emzirirken magnezyum kullananlar / emzirenler magnezyum sülfat icebilir mi? | Kadınlar Kulübü - Kadın Sitesi

Emzirirken Magnezyum Kullananlar

emzirirken magnezyum kullananlar

Hayatımızın her döneminde vücudumuzun vitaminlere ihtiyacı vardır. Özellikle hamilelik ve doğum sonrası gibi önemli dönemlerde bu ihtiyaç daha da artar. Doğum sonrası vitamin alımında annenin beslenmesi oldukça önemli bir role sahiptir. Anneler et, balık, sebze gibi zengin içerikli besinlerle doğru beslendiği sürece vücutlarının bu ihtiyaçlarının hemen hemen hepsini karşılayabilirler.

Doğum Sonrası Hangi Vitamin Grupları Alınmalı?

B grubu vitaminleri, demir, kalsiyum, D vitamini, omega-3 ve folik asit gibi vitaminler gebelikte alınmaya başlayıp özellikle doğum sonrasında da mutlaka alınması gerekenlerin besin içeriklerinin başında gelmektedir.

Doğum Sonrası D Vitamini

Gebelikle birlikte alınmaya başlanması gerekmektedir.

  • Bağırsaklardan kalsiyum emilmesini sağlar.
  • Ayrıca büyümeyi de uyarır.

En doğal D vitamini kaynağı güneştir. D vitamini eksikliği gebelikte ve doğum sonrasında çok sık görülen bir durumdur. Bu sebepten dolayı gebeliğin başından itibaren günde yaklaşık 1200 IU takviye alınması önerilir.

Doğum Sonrası D Vitamini Eksikliği

Doğum sonrasında annelerde D vitamini eksikliği sık görülen bir durumdur. Ama annedeki bu eksiklik esasen daha çok bebeği etkilemektedir. Bebekte görülebilecek bu etkilerden bazıları şunlardır;

  • kalsiyum dengesi bozukluğu
  • büyümede gerilik
  • kemik dokusu gelişiminde gerilik
  • dişlerde enamel hipoplazi
  • raşitizm

Doğum Sonrası K Vitamini

Vücudumuzdaki kanın pıhtılaşmasını sağlayan önemli vitaminlerden biridir. Vücudumuzda bulunan faydalı bağırsak bakterileri tarafından besinlerin sentezlenmesi sonucunda üretilir. Yani vücudumuzda doğal olarak bulunur. Normal şartlarda eksikliği çok karşılaşılan bir durum değildir. Fakat doğum sonrası bebeğin de K vitamini ihtiyacını anne karşılayacağı için doğal hâliyle mevcut oran yetersiz kalabilir.

Bebeklerde K vitamini eksikliği neden olur?

Doğum sonrası, bebeklerde K vitamini çok az bir miktarda bulunur, bunun sebebi plasentadan bebeğe çok az miktarda geçişinin olmasıdır.

K vitamini üreten iyi bakteriler henüz bebeğin vücudunda bulunmamaktadır. Anne sütü de bebeğin bu ihtiyacını tek başına karşılamakta zorlanır. Tüm bu sebeplerden dolayı bebeklerde K vitamini eksiklik sık rastlanan bir durumdur. Anne adayının bu vitamini içeren besin içerikleri tüketmesi gerekir. Aksi takdirde ek gıdalar ile beslenmeye ve normal bağırsak bakterileri K vitamini yapmaya başlayana dek bebeklerde K vitamini eksikliği sebebiyle YHH (yenidoğan hemorajik hastalığı) riski meydana çıkar.

Lahana, Brüksel lahanası, brokoli, marul, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler K vitamini açısından en zengin besinlerdir. Bu besinleri tüketerek K vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.

B Vitaminleri

B vitaminleri hücre ve beyin fonksiyonlarının sağlığından sorumlu vitaminlerdir. Tümünün en önemli ortak görevi vücudumuza giren besinleri enerjiye dönüştürmektir. Enerji üretimi dışında her birinin kendine has görevleri de bulunmaktadır.

Hamilelik ve doğum sonrasında B vitaminlerini almak diğer vitaminler gibi hem anne sağlığı hem de bebek sağlığı açısından oldukça önemlidir. Eksikliği ciddi sorunlara yol açabilir.

Karaciğer, tavuk ve kırmızı et; doğal B vitamin kaynaklarıdır. Hemen hemen bütün çeşitleri kırmızı et ve tavuk içerisinde yer almaktadır. Soya sütü gibi soya ürünleri, ton balığı, uskumru gibi balık çeşitleri, barbunya, nohut, fasulye gibi baklagiller B vitamini bakımından zenginlerdir.

A Vitamini

Vücuttaki hücre ve dokuların sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlayan önemli bir içeriktir. Vücudumuzu enfeksiyonlara karşı korumada büyük rol oynar. Özellikle göz sağlığı için çok önemlidir. Yumurta, balıkta, sarı-yeşil ve kırmızı sebzelerde bol miktarda bulunur.

C Vitamini

Vücudun bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Bebeğin yaşamının ilk zamanlarında bağışıklık anneden bebeğe geçtiği için doğum sonrası vitamin takviyesi açısından C vitamini önem taşımaktadır. Ayrıca, vücuttaki diğer vitaminlerin ve demirin emilimini sağlamaktadır. Biber, maydanoz, domates, portakal, mandalina ve limon gibi besinlerde bol miktarda bulunur.

Vitaminler Dışında Doğum Sonrası Mutlaka Alınması Gereken Önemli Besin İçerikleri

Saydığımız vitaminlerin yanı sıra doğum sonrası bazı mineraller ve yağ asitlerinden yeteri kadar almış olmak anne ve bebek sağlığı için önemlidir.

dogum-sonrasi-alinmasi-gereken-besinler

Demir

Demir; oksijenin taşınmasında, DNA sentezi, nörotransmitter sentezi,

enerji metabolizması, hücre büyümesi, farklılaştırmasında ve pek çok metabolik süreçte kilit rol oynadığı için insan sağlığında oldukça önemli ve gerekli bir mineraldir.

Demir eksikliği durumunda daha az kırmızı kan hücresi üretilir. Kırmızı kan hücrelerinin az üretilmesi sonucu kansızlık (anemi) oluşur. Gebelikte en çok görülen anemi, demir eksikliği anemisidir.

Özellikle doğum sonrası vitamin kullanımı açısından demir oldukça önemlidir. Doğum sonrasında oluşan vajinal akıntı beraberinde kansızlığı getirebilir. Böyle durumlarda anne mutlaka demir takviyesi almalıdır.

Anneler, vücutlarındaki demir miktarını arttırmak için özellikle kırmızı et tüketimini sıklaştırmalıdır. Bunun yanı sıra proteince zengin besinler ve sebze tüketimini arttırmak da demir takviyesine fayda sağlayacaklardır.

Omega-3

Vücudumuz için gerekli olan yağ asitlerinin bazıları vücut içinde üretilmez. Bu yağ asitlerine örnek olarak omega-3 ve omega-6 yağ asitlerini verebiliriz. Özellikle hamilelikte ve doğum sonrasında omega-3 tüketimi bebeğin beyin gelişimi için önemlidir. Omega-3 besinler yoluyla vücudumuza alabileceğimiz bir besin içeriğidir. Omega-3 yönünden en zengin besin kaynağı balıktır. Balık tüketimi yapılırken cıva miktarı en düşük balıkları tercih etmeye dikkat edilmelidir.

Kalsiyum

İnsan vücudunda en çok bulunan mineral kalsiyumdur. Kalsiyum kemik ve diş sağlığını destekler. Bunun yanında;

  • Kasların kasılması ve gevşemesine yardımcı olur.
  • Sinir sistemi fonksiyonlarını düzenler.
  • Bağışıklık sisteminin güçlendirir.
  • Kanın pıhtılaşması ve kan basıncının düzenlenmesinde görev alır.

Hem hamilelik döneminde hem de doğum sonrasında kalsiyum, anneler için çok önemli bir besin kaynağıdır. Özellikle emzirme döneminde kalsiyumun süt üretimi üzerinde ciddi bir etkisi olduğu gözlemlenmiştir.

Emzirme döneminde bebekler kalsiyum ihtiyacını anneden aldığı süt aracılığıyla giderir. Bu durumda anne yeteri kadar kalsiyum almamışsa kendi rezervlerini tüketir.

Anneler kalsiyum ihtiyacını süt ve süt ürünlerinden, yeşil yapraklı sebzelerden ve balıktan karşılayabilirler.

Folik Asit

Folik asit, hücre bölünmesinde, bazı kanser türlerinin ve Alzheimer hastalığının önlenmesinde önemli bir rol oynar. Aynı zamanda folik asit, anne karnındaki bebeğin omurga ve omuriliğinde herhangi bir sorun oluşmasını önler. Herhangi bir hastalık sebebiyle bu sorunların oluştuğu durumlarda ise sorunun tekrar oluşmasının önüne geçer.

Bu nedenle gebelik ve doğum sonrası dönemde folik asit alımına dikkat edilmeli ve folik asit içeren besinler tüketilmeye özen gösterilmelidir. Folik asit içeren bazı besinler şunlardır;

  • yeşil sebzeler
  • karaciğer
  • böbrek
  • yumurta
  • kabuklu tahıllar
  • ceviz, badem, fındık, fıstık
  • mercimek, baklagiller
  • taze sıkılmış portakal suyu

Magnezyum

Çoğu zaman doğum sonrası magnezyum takviyesi gerekmez. Fakat bazı durumlarda doktor tavsiyesi eşliğinde magnezyum desteği alabilirsiniz.

Doğum Sonrası Vitamin Eksikliği

Doğum sonrası vitamin eksikliğinin oluşmasına bazı sebepler öncülük eder. Bu sebeplerden bazıları şunlardır;

  • Yetersiz beslenme
  • Sigara/alkol kullanımı
  • Diyet kısıtlamaları
  • Çoğul gebelikler
  • Kötü beslenme
  • Genetik mutasyonlar

Tüm bu sebepler doğum sonrasında annelerin bazı takviyelere ihtiyacı olduğunu ifade etmektedir. Doğum sonrası multivitamin alımı anlattığımız gibi oldukça önemlidir. Anne-bebek arasında olan besin geçişi için doğum sonrası vitamin alımı dikkat edilmesi gereken durumlardandır.

Bu ek takviyelerin mümkün olduğunca doğal yollarla ve organik besinler aracılığıyla alınması gerekir. İlaç takviyesi olarak almayı düşündüğünüz vitaminleri mutlaka doktorunuza danışarak almanızı tavsiye ederiz. Tüm bunların dışında bebeğinizin sağlığı için bol sıvı tüketimi de olmazsa olmazlardan biridir.

 

BEBEĞİNİZ İÇİN VİTAMİN VE MİNERAL DEPOSU OLAN BESİNLER: https://www.bebek.com/bebeginiz-icin-vitamin-ve-mineral-deposu-olan-besinler/

Annelerin beslenmesi çok önemli

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yeni doğum yapan annelerin besin seçimleri yani ne yiyip içtikleri çok önemli bir konudur.

Haberin Devamı

Özellikle emziren annelerin yemek listelerine bazı “özel besinleri” de eklemeleri gerekir. Çünkü onların hem kendileri hem de bebekleri için bazı yaşamsal maddeleri mutlaka kazanmaları lazımdır.
Süt veren annelerin en çok ihtiyaç duydukları besin unsurları Folik asit, kalsiyum, B-6 vitamini, tiamin, çinko, magnezyum, demir ve omega-3 yağ asitleridir. Beslenme planları yapılırken onların eksikliklerini giderebilecek yiyeceklere öncelik vermek şarttır.
NE YAPMALI?
Kalsiyum kaynağı olarak süt, peynir, yoğurt ve diğer süt ürünleri ile lahana ve kalın yapraklı yeşil sebzeler emziren anneler için çok önemli yiyeceklerdir. Yeşil yapraklı sebzeler ayrıca folik asit ihtiyacını karşılamada da işe yarıyor. Folat ihtiyacını yerine koymada karaciğer (mesela ızgara ya da Arnavut ciğeri şeklinde), tam tahıllar, kabuklu yemiş ve meyveler de önemli besinler. B-6 vitamini için muz, kavun, kuru erik, ıspanak, baklagiller çok değerli yiyecekler. Kabuklu yemişleri ve tabii ki kırmızı eti, tavuk ve balığı da unutmamak şart!
Çinko ve magnezyuma gelince... Çinko deniz ürünleri, yumurta, kırmızı et, kümes hayvanları, yoğurt ve baklagillerde bulunan bir mineral. Aynı besinlerde yeteri kadar magnezyum da var. Ayrıca kabuklu yemişler, özellikle ceviz güçlü bir magnezyum kaynağı.
BALIK GÜVENLI OLMALI
Omega-3 yağ asitleri için en iyi besin balıktır. Bununla birlikte emziren annelere balık önerirken cıva ile kirlenmemiş olduklarından emin olmak lazımdır. Güvenli değilse balık yememeleri gerekir. Bu durumda temiz ve kaliteli omega-3 kapsüllerinden faydalanmak mümkündür. Bitkisel omega-3 için keten tohumu (salatalara), semiz otu ve ceviz de düşünülmeli.
Emziren bir annenin demir eksikliği problemi yaşamadığından da emin olmak lazımdır. Demirin en güvenli kaynağının kırmızı et olduğunu da hatırlatalım.

Haberin Devamı

Kilo yönetim programları nasıl olmalı? I

Diyete tıbbi değerlendirme ile başlamak çok önemlidir.
Dikkatli bir bedensel ve ruhsal değerlendirme, hormonal değerlendirmeler, kan şekeriniz, karaciğer testleriniz, böbrek fonksiyonlarınız dikkatle incelenmelidir.
Diyet programınızı ve bedeninizde meydana gelen olumlu-olumsuz değişmelerin belirli aralıklarla doktorunuz tarafından gözden geçirilmesi gerekir.

Haberin Devamı

Kilo yönetim programları nasıl olmalı? II

Programınız kilo fazlalığınızın nedenlerini dikkatlice inceleyip araştırmalıdır.
- Beslenme sorunlarınız var mı?
- Hareketsizlik söz konusu mu?
- Kilo probleminiz sağlık problemlerinizle ilişkili mi?
- Psikolojik sorunlarınız mevcut mu? Bunlar mutlaka araştırılmalıdır.
Bu sorunları çözmeden kilo veremez ya da verdiğiniz kiloları yeniden geri alırsınız.

Kilo yönetim programları nasıl olmalı? III

Diyetler kişiye özeldir! Herkes her diyeti yapamaz.
Herkes için ortak formül öneren sihirli diyetlerin uzun süreli kilo kontrolünde başarılı olması mümkün değildir.
Yaptığınız diyet güvenli olmalıdır! Yanlış diyetler hasta bile edebiliyor.
Diyetiniz vitamin, mineral, yağ, karbonhidrat ve proteinler için günlük önerilen minimum miktarları mutlaka içermelidir.
Aktivite desteği olmayan hiçbir program kalıcı sonuç vermez.

Dikkat

Haberin Devamı

Hamilelikte olduğu gibi emziren anneler de hiçbir bitkisel ürünü, hiçbir alternatif desteği asla ve asla kullanmamalı. Bu çok önemli bir nokta. Emziren annelere ekinezya gibi bağışıklık desteklerini, sarı kantaron, kediotu (valerianlar) melisa gibi sakinleştiricileri, hele hele zayıflatıcı hapları (altın çilek, açai, hoodia, biber, lahana hapları!) asla kullandırmamak gerekiyor.
Bunların “doğal” denilerek pazarlanmaları çok önemli bir tehlike.
Ne yazık ki özellikle kilolu ve eğitim seviyesi düşük anneler “doğal” kılıfına inanıp bu hapları kullanabiliyorlar. Oysa bitkisel hapların özellikle bebeklerin geleceği için son derece “toksik” olma ihtimali var.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır