düşünememe hastalığı / Psikoz Nedir? Psikozun Belirtileri Nelerdir?

Düşünememe Hastalığı

düşünememe hastalığı

kaynağı değiştir]

  1. ^ - Johns LC, van Os J. (2001) The continuity of psychotic experiences in the general population. Clinical Psychology Review, 21 (8), 1125-41
  2. ^ - Moore, MT, Nathan, D, Elliot, AR & Laubach, C. (1935) Encephalographic studies in mental disease. American Journal of Psychiatry, 92 (1), 43-67
  3. ^ - Pantelis C, Velakoulis D, McGorry PD, Wood SJ, Suckling J, Phillips LJ, Yung AR, Bullmore ET, Brewer W, Soulsby B, Desmond P, McGuire PK. (2003) Neuroanatomical abnormalities before and after onset of psychosis: a cross-sectional and longitudinal MRI comparison. Lancet, 25, 361 (9354), 281-8.
  4. ^ - Ho, B. C., Alicata, D., Ward, J., Moser, D. J., O'Leary, D. S., Arndt, S., et al. (2003) Untreated initial psychosis: relation to cognitive deficits and brain morphology in first-episode schizophrenia. American Journal of Psychiatry, 160(1), 142-148.
  5. ^ - Lohr JB, Caligiuri MP (1997) Lateralized hemispheric dysfunction in the major psychotic disorders: historical perspectives and findings from a study of motor asymmetry in older patients. Schizophrophrenia Research, 30, 27(2-3), 191-8.
  6. ^ - Pizzagalli, D., Lehmann, D., Gianotti, L., Koenig, T., Tanaka, H., Wackermann, J., et al. (2000) Brain electric correlates of strong belief in paranormal phenomena: intracerebral EEG source and regional Omega complexity analyses. Psychiatry Research, 100(3), 139-154.
  7. ^ - Makarec, K., & Persinger, M. A. (1985) Temporal lobe signs: electroencephalographic validity and enhanced scores in special populations. Perceptual and Motor Skills, 60(3), 831-842.
  8. ^ - Weinstein, S., & Graves, R. E. (2002) Are creativity and schizotypy products of a right hemisphere bias? Brain and Cognition, 49(1), 138-151.
  9. ^ - Healy D. (2002) The Creation of Psychopharmacology. Cambridge, MA: Harvard University Press. ISBN 0-674-00619-4
  10. ^ - Blakemore SJ, Smith J, Steel R, Johnstone CE, Frith CD. (2000) The perception of self-produced sensory stimuli in patients with auditory hallucinations and passivity experiences: evidence for a breakdown in self-monitoring. Psychological Medicine, 30 (5), 1131-9.
  11. ^ - Degenhardt, L. (2003) Editorial: The link between cannabis use and psychosis: furthering the debate. Psychological Medicine, 33, 3-6.
  12. ^ - Degenhardt, L., Hall, W., & Lynskey, M. (2001) Comorbidity between cannabis use and psychosis: Modelling some possible relationships. NDARC Technical Report No. 121. Sydney: National Drug and Alcohol Research Centre. pdf
  13. ^ - Tsuang, M. T., Stone, W. S., & Faraone, S. V. (2000) Toward reformulating the diagnosis of schizophrenia. American Journal of Psychiatry, 157(7), 1041-1050.
  14. ^ - "psychosis", Concise Oxford English Dictionary, Oxford University Press, 2004.

Konuyla ilgili yayınlar[değiştir

Psikoz

Dünyada 50 milyondan fazla kişiyi etkileyen ve çoğunlukla 12-30 yaş arası insanları hedef alan psikoz, bilindiği gibi bir hastalık değil, şizofreni gibi psikotik hastalıkların bir belirtisidir. Kişinin çevresinde olup bitenleri değerlendirme biçimi, olaylara bakış açısı, diğer insanlarla ilişkisi bu rahatsızlığın etkisi ile tekrar şekillenmektedir. Psikozda kişi gerçek dünya ile kendi bozulmuş olan düşünce dünyasını aynı anda ve uyanıkken yaşamaktadır. Doğru algılama ve yorumlama biçimleri onun için yabancıdır. Kişinin önceden değer verdiği kavramlar anlamsız hale gelirken kendi dünyasında yarattığı değerler, korkular ve düşünceler ön plana çıkmaktadır.

Psikoz Nedir?

Psikoz genellikle gençlik ile genç yetişkinlik çağı arasında gelişen, bireyin gerçeklik ile hayal arasında bağlantı kuramamasına sebep olan ve beynin bilgileri işleme sürecine etki eden bir dizi psikotik bozukluktan biridir. Psikoz vakaları gerçek olmayan şeylere inanırken, aslında var olmayan şeyleri kuruntu yapabilirler. Delüzyonel inançlara sahiptirler ve halüsinasyon görebilirler. Kişiliklerinde değişim oluşur. Bireyin özellikle düşünme ve davranış biçiminde görülen değişiklikler vardır. Psikoz; zihinsel veya fiziksel hastalıklar, madde kullanımı, aşırı stres yaşama, travma sonucu oluşan psikoz sebebiyle meydana gelebilir. Araştırmalara göre çoğunlukla gençlerde görülen bu rahatsızlığın neden özellikle genç yaştaki insanlarda görüldüğü bilinmemektedir.

Psikoz Belirtileri Nelerdir?

Psikoz hastası bir kişinin davranışlarında, düşüncelerinde ve kişiliğinde değişimler gözlemlenir. Kişi sanrılara ve kuruntulara kapılabilir. Bunun dışında psikoz belirtilerini daha detaylı bir şekilde sıralamak gerekirse:

  • Sosyal hayatında daha fazla zorluk yaşamak
  • Bir işe odaklanmada yaşanan sorunlar
  • Düşünme sisteminde meydana gelen sürekli olumsuz durumlar
  • Rahatsız hissetmek ve bu rahatsızlığın sürekli hale gelmesi
  • Kişisel bakımına özen göstermemek
  • Toplum içerisinde vakit geçirmek istememek yalnızlaşmak
  • Bazı durum ve koşullarda duygusuz olma hali
  • Olmayan ve farklı şeyler görüp duymak ve hissetmek
  • Söylenen şeyleri önemsememek ve aldırış etmemek
  • Kişinin kendisini hiçbir konuda yeterli ve istekli görmemesi
  • Sağlıklı düşünememek

 

Psikoz Çeşitleri Nelerdir?

1. Atipik Psikoz

Atipik psikoz, birden çok psikoz türünün belirtilerini taşıyan ve sınıflandırılamayan kişilik bozukluğu olarak tanımlanabilir. Genetik yatkınlık taşıyor olmak, çevresel faktörlerin hastalığın oluşumunda etkisi vardır. Atipik psikozun ilaçla tedavi edilmesi mümkündür fakat hastalığın nüksetme olasılığı yüksektir.

Ak Psikoz tipiBelirtileri Nelerdir?

  • Atipik psikoz teşhisi konulmuş hastaların yarısından fazlasında mistik ve normal olmayan düşünceler (delüzyonlar) görülmektedir. Örneğin bu kişiler, kıyametin her an kopacağına dair kuruntulara kapılırlar.
  • Hastalığın ilk evrelerinde davranış bozuklukları ve asosyallik görülür. Hastalar iletişim kurmakta sıkıntı yaşar ve çevreye karşı güvensizlik beslerler. Kendilerini toplumdan soyutlama eğilimdedirler.
  • Atipik psikozun fiziksel etkileri de bulunmaktadır. İştahsızlık, ani kilo kayıpları da bu fiziksel belirtiler arasında yer alır.
  • Bu psikoz türünde, uyku düzeni dengesiz bir hal alır. Zaten asosyal olan ve kendisini kapatan kişi, tüm gününü yatakta geçirebilir. Bazen de kişi günde 3-4 saat ya da daha az uyur. Dolayısıyla uyku dengesizliklerinin getirisi olarak dikkat eksikliği, unutkanlık problemleri de baş gösterebilmektedir.
  • Psikoz hastaları dış dünyayı bir tehdit olarak algılamaktadır. Buna benzer paranoyalar, şizofreni, psikoz gibi psikolojik hastalıklarda sık rastlanan bir durumdur. Sürekli takip edildiğini, izlendiğini, arandığını zanneden kişi zamanla evden çıkamayacak duruma kadar gelebilmektedir.

2. Organik Olmayan Psikoz 

Organik olmayan psikozda kişi dünya ile gerçeklik bağını kuramaz. Hayat şartları gibi çevresel etkilerle oluşabilen psikozda çoğu zaman uyuşturucu vb. maddelerin kullanımları sebebiyle organik olmayan psikoz türü meydana gelebilir.

Organik Olmayan Psikoz Belirtileri Nelerdir?

Bu psikoz türünde bulunan belirtiler kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Genel olarak psikoz hastalıklarının belirtileri aynı olmaktadır. Hastalıkta halüsinasyonlar görülür. Çeşitli sesler işitebilirler. Açıklayamadıkları birtakım hisler ve duygular içerisinde olurlar. Zaman zaman bu durumu ifade etmesi onlar için güç olabilir. Psikoz hastaları kendilerinde özel güçlerin varlığına inanır. Konuşma sırasında konudan konuya geçme, ilgisiz konularla bağlantı kurmak gibi belirtiler de rahatsızlığın sık görülen belirtileri arasında yer alır.

3. Akut Psikoz 

Akut psikoz, ani başlayan tek seferlik gerçekleşen bir psikoz türüdür. Bazı durumlara göre akut psikoz kronik psikozun erken evresini işaret edebilirken, zaman zaman kişide tekrar eden psikoz ataklarına da sebep olabilir. Akut psikoz, bir vefatın ardından duyulan yas, sona ermiş bir evlilik, işsizlik, kaza geçirme, doğum yapma, sosyal çevreden izole olma sebebiyle kişide gerçekleşebilir.

Akut Psikoz Belirtileri Nelerdir?

Akut psikoz belirtileri, kısa süreli sanrılar yaşama ve bu sanrılar nedeniyle düşünce değişimleri, delüzyonlar sonucu algıda değişikler oluşması, motivasyon düşüklüğü ve asosyallik olarak açıklanabilir.

4. Şizofreni 

Psikoz alt tiplerinden şizofreni; kişinin düşüncesini, hareketlerini, duygularını ifade şeklini, gerçeği algılamasını çarpıtan ve kişinin diğerleriyle ilişkilerini bozan ciddi bir beyinsel rahatsızlıktır. Bir kişiye şizofreni teşhisi konması için semptomların en az 6 ay boyunca devam etmesi gerekir.

Şizofreni Belirtileri Nelerdir?

  • Delüzyonlar: Gerçeğe dayanmayan, gerçeğe dayalı bilgilerle izah edilse bile kişinin vazgeçmeyi kabul etmediği garip inançlardır. Örneğin kişi başkalarının düşüncelerini duyabildiğini, kendisinin Tanrı veya şeytan olduğunu veya başkalarının kafasına düşünceler yerleştirdiğine inanabilir.
  • Halüsinasyonlar: Gerçekte olmayan şeyleri görmek, sesler duymak, garip kokular duymak, ağızda “tuhaf” tat hissi ve bedenine dokunan olmasa da temas hissi gibi “gerçek dışı duyumlar” algılanır. Şizofreni hastalarında en yaygın olanı sesler (işitsel halüsinasyon) duymaktır. Sesler kişinin davranışları hakkında yorumlar yapabilir, kişiyi taciz edebilir veya emirler verebilir.
  • Konuşma ya da davranışlarda görülen bozukluklar: Bu semptomlar kişinin net olarak düşünme ve doğru reaksiyon verme becerisinin olmamasını kapsar:
  • Kişinin iletişim kurmasını ve konuşmaya katılmasını zorlaştıran anlamsız kelimeler kullanması ve hiçbir anlamı olmayan cümleler kurması
  • Çabucak bir düşünceden diğerine geçmek
  • Yavaş hareket etmek
  • Karar verme yetisinden yoksun olmak
  • Aşırı fakat anlamsız şeyler yazmak
  • Bazı şeyleri unutmak veya kaybetmek
  • Daireler çizerek yürümek gibi tekrarlanan hareketler
  • Günlük görüntü, ses ve duygulardan anlam çıkarmada problem yaşama

Negatif belirtiler:

“Negatif” kelimesi şizofreni hastalarındaki belirli normal davranışların eksikliğini yansıtır. Negatif semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Duygu ve duygu ifadesi eksikliği veya duruma uymayan duygulanım, düşünceler ve ruh hali (örneğin; bir şakaya gülmek yerine ağlamak)
  • Aileden, arkadaşlardan ve sosyal aktivitelerden uzaklaşma
  • Düşük enerji
  • Motivasyon eksikliği
  • Yaşamdan zevk almama ve yaşama karşı ilgi eksikliği
  • Temizlik alışkanlıklarının kötü olması
  • Okulda, işte ve diğer aktivitelerde problemler
  • Dengesizlik (çok mutlu veya çok üzgün olmak veya ruh hali oynamaları)
  • Katatoni (çok uzun bir süre kişinin aynı pozisyonda hareketsiz kalması

Şizofreni Neden Olur?

Genetik Geçiş

Hastalığın ebeveynden çocuğa geçme olasılığı vardır.

Beyin Kimyası

Psikoz hastalarında beyindeki belirli kimyasallarda bazı dengesizlikler vardır. Ya dopamin adı verilen nörotransmitere karşı hassastırlar ya da çok fazla dopamin üretirler. Dopamin dengesizliği beynin ses, koku, görüntü gibi belirli dürtülere karşı verdiği reaksiyonu etkiler ve bu da halüsinasyonlara ve delüzyonlara yol açabilir.

Beyin Anomalisi

Yeni araştırmalar psikoz hastalarında anormal beyin yapısı ve fonksiyonu saptamıştır. Yine de bu tür bir anormallik tüm şizofreni hastalarında görülmez ve psikoz hastası olmayan kişilerde de bu tür anormallikler görülebilir.

Çevresel Faktörler

Araştırmalar viral enfeksiyon, zayıf sosyal etkileşimler veya yüksek stresli durumlar gibi sosyal faktörlerin kalıtımsal olarak psikoza meyilli insanlarda hastalığı tetikleyebildiğini göstermiştir. Psikoz genellikle buluğ çağı ve gençlik dönemlerinde bedende hormonsal ve fiziksel değişiklikler oluşurken yüzeye çıkar.

5. Sanrısal Bozukluk

Psikoz alt tiplerinden olan ve paranoya olarak da bilinen sanrısal bozukluklar seyrek görülen bir hastalık çeşididir. Sanrılı bozukluk durumlarında hastada iyi organize olmuş genelde tek bir sanrı vardır. Bu sanrının etrafında gerçeğe uygun olmaya bir dizi düşünce bulunur. Örneğin Kıskançlık tipinde, kişi eşinin/partnerinin kendisini bir başkasıyla aldattığını iddia eder ve rasyonel kanıtlarla bu inanışının gerçek olmadığına ikna edilemez. Kendi hezeyanı doğrultusunda kanıtlar toplama çabası içindedir, her bilgiyi bu yönde yorumlar. Tedavi edilmezse kişi partnerine şiddet dahi uygulayabilir.

6. Kısa Psikotik Bozukluk

Kısa Psikotik Bozukluk’un temel özelliği; bir ayı geçmeyen, ancak bir günden de az olmayan sanrı, varsanı, dezorganize konuşma ve davranış gibi psikotik belirtilerin varlığıdır.

7. Şizofreniform Bozukluk 

Psikoz alt tiplerinden olan şizofreniform bozukluk semptomları, şizofreninin semptomları ile çok benzer, ancak en az 1 ay en fazla 6 ay sürer. Bu bozukluk düzeldikten sonra önceki işlevsellik düzeylerine geri dönerler.

8. Şizoaffektif Bozukluk 

Psikoz alt tiplerinden şizoaffektif bozukluk, psikoz ve duygu durum bozukluğu öğelerinin her ikisini de içerir. Psikotik belirtiler gerçeklikle temasın kaybolması anlamına gelir, halüsinasyonlar (aslında var olmayan şeyler görme ya da sesler duyma) ve delüzyonlar (yanlış, sabit inançlar) içerebilir. Duygu durum bozukluğu belirtileri arasında uyku bozukluklarıyla birlikte çok düşük ya da çok yüksek ruh hali, enerji ve iştah değişimleri, konsantrasyon bozukluğu ve günlük işlerin yerine getirilmesinde yetersiz kalma vardır.

9. Psikoaktif Madde/İlaç Kullanımının Yol Açtığı Psikotik Bozukluk

Bir maddenin (kötüye kullanılabilen bir madde-ilaç) doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı oluşan delüzyon ve halüsinasyonların olmasıdır.

10. Tıbbi Duruma Bağlı Psikotik Bozukluk 

Psikoz, belirlenen psikotik semptomların altta yatan tıbbi durum nedeniyle ortaya çıktığı bozukluk tipidir. Bu yüzden mevcut durumdaki bu duruma sebep olan hastalık tedavi edilmelidir.

Psikoz Tedavisi Nedir?

Psikoz tedavisinde uygulanacak bir tedavi kombinasyonu ve ilaç tedavisi desteği ile kişide var olan belirtilerde iyileşme görülebilmektedir.

Psikoz tedavisinde, hastalar aşırı tedirgin, endişeli ya da stresli olduğu için kendilerine ve başkalarına zarar verme eğilimdelerdir. Bu durumda bir doktor ya da tıbbi personel hastayı rahatlatmak ve sakinleştirmek için hızlı etkiye sahip bir enjeksiyon uygulayabilmektedir. Psikoz hastalığının tedavisinde antipsikotik adı verilen psikopatolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan bir ilaç grubundan destek alınır. Bu ilaçlar delüzyonların ve halüsinasyonların azalmasında etkili rol oynarken kişinin daha net ve bilinçli bir şekilde düşünmesine yardımcı olur. Hastalığın belirtilerini kontrol altına alma amacıyla kullanılan antipsikotik ilaçlar uzun süreli kullanılmaz. Fakat şizofreni hastaları ömür boyu bu ilaçları kullanmak zorunda kalabilirler. Psikotik atakları bulunan hastanın atakları tanıması ve kontrol edebilmesi adına bilişsel davranışçı terapi, tedavi sürecinde önemli bir rol oynar. Kişinin gerçeği ve halüsinasyonları ayırt edebilmesinde yardımcı olur. Antipsikotik ilaçlarla bütünüyle tedavi edilemeyen rahatsızlık üzerinde bilişsel davranışçı terapi daha efektif olmaktadır.

Psikoz İlaçları Tedavide İşe Yarar Mı? 

Psikotik hastalıkların tedavisinde kullanılan antipsikotik ilaçlar, ne kadar hastalığın belirtilerinin iyileşmesi konusunda etkili olsa da, bilişsel ve rezidüel belirtiler, asosyallik, motivasyon ve kişinin yaşam kalitesinde düşüş gibi belirtiler görülebilmektedir. Bu durumun sebebi, ilaçların yalnızca belirli ölçüde etkisinin olması ya da ilaçların tavsiye edildiği gibi kullanılmamasından kaynaklı oluşabilmektedir. Araştırmalara göre hastaların birçoğu, hastalığın kendileri üzerindeki olumsuz etkilerinin ilaç tedavisi ile azalmasından kaynaklı bütünüyle bir “iyilik hali” oluşmasına bağlayarak, ilaç tedavisini sonlandırmaktadır. Bu durum hastalığın yeniden nüksetmesine ve alevlenmesine sebep olmaktadır. Bu yüzden hastalığın tedavi sürecinin iyi yönetilmesi, ilaç tedavisinin en efektif şekilde yapılması ve aksatılmaması gerekmektedir. Bu noktada bilişsel davranışçı terapi, kişinin hastalığı ve tedavi sürecini nasıl yönetmesi gerektiğini öğrenmesinde oldukça faydalı olmaktadır.

Psikoz ne demek?

Psikoz düşünce ve duyuların yüksek ölçüde bozulması ile meydana gelen zihin durumunu tanımlamak amacıyla kullanılan bir terimdir. Psikoz, şizofreni gibi ağır bir zihinsel hastalığın belirtisi olabilmektedir.

Psikoz hastaları evlenebilir mi?

Türk Medeni Kanunu’na göre akıl hastalarının yasal olarak evlenmesi yasaktır. Bazı durumlarda şizofreni hastası olan kişilerin aileleri tarafından evlendirildiği görülmektedir. Her iki tarafın da itirazı olmadıkça bu evlilikler yasal işleme bağlı tutulmazlar. Kanuna göre, eşlerden birinin akıl hastası olduğu sağlık kurulu raporu ile kanıtlanabilirse evlilik geçersiz sayılmaktadır. Öte yandan her iki tarafın da yasal olarak herhangi bir talepte bulunmadığı durumlarda çiftler hastalıkla birlikte mücadele etmeye devam ederler.

Psikoz ve şizofreni farkı nedir?

Psikoz bir hastalık değil, depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni gibi psikiyatrik hastalıkların belirtisidir. Duygu durum bozuklukları, genel tıbbi duruma ya da çevresel koşullara göre gelişen, çoğu zaman da madde kullanımına bağlı olarak gelişen bir rahatsızlıktır. Psikozun, belirtilerine ve yarattığı etkilerin süresine göre tanısı değişebilmektedir. Öte yandan şizofreni de psikotik hastalıklar arasında en sık rastlananıdır.

Psikoz hastaları iyileşir mi?

Psikoz tedavisinde uygulanacak bir tedavi kombinasyonu ve ilaç tedavisi desteği ile kişide var olan belirtilerde iyileşme görülebilmektedir. Fakat tedavi sürecinin iyi yönetilmesi, ilaç tedavisinin ve bilişsel davranış terapilerinin aksatılmaması gerekmektedir.

Psikoz krizi nedir?

Psikoz krizi, kişinin normal olmayan fikirlere, düşüncelere, algılara kapılarak; gerçekten kopması ve bu durumun da davranışlarına yansıması ile meydana gelmektedir. Psikotik kriz sırasında kişi, var olan gerçekliğin dışında, farklı bir gerçeklikte yaşıyor gibidir. Gerçekte var olmayan, görüntüler, nesneler ya da bir çeşit dış uyarıcıyı algılayarak hareket eder. Bu kişiler dış görünüşüne önem vermez. Kendilerini sosyal çevreden izole ederler. Psikoz ataklarının süresi haftalar sürebilir. Bu durumda kişinin hastaneye yatırılması ile kontrol altında tutulması gerekebilir. Doğru tedavi uygulanması takdirinde kişiler günlük rutinlerine dönebilirler.

Metamfetamin Psikozu Nedir?

Metamfetamin diğer uyarıcı maddeler arasında beyinde en hızlı etki bırakan ve oldukça zararlı etkileri olan bir maddedir. Özellikle psikoz atakları, metamfetamin kullanan insanlarda oldukça sık görülmektedir. Metamfetamin bağımlısı kişilerde, kişinin madde etkisi altında olması durumunda psikotik tablo görülse de, maddenin kişi üzerindeki etkisinin geçmesi durumunda dahi psikoz kronikleşerek krizlerin devamlılığına sebep olur. Bunun sonucunda kişide zihinsel bir hastalık oluşmuş olur. Bu hastalığa da “şizofreni” adı verilmektedir. Bir araştırmaya göre psikoz belirtilerine sahip kişilerin süreç içerisinde takip edilmesi sonucunda %40’ının şizofreni tanısı aldığı görülmüştür.

Güncelleme Tarihi: 04 Kasım 2022

Yayınlama Tarihi: 01 Şubat 2019

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

kaynağı değiştir]

Bir psikotik epizod kişinin duygudurumuna ve zihinsel hastalığına göre değişir; örneğin bir depresyon arka planındaki kişinin yaşadığı psikotik epizod ile mani arka planındaki bir kişinin yaşadığı psikotik epizod arasında fark olabilir.

Her ne kadar sıkıntılı ve güç bir durum da olsa, psikoz deneyimlerinde faydalı yönler bulan ve bu deneyimleri kişisel gelişimleri için kullanan kişiler de olmuştur.

Varsanılar (Halüsinasyonlar)[değiştir kaynağı değiştir]

Psikozlu bir kişinin ilk kez 1935'te pnömoensefalografi diye adlandırılan bir teknik yardımıyla görüntüsü alınmıştır.[3] Psikotik epizod geçiren insanların hem beyin yapısındaki değişiklikleri hem de beyin fonksiyonundaki değişiklikleri araştıran modern beyin görüntüleme çalışmaları, karışık sonuçlar vermiştir.

Psikozlu kişilerin beyinlerindeki yapısal değişiklikleri araştıran 2003 tarihli bir çalışma, kişilerin psikotik olmalarının öncesi ve sonrasında, korteksdekigri maddede önemli bir azalma olduğunu gösterdi.[4] Bu gibi bulgular psikozun kendisinin nörotoksik olup olmadığı ve psikotik epizodun uzunluğunun beyindeki potansiyel olarak zararlı değişikliklerle ilgili olup olamadığı gibi tartışmaların doğmasına yol açmıştır. Her ne kadar araştırmalar devam etse de, güncel araştırmalar durumun bu olmadığını göstermiştir.[5]

Aktif psikozu olan bir hastanın beyin spect görüntüsü

Fonksiyonel beyin taramaları beynin duyuları algılayan bölümlerinin psikoz sırasında aktif olduğunu göstermiştir. Örneğin, sesler duyduğunu iddia eden bir kişiye yapılan PET veya fMRI'nin sonuçları, kişinin işitsel korteksinde veya beynin konuşmayı anlama ve algılamayla ilgili kısımlarında etkinlik olduğunu gösterebilir.

Öte yandan, inanç kavramının farklı insanlar arasında doğru bir karşılaştırma yapmak için kullanılabilecek açık bir psikolojik tanımı yoktur.

Net bir bulgu ise, psikotik deneyimlere eğilimli olan kişilerin beyinlerinin sağ yarım küresinde daha yüksek bir etkinliğin gözlendiğidir.[6] Sağ yarım küredeki bu yüksek etkinlik düzeyi, yoğun paranormal inançları olan sağlıklı kişilerde[7] ve mistik deneyimler beyan eden sağlıklı kişilerde[8] de görülmüştür. Aynı zamanda daha yaratıcı olan kişilerin de benzer beyin etkinliği modelleri göstermeye daha yatkın olduğu ortaya konmuştur.[9] Bazı araştırmacılar bunun hiçbir şekilde paranormal, mistik veya yaratıcı deneyimlerin kendi kendilerine zihinsel hastalığın bir semptomu olabileceği anlamına gelmediğini belirtmiştirler; zira bu gibi deneyimlerin bazılarında faydalıyken bazılarında teşhis edilebilir zihinsel patolojik sıkıntı ve rahatsızlığa yol açabilmesine neyin neden olduğu belirsizdir.

Psikoz geleneksel olarak dopaminnörotransmitterine bağlanmıştır. Özellikle, etkili bir iddia olan dopamin hipotezi psikozun beyindeki dopamin fonksiyonunun aşırı etkinliği nedeniyle oluştuğunu ifade etmektedir. Bu teoriyi destekleyen iki ana kanıtsal kaynak dopamin-engelleyici ilaçların (antipsikotikler) psikotik semptomların yoğunluğunu azaltmaya eğilimli oluşu ve dopamin etkinliğini artıran ilaçların (amfetamin ve kokain gibi) bazı insanlarda psikozu tetiklediğidir (bakınız amfetamin psikozu).

Genelde psikoz ile dopamin arasındaki bağlantının kompleks olduğuna inanılmaktadır. Her şeyden önce, antipsikotik ilaçlar dopamin reseptörlerini anında bloke ederken (engellerken), psikoz semptomlarını azaltmaları genellikle bir veya iki hafta alır.[kaynak belirtilmeli] Ek olarak, yeni ve eşit oranda etkili antipsikotik ilaçlar, eski ilaçlara nispeten beyinde daha az dopamin bloke ederken, serotonin fonksiyonunu da etkilerler; bu da dopamin hipotezinin durumu fazlasıyla basitleştirdiği fikrini doğurmaktadır.

Psikiyatrist David Healyfarmasötik firmaları bu zihinsel hastalık için basitleştirilmiş biyolojik teorileri destekleyip, psikoz etyolojisinde önemli etkenler olduğu bilinen sosyal ve gelişimsel faktörlerin göz ardı ettikleri ve farmasötik tedavilerin birincil olduğunu vurguladıkları yönünde eleştirmiştir.[10]

Bazı teoriler psikotik semptomları, kişinin içinde geçirdiği deneyim ve oluşturduğu fikirlerin aidiyetinin algılanmasıyla ilgili bir sorun olduğu şeklinde görürler.[11] Örneğin, sesler işitme deneyimini geçiren bir psikotik kişinin aslında bu sesleri içinden kendisinin konuşması fakat dışarıdaki bir kaynaktan geldiği şeklinde yanlış biçimde algılaması.

Kenevir ve psikoz[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır