eklem güçlendirme egzersizleri / GÜÇLÜ KEMİKLER İÇİN YAPABİLECEĞİNİZ 5 EGZERSİZ | Oriflame Türkiye

Eklem Güçlendirme Egzersizleri

eklem güçlendirme egzersizleri

BİLİMSEL YAYINLAR

Bacak ve diz ağrılarınızı hafifletmenin yolları

Bacaklarda ağrı; kemikleri, eklemleri, kasları, tendonları, bağları, kan damarlarını, sinirleri veya cildi etkileyen koşulların bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. DİZ AĞRISI VE NEDENLERİ Diz ağrısı, hem kısa vadeli hem de uzun vadeli sorunların neden olabileceği yaygın bir durumdur. Kısa vadeli diz problemlerinin çoğu doktorların yardımına ihtiyaç duymaz ve insanlar genellikle kendi iyileşmelerine yardımcı olabilir. Ev ilaçları, diz ağrısı ile ilgili uzun vadeli sorunların çoğuna da yardımcı olabilir. Diz ağrısının tedavisi bir dereceye kadar sorunun nedenine bağlı olacaktır. Bununla birlikte, aşağıdaki basit çareler birçok diz ağrısına yardımcı olabilir. Fiziksel aktivite: Üst uylukları güçlendirmeye yönelik egzersizler diz eklemine fayda sağlayabilir. Egzersiz, diz ağrısının en yaygın nedenlerinden biri olan osteoartrit (OA) gelişimini geciktirebilir. Yürümek, bisiklete binmek, yüzmek, tai chi ve yoga faydalı olabilir. Fiziksel olarak aktif olmak, bir kişinin OA'sı olsun veya olmasın, kıkırdak dokusunun sağlığını artırır. Egzersiz aynı zamanda vücudun eklemleri destekleme şeklini de güçlendirir. Bacak kaslarının güçlendirilmesi özellikle dizler için faydalıdır. Eklem ağrısı olan kişiler su aerobiği gibi aktivitelerden yararlanabilir, çünkü bu dizleri çok az zorlar. Güçlendirme egzersizleri: Hastalar, ihtiyaçları doğrultusunda en iyi egzersiz ve programları belirlemek için bir fizyoterapistle birlikte çalışabilirler. Üst bacak kaslarını egzersiz yoluyla güçlendirmek diz eklemini korumaya yardımcı olabilir. Bu kaslar uylukların yanında ve önündedir. Kasları güçlendirmek için aktiviteler yapılabilir. Duruş ve posturu düzeltecek özel egzersizler yapılabilir. Diyet ile kilo vermek de diz ve bacaklara binen ağırlık azaltılabilir. Kilo vermek, artritin neden olduğu ağrı da dahil olmak üzere uzun süreli diz ağrısını azaltmaya yardımcı olur. Vücudunuzdaki ekstra ağırlık, vücuttaki iltihaplanmayı artırır ve bacaklar ile dizler etkilenir.

Devamını Oku

Huzursuz Bacaklar Sendromu

Huzursuz Bacaklar Sendromu, uyku bozukluklarının sık görülen önemli nedenlerinden biridir. Sıklıkla bacaklarda açıklanamayan rahatsızlık hissi ile bacakları hareket ettirme ihtiyacı olur. Hoş olmayan, rahatsızlık verici bu hisler yanıcı, batıcı, kramp benzeri ağrılar şeklinde olabilir. Yakınmalar genellikle oturma veya yatma gibi istirahat haline geçilen durumlarda başlar veya artar. Kişi hareket ettiğinde, yürüdüğü esnada şikayetleri azalır veya tamamen geçer. Uzuvlardaki huzursuzluk sıklıkla akşamları veya gece daha belirgin olur. Hastalığın ileri dönemlerinde şikayetler gün içinde de görülebilir. Tek bacak, iki bacakta birden vey bazen kollarda da olabilir. Sadece kollarda olması çok nadirdir. Huzursuz bacaklar semptomları endişe, stres, uyku bozukluğu, mental, fiziksel, sosyal, mesleksel veya davranışsal bozukluk ya da tıbbi bir hastalığa bağlı olabilir. Çoğu zaman nedeni bilinmeyen (idyopatik) şekilde ortaya çıkar. Bazı durumlarda ise başka etkenler de neden olabilir; bunlardan bazıları demir eksikliği, bazı vitamin ve mineral eksiklikleri (B12, folik asit, magnezyum eksikliklikleri vb.), alkolizm, diyabet, böbrek yetmezliği, nöropati, genetik yatkınlık, bazı ilaçlar (antidepresan, antipsikotikler vb.), bazı romatizmal hastalıklar, dopaminerjik disfonksiyon, Parkinson Hastalığı, gebelik gibi durumlar sayılabilir. Bu durumlarda, hastalığın altında yatan neden belirlenmeli ve bu sorunun giderilmesine yönelik medikal tedavi planlanmalıdır.

Devamını Oku

Depresyon

Uzman Klinik Psikolog Zeynep Yılmaz Ordu

Kadınlarda Depresyon ve Tedavisi Yaşam boyu yaygınlığı kadınlarda erkeklere göre iki kat fazla olan depresyon, tüm kadınların hayatları boyunca %20’sini etkileyebilmektedir. Bu farkın nedeni kesin bilinmese de kadınların düşünce yapılarındaki farklılıkların, biyolojik özelliklerin, psikososyal ve ekonomik güçlüklerle daha sık karşılaşmalarının bunda rol oynadığına inanılır.  Premenstrüel Sendrom:  Adet öncesi dönemde fiziksel sıkıntı, davranışsal değişiklikler ve duygusal rahatsızlık belirtileri ile seyreden premenstrüel sendrom, daha şiddetli belirtilerle kendini gösterdiğinde premenstrüel disforik bozukluk ismini alır. Kadınların %’ında premenstrüel sendrom görülürken, % kadın premenstrüel disforik bozukluk tanısı alacak biçimde etkilenmektedir. Premenstrüel disforik bozuklukta depresyon sıklıkla tabloya eşlik eder. Seçici serotonin gerialım inhibitörü olan antidepresan ilaçlar bu vakalarda oldukça etkilidir. Tedaviye bütün ay boyunca sürekli olarak devam edilebildiği gibi, yumurtlama zamanından adet başlangıcına kadar aralıklı veya geç luteal fazda doz artacak şekilde yarı aralıklı tedaviyi tercih eden psikiyatristler de vardır.  Gebelikte Depresyon:  Gebeliğin psikiyatrik bozukluklara karşı koruyucu özelliğinin olduğu fikri günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. Depresyon yaygınlık oranları gebe ve hiç doğurmamış kadınlarda benzerdir. Geçirilmiş depresyon veya premenstrüel disforik bozukluk öyküsü, genç yaş, sınırlı sosyal destek, yalnız yaşama, çok çocuklu olmak, eşle ilgili evlilik sorunları yaşıyor olmak, gebelikle ilgili korkulara sahip olmak gebelikte depresyon riskini arttırır.  Gebelikte depresyon tedavisi planlanırken anne ve bebekle ilgili tüm yarar/zarar dengesi konuşulmalı, psikiyatrist ve anne ortak karar vermelidir. Psikoterapi benzeri ilaç dışı tedavilerle müdahale ilk tercih olmalıdır.  Kadınlarda Depresyon Tedavisinde Psikoterapi:  Depresyon tedavisinde bilişsel-davranışçı, dinamik yönelimli ve kişiler arası ilişkiler odaklı psikoterapi uygulamaları en sık kullanılan terapi yöntemleridir. Tüm psikoterapi uygulamalarında kadınların erkeklerden farklılık gösterebilen sosyal koşulları, gelişimsel yaşantıları ve kişilik özellikleri.

Devamını Oku

Böbrek ve İdrar Yolu Hastalıkları

Böbrek Nedir ve Hangi İşlevlere Sahiptir? Fasulye şeklinde iki parçadan oluşan böbrekler fazla vücut suyu ve atık ürünleri vücuttan atmak, kanı temizlemek gibi işlevlere sahiptir. Kandaki asit baz dengesinin sağlanması ve kan basıncını dengelemesi gibi farklı görevleri de vardır. Kandaki kalsiyum miktarı ile D vitamini üretimiyle de ilişkisi vardır.  Kronik Böbrek Hastalığı Nedir? Böbreklerin uzun bir sürede yavaşça fonksiyonlarını kaybettiği hastalık kronik böbrek hastalığıdır. Çoğunlukla erken belirtileri fark edilmemektedir. Çeşitli kan testleri ile tespit edilebilen bu hastalık, diğer böbrek hastalıklarını tetikleyebilir veya onlar üzerinden tetiklenebilir. Tedavi edilmediğinde böbreklerde kalıcı hasara neden olabilir. Az idrar gelmesi, el, yüz ve bacaklarda şişkinlikler, nefes darlığı, uyku problemleri, iştah kaybı, bulantı ve kusma, yüksek tansiyon, üşüme ve yorgunluk hissi gibi belirtileri vardır.  Tedavi uygulamalarına ek olarak kronik böbrek hastalığı için hayat tarzında değişiklikler yapılması sağlık açısından oldukça önemlidir.  İdeal kiloya ulaşılması ve bunun korunması, yüksek tansiyonun ve şeker hastalığının kontrol altında tutulması, sağlıklı bir beslenme alışkanlığı, egzersiz entegre edilmiş bir yaşam biçimi, ilaç kullanımının başta ağır kesiciler olmak üzere olabildiğince azaltılması ve sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durulması yapılabilecek sağlıklı uygulamalardandır.  Özellikle yüksek tansiyon hastalarında böbreklerin etkilenmemesi oldukça önemlidir. Bu hastalıklar birbiriyle ilişkilidir ve ekstra dikkat göstermeye ihtiyaç vardır. Benzer adımlar atılarak tansiyon hastalığını da kontrol altında tutmak mümkündür. Elbette medikal tedavi uygulamalarına ek olarak bu hayat tarzı değişiklikleri takip edilmelidir.  İdrar Yolu Enfeksiyonu Nedir? İdrar yolunun herhangi bir kısmında gerçekleşen enfeksiyonlardır ve bu enfeksiyonlar böbreklerden başlayarak üreter, mesane ve idrar kanalları içerisinde gerçekleşebilir.  Vücut dışından içeri giren bakterilerin idrar yollarına bulaşması idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olur. İdrar yolu enfeksiyonlarında mesanenin etkilendiği enfeksiyon çeşidi olan sistit oldukça sık görülmektedir.

Devamını Oku

<>

Eklemleri G&#;&#;lendirmek İ&#;in &#;neriler

Haberin Devamı

EGZERSİZ YAPIN

Aktif egzersiz yapmak eklemlerinizdeki sertliği azaltmaya yardımcı olur. Gün içinde sık sık hareket etmeli ve tek pozisyonda çok uzun süre kalmaktan kaçınmalısınız. Yürüme, yüzme, bisiklete binme, kuvvet antrenmanı ve esneme gibi egzersizler eklemlerinizin hareketli kalmasına yardımcı olur. Bu egzersizlerden herhangi birini yaparken, eklemlerinizi esnetip ısınmayı unutmayın.

GÜÇLÜ KALIN

Güçlü kaslar ve kemikler eklemleriniz için destek ve stabilite sağlar. Rutininize kuvvet antrenmanı egzersizleri eklemek, eklemlerinizi güvenli ve hareketli tutan kaslar oluşturmanıza yardımcı olur. Güçlü bir vücut, düşme ve eklem yaralanmasına neden olabilecek diğer kazalarla ilgili sorunları önlemeye yardımcı olabilir. Yürüme veya koşma gibi ağırlık kaldırma egzersizleri de güçlü kemiklerinizi korumanıza yardımcı olur.

DURUŞUNUZA DİKKAT EDİN

Doğru duruş, eklemlerinizin daha fazla gerilmesini önleyebilir ve çevredeki kasların yaralanma riskinizi azaltabilir. Egzersiz sırasında tekrarlayan hareketler yaparken, otururken ve ayakta dururken duruşunuza dikkat edin. Özellikle ağır nesneleri taşıyor veya kaldırıyorsanız dikkatli olmak sizi ağrılı bir yaralanma veya eklem hasarından koruyabilir.

Haberin Devamı

SAĞLIKLI BESLENİN

Sağlıklı beslenmek eklem sağlığınızı iyileştirebilir ve fazla kilo vermenize yardımcı olabilir. Yağsız proteinler yemek, güçlü kaslar oluşturmanıza yardımcı olabilir. Süt ürünleri gibi kalsiyum ve D vitamini içeren yiyecekler yiyerek kemiklerinizi güçlü tutabilirsiniz. Somon ve uskumru gibi balıklar, eklemlerinizdeki iltihabı azaltabilen omega-3 yağ asitleri içerir. Domates, zeytinyağı, yeşil yapraklı sebzeler, meyveler ve fındık gibi diğer yiyecekler de iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.

KOLAJEN TAKVİYESİ

Eklemlerinizi kolajen takviyesiyle de destekleyebilirsiniz.

Sponsorlu İçerik

G&#;&#;L&#; KEMİKLER İ&#;İN YAPABİLECEĞİNİZ 5 EGZERSİZ

Masrafsız diyoruz çünkü güçlü bir kas ve kemik yapısına sahip olmak için spor salonlarına gitmek zorunda değilsiniz. Sadece kendi vücut ağırlığınızı kullanarak sımsıkı bir vücuda ve çok daha sağlıklı, hareket dolu bir geleceğe sahip olabilirsiniz!

1. İp Atlayın
İp atlama, kemikleri doğru oranda yükle, kalbi ise doğru bir ritimle çalıştırmak için en uygun egzersizlerden biri. Düşük tempoda ip atlama ısınmak için ideal başlangıç olacaktır.

Bu sizi zorlamadı mı? O zaman bir Cross Fit hareketi olan “Double Unders” ile devam edebilirsiniz! Bunun için ilk önce tempolu bir şekilde ip atlamaya başlayın, sonrasında daha yükseğe zıplayarak tek seferde ipi iki tur çevirmeye çalışın. Bu hareketle biraz sınırlarınızı zorlayın bakalım. Nefes nefese kalmak işten bile değil, değil mi?

2. Zıplayın
Sıçramak, hafif koşu ve kardiyo çalışmalarına kıyasla, kemik mineral yoğunluğunu artırmak için yapabileceğiniz en iyi egzersizlerden biri.

Küçük zıplamalarla başlayın. Kaslarınız ısındıktan sonra daha yükseğe zıplamaya başlayın. 10’ardan yapacağınız iki tekrarla, yani sadece 20 sıçrama ile metabolizmanızda çok şey değiştirebilirsiniz.

3. Basamak Çıkın (Step Up)
Basamak çıkmak, yürümeye kıyasla, kas ve eklemlerinizi güçlendirmeniz için çok daha etkili bir çalışma yolu. Böylece eklem ve kaslarınızı çok zorlamadan karın bölgenizi güçlendirerek dengenizi geliştirmeniz de mümkün.

Ayaklarınızı omuz genişliğinde açın ve alçak bir basamakla başlayın. Bir ayağınızı basamağa dengeli bir şekilde koyun, topuğunuzdan güç alarak yükselin ve diğer adımınızı da basamağa koyun. Temponuzu yitirmeden ilk basamağa koyduğunuz ayağınızı geri alın ve tekrarlamaya devam edin. Her bacak için 10 basamak iyi bir başlangıç olacaktır.

Daha fazlasını yapabileceğinizi düşünmeye başladığınızda daha yüksek bir basamakla devam edebilirsiniz!

4. Tek Bacak Üzerinde Dengede Durun!
Tek bacak üzerinde dengede durmak başta karın bölgesi olmak üzere çoklu kas gruplarını çalıştırır. Unutmayın, güçlü karın ve sırt kasları demek, mutlu bir gelecek demektir.

Bacaklarınızı omuz genişliğinde açın. Bir dizinizi hafifçe kırın ve ayağınızı yerden birkaç santimetre yukarı kaldırarak 10 saniye bekleyin. Her bacak için 10 kere tekrarlamanız yeterli olacaktır.

Bu sizi artık yormamaya başladığınızda ayağınızı daha yukarıda tutmayı deneyebilirsiniz.

5. Squat yapın!
Vücut kütlenizi kullanarak yapabilecekleriniz bitmiyor. Sıradaki tüm vücudunuzu titretecek bir egzersiz: Squat!

Karın, kalça, sırt ve üst göğüs bölgenizi güçlendiren bu hareket, eklemlerinizin de esnekliğini korumasına yardımcı oluyor.

Bacaklarınızı omuz genişliğinden biraz daha fazla açın ve kalçanızı geriye doğru çıkartarak rahat bir duruş yakalayın. Doğru bir duruşta, dizleriniz ayaklarınızın hizasını geçmemeli. Daha sonra topuklarınızdan güç alarak doğrulun ve bunu 10 kere yavaşça tekrarlayın.

Kolay gelmeye mi başladı? Bir de hareketi daha yavaş yaparak ve duruş aralığını uzatarak deneyin. Bu arada önerdiğimiz egzersizleri yaparken lütfen kendinizi zorlamadığınızdan emin olun, kademeli olarak geçişler yapabilirsiniz.

İşte tek başınıza yapabileceğiniz en ekonomik gelecek yatırımı!

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır