Yeni doğan bebeklerde ise görülen bu hastalıklardan biri de dudak ve damaklar ile ilgili yarık sorunlarıdır.
Dudak yarığı (Cleft lip) halk dilinde “Tavşan dudak”, "Kurt ağızı“ olarak bilinen doğumsal bir anomalidir. Damak-dudak yarığı; anne karnında yüzün gelişimi sırasında birleşmesi gereken parçaların eksik birleşmesi veya hiç birleşememesi sonucu oluşan hastalıklardır.
Türkiye'de yaklaşık her 1000 doğumda 1 sıklığında görülen bu hastalık, sıklıkla dudakta, damakta ve burun deliklerinde ayrışma şeklinde (tavşan dudağı görünümü) kendini gösterir. Hafif tipte olabileceği gibi tüm yüzü etkileyen ağır tipleri de görülebilir.
Damak ve dudak yarığının ve beraberindeki burun yapısı bozukluklarının derecesine göre cerrahi tedaviler, çocuğun gelişimi sürecinde 3 aylık iken başlar 18 yaşına kadar birkaç seansta tamamlanmaktadır.
Damak - dudak yarıkları hafif bir şekilde olabildiği gibi yüzün bir kısmını etkileyen damak ve dudağın tamamen ayrık kaldığı ağır tiplere kadar çeşitli formlarda görülebilir. Dudağın aşırı etkilendiği durumlarda genellikle burun yapısı da etkilenir. Damağın etkilenme özelliğine göre dişlerin gelişiminde sorunlar sıklıkla görülmektedir.
Dudak yarığı için genellikle 3 aylık olması, damak yarığı onarımı için 9 aylık olması beklenir; ancak bu aşamada diş hekimliğinin desteği ile hazırlanan damak apareyleri ile bebeğin beslenmesi ve yarığın bir miktar küçültülmesi sağlanabilir. Bu apereylerin burun gelişimine de destek olması sağlanabilir.
Bebekler genellikle düşük ağırlıkta olsalar da anne sütü ve uygun standart formülle mamalarda ağızdan beslenerek ameliyat için uygun kilolara ulaştırılmaları gerekir. Dudak yarıklarında beslenme daha kolay olduğu halde, damak yarıklarında gıdanın burun boşluğuna kolay geçmesi ve reflülerin sık görülmesi nedeniyle bebeği beslenme sırasında düz yatırmak önerilmez, 45 derecelik bir eğimle başın yüksekte tutulması önerilir. 30 dakikadan uzun sürmeyen küçük miktarlarda ve sık sık beslenme önerilir. Bu bebeklerde daha fazla hava görüldüğünden sık sık gaz çıkartma ve ılık beslenme önerilidir. Bu bebeklerde emme yeterince yapılamadığından geniş ağızlı biberon veya kaşıkla beslenme önerilir.
Dudak ve damak yarıklı hastaların tedavisi uzun ve yoğun bir süreçtir. Bu süreçte;
Gerekirse sosyal danışman veya psikologlardan yararlanılır. Damak yarığı olan bebeklerde genellikle orta kulakta sıvı birikimi sık olduğundan işitme problemi oluşmaması için belirli aralıklarda kulak muayenesi yapılması önerilir.
Dudak yarıklarında bebek genellikle yara izinin daha iyi iyileşmesi nedeniyle 3 ay civarında, Damak yarıklarında ise 9 ay civarında yeterli kiloya ulaşıldıktan sonra genel anestezi altında ameliyat edilir.
Yapılış aşamaları ise;
Operasyon sonrası bebeği rahatlatan, hafif uyku veren ilaçlardan yararlanılır. Genellikle operasyon sonrası hemen sıvı ve gıda verilmez, 2 saat kadar sonra başlanır. Önce su daha sonra anne sütü sağılarak dikkatlice ağzına damla damla kaşık veya şırınga ile verilir.
Emme yapması dikişleri gerebileceğinden istenmez engellenmelidir. Hastanın dikiş alanları temiz tutulmaya çalışılır. Bazen bebeklerin dudaklarını ve dikiş alanlarını oynamasını engellemek için kolluk tarzı aparatlar kullanılabilir. Dudak yarığı onarımında, dudak dikişleri üzerine gerginliği azaltan bantlar uygulanır.
Ameliyat esnasında eğer emilmeyen dikişler kullanılmışsa 7 gün sonunda dikişler alınır. Dikiş alma işlemi genellikle ameliyathanede kısa süreli sakinleştirici altında yapılır. Ameliyat bölgesi iyileştikten sonra yara izini ve nedbe dokusunu azaltmak için uygun masajlar önerilir. Genellikle bebek ameliyattan 1 gün sonra taburcu edilir ve sonrasında 3. gün, 7. gün, 14. gün, 30.gün kontrollere çağrılır.
Damak Yarığı Ameliyatında ise yukarıdakilerden farklı olarak, damak yarığı onarımında emilen dikişler kullanılır, alınmasına ihtiyaç yoktur. Damak yarığında operasyon bölgesinde ilk günlerde ödem, hafif kanama ve kaşıntı beklenen bir bulgudur. Çocuğun ağzının içine sokabileceği ve operasyon bölgesini kaşıyarak zarar verebileceği biçim ve incelikte, eşya ve oyuncakları ortamdan uzaklaştırmak gerekir. Ayrıca çocuğun dilinin geri kaçmasını önlemek için diline bir dikiş konulmuş olabilir. Bu acil durumlarda dili öne çekmek için uygulanır ve genelde ertesi gün alınır.
Yarık dudak ve damak ameliyatlarından sonra nadiren bazı komplikasyonlar (istenmeyen ancak ortaya çıkması olası sorunlar) görülebilir. En sık görülen komplikasyonlar;
Dudak Yarığı | Damak Yarığı |
Yara enfeksiyonu, | Ameliyat bölgesinden kanama |
Yara ayrışması, | Yara enfeksiyonu, |
Alerjik durumlardır. | Ağız içinden hafif sızıntı. |
Bu ameliyatlardan sonra enfeksiyon nadiren gelişebilir ve bunun oluşmaması için hastaya uygun antibiyotikli şuruplar reçete edilir. Dudak yarığı ameliyatlarından sonra nadiren yara gerginliğine, enfeksiyona veya bebeğin elleri ile dikişleri oynamasına bağlı dikiş ayrışması görülebilir, bu durumda gerekirse yeniden dikiş atılması uygulanabilir.
Dudak onarımlarından sonra daima yara izi kalır. Bu yara izleri genellikle kabul edilebilir düzeyde olur, ancak bazen anormal yara izleri oluşursa düzeltme müdahaleleri gerekebilir.
Damak yarığı ameliyatı sonrası nadiren ağız içinden hafif sızıntı şeklinde kanamalar görülebilir, bunun miktarı artarsa kan verilmesi gerektiği gibi kanamayı durdurmak için çok nadir olarak tekrar cerrahi müdahale gerekebilir. Bu ameliyatlardan sonra enfeksiyon oluşmaması için hastaya uygun antibiyotikli şuruplar reçete edilir. Damak ameliyatları sonrasında bazı vakalarda damak fistülü denen küçük delikler kalıcı olabilir, bu durum kalıcı olursa 2. bir cerrahi işlem genellikle gerekli olur.
Yarık damaklı hastalarda başarılı cerrahi sonuca rağmen damak kaslarının yeterince çalışmamasına bağlı konuşma bozuklukları sık görülür.
Onarım sırasında yumuşak damak kaslarının olması gereken şekle getirilmesi bu konuşma bozukluğunun azaltılmasına yardımcıdır; ancak tek başına ameliyat çoğu zaman yeterli olmaz, ek olarak bir takım konuşma egzersizleri ve terapileri gerekebilir. Bu nedenle çocuğa, hem ailenin desteği, hem de 4-5. yaşta yapılması gereken bir konuşma terapisi desteği gerekir.
Damak yarığının çok kubbeli ve yumuşak damak boyunun kısa olması, damak yarığı ameliyatlarının tek başına iyi netice vermesine imkan sağlamaz. Bu durumda farengeal fleb veya arka duvar augmentasyonu adı verilen ilave girişimlerle, havanın ağız boşluğuna kilitlenerek buruna kaçmasını engelleyen ve dolayısıyla çocuğun daha normal ve sağlıklı sesler çıkarmasını kolaylaştıracak müdahaleler uygulanır. Damak yarığı hastalarında yumuşak damak sorunları, burun ve diş gelişim sorunları görülebildiğinden ilave işlemlerin uygun zamanda ve doğru şekilde yapılabilmesi için doktorunuzun takiplerini hiçbir zaman kesmemeniz gerekir.
İyileşme Süreci
-
Operasyon Süresi
1 Buçuk - 2 Saat
İşe Dönme
-
Hastanede Kalma Süresi
1-5 gün
Hassasiyet Süresi
7-14 gün
Antestezi Türü
Genel anestezi
"Belirtilen ameliyat süreçleri ortalama bilgilerdir. Hastanın genel durumuna, ameliyatın türüne ve uygulanacak operasyonun sayısına göre değişiklik gösterebilir."
Doç. Dr. Hayati AKBAŞ’ın ulusal ve uluslar arası bilimsel dergilerde yayınlanmış çok sayıda bilimsel çalışması, makalesi ve yine ulusal ve uluslararası kongrelerde sunulmuş çok sayıda bilimsel çalışmaları bildirileri mevcuttur.
Damak ve dudak yarığının ve beraberindeki burun yapısı bozukluklarının tedavisi cerrahidir.
20
Bu bebeklerin eşlik eden başka bir anomalisinin olup olmadığı da araştırılmalıdır, çünkü dudak -damak yarığı olan çocuklarda idrar yolları ile ilgili anomaliler ya da kalp sorunları daha sık görülür.
Ameliyat bölgesindeki izler zamanla azalmakta birlikte nadiren bebeğin büyümesiyle birlikte revizyonlar gerektirebilir.
Damak yarığının cerrahi tedavisindeki amaç ağız ve burun arasındaki irtibatı kapatacak bir katman oluşturmaktır. Nadiren dikişlerin açılması sonucunda delik alanlar kalması durumunda veya yumuşak damak bölümünün kısa kalması durumunda sonraki dönemde ilave ameliyatlar gerekebilir.
2
Anne Karnında yapılan ultrason incelemesinde yüzün gelişmesi ile birlikte erken dönemde, ultrason ile fark edilebilir; ancak bazen hafif formlar ultrason incelemesinde fark edilemeyebilir. Ailede yarık damak yarık dudağı olan bebeklerde bu nedenle ultrason incelemesinde daha özenle bebeğinin yüzünün değerlendirilmesi gerekir.
Dil – dudak – yanak yaralanması durumları meydana geldiğinde hastanın ilk olarak uygulaması gereken bazı adımlar bulunmaktadır. Dil – dudak – yanak yaralanması durumlarında uygulanması gereken acil tedavi şu şekildedir:
Sonraki adımda hastanın mutlaka bir diş hekimine başvurması gerekmektedir. Ancak bazı yaralanmalarda yaranın çok büyük olması ve kanamanın durdurulamaması gibi olumsuzluklar meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda yapılması gereken en yakın acil servise gitmek olmalıdır.
Ağız koruyucusu kullanımı, özellikle temas sporları ile uğraşan kişiler için önemlidir. Aynı şekilde oyun çağındaki çocuklarda da sık meydana gelen düşme nedeniyle oluşabilecek problemlere engel olmak adına kullanılabilecek bir yöntemdir. Ağız koruyucusunun temel mantığı, alt ve üst dişler arasındaki teması kaldırmak için yumuşak bir aparat yerleştirmektir. Kullanılan aparat neticesinde yaşanan travmalarda meydana gelebilecek şok absorbe edilmektedir. Bu sayede dil – dudak – yanak yaralanması gibi problemler de büyük oranda engellenmektedir.
Ağız koruyucunun türleri şu şekilde sıralanabilmektedir:
Ağız koruyucu kullanan kişilerin dikkat etmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilmektedir: