edige destanı kime ait / Edigey Destanı - Vikipedi

Edige Destanı Kime Ait

edige destanı kime ait

Edige Destanı

Bu destanda XIII. yüzyılda Hazar denizi kıyısında kurulan Altınordu Hanlığı&#;nın XV. yüzyılda Timurlular tarafından yıkılışı anlatılmaktadır. Destanın adı, Altınordu Hanı ve bu destanın kahramanı Edige Mirza Bahadır&#;a atfen verilmiştir. Edige Mirza Bahadır&#;ın devletini ayakta tutabilmek için yaptığı büyük mücadeleler, ölümünden sonra XV. yüzyılda destan haline getirilmiştir.

yılından itibaren yazıya geçirilen Edige destanının Kazak-Kırgız, Kırım, Nogay, Türkmen, Kara Kalpak, Başkurt olmak üzere altı rivâyeti tespit edilmiştir Çeşitli Türk guruplar arasında Alp Er Tunga ve Oğuz Kağan gibi ilk Türk destanlarının izlerini taşıyan Türk kahramanlık dünya görüşünü temsil eden burada bahsi geçenler kadar yaygınlaşmamış ortak edebiyat geleneği içinde yer almamış pek çok başka destan örneği bulunmaktadır.

Destanın özeti kısaca şöyledir:

Altınordu’nun Toktamış Han tarafından yönetildiği sırada &#;Edige&#; adlı bir kahraman ortaya çıkar. Toktamış ile Edige arasında cereyan eden mücadelede Edige&#;nin mensup olduğu Nogay boyları haksızlıklara uğrarlar. Edige’nin öldürülmesi için Toktamış’ın düzenlediği planları Edige, kendisine bağlı adamların yardımıyla etkisiz bırakır.

Edige, Altınordu topraklarını bırakıp Timur Bek’in yanına erişmek üzere İdil’i aşıp karşı yakaya geçer.
Timur Bek’in kızı Akbilek ile kırk kulunu kaçırıp elinde tutan ve tek başına dünyaya meydan okuyan Kara Tiyin Alp adlı bir kahramanın varlığını duyar. Kızın da yardımı ile bu kahramanı öldürür. Akbilek ile kırk kulunu kurtarır. Timur Bek, kızını ve kırk kulunu kurtarıp teslim eden Edige’ye büyük itibar gösterir. Derdini dinler, ona yardım etmek ister. Edige olanları anlatır ve Timur Bek’ten yardım ister. Timur Bek, her türlü yardımı yapar. Toktamış üzerine sefer açar. Sonunda Edige, Nogaylı halkının başına geçer ve han olur.

Bütün bu maceralar, mücadeleler Kırım’dan İrtiş boyları arasına kadar uzanan geniş sahada yaşayan Türk destan anlatım repertuvarında büyük akisler bırakır. Nogaylı veya Kıpçak diye bilinen Türk boyları arasında şeşenlerin, yıravların “ bahşı, cırav, jirav, yomakçı, comokçu, ırçı, ölengçi, akın veya yırçıların” anlatımlarında bu maceralar bir destan metni hüviyeti kazanır. Her bir Türk boyunun destan anlatıcısı repertuvarında XV. Yüzyıldan sonra, Edige Han’ın maceralarını, kahramanlıklarını anlatan bir Nogaylı “Edige Destanı” yer alır. Bir bakıma bu destan repertuvarı, o yüzyıllarda umum Türk destan anlatıcılığının müşterek repertuvarıdır ve müşterek bir dil ve üsluba sahiptir.

Osmanlı sahasında destandan hikâyeye geçişte ara türler olarak da nitelendirilen çok tanınmış ve birçok Türk topluluklarınca da bilinen Köroğlu örneği yanında daha sınırlı alanlarda tespit edilen Danişmend-name, Battal-name gibi ilgi çekici örnekler de bulunmaktadır.

edige destanıtatar kırım edige destanı

Başkurt Türklerinin Tarihi Destanıİdigey ile Moradımİzeükey Minen Moradım

İdigey ile Moradım Destanı özelde Başkurt, genelde Türk kültürel belleğinin dış dünyaya yansıyan anlam alanlarından biridir. Hem mitolojik dönemden itibaren zihinsel akış halindeki kültürel kodları hem de tarihî dönemin bilinen belge ve bilgilerini bugünün insanına bir hatırlama figürü olarak sunan önemli eserlerdendir. İdigey Destanı, birden fazla Türk boyu arasında bilinen ve anlatılan destanlardan biridir. Başkurtlar dışında Kırım ve Kazan Tatarları, Altay, Kazak, Özbek, Türkmen, Nogay ve Karakalpaklar arasında yaşamaktadır. Genel olarak destanın ana konusu ve olay örgüsü yüzyıllarda Altınordu Devleti içinde yaşanan mücadelelere dayanmaktadır. Araştırıcılar özellikle Kazak-Nogay destan sahasındaki destanlarda tarihsel gerçekliklerin diğer destan sahalarına göre daha ağır bastığı ve bunun en güzel örneklerinden birinin “Edige Destanı” olduğu belirtilirler. İdigey ile Moradım Destanı’nın başkahramanı ve karşı kahramanı, adları, mevki ve konumları, mücadeleleri yönünden bazı tarihsel verilerle örtüşmektedir. İdigey/Edige/Edgü Mirza ile Altınordu hükümdarı Toktamış veya bu şahsiyetlerin Timur Han ile yaşadıkları çeşitli siyasi ilişkiler, tarihi verilerle de doğrulanmaktadır.  Fakat destanda adı geçen kahramanlar veya olaylarla, tarihte yaşamış şahsiyet veya yaşanmış olaylarla ilişki kurulsa bile, destanın o tarihi dönemi aşan bütüncül ve kurgusal bir özelliğe sahip olduğunu da öncelikle vurgulamak gerekmektedir.

Edige Batır Destanı

“Babasına baba demeyen,
Ülkeye bahadır olur mu?
Anasına ana demeyen,
Ülkeye bilge olur mu?
Baba kadrini bilmeyen,
Ülkenin değerini bilir mi?
Ana kadrini bilmeyen,
Bahadıra baba olur mu?..”
Edige Batır Destanı, kahramanının tarihte yaşamış gerçek bir şahsiyet olmasıyla birçok destandan ayrılan bir destandır. Edige, asrın ikinci yarısında Toktamış ile birlikte aynı yıllarda tarih sahnesine çıkmış, Urus Han’a karşı Toktamış’ın yanında çarpışmış, Toktamış’ın verdiği sözleri tutmaması üzerine araları açılınca Timur Han’a gidip onun yanında Toktamış’a karşı savaşmış bir kahramandır. Savaşın sonucunda Timur’un galip gelmesi ve Toktamış’ın yenilmesiyle Timur’un en güvendiği adamlardan biri ve devletin Baş Bey’i olarak Altın Orda’yı yirmi beş yıla yakın bir zaman yönetmiştir. Edige’nin seçtiği ya da desteklediği prenslerin han olduğu Altın Orda, bu devirde yeniden bir yükselme devresine girmiş, ancak taht entrikaları ve babasının intikamı peşinde koşan Kadirbirdi’nin amansız düşmanlığı sonucunda Edige ve oğlu Muradım öldürülmüş, Altın Orda da yeniden iç kavgaların getirdiği karışıklığa gömülmüştür. Destan bu tarihi olaylar doğrultusunda gelişmiştir. Edige’nin yaşadığı bu tarihi olaylar, tabii olarak bir tarihi vesika gibi değil, yüksek halk yaratıcılığının hayal unsurlarıyla süslenerek sunulmuştur. Edige’nin adına var edilen elinizdeki bu destanın, Kıpçak Türk halkları arasındaki en yaygın destanlardan birisi olması onun bölge halkları arasında ne kadar çok sevildiğinin ve hatırasının yaşatıldığının delilidir.

Tatar-Kırım: Timur ve Edige Destanları

Edige Destanı

Edige destanında, XIII. yüzyılda Hazar denizi kıyısında kurulan Altınordu Hanlığının XV. yüzyılda Timurlular tarafından yıkılışı anlatılmaktadır.

Destanın adı, Altınordu Hanı ve bu destanın kahramanı Edige Mirza Bahadır&#;a atfen verilmiştir. Edige Mirza Bahadır&#;ın devletini ayakta tutabilmek için yaptığı büyük mücadeleler, ölümünden sonra XV. yüzyılda destan haline getirilmiştir.

&#;yılından itibaren yazıya geçirilen Edige destanının Kazak-Kırgız, Kırım, Nogay, Türkmen, Kara Kalpak, Başkırt olmak üzere altı rivâyeti tesbit edilmiştir. Çeşitli Türk guruplar arasında Alp Er Tunga ve Oğuz Kağan gibi ilk Türk destanlarının izlerini taşıyan, Türk kahramanlık dünya görüşünü temsil eden, ortak edebiyat geleneği içinde yer almamış pek çok başka destan örneği bulunmaktadır.

Osmanlı sahasında destandan hikâyeye geçişte ara türler olarak da nitelendirilen çok tanınmış ve bir çok Türk topluluklarınca da bilinen Köroğlu örneği yanında daha sınırlı alanlarda tesbit edilen Danişmendname, Battalname gibi ilgi çekici örnekler de bulunmaktadır.

Timur Destanı

Timur Destanı Moğol kültür dairesinde gelişen bir destandır. Destanda Moğol hükümdarı Aksak Timur&#;un savaşları, diğer milletlerle ilişkileri anlatılmaktadır.

Destandan bir bölüm:

Hindistan şehrinde Cengiz Han&#;ın oğlu Jaday Han hanlık eder idi. Günlerden bir gün yatıyordu. Kötü bir rüya gördü. Korkup, sıçrayıp uyandı. Bir müddet kaldı. Falcıları, rüya tabircilerini topladı. Dalağına baktırdı, anlattı.

Falcılar, rüya tabircileri söylediler: &#;Ey Hanım! Dalağında öyle görünür ki, kendi ülkende, Almalık denilen köyde, bir kişiden korkunuz vardır. O kişi, kırkıcı oğlu, kazancı oğlu, tavukçu oğlu, Taragay denilen kişidir.&#; dediler. &#;O Taragay&#;ın izi, nişanı odur ki, alnında beni var, sol gözünde akı vardır. O Taragay&#;ın hatunu hamiledir. Onun karnındaki çocuğundan ecelin, ölümün var.&#; dediler.

O ahmak kaderi tedbir ile bozmak istedi.

Allah&#;ın takdiri nasıl bozulur. Ondan sonra konuştular.

&#;Bu hatunu öldürelim&#;, diye &#;Karnını yaralım&#;, dediler.

Han söyledi: &#;Bu hatunun karnındaki çocuğunu öldürürseniz, o çocuğu çabuk öldürür! Anası ölmesin!&#;, dedi.

Ondan sonra o hatunu diz çöktürdüler, aklı başından gitti, ölecekti.

Ondan birkaç gün sonra o zavallı diz çöktürülüp eğilen kadının gözü parladı, bir erkek evlat doğurdu.

O oğlanı alıp baktıklarında, bir ayağı topal idi. şöyle dediler: &#;Böyle eziyetten ölmedin, kurtulup doğdun, canın demir imiş&#;, dediler. O oğlanın adını bu sebepten dolayı Aksak Timur koydular.

Aksak Timur&#;un babası, anası öldü. Yetim kaldı. Büyütmek ve bakmak için hiç kimse kalmadı. Sonraları kendisi yürümeye başlayıp yiğit olduktan sonra, dışarı çıkıp altı yedi oğlan çocuk ile birleşip, her gün buzağı otlatırlardı&#;

Ayrıca bakınız ⇓

İslamiyetten Sonraki Türk Destanları

1. Kazak &#; Kırgız: Manas Destanı

2. Türk &#; Moğol: Cengiz Han Destanı

3. Tatar &#; Kırım: Timur ve Edige Destanları

4. Karahanlı Dönemi: Saltuk Buğra Han Destanı

5. Selçuklu &#; Beylikler ve Osmanlı Dönemleri
a. Seyid Battal Gazi Destanı
b. Danişmend Gazi Destanı
c. Köroğlu Destanı

Bakınız ⇒ İslamiyetten Sonraki Türk Destanları

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır