına rastlanır. Bölge Türkiye ormanlarının %11’ine sahip olup, orman alanları bakımında 5. sırada yer alır.

Nüfus ve yerleşme

Doğu Anadolu Bölgesi en az nüfuslu ikinci bölgemizdir. Yaklaşık 5 milyon nüfusu ile km2’ye 34 kişi düşer. Nüfus yoğunluğu en az olan bölgemizdir. Bunun nedeni; nüfus miktarının az, bölge yüzölçümünün fazla olmasıdır.



Bölgede kırsal nüfus şehir nüfusundan fazladır. Diğer bölglere sürakli göç verir. Bunun nedeni; iş imkanlarının sınırlı olmasıdır.

Nüfus, bölgenin kuzey ve güneyindeki çöküntü ovalarında toplanmıştır. Erzurum, Erzincan, Malatya, Elazığ, Ağrı, Iğdır, Kars, Van, Bitlis, Bingöl, Tunceli, Hakkari, Şırnak, Ardahan bölgedeki başlıca il merkezleridir.

Bölgenin kırsak kesimlerinde hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı kom ve mezra yerleşmeleri vardır. Kırsal yerleşim alanları küçük ve dağınık birimler halinde dağ etekleri ve vadi boylarına dağılmıştır.

Doğu Anadolu Bölgesinin Bölümleri

Doğu Anadolu Bölgesi Bölümleri

Yukarı Fırat Bölümü

a) Fiziki Özellikleri:

  • Doğu Anadolu Bölgesi’nin batısını oluşturur. Fırat Nehri havzasını içine alır. Yüzölçümü en büyük olan bölümdür. Genel olarak dağlık olmakla birlikte geniş çöküntü ovaları da yer alır.
  • Önemli dağları; Güneydoğu Toroslar ve Mercan Dağları’dır. Nurhak, Malatya, Maden, Genç, Sason ve Bitlis dağları ile çökme sonucu oluşmuş tektonik kökenli Hazar Gölü yer alır. Afşin, Elbistan, Malatya, Elazığ, Bingöl, Erzincan ve Uluova bölümünde yer alan önemli ovalardır.
  • Bölümün önemli akarsularını Fırat Nehri ve kolları (Karasu, Murat suyu) oluşturur. Bölümdeki fay hatları üzerinde zaman zaman depremler oluşmaktadır ( Erzincan depremi).
  • Yukarı Fırat Bölümü’nde kış mevsimi bölgenin diğer bölümlerine göredaha ılık, yazlar ise daha sıcaktır. Sert karasal iklim şartları bu bölgede etkisini kaybetmiştir. Bunun nedeni; yükseltinin az olması ve baraj göllerinin ılımanlaştırıcı etkisidir.
  • Yıllık yağış miktarı mm olup, çöküntü ovalarında bu miktar azalır (Malatya Ovası mm). Yağışlar ilkbahar mevsiminde daha fazla düşer.kış yağışları kar şeklindedir.
  • Yukarı Fırat Bölümü’nün bitki örtüsü bozkırdır. Yer yer meşe ormanları da görülür. Ormanların sürekli tahrip edilmesi sonucunda toprak örtüsü aşırı erezyona mağruz kalmaktadır.

b) Beşeri ve Ekonomik Özellikleri:

  • Doğu Anadolu Bölgesi’nde toplam nüfusun ve nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölümdür. Bunun nedeni; iklimin ılıman, tarım alanlarının geniş ve ulaşımın yaygın olmasıdır. Şehirleşme oranı en fazla bu bölümdedir. Erzincan, Malatya, Elazığ, Tunceli ve Bingöl önemli yerleşim alanlarıdır.
  • Bölgede tarım alanlarının en fazla olduğu bölüm Yukarı Fırat Bölümü’dür. İklim şartlarının diğer bölümlerden daha elverişli olması tarım ürünlerinin diğer bölümlerinden fazla yetişmesine neden olmuştur. Afşin, Elbistan, Malatya, Elazığ, Bingöl ovalarında yoğun olarak tarım yapılır. Ovalardaki tarımsal nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerindedir.
  • Yukarı Fırat Bölümü’nde yetiştirilen başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, pamuk, tütün, şeker pancarı, baklagiller ve çeşitli sebze ve meyvelerdir. Bölümün en önemli tarım ürünü Malatya çevresinde gelişen kayısıdır.
  • Bu bölümde ovalar çevresinde ve platolarda küçükbaş hayvancılık yapılır.
  • Ülkemizde maden çeşitliliğin en fazla olduğu bölüm, Yukarı Fırat Bölümü’dür. Bu bölümde krom (Guleman, PoluElazığ), demir (HekimhanMalatya, DivriğiSivas), bakır (MadenElazığ), linyit (monash.pwş), kayatuzu (Erzincan ve Tercan), kurşun ve çinko (KebanElazığ) ve kalay (Elazığ) madenleri çıkarılmaktadır.
  • Yukarı Fırat Doğu Anadolu Bölgesi’nde endüs trinin en fazla geliştiği bölümdür. Termik santral (Afşin, Elbistan, Kahraman Maraş), bakır işletmeleri (MadenEklazığ), şeker (Elazığ, Erzincan, Malatya), sigara (Malatya, Bitlis), pamuklu dokuma (ElazığMalatya) ve termik santral (Ergani,Diyarbakır) bölümde yer alan endüstri kuruluşlarıdır. Ayrıca Malatya’da un, yem, süt ve et kombinası, Elazığ’da çimento, ferrokrom ve plastik boru fabrikası vardır.
  • Fırat Nehri üzerinde Keban (Elazığ),Karakaya (Malatya) ve Murat Nehri üzerinde Hazar 12 (Elazığ) hidroelektrik santralleri yer alır.
  • Doğu Anadolu Bömlgesi’nde ticaretin en fazla geliştiği bölüm Yukarı Fırat’tır. Bölümde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait tarihi eserler yer alır. Ayrıca baraj gölleri ve Hazar Gölü çevresinde mesire yerleri bulunur. Munzur Irmağı havzasındaki Mercan Vadisi Milli Parkı da bu bölümdedir.

Erzurum Kars Bölümü

Fiziki Özellikleri:

  • Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğusunda yer alır. Türkiye’nin en yüksek bölümüdür. Ortalama yükseltisi m olan bölümün kuzeyinde Ardahan Platosu yer alır. Güneye doğru Allahuekber dağları ve ErzurumKars platosu sıralanmaktadır.
  • Erzurum-Kars Platosunun güneyindeki Aras Nehri bölümün sularını Hazar Denizi’ne boşaltır. Akarsuların debileriilkbahar ve yaz aylarında yükselir.
  • Bölümün en doğusunda Iğdır Ovası yer alır. Yükseltisi m civarında olan bu ova Aras Nehri tarafından sulanmaktadır.
  • <>Aras Nehri’nin güneyinde KarasuAras dağları ve Palandöken dağları bulunur. Daha güneyde ise Bingöl dağları yer alır. Van Gölü’nün kuzeyinde volkanik dağların en büyüğü olan Ağrı Dağı (m) bu bölümde yer alır. Türkiye’nin en yüksek dağıdır. Yükseltisi fazla olduğu için zirvesinde daimi karlar ve buzullar yer alır.
  • Bu bölümün kuzeyinde lav akıntısının gerisinde suların toplanmasıyla oluşan Çıldır Gölü bulunur.
  • ErzurumKars Bölümü’nde Iğdır yöresi hariç şiddetli karasal iklim hakimdir. Kışlar çok soğuk, uzun ve kar yağışlıdır. Kar uzun süre yerde kalır. (56 ay), sıcaklık –C’ye kadar düşer.
  • Iğdır Yöresi’nin yüksekliği az olduğu için sıcaklık değerleri daha yüksektir. Yıllı yağış miktarı Iğdır çevresinde mm iken,yükseklerde mm’ye kadar çıkmaktadır.
  • Bölümün doğal bitki örtüsü bozkırdır. Platolarda yaz yağışlarıyla gelişen uzun boylu çayırlar yetişir. Bölümde düşük sıcaklığa dayanıklı sarıçam ormanları da yer alır.

Beşeri ve Ekonomik Özellikleri:

  • Tarıma bağlı olarak nüfus daha çok ova çevrelerinde toplanmıştır. Bölümde kırsal nüfus fazladır. Toplu yerleşmelerde tek katlı meskenler yaygındır. Bölümün en önemli kentleri; Erzurum, Kars, Iğdır ve Ardahan’dır.
  • Bölüm yüksek ve engebeli olduğu için tarım alanları sınırlıdır. Tarım en fazla Iğdır Ovası’nda gelişmiştir. Iğdır’da yazların sıcak ve kurak geçmesi pamuk tarımının yayılmasına imkan sağlamıştır. İklimin etkisiyle arpa, buğday gibi tahıllar ve şeker pancarı tarımı da yapılır.
  • Bölümün en önemli ekonomik faaliyeti hayvancılıktır. Tarım alanlaının sınırlı olması kırsal kesimde halkı çayır ve meralarda büyükbaş havancılıkla uğraşmaya yöneltmiştir. Ayrıca yazın gelişip çiçek açan otlar arıcılığın gelişmesine neden olmuştur.
  • Bölümden çıkarılan madenler linyit (Erzurum), kayatuzu (KağızmanKars) ve oltu taşı (Oltu- Erzurum)dır.
  • Endüstri faaliyetleri sınırlı olan bölümde daha çok tarımsal ve hayvansal ürünleri değerlendiren tesisler bulunur. Şeker (Erzurum), et kombinası, çimento, deri, süt ürünleri (ErzurumKars), dokuma (Erzurum, Iğdır) ve el sanatları (Kars) bölümünde yer alan başlıca endüstri kuruluşlarıdır.
  • Bölümde canlı hayvan ticareti yaygındır. Turizm sınırlı olup Palandöken ve Sarıkamış’ta kayak tesisleri vardır.

Yukarı Murat-Van Bölümü

a) Fiziki Özellikleri:

  • Bu bölüm bölgenin doğusunu oluşturur. Bölümün en yüksek yerlerini Van Gölü’nün kuzeyinde kuzeydoğugüneybatı doğrultusunda uzanan volkanikdağlar oluşturur. Bu dağlar; Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı Dağları’dır. Murat Nehri, sularını bu bölümden toplar.
  • Bölümün doğusunda Van Gölü Kapalı Havzası bulunur. Van Gölü Türkiye’nin en büyük gölüdür. Suları sodalıdır. Nemrut yanardağının vadi önünü kapatması sonucu olmuştur. Van Gölü’nün çevresinde Nemrut, Nasyonel Sosyalistk, Bulanık ve Erçek gölleri bulunur.
  • Murat Irmağı boyunca uzanan çöküntü hendeği boyunca Muş, Bulanık, Malazgirt, Ağrı ve Eleşkirt ovaları yer alır.
  • Bölümde karasal iklim şartları etkilidir. Van Gölü çevresinde karasal iklimin etkisi, ılımanlaştırıcı etkisine bağlı olarak azalır. Yıllık ortalama yağış, alçak kesimlerde mm (Van mm), yükseklerde mm (Muş mm) civarındadır.
  • Bölümün doğal bitki örtüsü bozkırdır. Yüksek kesimlerde dağ çayırları yer alır.

Beşeri ve Ekonomik Özellikleri:

  • Bu bölümde kırsal nüfus çok fazladır. Ancak son yıllarda şehirlere göç artmıştır. Bölümün en büyük şehri Van’dır. Diğerleri Muş ve Ağrı’dır. TatvanVan arasında feribot seferleri yapılır.
  • Yukarı MuratVan Bölümü engebeli olduğundan tarım alanları sınırlıdır. Muş Ovası tarım yapılan en önemli alandır. Bölümde en fazla tahıl ürünleri, özellikle arpa yetiştirilir.
  • Küçükbaş hayvancılık en önemli ekonomik uğraştır.
  • Bölümde endüstri az gelişmiştir. Şeker (Muş, Ağrı, Erciş, Van), çimento, iplik, et kombinası (Van) bölümdeki önemli endüstri tesisleridir. Bölümde canlı hayvan ticareti yaygındır.
  • Bölümde Ağrı dağı, Van kedisi, tarihi ve doğal güzellikleri önemli turistik varlıklarıdır.

Hakkari Bölümü

Fiziki Özellikleri:

  • Hakkari Bölümü bölgenin güneydoğusunu oluturur. Türkiye’nin en dağlık ve engebeli bölümüdür. Bölümde Hakkari ve Buzul (Cilo) dağı bulunur. Buzul Dağı’nın zirvesinde Uludoruk Tepesi m’lik yükseltisi ile Türkiye’nin ikinci en büyük noktasıdır. Zirvesinde kalıcı kar ve buzullar yer alır.
  • Bu bölümün tek ovası Yüksekova’dır (m).
  • Önemli akarsuları Botan ve Zap Suyu’dur.
  • Yaz mevsimi genellikle sıcak ve kurak, kışlar çok soğuk ve kar yağışlıdır. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en yağışlı bölümüdür. Yükseltisinden dolayı yağış miktarı artmıştır. Ortalama yağış mm’dir. En fazla yağış kış ve ilkbaharda, en az yağış ise yaz mevsiminde düşer.

b) Beşeri ve Ekonomik Özellikleri:

  • Hakim bitki örtüsü bozkırlar ve dağ çayırları olmakla birlikte yağışın fazla olduğu yerlerde meşe ormanları görülür.
  • Türkiye’de nüfus yoğunluğunun en az olduğu bölümdür. Bunun nedeni; yerşekillerinin engebeli ve tarım alanlarının dar olmasıdır. Hakkari ve Şırnak önemli yerleşim merkezleridir. Bölüm sürekli olarak dışarıya göç verir.
  • Bölümün en geniş tarım alanı Yüksekova’dır. Daha çok tahıl tarımı yapılır. Akarsu boylarında çeltik, sebze ve meyve yetiştirilir.
  • Yaygın olarak yapılan ekonomik uğraş hayvancılıktır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yanında arıcılık da oldukça gelişmiştir.
  • Bölüm yeraltı kaynakları bakımından oldukça fakirdir.

Ekonomisi

Sanayi kuruluşları yetersiz olan Doğu Anadolu Bölgesi halkı geçimini, başta hayvancılık olmak üzere tarımdan sağlar. Bölgenin hayvancılığa çok elverişli olan ErzurumKars Bölümü’nde yüksek nitelikli sığırlar yetiştirilir. Çok sayıda küçükbaş hayvan besleyen göçer aşiretler yazın sürülerini bölgenin öteki kesimlerindeki yüksek yaylalarda otlatır.

Bitkisel üretime elverişli alanlar, bölge yüzölçümünün ancak %10’unu kaplar. Bu alanın büyük bölümünde tahıl ekimi yapılır. Tahıldan başka baklagiller, şeker pancarı, meyve, sebze, pamuk ve az miktarda da tütün yetiştirilir. Pamuk yetiştirilen kuytu Iğdır, Malatya ve Elazığ ovalarını yanı sıra Erzincan Ovası ile Van Gölü çevresinde meyve bahçeleri çok yer tutar.

Yalnızca büyük kentler çevresinde kurulan sanayilerin başlıcaları pamuklu dokuma, iplik, şeker, süttozu, un, peynir, yem, sigara ve çimento fabrikaları ile et kombinalarıdır.

Yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin sayılan Doğu Anadolu Bölgesi’nde Afşin ve Elbistan’da linyit, Hekimhan ve Divriği yörelerinde bakır, Guleman yöresinde krom, Maden yöresinde bakır, Keban ve Baskil yöresinde de gümüşlü kurşun yatakları vardır. Keban ve Karakaya hidroelektrik, AfşinElbistan termik santralları bölgenin başlıca enerji üretim kuruluşlarıdır.

Tarımsal alanları kısıtlı, sanayi işyerleri yetersiz olan bölge halkının artan nüfusu içinde işsiz kalan kesimi, ülkenin ekonomikolanakları daha gelişmiş olan yörelerine göç etmek zorunda kalmaktadır.

Bölgenin Türkiye Ekonomisindeki Yeri:

Doğu Anadolu yurdun en geniş ama en tenha ve en geri kalmış bölgesidir.

Bu bölgenin yurt ekonomisine en büyük katkısı canlı hayvan ve hayvan ürünleri ihracatı alanındadır. Yurdumuzdaki küçükbaş hayvanların %21’si, sığırların %25’i bu bölgede yetiştirilir.

Toprak ürünleri bakımından yurt ekonomisine katkısı azdımonash.pwilik alanında yurt ekonomisine katkısı önemlidir: Tüm yurtta çıkarılan bakırın %50’si, kromun %70’i, demirin %75’i, mabünganezin %35’i, baritin %75’i, çinko ve kayatuzunun önemli bir kısmı bu bölgeden elde edilir. Bölgenin maden yatakları zengindir.

Bölgenin elektrik enerjisi üretimindeki payı büyüktür. Sadece Keban santrali tüm Türkiye üretiminin %25’ini gerçekleştirmektedir. Yapımı devam eden yeni hidroelektrik santralleri bittiğinde, bölge bu yönüyle çok daha büyük bir önem kazanacaktır. Türkiye’de hidroelektrik üretimine elverişli akarsu potansiyelinin üçte biri bu bölgede bulunmaktadır.

Yeryüzü şekilleri

Ortalama yükseltisi yaklaşık m olan doğu Anadolu Bölgesi Türkiye'nin en yüksek bölgesidir. Bölgede dağlardan sonra en fazla yer kaplayan yeryüzü şekli platolardır. Bölgedeki en büyük plato Erzurum-Kars Platosudur. Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü ve en büyük dağı olan Ağrı Dağı bu bölgededir. Bölgedeki diğer büyük göller Hazar, Balık, Bulanık, Nasyonel Sosyalistk, Çıldır ve Erçek gölleridir.Bölgenin başlıca akarsuları Fırat, Dicle, Aras, Kura ve Zap akarsularıdır.

Belli Başlı Özellikleri

  1. - Bölge en büyük yüzölçüme, en fazla yükseltiye ve en engebeli yapıya sahip olan bölgedir.
  2. - Cilo ve Ağrı dağlarında Türkiye'nin en büyük buzulları bulunur.
  3. - Türkiye'nin en yüksek dağı (Ağrı) ve en büyük gölü (Van Gölü) buradadır.
  4. - Hayvancılık tarımın önündedir ve en fazla büyükbaş hayvan bu bölgede yetiştirilir.
  5. - Maden bakımından ve hidroelektrik potansiyeli bakımından Türkiye'de 1. sıradadır.
  6. - Nüfus yoğunluğu en az olan bölgemizdir.
  7. - En uzun kışlar ve en kısa yazlar bu bölgede yaşanır.
  8. - Suyu en bol akarsular (Fırat ve Dicle) bu bölgededir.
  9. - En düşük sıcaklıklar burada ölçülmüştür. En fazla yıllık sıcaklık farkı bu bölgemizde görülür.
  10. - En fazla kar yağışı ve en fazla don olayı bu bölgemizde görülür. .
  11. - Yeraltı kaynakları bakımından en zengin bölgemizdir.
  12. - Günlük ve yıllık sıcaklık farkının en fazla olduğu bölgedir.
  13. - Yıllık yağış miktarı mm civarındadır. En fazla yağış ilkbahar ve yaz aylarında görülür.
  14. - Yıllık sıcaklık ortalaması 5 – 8°C,
  15. - En sıcak ay ortalaması: 20 - 23°C
  16. - En soğuk ay ortalaması: - 5 , - 7°C dir.

Ovalar ve platolar

Doğu Anadolu
Bölgede dağlardan sonra en fazla alan kaplayan yerşekli platolardır. Platolar, Fırat ve Aras nehirlerinin kolları tarafından parçalanmıştır. En büyük platosu ‘’Erzurum Kars Platosu’’dur.

Bölgede yer alan dağ kuşakları arasındaki çöküntü oluklarında ovalar yer almaktadır.

Birinci çöküntü kuşağını; Ardahan, Göle ve Çıldır Gölü

İkinci çöküntü kuşağını; Erzurum, Erzincan, Pasinler, Horasan ve Iğdır Ovaları

Üçüncü çöküntü kuşağını ise; Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş ve Van Gölü çanakları ve bunlar içerisinde yer alan ovalar oluşturur.



Akarsular ve göller

İç Anadolu Bölgesi’nda yer alan Aras ve Kura nehirleri sularını ülkemiz toprakları dışarısında Hazar Denizi’ne dökerler. Fırat, Dicle ve Zap nehirleri ise sularını yine ülkemiz dışarısında Basra Körfezi’ne dökerler.

Bölge akarsularının rejimi düzensizdir. Bunun nedeni; yağış rejiminin düzensizliği ve kış yağışlarının kar şeklinde düşmesidir. Kışın yağan karlar erimeden uzun süre yerde kaldığı için akarsuların debileri azalmaktadır. İlk bahar ve yaz aylarında eriyen karlar akarsuların debile rinin yükselmesine ve coşkun bir şekilde akmasına yol açar.

Bölge akarsularının hidroelektrik enerji potansiyeli yüksektir. Bunun nedeni; yükselti ve eğimlerinin fazla olmasıdır.

Bölgedeki fay hatları üzerinde göller oluşmuştur. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü başta olmak üzere Çıldır, Nasyonel Sosyalistk, Erçek, Hazar, Balık ve Bulanık gölleri bölge sınırları içerisinde yer alır. Van Gölü Türkiye’ nin ikinci büyük kapalı havzasını oluşturur.

Bitki örtüsü

Bölgenin havzalarında ve ovalarında Bozkırlar yaygındır. Dağ çayırları, meşe ve sarıçam ormanları dağların genel bitki örtüsüdür. Türkiye ormanlarının %11'ine sahip olan bölge, orman alanları bakımından 5. sıradadımonash.pwıca doğu anadolu bölgesi çok dağlık bir alan olduğu için buralarda fazla ot yeşmonash.pw içinde fazla büyükbaş hayvancılığı yaygındır

Nüfus ve yerleşme

Türkiye'nin nüfus yoğunluğu en az olan bölgemizdir. Bunda bölgenin yüz ölçümünün büyük olması başlıca etkendir. yılındaki nüfus sayımına göre bölgenin nüfusu 6 milyon bin kişi civarındadır.

Bölge'nin en kalabalık kenti Malatya'dır. yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre nümonash.pw kalabalık kent nüfuslu Van kentidir.Üçüncü sırada nüfuslu Erzurum ve nüfuslu Elazığ monash.pwğer kentlerin nüfusu binin altındadır.

Diğer bölgelere göçün fazla yaşandığı bölge olan Doğu Anadolu Bölgesinde kırsal nüfus kent nüfusundan fazladır.

Bazı İllerin Nüfus Artışı ( arası)



Ekonomisi

Sanayi kuruluşları yetersiz olan Doğu Anadolu Bölgesi halkı geçimini, başta hayvancılık olmak üzere tarımdan sağlar. Bölgenin hayvancılığa çok elverişli olan ErzurumKars Bölümü’nde yüksek nitelikli sığırlar yetiştirilir. Çok sayıda küçükbaş hayvan besleyen göçer aşiretler yazın sürülerini bölgenin öteki kesimlerindeki yüksek yaylalarda otlatır.

Bitkisel üretime elverişli alanlar, bölge yüzölçümünün ancak %10’unu kaplar. Bu alanın büyük bölümünde tahıl ekimi yapılır. Tahıldan başka baklagiller, şeker pancarı, meyve, sebze, pamuk ve az miktarda da tütün yetiştirilir. Pamuk yetiştirilen kuytu Iğdır, Malatya ve Elazığ ovalarını yanı sıra Erzincan Ovası ile Van Gölü çevresinde meyve bahçeleri çok yer tutar.

Yalnızca büyük kentler çevresinde kurulan sanayilerin başlıcaları pamuklu dokuma, iplik, şeker, süttozu, un, peynir, yem, sigara ve çimento fabrikaları ile et kombinalarıdır.

Yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin sayılan Doğu Anadolu Bölgesi’nde Afşin ve Elbistan’da linyit, Hekimhan ve Divriği yörelerinde bakır, Guleman yöresinde krom, Maden yöresinde bakır,Malatya'da cıva, Keban ve Baskil yöresinde de gümüşlü kurşun yatakları vardır. Keban ve Karakaya hidroelektrik, AfşinElbistan termik santralları bölgenin başlıca enerji üretim kuruluşlarıdır.

Tarımsal alanları kısıtlı, sanayi işyerleri yetersiz olan bölge halkının artan nüfusu içinde işsiz kalan kesimi, ülkenin ekonomikolanakları daha gelişmiş olan yörelerine göç etmek zorunda kalmaktadır.

Bölgenin Türkiye Ekonomisindeki Yeri: Doğu Anadolu yurdun en geniş ama en tenha ve en geri kalmış bölgesidir. Bu bölgenin yurt ekonomisine en büyük katkısı canlı hayvan ve hayvan ürünleri ihracatı alanındadır. Yurdumuzdaki küçükbaş hayvanların %21’si, sığırların %25’i bu bölgede yetiştirilir.

Toprak ürünleri bakımından yurt ekonomisine katkısı azdır. Madencilik alanında yurt ekonomisine katkısı önemlidir: Tüm yurtta çıkarılan bakırın %50’si, kromun %70’i, demirin %75’i, mabünganezin %35’i, baritin %75’i, çinko ve kayatuzunun önemli bir kısmı bu bölgeden elde edilir. Bölgenin maden yatakları zengindir.

Bölgenin elektrik enerjisi üretimindeki payı büyüktür. Sadece Keban santrali tüm Türkiye üretiminin %25’ini gerçekleştirmektedir. Yapımı devam eden yeni hidroelektrik santralleri bittiğinde, bölge bu yönüyle çok daha büyük bir önem kazanacaktır. Türkiye’de hidroelektrik üretimine elverişli akarsu potansiyelinin üçte biri bu bölgede bulunmaktadır.

Türkiye’deki coğrafi bölgeler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır. Bu farkların oluşmasında fiziki faktörler (iklim özellikleri, yerşekilleri, toprak özellikleri) ve beşeri faktörler (sanayileşme, tarım, yeraltı kaynakları, turizm, ulaşım) önemli rol oynarlar.

Bölge yüzölçümünün %10'unda ancak tarım yapılabilir. Yer şekilleri ve iklimin olumsuz etkisinden dolayı tarımsal faaliyet gelişmemiştir. Bölgedeki tarım etkinlikleri en çok bölgenin güneyindeki çöküntü ovalarında (Elbistan, Malatya, Elazığ ve Muş ovaları) yoğunlaşır.

Tarım ve Hayvancılık

Doğu Anadolu Bölgesi, hayvancılıkta elverişli şartlara sahip olduğu gibi olumsuz şartlar da taşır. Çayır ve otlakların fazla yer kaplaması hayvancılığı teşvik edici, kışların uzun ve sert geçmesi ise sınırlayıcı bir özelliktir. Erzurum-Kars Bölümü'nde yaz yağışları ile oluşan çayırların geniş alan kaplaması büyükbaş hayvancılığın gelişmesini sağlamıştır.

Bölgenin güneyindeki ovalık alanlarda ise küçükbaş hayvanlardan koyun yetiştiriciliği önem kazanmıştır. Dağlık yörelerde ise kıl keçisi yetiştirilmektedir. Canlı hayvan, yapağı, tereyağı ve peynir halkın önemli geçim kaynaklarıdır. Hakkari, Kars ve Bitlis'te arıcılık gelişmiştir. Türkiye bal üretiminin %20'sini Doğu Anadolu Bölgesi verir.

Bölge yüzölçümünün %10'unda ancak tarım yapılabilir. Yerşekilleri ve iklimin olumsuz etkisinden dolayı tarımsal faaliyet gelişmemiştir. Bölgedeki tarım etkinlikleri en çok bölgenin güneyindeki çöküntü ovalarında (Elbistan, Malatya, Elazığ ve Muş ovaları) yoğunlaşır.

Arpa: En fazla tarımı yapılan üründümonash.pweri: Düşük sıcaklığa dayanıklı olması, kısa sürede hasat edilebilmesi, hayvan yemi olarak kullanılması ve buğdayın yetiştirilemediği yerlerde yetşebilmesidir.Buğday: Arpadan sonra en fazla tarımı yapılan ürün buğdaydır.Tütün: Bitlis, Malatya ve Elazığ çevresinde yetiştirilir.Pamuk: Iğdır ovasında pamuk yetiştirilir.Kayısı: Malatya, Türkiye ve Dünyada kayısı üretiminde ilk sırada yer alır.

Ayrıca patates, lahana gibi çeşitli ürünler de yetişmonash.pw olarak sıcaklığın düşük olmasından dolayı sebzecilik gelişmemiştir. Bundan dolayı sebze tarımına en az elverişli bölge Doğu Anadolu'dur.

Toprak Türleri

Bölgedeki toprak türleri 3'e ayrılır. Bunlar,1-Zonal Topraklar 2-Azonal Topraklar 3-İntrazonal topraklar

Turizm

Doğu Anadolu Bölgesi’nin turizm kaynaklarını tarihi eserler ve doğal güzellikler oluşturur. Ulaşım yetersizliği, iklimin elverişsizliği turizmin gelişmesini engellemiştir. Doğu Anadolu Bölgesi’nde turitlerin en çok ilgisini çeken yerler, İshak Paşa Sarayı’nın bulunduğu Doğu Beyazıt, Ağrı Dağı, Kommagene Krallığı dönemine ait kalıntıların bulunduğu Nemrut Dağı, Muradiye ve Gürlevik Çağlayanı ile Van Gölü’ndeki Akdamar Adası’dır.

İlleri

Doğu Anadolu Bölgesinde şu iller yer almaktadır; Ağrı, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Kars, Malatya, Muş, Tunceli, Van, Ardahan ve Iğdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise Adıyaman, Diyarbakır, Gazi Antep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Batman, Şırnak ve Kilis illeri yer almaktadır. Bölgede yer alan Sivas, Divriği, Erzurum, Batlalgazi, Harput ve Ahlat Selçuklu Türk kültürünün önemli sanat merkezleridir.

Ağrı

Ağrı ili, yazın dağcılık, ve doğa yürüyüşüne, kış mevsimine kayak sporuna elverişli parkurlara sahip efsanevi dağı ile Doğu Anadolu Bölgesi'nin turizm merkezleri arasındadır.

Bingöl

Doğu Anadolu Bölgesi Yukarı Fırat bölümünde yer almaktadır. Bu bölgede adı efsanelere geçmiş bu yöreye Bingöl adını vermişlerdir. Kaleleri, kayak merkezi ve yüzen adası ile ilgi çeken bir ildir.

Bitlis

Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Bitlis'i, güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van Gölü çevreler. Bitlis, Kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir ildir.

Elazığ

Elazığ, Doğu Anadolu'da tarihi Harput Kalesi'nin bulunduğu tepenin eteğinde kurulmuş bir şehirdir. Mevcut tarihi kaynaklara göre Harput'un en eski sakinleri M.Ö. yıllarından itibaren Doğu Anadolu'ya yerleşen Hurrilerdir.

Erzincan

Doğu Anadolu Bölgesi'nde Fırat'ın yukarı kısmında yer alan Erzincan, Anadolu'nun en eski kültür merkezlerinden birisidir. Erzincan kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, coğrafyası, mutfağı ve alışveriş olanakları ile tam bir turizm cennetidir.

Erzurum

Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük kenti olan Erzurum oldukça eski bir yerleşim birimidir. Palandöken Dağı eteklerinde kurulu olan kent son yıllarda kış turizmi açısından büyük önem kazanmıştır.

Hakkari

Derin ve uzun Zap Vadisi'nin güney yamacına kurulu ve dört bir yanı dağlarla çevrili Hakkari; Anadolu'nun en ırak illerinden biridir. Türkiye haritasının güneydoğu köşesinde en uçtaki konumuyla ve İran - Irak sınırındaki km. sınır şeridi ile ülkemizin en stratejik ili olduğu söylenebilir.

Kars

Kars Doğu Anadolu'da ülkemizin en doğusundaki ve aynı zamanda karasal iklim dolayısıyla da en soğuk illerinden birisidir. Ancak mekanın bu olumsuzluğu ilin sanayii gelişmesinde nispeten olumsuz olmuş olsa da il turizm potansiyeli açısından bölgenin başlıca illerinden birisidir.

Malatya

Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat Havzasında yer alan Malatya ili, coğrafi konumu, tarihi kervan yollarının - ünlü Kral Yolu ve İpek Yolu - üzerinde bulunması ve sahip olduğu zengin su kaynakları nedeniyle, Neolitik Çağdan bu yana yerleşimlere sahne olmuştur.

Muş

Doğal, tarihi ve kültürel değerler bakımından büyük bir turizm potansiyeline sahip olan Muş, Doğu Anadolu'nun Yukarı Murat-Van bölümünde, Çar Deresi ve Korni Deresi arasındaki ovaya kurulmuştur.

Tunceli

Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Tunceli İli, kuzeyde ve batıda Munzur Dağları ile Karasu Irmağı, doğuda Bingöl Dağları ve Peri Suyu, güneyde Keban Baraj Gölü ile çevrilidir.

Van

Van ve çevresi, coğrafya bakımından önemli bir konumu olduğu için çok eski dönemlerden beri yerleşim alanı olmuş, birçok uygarlığın izlerini üzerinde barındırmıştır. Urartu Medeniyetine başkentlik yapan Van, bugüne değin, Hurriler, Hititler, Persler, Medler, Selçuklular, Osmanlılar gibi birçok kültürü bağrında taşımıştır.

Ardahan

Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki sınır illerinden olan Ardahan, sınırları içerisindeki Damal Dağları'nda beliren Atatürk silüeti ile ünlüdür. Her yıl Haziran ayının 15 ile Temmuz ayının 15'ine kadar saat 18'den itibaren Karadağ sırtlarında Atatürk'ün bu silueti net olarak yaklaşık 20 dakika izlenmektedir.

Iğdır

Türkiye'nin doğu sınırında yer alan Iğdır, efsanevi Ağrı Dağı ile görülmesi gereken bir ildir.

Ayrıca bakınız

Kaynaklar

  • Rehber Ansiklopedisi
  • Vikipedi

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır