İngilizcesi | Türkçesi |
I found a love for me | Kendime göre bir aşk buldum |
Darling, just dive right in and follow my lead | Sevgilim, düşünmeden atla ve benim adımlarımı takip et |
Well, I found a girl, beautiful and sweet | Pekala, bir kız buldum, güzel ve sevimli |
Oh, I never knew you were the someone waiting for me | Oh, benim için bekleyenin sen olduğunu hiç bilemezdim |
‘Cause we were just kids when we fell in love | Çünkü biz birbirimize tutulduğumuz zaman çocuktuk, |
Not knowing what it was | Hissettiğimizin ne olduğunu bilmeden. |
I will not give you up this time | Bu sefer senden vazgeçmeyeceğim |
But darling, just kiss me slow, your heart is all I own | Ama sevgilim, sadece beni yavaşça öp, kalbin benim tüm varlığım |
And in your eyes you’re holding mine | ve sen de gözlerinde tutuyorsun kalbimi. |
Baby, I’m dancing in the dark with you between my arms | Bebeğim, karanlıkta dans ediyorum, kollarımda seninle |
Barefoot on the grass, we listening to our favorite song | Çimlerde çıplak ayaklarla, en sevdiğimiz şarkı eşliğinde |
When you said you looked a mess, I whispered underneath my breath | Berbat görünüyorum dediğinde bana, alçak sesle söyledim sana |
But you heard it, darling, you look perfect tonight | Ama sen de duydun, sevgilim, mükemmel görünüyorsun bu gece |
Well, I found a woman, stronger than anyone I know | Pekala, bir kadın buldum, tanıdığım herkesten daha güçlü |
She shares my dreams, I hope that someday I’ll share her home | Hayallerime ortak oluyor, umarım bir gün ben de onun evine ortak olurum |
I found a love, to carry more than just my secrets | Bir aşk buldum sadece sırlarımı tutmaktan öte, |
To carry love, to carry children of our own | Aşkı ve çocuklarımızı taşıyacak. |
We are still kids, but we’re so in love | Hala çocuğuz, ama bir o kadar da aşığız |
Fighting against all odds | Tüm anlaşmazlıklara karşı savaşan |
I know we’ll be alright this time | Biliyorum ki bu sefer iyi olacağız |
Darling, just hold my hand | Sevgilim, sadece elimi tut |
Be my girl, I’ll be your man | Kadınım ol, ben de senin erkeğin |
I see my future in your eyes | Gözlerinde yarınlarımı görüyorum |
Baby, I’m dancing in the dark, with you between my arms | Bebeğim, karanlıkta dans ediyorum, kollarımda seninle |
Barefoot on the grass, we listening to our favorite song | Çimlerde çıplak ayaklarla, en sevdiğimiz şarkı eşliğinde |
When I saw you in that dress looking so beautiful | Sen o elbisenin içinde mükemmel görünürken, |
I don’t deserve this | Ben sana layık değilim |
Darling you look perfect tonight | Sevgilim mükemmel görünüyorsun bu gece |
Baby, I’m dancing in the dark, with you between my arms | Bebeğim, karanlıkta dans ediyorum, kollarımda seninle |
Barefoot on the grass, we listening to our favorite song | Çimlerde çıplak ayaklarla, en sevdiğimiz şarkı eşliğinde |
I have faith in what I see | Ben gördüğüme inanırım |
Now I know I have met an angel in person | Şuan biliyorum ki bizzat bir melekle tanıştım |
And she looks perfect, I don’t deserve this | Ve o mükemmel görünüyor, sana layık değilim |
You look perfect tonight | Mükemmel görünüyorsun bu gece |