elif ba 3 ders yazılışı / Osmanlıca - Vikipedi

Elif Ba 3 Ders Yazılışı

elif ba 3 ders yazılışı

kaynağı değiştir]

Bulgar Kilisesi'nin kurulmasına dair fermanın Bulgarca, Yunanca ve Türkçe yayımlanması

Türk yazı dilleri ve ağızları hakkında ilk bilgileri söz varlığı verileriyle ve sözlü edebiyat ürünleriyle sunan, Türk dilinin ilk sözlüğü ve dil bilgisi kitabı Dîvânu Lugâti't-Türk’te, Kutadgu Bilig adlı ünlü eserde, Ali Şîr Nevaî’nin Muhakemetü'l-Lugateyn’inde, Harezm-Kıpçak, Anadolu ve Çağatay sahasında XIX. yüzyıla kadar bu dilin adı Türk tili, Türkî, Türkçe şeki. Bu yüzyıla dek Türk lehçeleri arasındaki farklar çok büyük değildi. Özellikle XVI. yüzyıldan başlayarak klasik gelişimini sürdüren Türk dili, Doğu Türkçesi veya Çağatay Türkçesi ile Batı Türkçesi veya Osmanlı Türkçesi diye adlandırılan iki büyük yazı dili hâlinde Türk dünyasında varlığını sürdürüyordu.[4]

Osmanlıcanın “lisan-ı Osmani”, “Osmanlı lisanı” diye adlandırılmasına özellikle Osmanlı'da 19. yüzyıldaOsmanlıcılık akımının ortaya çıktığı dönemde rastlanır. Bu adlandırmaya ünlü sözlükçü, yazar Şemseddin Sâmi şu sözlerle karşı çıkmış ve tıpkı Kaşgarlı Mahmud, Yusuf Ulug Has Hacib, Ali Şir Nevai gibi dilin adının “Türkçe” olduğunu ifade etmiştir:[4]

Söylediğimiz lisan ne lisanıdır ve nereden çıkmıştır? Osmanlı lisanı tabirini pek de doğru görmüyoruz çünkü bu unvan Selâtin-i Osmaniye’nin birincisi, fatih-i meşhurun nam-ı âlilerine nisbetle müşarünileyhin tesis etmiş oldukları bir devletin unvanıdır. Hâlbuki lisan ve cinsiyet müşarünileyhin zuhurundan ve bu devletin tesisinden eskidir. Asıl bu lisanla mütekellim olan kavmin ismi “Türk” ve söyledikleri lisanın ismi dahi “lisan-ı Türkî”dir. Cühela-yı avam indinde mezmum addolunan ve yalnız Anadolu köylülerine ıtlak edilmek istenilen bu isim intisabıyla iftihar olunacak bir büyük ümmetin ismidir.[5]

Şemseddin Sami, Osmanlı lisanı, Çağatay lisanı gibi adlandırmaların yakışıksız olduğunu, Çağatay adının da Türk kavimlerinden birinin adı olması dolayısıyla dil adı olmayacağını belirtmiştir. Sami’nin bu ifadesiyle Osmanlı İmparatorluğu’nda kullanılan yazı dili Türkî-i Garbî yani Batı Türkçesi, aktar-ı baidede ‘uzak ülkelerde’, Türkistan coğrafyasında kullanılan yazı dili ise Türkî-i Şarkî yani Doğu Türkçesidir. Düşüncelerini kendi sözleriyle şöyle açıklamıştır:[4]

Bize kalırsa o aktar-ı baidedeki Türklerin lisanıyla bizim lisanımız bir olduğundan ikisine de “Lisan-ı Türkî” ism-i müştereki ve beynlerindeki farka da riayet olunmak istenildiği hâlde onlarınkine “Türkî-i Şarkî” ve bizimkine “Türkî-i Garbî” unvanı pek münasiptir.[5]

Klasik devirde "Osmanlı Türkçesi" ayrı bir dil olarak algılanmamış, üç dilden (elsine-i selase) oluşan bir karışım olarak görülmüştü. "Türkçe" ise, evde, sokakta ve köyde konuşulan basit dile verilen addı.[6] Ancak 19. yüzyılda standart bir yazı dili ihtiyacının belirmesiyle birlikte Osmanlı dili tartışmaları yoğunlaştı. Bu dilin belkemiğini oluşturan Türkçenin güçlendirilmesi ve yazı dilinin Türkçe konuşma diline yaklaştırılmasına ilişkin talepler Şinasi, Ali Suavi, Ahmet Vefik Paşa gibi yazarlarca dile getirildi. 19. yüzyıl sonlarında doğan Türkçülük akımı, Osmanlı yazı dilinin esasen Türkçe olduğu ve "Türkçe" diye adlandırılması gerektiğini vurguladı.[6]

Cumhuriyet döneminde ise "Osmanlı Türkçesi" deyimi genellikle olumsuz bir anlam kazandı. Harf Devrimi ile beraber Dil Devrimi'ni izleyen kültürel ortamda Osmanlıca Türkçeden ayrı ve yoz bir dil olarak görüldü. Türk Dil Kurumu'nda 1983'e dek bu görüş egemendi. Buna karşılık Osmanlı kültürüne yakınlık duyan muhafazakâr kesim, Osmanlı yazı dilinin de Türkçenin bir lehçesi olduğunu vurgulamak amacıyla "Osmanlı Türkçesi" deyimini tercih etti (örneğin Faruk Kadri Timurtaş, Mustafa Özkan vb.).[6]

Öte yandan, Osmanlı yazı diline "Osmanlı Türkçesi" adı verildiği zaman, bundan çok farklı bir dil olan Osmanlı dönemi konuşma Türkçesine ne ad verileceği konusu, çözülmemiş bir sorun olarak kalmaktadır.[6]

23 Aralık 1876'da ilan edilen Osmanlı İmparatorluğu ilk anayasası olan Kanun-i Esasi'nin 18. maddesinde devletin resmî dilinin "Türkçe" olduğu belirtilmiş ve Türkçe bilmeyenlerin devlet memuriyetine alınmayacağı ifade edilmiştir:

Madde 18 - Tebaa-i Osmaniyenin hidemat-ı devlette istihdam olunmak için devletin lisan-ı resmîsi olan Türkçeyi bilmeleri şarttır.

Murat Bardakçı, doğru kullanımın "Eski Türkçe" olduğunu belirtmiştir.[7]

Tarih[değiştir

Elif Ba

Kullanıcı puanları ve yorumlar

phone_androidTelefon

tablet_androidTablet

Nuri Köşker

  • Uygunsuz olarak işaretle
  • Yorum geçmişini göster

Bazı yerlerde yazılım hatası var Bir de renkli olursa ince ve kalın harfler çok güzel olur. Med harfleri de renkli olursa çok iyi olur.Namaz sureleri de olursa çok sevinirim. Allah razı olsun

1 kişi bu yorumu faydalı buldu

Bunu yararlı buldunuz mu?

RUKİYE BAŞ

Devletimizin uygulaması ile öğrenmek istiyoruz ama videoların hızını ayarlayamıyoruz. Yavaşlatıp dinlemekde mümkün kılınmalı, hem kelimenin nerede yazılımına göre bak , hem sesi dinle hızlı olunca kaçıyor, kavrayamıyoruz.

9 kişi bu yorumu faydalı buldu

Bunu yararlı buldunuz mu?

Nevin Öztürk

  • Uygunsuz olarak işaretle
  • Yorum geçmişini göster

Hazırlayanlardan Allah razı olsun , çok verimli bir çalışma olmuş. Kur-an i Kerim öğrenmek artık çok kolay olmuş. Tek bir sorun var , benim telefonumdan mı kaynaklanıyor bilemedim. 3. Sırada Kuran-i Kerim indir bölümünü yükleyemedim. Bu konuda yardıma ihtiyacım var. Dua ve Saygılarımla ...

388 kişi bu yorumu faydalı buldu

Bunu yararlı buldunuz mu?

kaynağı değiştir]

Sayılar[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır