Kalıtımsal faktörler ya da gen mutasyonları nedeniyle ortaya çıkan balık pulu hastalığı, günümüzde oldukça nadir görülen bir deri hastalığıdır. Bu hastalığın en yaygın belirtisi çoğu vakada cildin kalınlaşması ve kurumasıdır. Balık pulu cilt hastalığı tedavisi günümüzde tam olarak yapılamasa da özellikle şiddetli belirtilerin azaltılması ve hafifletilmesi için antisemptomatik tedavi yönteminden yararlanılabilir. Bu yöntemin yanı sıra, kullanılan diğer tedavi yöntemlerinde hastanın cildinin görünüşünden rahatsız olmasının önüne geçilmesi ve sosyal hayatına devam edebilmesi amaçlanır.
Balık pulu derisi hastalığı ya da iktiyozis olarak adlandırılan balık pulu hastalığı; genellikle genetik olarak aktarılan ve nadiren de olsa sonradan ortaya çıkabilen bir cilt hastalığıdır. Hastalık, ölü derinin kalın ve kuru katmanlar halinde birikmesi ve bazı vücut bölgelerinde cilt dökülmesi şeklinde kendini gösterir. İlk kez 1771 yılında tanımlanan hastalık günümüzde oldukça nadir görülür.
Vücudu dış etkenlere karşı koruyan derinin dış bölümü epidermis adı verilen bir dış tabakayla kaplıdır. Bu dış tabakanın en üst katmanına ise stratum corneum adı verilir. Geçmişte ölü hücre tabakası olarak bilinen bu katman, cildin nemli kalmasında kilit rol oynar. Bir tür protein olan keratinden oluşan bu katman korneosit adı verilen hücrelerin bir araya gelmesiyle oluşur. Bir tür protein kompleksi olan korneosit hücreleri ise hem deriye esnekliğini kazandırır hem de cildin nemlendirilmesini sağlayarak su kaybının önüne geçer. Yağ asitleri ve lipitler ise deriyi dış etkenlerden koruma görevini üstlenir.
Balık pulu hastalarında stratum corneum adı verilen tabakada bazı anomaliler görülür. Bu hastalıkta, ciltteki lipit, su ve keratin dengesi bozulur ve bu durum korneosit adı verilen hücrelerin deriden atılmasına neden olur. Bunun sonucunda da cilt yeteri oranda nemlendirilemez ve dış etkenlere karşı savunmasız hale gelir. Sonuç olarak cilt yüzeyinde kalın ve oldukça kuru bir ölü tabaka kalır. Bu tabakanın yer yer dökülmesi ve pul şeklinde görünmesi nedeniyle bu hastalığa balık pulu hastalığı adı verilmiştir.
Balık pulu hastalığının belirtileri genellikle ciltle ilişkilidir. Bazı hastalarda bu belirtiler hafif seyrederken, bazılarında ise oldukça şiddetlidir. Hastalığın başlıca belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
• Deride kaşıntı
• Çok kuru ve kalın cilt dokusu
• Ciltte kızarıklık
• Deride pul oluşumu ve dökülme
• Cildin dökülmeler nedeniyle kahverengi, beyaz ya da gri renk alması
• Kafa derisinde pul görünümü
Bu belirtiler vücudun belli yerlerinde görülebileceği gibi vücudun tamamına da yayılabilir. Deri dökülmeleri yaygın olarak dirsek, diz, baldır ve bacağın alt kısmında görülse de kafa derisi, el ve ayaklar ve avuç içleri gibi bölgelerde de cilt çatlakları ve deri dökülmeleri görülebilir.
Balık pulu hastalarında bu belirtilere bağlı olarak ortaya çıkan en büyük sorunlardan biri ter bezlerinin yeteri kadar çalışamamasıdır.
Bu hastalığa sahip olan kişiler, balık pulu hastalığı nasıl geçer sorusuna yanıt arar. Hastalık, kalıtsal faktörlere bağlı olarak doğuştan görülebileceği gibi nadiren de olsa hastalığın sonradan ortaya çıktığı durumlar da vardır. Doğuştan gelen balık pulu hastalığının ilk belirtileri genellikle çok erken yaşta ortaya çıkar ve çocukluk döneminde ortadan kaybolur. Hatta bazı hastalarda belirtilerin daha sonrasında tekrar ortaya çıkmadığı söylenebilir. Ancak, bazı durumlarda bu belirtiler, yetişkinlik döneminde tekrar kendini gösterebilir.
Bazı dönemlerde hastalığın belirtileri daha şiddetli hale gelir. Özellikle hava sıcaklığının çok düşük olduğu kış aylarında hastaların ciltleri normalden daha fazla kurur. Özellikle bu dönemlerde semptomların azaltılması için bazı yöntemlerden yararlanılabilir. Yüksek oranda nemlendirici etkili krem ve merhemlerin belli bölgelere ya da tüm vücuda düzenli olarak uygulanması balık pulu hastalığının belirtilerinin hafifletilmesinde etkin rol oynar.
Krem ve merhemler genel olarak vücudun tamamına uygulansa da özellikle ayak altı ve avuç içlerinin sürekli nemlendirilmesi büyük önem taşır. Deri katmanının daha ince olduğu bu bölgelerde, özellikle soğuk havalarda çok derin ve ağrılı çatlak oluşumu görülebilir.
Çocuklarında pul görünümü ve deri dökülmesi olan ebeveynler ilk olarak balık pulu hastalığı neden olur sorusuna yanıt bulmaya çalışır. Balık pulu hastalığının başlıca nedeni genetik faktörlerdir. Bununla birlikte, gen mutasyonları da hastalığın nedenleri arasında gösterilebilir. Hastalık, baskın gen aracılığıyla anne veya babadan çocuğa geçebilir. Bu, ebeveynlerin yalnızca birinde bile hastalığın baskın geninin bulunması durumunda çocukta da yüksek olasılıkla balık pulu hastalığının görüleceği anlamına gelir.
Ancak, balık pulu hastalığı bazı çocuklarda 2-3 yaşlarında da ortaya çıkabilir. Balık pulu hastalığı belirtileri ortalama 5-6 yaşlarında ortadan kaybolabileceği gibi bu belirtiler yaşam boyu etkisini sürdürebilir.
Çok nadir de olsa hastalığın doğuştan değil de sonradan ortaya çıktığı durumlarda hastalığa sebep olan bazı değiştirilebilir faktörler bulunmaktadır. Bu vakalarda, hastalık, genetik mutasyondan kaynaklanmaz ve genellikle tiroid hastalıkları veya böbrek yetmezliği gibi hastalıklarla ilişkilendirilir. Bu hastalıklarla birlikte, kanser hastalarının kullandıkları ilaçlar da genetik olmayan balık pulu hastalığının nedenleri arasında yer alır.
Balık pulu hastalığının ortaya çıkış şekli ve farklı gruplar arasında görülme sıklığına göre bazı türleri bulunur. En sık rastlanan tür olan ichthyosis vulgaris, baskın kalıtım sonucunda baskın hastalık geninin çocuğa aktarılması sonucu ortaya çıkar. Ayrıca, sadece erkeklerde görülen bir balık pulu hastalığı türü de vardır. X geninin çekinik, Y geninin ise baskın olduğu bu balık pulu hastalığı türü, kız çocuklarda görülmez. Aynı zamanda, sadece erkeklerde görülen balık pulu hastalığında deri üzerindeki pul görünümünün diğer türlere göre çok daha belirgin olduğu söylenebilir.
Çoğu insan balık pulu hastalığının bulaşıcı olup olmadığını merak eder. Çoğunlukla kalıtsal faktörler ve gen mutasyonlarına bağlı olarak ortaya çıkan balık pulu hastalığı bulaşıcı değildir.
Genel olarak sonradan ortaya çıkan balık pulu hastalığının bulaşıcı olduğuna dair yaygın bir inanış olsa da böyle bir durum söz konusu değildir. Çünkü, sonradan ortaya çıkan balık pulu hastalığının nedeni bulaşıcılık değil, yukarıda sayılan bazı hastalıklar ve kullanılan bazı ilaçlardır.
Hastalığın oldukça nadir görülmesi nedeniyle çoğu kişi balık pulu hastalığı tedavisi nedir sorusunun cevabını arar. Balık pulu hastalığının günümüzde kesin bir tedavisi olmasa da belirtilerin azaltılmasında uygulanan bazı yöntemler bulunur.
Nemlendirici krem ve merhem kullanımı, balık pulu hastalığı tedavisinin temelini oluşturur. Bu kremlerin düzenli bir şekilde kullanılması cildin nemlenmesini ve dolayısıyla ölü derinin atılmasını sağlar. Bu anlamda, laktik asit içeren kremlerin oldukça etkili olduğu söylenebilir.
Bu yoğun nemlendirici etkiye sahip kremler vücutta belirtilerin görüldüğü diz, dirsek, kol, bacak, avuç içi ve ayak tabanı gibi bölgelerin yanı sıra dudak için de kullanılabilir. Çoğu hastada dudaklarda da yoğun kuruma ve çatlama görülür. Bu nedenle, dudakların da gün içinde ihtiyaç duyulduğunda nemlendirilmesi büyük önem taşır.
Doktor kontrolünde ve belirtilerin şiddetine göre kullanılan nemlendirici krem ve merhemlerde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunur. Kremlerin alkol bazlı olmaması ve kozmetik kullanım amacıyla üretilmemiş olması, dikkat edilmesi gereken başlıca noktalardır.
Epitel hücrelerin büyüme ve gelişmesinin kontrol altına alınması da balık pulu hastalığı tedavisinin önemli bir parçasını oluşturur. Bu anlamda, hastalar A vitamini grubunda bulunan bir bileşen olan retinoid içeren kremlerden yararlanabilirler. Ancak, bu kremlerin bazı yan etkileri olabileceği unutulmamalıdır.
Cilt üzerinde oluşan ölü deri ve kızarık görünen lezyonların dökülmesi için ponza taşı da tercih edilebilir. Ponza taşı ve sünger gibi sert materyallerin banyodan sonra uygulanması deriyi rahatlatır ve ölü derinin atılmasını sağlar. Kese yapmak da ciltte biriken ölü deriden kurtulmanın bir diğer yoludur.
Bazı hastalar için balık pulu hastalığı ilaçları da doktor kontrolünde uygulanan tedavi yöntemleri arasında yer alır. Bu ilaçların kremlere kıyasla deriyi daha iyi nemlendirdiği söylenebilir. Dolayısıyla, ilaç tedavisinde ilk olarak kuruluğa bağlı görülen deri dökülmeleri ve kaşıntıların en aza indirilmesi amaçlanır. Aynı zamanda, derinin soyulmasını sağlayan ilaçlar da doktor kontrolünde kullanılabilir.
Hastalığın belirtileri kış mevsiminde ve soğuk havalarda daha şiddetli hale gelebilir. Bunun nedeni soğuk havanın cildi çok daha fazla kurutmasıdır. Dolayısıyla, hastaların mümkün olduğu kadar nemli ve sıcak ortamlarda bulunması büyük önem taşır. Uygun sıcaklık ve nem düzeyindeki ortamlarda bazı hastalarda belirtiler azalırken, bazı hastalarda belirtilerin tamamen etkisini yitirdiği gözlemlenir. Bu bağlamda, özellikle ev içinde daha çok vakit geçirilen ortamların sıcaklık ve nem oranına dikkat edilmesi büyük önem taşır. Bunun için, hava nemlendiricilerden yararlanılabilir.
Tüm bunların dışında, hastaların da günlük hayatlarında dikkat edebilecekleri bazı noktalar bulunur. Bu sayede, cildin daha da kurumasının önüne geçilebilir. Örneğin, gün içinde çok sık duş almak cildin kurumasına neden olur. Bu nedenle, belli aralıklarla duş almak ve hemen sonrasında tüm vücuda yoğun nemlendirici krem sürmek oldukça önemlidir.
Deri soyulması, kadın ve erkeklerde her yaşta meydana gelen bir cilt problemi olarak dikkat çeker. Cilt dokusunun pul pul olup ya da ince bir tabaka halinde soyulması, kişiyi oldukça rahatsız eder. Yaz günlerinde güneş ışığına fazla maruz kalmak deri soyulmasına neden olurken; kış günlerinde de cildin kuruması bu rahatsızlığı oluşturabilir.
Bir kişinin cildinde gün içinde 30 ila 40.000 arasında ölü deri atılmaktadır. Bu ölü deriler, kıyafet giyerken ya da duş esnasında atılır. Ancak ölü derinin vücuttan ayrıldığını gözle göremeyiz. Fakat bazen gözle görülecek kadar deri soyulması yaşanır. Oluşan deri soyulması bazen büyük öbekler halinde meydana gelir. Vitamin eksikliği, çeşitli hastalıkların belirtisi ve mevsim geçişlerinin birer habercisi olan deri soyulması evde tedavi edilebilir.
Atopik dermatit, egzama, alerji gibi cilt hastalıkları yaşayanlar gün içinde ya da belirli bir süre deri soyulmasını yaşamaktadır. Bu gibi durumlarda önce doktora görünmeniz önerilir. Deri soyulmasına neden olan faktörler incelendiğinde uygun tedavi yöntemi başlatılır.
Herhangi bir medikal destek almadan deri soyulmasına ne iyi gelir diyorsanız; sizlere evde deneyebileceğiniz doğal ve pratik yöntemlerden bu yazımızda bahsedeceğiz. Deri soyulması nasıl geçer sorusunun en etkili ve doğal yanıtlarına ulaşmak için; yazımızı sonuna kadar okuyabilirsiniz.
Salatalık Maskesi Nasıl Yapılır? Cildinizi Yenileyecek 4 Doğal Formül
Zeytinyağlı Saç Maskesi – Uzun ve Hacimli Saçlar İçin 5 Bakım Kürü
Hindistan Cevizi Yağı Faydaları, Mucizevi Etkileri
Süt Maskesi: Bebeksi Cilt İçin 11 Formül
Elma Sirkesi İçmenin 10 Mucizevi Faydası
Vazelin Faydaları Nelerdir? Cilde Faydaları ve Kullanımı
Kakao Yağı Faydaları Nelerdir? Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır?
Aloe Vera Jeli Faydaları, Nasıl Saklanır, Kullanılır?
Yulaf Ezmesi Faydaları Nelerdir?
Evde Doğal Şeker Peelingi Nasıl Yapılır?
Evde En İyi Vücut Peelingi Nasıl Yapılır?
Koruyucu ve Doğal Ev Yapımı 5 Güneş Kremi
Güneş Yanığına Ne İyi Gelir? Nasıl Geçer? Evde Doğal Tedavi
Güneş Çarpmasına Ne İyi Gelir? Evde 7 Doğal Tedavi Yöntemi
Kuru Ciltler İçin Nemlendirici Maske, Cildinizi Besleyecek 10 Doğal Tarif
İnsanlar ellerini yoğun bir şekilde kullanmakta ve güneşe, suya, tahriş edici maddelere ve alerjenlere maruz bırakmaktadır. Bu, cildin hasar görmesine ve ellerde soyulma durumuna neden olabilir. Ellerin soyulması birbirinden farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Bazıları için soyulmanın nedeni kuru cilt iken bazıları için ise egzama ya da sedef gibi farklı hastalıklardır. Bu yazımızda ellerin soyulmasının nedenlerini ve önleme yöntemlerini sizler için yazdık.
El yıkama, iyi hijyen için mükemmel bir uygulama olsa da, bir kişi ellerini çok sık yıkadığında ellerde soyulma meydana gelebilir. Ayrıca sert sabunlar, aşırı sıcak su kullananlar ve yıkadıktan sonra nemlendirmeyen kişilerin ellerinde cilt problemleri gelişebilir. El yıkama, elleri etkili bir şekilde dezenfekte etse de, cildi sağlıklı ve nemli tutan doğal yağları da yok eder. Elleri kurutup soyulmalarına neden olabilecek bir diğer uygulama da çok fazla el dezenfektanı kullanmaktır. El dezenfektanı, cildin kurumasına neden olan alkol bazlı bir formüle sahiptir ve ellerin soyulması nedenlerinden biridir.
El yıkama nedeniyle kuru elleri önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olmak için aşağıdaki rutini uygulayabilirsiniz:
İklim, ellerdeki cildi etkileyebilir ve ellerde soyulma durumuna neden olabilir. Örneğin, kış aylarında havadaki nem daha düşüktür ve bu da avuç içlerindeki derinin kurumasına, çatlamasına ve soyulmasına neden olabilir. Bazı kişiler, sıcak havalarda elleri terlerse, tahrişe ve soyulmaya yol açabileceğini görebilir.
Kuru cildin rahatlamasına yardımcı olmak için bir kişi şunları yapabilir:
Güneşte çok uzun süre kalmak güneş yanığına neden olabilir. Bu, eller de dahil olmak üzere vücudun güneşe maruz kalan herhangi bir bölümünü etkileyebilir. Güneş yanığı iyileştikçe cilt soyulabilir. Soyulma, vücut hasarlı deriyi döktüğünde ve yeni bir üst tabaka oluşturduğunda gerçekleşir.
Güneş yanığını tedavi etmek için şunları yapabilirsiniz:
El dermatitine el egzaması da denir. Tüm dermatit formlarının %20 ila %35’ini oluşturur. Ulusal Egzama Derneği’ne göre el egzaması genetik, tahriş edici maddeler ve alerjenlerin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. Egzama belirtileri şunları içerir:
Bu tip egzama, cilt bariyer fonksiyonu bozulduğunda ortaya çıkar. Normalde tahriş edici maddelerle temas nedeniyle tetiklenir. Tipik olarak veziküler veya diskoid paternler olarak ortaya çıkar. Veziküler egzama, cilt renginde kabarcıkların kaşıntılı yamaları olarak ortaya çıkar. Genellikle terlemeden kaynaklanır.
Diskoid egzama, dağınık ve iyi tanımlanmış plaklar olarak ortaya çıkar. Kuru cilt, çizikler ve kontakt dermatitten kaynaklanabilir.
Tahriş edici veya alerjen vücutla temas ettiğinde, bağışıklık sistemi devreye girer ve iltihaplanma oluşturarak egzama semptomlarına neden olur.
Alerjik kontakt dermatit, bir alerjen cilde temas ettiğinde ortaya çıkan bir durumdur. Alerjik kontakt dermatitin bazı yaygın nedenleri arasında zehirli sarmaşık, nikel ve lastik eldivenler bulunur.
Alerjik kontakt dermatit kızarıklık, şişme ve kabarcıklar olarak ortaya çıkar. Kabarcıklar kırılırsa sertleşebilir ve ardından cilt soyulabilir.
Bazı kişilerin sabun, nemlendirici, şampuan ve saç kremi gibi kişisel hijyen ürünlerinde bulunan kokulara karşı hassasiyeti olabilir. Bu kimyasallara maruz kalmak ellerindeki derinin soyulmasına neden olabilir.
Temizlik malzemelerindeki sert kimyasallar, maruz kaldıktan sonra cildin soyulmasına da neden olabilir. Herhangi bir kimyasalla cilt temasından kaçınmak için eldiven kullanmak her zaman en iyi uygulamadır.
Egzama tedavisi şunları içerir:
Sedef hastalığı, aşırı aktif bir bağışıklık sisteminin sonucu olarak ortaya çıkan bir durumdur. Cildin iltihaplanmasına yol açar. Enflamasyon, ciltte kabarık plaklar veya pullar olarak görünebilir.
Ellerde veya ayak tabanlarında sedef hastalığı göründüğünde, sağlık uzmanları buna palmoplantar sedef hastalığı adını verir. Ellerinde sedef hastalığı olan bir kişi, ağrılı çatlaklarla birlikte kuru ve kalınlaşmış cilt yaşayabilir. El dermatitine benzer görünebilir.
Bir kişi, aşağıdakileri içeren topikal tedavileri kullanarak hafif vakaları tedavi edebilir:
Bazı enfeksiyonlar ellerin soyulmasına neden olabilir. Bir örnek, genellikle avuç içlerinde başlayan ve ellerin arkasına ve parmak uçlarına yayılabilen bir mantar enfeksiyonu olan tinea manuum’dur. Soyulabilen döküntü benzeri yaralara neden olur. Tinea manuum’lu bir kişi, ellerde şu şekilde cilt geliştirebilir:
Tedavi topikal antifungalleri içerir.
APSS, cildin üst tabakasının ağrısız bir şekilde soyulduğu çok nadir görülen bir cilt hastalığıdır. Çoğu durumda, bu durum ellerde ve ayaklarda olur, ancak kolları ve bacakları da etkileyebilir.
Bu durum genellikle doğumdan itibaren başlar. Bununla birlikte, durum bir kişinin çocukluğunda veya daha sonraki yaşamlarında belirgin hale gelebilir. Isıya ve neme maruz kalmak bu durumu kötüleştirir.
APSS’nin tedavisi yoktur. Bununla birlikte, bir kişi semptomları yönetmeye yardımcı olmak için vazelin gibi cilt yumuşatıcı merhemler uygulayabilir.
Ellerin soyulması çeşitli nedenlerle meydana gelebilir. Kişi evde ellerin soyulmasının birçok nedenini nemlendiriciler kullanarak tedavi edebilir. Düzenli nemlendirme tedavilerine ve diğer ev tedavilerine rağmen soyulan ellerinde düzelme olmazsa, kişiler bir doktora görünmelidir. Derileri enfekte olursa da bir doktora başvurmalıdırlar.
Deri, Yüz Neden Soyulur, Deri Soyulması Neden Olur Yüz Soyulması İçin Maske Cilt Soyulması Doğal Tedavi
Cildimiz üç katmandan oluşur: epidermis, dermis ve subkutan doku. Cilt soyulması, cildin en dış tabakası olan epidermisin sıyrılması ve dökülmesi olayına denir. Aslında cildin soyulması, böylece ölü hücrelerin ciltten atılması sağlıklı bir süreçtir, ancak şayet cilt soyulması sık sık gerçekleşirse bu durum çeşitli sorunlara işaret edebilir. Soyulan derinin düzelmesi 1-2 haftayı bulabilir.
Cilt Soyulması (Deri Soyulması) Neden Olur?
Cilt Kuruluğu
Ciltte soyulmanın en yaygın sebeplerinden birisi ciltteki kuruluktur. Bu durum özellikle kış aylarında olur. Cilt kuruduğunda, cildin üst tabakası soğuk ve nemsiz havaya maruz kaldığından yeterince nem alamaz. Bu da genç cilt hücrelerinin ölmesine sebep olarak cildin soyulmasına yol açar. Cildinizi gün boyu nemli tutmaya çalışın. Bunu ise düzeyli olarak su tüketerek veyahut nemlendirici uygulayarak sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda cildiniz için temizleyiciler de kullanmalısınız.
Alerji
Alerjik reaksiyonlar da ciltte soyulmaya sebep olabilir. Kullandığınız ama fark etmediğiniz herhangi bir ürüne de alerjiniz olabilir
Cilt Problemleri
Egzema, sedef hastalığı ve seboreik dermatit gibi cilt problemleri de kaşıntıya sebep olduğundan soyulmaya yol açabilir. Bu iltihabi hastalıklar bazen kronik de olabilir ve bazılarının çaresi olmaz. İltıhabi cilt problemleriyle uğraşırken enn önemli faktör yeterli oranda su tüketip iyi bir nemlendirici kullanarak cildi nemli tutmaktır.
Cilt Soyulması (Deri Soyulmasının) Diğer Nedenleri Nelerdir?
Deri Soyulması (Cilt Soyulması) Nasıl Geçer? Doğal Yöntemler
Hindistancevizi Yağı
Hindistan cevizi yağı cilt problemleri olan birçok insan için en etkili yöntemlerden biridir. Bu yağ cildi besleyip nemlendirerek rahatlatır. İçinde bulunan yüksek orandaki doymus yağlar cildin nemlenmesini sağlar. Ciltteki soyulmaları önler.
Zeytinyağı
Zeytinyağı zengin bir yağ asidi kaynağı olup kuru ciltlerin nemlenmesine yardımcı olur. İçinde bolca bulunan antioksidanlar sayesinde cilde olan zararları onarır. Ciltteki soyulmaya doğal şifadır.
Vazelin
Vazelin cildin etrafında kir, yağ ve nemi uzak tutmaya yardımcı olan koruyucu bir bariyer oluşturmaya yardımcı olur. Bu, cildinizin iyileşmesini sağlayan ideal bir ortam fırsatı sağlar.
Kakao Yağı
Kakao yağı mükemmel bir nemlendiricidir. Cildi yatıştırır ve temizlemeye yardımcı olur. Bu yağ ciltteki çatlak ve kuruluğu geçirir. Ayrıca ciltteki soyulmaları ortadan kaldırır.
Şeker
Şeker kullanarak da yüzeyinizdeki soyulan deri ve ölü hücrelerden kurtulmaya yardımcı olup cildi bebek gibi pürüzsüzleştirir. Şeker kullanımı cilt problemleri olan kişiler için önerilmemektedir.
Ciltte kuruluk, güneş yanığı ve kimsayal yanıklara kullanılabilir.
Yulaf
Yulaf ile yüzünüzdeki ölü deriden kurtulabilirsiniz. Yulaf ciltte kuruluğu azaltır ve cildi tazeler. Ciltteki soyulmaları geçirir.
Aloe Vera
Aloe vera % 99 su içeriğiyle cildinizi nemlendirirken besler ve cildi yumuşatmaya yardımcı olur. Aynı zamanda tahriş, kaşıntı ve iltihabı azaltmaya yardımcı olur.
Süt
Süt içeriğinde bulunan laktik asit sayesinde iltihabı ve kaşıntıyı rahatlatan doğal bir nemlendiricidir.
Balkabağı Maskesi Nasıl Yapılır Kabağın Cilde Faydaları Nelerdir? Tıklayınız
Pürüzsüz Bebek Gibi Bir Cilt İçin Suna Dumankaya’dan Maske Tarifleri Tıklayınız
Cilt Yenileyici Canlandırıcı Cilt Güzelleştirici Evde Maske Tarifleri Tıklayınız