esansiyel primer hipertansiyon b grubu / Esansiyel (primer) Hipertansiyon, Diyabetes Mellitüs için toplam rapor oranı ne olur?

Esansiyel Primer Hipertansiyon B Grubu

esansiyel primer hipertansiyon b grubu

 

Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı monash.pw Ceyhan “17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü” olması nedeni ile hipertansiyon hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

monash.pw Ceyhan “Damar içindeki kanın damar duvarına yaptığı yüksek basınca hipertansiyon ya da yüksek tansiyon denir. Erişkin bir kişinin kan basıncının /90 mm Hg’nin üzerinde olmasına yüksek tansiyon ya da hipertansiyon tanısı konulur. Hipertansiyon sık karşılaşılan bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde yapılan büyük epidemiyolojik çalışmaların sonucunda her 3 kişiden birinde hipertansiyon olduğu görülmüştür.” dedi ve hipertansiyonun görülme olasılığının yaş ilerledikçe arttığını belirtti.

“Sessiz Düşman Yüksek Tansiyon”

Uzun süre belirti vermeden seyredebildiği için “sessiz düşman” olarak da anılan yüksek tansiyonun kontrol altına alınmadığı takdirde kalp krizi veya kalp hastalıklarına, inmeye, damarlarda anevrizma oluşumuna, böbrek yetmezliğine, körlüğe, bilinç bozukluğuna, erken ölüme ve yeti yitimine neden olabildiğini belirten Ceyhan “Hastaların %50’si durumlarından tamamen habersizdir. Haberdar olanların bir kısmı ise herhangi bir şey yapmamaktadır.”dedi.

Kan basıncının yüksek olduğunun belirlenebilmesi için belli aralıklarla doğru bir şekilde ölçtürülmesi gerekli olduğuna değinen monash.pw Ceyhan “Tansiyonun doğru ölçülebilmesi için ölçüm öncesindeki 30 dakikalık süre içinde hastanın sigara, çay veya kahve içmemiş, kafein almamış, tercihen yemek yememiş, ilaç kullanmamış olması önerilir. Ölçüm sırasında hasta sırtını herhangi bir yere örneğin arkalıklı bir sandalyeye yaslayarak oturmalı, tansiyon ölçülecek kolu çıplak olmalıdır. Ölçüm sırasında konuşmamalı, bacak bacak üstüne atmamalıdır. Manşon kalp düzeyinde duracak şekilde sarılmalı ve hastanın kolu desteklenmelidir. Hastane şartlarında yapılan ölçümlerde /90 mm Hg’nin üzeri, evde yapılan ölçümlerde /85 mm Hg’nin üzeri, 24 saatlik ayaktan kan basıncı ölçümlerinde ise ortalama /80 mm Hg’nin üzeri hipertansiyon olarak kabul edilmektedir.”diyerek doğrum ölçüm hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

monash.pw en önemli yüksek tansiyon belirtilerinin; 

Baş ağrısı,

Nefes darlığı,

Çarpıntı,

Göğüs ağrısı,

Burun kanaması,

Görmede bozukluk

Kulaklarda çınlama,

Yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma olduğunu belirtti.

Hipertansiyon tanısı kesin olarak konduktan sonraki aşamada hipertansiyonun nedeni araştırılması gerektiğini paylaşan monash.pw Ceyhan “Hipertansiyonu olanların yaklaşık %90’ında altta yatan bir neden bulunmamaktadır. Bu duruma “primer hipertansiyon veya “esansiyel hipertansiyon” adı verilir. Primer hipertansiyon genellikle kalıtımsal bir özellik gösterir. Yani ailesinde hipertansiyon olan bir kişinin yaşantısında hipertansiyon gelişmesi ihtimali aile hikâyesi olmayanlara göre daha yüksektir. Hipertansiyonu olanlar genetik olarak tuza karşı hassastırlar ve tuz alımı sonrasında kan basıncı daha kolay yükselmeye eğilimli olur. Hipertansiyonu olan hastaların yaklaşık %10’unda ise “ikincil” veya “sekonder” hipertansiyon söz konusudur. Diğer bir deyişle hipertansiyona yol açan bir neden vardır. İkincil hipertansiyona yol açan hastalıkların başında böbrek hastalıkları gelmektedir. Bunu takiben, böbrek damarlarında darlıklar ve hormonlarla ilişkili (endokrin) hastalıklar yer alır. Hipertansiyona yol açabilecek başlıca endokrin hastalıklar, tiroid bezi ve böbreküstü bezi hastalıklarıdır. Ayrıca bazı ilaçlar da hipertansiyona neden olabilir.”dedi.

Hipertansiyon saptanan tüm hastalarda rutin olarak yapılması gerekli temel bazı laboratuvar incelemeleri olduğuna değinen Ceyhan “Bu tahlillerin yapılmasının amacı, hem altta yatan bir hastalık olup olmadığının ortaya çıkarılması, hem de eşlik eden risk faktörlerinin saptanmasıdır. Bu tahliller arasında kan sayımı, kanda şeker, kolesterol, kreatinin, sodyum, potasyum, ürik asit tayini ve idrar tahlili yer alır.” dedi ve bunların yanı sıra elektrokardiyografik inceleme yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

monash.pw Ceyhan “Hipertansiyonu olan hastalarda tedavinin birincil amacı uzun dönemdeki toplam kalp ve damar hastalığı riskini mümkün olabildiği kadar azaltmaktır. Bunun için yüksek kan basıncı değerlerini düşürmek ve eşlik eden tüm geriye döndürülebilir risk faktörleri ile mücadele etmek gereklidir.”sözleriyle risk faktörlerinin azaltılması gerektiğini paylaştı.

Hipertansiyonu olan tüm hastalarda tanı konduğu andan itibaren yaşam tarzı değişiklikleri önerildiğini belirten Ceyhan “Yaşam tarzı değişiklikleri, (eğer hasta kullanmakta ise) sigara kullanımına son verilmesi, ideal kiloya inilmesi, aşırı alkol tüketiminin azaltılması, tuz alımının kısıtlanması, fiziksel egzersiz yapılması, meyve/sebze tüketiminin artırılması ve doymuş/toplam yağ tüketiminin azaltılmasıdır. Kalp ve damar hastalığı riski yüksek olmayan hastalarda yaşam tarzı değişikliği önerildikten sonra, henüz kan basıncını düşürücü ilaç tedavisine başlanmadan, birkaç haftadan birkaç aya kadar değişen belirli bir süre kan basıncı düzeyi takip edilir. Eğer hastada arzu edilen kan basıncı düzeylerine düşüş olmazsa ilaç tedavisine geçilir. Buna karşın, kan basıncı / mm Hg’den fazla olan hastalarda ve kalp ve damar hastalığı riskini artıran durumların (diyabet, kalp hastalığı veya böbrek hastalığı) eşlik ettiği hastalarda yaşam tarzı değişikliği önerisi ile birlikte vakit kaybetmeden hemen ilaç tedavisine başlanır.”dedi.

monash.pw Ceyhan “Ülkemizde yapılan çalışmalar neticesinde, tuz tüketimimizin Dünya Sağlık Örgütü’ nün önerdiği değerin üzerinde olduğu tespit edilmiştir. Günlük tüketilmesi gereken tuz miktarı 5 gr iken, bu miktar ülkemizde 15 gr dır. Bu düzeye inebilmek için gıdalar tuzsuz pişirilmeli, tuzluk kullanılmamalı ve tuz içeriği zengin olan belirli gıdaların tüketimi kısıtlanmalıdır. Kaya tuzu ya da Himalaya tuzu gibi tuzların da aynı derecede sakıncalı olduğu unutulmamalıdır. Piyasada “suni tuz” olarak bilinen sodyum içeriği azaltılmış tuzların kullanımının uygun olup olmadığı her hasta için farklılık arz eder. Bu tuzlar, potasyum da içerdikleri için böbrek yetersizliği olan hastalarda sakıncalıdır.”sözleriyle hayatımızdan tuzu olabildiğince çıkarmamamız gerektiğine vurgu yaptı.

Her yıl 17 Mayıs Günü ve haftasında çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirten Ceyhan “Bu günün hipertansiyon konusunda toplumun farkındalığını arttırmak ve tüm ülke vatandaşlarını tansiyonunun farkında olmaya ve kontrol etmeye teşvik etmek olarak belirlenmiştir.” dedi.

monash.pw Ceyhan bu kapsamda yüksek tansiyonlu bireyler;

“Sağlıklı beslenmeli,

Fazla kilolu/ obez ise kilo vermeli,

Fizik aktiviteleri düzenli yapmalı

Tuz kullanımını mutlaka azaltmalı,

Düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeli,

İlaçlarını önerilen dozda ve sürede, aksatmadan kullanmalı,

Tansiyonunu düzenli izlemeli/ izlenmesini sağlamalıdır.” tavsiyeleri ile sözlerine son verdi.

 

 

 

 

                                                          

 

 

 

 

 

PULMONER ARTERİYEL HİPERTANSİYON (PAH)

Grup 1 - Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon (PAH) 

Eski adıyla Primer Pulmoner Hipertansiyon (PPH)  

ICD kodu: I Primer Pulmoner Hipertansiyon

 

Hastalık hakkında hazırladığımız bilgilendirmeleri özet ve detaylı olacak şekilde hazırladık. Daha detaylı bilgilendirmeler için lütfen ilgili linkleri veya yönlendirmeleri takip edebilirsiniz.

 

1- PAH nedir?

Pulmoner arteriyel hipertansiyon (PAH), akciğer arterlerindeki kan akışını azaltan ve basıncı artıran ilerleyici nadir görülen, ciddi bir hastalıktır. Normal hipertansiyon ile karıştırılmaması gerekir. Normal pulmoner arter basınç ortalama 14mmHg civarıdır. Pulmoner hipertansiyon (PH), dinlenme sırasında 25 mmHg veya egzersiz sırasında 30 mmHg'ye eşit veya daha yüksek ortalama basınç olarak tanımlanır. 

DSÖ pulmoner hipertansiyon grupları içerisinde, grup 1 de yer alır. 

ICD Kodu: I - Primer Pulmoner Hipertansiyon

 

PAH ta Pulmoner Arterin değişimi

 

Kendisine özgü bir belirtisi olmadığı için ortalama 2, 3 yıl da hasta gerçek tanıyı alır. Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon hastalarının görünüşlerinden ne kadar ciddi bir hastalıkla savaştıkları çoğu zaman belli olmaz. Görünmez hastalıktır. Halbuki günlük hayatta bir odadan diğerine gitmekte, merdiven çıkmakta veya günlük işlerini yapmakta zorlanıyor olabilirler. 

 

Dünya üzerinde ile , PAH hastası var

 

2- PAH'a ne sebep olur?

Pulmoner arterler, oksijeni almak için kanı kalpten akciğerlere taşıyan büyük kan damarlarıdır. PAH'da, bu arterlerin içini kaplayan hücreler büyür ve çoğalır. Sonuç olarak arterlerin duvarları kalınlaşır ve daralır. Arterler daraldıkça aynı bahçeyi suladığımız hortum büküldüğünde akan suyun zayıflaması gibi, damarın taşıdığı kan miktarı azalır. Daralan damar aynı miktarda kan akışı için bir direnç oluşturur. Aynı miktarda kan akışını korumak için kalbin daha çok çalışması gerekir. Sağ kalbin daha çok çalışmak zorunda kalması damarlardaki kan basıncını artırırken, sağ kalpte de büyümeye neden olur. Sonunda kalp aynı akış hızını tutamaz ve nefes darlığı, yorgunluk ve baş dönmesi gibi semptomlar ortaya çıkar. Pulmoner hipertansiyon, tedavi edilmezse kalp yetmezliğine yol açabilecek ciddi, bir hastalıktır.

Makaleyi okurken karşılaştığınız bilemediğiniz tıbbi bilgiler için lütfen sizin için hazırladığımız Pulmoner Hipertansiyonda Yer Alan Aktörler bölümümüzü inceleyiniz.

 

3- Bildiğimiz hipertansiyon ile pulmoner hipertansiyon aynı şey midir?

Kalbin sağ ve sol tarafı birbirine bağlı ve uyumlu iki ayrı pompa gibi çalışır. Ve iki farkı göreve hizmet eder. Sol kalp besin ve oksijenle zengin kanı saç kökünden, ayak parmağına kadar ulaştırmak için pompalar. Bildiğimiz hipertansiyon sol kalbin hipertansiyonudur. Vücudun genelinin sistemidir. Genel hipertansiyondur. Kolumuza taktığımız tansiyon aleti ile buradaki tansiyonu ölçebiliriz. 

 

Sağ kalp ise hemen komşusu akciğere, kanı oksijenlendirmek üzere pompalar. Bölgesel bir sistemdir. Çok düşük basınçlı bir sistemdir. Kolumuza taktığımız tansiyon aleti ile buradaki tansiyonu ölçemeyiz! Ayrıca akciğer ve kalp arasındaki damara tansiyon aletini nasıl takacaksınız? 

 

Kolumuzdan ölçülen kalbin sol tarafının ürettiği normal kan basıncı /80 mmHg civarındadır. Ortalama basınç 75 ila 80 mmHg'a denk gelir. Sağ kalbin ürettiği normal basın ise 14 mmHg dır. 

 

4- PAH'ın belirtileri nelerdir?  

 

4- PAH'ın belirtileri nelerdir?  

  • Eforla, hareket ile birlikte kalıcı veya açıklanamayan nefes darlığı. Nefes darlığı, birçok önemli hastalığın belirtisidir. Hafife almayın.
  • Göğüs ağrısı
  • Mavimsi dudaklar, tırnaklar, eller ve ayaklar. Çomak Parmak.
  • Ayakta durduğunda, merdiven çıkarken, eğilmiş bir pozisyondan düzleşirken veya hatta otururken bile baş dönmesi
  • Bayılma (senkop olarak da adlandırılır) ya da bayılma hissi. Göz kararması.
  • Yorgunluk / enerji kaybı
  • Şişmiş ayak bilekleri ve bacaklar (ödem de denir)
  • Hemoptizi; balgamda, öksürürken kan veya kan lekeleri olması durumu.

 

 

 

5- PAH kimlerde görülür?

PAH bulaşıcı değildir. Milyonda 15 - 50 kişide görülen nadir bir hastalıktır. Dünya üzerinde , - , arasında kişiyi etkiler. Yaş, cinsiyet, ırk, sosyal veya etnik köken gözetmeksizin herkesi etkiler.  Belirtilerini öğrenin.

Çocuklarda PAH için ayrıca, ADHAD tarafından hazırlanmış Çoçukluk Çağında Pulmoner Hipertansiyon kılavuzunu incelemeyi unutmayınız.

 

PAH'ta gebelik, hamilelik

 

6- Pulmoner Hipertansiyonda gebelik / hamilelik

Hamilelik PH'nu olumsuz etkileyebilir. Ayrıca PAH tedavisinde kullanılan tedaviler, bebeğin sağlığı için zararlıdır. Yaklaşık her iki hamile PAH'lı dan birisi ölümle sonuçlandığı için, gebelik önerilmez. Eğer bir çocuğu büyütmek için enerjiniz varsa, evlat edinmek, koruyucu aile olmak çok daha iyi bir fikirdir.  

 

7- Niye bir PH Uzmanı ve bir PH Merkezine gitmeniz gerekiyor?

PAH sadece kalbi ve ya akciğeri değil bütün vücudu etkileyen nadir bir hastalıktır. Her doktor bu hastalığı bilmek zorunda değil. Ama sizi, mutlaka bir PH uzmanına yönlendirmek zorunda. Çünkü her hastada PH, farklı seyreder ve PH, bütün vücudu etkiler. PH Merkezlerinde yani birden fazla klinikle birlikte, eşgüdüm içerisinde hastaların takip edildiği hastanelerde hastaların takip edilmesi, hayati önem haizdir. PH Merkezleri için lütfen bakınız;  Tedavi Merkezleri 

 

ERS Kılavuzu - PAH Tanısal Algoritma 

 

8- PAH nasıl teşhis edilir? 

  1. Fiziksel Muayene
  2. Kan testleri
  3. Göğüs röntgeni
  4. Elektrokardiyografi (EKG)
  5. Ekokardiyografi (Eko)
  6. Solunum fonksiyon testleri
  7. Altı Dakika Yürüme Testi (Egzersiz Tolerans Testi)
  8. Perfüzyon/ventilasyon sintigrafisi (V/Q) (Nükleer Tarama)
  9. Sağ Kalp Kateterizasyonu
  10. Pulmoner vazoreaktivite testi (Akut Vazodilatör Testi)

PAH Tedavilerinde izlenilen 3 farklı yol

9- PAH nasıl tedavi edilir?

PAH öncelikle bir nedenden ötürü ortaya çıkan bir sonuçtur. Bu neden her hastada farklılık gösterdiği için öncelikle her hasta, nevi şahsına münhasır bir vakadır. Yani her hasta birbirinden farklıdır. Tedaviler veya hastalık, kişileri aynı şekilde etkilemez. Birbirinizle lütfen hastalığınızı ve tedavilerinizi kıyaslamayınız. PAH tedavileri, akciğer damarlarındaki kan akışını iyileştirmeyi amaçlar. Bilim adamları damar duvarlarını rahatlatıp kan akışını artıran, her biri kendine özgü şekilde hareket ve etki eden 3 farklı yolu olduğunu tespit ettikten sonra PAH'ın kontrolü için ilaç tedavilerini geliştirilmeye başladılar.

Bu yolaklar; 

  • Endotelin mekanizması, 
  • Nitrik oksit mekanizması ve 
  • Prostasiklin mekanizmasıdır. 

Hastalık ilerledikçe PH doktorları, belirtileri hafifletmek ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla mevcut tedavileri ya tek başına ya da kombinasyon halinde (yani farklı yolaktan tedavilerle birlikte) başlayabilirler. PAH'ın mevcut tedavilere cevap vermediği aşamaya gelindiğinde ise akciğer nakli tedavi seçeneği devreye girer. Eğer hasta akciğer nakil için uygunsa, akciğer nakli merkezine yönlendirilir. Ülkemizde aktif olarak akciğer nakilleri İstanbul Kartal Koşuyolu, Ankara Şehir Hastanesi ve Ege Üniversitesi'nde yapılmaktadır. (tedavi merkezleri sayfamızdan bilgi edinebilirsiniz.) 

  

A) Önleyici Tedbirler: Zatürre, grip aşıları olmak, hastalığı kabullenip ona uygun bir yaşam biçimi sergilemek vb.  

B) Alternatif Tedavi Seçenekleri ve Bitkisel, Doğal Tedaviler: Böyle bir tedavi seçeneği kesinlikle yoktur! Size böyle tedaviler pazarlamaya, satmaya çalışanlar kesinlikle umut tacirleridir. Sizin tek bir hayatınız var. Onlardan kesinlikle uzak durunuz.  Öğrenin ve kendiniz geliştirin. Hayatınıza sahip çıkın! 

C) İlaç Tedavileri

PAH'ın gelişiminde rol alan endotelin mekanizması, nitrik oksit mekanizması ve prostasiklin mekanizmasına dışardan müdahale edilebileceğinin tespitinin ardından bilim adamları, bu 3 yolak üzerinden PAH'ın kontrolü için ilaçlar geliştirilmeye başladılar. PAH tedavileri, akciğer damarlarındaki kan akışını iyileştirmeyi amaçlar. Bunun için, vasküler (damar) duvarda her biri kendine özgü şekilde hareket ve etki eden 3 farklı yoldan yararlanılmaktadır.

1) Kalsiyum kanal blokerleri, Sadece sağ kalp kateterizasyonu sırasında yapılan Pulmoner vazoreaktivite testi (PVT)'ne pozitif yanıt veren hastalar için uygulanan bir tedavidir.

2)Nitrik Oksit (NO) yolu, (PAH'a özel, PAH spesifik tedavi)

3)Endotelin yolu (ERA) ve , (PAH'a özel, PAH spesifik tedavi)

4) Prostasiklin yolu.  (PAH'a özel, PAH spesifik tedavi)

Tedavi sırasında bu yolların seçimi ve / veya kombinasyonu PH'nın tipi ve ciddiyetine göre belirlenir.

D) Oksijen Terapisi: Sınırlı süreli veya 24 saat oksijen tedavisi.   

E) Girişimsel (invasiv) Tedaviler: Genellikle akciğer nakli bekleyen hastaların, organ bekleme sürelerini uzatan, onlara zaman kazandıran yardımcı işlemlerdir. Bazen de çok ağır seyreden enfeksiyon süreçleri için hastaya destek amaçlı kullanılır. 

F) Akciğer Transplantasyonu: Bütün tedavi seçeneklerinin kullanılmasına rağmen hastalığın ilerlemesi durdurulamıyorsa ya da oksijen tedavisi başlanmasına rağmen yapılan kontrollerinizde halen oksijenlenmeniz de düşme devam ediyorsa akciğer nakil merkezlerine yönlendirilirsiniz. Burada akciğer nakli için uygun ölçütlere sahip hastalara akciğer nakli yapılır.  

 


 

GRUP 1 - Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon (PAH)

 

- İdiyopatik

- Vazoreaktif PAH

– Kalıtsal

- İlaçlara ve toksinlere bağlı

- Diğer Hastalıklarla İlişkili:

-  Bağ Dokusu Hastalığı

- İnsan İmmun Yetmezlik Virüsü (HIV) Enfeksiyonu

- Portal Hipertansiyon

- Doğuştan Kalp Hastalığı

-  Şistozomiyaz

- Venöz/Kapiller (PVOD/PCH) Tutulumun Belirgin Belirtileri olan PAH

- Yenidoğanın Persistan Pulmoner Hipertansiyonu

 

GRUP 1 - Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon (PAH)

ICD 10 Kodları

 

I27,0 - Primer pulmoner hipertansiyon

I - Diğer sekonder pulmoner hipertansiyon

I Pulmoner hipertansiyon, tanımlanmamış

I Sekonder pulmoner arteriyel hipertansiyon

  • İlaç, toksin kaynaklı pulmoner arteriyel hipertansiyon NOS
  • İlaç, toksin kaynaklı sekonder Grup 1 pulmoner hipertansiyon

(TX5) İştah kesicilerin olumsuz etkileri

(QQ28) Konjenital kalp hastalığı

(B20) HIV

(K) Portal hipertansiyon

(M,M,M) Kollajen vasküler hastalık

(B) Şistozomiyazis

monash.pw Platformu
TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsinizBuraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. cmltrl Mesaj Gönderim Zamanı: , #1

  2. scorp06 Mesaj Gönderim Zamanı: , #2

  3. cmltrl Mesaj Gönderim Zamanı: , #3

  4. scorp06 Mesaj Gönderim Zamanı: , #4

  5. cmltrl Mesaj Gönderim Zamanı: , #5

  6. scorp06 Mesaj Gönderim Zamanı: , #6

  7. cmltrl Mesaj Gönderim Zamanı: , #7

  8. cmltrl Mesaj Gönderim Zamanı: , #8


Esansiyel Hipertansiyon

Esansiyel (Primer) Hipertansiyon Ne demek?

Esansiyel primer hipertansiyon nedir, kan basıncının herhangi bir sağlık sorununa bağlı olmaması ile meydana gelen hastalıktır. Belli başlı sorunlara bağlı olarak meydana gelen tansiyon sorununa ikincil hipertansiyon adı verilir. Esansiyel primer hipertansiyon ise bu sebeplere bağlı olmadan meydana gelir ve kan basıncında bunların dışında yüksekliği oluşur. İkincil hipertansiyon sorunların sorunun meydana geldiği bölgede tedavisi uygulaması yapıldığında çözüm bulunurken esansiyel hipertansiyon tedavisi işlemlerinde beslenme şekli, hayat tarzı değiştirilirken ilaçlar ile uygulama da yapılır. esansiyel primer hipertansiyon belirtileri zaman içinde meydana gelir. Bu belirtileri dikkate alarak hareket etmek önemlidir.

Belirtileri;

• Yorgunluk
• Bulantı
• Baş ağrısı
• Stres, fiziksel aktiviteler sonrasında burun kanaması
• Baş dönmesi
• Sinirlilik
• Zayıflama
• Kalp çarpıntısı
• Bulanık görme
• Gözlerde şişlik
• Gece sık şekilde idrara çıkma
• Anksiyete
• Uyku sorunları
• İşitme sorunları
• Duygusal anlamda sorun yaşama
• Hızlı ve düzensiz şekilde kalp atışı
• Nefes darlığı
• Vücutta ödem

Esansiyel hipertansiyon belirtileri kişileri rahatsız edici boyutlara ulaşabilmektedir. Yüksekliği risk oluşturacağından dolayı kısa süre içinde uzmana başvurmak gerekir.

Esansiyel Primer Tansiyon Tedavisi

Primer tansiyon tedavisi kişilerdeki belirtileri, diğer sağlık sorunları, risk durumu, kullanılan ilaçlar, yüksekliği gibi detaylar göz önüne alınarak planlanmaktadır. İlk olarak primer tansiyon tedavisi kapsamında beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı değişimleri dikkate alınmalı ve düzeltme yapılmalıdır. Sonrasında belirtileri dâhilinde ilaçlar kullanılmaya başlanır. Beslenme ve yaşam tarzı değişiminde tedavisi kapsamında aşağıda bulunan tüm detaylara dikkat etmek gerekir.

• Sigara ve alkol risk faktörleri konusunda oldukça etkilidir. Bundan kaynaklı olarak da kısa süre içinde bırakılmalıdır.

• Günlük olarak 6 gramın üzerinde tuz kullanımı da yüksekliği konusunda risk faktörleri içinde bulunur. Bu değerin üzerine çıkmamak gerekir. Fazla tuz su tutulumuna sebep olur ve vücutta sıvı oranı artışı yapar.

• Doğru şekilde beslenme risk faktörleri konusunda önlem almaya olanak sağlar. Baharatlı, fast food, tuzlu, yağlı yiyeceklerden uzak durulması gerekir. Bunun yerine tahıllı ve lifli ürünler tercih edilmelidir. Tansiyon tedavisi kapsamında risk faktörleri önüne geçilmesi için doğru beslenme çok önemlidir.

• Fiziksel aktiviteler hem kilo kontrolü sağlar hem de tansiyon tedavisi kapsamında sağlıklı bir yaşam sunar. Haftanın birkaç günü kişinin tercihine bağlı olarak açık havada ya da spor salonunda egzersiz yapması uygun olacaktır. Düzenli spor yapmak başka sorunların yaşanmasının da önüne geçer.

• İlaçlar düzenli şekilde kullanılmalıdır. Uzmanın söylediği doz dışında alım yapılmamalı ve kulaktan duyma içilmemelidir.

• İlaç dışında Elektroforez, Fitoterapi, akapuntur, psikoterapi ve işitsel eğitimler ile de destek sağlanabilmektedir.
Tansiyon yüksekliği sorunu ile alakalı sıkıntıları bulunan kişilerin tedavisi yapılmadığında normal yaşam süreleri kısalmaya başlar. Tedavi yapılmayan, alışkanlıklarını düzeltmeyen ve ilaçlar ile alakalı kullanım yapmayan kişiler 20 yıl içinde yaşamını yitirebilir.

 

 

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır