El Hadi Esmaül Hüsnasının faziletleri nelerdir? El Hadi esmasının anlamı nedir? En güzel isimler manasına gelen Esmaül Hüsna Allah'ın 99 adet ismi bulunmaktadır. Esmaül Hüsna içerisinde büyük faziletler barındırır. Her ismin ayrı fazileti vardır. Sizin için Esmaül Hüsnada yer alan El Hadi isminin faziletlerini araştırdık. Bu yazımızda anlamları, El Hadi isminin Kuran-ı Kerim’de ki Arapça ve Türkçe manasını, El Hadi isminin Kuran’da geçen ayetlerini, El Hadi isminin faziletlerini bulabilirsiniz. işte El Hadi Esmaül Hüsnasının faziletleri ve sırları...
EL-HADİ: Her şeye istikamet kazandıran, yol gösteren. Yön veren, kullarına hidayet veren, doğru yola ulaştıran.
Ebced değeri ve Zikir saati: EL-HADİ; isminin zikir adedi (20) adettir.Zikir saati Güneş, zikir günü Pazardır.
Büyük ebced değerine göre (20×20=400) olarak okunması daha etkilidir.
El-Hâdi esmasının ebced değeri, zikir sayısı, zikir günü ve zikir saati :Ebced değeri ve zikir sayısı ; 20 (büyük ebced hasabına göre okunması uygun görülmüştür 20 X 20 = 400) Zikir günü ; PazarZikir saati ; Güneş (Sabah güneş doğarken ve ikindi namazı sonrası.)
El-Hâdi (c.c.) esmasının anlamı: Dilediği kullarını hidayete erdiren, doğru yola ulaştıran, dilediği kulunu hayırlı yollara yönelten, her şeye yön veren, kullarına yol gösterip lütfuyla hidayet veren demektir.
El-Hâdi
الهادي
Dilediği kullarını hidayete erdiren, doğru yola ulaştıran, dilediği kulunu hayırlı yollara yönelten
El-Hâdi isminin Özellikleri, Fazileti ve faydaları:NAZARDAN KORUNMA DUASI
ESMAÜL HÜSNA
TÜKETİCİ ŞİKÂYETİ
İSMİ AZAM DUASI
FETİH SURESİ
EL-HÂDİ Esması En Çok Ne İçin Nasıl Okunur?
1-Asi olan çocuğun itaatli olması için; 400 defa Yâ Hadi ismi okunur. 2-Hidayete ermek isteyen; çokça Yâ Hadi ismini zikreder. 3-Hükmetme gücü için; Yâ Hadi ismi okunur ve çokça okumaya devam edilir. 4-Bütün işlerinde kolaylık olması için; Yâ Hadi ismi okunur ve devamlı zikredilir. 5-Mahlukattan itaat görmek için; çokça Yâ Hadi ismi okunur ve okumaya devam edilir. 6-Kolay rızık kazanmak için; Devamlı Yâ Hadi ismi okunur ve okumaya devam edilir.
Ya Hâdi : İstediğini hidayete erdiren
Cenab-ı Hak buyuruyor:“Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter.” (Furkan Suresi – 31)
“Allah kimi doğru yola koymak isterse onun kalbini İslamiyet’e açar” (Enam Suresi – 125)
“O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir.” (Nahl Suresi – 93)
“Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir.” (İbrahim Suresi – 4)
“Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir.” (Kasas Suresi – 56)
El Hâdî esmasının lügat anlamı:
Hüda ve hidayet mastarlarından türemiş olan el Hâdi esması; meylettirmek, yöneltmek, öncülük yapmak, önde gitmek, bir şeyin başlangıcı, ilk geleni, at veya bastonun tutulan kısmı, açıklama ve beyan anlamlarına gelmektedir.
El Hâdî esmasının ıstılah anlamı:1-Rabbimizden gelen hidayete uymalı ve bu konuda peygamberlerin izlerini takip etmeliyiz. Onlar ki hidayetin önderleri ve imamlarıdır. Her birinin hayatı birbirinden farklı imtihanlarla donatılmıştır. Ancak hepsinin tek bir davası vardır: Allah’ın dinini yüceltmek. Hastalıkta Hz. Eyyub, mücadelede Hz. Nuh, ayrılıkta Hz. Yakub, acelecilikte Hz. Yunus gibi hayatımızın her alanında peygamberlerin izlerini sürmeliyiz:
2-Toplumumuzu hidayete çağıran ve onları cennete götürmek için gayret eden kimseler olmalıyız. Ki Rabbimizin iman eden kullarını hidayete vesile kılar. Onların çabalarıyla pek çok kimseye hidayet eder. Gayret edenleri ise en güzeliyle mükafatlandırır.
3-Allah’tan gelen hidayeti gizlememeliyiz.
4-Rabbimizden hidayet istemeliyiz:
Rasulullah (s.a.v) şöyle dua ederdi:Rasulullah (s.a.v) namaza başlamadan önce şöyle dua ederdi:
”Cebrail, Mikail ve İsrafil‟in Rabbi olan, gökleri ve yeri yaratan, görülen ve görülmeyeni bilen Allah‟ım! Kullarının anlaşmazlığa düŞtüğü konularda aralarında hüküm veren sensin. Anlaşmazlığa düşüldüğünde beni izninle hakka ulaştır. şüphesiz sen dilediğini dosdoğru yola ulaştırırsın.” (404)
El Hâdî Ebced değeri ve Zikir saati:
El Hâdî; isminin zikir adedi (20) adettir. Zikir saati Güneş, zikir günü Pazardır. Büyük ebced değerine göre (20×20=400) olarak okunması daha etkilidir.
El Hâdî Esmasının Fazileti ve Faydaları:
Ağrılardan kurtulmak için zikredilen En Nafi Esmaül Hüsnasının faydaları
Zararlı kişileri uzaklaştırmak için zikredilen Ed Darr Esmaül Hüsnasının faydaları
Kötülüklerden korunmak için zikredilen El Mani Esmaül Hüsnasının faziletleri
El Muğni Esmaül Hüsnasının faziletleri
Esmaül Hüsna! El Muğni zikrinin faydaları...
Küsleri barıştırmak için zikredilen Ya Cami Esmaül Hüsnasının faziletler
Eşlerin arasının iyi olması için zikredilen El Muksit Esmaül Hüsnasının faziletleri
Zül Celali Vel İkram Esmaül Hüsnasını faziletleri
Mâlik’ül-Mülk Esmaül Hüsnasının faziletleri ve faydaları
Esmaül Hüsnadan Ya Zel Celali Vel İkram ismi şerifinin fazileti nedir?
ESMAÜL HÜSNA HAKKINDA GENEL BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ...
Mâlik-ül Mülk esması, Esmaül Hüsna
Esmaül Hüsnadan Er Rauf isminin faziletleri
Değerli kardeşimiz,
“Kalplere iman yolunu gösteren.”
“Hidayet lütfederek, bâtıldan ve dalâletten uzaklaştıran.”
“Bütün canlılara, her türlü ihtiyaçları için yol gösteren.”
“Şüphesiz, Allah, iman edenleri dosdoğru bir yola yöneltir.” (Hac Sûresi, 22/54)
Bu ismin, Nur isminden hemen sonra zikredilmesi çok mânâlıdır. Sanki bu sıralamayla, Nur isminin en büyük tecellisinin, ‘kalpleri hidayetle aydınlatmak’ olduğu ders verilir.
Cenâb-ı Hak, kullarına istikamet yolunu göstermek üzere peygamberler (aleyhimüsselam) gönderir. Böylece onları hidayete kavuşturur; bütün sapık anlayışlardan ve bâtıl inançlardan kurtarır.
“Onları, emrimiz ile, insanları doğru yola götüren önderler yaptık.” (Enbiya Sûresi, 21/73)
Bu ismin, sadece insanlarda değil, bütün eşyada tecelli ettiğini şu âyet-i kerîmeden öğreniyoruz:
“Rabbimiz, her şeye bir fıtrat verip, (o yaratılışın gereğini yerine getirmeyi) o şeye hidayet edendir (öğretendir).” ( Tâ-Hâ, 20/50)
Nöbetçi arıların kovandaki bütün arıları tanımasından, işçi arıların petek yapmalarına, uzak beldelerde yumurtadan çıkıp ana vatanlarına şaşırmadan dönen balıklara, hastalanan bir hayvanın kendi derdine deva olacak bitkileri bulup yemesine kadar uzanan sayısız hadiseler bu hakikati isbat ederler.
Nur Külliyatı'nda bu âyet-i kerîme tefsir edilirken şöyle buyrulur:
“Zahirî ve bâtınî duygular, âfâkî ve haricî deliller, enfüsî ve dâhilî bürhanlar, peygamberlerin irsaliyle, kitabların inzali gibi vasıtalar itibariyle de hidayetin mânâsı taaddüd eder.”
“En büyük hidayet, hicabın kaldırılmasıyla hakkı hak, bâtılı bâtıl göstermektir.” (İşârât-ül İ’caz)
Demek oluyor ki, her bir duygu insan için ayrı bir hidayettir, ayrı bir hakikati gösterir, yeni bir âleme kapı açar.
Göz, ‘şekil ve renkler âlemini;’ kulak, ‘sesler âlemini’ gösteren birer hidayet vesilesidir. Akıl, hafıza, hayal gibi batınî duygular da insan için birer hidayet vesilesidirler...
Peygamber göndermek ve kitap indirmek suretiyle insanlara hak ve hakikati bildirmek, hidayetin en ileri mânâsıdır.
Bu vesileyle yanlış yorumlanan bir hakikate, kısaca temas etmek isterim:
Kur’ân-ı Kerîm’de, “Allah’ın, hidayeti dilediğine vereceğini” bildiren âyet-i kerîmenin (Şûra, 42/52) doğru anlaşılabilmesi için bu konudaki bütün âyetlerin birlikte mütalaa edilmesi gerekiyor.
Bu âyet-i kerîmelerden üçünün mealleri şöyle:
“Biz ona hidayet yolunu gösterdik. İster şükredici olsun, ister nankör.” (İnsan, 76/3)
“Ona hayır ve şerri, her iki yolu da gösterdik.” (Beled, 90/10)
“Onlar öyle kimselerdir ki, hidayet karşılığında dalâleti (sapıklığı) satın almışlardır.” (Bakara, 2/16)
Bu âyet-i kerîmelerde kulun, dalâlete kendi iradesiyle müşteri olduğu çok açık şekilde ders veriliyor. Aynı gerçeği ders veren üç âyet:
“Allah zalimler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/258)
“Allah kâfirler topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Bakara, 2/264)
“Allah fâsıklar topluluğunu hidayete eriştirmez.” (Tevbe, 9/24)
‘Zalim, kâfir ve fâsık’ olmayı tercih eden insandır. Ve Allah, hidayete zıt bir yola giren bu insanları, tövbe edip dönmedikleri taktirde, hidayete erdirmeyeceğini haber vermiştir.
Allah’ın dilediğini hidayet yoluna sokması, dilediğini de sapıklık içinde bırakması, İslâm’ın tevhid akidesiyle de yakından ilgilidir. Elbette Allah, dilediğini yapar ve O’nun iradesine karşı koyacak bir başka irade düşünülemez. Şu var ki, Alîm ve Hakîm olan Allah’ın bu dilemesi de mutlaka ilim ve hikmete dayanır. Bu nokta gözden uzak tutulmamalıdır.
Bu mânâyı ders veren başka bir âyet-i kerîme de şudur:
“Doğrusu sen sevdiğine hidayet veremezsin. Fakat Allah kimi dilerse ona hidayet verir. Ve hidayete erecekleri en iyi O bilir.” (Kasas, 28/56)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet