Düşük Sonrası Hamilelik

Gebelik süreçleri bazı istenmeyen durumlarda düşük ile sonuçlanabilir. Ancak tekrar hamile kalmak isteyen kadınlar "Düşük sonrası hamile kalınabilir mi?" sorusuna yanıt arıyor. Gebeliğin başından sonuna kadar olan tüm sürecin doktor gözetiminde ve izninde olması hem bebek hem anne adayı için daha sağlıklı olacaktır. Peki, Düşük sonrası hamilelik belirtileri nelerdir? Düşük sonrası hamile kalınır mı?

DÜŞÜK SONRASI HAMİLE KALINIR MI?

Yaş arttıkça düşük yapma riski artar, kadın 40 yaşından büyükse hamileliğinin düşükle sonuçlanma riski fazladır. Erkek yaşının büyük olması da düşük riskini artırabilir. Diğer başlıca, hamilelikte düşük nedeni; trombofili, bebekteki anormallikler, rahim yapısı anormallikleri, enfeksiyonlar, antifosfolipid sendromu ve rahim ağzı gevşekliğidir. Hamilelikte meydana gelen düşüklerin tedavisi düşüğün nedenine göre değişir.

Fazla kilolu olmak düşük riskini artırır. Sigara ve aşırı kafein (günde 3 bardaktan fazla kahve) de düşük riskini artırabilir. Fazla alkolün gelişmekte olan bebeğe zararlı olduğu bilinmektedir ve haftada 5 ünite veya daha fazla alkol tüketimi düşük riskini artırabilir. Her düşükle birlikte sonraki hamilelikte düşük yapma şansı hafifçe artar. Arka arkaya üç düşük yapmış bir kadının tekrar düşük yapma şansı 10′da 4′tür. Bu, aynı durumdaki 10 kadından 6′sının (%60) bir dahaki sefere bebek sahibi olacağı anlamına gelir.

Anne adayları tekrar gebe kalmak istedikleri zaman uzman bir doktora görünüp onay almaları daha sağlıklı olacaktır. Anne adayının psikolojik açıdan da düşük sonrası sağlığına kavuşmuş olması çok önemlidir.

İstenilen bir hamileliğin düşük ya da erken doğum ile sonuçlanması ve bebeğin kaybı çiftlerde ciddi anlamda psikolojik travmaya neden olan talihsiz bir durumdur. Böyle bir durumla karşılaşan çiftlerin aklına ilk gelen soru büyük olasılıkla ne zaman yeniden denemeye başlayabilecekleri ve aynı sorunu yeniden yaşayıp yaşamayacaklarıdır.

İkinci sorunun kesin bir cevabı ne yazık ki yok. Düşük ya da erken doğum her gebelikte görülebilecek komplikasyonlar arasında ancak ne zaman denemeye başlanabileceği konusunda artk elimizde daha fazla bilimsel kanıt var.

Her ne kadar biz hastalarımıza bu şekilde öneride bulunmasak da sadece Türkiye’de değil Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere dünyanın pek çok yerinde düşük ya da erken doğum nedeni ile gebeliği sonlanan kadınlara doktorları bir sonraki gebelik için en az 3 ay beklemelerini öneriyorlar. Oysa bu şekilde bir yönlendirme yapabilmek için elde yeterli bilimsel veri yok.

Öte yandan bizim “beklemenize gerek yok hemen gebe kalabilirsiniz” şeklindeki önerilerimiz dünyadaki en saygın bilimsel dergilerden biri olan Obstetrics and Gynecology dergisinin 11 Ocak tarihli sayısında yayınlanan bir çalışma ile destekleniyor. Bu çalışmaya gore gebelik kaybı yaşayan kadınların yaygın inanışın aksine yeniden hamile kalmak için belirli bir süre beklemelerine gerek monash.pw tersine kısa süre içinde gebe kalmak canlı ve sağlıklı bebek doğum şansını arttırıyor.

Çalışmayı yöneten Amerikalı bilim adamlarından Dr. Enrique Schisterman gebelik kaybı sonrası kontrole gelen hastaların en sık ne zaman yeniden gebe kalabileceklerini sorduklarını ve çoğu doktorun en az 3 ay beklemeleri yönünde öneride bulunduğunu belirtiyor ve bu öneriyi destekleyecek hiç bir bilimsel veri olmadığını ekliyor.

Söz konusu araştırmada gebeliğin ilk 20 haftası içinde kayıp yaşayan yaş arası kadın incelemeye alınmış. Bu kadınların yarısından fazlası bebeklerini gebeliğin ilk 9 haftasından önce kaybeden kadınlarmış. Araştırmacılar bu kadınları gebelik kaybından sonra 6 ay süre ile takip etmişler ve eğer bu süre içinde kadın gebe kalır ise takiplerini doğuma kadar devam ettirmişler.

Kadınların %76&#;sı gebelik kaybından sonraki ilk 3 ay içinde doktorlarının önerisinin aksine yeniden gebe kalmak için denemeye başladıklarını bildirmişler. Üç ay bekleyen grup ile karşılaştırıldığında denemeye erken başlayanların daha kolay gebe kaldığı (%69&#;a karşı %51) ve erken deneyenlerde canlı bir doğum ile sonuçlanan gebelik oranının %53 öldüğü bulunurken, bu oran denemeye daha geç başlayanlarda daha düşük olarak saptanmış (%36)

Her iki grup arasında gebelik komplikasyonları açısından anlamlı bir fark izlenmemiş

Yazarlar yaygın inanışın tersine bir gebelik kaybından sonra kadın vücudunun yeniden toparlanmak için uzun bir zamana gereksinim duymadığını aksine hemen yeni bir gebeliğe hazır olduğunu belirtiyorlar.

Öte yandan fizyolojik açıdan beklemeye gerek olmasa da yeniden denemeden önce çiftlerin psikolojik açıdan yaşadıkları kaybın üstesinde gelebilmek için zamana gereksinim duyabilecekleri belirtiliyor.

Sonuç olarak bu araştırma bizim yıllardır bu tür hastalardaki &#;beklemeye gerek yok biran önce denemeye başlayın&#; şeklindeki yaklaşımımızı bilimsel açıdan da destekliyor

Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında):

Klasik bilgi, yani çoğu kişinin bildiği şudur: "Düşük yaptıktan sonra 3 ay ve hatta bazen 6 ay boyunca hamile kalınmamalıdır". 

Acaba bu gerçekten doğru mu? Yapılan çalışmalar bunun doğru olmadığını gösteriyor. Düşük yaptıktan sonra ilk adet kanaması genelde kürtaj olmuş olsun veya olmasın 6 hafta civarında gerçekleşir, 4 hafta ve 7 hafta arasında ortalama 6 hafta. O ilk 6 haftalık dönem hariç sonra bir adet kanaması gördükten sonra artık tekrar hamile kalınabilir.

Yani 3. ayda hamile kalmakla 6. ayda hamile kalmakla o ilk 6 haftalık dönemden sonra hamile kalmak arasında gebeliğin sağlığı açısından istatiksel olarak önemli bir farklılık yok. Tabii ki yaşı ileri olan anne aday adaylarında, daha da önemli, yaşı daha fazla ilerlemesin diye.

Bir tek şu var: Eğer bu büyük bir düşük olduysa, haftadan daha sonra düşük gerçekleşmişse veya tekrarlayan düşüğün bir parçası ise yani ikinci düşük, üçüncü düşük ise veya başka bir neden var ise doktor, yeniden hamile kalmadan önce bazı tahlillerin yapılmasını önerebilir ve ondan sonra hamile kalmaya müsaade edebilir.

Ama genel olarak söylemek gerekirse tırnak içinde söylüyorum standart ve sıradan bir düşükte ekstra bir tahlil yapmadan yeniden bir adet döngüsü sonrasında tekrar hamile kalınabilir.

Video: Düşük yaptıktan sonra yeniden hamile kalmak için ne kadar beklemeliyim?

İLGİLİ KONULAR:

• Düşük (Abortus) ve Tekrarlayan Düşükler
• Vakum Kürtaj: İstenmeyen Gebelik ve Düşük Durumu
• Düşükle sonuçlanan bir gebelikten sonra yeniden hamile kalmak için ne kadar beklemeliyim?
• Düşük, hap ve iğnelerle önlenebilir mi?
• Düşük yaptıran ilaçlar, hap ve iğneler gerçek mi?
• Gebelikte adet sancısı gibi ağrılar neden olur?
• Gebeliğin ilk haftalarında kanama neden olur, düşükle sonuçlanır mı?
• Kürtaj olduktan sonra yeniden hamile kalmak için ne kadar beklenmelidir?
• Düşük yapmanın sorumlusu kim? Anne adayı mı suçlu?
• Kürtaj olduktan sonra ilk adet kanaması ne zaman gerçekleşir, aradaki kanamalar adet belirtisi midir?
• Kimyasal gebelik düşük (abortus) anlamına gelir mi?
• Progesteron ilaçları (hap, iğne, jel) düşük ve erken doğumu engeller mi? Yan etkileri var mı?
• Kürtaj (vakumlu) nasıl yapılır, riskli mi, ağrı, kanama, kısırlık yapar mı?
• Gebelik belirtilerinin kaybolması, azalması veya baştan beri hiç olmaması -bebekte bir sorun var mı?

GEBELİKTE NORMALDIŞI DURUMLAR:

PLoS Medicine adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırma, düşükten ve kürtajdan kısa süre sonra hamile kalmanın riskli olmayabileceğine işaret ediyor. Araştırma, 72 bin hamileliğe ilişkin verilerin analizine dayanıyor. Peki nasıl ve hangi şartlarda riskli değil?

Hamilelikte düşük yaklaşık her beş kadından birinin yaşamları boyunca bir kez yaşayabildiği bir durum ve genellikle sebebi bulunamıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün güncel tavsiyesine göre kadın bedeninin toparlanabilmesi için düşükten ya da kürtajdan sonra yeniden hamile kalmak için en az altı ay beklenmesi gerekiyor. Ancak - yılları arasındaki 72 bin hamileliği inceleyen araştırma, düşükten ya da kürtajdan sonraki birkaç ay içinde hamile kalmak ile, altı ay sonra hamile kalmak arasında önemli bir fark görülmediğini raporluyor. 

'DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ TAVSİYESİNİ GÜNCELLEMELİ'

Norveç'te yapılan araştırmayı yürüten uzmanlar bu doğrultuda Dünya Sağlık Örgütü'nün güncel tavsiyelerinin güncellenmesi gerektiğini düşünüyor. Çünkü tıbben gerekmedikçe bazı çiftler için yeniden hamile kalmayı denemek için altı ay beklemenin çok uzun olabileceğini söylüyorlar. Ancak tabii ki bazı uzmanlar, bazı çiftlerin kendilerini yeniden hamileliğe fiziksel ve duygusal olarak hazırlayabilmek için zamana ihtiyaç duyabildiğine de işaret ederek, kişisel tercihlerin de önemli olduğunu vurguluyor.

Daha önce Latin Amerika'da yapılan bir araştırma da dahil başka çalışmalar Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiyesini destekliyordu. Bebeklerini kaybeden kadınları destekleyen gönüllü kuruluş Tommy's ise düşük yaptıktan sonra kendisini yeniden hamileliğe hazır hisseden bir kadının, tıbben başka bir sebep olmadıkça gebe kalmayı deneyebileceğini söylüyor. Londra'daki St. Thomas hastanesinden iki kadın doğum uzmanının yılında kurduğu; düşük, ölü doğum ve erken doğumun nedenlerini ve önlenmesini araştıran Tommy's, Birleşik Krallık'taki en büyük yardım kuruluşlarından biri.

BİR BAŞKA ÇALIŞMA DA, 'BEKLEMEYİN, 3 AY İÇİNDE HAMİLE KALIN' DİYOR

Öte yandan yine bir başka bilimsel araştırma, beklemek yerine hamile kalmayı öneriyor. Obstetrik & Jinekoloji dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre düşük sonrası üç aydan daha kısa süre içinde gebe kalmaya çalışanlar yüzde 53,2 oranında başarıyla gebeliklerini doğuma kadar devam ettirebilirken, daha uzun süre bekleyenlerde ise bu oran yüzde 36,1’de kalıyor.

DÜŞÜK SONRASI TEKRAR HAMİLE KALMAYI KOLAYLAŞTIRAN HORMON

Progesteron hormonu, âdet döngüsünde ve gebeliğin erken dönemlerinde önemli rol oynayan bir hormon. Bu hormon, tüp bebek tedavilerinde de, yumurtanın döllenmesi durumunda vücudu gebeliğe hazırlamak için tedavi amaçlı kullanılıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir'in verdiği bilgilere göre progesteron hormonu, döllenmiş yumurtanın rahim duvarına tutunmasını sağlıyor ve gebelik boyunca endometrium'u korumaya yardımcı oluyor. Progesteron hormonu ceninin gelişiminde de önemli bir role sahip. Ayrıca meme dokusunun büyümesini uyarıyor, laktasyonu engelliyor, pelvik duvar kaslarını güçlendiriyor.

The Independent'den Sarah Young'un haberine göre; Birmingham Üniversitesi’nin yaptığı bilimsel araştırmada progesteron takviyesinin, daha önce düşük yapan hamile kadınların sağlıklı doğum şansını artırabileceği belirtiliyor. Araştırma için, İngiltere'deki 48 hastaneye erken kanama şikayetiyle başvuran 4 bin hamile kadının sağlık durumu incelenmiş.

Çalışma için,

• Hastalar, önce rastgele 2 gruba ayrıldı.
• İlk gruba günde 2 kez mg progesteron takviye edilirken, diğer gruba da plasebo etkisi yaratacak işlevsiz bir ilaç verildi.
• Progesteron verilen grubun yüzde 76’sı sağlıklı şekilde doğum yaptı. Bu oran diğer gruptaki hastalarda yüzde 72’de kaldı.
• Progesteronun etkisi, 3 veya daha fazla kez düşük yapmış kadınlar üzerinde de gözlemlendi.
• Bu kadınlardan ilk grupta yer alanların yüzde 72’si sağlıklı şekilde doğum yaparken, plasebo grubundaki kadınların yüzde 57’si bebek sahibi olabildi.

Birmingham Üniversitesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Arri Coomarasamy, araştırma sonuçlarını, "Bu tedavi, kaybedilebilecek binlerce bebeği kurtarabilir" şeklinde değerlendiriyor.

Uyarı: Progesteronun gebeliğin erken dönemlerinde kanaması olan tüm kadınlara yardımcı olacağı anlamına gelmiyor. Ancak söz konusu hormonun, önceden düşük yapmış gebeler için faydalı olabileceği belirtiliyor.

PROGESTERON SEVİYESİ HANGİ DURUMLARDA DÜŞER?

Normal şartlarda kan değerlerinde progesteron seviyesi düşük miktarda bulunuyor. Fakat progesteron seviyesinin kritik düzeyde düşük olması, menopoz, fallop tüplerinde meydana gelen iltihaplanmalar, dış gebelik gibi sorunlara işaret ediyor. Düşükle sonuçlanan gebelik, polikistik over gibi durumlar da progesteron seviyesinin düşmesine neden oluyor. Bunun dışında gebelikte progesteron seviyesinin düşmesinin nedenlerinden birisi de gebelik zehirlenmesi. Bu anlamda progesteron hormonu hem gebe kalmak isteyen kadınlar hem de gebelik sürecini yaşayan anne adayları için kritik öneme sahip. Progesteron hormonu hakkında daha fazla detay için aşağıdaki haberimizi okuyabilirsiniz.