eriyen dikiş nasıl anlaşılır / Epizyotomi Dikişi (Vajinal Dikiş) Nedir? - Bebek.com

Eriyen Dikiş Nasıl Anlaşılır

eriyen dikiş nasıl anlaşılır

Doğum Dikişlerinin Düştüğü Nasıl Anlaşılır?

Doğum Dikişlerinin Düştüğü Nasıl Anlaşılır?

Kaşıntı olması doğum dikişlerinin düştüğünün bir belirtisidir.

Normal doğumlarda ve sezaryen doğumlarda oluşan açıklıklar için dikiş atılmaktadır. Bebeğin doğum anında baş ve gövdesinin geçerken oluşturduğu gerginlik dayanamayarak yırtılabilir. Bu durumda rektuma ufak bir kesi atılır ve bu kesinin çok hızlı bir şekilde tekrar dikilmesi gerekmektedir. Tıp dilinde doğum dikişlerine epizyotomi ismi verilmektedir. Her doğumda şart olmayan bu işlem anlık kararlara bağlıdır. Bu kararı elbette ki doğumu gerçekleştiren doktorunuz verecektir. Doğum sonrası bakımına ve hastalık kapmamasına çok dikkat edilmesi gereken bu işlemi daha yakından tanıyabilirsiniz.

Doğum Dikişlerine Ne iyi Gelir?

Doğum dikişlerine iyi bakmak, sıklıkla iç çamaşırı değiştirmek gibi önem verilmesi doğum dikişlerine iyi gelmektedir.

Doğum Dikişleri Kaç Günde iyileşir?

Doğum dikişleri sezaryen doğum sonrasında atılmış ise bu süre bir buçuk ayı bulabilmektedir. Fakat normal doğum ise bu süre biraz daha geç olabilmektedir.

Doğum Dikişleri Ne Zaman Düşer?

Atılan dikiş normal bire dikiş ise düşme zamanı 1 ayı bulabilir. Fakat eriyen dikiş kullanılmış şişe 7 gün içinde vücutta erimesi beklenir.

Doğum Dikişlerine Kantaron Yağı?

Kantaron yağının antiseptik ve antiinflamatuvar etkisi olduğundan dolayı kullanımı önerilir fakat hekiminize danışmadan denemeyiniz.

Doğum Dikişleri Neden Şişer?

Normal doğumda çok sık karşılaşılan bu durum genelde dikişi bölgesinin enfeksiyon kapmasından kaynaklanmaktadır.

Doğum Dikişleri Neden Kaşınır?

Kaşıntı çoğunlukla anneleri rahatsız etse de bu durum çok sık gözlenmez ve genelde iyiye gittiğini gösterir.

Doğum Dikişleri Neden Düşmez?

Eriyen dikişlerden kullanılmamış ise düşmesi beklenmez ve doğumdan yaklaşık bir hafta sonra aldırılması gerekmektedir.

Doğum Dikişleri Açılırsa Ne Olur?

İdrar yaparken zorlanma ve dikişler alınmadan yapılan cinsel ilişki doğum dikişlerinin açılmasına neden olur. Oluşan bu açıklık ise dikiş atılan bölgeyi enfeksiyona açık hale getirir.

Doğum Dikişleri Ağrısı Nasıl Geçer?

Ağrıyan bölgeye buz torbası uygulamak ve doktorunuzun önerilerine uymak ağrılarınızı oldukça hafifletecektir.

Doğum Dikişlerinin Açıldığı Nasıl Anlaşılır?

Dikiş altından irin benzeri sıvı gelmesi, doku sarkmaları ve kötü koku gelmesi dikişlerin açıldığı anlamına gelmektedir.

Doğum Dikişlerinin Batması?

Doğum dikişlerinin iltihaplanması idrar yapma sırasında batma hissine yol açabilir. Bu durumda derhal hekime görünmek gerekmektedir.

Doğum Dikişlerine Batikon Kullanımı?

Banyo sonrası dikişler kurutulduktan sonra herhangi bir enfeksiyon riskine karşılık olarak batikon sürülebilir.

Normal Doğum Dikişlerinin Enfeksiyon Belirtileri?

Vajinal akıntı, yüksek ateş, cinsellik sırasında ağrı duyulması, rahim bölgesi hassasiyeti ve karnın alt bölgesinde ağrı duyulması enfeksiyon belirtileri arasında yer alan ciddi etkilerdir.

Doğum Dikişleri Düşmeden İlişkiye Girilir Mi?

Bu durum enfeksiyon riskini artırdığından ve patlamaya yol açacağından dolayı ilişkiye girilmemesi hekimleriniz tarafından önerilir.

Doğum Dikişlerinin Düştüğü Nasıl Anlaşılır?

Kaşıntı olması doğum dikişlerinin düştüğünün bir belirtisidir.

Doğum Dikişleri Kaç Günde Erir?

Doğum dikişleri en geç 10 gün içerisinde erimektedir.

Doğum Dikişlerinin Hızlı İyileşmesi?

Doğum esnasında atılan kesiler ve atılan dikişler en fazla 10 gün içerisinde iyileşir ve bu durum oldukça normal karşılanır.

Normal Doğum Dikişleri Alınır Mı?

Erimeyen suni dikişler atılır ise evet; alınması gerekmektedir.

Normal Doğum Dikişleri Kanar Mı?

Dikişler patlamadığı sürece kanama yapmaz ve bu durum normal karşılanmamaktadır.

Doğum Dikişleri Varken Ağda Yapılır Mı?

Doğum dikişleri var iken ağda yapılması, dikişi olan bölgeyi zorlayacağından ve gereceğinden dolayı acı vericidir. Bu sebeple dikişlerin patlaması da söz konusu olabilir. Yapılmaması önerilir.

Doğum Dikişleri Nasıl Temizlenir?

Ilık su ile yıkanmalı ve dışkı temasından kaçınılmalıdır.

Doğum Dikiş Yerinden İltihap Gelmesi?

Doğum dikişlerinin olduğu bölgeden iltihap gelmesi bu dikişlerin patladığına ya da açıldığına işaret eder. Risk taşıdığından dolayı mutlaka hekime görünmek gerekir.

Doğum Dikişleri Neden Yanar?

Yanma hissi iltihaptan kaynaklanmaktadır ve bu nedenle acilen tedavisi yapılmalıdır.

Normal Doğum Dikiş Yeri Neden Ağrır?

Öksürmek, hapşırmak ve ıkınmak gibi eylemler dikişli bölgenin ağrımasına neden olur.

Doğum Dikişine Zeytinyağı Sürülür Mü?

Dikişleri olan kadınlar zeytinyağı sürerek iyileşme yaşadıklarını iddia ederler fakat bilimsel bir gerçekliği bulunmuyor.


Benimde tam 18 günüm oldu dukislerim birtansi açılmış birşey olurmu yoksa

Yorum Yap (Değerli yorumlarınızı bizden esirgemeyiniz.)

HEMŞİRELİK ve TEDAVİ

DİKİŞ ( SÜTUR ) ATMA / ALMA

Ya da bizim dikiş attığımız vaka 10-15 gün sonra bize gelir ve dikişleri steril koşullarda alınır. Dikiş alma işlemi ağrısız ve basit bir operasyondur. Yara büyüklüğüne bağlı olarak, kısa sürede atılır veya sökülür.


Dikişler

Konuşma dilinde dikiş olarak tanımlanan cerrahi işlemin tıp dilindeki adı sütür’dür. Dikiş, dokunun iyileşmesi süreci boyunca yaranın kapalı kalmasını sağlar.

Cerrahlar dokuları dikerken, terzilerinkine benzer dikiş yöntemlerinden yararlanırlar. Kullanılan dikiş malzemesi ikiş çeşittir: zamanla kendiliğinden eriyenler; yaşam boyunca varlığını koruyan maddeler. Birinci grupta katgüt, ikinci grupta da naylon, ipek ve tel yer alır.


Dikiş biçimleri

Yaraların iki ucu farklı biçimlerde birleştirilebilir. Yalnız başta ve sonda düğümlenen sürekli bir dikiş yapılabileceği gibi, aynı sonuç tek tek düğümlü ilmeklerden oluşan bir dizi ayrı dikişlede elde edilebilir. Kesik dikiş adı verilen bu ikinci yöntemde, dkişlerden biri açılsa ya da kopsa bile dikiş tümüyle sökülmez.


Dikişte kullanılan malzeme türleri

Eriyen dikiş kullanma kararı birçok etkene bağlıdır. Bunların başında dokuların olayı kapanma hızı gelir. Eriyen dikişler, dayanıklılıkları kısa sürede azaldığından, dokuların hızla iyileştiği ameliyat yaralarında, sözgelimi birkaç günde kapanan mide ameliyatlarında kullanılır.

Fıtık ameliyatlarında ise kesiğin çevresinde yeni doku oluşuncaya kadar, yıllarca sağlamlığını koruyan naylon dikişler yeğlenir. Eriyen dikiş kullanılırsa fıtık yineleyebilir.


Deri dikişleri

Deriyi birleştirmenin türlü yolları vardır. Bu amaçla sürekli ya da kesik dikiş, eriyen ya da kalıcı maddeler, hatta meatl klipsler bile kullanılabilir.

Eriyen madde kullanılmayacaksa naylon ile ipek yeğlenir. Bunlar, bir hafta kadar, derideki kesik gereken gücü kazanıncaya kadar bırakılır. Deri kolay iyileştiğinden yüzdeki dikişler çoğunlukla birkaç gün içinde alınır. Ayrıca gereğinden uzun bırakılan dikişler, deride küçük izlerin kalmasına neen olabilir. Eriyen dikişler genellikle derinin hemen altına, dıştan görünmeyecek biçimde atılır ve sürekli dikiş uygulanır.


Dikişlerle ilgili sıkça sorulan birkaç soru :

Ameliyattan sonra dikişlerim alınması acı verir mi?

Hayır, günümüzde kullanılan maddeler eskiden kullanılanlardan çok daha yumuşak olduklarından dokuların içinde kolayca kayarlar. İşlemin kendisinden çok, düşüncesi ürkütücüdür. Yine de, çok çekiniyorsanız, cerrahtan eriyen dikiş uygulamasını isteyebilirsiniz.


Önemli ameliyatlardan sonra iç dikişler uzun süre kalır mı ?

Evet, kullanılan maddelerden bazıları yaşam boyunca kalır. Sözgelimi naylon, dokuda yan etkilere yol açmadığı gibi, başka etkenlerden de zarar görmez. Ameliyattan 30 yıl sonra bile, gevşemiş de olsa, varlığını korur.


Karın ameliyatından sonra dikişler, öksürme ya da zorlanmayla patlayabilir mi?

Günümüzde bu tür olaylara pek enden rastlanmaktadır. Karın bölgesindeki bir ameliyat yarasının kapanması dış değil, iç dikişler belirler. Bu yüzden, birçok cerrah kasları birleştirirken naylon gibi erimeyen maddelerden yararlanırlar. Eskiden kullanılan türler gücünü çabuk yitirdiğinden yara açılabiliyordu. Günümüzde ise, karın kasları, kalıcı türden bir maddeyle iyice dikilebildiği için dikiş, öksürüğün yarattığı zorlanmaya dayanabilmektedir.

Ayrıca karın ameliyatlarından sonra öksürme gibi hareketler, bir miktar acıya yol açtığından, zaten güçlü bir biçimde zorlanma söz konusu değildir.

Hamile olduğunu öğrenen her anne adayının en büyük endişelerinden biri, doğum korkusudur. Özellikle normal yolla gerçekleşen doğumlarda yaşanan sancılar ve doğum esnasında yapılan kesiler, gebelerin bebeklerinin hangi doğum şekli ile dünyaya geleceği konusunda karar vermelerini ciddi derecede etkilemektedir.

Bu sebepten kaynaklı olarak normal doğum yerine sezaryeni tercih eden hamile sayısı azımsanmayacak düzeydedir. Ancak epizyotomi dikişi, her doğumda uygulanan bir yöntem değildir ve avantaj ve dezavantajlarını bilerek karar vermek çok daha uygun olacaktır.

Peki epizyotomi nedir? Neden yapılır? Korkulduğu kadar sıkıntıları var mı? Bakımı nasıl olmalı?

Epizyotomi Nedir, Nasıl Yapılır?

Bebek bekleyen tüm anne adayları ‘Epizyotomi nedir?’ sorusunun cevabını merak eder.

Normal doğum sırasında perine bölgesinde fazla gerilme oluşması nedeniyle meydana gelebilecek yırtılmaları engellemek için vajinadan anüse doğru atılan 3-4 cm’lik kesiye doğum kesisi veya vajinal kesi, bu kesiye atılan dikişlere de vajinal dikiş veya epizyotomi dikişi adı verilir. Tüm bu işlemlerin bütünü ise epizyotomi olarak adlandırılır. Epizyotomi, planlı yapılan bir cerrahi kesi işlemidir.

Klasik bir epizyotomi işlemi şu sıralamayla gerçekleşir:

  1. Öncelikle perinal bölge, lokal anestezi ile uyuşturulur.
  2. Ardından kesiğin ihtiyaç duyulduğu şekilde 3-4 cm uzunluğunda bir kesik atılır.
  3. Kesik atıldıktan sonra bebek doğurtularak doğum gerçekleşir.
  4. Doğum sonrasında kesi, kendiliğinden eriyen materyal ile dikilir.

Epizyotomi acısızdır. Uygulama esnasında anne adayı herhangi bir şey hissetmez.

Vajinal Dikişe Neden Başvurulur?

Normal doğum dikişleri, eski dönemlere kıyasla doktorların öncelikli başvurduğu bir uygulama değildir. Fakat doğum ilerlemiyorsa hızlandırmak amacıyla ve perine bölgesinde yırtığa sebep olacak kadar gerilme oluştuğunda, kesi ve vajinal dikiş uygulanabilir.

Aksi durumda istenmeyen büyük yırtılmalar oluşabilir. İlk gebeliğini yaşayan anne adaylarında daha önce doğum gerçekleşmediği için perinal bölge çok esnek değildir. Bu durum kontrolsüz yırtık oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bu yırtıkları tedavi etmek çok daha zorlu ve acılı olabilir, estetik görünüm eski hâline çok daha zor dönebilir. Bu ihtimaller göz önüne alındığında epizyotomi avantaj sağlamaktadır.

Epizyotomi Türleri Nelerdir?

Doğum sırasında vajinal bölgeye kesi atılmasına karar verilmişse, yapılacak kesinin şekli ve derecesi farklılık gösterebilir. Kesiğin hangi türde olacağına ve derecesine doğum anında doktorunuz karar verecektir.

  • Median Epizyotomi (orta hat kesi): Vajinadan anüse doğru diklemesine yapılan kesiktir.
  • Mediolateral Epizyotomi (yana doğru kesi): Vajinadan anüse 45 dereceden az bir açı ile yana kayarak atılan kesiklerdir.

Vajinal kesinin orta hat ya da yana doğru kesi olacağını doğumun gidişatı belirler. Ayrıca kesi derecesi de bu aşamada belli olur.

  • Birinci Derece: 1.derece kesilerde, sadece deri kesilir.
  • İkinci Derece: 2.derece kesilerde, deri ile beraber vajinal arka duvarı etkileyen doku ve kaslar da kesilir.
  • Üçüncü Derece: 3.derece kesilerde, yüzeydeki deri, deri altındaki doku ve kaslar ile rektumun çevresinde bulunan halka şeklindeki rektal sfinkter kası kesilir.
  • Dördüncü Derece: 4.derece kesilerde, yüzeydeki deri, altındaki doku ve kaslar, rektumun çevresinde bulunan halka şeklindeki rektal sfinkter kası ve rektal mukoza kesilir.

Kesinin derecesi arttıkça derinliği de artacağından dolayı iyileşme süresi de uzayacaktır.

Epizyotominin Gerekli Olduğu Durumlar Nelerdir?

epizyotominin-gerekli-oldugu-durumlar-nelerdir

Bir gebe olarak şartlar elverdikçe normal doğum konusunda kararlı olabilirsiniz. Hatta bazı anne adayları, vajinal doğumu rahat geçirmek ve perine bölgesini zorlamamak için birtakım egzersizler ve masajlar uygulamayı denemektedir. Fakat bazı zorunlu durumlar, tüm önlemlere karşın vajinal kesiğe ihtiyaç duyulmasına sebep olabilir.

Aşağıdaki durumlarda epizyotomi, kesi yapılmamasından çok daha avantajlı olabilir.

  • Bebeğin prematüre doğması (Bebeğe zarar vermeden rahatlıkla çıkarabilmek için)
  • Bebeğin makat geliş olması
  • Annenin perinesinin çok dar olması
  • Bebeğin başının vajinadan geçemeyecek kadar büyük olması
  • Perine kaslarında yırtılmaya sebep olacak kadar fazla bir gerilme olması
  • Annenin doğum esnasındaki ıkınmalarının yetersiz olması

Doğum kesiğine ve dikişine gerek duyulup duyulmayacağı önceden belirlenebilen bir durum değildir. Bebek doğum kanalından geçerken perine bölgesine yapacağı baskılar, kontrolsüz yırtık oluşma ihtimalini yükseltir ve bunu önlemek için doktorunuz epizyotomiye karar verebilir.

Normal Doğum Sonrası Dikişlerin Bakımı Nasıl Yapılır?

Anne adaylarını endişelendiren bir diğer konu, doğum sonrası bebeğinizle birlikte eve dönünce onun bakımıyla mı yoksa kendi dikişlerinizin bakımıyla mı ilgileneceğiniz düşüncesidir.

Epizyotomi bakımı oldukça basittir. Temel kural, bölgeyi her zaman kuru ve temiz tutmaya çalışmaktır.

  • Ağrı kesici ilaçlar ve antibiyotikler düzenli kullanılmalıdır.
  • Dikişleri zorlayacak hareketlerden kaçınılmalıdır.
  • Tuvalet temizliği ılık su ile oldukça dikkatli yapılmalı, bölgeye mikrop bulaşmamasına dikkat edilmelidir.
  • Cinsel perhize uyulmalı ve dikişler zorlanmamalıdır.
  • Çok uzun süre oturmaktan veya ayakta durmaktan kaçınılmalıdır.
  • Kullanılan pedler sık sık değiştirilmelidir.
  • Bol sıvı ve sebze tüketmeye özen gösterilmeli, bağırsak tembelliği ve kabızlığın önüne geçilerek mümkün oldukça ıkınmamaya dikkat edilmelidir.

Epizyotomide İz Kalır mı?

Vajinal dikiş sonrası iz kalıp kalmayacağını merak edebilirsiniz. Dikiş fikrini duyan tüm hamileler, iz kalma durumunu mutlaka sorgulamaktadır.

Yapısına uygun atılan dikişlerde herhangi belirgin bir iz kalmamaktadır. Dikiş doğru atılmış, bakımı iyi yapılmışsa sadece ince düz bir çizgi şeklinde iz kalabilir.

Epizyotominin Oluşturacağı Komplikasyonlar Nelerdir?

Vajinal dikiş sonrasında bakım ve temizlik en önemli noktadır. Hijyen sağlanamadığında veya dikişler zorlandığında birtakım komplikasyonlar meydana gelebilir.

Bunlar;

  • Dikiş bölgesinde kızarma veya morarma
  • Dikişlerin zorlanması ve atması
  • Kanama ve şişme oluşması
  • Pansumanlı bölgenin, temizliğin tam yapılmaması nedeniyle enfeksiyon kapması (Bu ihtimal oldukça düşüktür.)

Vajinal Dikişin İyileşme Süresi

Cerrahi işlemin ardından yapılacak günlük bakım çok önemlidir. Epizyotomi iyileşme süresi, bu bakıma bağlı olarak değişebilir. Eğer herhangi bir komplikasyon oluşmaz, dikişlerde açılma, kanama, morarma gibi durumlar yaşanmaz, bölge doğru bir şekilde temizlenirse, ortalama iyileşme süresi 7-10 gün arasıdır.

İyileşme evresinde ‘Epizyotomi dikişi nasıl düşer?’ sorusu da merak edilir. Fakat epizyotomi de kullanılan dikişler, alınması gereken malzemeden değil, kendi kendine eriyen materyalden yapılır. Bu nedenle dikiş aldırma işlemi diye bir işleme gerek duyulmaz.

Doktorunuzla normal doğuma karar verdiyseniz, kendisinden epizyotomi dikişi hakkında bilgi vermesini isteyebilirsiniz. Unutmayın ki, bu uygulamayı birçok kadın yaptırmaktadır. İşlem acısızdır. Sonrasında uygulanacak doğru bir bakımla bu süreci çok kolay atlatabilmeniz mümkündür.

 

“Perine Masajı Nedir? Nasıl Yapılır?” Konulu yazımızı okumak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

Perine Masajı Nedir? Nasıl Yapılır?: https://www.bebek.com/perine-masaji-nedir-nasil-yapilir/

 

İlk yazımızda cerrahi dikiş hakkında genel bilgiler ve temel tekniklerden bahsedeceğiz. Dikişin tarihçesinden kısaca bahsedip, iplerin özellikleri, sık kullanılan ipler, iğne özellikleri ve temel dikiş tekniklerinden de görseller ile destekleyerek yazımızı tamamlayacağız.

 

1. Dikiş nedir?

  • Farklı materyaller kullanarak uygulanan,
  • Tek düğüm/ düğüm sıraları ile,
  • Dokuların yaklaştırılmasına verilen addır.

2. Neden Atılır? 

  • Homeostazisi korumak,
  • Doku bütünlüğünü sağlamak,
  • Dokuda katater, stoma, atel gibi teknik enstrümanların stabil kaymasını sağlamak ve yer değiştirmesini engellemek,
  • Ağrıyı azaltmak,
  • Vital doku ekspozisyonunu, enfeksiyonu önlemek,
  • İzi azaltmak.

Tarihçe

  • MÖ 1800-mumyalama esnasında insan derisine ilk dikişin atıldığı düşünülüyor.
  • Sushruta(MÖ 500): yara sütürasyonu ve dikiş materyalleri tarif edilmiş
  • Galen(MS200) -hemostazis için ipek kullanmış
  • Andreas Vesalius-(MS 200) tendon ve sinir onarımı için dikiş kullanımı.

İdeal dikiş materyali nasıl olmalı?

  • Güçlü olmalı – Dikiş atılan dokuda amaca uygun gerilim kuvvetini sağlamalı.
  • İnert- Doku ile en fazla uyum,en az yabanci cisim reaksiyonu oluşmalı.
  • Esnek-Kullanım kolay, Düğüm güvenliği yüksek olmalı.
  • Atravmatik olmalı – kolaylıkla dokulardan geçerken dokuda tahribat yaratmamalı.
  • Ucuz olmalı.

Dikiş ipliklerini materyal kompozisyonu, dokuda erime özellikleri ve iplik yapısına göre sınıflandırabiliriz (Şekil 1).

 

Tablo 1’de ise, en sık kullanılan dikiş materyalleri görülmektedir.

MonofilamanMultifilaman
EmilebilirKATGÜT

KOLLAJEN

POLİGLEKAPRON

POLİDİOKSANON

POLİGLİKOLİK ASİT
POLİGALAKTİN
EmilmezNAYLON
POLİPROPİLEN
İPEK

POLYESTER

Tablo 1: En sık kullanılan dikiş materyallerinin emilebilirlik ve filaman yapısına göre sınıflaması. Doğal yapıda iplikler altı çizili gösterilmiştir.

Emilebilir sütürler

  • Emilebilir sütürler, vücutta enzimatik veya hidroliz reaksiyonlarıyla degrade olan (eriyen) gerilim kuvvetlerini zaman içerisinde kaybeden dikişlerdir.
  • Geleneksel olarak derin dokularda kullanılsa da, pediyatrik vakalarda cilt kapatımı için de tercih edilebilir.

İdeal şartlarda;

  • Düşük doku reaksiyonu,
  • Yüksek gerilim kuvveti,
  • Yavaş emilim,
  • Düğüm güvenliği sağlarlar.

Kullanıldığı alanlar:

  • Derin yumuşak dokularda
  • Oküler cerrahide
  • Mukoza onarımında
  • Pediatrik cilt onarımında
Emilebilen doğal yapıda sütürler:

Monofilaman sütürler– vücut enzimleriyle parçalanır

  • Katgüt – Koyunların bağırsak submukozası veya sığırların bağırsak serozasından elde edilir. Krom tuzları ile kaplanarak emilme süresi uzatılabilir. Ucuz olması ve hızlı erimesi sebebiyle ağız içi gibi mukoza dikişlerinde ve pediatrik olgularda özellikle tercih edilmektedir. Avrupa’daki Prion hastalığı salgını sonrası kullanımı yasaklanmış, ancak ABD ve uzak doğuda kullanılmaya devam etmektedir.
  • Gerilme direncinde %75 azalmaya;

– Normal katgütde 7 günde,

– Krome katgütde 14 günde ulaşılır.

Emilebilen sentetik yapıda sütürler

Doğal yapıda dikişlerden farklı olarak, hidrolizle parçalanır. Bunun sonucunda, degradasyon süreci, daha az doku reaksiyon oluşturur.

  • Monofilamanlar :
    • Poliglekapron (Monocryl, Tekmon)
    • Polidioksanon (PDS-2, Pedesente)
    • Poliglukonat (Maxon)
    • Glikomer (Biosyn)
  • Multifilaman
    • Poliglikolik asit (Pegesorb, Dexon)
    • Poligalaktin 910 (Pegelak, Vicryl)
    • Polisorb

Sık kullanılan sentetik emilebilir sütürler

Poliglekapron 25 -“MONOCRYL, TEKMON

  • Antijenik ve pirojenik değil.
  • Çok az doku reaksiyonu var .
  • Gerilme direnci 2 haftada %30’a düşer, 3 haftada kaybolur.
  • 90-120 günde hidrolize olur.

Ciltaltı dikişler, mukoza, subkutiküler onarımlar için idealdir.

 

 

Polidioksanon-“PDS II, Pedesente”

  • Pirojenik /antijenik etkisi, doku reaksiyonu minimaldir.
  • Düğüm emniyeti açısından az güvenilirdir.(En az 4 kez düğüm atmak gerekir.)
  • Gerilme direnci 2. haftada %75, 4 haftada %60’a düşer.
  • Tam emilim: 6-7 ay sürer.

Kranyofasyal cerrahide kemiklerin arasında semi-rigid tespit oluşturmak için, kas/tendon onarımında, mukozalarda kullanılır.

 

 

Poligalaktin 910 -:”VİCRYL, PEGALAK”

  • Glikolid ve laktid’in kopolimeridir.
  • Düşük molekül ağırlığı: rapid form
  • TRICLOSAN kaplama: antibakteriyel özellik kazandırır. plus form olarak bilinir.
  • Örülmüş, yani multifilamandır. Bu özelliği sayesinde düğüm güvenliği oldukça iyi iken, öte yanda dokulardan geçerken bir miktar hasar oluşturur.
  • Gerilme direnci 2 haftada %65’e düşer,4 haftada kaybolur.
  • 60-70 günde hidrolize olur.

 

Mukoza, yumuşak doku onarımlarında, abdominal ve oftalmik cerrahide kullanılır.

Emilemeyen sütürler

  • Emilmeyen dikişler, doğal veya sentetik yapıda olup, gerilim kuvvetlerini kaybetmeyen dikiş materyalleridir. Cilt üzerine uygulandığında alınması gereklidir. Ancak derin dokularda alınamayacakları için çok uzun süre kalır.
  • İpek, çelik, poliamid ve polipropilen en sık tercih edilen, emilemeyen dikiş materyalleridir.
Emilemeyen doğal yapıda sütürler
  • İpek sütürler, tarihsel olarak en çok kabul görmüş ve kullanılan dikiş materyalidir. Örgülü, multiflaman yapıdadır ve mükemmel düğüm güvenliği sağlar.
  • Her ne kadar emilmeyen dikişler arasında kabul edilse de, yavaş ve uzun süren enzimatik bir yıkıma uğrayarak gücünü zamanla kaybetmektedir.Bu durum, hidrolizle yıkıma uğrayan Vikril, Dexon, PDS’ye göre çok daha fazla reaksiyon oluşmasının nedenidir.
  • 2 yıldan sonra tamamen rezorbe olduğu kabul edilmektedir.Yavaş emilen dikiş malzemesi denmesi daha uygundur.
  • Oluşturduğu doku reaksiyonu ve örgülü yapısından kaynaklı olarak doku geçişinde yarattığı tahribat nedeniyle günümüzde cilt dikişi olarak kabul görmemektedir.
  • Günümüzde damar ligasyonu, dren fiksasyonu gibi cerrahi işlemlerde hala tercih edilmesinin birincil sebebi ucuz ve güvenli olmasıdır.
Emilmeyen Sentetik Sütürler :
  • Bu dikiş materyali ailesi, emilme özelliği göstermediği ve doku ile reaksiyona girmediği için özellikle kütanöz dikişlerde tercih edilirken, tensil kuvvetlerini kaybetmemeleri nedeniyle de damar, fasya ve tendon gibi derin doku onarımlarında zaman zaman tercih edilirler.

Sık kullanılan emilmeyen sentetik sütürler

Polipropilen “PROPILEN, PROLENE, SURGILENE,SURGIPRO”

  • Monofilaman yapıdadır.
  • Yüksek gerilim kuvveti vardır.
  • Doku reaksiyonu en az olan materyallerdendir.
  • Dokudan geçişi çok kolaydır.
  • En az güç kaybeden monofilamandır.

Cilt onarımları, Tendon onarımları, kardiyovasküler, mikrovasküler onarımlarda yaygın olarak kullanılır.

PolyesterETHIBOND,POLITER

  • Sentetik, multiflamandır.
  • 5-6 düğümden sonra düğüm güvenliği iyidir.
  • Gerilim kuvvetlerini süresiz olarak korurlar.
  • Silikon veya teflon kaplanarak dokudan daha kolay geçiş sağlanmıştır.
  • Ancak bu yolla düğümlerin kayma riski artmaktadır ve düğüm güvenliği azalmaktadır.

3-Poliamid (Naylon)ETHILON, DAYLON

  • Sentetik,monofilaman, emilmeyen bir materyaldir.
  • Gerilme direnci ilk yılda %20 kayıp verirken, 2. Yılın sonunda gerilme direncinin %75’ini hala korumaktadır.
  • Doku reaksiyonu çok azdır.
  • Polipropilene göre biraz daha pahalıdır.

Deri, mikrocerrahi, oftalmik cerrahide tercih edilir.

Sütür kalınlıkları

İlk iplikler kalınlıklarına göre 1-6 arasında numaralandırılmış olup, 6 numara en kalını, 1 numara en inceyi temsil etmekteydi. Zaman içerisinde, teknolojinin gelişmesiyle daha ince iplikler üretilmesi mümkün olunca, 1 numaradan daha ince olan ilk materyal 0 (#0) olarak numaralandırılmış.  Ancak daha sonra daha ince iplikler üretildikçe, “-“ veya ondalıklı rakamları kullanmak yerine, yeni ve daha ince iplikler, incelik arttıkça, “0” rakamının sayısının arttırılmasıyla,  00, 000, 0000 olarak numaralandırılmaya devam edilmiş. Bunun üzerine günümüzde kullandığımız iplik kalınlıkları da böylelikle isimlendirilmiş. USP sınıflamasına göre dikiş iplerinin kalınlıkları tablo 2’de verilmiştir.

Örnek :

#0

#00 -> 2-0 (2/0)

#000 -> 3-0 (3/0)

USP
designation
sentetik emilebilir çap (mm)
diameter (mm)
emilmeyen çap (mm)
diameter (mm)
11-00.01
10-00.020.02
9-00.030.03
8-00.040.04
7-00.050.05
6-00.070.07
5-00.10.1
4-00.150.15
3-00.20.2
2-00.30.3
00.350.35
10.40.4
20.50.5
30.60.6
40.60.6
50.70.7
60.8
7

Tablo 2. Dikiş iplerinin kalınlıklarının USP sınıflamasına göre karşılığı

İğneler

Dikiş materyalleri tek başlarına dokudan penetre olma özelliğine sahip olmadıklarından, dokuyu penetre edici bir iğne ile kullanılmaları şarttır.

 

Sütür işleminde kullanılacak olan iğneler ideal olarak;

 

  1. Korozyona  dirençli olmalı,
  2. Dokuya penetre olabilmesi için yeterli sertlikte olmalı,
  3. Kırılmadan, deforme olabilme ve şekil alabilmeli
  4. Dokuda minimal travma yapacak yeterlikte inceliğe sahip olmalı,
  5. İpi çekerken dokuda aşırı abrazyon yapmamalı,
  6. Keskin kısmı dokuyu kolayca geçebilmeli,
  7. Enstrüman ve elle tutulduğunda kullanımı kolay olmalıdır.

İğnelerin yapısal özellikleri :

İğne ucu :

  • Dikiş materyalinin kullanılmasının planlandığı dokunun özelliklerine göre seçilir.
  • Keskin, sivri, kör, yuvarlak, kesici-sivri, ters kesici gibi sınıflandırılır.
  • Cilt gibi rijid dokular ancak keskin uçlu iğneler ile penetre edilebilirken, bu uçlar derin-yumuşak dokularda travmaya yol açabildiğinden, bu dokularda yuvarlak iğne uçlu iğneler tercih edilir.

 

İğne gövdesi :

  • Portegünün kavradığı orta kısımdır. Yuvarlak,küt,diamond, taper, ters keskin, keskin, spatül tipleri vardır.

 

İğne boyu :

  • İğnenin ucundan ip olarak devam ettiği son noktasına kadar olan uzunluğu gösterir.
  • Dar alanlarda, derin dokularda, mikrocerrahi işlemlerde kısa iğne boyları tercih edilirken, kalın dokularda uzun iğne boyları tercih edilir.

 

İğne yarıçapı :

  • İğne formunun ve kavsin, iğnenin oluşturacağı bir dairenin çevresine oranını gösterir.
  • En sık kullanılan formlar 3/8 ve ½ iken, ¼ ve 5/8 gibi formlar da mevcuttur.
  • Ayrıca daire kavsine uymayan düz ve asimetrik iğne formları da mevcuttur.
  • Dikiş atılan dokunun ve çalışma sahasının özelliklerine göre seçilir.

Dikiş ambalajının okunması :

Yukarıda bahsedilen iplik ve iğne özelliklerinin tümü ve son kullanma tarihi gibi temel malzeme özellikleri, ambalajın üzerinde açık olarak okunur olmalıdır. (Resim 1)

Dikiş teknikleri

Cilt dikişinde genel prensipler
  • Cilt dikişinin amacı, derinde ölü boşluk bırakmadan ve dermal- epidermal yapıları en uygun şekilde yaklaştırarak doku bütünlüğünü oluşturmaktır.
  • Yara iyileşmesi dinamikleri öngörüldüğünde, bir miktar kontraksiyon kaçınılmaz olup, bu kontraksiyon sonucunda dikiş hattının içeriye gömülmesi (inversiyon) söz konusu olacaktır.
  • Yara iyileşmesi ve kozmezis açısından istenmeyen bir durum olan inversiyonun engellenmesi amacıyla dikiş hattında bir miktar eversiyon, yani yara kenarlarının dışarıya çevrilmesi arzulanır.
  • Bu amaçla, iğnenin dokudan geçerken derinde yüzeyele göre daha geniş bir kavisle döndürülmesi uygun olur ve yeterli eversiyon sağlar.

Dikiş atılırken karşılıklı dermal ve epidermal dokular birbiriyle en uygun şekilde yaklaşması için iğnenin ısırma mesafesinin (yara kenarı ile iğnenin cilde girdiği nokta arasındaki mesafe) ve ısırma kalınlığının (yara kenarı ile derin dokuda iğnenin giriş-çıkış yaptığı nokta arasındaki vertikal mesafe) her iki tarafta eşit olmasına dikkat gösterilmelidir (Şekil 2).

 

 

 

 

Acil serviste kullanılan temel kütanöz dikiş teknikleri

Basit aralıklı (Şekil 3)
  • 5-7mm aralıkla yerleştirilir.

     

Vertikal mattress (Şekil 4)
  • Erken alınmazsa çapraz ize neden olabilir.
Horizontal matress (Şekil 5)
  • Vertikal matrese göre daha fazla doku hipoksisine neden olur.
  • El ve ayakta avantajlı.
Basit Devamlı (Over and Over) (Şekil 6)
  • Yüz bölgesinde uygulanmaz.
Subkütiküler Devamlı

Dikiş enstrümanları

Dikiş atılmasını mümkün kılmak ve uygun dikiş atmak ancak doğru enstrümanların doğru şekilde kullanılması ile mümkündür. Cilt dikişi atarken kullanılan en temel enstrümanlar:

  • Penset (forceps),
  • Portegü (needle holder) ve
  • Makastır (scissors).(Foto 2)

Dikişler ne zaman alınmalıdır?

  • Dikiş alınma süresi ile dikiş atılan dokunun kanlanması ters oranlıdır.
  • İyi beslenen, kanlanması zengin dokularda yara iyileşmesinin proliferasyon fazı hızlı ilerlediğinden, yara kenarlarını tutarak ayrılmasını engelleyecek fibrotik bağ doku gelişimi daha hızlı olur.
  • Bu sebeple, bu dokularda dikiş gereksinimi daha kısa sürede sonlandırılabilir.
  • Dikişin uzun kalması teknik olarak mümkün olsa da, daha uzun süre dokuda bırakılan dikişler daha fazla ize ve doku içine gömülmeye bağlı olarak hasta konforunda azalmaya, enfeksiyona ve yabancı cisim reaksiyonlarına (granüloma) sebep olabilir.
  • Bu sebeple, yüzeyel dokulara atılan dikişler en uygun zamanda alınmalıdır.
  • Her yara ayrı değerlendirilmeli ve yara kenarlarındaki gerilim dikiş alınması öncesi manuel olarak kontrol edilmelidir.
  • Bununla birlikte, anatomik bölgelere göre ortalama dikiş alınma süreleri aşağıdaki gibidir:
    • Yüz: 3-4 gün
    • Saçlı deri: 5 gün
    • Gövde: 7 gün

Referanslar

  1. Grabb and Smith’s Plastic Surgery 7th Edition

 

 

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır