dünyanın çevresini dolaşan ilk kişi kimdir / Magellan Dünya Çevresini Dolaşan İlk Kişi Miydi? - Arkeofili

Dünyanın Çevresini Dolaşan Ilk Kişi Kimdir

dünyanın çevresini dolaşan ilk kişi kimdir

Magellan Dünya Çevresini Dolaşan İlk Kişi Miydi?

Bu haberi paylaş:

Ferdinand Magellan dünyanın etrafını gemiyle dolaşmak için tarihi bir yolculuğa başlamıştı. Ancak yıl sonra bile bu olaylar karmaşık ve tartışmalı.

Magellan Portekizliydi, ancak İspanya adına denize açıldı. Müthiş bir kaptandı, ama mürettebatı ondan nefret ediyordu. Bu yolculuğu, dünya çevresinde yelken açma konusunda bir ilkti; ancak yerkürenin etrafını dolaşmayı bitiremedi. Hatta adı Magellan bile değildi.

Bununla birlikte, Ferdinand Magellan’ın seferinin dünyayı sonsuza dek değiştirdiği oldukça açık. Yolculuğu “şimdiye kadar gerçekleştirilmiş en büyük deniz yolculuğu ve en önemlisi” diyor tarihçi Laurence Bergreen “Bu abartı değil”.

(Marco Polo’nun Destansı Yolculuğu)

Acımasız, savaşçı ve cesur Magellan; ticari bir yolculuğu, birkaç Avrupalı’nın hayal edebileceği engin bir dünyayla tüyler ürperten bir hesaplaşmaya dönüştürdü. Yolculuğunun başlangıcında çağdaşları, tüm dünyaya yelken açmanın imkansız olduğundan düşündü- ve deniz canavarlarından öldürücü sislere kadar her şeyin yeterince gözü kara birini tatmak için beklemesinden korkuldu. “Bunu yapmak kulağa intihar gibi geliyordu.” diyor Bergreen.

Portekizli asilzade civarında Fernão de Magalhães olarak doğdu. Kraliçe Eleanor ve I. Manuel’e bir uşak olarak Lizbon’da saray hayatı yaşadı. Ancak genç adamın bir macera duygusu vardı ve Afrika ve Hindistan’daki kazançlı baharat yollarını keşfetmek ve ele geçirmek için tasarlanmış bir dizi Portekiz yolculuğuna katıldı.

(Napolyon Bonapart Kimdi?)

O dönemlerde, Portekiz ve İspanya, Avrupalı aristokratların istediği baharatları edinebilecekleri yeni toprakları kimin bulabileceğini ve talep edebileceğini görmek için yoğun bir rekabete girdi. Magellan yılında Hindistan, Malezya ve Endonezya’ya yolculuklarında, savaşa katıldı. Ancak Portekiz’e hizmet ettiği günler sayılıydı: Yasadışı ticaret yapmakla suçlandı ve yeni bir baharat yolu bulma önerisini reddeden I. Manuel ile arası açıldı.

Magellan, doğu yerine batıya doğru yelken açarak ve Güney Amerika’daki söylentilerle boğuşarak Endonezya ve Hindistan’a yeni bir rota çizebileceğine ikna edildi. Böylece Portekiz’e olan bağlılığından vazgeçti ve hem vatandaşlık hem de V. Charles’ın kutsadığı beş gemiyle gidilecek bir batı yolculuğunu kazandığı İspanya’ya yöneldi.

Kaptan, seyahatten büyük bir servet ve statü kazanmayı amaçladı: Charles, keşfedebileceği herhangi bir rotada on yıl süren bir tekel, kârın bir kısmını ve bir soylu unvanı verdi. Ama çoğunluğu İspanyol olan mürettebatından dolayı ve kraliyet görevine geldiği için sıkıntılı bir konumdaydı. Tarihçi Lincoln Paine, “Kastilyalılar Portekizli bir komutanın yönetimi altında denize açılmaktan gücendiler, Portekizliler ise onu vatan haini olarak gördüler.” diyor.

Kış havası, Magellan’nın halen Arjantin’nde olan gemilerini aylarca beklemeye zorladıktan sonra, Magellan’nın mürettebatı ayaklandı. Bir gemi kaza yaptı; bir diğeri yolculuktan tümüyle ayrıldı ve İspanya’ya geri yöneldi. Kaptan adamlarının idaresini geri kazanmak için mücadele etti, ama bir kez kazandıktan sonra, sonuçlar hızlı ve sertti. Bazı isyancıların başının kesilip dörde bölünmesini emretti; diğerleri mahsur kaldı ya da ağır çalışmaya zorlandı.

Yolculuk yeniden başladı ve Magellan, onuruna Magellan Boğazı adı verilen tehlikeli bir boğazda ilerlemeyi başardı. Ama sorunları bitmedi. Mürettebat Pasifik Okyanusu’nda ilerlerken yiyecekler bozuldu, gemiyi pislik ve açlık vurdu. Magellan ve adamları, küçük bir teknenin çalınmasına karşılık, yerli halkı öldürdükleri ve bu insanların evlerini yaktıkları (muhtemelen) Guam’da karaya vardılar.

Bir ay sonra keşif ekibi Filipinler’e ulaştı. Magellan’ın yolculuktan önce satın aldığı esir bir adam olan Enrique, yerli halkın dilini anlayabiliyor ve konuşabiliyordu. Köleleştirilmeden önce, muhtemelen orada büyüdüğü ortaya çıktı. Dolayısıyla dünyayı dolaşan ilk kişi Magellan değil, bu adamdı.

Magellan Filipinler’i İspanya adına talep etti ancak Magellan’ın, Bergreen&#;in “gereksiz savaş” olarak adlandırdığı şeye karışması Magellan’nın felaketine sebep oldu. Bergreen, “Magellan doğal nedenlerden dolayı yenilmedi.” diyor.

Yerel Mactan halkının Hıristiyanlığa geçmesini talep etti ve iki yerel kabile reisi olan Humabon ile Lapu-Lapu arasındaki rekabete karıştı.  Magellan, 27 Nisan ’de Lapu-Lapu halkına saldırdığı sırada zehirli bir okla vurularak öldürüldü.

Bu yolculukta ona eşlik eden İtalyan bilgin Antonio Pigafetta, “Aniden ona demir ve bambu mızraklar ile saldırdılar”, “ böylece aynamızı, ışığımızı, huzurumuzu ve gerçek rehberimizi katlettiler” şeklinde yazdı.  Mürettebat cesedini geride bıraktı &#; belki de bu, acımasız liderleri için aslında nasıl hissettiklerinin bir göstergesiydi.

Magellan’ın ölümünden sonra; mürettebatı, bir Bask olan Juan Sebastian Elcano tarafından kaptanlığı yapılan ve geriye kalan tek gemi ile devam etti. Eylül ’de İspanya’ya döndüler. Yol boyunca yeni bir okyanusla karşılaştılar, Avrupa ticareti için yeni yollar saptadılar ve modern küreselleşmeye zemin hazırladılar. km sonra ve dahil olanların yüzde 80&#;inin ölümünden sonra, bu keşif dünyanın etrafının gemiyle dolaşılabileceğini kanıtladı ve ticaret adına Yeni Dünya’nın Avrupa sömürgeciliğine kapı açtı.

Ve bir efsane doğdu, ’da Magellan ile aynı ada sahip bir araç Venüs’e bile seyahat etti. Beş yıllık bir yolculuk sırasında NASA’nın Magellan uzay aracı, atmosferde tamamen yanmadan önce gezegenin görüntülerini çıkardı.

Ancak Magellan’ın adı, bazıları tarafından keşif ile ilişkili olsa da, diğerleri bu kelimeyi kullanmaktan kaçınıyor. Filipinler Cumhuriyeti ulusal tarihsel komisyonunun eski başkanı tarihçi Ambeth Ocampo, “Ders kitabımı yazdığımda Magellan&#;ın &#;de Filipinler&#;e geldiğini söyleyeceğim. Magellan, Filipin tarihinin başlangıcı olarak değil, yeni nesil için tarihte yazılması gereken bir olay olarak görülmelidir.&#; diyor.

Magellan ve ekibinin karşılaştığı yerli halk için, kaşifin buraya varışı; yeni bir işgal, Hıristiyanlaşma ve kolonizasyon çağını müjdeledi. Mactan hükümdarı Lapu-Lapu&#;nun, genellikle kaşifi öldüren kişi olduğu düşünülüyor. Sonuç olarak Lapu-Lapu, Filipinler&#;de ulusal bir kahraman haline geldi.

Lapu-Lapu muhtemelen bu eylemi bizzat gerçekleştirmiş olmasa da, Filipin direnişinin ve gururunun sembolü olarak geniş bir çapta anılıyor. Şimdi, tarihçiler Magellan’ın Filipinler’e varışının yıldönümünde daha doğru bir tanımlama için çalışıyorlar. Hükümetin yılındaki beşinci yüzyıl kutlamalarında 3 metrelik bir Lapu-Lapu heykeli de yer alacak. Savaşın kendisini ve destansı bir kaşifi deviren grup çabasını gösteren bir anıt yer alacak.

Magellan bir kahraman olarak mı yoksa Ocampo’nun tanımladığı şekilde Filipinler’in “ilk turisti” olarak mı düşünülmeli? Guam, Filipinler, İspanya ve hatta Portekiz beşinci yüzyılı kutluyor  ve sorguluyorken, kaşifin mirası her zamanki gibi karmaşık kalıyor.


National Geographic. 19 Eylül

Bu haberi paylaş:

İÜ Klasik Arkeoloji mezunu, MSGSU Arkeoloji Yüksek Lisans öğrencisi.

filipinlerguamkaptankaşifmagellanseyahat

Dünyanın çevresini dolaşan ilk Türk denizci kimdir?

').addClass('theiaStickySidebar').append(monash.pwen());monash.pw(monash.pwSidebar)}monash.pwBottom=parseInt(monash.pw('margin-bottom'));monash.pwgTop=parseInt(monash.pw('padding-top'));monash.pwgBottom=parseInt(monash.pw('padding-bottom'));var collapsedTopHeight=monash.pw().top;var collapsedBottomHeight=monash.pweight();monash.pw('padding-top',1);monash.pw('padding-bottom',1);collapsedTopHeight-=monash.pw().top;collapsedBottomHeight=monash.pweight()-collapsedBottomHeight-collapsedTopHeight;if(collapsedTopHeight==0){monash.pw('padding-top',0);monash.pwSidebarPaddingTop=0}else{monash.pwSidebarPaddingTop=1}if(collapsedBottomHeight==0){monash.pw('padding-bottom',0);monash.pwSidebarPaddingBottom=0}else{monash.pwSidebarPaddingBottom=1}monash.pwusScrollTop=null;monash.pwcrollTop=0;resetSidebar();monash.pwll=function(o){if(!monash.pw(":visible")){return}if($('body').width()
kaynağı değiştir]

10 Ağustos 'da Macellan'ın emrindeki beş gemi Sevilla'dan ayrıldı ve Guadalquivir Nehri'ni geçerek nehrin ağzında yer alan Sanlúcar de Barrameda'ya ulaştı. Gemiler burada beş haftadan daha uzun süre bekledi. İspanyol yöneticiler Portekizli amiral konusunda şüpheci ve ihtiyatlıydı, neredeyse Macellan'ın denize açılmasına karşı çıktılar ve Portekizli gemi tayfasının hemen hemen tamamını İspanyol denizcilerle değiştirdiler. Ama sonunda Macellan, 20 Eylül'de emrindeki yaklaşık denizciyle birlikte Sanlúcar de Barrameda'dan yola çıktı.

Kral Manuel Ferdinand, yakalamak üzere bir deniz müfrezesi yolladıysa da Macellan Portekiz güçlerinden kaçmayı başardı. Kanarya Adaları'nda bir mola verdikten sonra Yeşil Burun Adalarına ulaştı, buradan Brezilya'daki Cape St. Augustine'ye doğru yola çıktı. 20 Kasım'da ekvatoru geçtiler ve 6 Aralık'ta Brezilya göründü.

Brezilya Portekizlilere ait olduğundan Macellan burada durmaktan kaçındı ve 20 Aralık'ta bugünkü Rio de Janeiro yakınlarına demir attı. Burada çeşitli takviyeler yapıldı ama kötü koşullar yüzünden gecikmeler oldu. Daha sonra, Güney Amerika'nın doğu kıyılarına doğru yelken açarak, Macellan'ın Baharat Adaları'na ulaştığını düşündüğü boğazı aradılar. Filo 10 Ocak 'de Río de la Plata'ya ulaştı.

31 Mart'ta mürettebatın bir kısmı Puerto San Julian adını verdiği bir grup oluşturdu. Beş gemiden ikisinin kaptanlarının da katıldığı bir isyan çıktı. Mürettebat genel olarak sadık çıktığı için isyan başarısız oldu. Quesada idam edildi, Cartagena ve bir keşiş de ıssız bir kıyıda bırakılarak terk edildi.

Yolculuk devam etti. Santiago gemisi gözlem yapmak için kıyılara yaptığı bir gezide fırtınaya yakalanarak battı. Tüm mürettebatı karaya çıkmayı başaran gemiden iki kişi Macellan'a haber ulaştırdı, kıyıdakilere yardım geldi. Ancak Macellan bu maceradan sonra yeniden yola koyulmadan önce birkaç hafta beklemeyi tercih etti.

Filo, 24 Ağustos 'de 52° güney enleminde Cape Virgenes'e ulaştı. Deniz tuzlu ve derin olduğu için geçişi buldukları kanısına vardılar. Dört gemi çetin bir yolculuk sonunda, Macellan'ın 1 Kasım Tüm Azizler Günü'nde aştıkları için Estreito de Todos los Santos (Bütün Azizler Kanalı) adını verdiği mil uzunluğundaki kanalı geçtiler. Bu boğazın günümüzde adı Macellan Boğazı'dır. Macellan öncelikle Concepcion ve San Antonio'yu boğazı keşfetmekle görevlendirdi ancak Gomez tarafından yönetilen San Antonio kaçarak İspanya'ya döndü. 28 Kasım'da kalan üç gemi Büyük Okyanus'a ulaştı. Macellan buranın adını suyun durağanlığından ötürü Mar Pacifico (Pasifik Okyanusu → pasif, durağan deniz) koymuştur.

Kuzeybatıya giden ekip 13 Şubat 'de ekvatora ulaştı. 6 Mart'ta Marianas'ta, 16 Mart'ta ise kalan kişi ile Filipinler'deki Homonhon adasındaydılar. Macellan Malay tercümanı sayesinde yerli halkla anlaşabiliyordu. Limasawa Adası'ndan Rajah Kolambu ile karşılıklı hediyeler alıp verdiler ve onun önderliğinde 7 Nisan'da Cebu Adası'na gittiler. Cebu Adası'ndan Rajah Humabon onlara dostça davrandı, hatta Hıristiyanlığa geçmeyi bile kabul etti.

Filipinli yerlilerle geçen ilk dostluk günlerinin aldatıcı olduğu kısa zamanda anlaşıldı. Macellan 27 Nisan 'de Lapu-Lapu önderliğindeki yerlilerle girdiği Mactan Savaşı'nda öldü. Yolculuğa para vererek katılan Antonio Pigafetta adlı zengin turist Macellan'ın ölümü ile sonuçlanan olaylara tanıklık etmiştir ve bunu anılarında yazar:

Sabah olduğunda 49 kişi belimize kadar gelen suya atladık ve suyun içinden kıyıya ulaşana değin iki ok atımı mesafe kadar yürüdük. Botlarımız suyun içindeki kayalardan ötürü daha ileri gidemiyordu. 11 adamı botları korumak üzere geride bırakarak devam ettik. Kıyıya ulaştığımızda kadar yerli üç bölüm halinde gruplanmıştı. Bizi gördüklerinde savaş çığlıkları atmaya başladılar. Tüfekli adamlar ve okçular yarım saat kadar savaştılar ancak bir işe yaramadı. Kaptanı tanıyan bazıları üzerine saldırdı ve kafasından miğferini düşürdüler. Bir yerli yüzüne doğru bambu bir mızrak savurdu, fakat kaptan kargısıyla onu derhal öldürdü, kargıyı vücudunda bırakarak. Sonra kılıcına el attı fakat yarıya kadar çekebildi, çünkü bambu mızrakla kolundan yaralanmıştı. Bunu gören yerliler topluca üstüne çullandılar. Biri sol bacağına bir pala ile vurdu, bu, kaptanın yüzüstü düşmesine sebep oldu. Derhal üzerine bambu ve demir mızraklarla, palalarla saldırdılar. Bizim ışığımızı, aynamızı, yardımcımızı, gerçek önderimizi öldürene değin. Onu yaraladıklarında hepimizin botlara bindiğinden emin olmak için birçok kez geriye dönüp baktı. Sonra onu ölü bir şekilde geride bırakarak biz yaralanmışlar, yenilmişler, elimizden geldiğince, hareket etmeye başlayan botlara doğru çekildik..
Macellan'ın ölümünden 16 ay sonra gemilerinden biri olan Victoriadünyayı dolaşarak İspanya'ya dönmeyi başardı.

Dünya turu ve dönüşü[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır