eş durumundan aşı randevusu / İlaç krizi devam ediyor! 'Grip aşıları bitti' - Tele1

Eş Durumundan Aşı Randevusu

eş durumundan aşı randevusu

Hususi Pasaport

Hususi Pasaport

Hususi Pasaport (Yeşil Pasaport) Nedir?

Hususi pasaport, devlet adına çalışan memurlara ve belirli şartları taşıdıkları sürece bu memurların ailelerine, 5 yıllık süre ile verilen pasaport türüne denir. Yeşil renkli olduğu için yeşil pasaport olarak da adlandırılır. Hususi pasaportun birçok ayrıcalığı bulunur. Birçok ülkeye belirli gün sayısı ile sınırlı olmak üzere vizesiz giriş sağlar. Sadece uçak bileti alıp check-in işlemi gerçekleştirip farklı bir prosedürü yerine getirmek zorunda kalmadan seyahat edebilirler.

Yeşil Pasaport Kimlere Verilir?

Hususi pasaport, sadece devlet kuruluşunda memur statüsüne sahip ve Emekli Sandığına kayıtlı kişilere verilmektedir.

  • TBMM eski üyeleri ve eski bakanlara,
  • Birinci, ikinci ve üçüncü derece kadrolarda bulunan ya da emekli olmuş memur ve diğer kamu görevlilerine,
  • Büyükşehir il ve ilçe başkanlarına (görev süreleri boyunca),
  • Birinci dereceden emekli olan eski belediye başkanlarına,
  • Devlet sporcularına,
  • Belirli şartlara tabi olmak üzere Özelleştirilen Türk Telekom, T.C. Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Emlak Bankası çalışanlarına,
  • 2017’de çıkan “İhracatçılara Hususi Damgalı Pasaport Verilmesine İlişkin Esaslar” isimli yasa gereğince belirli ihracat oranlarını geçmiş iş insanlarına,
  • Yeşil pasaport alma hakkı bulunan kişilerin 25 yaşını aşmamış çocuklarına ve eşine yeşil pasaport verilir.

Yeşil Pasaport Nasıl Alınır?

Hususi pasaport başvurusu yapacak kişilerin gerekli belgeleri tamamlayarak ve gerekli ödemeleri yaparak il nüfus müdürlüklerine başvurmaları gerekir. Yeşil pasaport başvurusu için randevu Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü sayfasından online olarak alınabilir.

Yeşil Pasaport İçin Gerekli Evraklar

Yeşil pasaport hakkını kullanmak isteyenler, aşağıdaki belgeleri tamamlayarak başvurularını yapabilir.

  • Çalışanlar için: Memurun çalıştığı kurumun il, bölge veya genel müdürlüğünce hazırlanmış imza sirküleri
  • Emekliler için: Emekli oldukları tarihte verilen kadro bilgisini gösteren belge
  • İstifa etmiş kişiler için: Çalıştığı dönemdeki kadrosunu gösteren belge
  • Hak sahibi vefat edenler için: Hak sahibinin vefat ettiği tarihteki kadro bilgisini gösteren belge
  • 18 yaşından küçükler için: Velilerden alınmış muvafakatname
  • Öğrenci belgesi (Ebeveynlerinin hakkından dolayı hizmet damgalı pasaport alacak çocuklar için)
  • 2 adet biyometrik fotoğraf ( 5 x 6 cm)
  • Nüfus cüzdanının aslı

Yeşil Pasaport Süresi Ne Kadar?

Yerli ve Milli pasaport üretimine başlanması sebebiyle hususi (yeşil) pasaportun geçerlilik süresi 5 yıldan 10 yıla çıkarılmıştır. Süresi dolan veya dolmasına bir yıldan az süre kalan pasaportların  geçerlilik süresinde uzatma işlemine başlanırken, süre uzatma işlemi ücretsiz yapılabilmektedir.

Detaylı bilgi için tıklayın.

Yeşil Pasaport Yenileme

Yeşil pasaportunuzu yenileyebilmeniz için eski pasaportunuzun süresinin dolması gerekmektedir. Yenileme işlemi Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmektedir.  

Yenileme İşlemi için İstenen Belgeler

Yeşil pasaport alırken istenen belgelere ek, eski pasaportunuzdan oluşmaktadır. Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü web sitesi üzerinden e-başvuru yaparak sadece defter bedelini yatırarak hususi pasaport yenileme işlemlerini yapabilirsiniz.

Diğer tüm belgeleri görmek için Pasaport için istenen evraklar sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Yeşil Pasaport Yenileme Ücreti

Yeşil pasaport harcı alınmamaktadır. Hem ilk kez hususi pasaport alacaklardan hem yenileme yapacaklardan sadece defter bedelini ödemeleri talep edilmektedir.

2023 yılı yeşil pasaport defter bedeli ise tüm başvuru süreleri için 501 TL'dir.

Yeşil Pasaportun Avantajları

Yeşil pasaport sahibi kişilerin vizesiz gidebileceği ülkeler listesine buradan ulaşabilirsiniz. Hususi pasaport ayrıca pasaport harcından da muaf tutulur.

Yeşil Pasaportla Vizesiz Gidilebilecek Ülkeler

Hususi (yeşil) pasaportu olanların sahip olduğu bazı ayrıcalıklar bulunmaktadır. Bunlardan biri de vize almalarına gerek kalmadan bazı ülkelere seyahat edebilmeleridir. Yeşil pasaport sahiplerinin vizesiz gidebileceği ülkeler arasında   yer almaktadır.

Tüm ülkeleri görmek için Yeşil Pasaporta Vize İstemeyen Ülkeler sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Yeşil Pasaport Alma Şartları

Yeşil pasaport birinci, ikinci ve üçüncü dereceden kadrolu memurlara ya da bu şartları sağlayan emekli memurlara, eski bürokratlara, bazı şartları sağlayan ihracat yapan iş insanlarına, il ve ilçelerde görev yapan ya da birinci dereceden emekli olan belediye başkanlarına, devlet sporcuları gibi kişilere ve uygun şartları sağlayan aile üyelerine verilir. 

Aile Üyelerinin Yeşil Pasaport Alma Şartları

Yeşil pasaport hakkına sahip kişinin çocuğu 18 yaşından küçük ise şartsız bir şekilde pasaport alabilir. 25 yaş altı için de birlikte ikamet etmek, herhangi bir işte çalışmamak, evli olmamak, öğrenimine devam etmek gibi şartları sağlaması gerekir. Anne ve babanın boşanmış olması durumunda, velayet sahibi ebeveynin onayı aranır.

Anne ve babanın boşanma davasının devam sürecinde kesinleşme şerhi aranmaksızın mahkemece verilen ara karara göre işlem yapılır.

Yeşil pasaport hak sahibinin vefatı halinde reşit olan çocuklar için yasal temsilci aranmaz, reşit olmayan çocuklar için sağ olan ebeveynin ya da yasal temsilcisinin onayı gerekir.

Eş durumundan dolayı şart aranmaksızın yeşil pasaporta sahip olunabilir. Detaylı bilgi için Pasaport İşlemleri web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

İhracat Yapan Kişilerin Yeşil Pasaport Alma Şartları

Son 3 takvim yılı itibarıyla yıllık ortalama ihracatı 500 bin doların üzerinde olan (3 yıllık toplam ihracatı 1.5 milyon dolar üzerinde olan) ihracatçı firma temsilcilerine yeşil pasaport verilir. İhracatçı firmaların sahipleri, ortakları ve çalışanları bu hususi damgalı pasaport hakkından yararlanabilir. 

Detaylı bilgi ve başvuru formuna ulaşmak için Yeşil Pasaport Başvuru Formu sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Kaç Yıllık Memur Yeşil Pasaport Alabilir?

Kaç yıllık memuriyet hizmeti olduğuna bakılmaksızın birinci, ikinci ve üçüncü dereceden kadrolarda çalışanlar yeşil pasaport alabilir.

Yeşil Pasaport Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Yeşil pasaport kaç günde çıkar?

Başvuru yaptıktan sonra kişiselleştirilen pasaportlar PTT kargo ile il merkezlerine 1 ila 2 gün, ilçe merkezlerine en geç 4 iş günü içinde teslim edilebilmektedir.

Hususi damgalı talep formu nereden alınır?

Hususi/Hizmet Damgalı Pasaport Talep Formunu https://randevu.nvi.gov.tr web sitesi üzerinden temin edebilirsiniz.

Hususi pasaport ne kadar süreli verilir?

Hususi damgalı yeşil pasaportların geçerlilik süresi; Yerli ve Milli pasaport üretimine başlanması sebebiyle  5 yıldan 10 yıla çıkarılmıştır. Süresi dolan veya dolmasına bir yıldan az süre kalan pasaportların  geçerlilik süresinde uzatma işlemine başlanırken, süre uzatma işlemi ücretsiz yapılabilmektedir.

Detaylı bilgi için tıklayın.

Yeşil pasaportun süresi nasıl uzatılır?

Yeşil pasaportunuzun süresini uzatmak için Haziran 2010'dan sonra düzenlenmiş ve fiziki olarak kullanılamayacak şekilde hasar görmüş pasaportunuz ile il nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerine şahsen müracaat etmeniz gerekir.

Hususi (yeşil) pasaport uzatma işlemi ücretsiz yapılmaktadır.

Yeşil pasaportlar nerede yenileniyor?

Yeşil yani hususi pasaportlar Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nce yenilenmektedir.

Bordo pasaport ile yeşil pasaport arasındaki fark nedir?

Yeşil pasaport devlet adına çalışan memurlara ve belirli şartları taşıdıkları sürece bu memurların ailelerine verilirken; bordo pasaport için devlet çalışanı olma şartı aranmaz.

Amerika’ya yeşil pasaportla gidilir mi?

Yeşil pasaportla vizesiz gidebileceğiniz yerler arasında Amerika yer almamaktadır. Amerika için ayrıca vize başvurusu yapılması gerekmektedir.

Yeşil pasaport Rusya’da geçerli mi?

Rusya, yeşil pasaport sahiplerinden 90 güne kadar olan ziyaretler için vize talep etmemektedir. Yeşil pasaportunuzla Rusya’ya vizesiz giriş yapabilirsiniz.

Kendini ve sevdiklerini koru; aşı ol!

COVID-19 pandemisinde yayılımı sona erdirmek; her bir vatandaşımızın sağlığını korumak amacıyla Bakanlığımız tarafından aşı programı başlatılmıştır.

Online Randevu Al

img

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Aşı Serisini Tamamlayanlar

Toplam Yapılan Aşı Sayısı

Son Güncelleme: 29.08.2022 10:13

Bakanlık Duyurusu

Bakanlığımız; Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesinin önerileri doğrultusunda, Covid-19 salgınının ülkedeki durumu yeniden değerlendirilerek 23.12.2020 tarihinden itibaren 45/2018 Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın 36’ıncı maddesi uyarınca aşağıdaki tedbirlerin uygulanmasına karar verilmiştir. Ayrıca, 45/2018 Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın 36’ıncı maddesi uyarınca alınan tedbir kararlarına aykırı davranan kişiler hakkında aynı yasanın 43’üncü maddesi tahtında idari yaptırımlar uygulanacaktır.

Devamı
Aşı olmak kadar önemli!

Koronavirus, hasta bireylerin ortama saçtıkları damlacıkları soluma veya
kirli yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin, yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile bulaşır.

img

Maske Kullanın

Civarınızda insanlar varsa ağız ve burnunuzu kapatacak şekilde maske takın.

img

Evde kalın

Soğuk algınlığı belirtileriniz varsa temastan kaçının, maske takmadan dıșarı çıkmayın.

  • COVID-19 Virüsü Nedir?
  • Belirtileri Nelerdir?
  • Nasıl Bulaşır?
  • Kimler Daha Fazla Risk Altında?
  • Korunma Yolları Nelerdir?
  • Bana verilen aşı markasını istediğim markayla değiştirebilir miyim?
  • Randevusunu kaçıran gidemeyen kişiler ne yapabilir?
  • Ciddi kronik hastalığı olan hastalar ne şekilde aşılanacak?
  • Covid-19 hastalığını geçirmiş kişler aşı olmalı mıdır?
  • Eşimle aynı anda aşı olmak istiyorum olabilir miyim?
  • 65 yaş ve üzerinde olan vatandaş olmayan ve oturma izni de olmayan kişiler aşı olabilir mi?
  • Yurtdışına gideceğim acilen aşı olabilir miyim?
  • Birinci aşımı yurtdışında oldum ikinci aşımı burada olabilirmiyim?
  • Kronik hastalıklarım nedeni ile aşı olmam sakıncalı mıdır?
  • Aşı olmak mecburi midir olmazsam ne olur?
  • Aşı programında kullanılan aşılar güvenli midir?
  • Ev Karantinası Koşulları

COVID-19 Virüsü Nedir?

Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür.

Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ve diğer dünya ülkelerine yayılmıştır.

Koronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda, birkaç koronavirüsün soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. Yeni Koronavirüs Hastalığına SAR-CoV-2 virüsü neden olur.

Belirtileri Nelerdir?

Belirtisiz olgular olabileceği bildirilmekle birlikte, bunların oranı bilinmemektedir. En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir.

Nasıl Bulaşır?

Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek risklidir.

Kimler Daha Fazla Risk Altında?

COVID-19 enfeksiyonu ile ilgili şimdiye kadar edinilen bilgiler, bazı insanların daha fazla hastalanma ve ciddi semptomlar geliştirme riski altında olduğunu göstermiştir.

- Vakaların yüzde 80'i hastalığı hafif geçirmektedir.
- Vakaların %20’si hastane koşullarında tedavi edilmektedir.
- Hastalık, genellikle 60 yaş ve üzerindeki kişileri daha fazla etkilemektedir.

Hastalıktan En Çok Etkilenen Kişiler:

- 60 yaş üstü olanlar
- Ciddi kronik tıbbi rahatsızlıkları olan insanlar:
- Kalp hastalığı
- Hipertansiyon
- Diyabet
- Kronik Solunum yolu hastalığı
- Kanser gibi
- Sağlık Çalışanları

Çocuklar Risk Altında Mı?

Çocuklarda hastalık nadir ve hafif görünmektedir.
Çocuklarda şimdiye kadar ölüm görülmemiştir.

Hamileler Risk Altında Mı?

COVID-19 enfeksiyonu gelişen gebe kadınlarda hastalığın ciddiyeti konusunda sınırlı bilimsel kanıt vardır. Bununla birlikte mevcut kanıtlar COVID-19 enfeksiyonu sonrası hamile kadınlar arasındaki hastalık şiddetinin, hamile olmayan yetişkin COVID-19 vakalarına benzer olduğunu ve hamilelik sırasında COVID-19 ile enfeksiyonun fetüste olumsuz bir etkisi olduğunu gösteren hiçbir veri olmadığını göstermektedir. Şu ana kadar COVID-19'un hamilelik sırasında anneden bebeğe bulaştığına dair de bir kanıt bulunmamaktadır.

Korunma Yolları Nelerdir?

Mümkün olduğu kadar yurtdışına yolculuk yapılmaması önerilmektedir. Yurtdışına çıkışın zorunlu olduğu durumlarda aşağıdaki kurallara dikkat edilmelidir:

Akut solunum yolu enfeksiyonlarının genel bulaşma riskini azaltmak için önerilen temel ilkeler Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19) için de geçerlidir. Bunlar;

-El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
- Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
- Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).
- Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir
- Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.
- Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
- Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir.
- Çiftlikler, canlı hayvan pazarları ve hayvanların kesilebileceği alanlar gibi genel enfeksiyonlar açısından yüksek riskli alanlardan kaçınılmalıdır.
- Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmelidir.

Bana verilen aşı markasını istediğim markayla değiştirebilir miyim?

Randevusuna aşı markasını istemediği için gitmeyen kişilere yeni aşı geldiği zaman yeniden randevu verilebilecektir.Ama bunun için bekleme süresi belli değildir.

Randevusunu kaçıran gidemeyen kişiler ne yapabilir?

Hastalık veya herhangi bir nedenle randevu gününde gidemeyen kişiler çağrı merkezini arayıp randevu tarihlerini uygun güne çekebilireler.

Ciddi kronik hastalığı olan hastalar ne şekilde aşılanacak?

55 yaş ve üzerinde olup ciddi kronik hastalığı olan kişilerin aşıbilgisistemi.com adresine yaptıkları başvuruları doğrultusunda aşılamaları devam etmektedir. 55 yaşından küçük olup ciddi kronik hastalığı olan kişiler ise tamamlandıktan sonra aşı olabilerceklerdir., aşı bilgi sistemi üzerinden yapmış oldukları randevu talepleri doğrultusunda Aşı randevuları sms olarak bildiriliecektir.Kronik hastalığı olan bireylerin ayrıca sağlık bakanlığına gelip belge getirmelerine gerek yoktur.

Covid-19 hastalığını geçirmiş kişler aşı olmalı mıdır?

Sağlık çalışanları hastalığı geçirmelerinin üzerinden bir ay diğer kişiler 3 -6 ay geçtikten sonra randevu için aşı bilgi sisteminden aşı randevu talebi yapabilirler.

Eşimle aynı anda aşı olmak istiyorum olabilir miyim?

Sağlık her bireye yaş kriterine ve ağır kronik hastalığına göre başvurusu doğrultusunda randevu verilecektir.Eş durumundan randevu talebi mümkün değildir.

65 yaş ve üzerinde olan vatandaş olmayan ve oturma izni de olmayan kişiler aşı olabilir mi?

Bu kişiler yüksek risk gurubunda olduklarından üç aydan uzun bir süreden beri burada kalmışlar ise ve ülkelerine dönemiyorlar ise aşıbilgisistemi.com üzerinden aşı olmak için başvurabilirler.

Yurtdışına gideceğim acilen aşı olabilir miyim?

Aşılamalar yaş kriterine göre yapılmaktadır.

Birinci aşımı yurtdışında oldum ikinci aşımı burada olabilirmiyim?

Kişi aşı kartını ibraz etmek ve ikinci aşı tarihinde burada olmasını gerektiren zorunlubir durumu olması halinde 2.doz aşısını burada yaptırmak için Covid aşı danışma merkezinden randevu kaydı yaptırabilir. (Çağrı Merkezi : 05469901313)

Kronik hastalıklarım nedeni ile aşı olmam sakıncalı mıdır?

Doktorunuz aşı olmanızda sakınca olmadığını belirtmişse aşı randevusu için başvurabilirsiniz.

Aşı olmak mecburi midir olmazsam ne olur?

Aşı olmak mecburi değildir ama hastalığın toplumda yayılımını durdurabilmek için aşı sırası gelen kişilerin aşı olmaları önemlidir.

Aşı programında kullanılan aşılar güvenli midir?

Aşıların güvenliğini ve kalitesini sağlamak, Dünya Sağlık Örgütünün  (DSÖ)' en yüksek önceliklerinden biridir. DSÖ, aşıların kalitesini, güvenliğini ve etkinliğini değerlendirmek için küresel normların ve standartların geliştirilmesini ve uygulanmasını sağlamak için ulusal makamlarla yakın bir şekilde çalışır. 

COVID aşıları geliştirme süreci, en yüksek standartları korurken hızlı bir şekilde izlenir: COVID-19 aşısılarının güvenli ve etkili oldukları kanıtlanana kadar ülkeler kullanım izni vermemektedir.

COVID-19 aşılarının güvenli olmasını sağlamaya yardımcı olacak birçok katı koruma önlemi vardır.vardır. Tüm aşılar gibi, COVID-19 aşıları da on binlerce insanı içeren büyük (faz III) denemeler de dahil olmak üzere titiz, çok aşamalı bir test sürecinden geçiyor. COVID-19 için yüksek risk taşıyan bazı grupları içeren bu denemeler (hamile ve emziren kadınlar gibi belirli gruplar aşı denemelerine dahil edilmemiştir), herhangi bir yaygın yan etkiyi veya diğer güvenlik endişelerini belirlemek için özel olarak tasarlanmıştır.

Klinik bir araştırma, bir COVID-19 aşısının güvenli ve etkili olduğunu gösterdiğinde, DSÖ bir aşı ürününü değerlendirmeden önce, ön yeterlilik için aşının üretildiği ülkede düzenleyici inceleme ve onay dahil olmak üzere etkinlik ve güvenlik kanıtlarının bir dizi bağımsız incelemesini yapar. Bu sürecin bir kısmı, Küresel Aşı Güvenliği Danışma Komitesi tarafından yapılan tüm güvenlik kanıtlarının gözden geçirilmesini de içerir .

DSÖ tarafından toplanan bir dış uzman ekibi , klinik araştırmalardan elde edilen sonuçları, hastalık, etkilenen yaş grupları, hastalık için risk faktörleri ve diğer bilgilerle ilgili kanıtları birlikte analiz eder. Bu ekip  aşıların kullanılıp kullanılmayacağını ve nasıl kullanılması gerektiğinibelirler.Ülkelerdeki yetkililer, aşıların ulusal kullanım için onaylanıp onaylanmayacağına karar verir ve aşıların kendi ülkelerinde DSÖ tavsiyelerine göre nasıl kullanılacağına ilişkin politikalar geliştirirler .

Bir COVID-19 aşısı uygulamaya konulduktan sonra, DSÖ, herhangi bir güvenlik endişesini sürekli olarak izlemek için aşı üreticileri, her ülkedeki sağlık yetkilileri ve diğer ortaklarla birlikte çalışmayı destekler.

Bu anlamda bildirimi yapılan  aşı sonrası  istenmeyen etkiler titizlikle değerlendirilir ve  aşının  durdurulmasını gerektirecek bir  yan etki saptanması durumunda durdurulur.

Ev Karantinası Koşulları

Hastalık Nedenli Ev Karantinalarını Değerlendirme Komitesi'nin 23 Şubat 2021'de Bakanlığımız yönetimi ile yaptığı değerlendirmeler neticesinde komite 23 Şubat 2021'den itibaren aşağıdaki kriterleri olan kişiler ve hastalara ev karantinası uygulanabileceği yönünde görüş vermektedir.

1- 75 yaş üstü yaşlılar
2- 12 yaş ve altı çocuklar
3- Aterosklerotik Kalp Hastalığı, Kalp Yetersizliği
4- İmmünsüpresif Tedavi alan hastalar
5- Kanser hastaları - son 6 ay içinde kemoterapi ve radyoterapi almış olanlar
6- 1 ay içinde minor operasyon geçirmiş olanlar
7- 3 ay içinde major operasyon geçirmiş olanlar
8- Fiziksel ve zihinsel engelli olan kişiler
9- Nörodejeneratif hastalıklı olan kişiler
10- Otizm spektrumu
11- Son 3 aydan daha fazladır tanı almış psikiyatrik vakalar (rapor ve almış olduğu tedavi uzman psikiyatrist tarafından düzenlenmiş olmalıdır.)
12- Kolostomi torbası ve kalıcı idrar sondası ile yaşayanlar
13- Diyaliz ihtiyacı olan son dönem böbrek yetersizliği olan kişiler
14- Organ ve kök hücre nakilli hastalar
15- Gebelik

Ebeveynleri boşanmış yüz binden fazla çocuk aşı olamıyor

ANKARA- Korana virüsü salgınıyla mücadele kapsamında aşı olma yaşı 5 Eylül itibariyle 12 yaşa düştü. Yüz yüze eğitimin başlamasının ardından uzmanlar, çocukların aşılanmalarının hastalıktan korunmada kilit önemde olduğunu vurguluyor.

Aşı randevusunun alınması konusunda ise boşanmış, çocuğun velayeti kendisinde olan ebeveynler izin sorunuyla baş başa kalıyor. Ayrılmış ebeveynler çocukları için E-nabız sistemine erişmek istediğinde karşılıklı onay gerekiyor. Ebeveynler, E-nabız üzerinden çocukları için aşı randevusu almak istediğinde, “Diğer ebeveynin onayı gerekmektedir” uyarısıyla karşılaşıyor. Bu izin süreci, çocukların aşı olmalarını da geciktiriyor.

Ebeveynlerin karşılaştıkları bir diğer sorun ise çocuklarının velayetlerinin kendilerinde olmasına rağmen boşandıkları kişinin aşı karşıtı olması ve çocuklarına korona virüsü aşısı için izin vermemesi. Uzmanlara göre böyle bir durumda hukuki adımlar atılabiliyor.

ESKİ EŞ ONAYI OLMADIĞI İÇİN AŞI YAPTIRAMADIĞI ÇOCUĞU KORONA OLDU

Doktor Elif Yılmaz*, 15 ve 17 yaşındaki iki çocuğunun velayetine sahip bir anne. Yılmaz, çocuklarına korona aşısı tanımlanmasına rağmen E-nabız üzerinden eski eşinin onayı istendiği için uzun süre randevu alamadı. Eski eşiyle iletişime geçmek istemeyen Yılmaz’ın aşılanamayan 17 yaşındaki oğlu korona virüsüne yakalandı.

Çocuklarının velayeti kendisinde olmasına rağmen eski eşinden onay istenmesine anlam veremediğini belirten Yılmaz, il sağlık müdürlüğüyle yaptığı görüşmelerin sonunda çocukları için aşı randevusu alabildiğini söyledi ve yaşadıklarına dair şunları paylaştı: “E-devlet’te çocuklar bölümü var. Çocuklara tıkladığınızda iki çocuğum da çıkıyor ama E- nabız’larına girebilmek için ‘diğer ebeveynin de onayı gerekmektedir’ diyor. Eski eşimle görüşmüyoruz, muhatap olmak istemiyordum. Ben doktor olmama karşın bununla uğraştım ve güç bela hallettim. Velayet bendeyken çocuklarımın E-nabız sistemine neden giremiyorum? Aşı randevusu alamadığım o süreçte oğlum koronaya yakalandı. Diğer çocuğum ve ben üçümüz evde karantinada kaldık. Aşıyı yaptırmış olsak belki de koronaya yakalanmamış olacaktı, belki hafif geçirecekti. Şu an ikisi de aşılandı ama o dönemdeki bilinmezlik çok kötü hissettirdi. Ne yapacağını bilemiyorsun. Kendini dışlanmış gibi hissediyorsun.”

‘ÇOCUĞUM BABASINI OKUL AÇILMADAN ÖNCE İKNA ETTİ’

Eşinden ayrılmış, 15 yaşında çocuğu olan Meltem Zeybekoğlu* da aynı sorunu yaşayan annelerden biri. Zeybekoğlu, velayetine sahip olduğu çocuğuna korona aşı sırası gelmesine rağmen uzun süre aşı yaptıramadı. Oğlunun babasının, “Nereden yapacağımı bilmiyorum” diyerek uzun süre onay vermediğini, okulların açılmasına üç gün kala oğlunun “Bu onay olmazsa okula aşısız başlamak zorunda kalacağım” diyerek babasını ikna ettiğini ve bu sayede aşı olabildiğini belirten Zeybekoğlu yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Çocuğum 15 yaşında, kendini ifade edebiliyor. Babasıyla onay konusunda o konuştu. Daha küçük olsaydı belki kendini ifade edemeyecekti. Belki babası aşı karşıtı olsaydı sorunlar yaşanacaktı. Bir ay gibi bir süre oyalandık ama oğlum onay için babasını ikna etti ve sonunda aşı oldu. Fakat çocuğumun sağlığı için hala kaygılanıyorum. Aşı olduktan çok kısa süre sonra okula gitmek zorunda kaldı. Tek doz aşıyla 42 kişilik sınıfta okula gidiyor. Her gün endişe içindeyim. Çocuğun velayeti kimdeyse karar da ona ait olmalı. “

ÇOCUKLARIN AŞILANMASI İÇİN, ÖLEN EŞTEN ONAY BEKLENİYOR!

Biri 14 diğeri 15 yaşında iki çocuğa sahip annelerden biri de Seda U. Eşinden yıllar önce ayrılan Seda U. çocuklarının velayetine de sahip bir anne. Eski eşinin iki yıl önce yurt dışında vefat ettiğini, eski eşinin ailesinin Türkiye’de ölüm kararının tanınmasına dair açtığı davanın sürdüğünü belirten Seda U., bu süreçte çocuklarına aşı hakkı tanımlanmasına rağmen onay alamadı ve çocuklarını aşılatamadı.

Eski eşinin, dava bitmediği için Türkiye’de hala yaşıyor göründüğünü, çocuklarının aşı olabilmesi için E-nabız üzerinden ölen eski eşinin onayının istendiğini belirten Seda U. şunları söyledi: “Çocuklarıma randevu alabilmek için E-nabız’a girdiğimde diğer ebeveynin onay vermesi gerekiyor. Bununla ilgili ilk olarak ‘182’yi arayın’ dediler. Sonra ‘184’ü arayın’ dediler. ‘E-nabız’a mail atın’ dediler. Attık ama bir buçuk aydır yanıt gelmedi. En son kendim son aşımı olduğum doktoruma durumu anlattım. Doktor, il sağlık müdürlüklerine dilekçe vermem gerektiğini söyledi.  Şimdi dilekçe vereceğim. Çocuklarıma bir buçuk aydır bu durum nedeniyle aşı yaptıramıyorum.  Çocuklarım okula gidiyor ve sınıflarında pozitif olan bir çocuk olabilir. Korkuyorum. Benim gibi bunu yaşayan aileler ve bundan etkilenen çocuklar varsa çözüm için adım atılmasını talep ediyorum.  Kim nereye başvuracağını bilmiyor ve oradan oraya ötelenen bir hal var.”

AŞI KARŞITI BABA ONAY VERECEK Mİ BELLİ DEĞİL

Oğlu 11 yaşında olan Özlem Özmen de velayetine sahip olduğu oğlunu büyüten bir anne. Özmen’in oğlu bir ay sonra 12 yaşına basacak ve aşı hakkı tanımlanacak. Fakat Özmen’in eski eşi aşı karşıtı ve oğlunun da aşı olmasını istemiyor.

E-nabız üzerinden onay istenmesi nedeniyle çocuğunun aşılanıp aşılanamayacağını öğrenmeye çalışan Özmen’in Sağlık Bakanlığı yetkililerinden elde etmeye çalıştığı bilgi henüz gelmedi. Çocuğunun geçmiş bilgilerine erişmek için babasından şimdilik onay aldığını, aşılama hakkı tanımlandığında ise sorunla karşılaşıp karşılaşmayacağını bilmediğini söyleyen Özmen şunları kaydetti:
“Oğlumla birlikte yaşıyorum. Babası uzakta olduğu için eğitimi, sağlığı, gündelik hayatı pek çok konudaki sorumluluklarını üstlenen bir ebeveynim. Babası aşı karşıtı. Bir ay sonra çocuğumun aşı sırası geldiğinde eski eşini ikna etmek zorunda bırakılan anne olacağım. Tek başına ebeveynler var. Boşandıkları eşleri cezaevinde olabilir, yurt dışında olabilir, hatta ölmüş olabilir. Şiddet görmüş ve eski eşiyle görüşmek istemeyen kadınlar olabilir. Bu tip durumlarda karşıdaki kişiyle muhatap olmak, onay almak zorunda kalmak çocuğun yararı ilkesine ters diye düşünüyorum. Ben Sağlık Bakanlığı’nı aradım ve ‘nasıl hareket edeceğim’ dedim. ‘Babayı ikna edemezsem çocuğumu aşılatamayacak mıyım’ diye sordum. Bakanlık uzmanların yanıt vereceklerini söylediler ancak beş gün oldu yanıt veren olmadı.”

‘MAĞDUR OLAN YÜZ BİNİN ÜZERİNDE ÇOCUK VAR’

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut’a göre, Sağlık Bakanlığı’nın iki ebeveynden onay talep etmesi nedeniyle sorun yaşayan çok sayıda ebeveyn var ve binlerce çocuk bu nedenle aşılanamıyor. Medeni Kanun’a göre aşılamada velayete sahip olan ebeveynin onayının yeterli olması gerektiğini belirten Bulut, Sağlık Bakanlığı’nın istisnai durumları düşünmeden hareket ettiğini belirtti ve ekledi:
“Sağlık Bakanlığı ‘her iki velinin izniyle aşı olunabilir’ diyor, halbuki bu yanlış. İstisnai durumları düşünmediler. Çocuğun velayeti kimdeyse, onun vücuduyla ilgili kararlarda söz hakkına sahiptir. Sağlık Bakanlığı’nın hızla bunu düzeltmesi gerekiyor.  Böyle mağdur olan yüz binin üzerinde çocuk var. Sağlık Bakanlığı iki ebeveynin iznini istememeli. Ebeveynlerden birinin aşıyı kabul etmesi durumunda çocuğa aşı yapılmasını onaylamalı. İki ebeveynin de aşılamayı istemediği durumda ise şu anlık hukuki bir zorlama yok. Devletin hukuki bir düzenleme yapması gerekiyor. Bazı ülkeler adım attılar ve çocuklar için zorunluluklar getirdiler. Ya da pozitif ayrımcılıklar getirdiler. Devlet bu tarz ikircikli durumu ortadan kaldırabilir.”

MAHKEME YOLUNA GİDİLEBİLİR

Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Ceren Kalay Eken’e göre de velayete sahip ebeveynin aşı konusundaki onayı yeterli sayılmalı. Sağlık Bakanlığı’nın sorun yaşamamak için iki ebeveynden de onay istediğini belirten Eken, “’Benim çocuğuma benim onayım almadan nasıl aşı yaptınız’ diyerek açılabilecek davalardan kendilerini korumak için atılmış bir adım. Yoksa velayet sahibi anne ya da babanın kanunen çocukla ilgili tüm kararları alabilmesi gerekir” dedi.  

Eken, diğer eş onayı olmadığı için çocuklarının E-nabız sistemine erişemeyen ve aşı randevusu alamayan ebeveynlere, Sağlık Bakanlığı’na başvurarak bunun gerekçesini yazılı talep etmeleri gerektiğini de söyledi.

Avukat Eken, “Velayet babada ve baba çocuğun aşılanmasını istemiyor. Anne ise istiyor. Bu durumda anne nasıl bir hukuki yol izleyebilir?” sorumuza ise şu yanıtı verdi: “Anne Çocuk Mahkemesi’ne başvurarak sağlık tedbiri isteyebilir. Anne, çocuğunun kronik rahatsızlığı olduğunu, babasının izni olmaması nedeniyle aşılanamadığını belirterek Çocuk Mahkemesi’nden tedbir talep eder. İl sağlık müdürlüğü tarafından bu işlemin yapılmasına ilişkin mahkeme kararıyla aşıyı yaptırabilir.”

‘YASAL TEMEL OLUŞTURULMALI’

Ebeveynler arasında ikircikli bir durumun yaratılmaması gerektiğini, devletin çocuklar için aşıyı zorunlu kılan bir adım atabileceğini belirten Avukat Ceren Kalay Eken şöyle devam etti: “Kanuni bir açık söz konusu. Bizim yasalarımızda aşıyı zorlayacak bir durum yok, isteğe bağlı ve sıkıntı burada. Sonuçta Anayasa’da salgın hastalık hali durumlarında atılacak adımlar belli. Nasıl canları istediğinde OHAL ilan ediyorlar, bunda da isteseler yasal temelini oluşturabilirler. AİHM’in, toplum sağlığı söz konusuysa beden bütünlüğü aşılabilir diyerek hak ihlali olmayacağına dönük kararları var. Yasal zemini oluşturulmalı.”

‘VELAYET SAHİBİ KİMSE ONUN DEDİĞİ ÖNEMLİ’

Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Şahin Antakyalıoğlu’na göre de velayet sahibi ebeveynin aşı konusundaki kararı hukuki açıdan yeterli. Velayet olduğu halde aşıya karşı ebeveynin onayını istenmesinin yanlış bir uygulama olduğunu belirten Antakyalıoğlu “Uygulamanın değiştirilmesi gerekiyor” dedi.

Velayet sahibi ebeveyn aşılama talep ettiği halde, il sağlık müdürlüğü ya da hastanenin aşıyı yapmaması durumuyla karşılaşıldığında idare mahkemelerine başvurulması gerektiğini söyleyen Şahin Antakyalıoğlu, “Velayet sahibi kimse onun dediği önemli” dedi ve şunları kaydetti: “Velayet sahibi eğer aşı konusunda bir karar veremeyecekse velayet sahibi olmanın bir anlamı olmaz. Karar verme yetkisi velayet sahibindedir. Sağlık Bakanlığı bir genelge yayınlayıp aşı konusunda velayet sahibinin yetkili olduğunu belirtmeli. Öte yandan eğer kişi velayet sahibi değilse ve çocuğunun aşı olmasını istiyorsa, mahkemeye başvurup ‘Velayet sahibi kişi çocuğun üstün yararını düşünmüyor, korumuyor, bu noktada çocuk hakkında sağlık tedbiri verilmeli’ diyerek talepte bulunmalı. Hukuki yolu izlemeli.”

‘ÇOCUĞUN YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLDİĞİNDE BABAYA MI SORACAĞIZ?’

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’ye göre korona virüsü artık toplumsal bir sorun. Çocuklarının velayetine sahip kadınların sorun yaşadığı erkeklerle izin konusunda muhatap olmamayı tercih edebileceğini, gerekli adımın ilgili bakanlıklar tarafından bir düzenlemeyle atılabileceğini söyleyen Güllü şunları söyledi: “Türkiye’de devlet aşı sistemini uygulamak için çaba ve gayret içerisinde değil mi? Bu gayret içerisindeyken velayette izne gitmenin anlamı yok.  İzin, şiddet mağduru kadınlarda da bir sorun yaratabilir. Çocuğun yaşam hakkı ihlal edildiğinde, öldüğünde ne yapacağız, babaya mı soracağız? Aşılanmayanların ölüme gittiği bir durum yaşıyoruz. Öte yandan velayet annede olmasına rağmen aşı karşıtı babanın olumsuz kararı neden baskın geliyor? Baba karşıtsa çocuk da mı karşıt olacak? Bu hak gaspı değil midir? İki taraftan biri aşı olacak biri olmayacak diyorsa devletin ilkesel bir karar alması gerekiyor. 18 yaşın altında velayeti anne ya da babada olan çocuklar için aşı kararı alınmıştır diyecek ve sorun çözülecek.”

*Kaynakların talebiyle isimler değiştirilmiştir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır