el hamid isminin fazileti / HAMÎD - TDV İslâm Ansiklopedisi

El Hamid Isminin Fazileti

el hamid isminin fazileti

Esma-ül Hüsna'dan El-hamid (cc) ne demek? El-hamid (cc) faziletleri nelerdir?

Esma-ül Hüsna'dan El-hamid (cc) ne demek? El-hamid (cc) faziletleri nelerdir?

Allah'ın (cc) insanlara öğrettiği 100 ismi şerifi vardır. Güzel 100 esmanın içinde bulunan el-Hamid (cc) ile verilen nimetler için kime şükretmemiz gerektiğini anlarız. Hamd sadece Allah'a (cc) yapılır çünkü bize verilen her nimet Rabbimiz (cc) tarafından sunulmuştur. O (cc) izin vermezse hiç bir şey olmaz ve bundan dolayı El-Hamid esmasının anlamı iyi idrak edilmelidir ve O'na (cc) layık olduğu şükür yapılmalıdır.

Kainatı yaratan Allah'ın (cc) El-Hamid esmasını insanlar ve cinler için indirdiği kitabı Kuran'ı Kerim'de görebiliriz. İslam'ın kitabının ilk besmele'den sonra gelen ilk ayetinde olan Elhamdu lillâhi rabbi-l’âlemîn (Fatiha suresi / 2. ayet) ile Hamd'ın sadece alemlerin Rabbi Allah'a (cc) olduğunu anlarız. Rabb (cc) bütün canlıları ve onların ihtiyaçlarını karşılaması için bütün varlıkları yarattı. Allah'ın madden yarattıkları yanı sıra manevi olarak da yarattığı duygular ve imkanların hepsi hamde layıktır. Akıl ve hislerde insanlara verilen nimetlerdir. Bazen olayların çözümü görünmese de aklımızla veya hislerimizle sonuçlandırılan vakalar içinde hamd edilmeli çünkü El-Hamid (cc) isminin tecellisi ne kadar hamd edilirse o kadar görülür.

El-HAMîD (CC) NE DEMEK?

El-Hamîd (cc) ne demek?

El-Hamîd (cc) ne demek?

Övülmeye ve şükredilmeye layık olan tek zat Allah'tır (cc). El-Hamîd (cc) ismi şerifi tam bu konuda insanları yönlendiriyor çünkü Allah (cc) Kuran'ı Kerim'de bizlere bildirdiği isimlerle kendi Zat'ını bu şekilde tanıtıyor. "Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Doğrusu Allah, hamd olunacak yegâne ganîdir." (Hac suresi / 64. Ayet) Bütün yaratılanlar insanlar amlamasa bile sürekli Allah'ı zikrederler ve ona hamd ederler.  Müslümanlar'ın kitabı Kuran'ı Kerim'in ilk suresi Fatiha, El-Hamîd (cc) ismi şerifiyle başlıyor:

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ين

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

El-HAMîD (CC) FAZİLETLERİ

Faziletleri çok olan El-Hamîd (cc) esmasının tespih çekerken birçok insan tercih eder. Zikirlerde sıkça kullanılmasıyla birçok müjdeye Allah'ın (cc) izniyle vesile olunur.

  • Her gün El-Hamîd (cc) esmasını zikreden kimse biiznillah övülen bir ahlaka sahip olur.
  • El-Hamîd esmasının sürekli zikri ile Allah'ın izni ile güzel huy ve iyi huy sahibi olunur.
  • Namazlardan sonra tespihlerde El-Hamîd (cc) esmasını tercih etmek herkes tarafından sevilmeye vesile olur.
  • “Duanın en yücesi ‘elhamdulillah’ tır.” (Tirmizi) hadisini dikkate alarak zikri yapılması önerilir.
  • Allah'a şükretmek için, hamd etmek için El-Hamîd (cc) isminin zikri en rahat yapılabilecek ibadetlerden birisidir.
    Hapşırınca neden İLİŞKİLİ HABERHapşırınca neden 'Elhamdülillah' denir? Yerhamükellah ne demek?

El-HAMîD (CC) KURAN-I KERİM'DE NASIL KULLANILIR?

Kuran-ı Kerim

Kuran-ı Kerim

”O halde hamd göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.” (Casiye suresi / 36. Ayet)

”Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Sonra da kâfir olanlar bunları, Rablerine eşit tutuyorlar.” (Enam suresi /1. Ayet)

” Ey insanlar, siz Allah’a muhtaç fakir kimselersiniz. Allah ise zengindir ve her hamde lâyıktır.” (Fatır suresi / 15. Ayet)

Kağıthane-İstanbul Havalimanı metro hattı kaç durak, nasıl gidilir? M11 açıldı mı?

İLİŞKİLİ HABER

Kağıthane-İstanbul Havalimanı metro hattı kaç durak, nasıl gidilir? M11 açıldı mı?

El-Hamîd (c.c.) esmasının manası : Her lisanla, her varlığın diliyle övülen. Övülmüş ve her senaya layık olan, ancak kendisine hamd ve sena olunan, bütün varlıkların diliyle övülen yegane zat en çok övülen ve en çok övgüye layık olan demektir.

El-Hamîd : الحميد
Ya Hamid : يَا حَم۪يدُ

Fazileti ve faydaları :
Bolluk ve bereket için  :
El- Hamid
* Her gün 62 kere ” Ya Hamîd celle celâlühû ” ism-i şerifini okuyan övülen ve beğenilen bir ahlaka sahip olur.
* Kötü huylu birinin her gün 3844 kere ” Ya Hamîd celle celâlühû ” ism-i şerifini okur ve dua ederse kısa zamanda ahlakı düzelir.
* Kötü sözlü veya kötü ahlaklı birinin su içtiği bardağa ” Ya Hamîd celle celâlühû ” ism-i şerifi yazılırsa güzel ahlaklı biri olur.
* 5 vakit namazdan sonra 62 kere ” Ya Hamîd celle celâlühû ” zikrine devam eden herkes tarafından sevilir, işlerinde başarılı olur. Hasta şifa bulur.
* Bu ismi celili çokça okumaya devam edenler ahlakı hamide, güzel amel ve söz sahibi olurlar.
* Bu ismi şerifi okuyanlar, nimet içinde yaşarlar.
* Sabah namazından sonra 99 kere okuyup, eline üfleyerek yüzüne süreni Allah Teala aziz kılar ve ona yardım eder, yüzünü nurlandırır.
* Sabah ve akşam namazlarından sonra (66) defa okuyanın fiil ve hareketleri, sözleri güzelleşir.
* Her farz namazın sonunda (lOO)’er defa okuyan, salihlerden olur.
* Fatiha-i Şerife’yi ve bu ismi celili bir kaba yazarak içinden su içilirse her çeşit hastalığa karşı şifa verir.
* Bu ismi celili okumayı adet edinene dünya ve içindekiler hizmet eder.
* Bu mübarek isim bir bardağa yazılarak içine su doldurulup ağzı bozuk kimselere içirilirse o durum ondan zail olur.
* 62 okuyanlar maddi ve manevi olarak güçlenir. Düzgün lisanla konuşur.
* Bu ismi celili her namazdan sonra uzun müddet sürdüren kimse mahlukat tarafından sevilir, hasetçiler aleyhine konuşamazlar.
* Devamlı olarak bu ismi celili vird edinenler velayet makamına yükselmeyi hak ederler.

El-Hamîd esmasının ebced değeri, zikir sayısı, zikir günü ve zikir sayısı :
Ebced değeri ve zikir sayısı ; 68
Zikir günü ; Perşembe
Zikir saati ; Müşteri (Sabah erken gün doğarken ve ikindi namazı sonrası. Gece okumalarında tam gece yarısı.)
Vücut haritasındaki yeri (Zikri hangi organa iyi gelir.) : Sol Böbrek altı ve sol kol pazu.

İçinde El Hamid İsm-i şerifi geçen Kur’an ayetleri :
1-) Fatiha suresi 2. ayet
الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Okunuşu :
El hamdu lillâhi rabbil âlemîn (âlemîne).
Anlamı :
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.
2-) Fatır suresi 15. ayet
يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَنتُمُ الْفُقَرَاء إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ
Okunuşu :
Yâ eyyuhân nâsu entumul fukarâu ilâllâhi, vallâhu huvel ganiyyul hamîd (hamîdu).
Anlamı :
Ey insanlar! Sizler, Allah’a muhtaç fakirlersiniz. Ve Allah ki, O; Gani’dir (zengin, ihtiyacı olmayan), Hamîd’dir (hamdedilen).
3-) İsra suresi 44. ayet
تُسَبِّحُ لَهُ السَّمَاوَاتُ السَّبْعُ وَالأَرْضُ وَمَن فِيهِنَّ وَإِن مِّن شَيْءٍ إِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدَهِ وَلَكِن لاَّ تَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ إِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا
Okunuşu :
Tusebbihu lehus semâvâtus seb’u vel ardu ve men fîhinne, ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahum, innehu kâne halîmen gafûrâ (gafûran).
Anlamı :
7 kat gökler ve yeryüzü ve onlarda bulunanlar, O’nu (Allah’ı) tesbih ederler. O’nu hamd ile tesbih etmeyen bir şey yoktur. Ve fakat onların tesbihlerini siz fıkıh edemezsiniz (anlayamazsınız, idrak edemezsiniz). Muhakkak ki O; Halim’dir, Gafûr’dur (mağfiret edendir).
4-) İsra suresi 111. ayet
وَقُلِ الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي لَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَم يَكُن لَّهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَلَمْ يَكُن لَّهُ وَلِيٌّ مِّنَ الذُّلَّ وَكَبِّرْهُ تَكْبِيرًا
Okunuşu :
Ve kulil hamdu lillâhillezî lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerîkun fîl mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve kebbirhu tekbîrâ (tekbîren).
Anlamı :
Ve de ki: “Hamd, çocuk edinmeyen Allah’a mahsustur ve O’nun mülkte ortağı olmamıştır (yoktur). Ve (O, zillete düşmez) O’nun, Kendisini zilletten (kurtaracak) bir dosta (ihtiyacı) yoktur.” O’nu tekbir ile (üstün kılarak) yücelt (büyüklüğünü ifade et).
5-) Bakara suresi 30. ayet
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Okunuşu :
Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek (leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn (tâ’lemûne).
Anlamı :
Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu.
6-) Bakara suresi 267. ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَنفِقُواْ مِن طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّا أَخْرَجْنَا لَكُم مِّنَ الأَرْضِ وَلاَ تَيَمَّمُواْ الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنفِقُونَ وَلَسْتُم بِآخِذِيهِ إِلاَّ أَن تُغْمِضُواْ فِيهِ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ
Okunuşu :
Yâ eyyuhâllezîne âmenû enfikû min tayyibâti mâ kesebtum ve mimmâ ahracnâ lekum minel ard (ardı), ve lâ teyemmemûl habîse minhu tunfikûne ve lestum bi âhızîhı illâ en tugmidû fîh (fîhî), va’lemû ennallâhe ganiyyun hamîd (hamîdun).
Anlamı :
Ey âmenû olanlar! Kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkardıklarımızın temizlerinden infâk edin (ihtiyacı olanlara verin). ve sakın onun kötüsünden ve kendiniz için gözü kapalı (gönül rahatlığıyla) alamayacağınız (ucuz ve düşük evsaflı) şeyleri infâk etmeye meyletmeyin (kalkışmayın). Ve Allah’ın, Gani (ve) Hamîd olduğunu bilin!
7-) İbrahim suresi 8. ayet
وَقَالَ مُوسَى إِن تَكْفُرُواْ أَنتُمْ وَمَن فِي الأَرْضِ جَمِيعًا فَإِنَّ اللّهَ لَغَنِيٌّ حَمِيدٌ
Okunuşu :
Ve kâle mûsâ in tekfurû entum ve men fîl ardı cemîan fe innallâhe le ganiyyun hamîd (hamîdun).
Anlamı :
Musa (a.s) şöyle dedi: “Eğer siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi, inkâr etseniz (bile) muhakkak ki; Allah Gani’dir (şükrünüze muhtaç değildir), Hamîd’dir.”
😎 Araf suresi 43. ayet
وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ تَجْرِي مِن تَحْتِهِمُ الأَنْهَارُ وَقَالُواْ الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي هَدَانَا لِهَذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِيَ لَوْلا أَنْ هَدَانَا اللّهُ لَقَدْ جَاءتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّ وَنُودُواْ أَن تِلْكُمُ الْجَنَّةُ أُورِثْتُمُوهَا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Okunuşu :
Ve neza’nâ mâ fî sudûrihim min gıllin, tecrî min tahtihimul enhâr (enhâru), ve kâlûl hamdu lillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ kunnâ li nehtediye lev lâ en hedânallâh (hedânallâhu), lekad câet rusulu rabbinâ bil hakk (hakkı), ve nûdû en tilkumul cennetu ûristumûhâ bimâ kuntum ta’melûn (ta’melûne).
Anlamı :
Onların göğüslerinde, (nefsin kalbindeki) afetlerinden ne varsa çekip aldık. Onların altlarından nehirler akar. “Bizi buna hidayet eden Allah’a hamdolsun. Allah’ın, bizi hidayete erdirmesi olmasaydı, biz hidayete ermezdik. Andolsun ki Rabbimizin resûlleri hak ile gelmiştir.” dediler. “Yapmış olduklarınızdan dolayı varis kılındığınız cennet işte budur.” diye nida olunurlar.
9-) Rad suresi 13. ayet
وَيُسَبِّحُ الرَّعْدُ بِحَمْدِهِ وَالْمَلاَئِكَةُ مِنْ خِيفَتِهِ وَيُرْسِلُ الصَّوَاعِقَ فَيُصِيبُ بِهَا مَن يَشَاء وَهُمْ يُجَادِلُونَ فِي اللّهِ وَهُوَ شَدِيدُ الْمِحَالِ
Okunuşu :
Ve yusebbihur ra’du bi hamdihî vel melâiketu min hîfetihî, ve yursilus savâıka fe yusîbu bihâ men yeşâu ve hum yucâdilûne fîllâh (fîllâhi), ve huve şedîdul mihâl (mihâli).
Anlamı :
Gök gürültüsü ve melekler, O’nu, hamd ile ve O’nun (Allah’ın) korkusundan tesbih ederler. Ve yıldırımları, O gönderir. Böylece onlar, Allah hakkında mücâdele ederlerken, dilediği kimseye onu isabet ettirir. Ve O, karşı koyulması mümkün olmayandır.
10-) Neml suresi 15. ayet
وَلَقَدْ آتَيْنَا دَاوُودَ وَسُلَيْمَانَ عِلْمًا وَقَالَا الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي فَضَّلَنَا عَلَى كَثِيرٍ مِّنْ عِبَادِهِ الْمُؤْمِنِينَ
Okunuşu :
Ve lekad âteynâ dâvûde ve suleymâne ilmâ (ilmen), ve kâlâl hamdu lillâhillezî faddalenâ alâ kesîrin min ibâdihil mu’minîn (mu’minîne).
Anlamı :
Ve andolsun ki Dâvud (a.s)’a ve Süleyman (a.s)’a ilim verdik. Ve (onlar): “Mü’min kullarının çoğundan bizi üstün kılan Allah’a hamdolsun.” dediler.
11-) Hicr suresi 98. ayet
فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُن مِّنَ السَّاجِدِينَ
Okunuşu :
Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun mines sâcidîn (sâcidîne).
Anlamı :
Öyleyse Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol.
12-) Taha suresi 130. ayet
فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ غُرُوبِهَا وَمِنْ آنَاء اللَّيْلِ فَسَبِّحْ وَأَطْرَافَ النَّهَارِ لَعَلَّكَ تَرْضَى
Okunuşu :
Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kable gurûbihâ, ve min ânâil leyli fe sebbih ve etrâfen nehâri lealleke terdâ.
Anlamı :
O halde söylenen şeylere sabret! Ve Rabbini, güneşin tulûundan (doğuşundan) önce, güneşin gurubundan (batışından) önce ve gecenin bir kısmında hamd ile tesbih et. Ve gündüz boyunca da tesbih et. Umulur ki böylece rızaya ulaşırsın.
13-) Kaf suresi 39. ayet
فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ
Okunuşu :
Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kablel gurûb (gurûbi).
Anlamı :
Öyleyse (artık) onların söyledikleri şeylere sabret. Ve Rabbini, güneşin doğuşundan evvel ve batışından evvel, hamd ile tesbih et (zikret).
14-) Mümin suresi 55. ayet
فَاصْبِرْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنبِكَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ بِالْعَشِيِّ وَالْإِبْكَارِ
Okunuşu :
Fasbir inne va’dallâhi hakkun vestagfir li zenbike ve sebbih bi hamdi rabbike bil aşiyyi vel ibkâr (ibkâri).
Anlamı :
Öyleyse sabret. Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır. Ve günahların için mağfiret dile. Akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
15-) Tur suresi 48. ayet
وَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ فَإِنَّكَ بِأَعْيُنِنَا وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ حِينَ تَقُومُ
Okunuşu :
Vasbir li hukmi rabbike fe inneke bi a’yuninâ, ve sebbih bi hamdi rabbike hîne tekûm (tekûmu).
Anlamı :
Ve Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü muhakkak ki sen gözümüzün önündesin. Ve kalktığın zaman Rabbini hamd ile tesbih et.
16-) Yunus suresi 10. ayet
دَعْوَاهُمْ فِيهَا سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَتَحِيَّتُهُمْ فِيهَا سَلاَمٌ وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Okunuşu :
Da’vâhum fîhâ subhânekellâhumme ve tahiyyetuhum fîhâ selâm (selâmun), ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîn (âlemîne).
Anlamı :
Onların orada duaları: “Allah’ım, Sen Sübhan’sın (Seni her türlü noksan sıfattan tenzih ederim).” Ve onların orada hayatları (tehiyyatları, dilekleri) “Selâm”dır. Ve dualarının sonu, “Âlemlerin Rabbi Allah’a hamdetmek”tir.
17-) Enam suresi 1. ayet
الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ ثُمَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِم يَعْدِلُونَ
Okunuşu :
El hamdu lillâhillezî halakas semâvâti vel arda ve cealez zulumâti ven nûr (nûra), summellezîne keferû bi rabbihim ya’dilûn (ya’dilûne).
Anlamı :
Hamd semaları ve arzı yaratan, zulmeti ve nuru var eden Allah’a mahsustur. Sonra da kâfirler, Rab’lerine (başka şeyleri) eş (denk, adl) tutuyorlar.
18-) Casiye suresi 36. ayet
فَلِلَّهِ الْحَمْدُ رَبِّ السَّمَاوَاتِ وَرَبِّ الْأَرْضِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Okunuşu :
Fe lillâhil hamdu rabbis semâvâti ve rabbil ardı rabbil âlemîn (âlemîne).
Anlamı :
Öyleyse hamd, göklerin ve yerin Rabbi ve âlemlerin Rabbi, Allah’a mahsustur.
19-) Zümer suresi 75. ayet
وَتَرَى الْمَلَائِكَةَ حَافِّينَ مِنْ حَوْلِ الْعَرْشِ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَقُضِيَ بَيْنَهُم بِالْحَقِّ وَقِيلَ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Okunuşu :
Ve terâl melâikete hâffîne min havlil arşı yusebbihûne bi hamdi rabbihim, ve kudıye beynehum bil hakkı ve kıylel hamdu lillâhi rabbil âlemîn (âlemîne).
Anlamı :
Ve görürsün ki, arşın etrafında onu kuşatan melekler, Rab’lerini hamd ile tesbih ederler. Ve onların (cennetliklerin) aralarında hak ile hüküm verildi. Ve (cennetlikler tarafından): “Âlemlerin Rabbine hamdolsun.” denildi.
20-) Hac suresi 64. ayet
لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَإِنَّ اللَّهَ لَهُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ
Okunuşu :
Lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard (ardı), ve innallâhe le huvel ganiyyul hamîd (hamîdu).
Anlamı :
Semalarda ve yeryüzünde olan herşey, O’nundur. Muhakkak ki Allah, O, mutlaka Ganî’dir (mustağni, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır), Hamîd (hamdedilen)’dir.

72
Gam üzüntü ve sıkıntının def’i için
Ve es’elüke biesmâike
Yâ Mübdi
Yâ Mu’îd
Yâ Hafız
Yâ Mühît
Yâ Hamîd
Yâ Mecîd
Yâ Mükît
Yâ Müğîs
Yâ Mü’îzz
Yâ Müzill
سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ نَجِّنَا مِنَ النَّارِ Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-e: ne’l-emâne neccinâ mine’n-nâr.

Allah’ım Senden şu isimlerinin hakkı için istiyor ve yalvarıyorum.
Ey mahlukatı örneksiz ve yoktan yaratan Mübdi,
Ey mahlukatı öldükten sonra yeniden dirilten Muid,
Ey her şeyi muhafaza eden Hafiz,
Ey her şeyi ilim ve kudretiyle kusatan Muhit,
Ey hamd ve senaya en çok layık olan ve çok övülen Hamid,
Ey azamet, şeref ve hakimiyeti sonsuz Mecid,
Ey her türlü mahlukata münasip rızk veren Mukit,
Ey darda kalan çaresizlerin imdadına koşan Mugis,
Ey istediğine izzet veren ve şereflendiren Muizz,
Ey istediğini zelil kılan Müzill,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka ilah yok ki bize imdat etsin. Eman ver bize, Eman diliyoruz. Bizi cehennemden kurtar.

Not : Cevşen-i Kebir duası alıntısıdır.

76
Sırt ağrısı için
وَ اَسْئَلُكَ بِاَسْمَٓائِكَ Ve es’elüke biesmâike
Yâ Mü’în
Yâ Mübîn
Yâ Emîn
Yâ Mekîn
Yâ Metîn
Yâ Şedîd
Yâ Şehîd
Yâ Raşîd
Yâ Hamîd
Yâ Mecîd
سُبْحَانَكَ يَا لآَ اِلٰهَ اِلآَّ اَنْتَ اْلاَمَانُ اْلاَمَانُ نَجِّنَا مِنَ النَّار Sübhâneke yâ lâ ilahe illâ ente’l-emâ-neİ-emâne neccinâ mine’n-nâr.

Allah’ım Senden şu isimlerinin hakkı için istiyor ve yalvarıyorum.
Ey kullarına yardım eden Muin,
Ey açıklanması gereken her şeyi beyan eden Mübin,
Ey kullarına emniyet ve huzur veren Emin,
Ey saltanatı muhkem, nüfuz ve iktidar sahibi Mekin,
Ey hiçbir şey hükmünü sarsmayan ve kendisine güvenilen Metin,
Ey azap ve ikabı şiddetli olan Sedid,
Ey kullarının her yaptığını gören Şehid,
Ey bütün işlerini ezeli takdirine göre en güzel bir şekilde neticeye ulaştıran Raşid,
Ey en çok övülen ve en çok övgüye layık olan Hamid,
Ey sonsuz şeref sahibi Mecid,
Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin, Senden başka ilah yok ki bize imdat etsin. Eman ver bize, Eman diliyoruz. Bizi cehennemden kurtar.

Not : Cevşen-i Kebir duası alıntısıdır.

El-Hami̇d ne demek? Allah'ın isimlerinden El Hami̇d esmasının faziletleri nelerdir?

El Hamid esması ile Allah'ın (cc) övülmeye layık olduğu ve yüceliği ifade edilmektedir. Kullarının ona sığınması ve her şeyi ondan istemesi gerektiğini de anlatan bir esmadır.

EL-HAMİD NE DEMEK?

El Hamid ismi de Allah'ın (cc) 99 isminden biridir ve anlam açısından ihsan sahibi, kudret sahibi ve övülmeye layık olan demektir. Allah'ın (cc) yüceliğini anlatan El Hamid ismi ile kullarının ona sığınmaları gerektiği ve başka yaratıcı olmadığı da anlatılır. Allah'a (cc) karşı övgüler sunmak ve ona hamt etmek kullarının görevleri arasınadır.

El Hamid esması ile kullar Allah'ın (cc) bağışlayıcı olduğuna inanırlar ve kendilerine sunulan tüm nimetler için de şükrederler. Kulları eğer Allah'ın (cc) sığınmak için El Hamid esmasını zikrederse her ne durumda olursa olsun o durumdan kurtulur ve gönülleri feraha erer. Ya Hamid esması da diğer tüm esmalar gibi hayırlı ve oldukça faziletli bir esmadır.

Esmanın zikir günü ve saatini bilmeyen kişilerin günün her saati ve zamanında bu esmayı zikretmesi önemlidir. Bu sayede Allah (cc) ile kulları arasında bir bağ oluşur ve Allah (cc) kullarının istediği her şeyi onlara hayırlısıyla verir.

ALLAH'IN İSİMLERİNDEN EL HAMİD ESMASININ FAZİLETLERİ NELERDİR?

Allah'ın (cc) isimlerinden biri olan El Hamid isminin hayrı ve faydaları oldukça fazladır. Allah'ın (cc) 99 ismi de çok hayırlıdır ve kulları tarafından sürekli olarak zikredilmelidir. Allah'a (cc) layık bir kul olmak ve onun verdiği nimetlere sonsuz şükranlar sunmak için El Hamid esmasının zikredilmesi önerilir. El Hamid ya da Ya Hamid esmasının namaz öncesinde ya da namaz sonrasında zikredilmesi mümkündür.

Kişilerin gönüllerinden ve içlerinden ne zaman gelirse Allah'ın (cc) esmalarını zikretmeleri en önemlisidir. Çünkü Allah (cc) kullarının içlerini bilir ve onların samimi olup olmadıklarını anlat. Allah (cc) tüm gücü ve kudreti ile kullarının yanındadır ve onların zorluk içinde olmasını istemez. Her kim ki her gün El Hamid esmasını zikrederse övünülecek ve takdir görecek güzel bir ahlaka sahip olur.

İyi ahlaklı ve güzel huylu olmak için El Hamid esmasının her gün okunması gerekmektedir. Helal rızık ve bol nimet, bereketli kazanç için de okunan El Hamid esması namazlardan sonra zikredilebilir. Herkes tarafından sevilen ve sayılan bir insan olmak isteyenler de sık sık El Hamid esmasını zikrederse toplumda saygı gören biri olur.

Metni indir

Esmaü’l-Hüsna: “el-Hamid”


Şüphesiz Ramazan ayı hamd etme ayıdır. Hamd, bize Allah Teâlâ’nın “el-Hamid” ismini hatırlatır.

Hamd yani övmek, yermenin, kınamanın zıttıdır. Çünkü o mükemmellikle ilgilidir. Bununla beraber yermek ise noksanlıkla alakalıdır. İnsan, fıtratı gereği mükemmel olanı över, noksan olanı da yerer. Çünkü Allah Subhanehu ve Teâlâ mutlak bir kemalata, mükemmelliğe sahiptir, O, sınırsız bir şekilde övgüye layıktır. Şunu unutmamamız gerekir ki tüm namazlarda Allah Teâlâ’nın şu ayetini okuyoruz:

﴾ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿

[ سورة الفاتحة الآية: 2]

“Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.”

(Fatiha Suresi: 2)

İnsan bir bardak su içer, yemek yer, evinde barınır, bunlar yeryüzünde eşi benzeri olmayan nimetlerdir. Fakat insan nimete aşırı değer verip, Allah’ı bırakıp ineğe tapmış, güneşe tapmıştır. Fakat Allah Teâlâ en çok övgüye, hamda layık olandır.

﴾ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿

[ سورة الفاتحة الآية: 2]

“Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.”

(Fatiha Suresi: 2)

“el-Hamid” İsminin Anlamları:

Bazı âlimler der ki:  el-Hamid, övülen demektir. Allah Teâlâ hamiddir, kendine olan hamdı, övgüsü ezeli, kulunun ona övgüsü ise ebedidir. Varlıkları yaratmadan önce zatını över, yarattığında ise yarattığı varlıklar O’nu överler.

Diğerleri de şöyle der: el-Hamid hamda layık olan, onu hak edendir.

Bir yemek ziyafetine davet edilirsiniz. Yemekler nefistir. Sofrada on kişi vardır. Yemek bittikten sonra etrafınızda oturan insanlardan birine teşekkür etmezsiniz. Çünkü o da sizin gibi bir davetlidir. Siz bu ziyafetin sahibi olan, onu hazırlayan, yemekleri getiren ve sizi davet eden kişiye teşekkür edersiniz.

Denir ki el-Hamid sizi hayır işlemeye muvaffak kılan ve o hayırdan dolayı sizi öven, sizden kötülükleri silip onları size hatırlatarak utandırmayan demektir.

Rabbiniz üzerindeki faziletini, lütfunu ortaya çıkarmak istemiş, o fazileti yaratmış ve onu size isnat etmiştir.

Size mal vermiş, onu fakirlere vermenizi sağlamıştır, sonra da bu sadakanızdan dolayı sizi övmüştür ki zaten en başta o malı size veren de O’dur.

Ramazanda mümin bu manayı içinde hisseder. Çünkü Allah Teâlâ onu oruç tutmaya ve namaz kılmaya muvaffak kılar sonra da bu amelinden ve sebatından dolayı kulunu över.

(( كل عمل ابن آدم له إلا الصوم فإنه لي وأنا أجزي به ))

[ أخرجه ابن ماجه وابن خزيمة في صحيحه]

“Âdemoğlunun her ameli kendisi içindir; oruç ise Benim içindir. Onun mükâfatını da ancak Ben veririm.”

(İbn Mace ve İbn Huzeyme Sahih’te nakletmiştir)

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır