Hayatımızın her döneminde vücudumuzun vitaminlere ihtiyacı vardır. Özellikle hamilelik ve doğum sonrası gibi önemli dönemlerde bu ihtiyaç daha da artar. Doğum sonrası vitamin alımında annenin beslenmesi oldukça önemli bir role sahiptir. Anneler et, balık, sebze gibi zengin içerikli besinlerle doğru beslendiği sürece vücutlarının bu ihtiyaçlarının hemen hemen hepsini karşılayabilirler.
B grubu vitaminleri, demir, kalsiyum, D vitamini, omega-3 ve folik asit gibi vitaminler gebelikte alınmaya başlayıp özellikle doğum sonrasında da mutlaka alınması gerekenlerin besin içeriklerinin başında gelmektedir.
Gebelikle birlikte alınmaya başlanması gerekmektedir.
En doğal D vitamini kaynağı güneştir. D vitamini eksikliği gebelikte ve doğum sonrasında çok sık görülen bir durumdur. Bu sebepten dolayı gebeliğin başından itibaren günde yaklaşık 1200 IU takviye alınması önerilir.
Doğum sonrasında annelerde D vitamini eksikliği sık görülen bir durumdur. Ama annedeki bu eksiklik esasen daha çok bebeği etkilemektedir. Bebekte görülebilecek bu etkilerden bazıları şunlardır;
Vücudumuzdaki kanın pıhtılaşmasını sağlayan önemli vitaminlerden biridir. Vücudumuzda bulunan faydalı bağırsak bakterileri tarafından besinlerin sentezlenmesi sonucunda üretilir. Yani vücudumuzda doğal olarak bulunur. Normal şartlarda eksikliği çok karşılaşılan bir durum değildir. Fakat doğum sonrası bebeğin de K vitamini ihtiyacını anne karşılayacağı için doğal hâliyle mevcut oran yetersiz kalabilir.
Doğum sonrası, bebeklerde K vitamini çok az bir miktarda bulunur, bunun sebebi plasentadan bebeğe çok az miktarda geçişinin olmasıdır.
K vitamini üreten iyi bakteriler henüz bebeğin vücudunda bulunmamaktadır. Anne sütü de bebeğin bu ihtiyacını tek başına karşılamakta zorlanır. Tüm bu sebeplerden dolayı bebeklerde K vitamini eksiklik sık rastlanan bir durumdur. Anne adayının bu vitamini içeren besin içerikleri tüketmesi gerekir. Aksi takdirde ek gıdalar ile beslenmeye ve normal bağırsak bakterileri K vitamini yapmaya başlayana dek bebeklerde K vitamini eksikliği sebebiyle YHH (yenidoğan hemorajik hastalığı) riski meydana çıkar.
Lahana, Brüksel lahanası, brokoli, marul, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler K vitamini açısından en zengin besinlerdir. Bu besinleri tüketerek K vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
B vitaminleri hücre ve beyin fonksiyonlarının sağlığından sorumlu vitaminlerdir. Tümünün en önemli ortak görevi vücudumuza giren besinleri enerjiye dönüştürmektir. Enerji üretimi dışında her birinin kendine has görevleri de bulunmaktadır.
Hamilelik ve doğum sonrasında B vitaminlerini almak diğer vitaminler gibi hem anne sağlığı hem de bebek sağlığı açısından oldukça önemlidir. Eksikliği ciddi sorunlara yol açabilir.
Karaciğer, tavuk ve kırmızı et; doğal B vitamin kaynaklarıdır. Hemen hemen bütün çeşitleri kırmızı et ve tavuk içerisinde yer almaktadır. Soya sütü gibi soya ürünleri, ton balığı, uskumru gibi balık çeşitleri, barbunya, nohut, fasulye gibi baklagiller B vitamini bakımından zenginlerdir.
Vücuttaki hücre ve dokuların sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlayan önemli bir içeriktir. Vücudumuzu enfeksiyonlara karşı korumada büyük rol oynar. Özellikle göz sağlığı için çok önemlidir. Yumurta, balıkta, sarı-yeşil ve kırmızı sebzelerde bol miktarda bulunur.
Vücudun bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Bebeğin yaşamının ilk zamanlarında bağışıklık anneden bebeğe geçtiği için doğum sonrası vitamin takviyesi açısından C vitamini önem taşımaktadır. Ayrıca, vücuttaki diğer vitaminlerin ve demirin emilimini sağlamaktadır. Biber, maydanoz, domates, portakal, mandalina ve limon gibi besinlerde bol miktarda bulunur.
Saydığımız vitaminlerin yanı sıra doğum sonrası bazı mineraller ve yağ asitlerinden yeteri kadar almış olmak anne ve bebek sağlığı için önemlidir.
Demir; oksijenin taşınmasında, DNA sentezi, nörotransmitter sentezi,
enerji metabolizması, hücre büyümesi, farklılaştırmasında ve pek çok metabolik süreçte kilit rol oynadığı için insan sağlığında oldukça önemli ve gerekli bir mineraldir.
Demir eksikliği durumunda daha az kırmızı kan hücresi üretilir. Kırmızı kan hücrelerinin az üretilmesi sonucu kansızlık (anemi) oluşur. Gebelikte en çok görülen anemi, demir eksikliği anemisidir.
Özellikle doğum sonrası vitamin kullanımı açısından demir oldukça önemlidir. Doğum sonrasında oluşan vajinal akıntı beraberinde kansızlığı getirebilir. Böyle durumlarda anne mutlaka demir takviyesi almalıdır.
Anneler, vücutlarındaki demir miktarını arttırmak için özellikle kırmızı et tüketimini sıklaştırmalıdır. Bunun yanı sıra proteince zengin besinler ve sebze tüketimini arttırmak da demir takviyesine fayda sağlayacaklardır.
Vücudumuz için gerekli olan yağ asitlerinin bazıları vücut içinde üretilmez. Bu yağ asitlerine örnek olarak omega-3 ve omega-6 yağ asitlerini verebiliriz. Özellikle hamilelikte ve doğum sonrasında omega-3 tüketimi bebeğin beyin gelişimi için önemlidir. Omega-3 besinler yoluyla vücudumuza alabileceğimiz bir besin içeriğidir. Omega-3 yönünden en zengin besin kaynağı balıktır. Balık tüketimi yapılırken cıva miktarı en düşük balıkları tercih etmeye dikkat edilmelidir.
İnsan vücudunda en çok bulunan mineral kalsiyumdur. Kalsiyum kemik ve diş sağlığını destekler. Bunun yanında;
Hem hamilelik döneminde hem de doğum sonrasında kalsiyum, anneler için çok önemli bir besin kaynağıdır. Özellikle emzirme döneminde kalsiyumun süt üretimi üzerinde ciddi bir etkisi olduğu gözlemlenmiştir.
Emzirme döneminde bebekler kalsiyum ihtiyacını anneden aldığı süt aracılığıyla giderir. Bu durumda anne yeteri kadar kalsiyum almamışsa kendi rezervlerini tüketir.
Anneler kalsiyum ihtiyacını süt ve süt ürünlerinden, yeşil yapraklı sebzelerden ve balıktan karşılayabilirler.
Folik asit, hücre bölünmesinde, bazı kanser türlerinin ve Alzheimer hastalığının önlenmesinde önemli bir rol oynar. Aynı zamanda folik asit, anne karnındaki bebeğin omurga ve omuriliğinde herhangi bir sorun oluşmasını önler. Herhangi bir hastalık sebebiyle bu sorunların oluştuğu durumlarda ise sorunun tekrar oluşmasının önüne geçer.
Bu nedenle gebelik ve doğum sonrası dönemde folik asit alımına dikkat edilmeli ve folik asit içeren besinler tüketilmeye özen gösterilmelidir. Folik asit içeren bazı besinler şunlardır;
Çoğu zaman doğum sonrası magnezyum takviyesi gerekmez. Fakat bazı durumlarda doktor tavsiyesi eşliğinde magnezyum desteği alabilirsiniz.
Doğum sonrası vitamin eksikliğinin oluşmasına bazı sebepler öncülük eder. Bu sebeplerden bazıları şunlardır;
Tüm bu sebepler doğum sonrasında annelerin bazı takviyelere ihtiyacı olduğunu ifade etmektedir. Doğum sonrası multivitamin alımı anlattığımız gibi oldukça önemlidir. Anne-bebek arasında olan besin geçişi için doğum sonrası vitamin alımı dikkat edilmesi gereken durumlardandır.
Bu ek takviyelerin mümkün olduğunca doğal yollarla ve organik besinler aracılığıyla alınması gerekir. İlaç takviyesi olarak almayı düşündüğünüz vitaminleri mutlaka doktorunuza danışarak almanızı tavsiye ederiz. Tüm bunların dışında bebeğinizin sağlığı için bol sıvı tüketimi de olmazsa olmazlardan biridir.
BEBEĞİNİZ İÇİN VİTAMİN VE MİNERAL DEPOSU OLAN BESİNLER: https://www.bebek.com/bebeginiz-icin-vitamin-ve-mineral-deposu-olan-besinler/
Emzirme annenin ağız ve deri yolu ile aldığı her türlü yiyecek, içecek ve ilaçların sonunda oluşan memedeki sıvının çocuğa verilmesidir. Sizin ağız yolu ile aldığınız her şey deriye sürdüğünüz her madde az ya da çok çocuğunuza geçer. Emzirme sürecinde yerken, içerken, ilaç kullanırken bunları asla unutmayınız.
Emzirme döneminde mümkün olduğunca ilaç almaktan kaçınınız. Mutlaka ilaç almak zorundaysanız; doktorunuzun önerileri doğrultusunda risk-yarar dengesini gözeterek mümkün olan en düşük dozu mümkün olan en kısa sürede kullanmalısınız. Bitkisel kökenli de olsa doktorunuzdan habersiz ilaç kullanmayınız.
EMZİREN ANNE NE ZAMAN İLAÇ ALMALI: Öncelikle ilacın günde kaç doz alınacağı önemlidir. Örneğin günde 1 doz ilaç alınacaksanız; çocuğunuzun uzun uykuya yattığı (genelde akşam uykusu )son beslenmesinin hemen sonrasın da ilaç almalısınız. Birden fazla doz ilaç alınacaksanız; ilacı emzirmenin hemen öncesinde ya da hemen sonrasında bol su ile almalısınız.
KAHVE: Günde 1-2 fincan türk kahvesi içebilirsiniz. Aşırıya kaçmayınız.
SİGARA: Asla kullanmayın. İçtiğiniz her sigarayı çocuğunuz da içiyor. Bunu asla unutmayınız.Sigara sütü azaltır, çocukta gaz sancılarını arttırır, sık ve ağır solunum yolu enfeksiyonuna yakalanma olasılığı arttır.Bunu asla unutmayınız.
ALKOL: Emziren anne alkol almamalıdır. Ara sıra 1-2 birim almanız çocuğunuzda önemli bir sorun oluşturmaz. Her birim için 2 saat çocuğunuzu emzirmeyin.Örneğin 1 kadeh şarap için 2 saat 2 kadeh şarap aldıysanız 4 saat çocuğunuzu emzirmeyiniz.
VİTAMİN VE MİNERALLER: Doktorunuzun önerileri doğrultusunda normal dozlarda kullanabilirsiniz.
DOĞUM KONTROL İLAÇLARI: Progesteron içeren ilaçları (Mirena, Norlevo, Provera, Farlutal vb.) rahatlıkla kullanabilirsiniz. Östrogen içeren ilaçları süt salgısını azalttıkları için zorunlu olmadıkça kullanmayınız.
AĞRI KESİCİLER: Baş ağrısı, eklem ağrıları, kas ağrıları, adet sancıları için paracetamol (Minoset, Parol, Calpol vb.), ibuprofen (Nurofen, Burofen, Suprafen vb.) etken maddeli ilaçları rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Naproksen etken maddeli ilaçları zorunlu olmadıkça kullanmayınız.
Narkotik aneljezikler; kodein, morfin, meperidin (Demerol vb.) süte geçişleri çok az olduğu için gerektiğinde kullanabilirsiniz.
Aspirin kullanmayınız.
BULANTI VE KUSMA İLAÇLARI: Donperidon (Motilium, Motis vb.) etlen maddeli ilaçları rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Metoclopramide (Metpamid, Primperan, Primsel vb.) zorunlu durumlarda tek doz şeklinde kullanabilirsiniz.
ANTİBİOTİKLER: Penisilin grubu (Penos, Cliacil vb.)
Ampisilin grubu (Duocid, Combicid, Sulcid vb.)
Amoksilin grubu (Augmentin, Klamoks, Amklavin, Amoksilav, Bioment, Croxilex vb.)
Makrolid grubu (Kalcid, Makrol, Zitromax, Azitro, Azro vb.)
Sefalosporin grubu (Maksipor, Zinnat, Cefaks, Suprax, Zimax, Oraceftin, Rocefin, İecef, Unacefin vb.)
Gentamisin grubu (Genta, Gentamisin, Getamisin vb.) etken maddeli antibiotikleri rahatlıkla kullanabilirsiniz..
Sulfonamid gurubu (Bactrim vb.)
Metronidazol gurubu(Nidazol,Flagyl vb.)
Klindamisin gurubu (Cleocin,Klin,Klindan vb.)
Kloramfenikol gurubu (Kemisetin vb.)
Tetrasiklinn gurubu (Tetrax vb.)
Ciprofloxasin gurubu (Cipro,Ciproxin,Ciprasid,Ciflosin vb.) antibiyotikleri zorunlu olmadıkça kullanmayınız.
Anti viral ilaçlar (Asiklovir vb.) süte geçişleri çok az olduğundan gerekli durumlarda kullanabilirsiniz.
MİDE –ÜLSER İLAÇLARI: Ülser tedavisinde kullanılan antiasit (Mucaine, Gaviscon vb.), H2 reseptör antagonisti (Zantac, Lansor, Lansara, Lansazol, Lansoprol vb.) ilaçlar rahatlıkla kullanılabilir.
ALERJİ İLAÇLARI: Alerji için kullanılan göz damlalarını (Antazolin, Naphazolin gibi) rahtalıkla kullanabilirsiniz.1.Kuşak antihistaminikler (Dekschiorpheniromine, pheniramine vb.) sedatif etkilidirler, süte geçişleri çok azdır. Deri, göz, burun ve boğazın alerjik reaksiyonlarında rahatlıkla kullanabilirsiniz. Eğer çocuğunuzda uyku hali görülürse sedatif etkisi olmayan 2.Kuşak antihistaminikleri (loratadine, Feksofenadine, Terfenadine, Astemizine, Ceririzine vb.) kullanabilirsiniz.
TROİT İLAÇLARI: Hipertroidi tedavisinde Propil Tiyourasil kullanabilirsiniz. Tiyourasil kullanmayınız.Hipotroidi tedavisinde Levotiroksin kullanabilirsiniz.
ANTİDEPRESANLAR: Süte geçme oranı oldukça düşük olduğu için Trisiklik antidepresanları (Laroxyl, Tofranil, Anafranil, Sinequan, Norpramin ve İnsidon vb.) güvenle kullanabilirsiniz.
Seratonin İnhibitörleri (Paxil, Paxera, Paxotin, Seroxat vb.) güvenle kullanabileceğiniz ilaçlar arasındadır.
Fluoxetin gurubu ilaçlar (Prozac, Depreks, Florak, Fulsac vb.) zorunluluk olmadıkça kullanmayınız.
Diazepam, Temazepam gibi ilaçlar uzun süreli kullanacaksanız emzirmeyi kesmelisiniz.
ANTİ PSİKOTİKLER: Şizofren-Mani İlaçlarının (Norodol, Largactil, Fluanoxl gibi…) süte geçişi %1’in altındır ve güvenle kullanabilirsiniz.
Lityum tuzları (Lithuril gibi) % 80 oranında süte geçer. Kullanacaksanız emzirmeyi sonlandırmalısınız.
KALP VE TANSİYON İLAÇLARI: En çok kullanılan kalp ilacı olan Digoxini emzirme döneminde rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Tansiyon yüksekliğinde en çok kullanılan captopril gurubu (Kaptil, Kaptopril vb.) ilaçları güvenle kullanabilirsiniz.
Yine yüksek tansiyonda kullanılan kalsiyum kanal blokeleri diltiazem gurubu (Diltizem, Altizem, Progor, Dilticard, Kardil vb.)
Enalapril gurubu (Enapril, Enalap, Konveril, Renitec vb.)
Propanalol gurubu (Dideral vb.)
Qinapril gurubu (Acucuizde, Acuitel vb.),
Verapamil gurubu (İzoptin vb.) anne sütüne geçişi oldukça düşük olduğu için rahatlıkla kullanabileceğiniz hiper tansiyon ilaçlarıdır.
Kalp ritim bozukluğunda kullanılan amiadaron (Cordarone vb.), Atenolol (Nortan,Tenoretic, Tensinor vb.), Nadolol (Corgard vb.) emzirme döneminde kullanılmaması gereken ilaçlardır. Eğer kullanma zorunluluğunuz varsa emzirmeyi sonlandırmalısınız.
EPİLEPSİ İLAÇLARI: En çok kullanılan Sodium valproate (Depakin, Convulex gibi…)
Fenitoin (Epanutin ,Hidantin gibi…)
Karbamezepin (Tegretol,Karazepin,Karbalex gibi…) ilaçlar rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Fenobarbital içeren (Luminal ,lüminaletten gibi…) ilaçlar anne sütüne yüksek oranda geçtiği için kullanmayınız.
KESİNLİKLE VERİLMEMESİ GEREKEN İLAÇLAR:
Kullanma zorunluluğunuz varsa emzirmeyi mutlaka sonlandırmalısınız.
Dr.Yılmaz Bay
Çocuk Sağlığı Ve Hastalığı Uzmanı
Emziren bir annenin en çok merak ettiği konulardan birisi de, hastalandığı zaman emzirirken ilaç kullanımı. Daha doğrusu hangi ilaçları güvenle kullanabileceğidir. Aslında kesinlikle kullanılmaması gereken veya annenin sağlığı için mutlaka kullanılacaksa emzirmenin kesilmesi gereken ilaçlar bir elin 5 parmağını geçmez. Bu konuda Türkçe olarak çok sık ve güvenilir bilgiye rastlayamadığım için, süte geçen % oranlarının listeler halinde verildiği güvenilir yabancı bir kaynaktan tercüme etmeyi daha uygun buldum.
Anıl Yeşildal – DoktorTakvimi.com
En sık kullanılan ve en güvenlilerden başlayarak kesinlikle verilmemesi gereken ilaçlara kadar çok basit bir sınıflama vermek istiyorum. Mümkün olduğunca ilaçların hem içeriğini hem markasını, bazı ilaçlar için de ait oldukları grubu da vermeye çalışacağım, bunlar sizler için zor ve gereksiz terimler gibi görülse de ilacı yazan doktorunuza sorarken yardımcı olacağı için yine de önemli olduğunu düşünüyorum.
Aşağıdaki bulacağınız liste dışında kullanacağınız birçok ilacın emzirirken güvenli olup olmadığını anlamak için size çok pratik bir yöntem de önereceğim. Sadece İngilizce bilmeniz yeterli. İlacın kutusunda yazan etken maddenin ismimin yanına “and breastfeeding” yazarak google’da aratın genellikle 1. sırada çıkan drugs.com uzantılı bağlantı sizin aradığınız ilaç ve emzrime hakkında bilgi verir. “Bu ilaç sütütünüze ne kadar geçer, kullanan annelerin bebeklerinde emerken herhangi bir yan etki olmuş mu, bu ilacı kullanırken nelere dikkat etmek gerekir” gibi aklınıza takılacak her tür bilgiyi verir.
Örnek arama: Diyelim Augmentin antibiyotik yazıldı, kutusunda “amoksisilin klavulonat” içerdiği yazıyor.
google’a amoksisilin klavulonat and breastfeeding yazıyorsunuz, 1. sırada karşınıza çıkan bağlantı aşağıdaki gibi.
https://www.drugs.com/breastfeeding/amoxicillin-and-clavulanic-acid.html
Öncelikle birçok vitamin ve mineral ilacının normal dozlarda hiçbir sorun yaratmadan kullanılabileceğini söyleyerek başlamak isterim.
Sıklıkla kullandığımız parasetamol (Minoset-Parol), ibuprofen (Nurofen-Artril), Naproksen(Apranax, Aprol) tarzı ağrı kesici ve/veya ateş düşürücüler rahatça kullanılabilir.
Bu gruptan Domperidon (Motilium) daha güvenlidir, Metoclopramide (Metpamid) ancak nadiren tek sefer ve düşük doz olacaksa kullanılabilir.
Penislin ve penislin türevleri ile makrolid grubu (Penadur, Pronapen, Pen-os, Duocid, Combicid, Sulcid, Augmentin , Klamoks, Bioment, Amoklavin, Amoksilav, Klacid, Macrol, Eritrosin, Zitromax, Azitro, Azro v.s) Sefalsporin grubu (Rocephine, Novocef, Forcef, İecef, Unacefin, Cephaxon, Zinnat, Cefatin, Cefaks, Oraceftin, Enfexia, Zimax, Serozil, Fortum, İesetum) ve Gentamisin rahatça kulanılabilir Ancak tüm bu gruplarda da alerji ve bağırsak florasının bozulmasına bağlı ishal gibi yan etkilere dikkat etmek gerekir.
Bactrim ve muadillerinden prematürte, 1 aydan küçük ve özellikle sarılığı olan bebeklerde mümkün olduğunca sakınmak gerekir. Metronidazol grubu(Flagyl, Nidazol), Klindamisin grubu(Cleosin, Klin, Klindan),Kemisetin gibi Kloramfenikol grubu ve Tetrax tarzı tetrasiklin grubu ile, Sipro ve muadili gibi siproflaksasin ve benzeri tüm fluorokinolon grubu antibiotikler mecbur kalınmadıkça verilmemelidir.
Bu gruptan birçok ilaç hakkında çok fazla bilgi olmadığı için kurdeşen veya saman nezlesi durumlarında sıkça önerilen alerji ilaçları emzirirken biraz sıkıntılıdır. Ancak son yıllarda anne sütü ve bu tür ilaçlarla yapılan çalışmalar, yine de emzirirken güvenle kullanılabilecek birkaç ilaç seçeneği sunmuştur annelere. Setrizin içeren Zyrtec ve Cetryn gibi muadilleri süte çok az geçtiği için kullanılabilir. Montelukast içeren Singulair, Notta, Once Air gibi ilaçlar güvenle kullanılabilmektedir. Bir antihistaminik ve montelukast kombinasyonu olan Levmont ve muadillerinin kullanımı emzirirken önerilmez.
Karbamezepin (Tegretol ve muadilleri), fenitoin(Epanutin, Hidantin v.s) ve valproat (Convulex, Depakin v.s) içeren epilepsi ilaçları genellikle emzirirken kullanılabilir, ancak uyuklama gibi yan etkiler açısından bebek izlenmelidir. Fenobarbital içeren Luminal yüksek oranda anne sütüne geçtiğinden kullanılmamalıdır. Gabapentin içeren Neurontin ve Lamotrigine içeren Lamictal için yeterli güvenlik bilgisi bulunmamaktadır.
Depresyon ilaçlarında yine de baştaki genel kurallara uymak ve bebeği uyuklama açısından izlemek gerekir. Ve en doğrusu mecbur kalmadıkça almamaktır.
Süte geçiş oranı çok düşük olduğu bilinen trisiklik antidepresanlar bu tür ilaçlardan en güvenli olan gruptur. Bu gruba örnek olarak Laroxyl, Tofranil, Anafranil, Sinequan, Norpramin ve İnsidonu verebiliriz.
İlle de seretonin geri alım inhibitörü grubundan ilaç verilmesi gerekirse en güvenli olanı Paroxetine içerenlerdir(Paxil, Seroksat), Prozac ve Cipralex benzerleri tercih edilmemelidir.
Moklobemid (Aurorix, Lobem v.s) süte geçişli az olduğu in yine de muhtemelen kullanılabilen depresyon ilaçlarından birisidir.
Aşağıdaki videolarda Uzm.Dr. Anıl Yeşildal, “Anne Sütü ve Emzirmenin Önemi” ile çeşitli sağlık konuları hakkında bilgiler veriyor.
Annenin kanından %80 oranında süte geçen Lityum tuzları(Lithuril ) kesinlikle kullanılmamalıdır. Largactil, Fluanxol ve Norodol gibi antipsikotikler %1’in altında süte geçişi olduğu için kuvvetle muhtemel güvenli ilaçlardır, ancak yine de çocuğu aşırı uyuklama ve huzursuzluk açısından gözlemekte fayda vardır.
Sıklıkla kullanılan Kaptopri(Kapril, Kaptopril), Dixin, Diltiazem(Diltizem, Altizem, Dilticard, Kardil), Enalapril(Enapril, Konveril, Enalap, Renitec) Propranolol(Dideral), Quinapril(Accuizde, Acuitel) ve verapamil (izoptin) anne sütüne geçişi %5’in altında olduğu için güvenle kullanılabilecek kalp ilaçlarındandır.
Bu gruptan ritim bozuklukları için verilen Amiadaron (Cordarone) %37’yi bulan süt geçişiyle kesinlikle kullanılmaması gereken bir ilaçtır. Atenolol( Nortan, Tenoretic, Tensinor) bazen %19’a varan anne sütü geçişi olduğu çin kullanılmamalıdır. Nadolol içeren Corgard yine çok tercih edilmemesi gereken kalp ilaçlarındandır.
Özellikle Ethinyl estradiol(östrojen) içeren ilaçlar süt salgısını baskılayabilir, Levonorgesterel ve Medroksiprogesteron gibi progesteron içerenler (Mirena, Norlevo, Depo-Provera, Farlutal) güvenli olarak kabul edilmiştir.
Bazı ilaçlar vardır ki anne sütüne geçişi %10’un altında olduğu halde emziriken kesinlikle kullanılamaz veya anne sağlığı için mutlaka kullanılacaksa da emzirmekten vaz geçilmesi gerekir.
Not: Bu yazı, anne sütünden ve anne kanıdan yapılan ilaç ölçümleri sonucu bilimsel verilere dayanarak yazılmıştır, ancak kişisel farklılıklar olabileceği için yine de %100 garanti veremez, herhangi bir sorun halinde yazar sorumluluk kabul etmez, en doğru kararı çocuğunuzu takip eden doktorla birlikte vermelisiniz.
Anne sütünün bebeğiniz için en iyi ve en doğru besin olduğunu biliyor musunuz? Anne sütü bebeğin psikolojik, fiziksel, motor ve zihinsel gelişimi için en uygun besindir. İlk 6 ay bebeğin tüm ihtiyaçları anne sütü ile sağlanabilir. Emzirme ve anne sütü, fiziksel ve zihinsel olarak bebeği büyütüp geliştirirken psikolojik olarak anne-bebek bağını da kurar ve duygusal olarak da anne tatmin olur. Ancak anneler bu kadar titiz davrandığı bir konuda hatalar da yapılabilir. Kulaktan dolma bilgilerle emzirirken yapılan hatalar, anne sütünden faydalanılamamasına neden olur. Emzirirken yapılan hatalar ve önemli uyarılar…
Yapılan en büyük yanlışlardan biri annelerin emzirme döneminde, hamilelikte aldıkları fazla kilolardan kurtulmaya çalışmaları. Elbette diyetinize dikkat edin ama hızlıca zayıflama çabasına girmeyin. Çünkü emzirme sırasında annenin beslenmesi ve sıvı tüketimi süt üretimini doğrudan etkiler. Dengeli ve sağlıklı beslenme, süt, et, protein, sebze-meyve tüketimi hem annenin sütünün miktarını hem de kalitesini belirler.
Her bebeğin emme ritmi farklı. O nedenle bebeğiniz her meme emmek istediğinde mutlaka emzirin hatta istiyorsa saat başı bile emzirebilirsiniz. İlle de 3 saatin dolmasını beklemeyin. Ancak ilk bir ayda, uyusa bile en geç 3-3,5 saatte bir mutlaka emzirin.
Anne sütü alan bebeğin ilk 6 ay su içmeye ihtiyacı yok. Çünkü anne sütünün yüzde 80’i sudan oluşur ve bebeğin su ihtiyacı anne sütü tarafından karşılanır. O nedenle “Ya susuz kalırsa” diye düşünmeyin ve özellikle ilk 6 ay bebeğinizi bol bol emzirin.
Emziren anneler ağır egzersizden mutlaka kaçınmalı. Çünkü ağır spor ve egzersiz sütte laktik asidi artırdığı için bebek anne sütünü reddedebilir. Emziren anneler için; yoga, pilates, yürüyüş ve hafif egzersiz daha uygun.
Doğum sonrası ilk gelen süt (kolostrum) bir tatlı kaşığı kadardır ve bebeğe yeter. Düzenli emzirme denemeleri ile süt, 3-4 günde yeterli miktarda gelmeye başlar, kaygılanmayın. Bebeğiniz yeterli kilo alır ve yaşına uygun miktarda idrar ve dışkı çıkarıyorsa bu, sütünüzün yeterli olduğunu gösterir. Bebek bazen açlıktan değil duygusal ve fiziksel temas isteğiyle de sık emmek isteyebilir. Doktorunuza danışmadan, 5 aydan önce “Sütüm az” diyerek ek gıdaya başlamayın.
Anne sütü ile beslenen bebeğin vitamin ihtiyacı yoktur. Sadece ilk 1 yıl güneşten alması gereken D vitaminini kullanması yeterlidir. Diğer vitamin ihtiyaçları anne sütü ile karşılanır.
Emzirme sürecinde anneler için; vücudunun kokusunu değiştirecek deterjan, kokulu sabun veya parfüm kullanımı doğru değil. Bebek, annenin kokusunu yabancı olarak görüp memeyi reddedebilir.
Emzirirken canınızın yanma nedeni; bebeğin meme ucunu doğru şekilde alamamasıdır. Sadece en ucunu alırsa acı hissedersiniz. Emme pozisyonunuzu değiştirip, meme ucundaki kahverengi kısmı bebeğin ağzına vererek doğru pozisyon ve acısız emzirme sağlanabilir.
Yapılan yanlışlardan biri de kilo alma endişesiyle emzirmeyi erken kesmektir. Oysa emzirme rahmin daha iyi toparlanmasına, vücudun sıkılaşmasına yardımcı olur. Sağlıklı ve dengeli beslenmek koşuluyla emzirme, kilo aldırmaz.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.