Örnekler |
---|
|
Eşanlamlı,[1]anlamdaş, müteradif veya sinonim; yazılışları farklı olduğu halde anlamları aynı veya çok yakın olan sözcükler.[2]
Bu tür kelimeler genelde birbirlerinin yerini tutabilir. Türkçede anlamdaş kelimelerin birisi genellikle yabancı kökenlidir.
ÖzTürkçe kelimeler arasında da eş anlamlılık olabilir:
Eş anlamlılık sadece isim soylu sözcüklerde görülmez. Eş anlamlı fiiller de mevcuttur:
Bileşik isim, deyim ve atasözlerinde yerleşmiş şekilde kullanılan sözcüklerin yerine anlamdaşı kullanılmaz. Örneğin kara bahtlı bileşik sözcüğü yerine siyah bahtlı kullanılmaz.
Kıymet-değer, cevap-yanıt, yıl-sene, deprem-zelzele, konuk-misafir, metot-yöntem, eylem-fiil, araç-vasıta, uygarlık-medeniyet, olanak-imkan, ivedi-acele, fakir-yoksul, imtihan-sınav, mesele-sorun, kelime-sözcük; abide-anıt, adalet-hak, ara-fasıla, acele-çabuk, adet-sayı, aşk-sevgi, acemi-toy
baş-kafa, aciz-güçsüz, akıl-us, beyaz-ak, aleni-açık, ün-şöhret, tam-eksiksiz, arzu-istek, asır-yüzyıl, idare-yönetim, buluş-icat, anne-valide, amaç-gaye, aş-yemek, kırmızı-al, duygu-his, hasret-özlem,
atik-seri, ayakkabı-pabuç, bağışlama-affetme, bacı-kız kardeş, bonkör-cömert, cennet-aden eş anlamlı kelimelere örnek verilebilir.
- Bazı durumlarda anlamdaş yani eş anlamlı kelimeler, birbirinin yerini tutamaz.
Örnek: "Kara bahtlı" kelime grubunda kara kelimesinin yerine siyah kelimesi kullanılamaz. Çünkü iki kelimenin kökeni ne olursa olsun anlamdaş, yakın olabilmesi için aynı anlam özelliğini taşımaları gerekmektedir.
- Türkçe kelimeler arasında eş anlamlılık olabilir.
Örnek: deprem- yer sarsıntısı-zelzele
kimi zaman- ara sıra- zaman zaman
arada bir- bazen
- Aynı varlığı, kavram ya da durumu ifade eden yazılışları ve söylenişleri farklı ama anlamları aynı olan sözcükler açıklandığı üzere eş anlamlıdır. Eş anlamlı sözcükler, dilimize yabancı dillerden giren sözcüklerin Türkçedeki karşılıkları ile kurdukları ilişkiden doğmuşlardır.
Örnek: kara-siyah, mektep-okul, talebe-öğrenci, pay-hisse, doktor-hekim, savaş-harp, anne-valide, ak-beyaz, duygu-his, hız-sürat, hasret-özlem, ün-şöhret, istek-arzu, misafir-konuk, buluş-icat, barış-sulh, okul-mektep, sade-yalın, amaç-gaye, kırmızı-al, aş-yemek, ad-isim, ilave-ek, sınav-imtihan, lisan-dil, müsaade-izin
- Sözcükler her zaman kullanıldıkları cümle içerisinde ele alınmalıdır. Tek başına eş anlamlı görünen sözcükler cümle içerisindeki kullanımlarında her zaman birbirlerinin yerini tutmaya bilmektedir. Bu durumu örneklerle açıklamak gerekirse
Örnek: siyah-kara
- Kara gözlü uzun saçlı bir kızdı.
(kara-siyah ile eş anlamlı)
- Yaşlı kadın, kara talihinden şikayet ediyordu.
(kara, siyah ile eş anlamlı değildir.)
Ak-beyaz
- Saçlarındaki beyazlar her geçen gün artıyordu.
(ak-beyaz ile eş anlamlı)
- Bakkaldan beyaz peynir almayı unutma.
(ak, beyaz ile eş anlamlı değildir.)
- Bir sözcüğün eş anlamlısı kullanıldığı cümleye göre değişebilir.
Örnek: Bu palto bana bol oldu. (geniş anlamında)
Bu yıl bol para kazandın. (çok anlamında)
Ekinler büyümeye ekimde başlıyor. (olgunlaşmak anlamında)
Kampanyaya katılım ve ilgi giderek büyüyor. (artmak anlamında)
- Aynı cümlede Eş anlamlı sözcüklerin kullanılması gereksiz kullanım sebebi ile anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnek: Buluş ve icatlar sayesinde yaşamımız kolaylaşıyor.
Toplumsal yardımlarla fakir ve yoksul gençlerin okumasına destek olunmalıdır.
Onun giyim beğeni ve zevkine birçok kişi güveniyor.
Delil ve kanıt yetersizliği yüzünden dosya kapandı.
Saçların düşen ak ve beyazları yüzünden yaşlı gözüküyordu.
Eli çok bonkör ve cömert bir insan olarak çevresinde tanınıyordu.
Cebinde akrep vardı sanki Ona pinti ve cimri denilmesi boşuna değil.
Üniversite sınavını kazanmak en büyük gayesi ve amacı idi.
Ana madde: Konotasyon
Eş anlamlı sözcükler arasında konotasyon farkı olabilir. Sözcüklerden biri daha olumlu iken diğeri daha olumsuz bir çağrışım yapıyor olabilir. Örneğin kilolu, tombul, şişman ve şişko sözcükleri eş anlamlı olmasına rağmen konotasyonları farklıdır. "Kilolu" sözcüğü normal bir diyalogda kabul edilebilirken, "şişko" hakaret kabul edilebilir. "Tombul" sözcüğü bazen sevimlilik anlamı da taşır. Bu tür eş anlamlı sözcük gruplarına örnek olarak züğürt-yoksul, kısa-bücür, ölmek-vefat etmek, ceset-naaş-leş, sakat-engelli-özürlü ve bedava-beleş verilebilir. "Şişko" kelimesi gibi "ceset" ve "leş" sözcükleri de hakaret olarak kabul edilebilir. "Naaş" kelimesi toplumda sevilen yakınlara hitaben kullanılabilirken, "leş" veya "ceset" sözcükleri ise nefret cümleleri içinde kullanılabilir.
Kulağa kaba veya keskin gelebilecek bir söz yerine daha olumlu konotasyona sahip bir anlamdaşını kullanmaya "hüsnütabir" denir.
M ile Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
Mabet - tapınak
Macera - serüven
Mafsal - eklem
Mağlup - yenik
Mahalli - yerel
Mahcup - utangaç
Mahluk - yaratık
Mahpushane - hapishane
Mahsul - ürün
Mana - anlam
Manzara - görünüm
Matbaa - basımevi
Matem - yas
Mebus - milletvekili
Mecbur - zorunlu
Mecmua - dergi
Medeni - uygar
Medeniyet - uygarlık
Mektep - okul
Melodi - ezgi
Menfaat - çıkar
Menfi - olumsuz
Menkul - taşınır
Meridyen - boylam
Mesafe - ara
Mesela - örneğin
Mesele - sorun
Mesken - konuk
Meslek - iş
Mesul - sorumlu
Mesut - mutlu
Meşhur - ünlü
Meşrubat - içecek
Mevcut - var
Meydan - alan
Millet - ulus
Milletvekili - mebus
Milli - ulusal
Misafir - konuk
Misal - örnek
Misli - katı
Muavin - yardımcı
Muharebe - savaş
Muhtelif - çeşitli
Muştu - müjde
Müessese - kurum - kuruluş
Mühim - önemli
Mükafat - ödül
Müsabaka - yarışma
Müsait - uygun
Müspet - olumlu
Müstahsil - üretici
Müstakil - bağımsız
Müşteri - alıcı
Merkep - eşek
Mani - engel
Mübarek - kutsal
Muallim - öğretmen
Mektup - name
Merasim - tören
N ile Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
Nadir - ender
Nakil - atama - taşıma
Nasihat - öğüt
Nebat - bitki
Neden - sebep
Nefes - soluk
Nehir - ırmak
Nem - rutubet
Nesil - kuşak
Nesir - düzyazı
Neşe - sevinç
Netice - sonuç
Nispet - oran
Nitelik - kalite
Noksan - eksik
Numune - örnek
Nutuk - söylev
Nakit - para - akça
Nakliyeci - taşımacı
Namzet - aday
O ile Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
Okul - mektep
Olanak - imkan
Olası - mümkün
Olay - vaka
Olumlu - müspet
Olumsuz - menfi
Onarım - tamir
Onay - tasdik
Onur - şeref
Oran - nispet
Otlak - mera
Oy - rey
Ozan - şair
Ö ile Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
Öbek - grup
Öbür - diğer
Ödenti - aidat
Ödlek - korkak
Ödül - mükafat
Ödün - taviz
Öfke - hiddet
Öğe - unsur
Öğrenci - talebe
Öğrenim - tahsil
Öğüt - nasihat
Ömür - hayat - yaşam
Önce - evvel
Önder - lider
Önemli - mühim
Öneri - teklif
Önlem - tedbir
Örgüt - teşkilat
Örneğin - mesele
Örnek - misal
Öteki - diğeri
Ötürü - dolayı
Öykü - hikaye
Özel - hususi
Özen - itina
Özgün - orijinal
Özgür - hür
Özlem - hasret