elle çalınan enstrümanlar / Müzik Aletleri Ve İsimleri Nelerdir? En Çok Kullanılan Müzik Aletlerinin Özellikleri

Elle Çalınan Enstrümanlar

elle çalınan enstrümanlar

Müziğe Giriş Enstrüman Bilgisi

Enstrümanlar ve Yapıları

Çalgı Türleri 5’e ayrılır.

  • Vurmalı Çalgılar

  • Nefesli Çalgılar

  • Tuşlu Çalgılar

  • Telli Çalgılar

  • Yaylı Çalgılar

Vurmalı Çalgılar

Perküsyon ya da vurmalı çalgılar, müzikte ritim yapısı kurulmak için kullanılır. Ritim, eski Yunanca da ‘akış’ anlamına gelmektedir. Değişen uzunlu ve vuruşların ortaya çıkardığı ses bütünlükleri ve serileri ritimleri oluşturur. Modern müzikte ritim yapıları, genellikle perküsyon aletleriyle icra edilir. Üzerine elle veya başka bir cisimle vurularak, çalkalayarak, sürtülerek ses elde edilen her obje vurmalı çalgıdır.

Vurmalı çalgılar genel olarak bir müzik parçasında ritmi belirler. Fakat vurmalı çalgılar aynı zamanda melodiyi de icra edebilirler. Askeri müziklerde vurmalı çalgılar askerlerin hareketlerinin belirleyicisi olmuşlardır. Klasik müzikte Haydn ve Mozart ile beraber en az bir timpani bölümünü içermeyen bir parça bulunmamaktadır. Caz müzikte de vurmalı çalgıların rolü çok önemlidir. Cazın alt dallarından birçoğu vurmalı çalgıların farklı ritimlerine göre adlandırılır. Popüler müzikte de vurmalı çalgıların önemi artarak devam etmiştir. Tüm bir hip hop fenomeni vurmalı çalgılar üzerine kurulmuştur. Rock müzik icra eden gruplarda davul setleri sahnenin ortasında bulunur.

Vurmalı Çalgılar ;

  • Bateri - Timpani

  • Bendir - Ziller

  • Bongo - Çan

  • Marimba - Davul

  • Cajon - Darbuka

  • Tabla - Kaşık ( Çalgı )

Günümüzde perküsyon kelimesi müzik dışındaki alanlarda da ‘iki birimin birbirine çarparak ses üretmesi’ anlamında kullanılmaktadır. Fakat en yaygın kullanım alanı müziktir.

Nefesli Çalgılar

Nefesli çalgılar (üflemeli çalgılar), içindeki havanın titreşmesiyle sesin oluştuğu çalgıların ortak adıdır. Nefesli Çalgılar, Tahta Nefesliler ve Bakır Nefesliler olarak 2’ye ayrılırlar.

Tahta Nefesliler ;

Bakır Nefesliler ;

  • Korno

  • Trompet

  • Trombon

  • Tuba

  • Saxafon

Üflemeli Çalgılardan bir çoğu aktarımlı sazlardır. Portre üzerinde yazıldıkları yer ile okunuşları arasıda fark vardır.

Tuşlu Çalgılar

Org (Er­ga­nun)

Org is­mi La­tin­ce or­ga­num ke­li­me­si­nin kı­sal­tıl­ma­sı­dır. Tuş­lu çal­gı­la­rın ata­sı ola­rak ka­bul edi­lir. İlk org, su gü­cüy­le ça­lış­mış M.Ö() yıl­la­rı ara­sın­da Kte­si­bi­os adın­da bir ki­şi ta­ra­fın­dan Mı­sır'da icat edilmiştir. Mü­zik ens­trü­man­la­rı için­de en de­va­sa bo­yut­la­ra sa­hip olan org­tur. Öy­le­dir ki dev ka­ted­ral­le­rin sa­lo­nun­da üç kat­lı bir bi­na bü­yük­lü­ğün­de org­la­ra rast­la­mak müm­kün­dür. Kla­sik ba­tı mü­zi­ğin­de org için ya­zıl­mış eser­ler bu­lu­nur.

Kli­se Or­gu

M.S 3. yüz­yıl­dan son­ra org­lar­da su ba­sın­cı ye­ri­ne ha­va ba­sın­cı kul­la­nıl­ma­ya baş­lan­dı. Bu dö­nem­den son­ra ya­pı­lan org­lar za­man­la ge­li­şe­rek gü­nü­müz­de ki­li­se­ler­de kul­la­nı­lan org­la­ra dö­nüş­tü. Kli­se or­gu Gospel mü­zi­ği­nin ana ens­trü­ma­nı ola­rak da bi­li­nir.

Ham­mond Or­g

Yüz­yı­lın baş­la­rın­da Lau­rens Ham­mond ta­ra­fın­dan icat edi­len ilk elek­trik­li org­tur. Ana­log dev­re­le­ri olan ve lam­ba­lı bir ens­trü­man­dır ve tek­nik ba­kım­dan gü­nü­müz­de­ki elek­tro­nik org­lar ile il­gi­si yok­tur. Mü­zik oto­ri­te­le­rin­ce 80'li yıl­la­rın rock mü­zik so­und’una yön ve­ren ens­trü­man ol­du­ğu da söy­le­nir.

Synthe­si­zer (Sen­tez­le­yi­ci)

'lı yıl­la­rın ba­şın­da Ro­bert Mo­og ta­ra­fın­dan üre­ti­len tuş­lu çal­gı­la­rın kul­la­nım ala­nı­nı ge­niş­le­ten ve da­ha mo­dern bir ya­pı­ya ka­vuş­tu­ran ens­trü­man­dır. Elek­trik akı­mı ve fre­kans de­ğer­le­ri­nin de­ğiş­ti­ril­me­siy­le ses üre­tip sen­tez­len­me­si­ni sağ­la­yan synthe­si­zer’ın or­ta­ya çık­ma­sın­da the­re­min isim­li ens­trü­man il­ham kay­na­ğı ol­muş­tur.

Gü­nü­müz­de Ana­log Synthe­si­zer, Di­ji­tal Synthe­si­zer, Vir­tu­al Ana­log Synthe­si­zer ol­mak üze­re üç fark­lı ya­pı­da bu­lu­nur. Elek­tro­nik mü­zik ve tü­rev­le­rin­de kul­la­nı­mı yay­gın olup,gü­nü­müz­de R&B, Rock, Brit pop gi­bi tarz­lar­da da et­ki­li ola­rak kul­la­nıl­dı­ğı gö­rü­lür.

Work­sta­ti­on (İş İs­tas­yo­nu)

Synthe­si­zer’la­rın di­ji­tal ya­pı­da olan­la­rı­na ritm ve se­qu­en­cer gi­bi özel­lik­ler ek­le­ne­rek el­de edi­len klav­ye­le­re Work­sta­ti­on de­ni­lir. Geç­miş­ten gü­nü­mü­ze Aran­jör­le­rin ve or­kes­tra eş­li­ğin­de sah­ne­ye çı­kan key­bo­ard'çu­la­rın ( Elek­tro­nik dev­re­le­ri olan tuş­lu çal­gı­la­ra ge­nel ola­rak key­bo­ard/klav­ye de­nil­mek­te­dir) en çok ter­cih et­tik­le­ri klav­ye tür­le­ri work­sta­ti­on­lar’dır.

Bi­li­nen ilk work­sta­ti­on 'li yıl­la­rın so­nun­da üre­ti­len KORG M1 olup, bu ci­haz ki­mi aran­jör­ler ta­ra­fın­dan ha­len kul­la­nıl­mak­ta­dır.

Akor­de­on

ta­ri­hin­de Chris­ti­an Fri­ed­rich Lud­wig Busc­hmann ta­ra­fın­dan icat edil­miş­tir.

Kö­rü­ğün ha­re­ke­te ge­çi­ril­me­siy­le olu­şan ha­va akı­mı­nın et­ki­le­di­ği ser­best me­tal­le­rin tit­reş­me­siy­le ses çı­kar­tan çal­gı­dır. Kaf­kas mü­zi­ği­nin vaz­ge­çil­mez ens­trü­ma­nı olan akor­deo­nun Çer­kez kül­tü­rün­de önem­li bir ye­ri var­dır.

Ro­land fir­ma­sı­nın geç­ti­ği­miz yıl­lar­da pi­ya­sa­ya çı­kart­tı­ğı elek­tro­nik akor­de­on ise dev­rim ni­te­li­ğin­de olup kla­sik akor­de­on gö­rü­nü­mü­ne MI­DI tek­no­lo­ji­si ve pil ile ça­lı­şa­bil­me özel­li­ği ek­le­miş­tir.

Klav­sen

Pi­ya­no­nun ata­sı ola­rak bi­lin­mek­le bir­lik­te pi­ya­no ile tek ben­zer ya­nı iki ens­trü­ma­nın da tuş­lu çal­gı­lar sı­nı­fın­dan ol­ma­sı­dır. Ana­log me­ka­niz­ma­la­rı, ça­lış tek­ni­ği ve ses ren­gi ola­rak ara­la­rın­da pek ben­zer­lik bulunmaz. Pi­ya­no­nun ica­dın­dan ön­ce ba­tı mü­zi­ği bes­te­ci­le­ri­nin kul­lan­dı­ğı bir ens­trü­man ol­du­ğu bi­li­nir. Hat­ta pi­ya­no­nun ica­dın­dan son­ra da ilk 50 yıl sü­re­sin­ce klav­sen ile ça­lış­ma­ya de­vam eden bes­te­ci­ler olmuş­tur.

Piyano

'lü yıl­lar­da Bor­to­lom­me­o Cris­to­fo­ri ta­ra­fın­dan icat edil­miş­tir. Tuş­lu çal­gı­lar sı­nı­fı­na da­hil ol­ma­sı­nın ya­nı sı­ra org­tan far­kı çe­kiç me­ka­niz­ma­sıy­la ça­lı­şan tel­li bir ens­trü­man ol­ma­sı­dır. İlk adı pia­no e for­te olan ens­trü­man klav­se­nin me­ka­niz­ma­sı­nın de­ğiş­ti­ril­me­siy­le or­ta­ya çık­mış­tır. Kon­sol Pi­ya­no, Grand Pi­ya­no, Di­ji­tal Pi­ya­no, Elek­trik­li Pi­ya­no gi­bi çe­şit­le­ri bu­lun­mak­la bir­lik­te kla­sik ba­tı mü­zi­ği eser­le­rin­de kul­la­nı­lan en önem­li çal­gı­lar­dan bir ta­ne­si­dir.

Rho­des Pi­ya­no

'li yıl­la­rın so­nun­da elek­trik­li pi­ya­no üre­ti­ci­si Ha­rold Rho­des ile Le­o Fen­der bir ara­ya ge­le­rek Fen­der Rho­des Bas Pi­ya­no'yu üret­ti­ler. Ken­di ha­lin­de vin­ta­ge bir to­nu olan bu ye­ni elek­trik­li pi­ya­no mo­de­li ikin­ci dün­ya sa­va­şı son­ra­sın­da jazz ve pop mü­zik­te sık­ça kul­la­nıl­ma­ya baş­lan­dı.

Dijital piyano

Grand pi­ya­no­nun di­ji­tal ola­nı­dır. Elek­trik­li pi­ya­no ile ka­rış­tı­rıl­ma­ma­lı­dır. Ses ban­ka­sı, met­ro­nom, ritm, di­ji­tal no­ta ek­ra­nı olan mo­del­le­ri de bu­lu­nur. Di­ji­tal pi­ya­no­lar da elek­trik­li pi­ya­no­lar­da ol­du­ğu gi­bi kendilerine öz­gü ses üre­teç­le­ri bu­lun­ma­dı­ğın­dan yal­nız­ca ban­ka­la­rın­da yük­lü olan samp­le ses­le­ri kul­lan­ma­mı­za ola­nak sağ­lar.

Keytar

İki ens­trü­ma­nın sen­tez­len­me­siy­le olu­şan tuş­lu çal­gı­lar­dır. Key­bo­ard ve Gui­tar isim­le­ri birleştirilip key­tar is­mi tü­re­til­miş­tir. Ge­nel­lik­le sağ el ile klav­ye üze­rin­de so­lo atı­lır­ken sol el ile sli­de, mo­dü­las­yon gi­bi ekstra özel­lik­ler kon­trol edi­lir. As­kı­sı bağ­la­nıp elek­tro gi­tar gi­bi ayak­ta ça­lın­ma­sı şart ol­ma­mak­la bir­lik­te te­mel özel­li­ği ve or­ta­ya çı­kış ama­cı bu­dur.

Vocoder

İn­san se­si si­mü­las­yo­nu yap­ma­sı için te­le­fon ope­ra­tör­le­rin­de kul­la­nıl­mak üze­re ge­liş­ti­ri­len me­ka­niz­ma KORG fir­ma­sı ta­ra­fın­dan klav­ye ek­le­ne­rek ye­ni bir tuş­lu ens­trü­ma­na dö­nüş­tü­rül­müş olup adı­na da vocoder de­nil­miş­tir. Elek­tro­ni­ka, trip hop gi­bi tarz­lar­da kul­la­nı­mı yay­gın olan vo­co­der'le­rin ana­log ve di­ji­tal ola­rak iki fark­lı mo­de­li bu­lun­sa da gü­nü­müz­de da­ha çok di­ji­tal olan­la­rı kul­la­nıl­mak­ta­dır.

Melodika

’li yıl­la­rın ba­şın­da Hoh­ner ta­ra­fın­dan icat edi­len me­lo­di­ka İl­ko­kul öğ­ren­ci­le­ri­ne te­mel mü­zik öğ­re­ti­mi ve­ril­me­si ama­cıy­la ya­pıl­mış ne­fes­li ve tuş­lu bir çal­gı­dır. Ün­lü jazz mü­zis­ye­ni Phill Moo­re Jr.’ın yılında ya­yın­la­dı­ğı Right On al­bü­mün­de me­lo­di­ka­ya yer ver­me­si ens­trü­ma­nın mü­zik çev­re­le­rin­ce ta­nın­ma­sı­nı ve ka­bul gör­me­si­ni sağ­la­mış­tır. Te­nor, al­to, sop­ra­no, bas ve çift el me­lo­di­ka ol­mak üze­re 5 fark­lı mo­de­li bu­lu­nur.

Midi klavye

Di­ğer tuş­lu çal­gı­lar­da ol­du­ğu gi­bi ken­di­ne öz­gü se­si ol­ma­yan,ta­şı­dı­ğı Midi sin­yal­le­ri ile bilgisayar ya­zı­lı­mı ya­da synthe­si­zer mo­dü­lü­nün içe­ri­sin­de­ki ses ban­ka­la­rı­nı kul­la­na­rak mü­zik yapmamızı sağ­la­yan ens­trü­man­dır. Aran­je, ka­yıt, mix gi­bi iş­lem­ler­de sık­ça kul­la­nıl­ma­sı­nın ya­nı sı­ra üst dü­zey ses kart­la­rı ile bir­lik­te sah­ne per­for­mans­la­rın­da kul­la­nı­mı­na da rast­la­ya­bil­mek­te­yiz.

Telli Çalgılar

Sesin, gerili bir telin titreşmesiyle elde edildiği tüm çalgılar telli çalgılar kapsamındadır. Telli çalgılar, titreşen teller aracılığı ile ses üreten müzik aletleridir. Teldeki Titreşimin başlatılmasında kullanılan yöntemlerin farklılığından dolayı bu çalgılar 3 e ayrılır: 1- Yaylı Telli - titreşim bir yayın tele sürtmesiyle elde edilir ( Yay, üzerine boydan boya at kılı gerilmiş, hafifçe içe doğru kıvrık tahtadan bir çubuktur.) 2- Mızraplılar - titreşim telin mızrapla,parmakla yada tırnaklaçekilmesiyle elde edilir. 3- Tokmaklılar - titreşim küçük bir tokmağın tele vurmasıyla elde edilir.

Gitarlar

Gitar, parmakla veya pena ile çalınan, esasen sekiz şekline benzeyen, yan kısımları oval, sap üzerinde ses perdeleri olan, telli bir çalgı türü. Gitarlar genelde altı tellidir ve farklı çeşitlerdeki ağaç türlerinden yapılabilirler. Gitar neredeyse her türlü müzik türünde kullanılan bir müzik aletidir.

Gitar Türleri :

- Klasik Gitar

- Akustik Gitar

- Elektro Gitar

- Bass Gitar

- Perdesiz Gitar

- 12 Telli Gitar

- Jazz Gitar

Klasik Gitar

Klasik gitar, tüm gitar türlerinin atası olarak tanımlanabilir. Gitarın gövdesinin ortasında ses deliği denilen yuvarlak bir boşluk bulunur. Gitarın telleri titreştiğinde gövdenin içinde bulunan hava titreşir ve tek çıkış noktası olan bu yuvarlak boşluktan dışarı ses olarak geri çıkar. Klasik gitarda; kalın 3 tel, ipek üzerine sarılmış çelik, ince 3 tel ise naylondur. Genellikle parmak ile çalınır. Klasik gitarda sağ elin görevi daha fazladır. Sağ eli kullanarak gitarda çok farklı ritim ve harmonikler oluşturulabilir. Genelde klasik ve flamenko tarzı müziklerde kullanılır.

Akustik Gitar

Görünüş itibariyle klasik gitarı andıran akustik gitarın gövdesi, klasik gitardan biraz daha şişman ve basıktır. Daha dar bir sapa ve çelikten yapılmış tellere sahip olması, akustik gitarın klasik gitarla arasındaki en büyük farktır. Tellerin çelikten olması, akustik gitarın klasik gitardan daha basınçlı gergin bir sapa sahip olmasını ve sesinin klasik gitardan daha sert ve temiz çıkmasını sağlar. Genellikle akustik gitarların en kalın 4 teli sarımlı çelik, diğer 2 teli ise sarımsız çeliktir. Akustik gitarlar genellikle penayla çalınır. Rock, Blues, ve Caz müzik türlerinde çok kullanılan bir gitar türüdür.

Elektro Gitar

Elektro gitar çok basit bir tanımla tellerin titreşimini gövdesinde bulunan manyetikler sayesinde elektrik akımına çeviren ve bir amfi yardımıyla akımı yüksek seviyede sese dönüştürebilen gitar türüdür. Diğer gitarlarla elektro gitarların kısımları aynıdır. Ek olarak elektro gitar için birkaç bölüm daha eklenebilir. Bunlar: Tremolo kolu, manyetikler, ses ve ton ayarı, switch

Bass Gitar

Çalışma prensibi elektro gitara benzer. Fakat sesi normal gitarlardan 1 oktav kalındır. Portede bas gitar için Fa anahtarı kullanılır. Değişik çeşitlerde bas gitarlarda bulunmaktadır: genelde 4 telli, 12 telli, 6 telli, 7 telli, 5 telli, perdesiz, kafasız.

Perdesiz Gitar

Ara sesleri verebilmek için yapılmıştır. Normal gitara çok benzese de oldukça farklı bir ses rengine sahiptir. Perdesiz gitarı yılında Erkan Oğur, Türk müziği seslerine olan ihtiyacı için üretmiştir. Hasan Cihat Örter, Perdesiz Gitar Metodu DVD çalışması yapmıştır. monash.pw?v=hca-KJlVtJI Daha sonraları perdesiz elektrik gitar, 8 telli perdesiz gitar, çift saplı elektrik ve klasik perdesiz/perdeli gibi farklı modelleri üretilmiştir.

Jazz Gitar

Göbekli, boş veya yarı dolu gövdeli ve genellikle caz müzikte kullanılan geniş gövdeli gitar türü.

Music Producer

Barış Demirel

etiket Enstrüman Meraklıları Buraya! İşte Öğrenmesi En Kolay Olan Enstrümanlar

Haberler

Genel Kültür

Müzik

Enstrüman Meraklıları Buraya! İşte Öğrenmesi En Kolay Olan Enstrümanlar

Müziğe ilgi duyuyor fakat kursa gidecek vakit bulamıyorsanız bu içerik tam sizin için! Evde kendi kendinize çalışarak bellir bir seviyeye gelebileceğiniz öğrenmesi kolay olan enstrümanları sizler için derledik 👇

1. Mızıka

1. Mızıka

2. Ukulele

2. Ukulele

3. TEF

3. TEF

4. Bongo

4. Bongo

5. Org

5. Org

6. Gitar

6. Gitar

7. Blok Flüt

7. Blok Flüt

8. Kazoo

8. Kazoo

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

“Kelimelerle ifade edilemeyeni ve sessiz de kalamayanı ifade eder” demiş Victor Hugo müziğin doğası için… Müzik, evrenin ruhundan gelir; zihni çok uzaklara götürür ve her şeye bir can, bir enerji verir. Ortaya çıkan her müzik; bilinci, bilinç dışına bağlama; uyuyan ruhları uyandırma gücüne sahiptir. Doğa, insanı yarattığında, ona aynı zamanda ruhani bir hediye verdi. Bu hediye, enstrüman ve müzisyenlerdir. Belki de bu yüzden pek çoğumuza bir müzik aleti çalabilen, durup dururken birdenbire bir beste ortaya çıkarabilen müzisyenler diğer insanlardan daha ilginç ve ilgi çekici gelmişlerdir. Bizatihi, onlar bizim duyamadığımız sesleri duyar, bizim bilmediğimiz ya da anlayamadığımız bir dilde hem konuşur hem de yazarlar.

Bugün müzik aleti olarak sayılabilecek flüt, piyano, gitar, davul, gayda, borazan, org, insan sesi ile uzuvlarımız ve daha niceleri mevcut. Bu enstrümanlar, hastalıklı ve kötücül ruhları iyileştirme ve mutlu bir insanı daha da mutlu etme gücüne sahip sonsuz bir müzik üretiyorlar! Zihnimizi ve bedenimizi kopmaz bir bağla birbirine bağlayarak duygusal anlamda otantik ve etkileyici biri olmamıza yardımcı oluyorlar. Aşağıda herhangi bir sıralama olmaksızın, çalması en zor müzik aletlerinden oluşan bir liste sizi bekliyor.

1. Bateri/Davul


Bateri/davullar, müzik enstrümanlarının perküsyon (vurmalı) grubuna aittirler. “Tambur başı” veya “davul derisi” adı verilen en az bir membrana (kaplama) sahiptirler ve bir kabuk üzerinde gerilip, bir davul çubuğu kullanılarak vurulurlar. Temel tasarımı değişmeden kalmıştır ve gezegenin en eski müzik aletidir. Diembe, bir tür davul olarak tek bir davulcu tarafından çalınabilirken, bongo davulları ve timpani gibi müzik aletleri iki ya da daha fazla davulcu gerektirir. Benzer şekilde, bir caz davulcusu yüksek tiz ve yankı yapan davullar isterken, bir rock davulcusu düşük tiz, gürültülü ve keskin olan davulları tercih edebilir. Bugün el yapımı davullar, dokunsal doğaları nedeniyle müzik terapilerinde kullanılıyor. Yüzyıllar boyunca geri davullar dini törenlerde kullanıldı.

2. Akordeon


Akordeonlar körüklü bir kutu şeklinde olan müzik aletleri ailesindendir. Ayrıca konuşma dilindeki kullanımıyla “squeezebox” olarak da bilinir. Ağız mızıkası olarak bilinen “armonyum” da aynı aileye aittir. Bir akordiyonist, tuşlara basarken körüğü sıkıştırarak veya genişleterek akordeonu çalar. Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika&#;da akordeon halk müziğinde yaygın olarak kullanılır. Klasik müzikte solo bir enstrüman veya eşlikçi olarak da kullanılır. Akordeon, bir çalgı aleti olan Yunan harmonikosundan türetilen ve harmonik veya müzikal anlamına gelen “harmonika” olarak da bilinir.

3. Klasik Gitar


Klasik gitar, klasik müzikte kullanılan ahşaptan yapılma bir akustik gitardır. Gitar ailesine aittir ve üzerinde altı teli vardır. Klasik gitar, modern zamanların gitarına benzer biçimde inşa edilmiştir ancak aynı zamanda, Fransa ve İtalya&#;nın eski romantik gitarlarını andırır. Naylon gibi polimerler, klasik bir gitarın üzerinde bulunan ince bir tel sargı şeklindeki bas tellerini yapmak için kullanılır. Modern klasik gitara şekil veren yüzyıl İspanyol luthiye (çalgı yapan kişi) Antonio Torres Jurado&#;nun tasarımlarıydı. Dünyaca ünlü müthiş bir dans olan flamenko dansına hayat veren ünlü flamenko gitarı, klasik gitardan geliştirildi. En eski klasik gitar; ud, vihuela ve barok gitarın bir karışımı olarak yaklaşık dört yüz yıl önce icat edilmişti.

4. Piyano


Piyano, bir klavye kullanılarak çalınır. Klasik ve caz müziğinde solo performanslar, oda müziği eşliğinde gerçekleştirilen prodüksiyonlar ve prova için kullanılır. Ses kartı ve metal teller koruyucu bir tahta kutunun içinde muhafaza edilir. Dünyanın en tanıdık enstrümanlarından biri olan piyano, İtalyanca pianoforte denen bu enstrümanın adının kısaltılmış halidir. Piano ve forte, İtalyanca “yumuşak” ve “güçlü” anlamına geliyor, bu da piyanistin tuşlara dokunduğunda piyanonun ürettiği ses seviyesindeki değişimleri ifade ediyor.

5. Arp


Arp, telli çalgılar kategorisine ait çok telli bir müzik enstrümanıdır. Teknik olarak bir arp, bir boyun, rezonatör ve yere dik olarak konumlandırılmış tellerden oluşur. Naylon, bağırsak, tel veya ipek, arpın tellerini yapmak için kullanılır. Mozart ve Dussek gibi birçok barok ve klasik besteci, arpları konserler ve orkestralarda solo bir enstrüman olarak kullandılar. Caz müziğinde bir tarz olan “hot music” dünyasında öncü olan Casper Reardon, caz müziğinde arp kullanan ilk kişiydi. Tasarımlarında düzenli olarak geliştirmeler yapılması, arpın modern müziğin içinde daha çok yer etmesine olanak sağlıyor.

6. Gayda/Tulum


Gayda, kamıştan yapılmış çift düdük ve tulumdan oluşan, tiz sesli, nefesli bir enstruman. Avrupa, Anadolu, Kafkasya, Basra Körfezi ve Kuzey Afrika çevresinde heyecan verici müzikler yaratmaya devam ediyor. Hayvan derisinden yapılma tulumu şişirmek için içine hava pompalanır. Bir kamışı bulunan kıvrımlı borudan, sürekli pes bir ses çıkar. Tulumda, bunun yanısıra çift düdük bulunan çift kamışa üfürme yapılır. Çifte düdüğün melodi çalmaya olanak veren parmak delikleri vardır. İlk önce üfleme borusundan üflenerek tulum şişirilir. Ardından dem borusuyla kamışı seslendirmek için bu tulum sıkıştırılır. Eski tulumun sesi İskoç gaydalarından rahatlıkla ayırt edilebilir. Tulumun kökeni ve ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor. Oxford Müzik Tarihi kayıtlarına göre, en eski tulum, MÖ. yılında Anadolu ve Ortadoğu’da geniş bir coğrafyaya yayılmış olan Hitit İmparatorluğu’na bağlı Euyuk şehrinde bulunan bir tablette görülüyor.

7. Obua


Tahtadan yapılmış nefesli çalgılar ailesine ait çift dilli bir enstrüman olan obua, metal anahtarlar, konik bir delik ve genişletilmiş bir zil ile yaklaşık 65 cm uzunluğunda tahtadan bir tüptür. Bir obuacının çaldığı ayırt edici obua melodisi “parlak” olarak tanımlanır ve aletin içine üflenmesi sonucu bir hava sütununun titreşmesiyle ortaya çıkar. Enstrüman, mevcut ismini almadan önce “hautbois”, “hoboy” veya Fransızca “hoboy” olarak adlandırılmıştı. Sprightly Companion adlı kitap, obua için “en az trompet kadar görkemli ve etkileyici” anlamına geldiğini söylüyor. Çok çeşitli müzik enstrümanları arasında, berrak ve delici sesi sayesinde obualar en kolay duyulabilir müzik aletleridir. Kamış, üretilen sesin üzerindeki önemli etkisinden dolayı bir obuanın en önemli parçasıdır. Ahşaptan yapılma nefesli ve çift dilli bir eski zaman müzik aleti olan “Shawm”dan geliştirilen obua, yüzyılda ortaya çıktı.

8. Org


Org, bir veya daha fazla bölümden oluşan bir klavye enstrümanıdır; her biri ya elle ya da ayaklarla çalınan farklı bir klavyelere sahiptir. Saatin yanısıra, Sanayi Devrimi öncesinden kalma, en karmaşık insan yapımı mekanik eserlerden biri olarak görülür. Org, hidroliği icat eden İskenderiyeli Ktesibios zamanından bu yana Batı müziği geleneğinin kalbi ve ruhu olmuştur. Bir orgun en ayırt edici özelliği, en kısık ve hafif sesten en güçlü ve yüksek sese kadar uzanma yeteneğidir. Wolfgang Amadeus Mozart, orga “enstrümanların kralı” adını vermişti.

9. Korno


Korno, salyangoz kabuğu gibi kıvrımlı, bakır borudan yapılan, üflemeli bir çalgıdır. Adı, İtalyanca&#;da &#;boynuz&#; anlamına gelen &#;corno&#; sözcüğünden türetilmiş. Antik Mısır, Roma ve Mezopotamya&#;da boynuzdan yapılan ilk örnekleri, işaret vermek ve avcılara yol göstermek için kullanılırdı. Kornonun gövdesini oluşturan boru, üflenen baş bölümden alt uca doğru kıvrılarak genişler ve çan biçimli kalak bölümüyle son bulur. Çağdaş kornonun boru uzunluğu yaklaşık 4,5 metredir. Üflenen ucunda koni biçiminde bir ağızlık vardır. Üzerinde flüt ya da klarnette olduğu gibi ses delikleri ya da üfleme dili yoktur. Dudaklar, ağızlığa dudağın yapısına göre bir pozisyonda yerleştirilir. Üflendiğinde borunun içindeki hava sütununun titreşmesinden ses elde edilir. Çıkan sesler üfleme sırasında dudakların duruş biçimine göre değişir. Dudaklar gevşek bırakılırsa bas sesler, gergin tutulursa tiz sesler elde edilir. Kornocunun dudak pozisyonunun milimetrik değişimleriyle sesler değişir. Bu bakımdan korno, çalınması çok güç ve yorucu bir çalgıdır. Ses alanı bakımından alto, bariton ve tenor olmak üzere üç türü vardır. Çağdaş kornonun ses genişliği ve teknik yapısı ilk örneklerinden bu yana gerçekleştirilen bir dizi gelişmenin ve yeniliğin sonucudur.

Keman


Keman diğer bir adıyla viyolon; viyola ve viyolonselin de bulunduğu violin ailesinin en yüksek tondan çalan, en küçük üyesi. Uzunluğu 60 cm. Almanca “geige”, Fransızca “violon”, İngilizce “violin”, İtalyanca “violino”dur. İsmi, telli çalgılar anlamına gelen ve Ortaçağ Latincesinde kullanılan bir kelime olan “vitula”dan türetilmiş. Yayla çalınan telli bir çalgıdır ve dört teli vardır. Keman yayına “arşe” denir. Arşede yapay ya da gerçek at kılının yanısıra ham misina, bağırsak, sentetik veya çelik de kullanılabilir. Ayrıca yayı daha düzgün hale getirmek ve sesi güzelleştirmek amacıyla arşeye, bala benzeyen fakat katı bir madde olan reçine sürülür. Özellikle soloda kullanılır ve eşlik görevi verilir. Hiçbir çalgıda olmayan ses rengiyle, çok zengin bir anlatım gücü vardır. Keman gibi yaylı enstrümanların kökeni, Orta Asya’nın göçebe ve atlı kültürlerinden geliyor. Kazak Kopuzu, buna örnek olarak gösterilebilir. Tüm bu enstrümanların yayları günümüzde de olduğu gibi eskiden de at kılından yapılıyordu. Bu müzik aletleri, Orta Asya&#;dan İpek Yolu aracılığıyla, Çin&#;e, Hindistan&#;a ve Orta Doğu&#;ya yayılmış. Bizanslılar, “lir” adı verilen ilkel bir keman çeşidi geliştirmişler. Günümüzün kemanı ise ilk olarak yüzyılda Kuzey İtalya&#;da ortaya çıktı. Bu dönemden sonra keman Avrupa&#;da yayıldı. Enstrüman asıl biçimini korumakla birlikte yüzyılda bazı değişikliklere uğradı. Çağdaş kemanda gövde ve sap daha uzun, köprü daha yüksek. Antik kökeni dışında keman bugün, klasik, caz, halk müziği, rock and roll, yumuşak rock vb. gibi pek çok müzik dalında müzisyenler tarafından severek kullanılıyor.

İlginizi Çekebilir:Yeni Başlayanlar İçin En İyi Keman Modelleri

Ney


Kaşgarlı Mahmut, Divân-ı Lügati&#;t-Türk adlı Türk kültür ve dilini anlatan eserinde aktardığına göre; üflemeli bir çalgı olan ney, “Sagu” denilen ve &#;Erler&#; için düzenlenen, ölüm, erdem ve acıları anlatan törenlerde kullanılıyor. &#;Ney&#;, yakın zamanlarda Farsça&#;ya geçmiş ve nâ veya nay (kamış) adını almış. Arap toplumunda da üflemeli çalgıların hemen tümü için kullanılan &#;mizmâr&#; sözcüğü, (nefes borusu, ses organı anlamında) ney için de kullanılıyor. Türkçede ise hemen her zaman ney olarak anılmış. Kavimler Göçü’nden önceki zamanlardan kalan, Runik harflerle yazılmış Proto Türk Yazıtları zamanından kaldığı düşünülen adıyla Romanya’da &#;nayu&#; olarak biliniyor. Sümer toplumunda MÖ. yıllarından itibaren kullanıldığı sanılan bu çalgıya ait elimizdeki en eski bulgu, MÖ. yıllarından kalan bugün Amerika&#;da Philadelphia Üniversitesi Müzesi&#;nde sergilenen neydir. Çalgının o dönemlerde de dinsel törenlerde kullanıldığı sanılıyor. Günümüzde ney, Türk sazı olarak biliniyor ve bilhassa tasavvuf müziğinin bir simgesidir. Bir müzik aleti için kullanılan çalmak yerine, ney için “üflemek” tabiri kullanılır. Burada üflemenin mecazi bir anlamı vardır. Kaynağını İslam&#;da Allah&#;ın insanı yaratırken ruhunu üflemiş olmasından alır. Nasıl ki, flüt çalarken &#;tü&#;, yan flütte ise &#;fü&#; sesleri çıkıyorsa, ney üflenirken de ağızdan &#;hû&#; sesi çıkarılır. Hû ise Arapçada &#;O&#; demektir ve tasavvufta Allah, hiçbir talep manası taşımayan bu zamirle zikredilir.

BONUS: Yanni/Within Attraction

Rahatsız bünyeleri iyileştiren, insana mutluluk veren bu parça, Yunan new age sanatçısı Yanni&#;nin esasen &#;te çıkardığı bir konser albümüne ait. Özellikle bu parçada bateriler ve davullar birbiriyle konuşuyor, kemanlar birbiriyle atışıyor. Bu konserde hemen her türlü enstrüman mevcut. Tarihi Atina Akropolisi&#;nin muhteşem akustiği, orkestranın tamamının verdiği pozitif enerji, gülen yüzler, virtüözlerin birbirleriyle olan bakışmaları, aralarındaki iletişim ve müzikalitenin bu derece kusursuz olduğu ender konserlerden biri olarak tarihe geçen Live at the Acropolis, gelmiş geçmiş en iyi canlı performanslardan biri olarak kabul ediliyor. Her notası terapi niyetine dinlenebilecek konserin dvd&#;si de mevcut. Konserin, milyonu aşan satış rakamıyla, ustaların da ustası Michael Jackson&#;un 9 milyon satan efsane &#;Thriller&#; müzik videosundan sonra tüm zamanların en fazla satan ikinci müzik videosu olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7

El Değmeden &#;alınan Asırlık Enstr&#;man: Theremin

Elektronik müzik uzun süredir var ve dijital çağda bu tür müziğe heryerde rastlamak mümkün. Ancak yaklaşık yıldır var olan elektronik bir enstrüman diğerlerinden farklı. Bu enstrümanın adı Teremin.

Arthur Harrison, bir kitapçı dükkanının köşesinde, küçük siyah, dikdörtgen bir metal kutunun arkasında duruyor. Kutunun her iki tarafından metallevhalar uzanıyor. Harrison levhalar üzerinde ama levhalara dokunmadan ellerini aşağı yukarı gezdirerek müzik yapıyor. Müzik bir hoparlör aracılığıyla dükkana yayılıyor. Theremin ellemeden çalınan tek enstrüman. Levhalara anten de deniyor. Çünkü bu antenler aslında elektrot

Harrison ellerini oynattıkça elektrik enerji dalgalarının miktarı değişiyor. Bu da elektrik akımını dolayısıyla frekans ile sesin seviyesini değiştiriyor. Farklı sesinden ötürü teremin bir çok besteci tarafından gizemli ve bilim kurgu tarzı film müziklerinde kullanılıyor.

Bernard Herrman bu enstrümanı yapımı The Day the Earth Stood Still filminin müziklerinde kullandı. Harrison o tarihten sonar Theremin’in bir çok bilim kurgu filminde kullanıldığını söylüyor. Harrison Theremin’e yaklaşık 40 yıldır ilgi duyduğunu söylüyor.

Elektronik aletlere hep ilgi duymuş olan Harrison bu enstrümanın yeniden tasarlanmasında rol oynamak istemiş. 20 yıl sonra kendi tasarladığı Theremin’leri yapmaya başlayan Harrison, Harrison Instruments adlı şirketi kurmuş. O zamandan beri binlerce Theremin satan Harrison bunlar arasında basit modellerden profesyonel tasarımlara kadar bir çok çeşit olduğunu
söylüyor.

Harrison düz levhaların kullanıldığı tasarıyı geliştirmiş. Orijinal Theremin’in sadece bir dikey bir de yatay anteni bulunuyordu. Enstrüman yılında Rus bilimadamı Leon Theremin tarafından icat edildi.

Theremin Amerika’ya yılında geldi ve birden üne kavuştu. Enstrümanına patent verildi ve alet RCA tarafından üretilmeye başlandı. Fiyatı piyano kadardı. Onun için özellikle ekonomik krizinden sonra fazla alıcısı çıkmadı.

Theremin Jimmy Page ve Led Zepplin gibi rock müzisyenleri tarafından da kullanıldı.

Müzisyen olarak bazı konserler vermiş olan Harrison kendisini öncelikle Theremin tasarımcısı olarak görüyor. Arthur Harrison bu sene sonuna doğru, müzik grubu The Cassettes
yeniden bir araya geldiğinde daha fazla konser verecek. Ancak şu anda Harrison kendini Theremin yapmaya adamış durumda.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır