Erkeklerde Korunma Yöntemleri Iğne

Çocuk sahibi olmak isteyen dünyada milyonlarca çift var. Ancak çocuk sayısını tamamlamış ve çocuk istemeyenlerin sayısı bu insanlardan çok daha fazla.

Bu çiftler gebe kalma korkusu yaşamadan güvenli bir şekilde cinsel yaşamlarını sürdürmek istiyorlar.

Doğum kontrol yöntemleri denildiğinde ilk olarak kadınlara yönelik uygulanan tedaviler akla gelmektedir. Doğum kontrol hapları, rahim içine takılan ilaçlar anestezi ve cerrahi gereksinimi olmadan güvenle uygulanmaktadır. Kalıcı çözüm arayışı içinde olan kadınlara ise tüp ligasyonu adı verilen ameliyatla tüplerin bağlanması işlemi yapılmaktadır. Bu işlemin dezavantajı anestezi gerektirmesi ve ameliyathane ortamında yapılabilir olmasıdır. Kadınlar için uygulanan doğum kontrol yöntemleri tüm dünyada ve ülkemizde oldukça yaygındır.

Doğum kontrol yöntemi erkeklerde kadınlara kıyasla daha az uygulanmaktadır. Çocuk sahibi olmayı engellemek için erkekler arasında en sık tercih edilen yöntem ise prezervatif (kondom) kullanımıdır. Cinsel birliktelik sırasında yırtılabilimesi, çıkabilmesi ya da delinebilmesi endişesi ile çoğu zaman stres oluşturabilmektedir. Ayrıca kılıfın üretildiği maddenin özelliğine göre değişmekle birlikte dokunma hissini olumsuz etkilediği için cinsel hazzı da azaltmaktadır. Bu nedenle çoğu zaman çiftler arasında tercih edilmemektedir.

Bunun dışında çeşitli hormonlar bu amaçla kullanılmış ancak yan etkileri nedeniyle kısa zamanda terkedilmiştir. Günümüzde erkeklerde doğum kontrol amaçlı olarak hormonal ilaçlar kullanılmamaktadır.

Bir diğer yöntem ise erkeklerin sperm kanallarının cerrahi işlem ile bağlanmasıdır. Bu işlem kalıcı bir çözüm sağlamakta olduğundan erkekler arasında kondom kullanımından sonra en sık tercih edilen yöntemdir. İşlem lokal anestezi altında yapılabilir ve kısa sürede etkili sonuç elde edilmektedir. Bugün için sık uygulanan erkek doğum kontrol yöntemlerinden birisidir.

Geçtiğimiz günlerde Indian Journal of Medical Research isimli bilimsel dergide yeni bir makale yer aldı. Sharma ve arkadaşları tarafından yayınlanan makalede sadece tek bir enjeksiyonla erkeklerde 6. ayın sonunda %100 doğum kontrolü sağlandığını bildirdiler.

Makalede daha önce Faz I ve Faz II çalışmaları yapıldığı bildirilen ve yeni bir molekül olan RISUG isimli ilacın erkek doğum kontrol yöntemi olarak Faz III klinik çalışma sonuçları açıklandı. Hormonal yapıda olmayan bu ilaç tek seferde meni kanalları içine sıkılmakta ve erkeklerde doğum kontrolünü sağlamakta olduğu yayınlandı.

Tek bir basit enjeksiyonla doğum kontrol yönteminin sağlanmış olması heyecan yaratsa da konu ile ilgili daha geniş klinik çalışmalar, bu konunun aydınlatılmasını sağlayacaktır. Farklı klinik merkezlerden de benzer sonuçlar gelmesi durumunda önümüzdeki günlerde bu uygulama erkekler arasında doğum kontrol amaçlı bir yöntem olarak seçeneklerin ön sırasında yer alacak gibi gözükmektedir.

DUVAR -  76 yaşındaki biyomedikal mühendisi Sujoy Guha tarafından geliştirilen yöntemle, testiste sperm taşıyan damarlara, erimiş çikolata yoğunluğundaki bir jel şırınga edilerek  sperm kontrolü sağlanabilecek.

İngiltere'de yayımlanan Independent gazetesinin haberine göre, pozitif yüklü bu jel, negatif yüklü sperm üzerinde tampon görevi görüyor, spermlerin baş ve kuyruklarını bozarak dölleme yeteneğini ortadan kaldırıyor. İlacın piyasaya çıkmasıyla bir asırdan uzun bir süredir üzerinde çalışılan erkek doğum kontrol yöntemi hayata geçmiş olacak.

Yıllarca etkili olan bu jel istenmesi halinde testise yapılan ikinci bir iğneyle etkisizleştiriliyor ve spermler yeniden normal olarak penise ulaşıyor. Risug adı verilen ve bilinen hiçbir yan etkisi olmayan jelin iki yıl içinde piyasaya çıkması hedefleniyor.

ERKEKLER KORUNMAKTAN KAÇIYOR

Birleşmiş Milletler tarafından 2015'te yayımlanan bir rapora göre, dünya genelinde, doğum kontrolünde erkekler aktif bir rol almaya yanaşmıyor. Başka bir ifadeyle çiftler arasında sorumluluğu daha çok kadınlar üstleniyor.

Kadınların yüzde 60'ı doğum kontrol hapı alıyor ya da modern doğum kontrol yöntemlerinden yararlanıyor. Çiftler arasında doğum kontrol hapı kullanmayan ve sadece partnerinin prezervatif takmasıyla yetinen kadınların oranı yüzde sekiz. Yeni yöntemin gelişmekte olan ülkelerde yaşayan ve doğum kontrol yöntemlerine erişimi olmayan 225 milyon kadın üzerindeki yükü hafifletebileceği belirtiliyor.