Şehirde Yaşamanın Dezavantajları

Büyük Şehirlerde Yaşamanın Zihin ve Bedenimize Olan Etkileri

Büyük şehirlerde yaşamak beraberinde birçok avantajı getirse de günümüzde daha çok dezavantajları konuşuluyor. Çünkü şehirleşmenin insanlar üzerinde çeşitli fiziksel ve psikolojik etkileri var; bunun yanı sıra çevreye olan yıkıcı etkisi de insanlar üzerinde etki sahibi. Günümüzde, dünya nüfusunun büyük çoğunluğu büyük şehirlerde yaşıyor ve araştırmalar bu oranın giderek daha fazla artacağını öngörüyor. Peki, büyük şehirlerde yaşamanın zihin ve beden sağlığımız üzerinde ne gibi etkileri var?

Büyük şehirlerdeki iş ve yaşam olanaklarının kırsal kesimlere göre daha zengin olması, büyük şehirlerin sürekli olarak göç almasına neden oluyor. Bu da beraberinde çarpık kentleşmeyi ve şehrin potansiyelinden daha fazla kalabalık olması problemini getiriyor. Daha fazla insan, daha fazla araç demek ve bu da ciddi bir trafik sorunu doğuruyor. Büyük şehirlerde yaşayan insanlar bir yerden bir yere gitmek için trafikte saatler geçiriyor, zamanın asla kendilerine yetmediğini söylüyor. Gürültü, aşırı dozda egzoz salınımı ve stres ise tüm bunların doğal sonuçları!

Büyük şehirlerde yaşamanın fiziksel sağlığımıza olan etkilerinden biri de hava kirliliği. Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre her yıl hava kirliliği sebebiyle yaklaşık 800.000 kişi hayatını kaybediyor. Büyük şehirlerde, şehirleşmenin getirdiği bu hava kirliliği, akciğer ve solunum hastalıklarına neden oluyor.

Büyük Şehirde Yaşamanın Psikolojik Etkileri

Büyük şehirlerde yaşamanın beden sağlığımıza olan etkilerinin yanı sıra, belki de en çok psikolojik etkilerine maruz kalıyoruz! Trafik, gürültü, günün büyük kısmını kapalı bir ortamda çalışarak geçirmek gibi şehir hayatının beraberinde getirdiği durumlar stres seviyemizi artmasına neden oluyor. Yapılan araştırmalar; küçük şehirlerde, kasaba ve köylerde yaşayan insanlar daha mutluyken büyük şehirlerde yaşayan insanların depresyona yakalanma risklerinin daha fazla olduğunu gösteriyor. Yani şehirlerde bu kadar fazla imkana sahipken daha sade yaşamlara sahip insanlara göre daha mutsuzuz!

Şehirleşme kavramı ile birlikte kentsel yalnızlık kavramı da karşımıza çıkıyor. Büyük şehirlerde milyonlarca insanla beraber yaşamamıza rağmen kendimizi yapayalnız hissediyoruz. İşte bu da büyük şehirlerde yaşamanın zihin sağlığımıza olan bir diğer etkisi!

Görüldüğü üzere büyük şehirlerde yaşamanın zihin ve beden sağlığı üzerinde pek çok olumsuz etkisi mevcut. Bu etkilerin farkına varan birçok insan büyük şehirlerden daha küçük şehirlere, kasabalara ve köylere göç ediyor. Peki ama bunu yapamayanlar ne olacak?

Siz de şehir yaşamının beraberinde getirdiği olumsuzluklardan kaçınmak için zaman yönetimi konusunda bilinçlenmek, doğada vakit geçirmek için mutlaka zaman yaratmak, şehir yaşamının avantajı olan çeşitli kültürel aktivitelerden faydalanmak, atık problemini arttırmamak adına bilinçli tüketim yapmak, su gibi doğal ve hayati kaynakları bilinçli tüketmek gibi doğru davranışlar sergileyebilirsiniz. Şehirler ancak bu şekilde insan dostu yerler haline gelebilir ve bizler daha mutlu yaşamlara sahip olabiliriz!

bazı Şehirde yaşamanın avantajları ve dezavantajları Vurgulananlar, sırasıyla kamu hizmetlerine veya kirliliğe kolay erişim olabilir..

Kentler, 10 bin yıldan daha eski olan en eski kentleşme biçimidir. Bunlarda yakındaki kasabaları etkileyen ekonomik, idari ve politik faaliyetler yürütülür..

Yol sakinleri, eğitim merkezleri, sağlık merkezleri, su kemerleri ve bölge sakinlerinin ve yabancıların faaliyetlerine izin veren ulaşım gibi altyapılara ihtiyaçları var..

Belli sayıda nüfustan ve ikamet ettikleri kilometrekareden tanımlanabilirler..

Örneğin, Avustralya, 1000 kişiden şehirleri tanımlar. Sınırları, aynı zamanda belediyelerin ve parlamentoların yetkilerini de oluşturan her bir ülkeye uygun belediye kalkınma mevzuatı ile tanımlanmaktadır..

Belediyeler, trafik düzenleme, birinci basamak sağlık hizmeti sağlama, temizlikten sorumlu müteahhit firmaların denetlenmesi, okul öncesi ve ilköğretim kademelerinde eğitim gibi kamu hizmet faaliyetlerinin yanı sıra, bölgesel ve ulusal otoriteler.

Belediye parlamentoları, şehir salonlarının yönetimini denetlemekten, kontrol etmekten ve yasalaştırmaktan sorumludur. Birkaç belediyeden oluştuğu bir şehir, eğitim, sağlık, rekreasyon alanları ve üretim ve ticari faaliyetlerin geliştirilmesinde ana kamu hizmetlerine kolay erişim sağlayan bir büyükşehir alanı oluşturabilir..

Şehirlerde gürültü kirliliği, hava, su ve toprak sorunları var. Diğer dezavantajlar: tüm temel kamu hizmetleriyle yeni şehirciliğin geliştirilmesi, belediye vergilerinin tahsil edilmesi veya tahsil edilmemesi, vatandaş güvenliğinin eksikliği ve toplu taşıma birimlerinin açığı için sınırlı alan.

En önemli şehirlerin 10 avantajı ve dezavantajı

Bir şehirde ikamet etmenin yararlarını ve dezavantajlarını listelemek için, özellikle Avrupa Birliği'ne ait olanlara odaklanacağız..

Bir şehirde ikamet etmenin 5 faydası

1- Toplu taşıma

Avrupa Birliği'nde (AB), özel araç kullanımıyla üretilen karbondioksit emisyonları nedeniyle gürültü ve hava kirliliğinde azalma sağlayan toplu taşıma araçlarına öncelik verilmektedir..

Yurt şehirleri ve merkezi bölgeler arasındaki yakınlık bu önemli ilerlemeyi mümkün kılmaktadır. Ayrıca bisikletlerin bisiklet yolları tarafından kullanılmasını teşvik eder..

2- Geri dönüşüm

AB'de, geri dönüşüm süreci halka açık yerlerde tamamen tanımlanmış çöp konteynırlarında atıkların sınıflandırılması yoluyla eğitilmekte, teşvik edilmekte ve uygulamaya koyulmaktadır..

Bu şekilde, atık yönetimi daha az komplikasyon ile gerçekleştirilir. Çevre yönetiminin muhasebesini ve ölçümünü iyileştirmek için kıyaslama aracı yoluyla çevresel projeler gerçekleştirilmiştir..

3- Yeşil alanların korunması

Şehirlerde yeşil alanların korunması AB'nin bir amacıdır, kentsel genişleme, kaldırım azaltma ve doğal yaşam alanlarının kaybı için projeler gerçekleştirmeyi hedeflemektedir..

Yeşil alanların kentsel rekabet politikası gereksinimlerini belirten bir stratejide yönetilmesi gerekir.

4- Binalarda çatıda yeşil alan ekiminin teşvik edilmesi

Amaç, AB kentlerinde yeni botanik bahçeleri oluşturmak. Bu projeler belediyeler ve çevre kuruluşları tarafından desteklenmektedir.

Gürültü ve akış miktarının% 60 oranında azaltılması istenmektedir. Emilen tüm su buharlaşır ve atmosfere geri döner..

5- Eğitim, sağlık ve kültürün kamu hizmetlerine erişim

Eğitim, sağlık ve kültürel tesisler AB vatandaşlarının bunlardan sürekli olarak memnun olmalarını sağlayarak bunlardan sürekli iyileştirme talep ediyor.

Bunun nedeni, devletlerin, çeşitli, açık toplumun ve daha adalet arayışının değerlerini ve ilkelerini güçlendiren bu hizmetlerin vatandaşlığına daha kolay erişebilmeleri için kamu politikalarının bir araya gelmesidir..

Şehirde yaşamanın 5 dezavantajı

1- Şiddet

Depresif bölgelerdeki şiddetin ortaya çıkışı, büyük şehirlerin çevresindeki işsizlik nedeniyle artmıştır..

Bu şiddet içeren eylemler, mikro ticaretten ve kaçakçılıktan insan ticaretine kadar uzanmaktadır. Bu fenomen Asya, Afrika ve Latin Amerika'da ciddiyetle ortaya çıkıyor.

2- Kamu hizmetlerinin çöküşü

AB şehirlerinin büyük sağlık merkezleri, birincil sağlık merkezlerine gitmek yerine, vatandaşların doygunluğundan dolayı hastalara hizmet verirken, kesilme veya çökme yaşayabilir. hastaneler.

3- Temel kamu hizmetlerinin eksikliği

Su, elektrik, sağlık ve eğitim gibi temel kamu hizmetlerinin eksikliği, gelişmekte olan ülkelerdeki büyük şehirlerin düzensiz büyümesi nedeniyle olabilir. Belediyeler ve ulusal hükümetler bu durumu azaltmak için alınacak önlemleri koordine etmelidir..

4- İşlevsel çeşitliliği olan insanlar için alan eksikliği

Gelişmekte olan ülkelerde, şehirler, işlevsel çeşitliliği olan insanlar için yerlerden yoksundur..

Mexico City ve Santiago de Chile gibi şehirlerde bu konuda işgal edilmiş daha kapsayıcı girişimler var..

5- Mal arzı yetersizliği

Şehirlerde kiralık ve satılık bina arzı sıkıntısı gelişmekte olan ülkelerde sosyal bir sorundur, çünkü aynı ailenin 1 ila 3 neslinin bir arada bulunma durumu vardır..

Arazi mülkiyeti teşvik edilmeli ve emlak kiralama piyasası aktif olmalıdır. Venezuela'da, konut açığı iki milyon beş yüz bin konutu aştı.

Gelişmekte olan ülkelerin hükümetleri, başkent ve ana şehirlerde kentsel planlama sorunlarını çözmek için kamu politikalarını teşvik etmelidir..

Ayrıca, kamu hizmetlerini sunabilme ve şehirlerinde ve daha uzak bölgelerde harmonik büyüme sağlama fizibilitesi ile üretken ve konut kullanımlarında kırsal alanların gelişimini teşvik etmelidirler..

Kentlerin gelişimi için organizasyonlar

Gibi şehirlerde gelişme ve sorunların parametrelerini incelemek için adanmış kuruluşlar vardır:

• Bölgesel düzeyde, Avrupa Komisyonu (EC), Latin Amerika Ekonomik Komisyonu (ECLAC) ve Amerikan Kalkınma Bankası (IDB).
• Küresel düzeyde, Birleşmiş Milletler (BM) ve sivil toplum kuruluşları (STK'lar) şehirlerin sahip olduğu kalkınma ve sorunların parametreleri üzerinde çalışmalar yürütüyor..

referanslar

1. Adonis, A. ve Davies, B. (2015). Şehir Köyleri, Daha Çok Ev, Daha İyi Topluluklar. Londra, IPPR
2. Bottino, R. (2009). Kent ve Kentleşme. Tarihsel Çalışmalar. Bitkinin Nehir, Uruguay. Alınan kaynak: estudioshistoricos.org.
3. Avrupa Komisyonu (2016). Avrupa Kentlerinde Yaşam Kalitesi 2015. Lüksemburg, Avrupa Birliği Yayın Bürosu.
4. Şehirdeki Yaşam. Avrupa'nın kentsel çevresi için yenilikçi çözümler. Şu kaynaktan alındı: ec.europa.eu.
5. Kentsel Bir Dünya'nın Şafağı. Kimden alındı: who.int.