Sozcu.com.tr
Yayınlanma: 11:34 - 21 Mart 2018 Güncellenme:
İdrar yolu hastalıklarından biri olan idrar tutukluğu kısaca; mesaneyi tam olarak boşaltamamak olarak tanımlanır. Akut ya da kronik idrar tutukluğu olarak iki şekilde görülür. Akut idrar tutukluğu hiç idrar yapamama durumudur. Bu tür hastalara acil tıbbi yardım yapılması gerekir. Hastalığın bir diğer çeşidi olan kronik idrar tutukluğunda ise hasta idrara az da olsa çıkar fakat mesaneyi tam olarak boşaltamaz.
İDRAR NEDEN YAPILAMAZ?
Günlük olarak tüketilen içecekler ve kanın süzülmesi sonrasında tüm bu maddeler insan vücudunda bulunan mesane yani idrar torbasında biriktirilir. Bu torba dolaya yakın kişinin sinir sistemi ile beyne sinyal gönderilir ve kişinin en kısa zamanda idrarını yapması gerekir. Bu sistemin işlemesinde meydana gelen en küçük bir sorun kişinin idrar yapamamasına yol açar.
İDRAR TUTUKLUĞUNUN NEDENLERİ
Böbreklerden gelen bir taş parçasının idrar yolunu tıkaması veya doğuştan idrar yolunun yapısının düzgün olmaması, idrar tutukluğu sebeplerinden birkaçıdır. İdrarın dışarı atılacağı yolu ya böbrekteki taş yüzünden tıkalı ya da prostat büyümesi sebebiyle sorunludur.
ERKEKLERDE İDRAR TUTUKLUĞU NEDENLERİ VE BELİRTİLERİ
Erkekte idrar kesesinin ağzında, içinden idrar borusu geçen prostat bezi vardır. Prostat bezi genç bir erkekte ortalama 20 gramdır. 50 yaşından sonra genellikle bir çok erkekte büyüme gösterir. Bu büyüme iyi ya da kötü huylu olabilmektedir. Erkeklerde idrar yapamama durumu yaşlı erkelerde daha çok görülen bir durumdur. Erkeklerdeki idrar tutukluğunun nedenleri olarak; Psikolojik nedenler, alınan ilaçlar, enfeksiyonlar, prostatın yaşlılığa bağlı büyümesi, prostat veya idrar kanalı iltihabı, sSinir sistemi hasarları, idrar retansiyonu, anüri ve mesane ve üretranın patolojik hastalıkları olarak sayılabilir.
KADINLARDA İDRAR YAPAMAMA NEDENLERİ NELERDİR?
Bazı kadınlar rahat idrar yapamama ve idrarı tam boşaltamadan yakınırlar. Buna işeme bozukluğu da denir. Çok çeşitli nedenleri vardır: neden yatabilir. Mesane sarkması, idrar tutma kasının aşırı kasılı olması, menapoza bağlı vajen kuruması, multipl skleroz, Parkinson veya Alzhemier gibi sinirsel bozukluklar en sık izlenen rahatsızlıklardır.
Kadınlarda işeme bozuklukları ve idrar kaçırma durumlarında şu belirtiler gözlemlenir:
İDRAR TUTUKLUĞU TEDAVİSİ VE İLAÇ!
İdrar yapamamaktan şikayet etmekteyseniz bir Üroloji doktoruna görünmeniz gerekmektedir. Yapılacak idrar testi ve ultrason sizdeki idrar tutukluğunun tespiti yönünde doktorunuza tanımlayıcı bilgiler verecektir ve gerekli tedaviye başlayacaktır. Ayrıca günde 10-12 bardak su içmeniz bu hastalığın tedavisinde yardımcı etkendir. Bilmeniz gereken bir diğer husus; kullandığınız bazı ilaçlar sinir sinyallerini engelleyerek idrar tutukluğuna neden olabilmektedir. İdrar yapamama durumu antihistamikler, mide ve kas krampları için kullanılan ilaçlar, antispazmodikler, antidepresanlar ve idrar kaçırma tedavisinde kullanılan bazı ilaçlardan da kaynaklanabilmektedir. Bu durumlarda düzenli kullandığınız bu tip ilaçlarınız varsa doktorunuza başvurarak başka ilaç yazmasını isteyin.
KADINLARIN YAYGIN SORUNU: İDRAR KAÇIRMA
Birçok kadın bu sorunu yaşıyor ancak dillendiremiyor. Kimisi bir çözümü yok sanıyor, büyük bir çoğunluğu ise doktora gitmeye utanarak bütün hayatını bu soruna göre organize etmek zorunda kalıyor. Ancak uzmanlara göre bu sonuçların çoğu bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor.
İlginizi ÇekebilirProstat iltihabı (Prostatit) nedir? Prostat iltihabı çeşitleri, prostat iltihabı belirtisi ve tedavisi...İlginizi ÇekebilirVajinal enfeksiyondan korunmada 6 öneriAğrıbaş ağrısıbüyümeKadınparkinsonprostatSözcütip
Yetişkin yaşlarda görülen Kronik Böbrek Hasarlarının büyük çoğunluğuna, çocukluk döneminde yaşanan böbrek hastalıklarının yol açtığı hasarlar neden gösteriliyor.
Küçük yaşlarda öğretilen doğru ve zamanında idrar yapma alışkanlığı, yeterli miktarda su içme ve tuzlu beslenmen uzak durma, böbrek sağlığını korumada ilk akla gelenler.
Küçük çocukların tuvalet alışkanlığına yeterince sahip olmadıkları düşünüldüğünde, erken yaşlarda onlara doğru tuvalet alışkanlığı kazandırmak ve kontrol etmek de anne babalara düşüyor. Böylece ileri yaşlarda görülebilecek böbrek hastalıklarının da önüne geçilebiliyor. Bahçeşehir Üniversite Hastanesi Medical Park Göztepe’den Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Duygu Övünç Hacıhamdioğlu konu ile ilgil şu bilgileri veriyor.
Genel yetişkin popülasyondaki Kronik Böbrek Hasarı oranı yüzde 15,7’dir. Yani yetişkin 6 kişiden birisinde KBH vardır (Türkiye KBH Prevalansı Araştırması ). Erişkin yaşta görülen bazı böbrek hastalıklarının temellerinin çocuklukta atıldığı bilinmektedir. Bugün ülkemizde kronik diyaliz gerektiren her 3 çocuk hastanın birinde neden, zamanında tespit edilmemiş idrar yolunda yapısal bozukluklar ve böbrek enfeksiyonlarına bağlı gelişen kronik böbrek hasarıdır. Çocuklarda kronik böbrek hastalıklarının çoğu erken tanı ile önlenebilir. Çocuğun idrarını bekletmesi gibi uygun olmayan idrar yapma alışkanlıkları idrar yolu enfeksiyonuna zemin hazırlar. Tekrarlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonları KBH için önemli risk faktörüdür.
Çocuklarda idrara çıkma sıklığı günlük aktivite, çevre ısısı ve tükettiği gıdalara göre değişiklik gösterebilir. Yeterince sıvı tüketen ve üriner sistemde (böbrek, idrar kanalları ve mesanede) sorun olmayan bir çocuk 2-3 saatte bir idrara çıkmalıdır. Diğer bir deyişle rutin günlük aktivitesini gerçekleştiren bir çocuğun günde 4-7 kez idrara gitmesi beklenir. Devamlı, daha az ya da daha fazla sıklıkta idrara giden çocuklarda, üriner sistemin yapı veya fonksiyonu ile ilgili bir sorun olabilir. Böbreklerde veya idrar yollarında kist, taş, darlık gibi sorunlar ya da mesanenin çalışmasında bozukluk söz konusu ise enfeksiyon riski artar. Özellikle tekrarlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonları, KBH için önemli bir risk faktörüdür.
Dört yaşını geçmiş bir çocukta devamlı gündüz idrar kaçırma, beş yaşını geçmiş çocuklarda haftada 2 geceden daha sık gece ıslatma ve yaş fark etmeksizin kabızlık durumları da üriner sistemde bir sorun olabileceğinin işaretidir. Çocukların su ihtiyacı yaş ve ağırlıklarına göre değişir. Su alımı sıvı gıdalar ve yiyecekler yolu ile olmaktadır. Su kayıpları ise idrar, dışkı, cilt ve solunum yolu ile gerçekleşir. Çocuğun büyüme evreleri, temel metabolik aktivitesi, fiziksel aktivitesi, çevresel etkenler ve zemindeki tıbbi sorunlar günlük sıvı ihtiyacını etkileyebilir. Anne sütü ve uygun şekilde hazırlanmış formül sütler yeterli su ihtiyacını karşılayacaktır. Ek su alım ihtiyacı ek gıdaya geçene kadar gerekmeyecektir.