enfeksiyon doktoru neye bakar / Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji| Tıbbi Birimler | Büyük Anadolu Hastaneleri

Enfeksiyon Doktoru Neye Bakar

enfeksiyon doktoru neye bakar

Enfeksiyon hastalıkları nedir, neye bakar? Klinik mikrobiyoloji b&#;l&#;m&#; (intaniye) doktoru hangi hastalıklara bakıyor?

Virüs, parazit, bakteri ya da mantar gibi mikroorganizmaların sebep olduğu hastalıkları inceleyen enfeksiyon hastalıkları, hastanelerde en çok başvurulan bölümlerin içinde yer alıyor. Bu bölümü inceleyen uzmana da enfeksiyon hastalıkları doktoru deniyor. Peki, enfeksiyon hastalıkları nedir, neye bakar? Klinik mikrobiyoloji bölümü (intaniye) doktoru hangi hastalıklara bakar? İşte tüm merak edilenler 

Enfeksiyon ne demek?

Kelime anlamı olarak enfeksiyon; hastalığa neden olan mikrobun bölgesel ya da genel olarak yayılması olarak ifade ediliyor. Enfeksiyon hastalıkları bölümü ise mikroorganizmaların neden olduğu bu hastalıkların teşhisini koyar ve tedavisini sağlar. Türkiye’de ve dünyada en sık görülen hastalıkların başında enfeksiyon hastalıkları olduğu ve bu hastalıkların tedavilerinin de mümkün olduğu belirtiliyor. 

Enfeksiyon hastalıkları nedir, neye bakar?

Enfeksiyon hastalıkları bölümünde bakteri, virüs, mantar ve parazitler gibi mikrorganizmaların vücutta meydana getirdiği hastalıkların tanı, tetkik ve tedavileri yapılır. Tüm enfeksiyon hastalıklarının tanı ve tedavi takibini yapan bölüm, hastanenin antibiyotik kullanım kontrolü ve enfeksiyon kontrol aktivitesini de yürütür. Mikrobiyoloji laboratuvarı her türlü kültür ve antibiyogram testleri, bakteri tanımlamaları, serolojik testler, hepatit testleri, parazit tetkikleri, boyalı ya da boyasız direkt incelemelerle enfeksiyon hastalıkları ve diğer birimlerin tanı ile tedavilerini destekler.

Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji doktoru hangi hastalıklara bakar?

-Üst solunum yolu enfeksiyonları

-Influenza enfeksiyonu ( Grip ve benzeri  enfeksiyonlar)

-Alt solunum yolu enfeksiyonları (Bronşit ve zatürre)

-İdrar yolu enfeksiyonları

-Selülit ve diğer cilt enfeksiyonları

-Osteomyelit ve spondilodiskitler (Kemik ve eklem enfeksiyonları)

-Bruselloz (Peynir hastalığı)

-Hepatitler (Hepatit A , B , C , vb)

-Paraziter hastalıklar (Tenya , kıl kurdu vb)

-İshaller

-Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisi ve kuşkulu ilişki sonrası tarama

-Seyahat danışmanlığı

-Ekstrapulmoner tüberküloz (Deri,kemik ve böbrek veremi)

-Erişkin aşılama

-Diğer bölümlerden refere hastalar

-Nedeni bilinmeyen ateş (Bir haftadan uzun süren ateş)

-Menenjitler

-Sepsis (Kan ve vücut iltihabı)

Enfeksiyon hastalıkları bölümünden nasıl randevu alınır?

Enfeksiyon hastalıkları bölümünden randevu almak oldukça basittir. Devlet hastanelerinden randevu almak için Alo  veya internet üzerinden (Merkezi Hekim Randevu Sistemi-MHRS) sistemi üzerinden rahatlıkla randevu alabilirsiniz. Devlet hastanesi dışındaki özel hastanelerden randevu almak için gideceğiniz özel hastanenin telefonun numarasını arayarak veya var ise internet sitesinden rahatlıkla randevu alabilirsiniz.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nedir?

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji bilim dalı genel olarak gözle görülemeyecek kadar küçük mikroorganizmaların (virüs, bakteri, mantar; maya ve küf ve protozoon) sebep olduğu hastalıkları inceleyen ve tedavi eden bir bilim dalıdır.

“Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji” bilim dalı, tüm mikroorganizmalarca oluşturulan enfeksiyon hastalıklarını laboratuvarda etkene yönelik mikrobiyolojik çalışmaları da yaparak uygun tedavilerini yürütür.

Tarihsel süreçte, ilk zamanlarda “Bakteriyoloji ve İntani Hastalıklar” olarak isimlendirilen “Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji” bilim dalı, sırasıyla; “Bakteriyoloji ve İntani Hastalıklar”, “İntan Hastalıkları ve Mikrobiyoloji”, “Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları”, “Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları” olarak isimlendirilmiştir. Ancak, arkasından iki bilim dalına ayrılarak hasta bakılan bilim dalı önce “Enfeksiyon Hastalıkları”, daha sonra “Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji”, olarak isimlendirilmiş ve sadece laboratuvar hizmetinin yapıldığı bilim dalına ise “Tıbbi Mikrobiyoloji” ismi verilmiştir.

Hastalığa neden olan mikroorganizmaların bölgesel veya genel olarak yayılması enfeksiyon olarak ifade edilmektedir.

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik mikrobiyoloji, bulaşıcı hastalıklarda sürece etki eden bakteri, virüs, mantar ve parazitlerin belirlenmesinden antibiyotiklere duyarlılığının tespit edilmesine kadar enfeksiyonların tüm süreçlerine odaklanır.

Bakteriler, tek hücreli basit canlılardır, yararlı ve zararlı olabilirler, patojen ve bozucu pek çok etkileri vardır.

Virüsler, bilinen en küçük canlıdır, basit ışık mikroskobunda görünmezler, hücre içi parazitlerdir; ancak yaşayan bir hücre içinde faaliyetlerini sürdürürler.

Mantarlar, iki sınıfa ayrılır;

  1. Küf mantarları, sporlanma yoluyla üreyen, çok hücreli canlılardır.
  2. Mayalar, tomurcuklanma yoluyla üreyen tek hücreli canlılardır.

Protozoonlar ise tek hücreli mikroskobik canlılardır.

Mikrobiyoloji, çok çeşitli test metodolojilerini kapsayan bir disiplindir ve organizmalar ile çalışarak onları izole etmek ve tanımlamak için kullanılan yöntemler açısından karmaşık cihazlar kullanır.

Mikrobiyoloji, organizmalarının tanımlanması için kültür temelli yöntemlere ve fenotipik yöntemlere büyük ölçüde bağımlıdır. Birbirinden farklı ve çeşitli patojenler mikrobiyolojik testleri zorlaştırır. Bu nedenle Klinik Mikrobiyoloji ve Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarlarında hata tespiti ve düzeltme kalite açısından önemlidir.

Mikrobiyoloji alanında yapılan bir testin analitik öncesi ve sonrasında hatalar meydana gelebilir. Testin bir aşamasındaki bir hata, diğer aşamalarda hatalara yol açması söz konusu olabilir. Hastalık sürecine dahil olmayan organizmaların kültürü, tanımlanması ve raporlanması sonucunda yanlış veya gereği olmadığı halde antibiyotik tedavisi uygulanmasına neden olabilir. Bu nedenle, mikrobiyoloji alanında çalışan kişilerin yeterli tecrübeye ve bilimsel bilgiye sahip olması, aynı zamanda hastalıklara neden olan mikroorganizmaların detaylı bir şekilde incelenebileceği bir laboratuvar olması son derece önemlidir.

Tıbbi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Laboratuvarlarının İşlevi ve Önemi

Klinik Mikrobiyoloji ve Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı, özellikle alt solunum yolu enfeksiyonu olan hastaların tanı ve tedavisinde kritik bir rol oynamaktadır. Laboratuvar; patojen tespitini, tanımlamayı ve duyarlılık testlerini sağlayarak optimal ampirik antibiyotik tedavisinin, kişiye özel hazırlanmış tedavi süreçlerinin temelinde yer alır.

Klinik Mikrobiyoloji ve Tıbbi Mikrobiyoloji laboratuvarı, aynı zamanda hastane epidemiyoloji birimine hastane salgınlarının önlenmesinde, tespit edilmesinde, araştırılmasında ve sonlandırılmasında yardımcı olan epidemiyolojik verileri sağlar.

Klinik Mikrobiyoloji ve Tıbbi Mikrobiyoloji laboratuvarının sağladığı bilgiler zamanında ve doğru kullanıldığında; klinik iyileşme zamanında sağlanır, gereksiz antibiyotik kullanımını azalır ve hastane kaynaklı bulaşmalar önlenir.

Mikrobiyolojinin Temel İlkeleri: Toplama, İşleme ve Teşhis

Mikrobiyoloji, mikroorganizmaların izolasyonuna, karakterinin tanımlanmasına ve nitelendirilmesine odaklanır. Enfeksiyonlara bakteri, mantar, virüs ve parazitler neden olabilir. Bir enfeksiyonu teşhis etmek için; bir patojenin veya bu patojenle ilişkili biyolojik işaretlerin saptanmasının hastalığa işaret etme olasılığın yüksek olan bir vücut bölgesinden bir numune alınır. Numune, uygun taşıma yöntemi ile laboratuvara nakledilir.

Mikrobiyoloji, kişiselleştirilmiş tıbbın ilk disiplini olarak kabul edilir. Bu birim, her bireyi ayrı bir olgu olarak ele alır ve inceler. Klinik mikrobiyolog, bazen bir hastalığın olası teşhisini hemen verebilir. Örnekten hazırlanan bir materyali Gram boyaması ile inceleyerek uygun tedaviyi önerebilir.

Mikroorganizmaların varlığı ancak mikroskobun keşfi ile ortaya konulmuş ve bundan sonra önemli mesafeler kaydedilmiştir. “Mikroskop” kelimesi ilk kez yılında kullanılmıştır.

Mikrobiyoloji alanın en ünlü öncü isimlerinden olan Robert Koch’un önerileri günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Araştırmalarda bu prensipler oldukça önemlidir. Örneğin, mikroorganizma izole edilmeli ve saf kültür ortamında büyütülmelidir, saf kültürden elde edilen mikroorganizmalar duyarlı bir hayvana aşılandığında hastalığı yeniden oluşturmalıdır.

Bu ilkeler, Klinik Mikrobiyoloji ve Tıbbi Mikrobiyoloji laboratuvarlarında ilk kez hayvan deneyi yapılmasını ve böylelikle hastalıkların tanı ve tedavisinde önemli gelişmeler yaşanmasını sağlamıştır.

Türkiye’de Mikrobiyoloji Çalışmaları

Yurdumuzda mikrobiyoloji alanındaki ilk çalışmalar aşı üretimi ile başlamış, ’larda çiçek aşısı hazırlanarak başarı ile kullanılmıştır.

’te, İstanbul’da Bakteriyolojihane-i Osmani kurulmuştur. Sığır vebası, şark çıbanı, Pseudomonas Aeruginosa’nın pigmenti, sığır babesiozu, pnömokok ve vaksinia virüsünün ortaya çıkartılmasına katkı veren çalışmalar yapılmıştır.

Ahmet Refik Güran (), Baktriyolojihane-i Baytari’de, barbon aşısı, şarbon aşısı, şarbon serumu, tavuk kolerası aşısı, kuru serum, kan alma ve vermeye yarayan alet ve periton kanülü yapmıştır. Dr. Refik Güran, kültür besiyerlerinde kullanılmak üzere ilk Türk peptonunu da üretmiştir.

Adil Mustafa Şehzadebaşı () Refik Güran ile ilk defa, sığır vebası etkeninin filtreleri geçtiği ve süzüntünün hastalık yapıcı nitelikte olduğunu deneysel olarak kanıtlamışlardır (). Dr. Adil Mustafa Şehzadebaşı, ayrıca difteri serumu hazırlamıştır.

Ahmet Şefik Kolaylı (), sığır vebasına karşı serum, tüberkülin, mallein, tavuk kolerası ve şarbon aşıları hazırlamıştır.

Refik Saydam Merkezi Hıfzıssıhha Enstitüsü özellikle aşı ve anti serum üretiminde önemli görevler üstlenmiştir.

yılında, ağız yoluyla uygulanan BCG aşısı üretimine başlanmıştır.

yılında kuduz aşısı üretimi çalışmalarına başlanmış, yılında kuduz serumu, yılında tifüs aşısı ve akrep serumu üretimine başlanmıştır.

yılında Enstitü bünyesinde bir aşı istasyonu açılmış, deri içi (intradermal) BCG aşısı üretimine başlanmış, yılında ülkemizde ilk olarak boğmaca aşısı üretimine başlanmıştır.

yılında, İnfluenza Laboratuvarı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Uluslararası Bölgesel İnfluenza Merkezi olarak tanınmış ve İnfluenza aşısı üretimine başlanmıştır.

yılında tetanoz aşısı üretimi modernize edilmiştir.

yılında kuru çiçek aşısı üretimine ve serum deriştirme ve saflaştırma işlemlerine başlanmıştır.

yılında fibrinojen, albümin ve gamma globülin üretilmiş, yılında kuru BCG aşısı üretimine başlanmıştır.

Son yıllarda Türk Halk Sağlığı Kurumu adını alan kurumda akrep, şarbon, difteri ve tetanoz anti serumları üretilmektedir.

Ancak, tüm aşıların üretimi yılından beri yapılmamaktadır.

’li yılların başında Prof. Dr. Nilgün Çerikçioğlu ve Öncü Akgül tarafından geliştirilen besiyeri ile Candida albicans ve Candida dubliniensis türlerini birbirinden kolayca ayırt etme olanağı sağlanmıştır.

Doç. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban tarafından MRSA’ları saptamak ve sefoksitin MİK değerini belirlemek amacı ile bir yöntem geliştirilmiştir. Dr. Çoban tarafından geliştirilen “kristal viyole dekolorizasyon deneyi” ile mikobakterinin duyarlı ve dirençli oluğu antitüberküloz ilaçlar belirlenebilmektedir.

Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Erdal Ataç bir Brucella jel aglütinasyon testi geliştirmiştir.

Tanıl Kocagöz ve ekibi tarafından geliştirilen;

A-Grubu betahemolitik streptokok (AGBHS) saptamaya yönelik, Bacit-A besiyeri tanı süresini bir güne indirmektedir.

Quicolor besiyeri bakterilerin antibiyotiklere duyarlılıkları saate indirmektedir. Besiyeri kısa sürede metisiline dirençli Staphylococcus aureus’u (MRSA) da saptayabilmektedir.

Feconomics kiti ile dışkı incelemesi beş dakikaya inmekte ve çok kolaylaşmıştır.

Decomics kiti ile tuberküloz bakterisinin balgam ve diğer klinik örneklerin incelenmesi 20 dakikaya inmiştir.

Tüberküloz tanısında kullanılan TK Kültür sisteminde, otomatize kültür sistemi bulunmasa dahi üremeler erken saptanabilmektedir.

“İzlenebilir Elektroforez” (“Observable Real Time Electrophoresis”, ORTE) ile elektroforez ve jel görüntüleme işlemini birleştirerek elektroforez sırasında moleküllerin sürekli olarak izlenmesi sağlanmıştır.

Bunların yanı sıra, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji alanında kurulmuş olan dört dernek; Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti (TMC), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK), Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) çeşitli salgın hastalıkların tedavi ve teşhis ile ilgili bilimsel etkinlikler, sempozyumlar ve konferanslar düzenlemektedir.

ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ

    Enfeksiyonlar; bakteri, virüs, parazit gibi çeşitli mikroorganizmalar tarafından vücudumuzun her bölgesinde meydana gelebilen ve bir kısmı insandan insana da bulaşabilen hastalıklardır. Tanı yöntemlerindeki ilerlemeler ve yeni antimikrobiyal ilaçların kullanımı sonucunda birçok enfeksiyon hastalığı teşhis ve tedavi edilebilmektedir.

    Grip, idrar yolu enfeksiyonu, ishallerden ciddi hatta ölümcül olabilen menenjit, tüberküloz, sarılıklara kadar çok geniş bir hastalık grubu enfeksiyon hastalıkları uzmanları tarafından takip ve tedavi edilebilmektedir. Ateş, enfeksiyon hastalıklarının en sık karşılaşılan bulgularından biri olduğu için ve enfeksiyonlar ateşin en sık nedeni olduğu için ateşi olan hastaların değerlendirilmesinde enfeksiyon hastalıkları biriminin önemli yeri vardır.

    Mikrobiyoloji laboratuvarları enfeksiyon hastalıklarının tanısında ve takibinde belirleyici rol alır. Bu hastalıklara sebep olan mikroorganizmalar kültür yöntemleri ile serolojik testlerle veya direkt incelemelerle gösterilebilir.

Enfeksiyon hastalıkları uzmanları erişkin kişilerin aşı gereksinimleri ve aşılanmaları konusunda danışmanlık görevi de verir.

 

Hangi Hastalıklara Bakar;

  • Üst solunum yolu enfeksiyonları
  • Influenza enfeksiyonu ( Grip ve benzeri  enfeksiyonlar)
  • Alt solunum yolu enfeksiyonları (Bronşit ve zatürre)
  • İdrar yolu enfeksiyonları (sistit)
  • Selülit ve diğer cilt enfeksiyonları
  • Osteomyelit ve spondilodiskitler (Kemik ve eklem enfeksiyonları)
  • Bruselloz (Peynir hastalığı)
  • Hepatitler (Hepatit A , B , C , Vb)
  • Paraziter hastalıklar (Tenya , kıl kurdu Vb)
  • İshaller
  • Cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisi ve kuşkulu ilişki sonrası tarama
  • Erişkin aşılamaDiğer bölümlerden refere hastalar
  • Nedeni bilinmeyen ateş (Bir haftadan uzun süren ateş)
  • Menenjitler
  • Sepsis (Kan ve vücut iltihabı)
  • Vücut yaraları ve ameliyat sonrası gelişen yaralar, ameliyat sonrası gelişen enfeksiyonlar

İntaniye / Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Nedir?

İntaniye (Enfeksiyon Hastalıkları) Uzmanı Ne Demek?

İntaniye (Enfeksiyon Hastalıkları) uzmanı, hastanelerin ilgili departmanlarında; virüs, parazit, bakteri ya da mantar gibi mikroorganizmaların sebep olduğu hastalıkların tedavi ve tanısı ile ilgilenen uzman doktora verilen mesleki unvandır.

İntaniye (Enfeksiyon Hastalıkları) Uzmanı Ne İş Yapar? G&#;rev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Enfeksiyon hastalıkları uzmanı olarak da bilinen İntaniye uzmanının görev tanımı aşağıdakileri kapsamaktadır:

  • Polikliniğe ayakta gelen hastaların tanısını koymak,
  • Hastaların takip ve tedavisi için çalışma göstermek,
  • Gerektiğinde hastaların hastaneye yatışını yapmak,
  • Hastaların hastalık etkenine bağlı olarak departmanda bulunan klinik mikrobiyoloji laboratuvarında izlenmek üzere mikroorganizmaların tespitine yönelik testler yapmak,
  • Bakteri bilimi (bakteriyoloji), virüs bilimi (viroloji), parazit bilimi (parazitoloji), mantar bilimi (mikoloji) ve kanda mikroorganizmalara karşı oluşan antikorları araştıran seroloji bilimi için testler yapmak,
  • Hastanede enfeksiyonların önlenmesi adına stratejiler geliştirmek,
  • Enfeksiyon hastalıkları alanında çıkan tüm yenilikleri takip etmek,
  • Hastane çalışanlarını, hastaları ve hasta yakınlarını enfeksiyon hastalıkları adına bilinçlendirmek için bilgilendirmek,
  • Enfeksiyon hastalıklarından korunma yöntemleri hakkında toplumu bilinçlendirmek.

İntaniye (Enfeksiyon Hastalıkları) Uzmanı Nasıl Olunur?

İntaniye uzmanı olmak için lise ve dengi bir okuldan mezun olduktan sonra sınav ile üniversitelerin Tıp Fakültesini kazanmak gerekir. 6 yıllık doktorluk eğitimi ardından Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS) girerek Enfeksiyon Uzmanlığı anadal programı seçilmelidir. Eğitim süresi 5 yıl olan uzmanlık programından sonra enfeksiyon uzmanı olunabilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır