düğünde kadına takılan takılar / Dinen geline takılan altınlar kimin? – Salomon Mağaza

Düğünde Kadına Takılan Takılar

düğünde kadına takılan takılar

İçerikte Neler Var ?

Boşanmada Düğünde Takılan Altınlar (Takılar) Kime Aittir?


Ziynet eşyaları
 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun / K. sayılı kararına göre; kadına takılan her türlü ziynet eşyası (çeyrek/yarım/tam altın, bilezik, takı seti vs.) ve para kadına aittir. Ziynet eşyaları veya düğün takıları arasında erkeğe takılanlardan, kadına özgü olanlar (bilezik, kolye, küpe, yüzük vs.) kadına; diğer ziynetler (çeyrek/yarım/tam altın gibi) ve paralar ise erkeğe aittir. Erkek eş, kendisine takılan düğün takılarından, kadına özgülenen takılan takıların kadına ait olmadığı konusunda yerel adet olduğunu ispatladığı takdirde bunlar da erkeğe ait olacaktır.

Yargıtay’ın son içtihadına göre (HGK-K/), düğün takılarının kime ait olacağına ilişkin kurallar şu şekildedir:

1-) Kadına Takılan Takılar: Kadına takılan her türlü ziynet eşyası (çeyrek/yarım/tam altın, bilezik, kolye, bileklik, takı seti vs.) ve para gibi ekonomik değerler kadına aittir.

2-) Erkeğe Takılan Takılar: Erkeğe takılan ziynet eşyasından kadına özgü olanlar (örn, bilezik, kolye, küpe vs.) erkeğe takılsa bile kadına ait olacaktır. Erkeğe takılan çeyrek, yarım, tam altın gibi takılar ve paralar ise “kadına özgü” olmadıklarından erkeğe ait olacaklardır. Kural olarak erkeğe takılan her türlü takıdan kadına özgü nitelikte olmayanlar, erkeğe ait olacaktır. Erkeğe takılan ziynet eşyaları kadına özgü nitelikte olsa bile (Örneğin, bilezik, kolye, küpe vb.) erkek eş, kadına özgü ziynet eşyalarının kadına ait olduğu konusunda “yerel adet olmadığını” ispatlarsa kadına özgü olan ziynet eşyaları da erkeğe verilir. Yani “kadına özgü” ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından “hangi eşe takılmış olursa olsun” “kadın eşe” bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (Y8HD-K/). Takılan ziynet eşyası erkek ve kadın tarafından kullanılabilen bir şey ise bu şey münhasıran kadına ait olmadığından erkeğe ait olacaktır.

3-) Paylaşım Anlaşması: Eşler arasında ziynet eşyası ile diğer ekonomik değerlerin (para vb.) nasıl paylaşılacağına dair bir sözleşme yapılmışsa, bu sözleşme geçerli kabul edilecektir.

Ziynet Eşyası Alacağı Davasında İspat Nasıldır?

Düğünde takılan altınların gramı, miktarı, ayarı gibi hesap için gerekli olan bilgiler düğün sırasında çekilmiş video görüntüleri, yine düğünde çekilmiş fotoğraflar ve altınları gören bilen kişilerin tanıklığı ile ispatlanabilir. Aile mahkemesi altınların hesabının yapılabilmesi için gerekli olan delilleri topladıktan sonra dosyayı kuyumcu uzman bir bilirkişiye verecek ve altınların maddi değeri tespit edilmesi için gram, ayar ve miktar bilgileri üzerinden bilirkişi vasıtasıyla hesaplanarak denetime elverişli rapor halinde Aile Mahkemesi dosyasına sunulacaktır.

 “… Mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin ,00 TL ziynet eşyası bedelinin erkekten tahsili ile kadına ödenmesine karar verilmiş ise de bu bedele nasıl ulaşıldığı anlaşılamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında …talep ettiği ziynetlerin nelerden ibaret olduğu ve değerleri ayrı ayrı açıklattırılıp dava konusu ziynet ve para alacağının bilirkişi marifetiyle dava tarihindeki değerleri belirlenerek ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca ziynet ve para alacağına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken…”(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, / E., / K.)

Ziynet Alacağı Davası Nasıl Açılır?

Ziynet alacağıçekişmeli boşanma davası ile birlikte talep edilebilir veya ayrı bir dava açılarak istenebilir. Düğün takıları veya ziynet eşyaları elinden alınan taraf açılacak davada hak kaybına uğramayacağı şekilde, mümkünse ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verilmesi talep etmelidir.

Ziynet eşyası alacağı davasını aynen iade veya bedelin ödenmesi  olarak talep edilmesi boşanma davasının fer’i niteliğinde olan taleplerden olmadığından ziynet alacağı talepleri için nispi harç ödenmelidir.

“Davacının ziynet alacağı talebi boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrıca nispi harca tabidir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, / K.)

Ziynet Eşyalarının İadesi Davasında İspat Yükümlülüğü Kimdedir?

Ziynet eşyalarının ispatının kimde olacağına ilişkin ilgili yasal düzenlemelere bakmak gerekecektir. Buna göre TMK’nın monash.pwine bakmamız gerekir.

TMK m.6 da;

‘’Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.’’

şeklinde hükmedilmiştir. Dolayısıyla ziynet eşyalarının kendisine ait olduğunu ileri sürecek kişinin ispat etmesi gerekecektir. Zira kendi lehine bir durumu ortaya çıkarmak isteyen kişi bu durumun varlığını da ispat etmesi lazım.

Bu ispat yükümlülüğü gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında da aynen bu şekilde görüş birliğine sahiptir. Ayrıca ziynet eşyalarının iadesini talep eden kişi tarafından ziynet eşyalarının kendisine ait olduğunu ispat ederken birtakım delillere de başvurabilir. Bu deliller;

  • Fotoğraf
  • Düğün Kaseti/ Videosu
  • Tanık
  • Bilirkişi İncelemesi gibi delillerdir.

İşbu deliller ile ziynet eşyalarının kendisine ait olduğunu ispatlamaya çalışan tarafın aynı zamanda mahkemenin gerekli gördüğü incelemelere de itiraz etme hakkı vardır. Mahkemenin yargılama sırasında gerekli gördüğü noktalarda dosyanın incelenmesi için bilirkişiye gönderilmesine karar verebilir. Bu karar doğrultusunda dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna taraflarca itiraz etme hakkı saklıdır.

Ziynet Alacağı Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Ziynet eşyasına dair iade talebinde bulunacak olan davacının görevli ya da yetkili olmayan mahkemede dava açması, hukuken ve zaman kaybına yol açabilmektedir.

Ziynet eşyası talebine dair davalarda görevli mahkeme, aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemeleri görevli mahkemedir. Asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakabilecektir. Yer yönünden yetkili mahkeme ise, genel yetkili mahkemedir. Yer yönünden davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Düğün Takıları (Ziynet Eşyası) Boşanma Durumunda Mal Paylaşımına Dahil midir?

Düğün takıları kişisel mal olup mal paylaşımında hesaplamasında değerlendirilmez.

Düğün takıları evlilik içi ortak ihtiyaçlara ya da düğün masraflarına harcanmış, takılarla erkeğin borcu ödenmiş vb. nedenlerle elden çıkmış olsa bile kadın boşanmada düğün takılarını eşinden talep edebilir. Ancak kadın kendi isteğiyle düğün takılarını iade edilememesi kaydıyla erkeğe vermişse takıları geri isteyemez. Bu durumda erkek, takıların iade edilmeyecek şekilde kadın tarafından kendisine verildiğini ispatlamalıdır.

Islah İle Ziynet Eşyaları İstenebilir mi?

Boşanma davasında istenmeyen ziynet eşyaları, ıslah dilekçesi ile talep edilemez. Bu halde ıslah yerine ek dava açılıp bu davanın boşanma davası ile birleştirilmesi yoluna gidilmelidir.

Ya da uygulamada boşanmayla birlikte açılan ziynet alacağı davalarını mahkemeler ayırmaktadır.

Ziynet Alacağı Davası Açmada Zamanaşımı Süresi Nedir?

“Eşya davası bu anlamda bir istihkak davası olmakla istem dava konusu eşyaların; aynen iadesi, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelinin verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Dava konusu eşyaların mevcut olduğu tespit edilmiş ise uyuşmazlık mülkiyet hakkına dayandığından olayda zamanaşımı söz konusu olamaz. Dava konusu eşyaların var olduğu tespit edilemez ise istem tazminata ilişkin olduğundan Borçlar Kanununun belirlenen on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması ve karı koca arasındaki davalarda Borçlar Kanunu’nun dikkate alınması gerekir.” (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, / K.)

Ziynet eşyalarının bedeli talep edilmesi halinde bu talep 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde talep etmelidir ve bu zamanaşımı süresi boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren başlar.

Düğün Masrafları ya da Evin Giderleri İçin Harcanan Düğün Takılarının İadesi Gerekir Mi?

Düğün takılarının; düğün masrafları, ortak konutun giderleri, ev, araba alımı veya erkeğin borçları için kullanılması ihtimal dahilindedir. Bu tür durumlarda kadının düğün takılarını iade alıp alamayacağı önemli bir sorundur. Burada belirleyici olan husus, düğün takılarının iade edilmek üzere verilip verilmediğidir. Yargıtay içtihatlarına göre kadının, ziynet eşyalarını geri iade almak koşuluyla verdiği kabul edilir. Bu sebeple bu tür durumlarda erkek, kadın tarafından kendisine verilen ziynet eşyalarının geri ödenmek koşuluyla verilmediğini ispat etmek zorundadır. Aksi durumda erkek, düğün takılarını iade etmekle mükellef olacaktır.

Nitekim konu ile ilgili Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K. sayılı ilamında şu ifadelere yer vermiştir:

“Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin ispatlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda, ziynet eşyalarının bozdurulduğu anlaşılmış ise de; tekrar iade edilmemek üzere davalı-karşı davacı erkeğe verildiği hususu kanıtlanmamıştır. Bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini davalı erkek ispatlamak zorunda olup, davalı erkek bu durumu ispat edemediğinden dava konusu ziynet eşyalarını davacı kadına iade ile mükelleftir.”

Evlilik İçerisinde Alınan Altınlar Kime Aittir?

Düğünde takılan altınların haricinde tarafların evlilik içerisinde birbirlerine hediye olarak almış olduğu altınlarda kimin hakkı bulunmaktadır. Tarafların birikim amacıyla almış oldukları altınlarda her iki tarafın da yasal hakkı vardır. Ancak erkek tarafından kadına ya da kadın eş tarafından erkek eşe alınan takı, altın bağışlanmış sayılacaktır. Bu nedenle dava açılarak evlilik birliği içerisinde alınan hediye takının iadesi talebiyle dava açılamaz.

Ancak bağışlanan hediyede bazı koşulların bulunması halinde bağışlamadan rücu davası açma hakkı bulunmaktadır. Bağışlamadan rücu davası açılabilmesi için Türk Borçlar Kanunu’nun Maddesi ve devamında koşullar belirtilmiştir. İlgili maddede, bağışlanan, bağışlayana ve yakınlarından birine ağır suç işlemişse, bağışlayana veya ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa, yüklemeli bağışlamada haklı sebep olmaksızın yüklemeyi yerine getirmemişse dava açılabilir. Ancak bağışlamadan rücu davası açabilmek için hak düşürücü süre verilmiştir. Söz konusu süre, boşanmanın kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıldır.

Çeyiz Eşyalarının İadesi Nedir?

Çeyiz eşyaları, kişinin kişisel malıdır. Kişisel malların iadesi için boşanan eş, diğer eşten iadesi için talepte bulunabilir. Ancak davayı açan eş, mallarının kendisine ait olduğunu ve o malların diğer eşte kaldığını ispat etmekle yükümlüdür.

Eşyaların aynen iade edilmesinin mevcut olmadığı durumlarda ise eşyaların bedelini tazminat olarak istenebilmektedir.

Eşya iadesi ile tazminat olarak talep edilen davalarda zamanaşımı durumları da farklılık göstermektedir. Tazminat olarak talep edilecek olan davada zamanaşımı 10 yıl iken Yargıtay çeyiz eşyalarının aynen iadesi davasının her zaman açılabileceğini belirtmiştir.

Boşanmada Düğünde Takılan Altınlar (Takılar) Kime Aittir?Erzincan Boşanma Avukatı Nedir?

Emsal Yargıtay Kararları

  • Ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır (3. HD, 09/04/, / – /).
  • Davalı her ne kadar altınların rızaen verildiğini ifade etmekte ise de; geri verilmemek üzere alındığını ispat yükü davalı tarafa aittir (3. HD, 02/04/, / – ).
  • Hüküm altına alınan ziynet bedelinin ıslahla artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekir (2. HD, 21/05/, / – ).
  • Düğünde takılan ziynetler, kadına bağışlanmış sayılır ve kadının kişisel malı niteliğini kazanır. Ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür (2. HD, 01/10/, / – )
  • ‘‘… Davacı kadın tarafından, dava konusu ziynet eşyalarının iadesi talep edilmiştir. Mahkeme taleple bağlıdır. Talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m). Gerçekleşen duruma göre, talep edilen ziynetler yönünden sadece iadeye hükmedilmesi gerekirken, mahkemece talep ile bağlı kalınmayarak iade olmadığı takdirde bedele hükmedilmesi doğru olmamıştır…’’ (2. HD, 11/06/, / – ).

Daha fazla makale için tıklayınız.

Cevap Dilekçesi Nedir? Nasıl Yazılır?

Erzincan Hukuk Bürosu

Avukata Danışmak Ücretli Midir?

D&#;ğ&#;n Takıları ve Ziynet Eşyası Davası

Düğün Takıları ve Ziynet Eşyası Davası

DüÄŸün takılarıve ziynet eÅŸyaları eÅŸler arasında boÅŸanma davası gündeme geldiÄŸinde en büyük anlaÅŸmazlık konularından biri olmaktadır. Zira takılar maddi deÄŸerleri yüksek eÅŸyalardandır. Bu sebepledir ki düÄŸünde takılan takılar kime aittir, ziynet davası nasıl kazanılır gibi sorular ve problemler boÅŸanma davasında gündeme gelebilmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki ziynet eÅŸyalarına iliÅŸkin talepler boÅŸanma davası ile birlikte talep edilebileceÄŸi gibi boÅŸanma kararı verildikten sonra ayrı bir dava olarak da ileri sürülebilir.

Ziynet Eşyası Nedir?

Ziynet eÅŸyasıaltın gümüÅŸ gibi deÄŸerli madenlerden yapılmış takı olarak kullanılan süs eÅŸyalarıdır. Yani ziynet eÅŸyası ne demeksorusuna ÅŸu cevapları vermek mümkündür: Bu kapsamda kolye, yüzük, bileklik, altın kemer, kelepçe bileklik, küpe gibi birçok takı ziynet eÅŸyası olarak kabul edilmektedir. Çeyrek altın, yarım altın, tam altın gibi eÅŸyalar nitelikleri itibariyle süs eÅŸyası olarak takılmadığından aslında ziynet eÅŸyası olarak kabul edilmemektedir.

Ancak bu noktada Yargıtay içtihatlarında bir farklılık görülmektedir. Zira Yargıtay; ziynet eÅŸyasını tanımından daha geniÅŸ yorumlamakta ve çeyrek, yarım, tam altın gibi eÅŸyaları da ziynet eÅŸyası davasıkapsamında istenebilecek eÅŸyalar arasında saymaktadır.

DüÄŸünde Takılan Takılar Kime Aittir?

Kanunumuzda açıkça düÄŸünde takılan takılarÅŸu tarafa aittir gibi bir düzenleme mevcut deÄŸildir. Bu sebepledir ki uzun yıllar boyunca boÅŸanma davalarında boÅŸanmada ziynet eÅŸyaları kiminsorusu tartışmalara yol açmıştır. Bununla beraber ayrıca açılan ziynet eÅŸyası davasında da yine aynı tartışmalar gündeme gelmiÅŸ, taraflar hangi taleplerde bulanabileceklerine dair net bir bilgiye sahip olamamıştır.

Ancak bu hususlar artık tartışma konusu olmaktan çıkmıştır zira Yargıtay içtihatları ile ‘düÄŸünde takılan takılar kime aittir?’  sorusu çözüme kavuÅŸturulmuÅŸtur.

“Kural olarak, düÄŸün sırasında takılan ziynet eÅŸyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaÅŸma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kiÅŸisel malı niteliÄŸi kazanır. Bu eÅŸyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiÄŸi, kadının isteÄŸi ve onayı ile bozdurulup müÅŸterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eÅŸyaları iadeden kurtulur.” (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi / E., /  K.)

Yargıtay kararında da ifade edildiÄŸi gibi düÄŸünde takılan ziynet eÅŸyaları kadına ait olacaktır. Ancak ÅŸu hususa dikkat etmek gerekir ki takılan ziynet eÅŸyalarının kadına ait olması eÅŸyanın kadına özgü bir ziynet eÅŸyası olması halinde mümkündür. Yani örneÄŸin erkeÄŸe saat takılması halinde bu eÅŸya kadına özgü bir eÅŸya olmadığından ve erkeÄŸe takıldığından artık kadının kiÅŸisel malı sayılamayacaktır.

Yargıtay kararında ziynet eÅŸyasının kadının ‘kiÅŸisel malı’ sayılacağına deÄŸinilmiÅŸtir. Bu noktada kiÅŸisel malın ne olduÄŸu ve eÅŸyanın kiÅŸisel mal sayılmasının ne gibi sonuçları olduÄŸu üzerinde de durulmalıdır.

KiÅŸisel Mallar

TMK yasal mal rejimi baÅŸlıklı maddesine göre:

“EÅŸler arasında edinilmiÅŸ mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. EÅŸler, mal rejimi sözleÅŸmesiyle kanunda belirlenen diÄŸer rejimlerden birini kabul edebilirler.”

Kanun hükmünde eÅŸler arasında mal rejimine yönelik herhangi bir sözleÅŸme yapılmamış olması halinde edinilmiÅŸ mallara katılma rejiminin uygulanacağı belirtilmiÅŸtir. Yani Türk hukukunda yasal mal rejimi edinilmiÅŸ mallara katılma rejimidir. EdinilmiÅŸ mallara katılma rejimi gereÄŸi eÅŸler evlilik sonrasında kazanmış oldukları mallar üzerinde yarı yarıya hak sahibi olacaklardır. Ancak bu hak sahipliÄŸine kiÅŸisel mallar dahil deÄŸildir. KiÅŸisel mallar ise ÅŸunlardır:

  • EÅŸlerden birinin ÅŸahsi kullanımına yarayan eÅŸyalar
  • EÅŸlerden birinin karşılıksız kazanma yolu ile kazandığı mallar
  • Manevi tazminat alacakları
  • KiÅŸisel mal yerine geçen deÄŸerler
  • Mal rejiminin baÅŸlangıcında eÅŸlere ait olan mallar
  • Miras yoluyla kazanılan mallar

Bir eÅŸyanın kiÅŸisel mal sayılması, onun mal rejimi tasfiyesi sırasında diÄŸer eÅŸle yarı yarıya paylaÅŸtırılmasının önüne geçecektir. Yani düÄŸünde takılan takıların kadının ‘kiÅŸisel malı’ olarak sayılması bu takıların mal rejimi tasfiyesi sırasında tamamının kadına ait olacağı sonucunu doÄŸuracaktır.

DüÄŸünde Takılan Takılar Kimindir?

Evlilik sürecinde eÅŸler düÄŸünde takılan takıların kimin olduÄŸu ve nereye harcanacağı konusunda büyük problem yaÅŸamamaktadırlar. Zira ekonomik durumun yetersiz kalması halinde taraflar anlaÅŸarak veya mecburiyetten ötürü takılan takıları nakde çevirme yoluna gidebilmektedirler. Ä°ÅŸte evlilik sırasında problem yapılmayan bu hususlar boÅŸanmaya karar verildiÄŸinde tarafların üzerinde en çok sorun haline gelebilmektedir.

Bu noktada boÅŸanmaya karar veren eÅŸlerin aklına nakde çevrilen takıların nasıl tahsil edilebileceÄŸi sorusu gelmektedir. Bu hususa iliÅŸkin açık bir Yargıtay ilamına göre:

“DüÄŸünde takılan takı paraları ve ziynet eÅŸyaları, taraflar arasında aksine bir anlaÅŸma yoksa kadına ait sayılır. Ä°ade edilmeme koÅŸuluyla verildiÄŸi kanıtlanmadıkça; bunların koca tarafından borçları için bozdurulup harcanması; onu iade borcundan kurtarmaz. Davacı-davalı koca, kadının takı ve ziynet alacağı taleplerine verdiÄŸi cevapta “onların hepsinin niÅŸan, düÄŸün ve ev eÅŸyası borçları için kullanıldığını’’ beyan ve kabul etmiÅŸ ; takı parasının, kadın tarafından iade edilmemek üzere kendisine verildiÄŸini de ispatlayamamıştır. Bu nedenlerle, kadının takı parası talebine iliÅŸkin davasının kabulü gerekir” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K.)

Ziynet eÅŸyaları Yargıtay kararı metninde de açıkça anlaşılacağı üzere evlilik sürecinde ziynet eÅŸyalarının herhangi bir sebeple harcanması, eÅŸyaların talep edilmesine engel teÅŸkil etmeyecektir. Bu eÅŸyaların talep edilebilmesi önündeki tek engel iade edilmemek koÅŸuluyla verildiÄŸinin karşı tarafça ispat edilmiÅŸ olması halidir.      

Boşanmada Altınlar Nasıl Hesaplanır?

YerleÅŸik adetlere göre evlilikler genelde bir düÄŸün töreniyle yapılmaktadır. DüÄŸün törenlerinde çekilen fotoÄŸraf ve video görüntüleri ile beraber kadın ve erkeÄŸe ne kadar takı takıldığı tespit edilebilmektedir. Bununla beraber düÄŸünden sonra tarafların bunu kayıt altına almaları da mümkündür. Hakim bu hususun ispatına iliÅŸkin tanık beyanlarını da dikkate alabilmektedir.

Aile Mahkemesi düÄŸün videoları, tanık beyanları, taraf ifadeleri gibi delilleri deÄŸerlendirdikten sonra ziynet eÅŸyalarının hesabına yönelik bir bilirkiÅŸi desteÄŸi almaktadır. Zira mahkemenin altınların fiyatını, takıların kıymetini bilmesini beklemek yerinde olmayacaktır. BilirkiÅŸi gerekli incelemeleri yaptıktan sonra altınların ve diÄŸer ziynet eÅŸyalarının hesabına iliÅŸkin raporu mahkemeye sunacak ve mahkeme de sunulan rapora göre bir karara varacaktır.

DüÄŸünde Takılan Para Ziynet EÅŸyası Mıdır?

Ziynet eÅŸyası yukarıda da ifade ettiÄŸimiz üzere deÄŸerli madenlerden oluÅŸturulmuÅŸ takılardır. Bununla beraber çeyrek altın, yarım altın, tam altın, cumhuriyet altını da Yargıtay tarafından ziynet eÅŸyası olarak kabul edilmiÅŸtir. Yani düÄŸünde takılan paralar ziynet eÅŸyası olarak sayılmamaktadır.

“Kural olarak düÄŸün sırasında takılan ziynet eÅŸyaları, para kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaÅŸma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kiÅŸisel malı niteliÄŸini kazanır.” (Hukuk Genel Kurulu / E., / K.)

Yargıtay kararının lafzi ifadesinin de ‘ziynet eÅŸyaları ve para’ ÅŸeklinde olduÄŸu görülmektedir. Bu kapsamda düÄŸünde takılan paraların ziynet eÅŸyası olarak sayılmadığının kabulü gerekmektedir.

Ziynet Eşyası Davası

DüÄŸünde takılan takılara iliÅŸkin talepler açılmış boÅŸanma davası ile beraber ileri sürülebilir. Bununla beraber boÅŸanma kararının ardından açılacak ayrı bir ziynet eÅŸyası davası ile de bu taleplerin ileri sürülmesi mümkünüdür.

Ziynet Davası Kısmi Mi Belirsiz Mi?

DüÄŸün takılarına iliÅŸkin açılan davanın kademeleri ÅŸekilde açılması mümkündür. Yani tarafların düÄŸün takılarına iliÅŸkin açtıkları davada talep kısmını ÅŸu ÅŸekilde düzenlemeleri mümkündür:

“2 adet 18 ayar bilezik, 12 yarım altın, 10 çeyrek altın, 2 kolyeden ibaret olan düÄŸün takılarının aynen iadesine aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise takıların bedeli olan TL’nin ödenmesine karar verilmesini talep etmekteyim”

Hukuk Muhakemeleri Kanunu maddesinde belirsiz alacak davasına iliÅŸkin düzenleme mevcuttur. Kanun hükmüne göre davanın açılmış olduÄŸu zamanda alacağın miktarının tam olarak belirlenememesi halinde belirsiz alacak davası açılabilecektir.

Kısmi dava ise aynı kanunun maddesinde düzenleme alanı bulmuÅŸtur. Ä°lgili maddeye göre talep konusunun bölünebilir olması halinde talebin sadece bir kısmının dava yoluyla ileri sürülmesi mümkün olacaktır.

Yukarıda da ifade ettiÄŸimiz üzere ziynet davalarının terditli ÅŸekilde açılması mümkündür ancak bununla beraber bu davaların belirsiz alacak davası ÅŸeklinde açılması mümkün deÄŸildir. Davanın kısmi dava olarak açılması önünde ise bir engel bulunmamaktadır.

Ziynet Davası Islah

Ziynet eÅŸyaları ıslah dilekçesi verilmesi davada mümkündümonash.pw dikkat edilmelidir kiboÅŸanma davası açıldığında eÄŸer ziynet eÅŸyalarına iliÅŸkin talepler bu davada ileri sürülmek isteniyorsa dava dilekçesinde talep edilmelidir. Sonrasında ıslah dilekçesi verilerek dilekçede talep edilmeyen ziynet eÅŸyalarının ayrıca talep edilmesi mümkün olmayacaktır. Konuya iliÅŸkin açık bir Yargıtay ilamına göre:

“Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet bedeli istemiÅŸ düÄŸünde takılan para yönünden talepte bulunmamıştır. Yargılama devam ederken tarihinde ziynet talebini ıslah ederken dava konusu yapmadığı düÄŸünde takılan paraları da istemiÅŸ, ıslahla yeni bir talepte bulunmuÅŸtur. Islahla talep deÄŸiÅŸtirilebilir, fakat yeni bir talep eklenemez. Kaldı ki; bu konuda yargılama harcı da alınmamıştır. Davacının düÄŸünde takılan paraya iliÅŸkin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken…” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K.)

Ziynet Davası Harç

BoÅŸanma davasında ziynet eÅŸyası harcı nisbi olarak ödenen harçtır. Ziynet eÅŸyalarının iadesine veya bedelinin ödenmesine iliÅŸkin davada nisbi harç ödenmesigerekmektedir. Konuya iliÅŸkin açık Yargıtay ilamı ÅŸu ÅŸekildedir:

“Davacı; dava dilekçesinde boÅŸanmanın yanı sıra ziynet eÅŸyası alacağı talebinde de bulunmuÅŸtur. Dava açılırken alınan baÅŸvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının ziynet alacağı talebi boÅŸanmanın eki niteliÄŸinde olmayıp ayrıca nispi harca tabidir. Bu talep sebebiyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiÅŸtir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip iÅŸlemler yapılamaz. O halde, talep edilen ziynetlerin bedeli üzerinden nispi harcın peÅŸin kısmının yatırılması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmeli, (Harçlar Kanunu madde ) harç noksanlığı giderildiÄŸi takdirde, bu talebin esası incelenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / K.)

Evden Kovulan Kadının Ziynet Eşyaları

Ziynet eÅŸyaları niteliÄŸi gereÄŸi üstte taşınabilen eÅŸyalardır. Yargıtay da bu hususa iliÅŸkin

“Hayat deneyimlerine göre olaÄŸan olan, bu çeÅŸit eÅŸyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiÅŸ bulunmasıdır..” (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi / E., / K.)

ifadelerine yer vererek kiÅŸinin ziynet eÅŸyalarını üzerinde taşımasının olaÄŸan olduÄŸuna karar vermiÅŸtir.

Kadının evden ayrıldığında evde olan ziynet eÅŸyalarını kendisiyle beraber götürmüÅŸ olma ihtimali olaÄŸan ve yüksek bir ihtimaldir. Bununla beraber yine aynı Yargıtay kararında; “…Söz konusu eÅŸya (ziynet eÅŸyası) rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev’idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. .” ÅŸeklinde ifade kullanılmıştır.

Bu da kiÅŸinin olaÄŸanüstü bir durumla evden ayrılması halinde aslında olaÄŸan hayat akışında üzerinde taşıdığı kabul edilen ziynet eÅŸyalarının evde bırakılmış olabileceÄŸini göstermektedir. Ziynet eÅŸyalarının evden ayrılırken yanında taşınması olaÄŸan olmakla beraber aynı durumun evden kovulan kadın için de kabulü mümkün olmayacaktır. Zira kovulan kadın olaÄŸan hayat akışına göre ziynet eÅŸyalarını alacak ortam ve zamanı bulamayabilecektir. Bu halde genel kanı olan ziynet eÅŸyalarının üstte taşınması hususu geçerli olamayacaktır.

Kaynak:

Türk Medeni Kanunu

Yargıtay

İletişime Geç

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır