evden çıkarken ne deriz / Eve girip çıkarken - Dinimiz İslam

Evden Çıkarken Ne Deriz

evden çıkarken ne deriz

Nezaket Kuralları

Nezaket Kuralları

                                  NEZAKET KURALLARI

Nezaket kuralları, toplumsal yaşam alanında çeşitli durumlarda uyulması gereken ayrıntılı kurallardır. Bu kurallar, kişileri, toplumsal kesimleri ve grupları birbirinden ayırmaya, yaşamı kolaylaştırmaya ve ilişkileri düzenlemeye yardımcı olur; kimlerin nerede, nasıl davranmaları gerektiğini ve kime karşı, nasıl davranılması gerektiğini belirler; bireylerin davranışlarına düzen ve istikrar getirir; bireyleri, hata yapmaktan korur.

Nezaket anlayışınız tavırlarınızın, hareketlerinizin, konuşmalarınızın dolayısıyla sizin kalitenizi gösterir.

Nezaket kurallarına uymamanın, yasal herhangi bir yaptırımı, cezası yoktur; bu kurallara, hukuken, uyma zorunluluğu da yoktur. Ancak bu kurallara uymak, başkalarına saygı göstermektir, medeniliktir, inceliktir.

a. Sosyal İletişim Kuralları:

-Nerede olursa olsun; bütün insanlar, saygı gösterilmeyi hak ederler.

-İletişim, hem beden hareketlerini hem sözlü ifadeleri kapsar. Konuşurken, karşınızdaki insana dönün; muhatabınızın, yüzüne bakın.

-Normal bir hızda konuşun, ne çok hızlı ne çok yavaş!

-Konuşmayı bitirirken geçerli bir neden öne sürün.

-İltifat ederken içten ve samimi olun; iltifat aldığınızda da, teşekkür edin.

-Birisini eleştireceğiniz zaman onun duygularını göz önünde bulundurun ve o kişi ile özel olarak konuşun;  sorununuzu kişiselleştirmeyin.

-Birisi sizi eleştirdiğinde, sakin olun. Hemen savunmaya geçmemeye özen gösterin. Eğer kişi, sizi, insanların içinde ve kabaca eleştiriyorsa,  "Düşüncelerini özel olarak bana anlatmanı tercih ederdim" deyin.

- "Lütfen" ve "Teşekkür ederim" demeyi unutmayın.

-Öksürürken, aksırırken veya esnerken ağzınızı mendil, peçete veya elinizle kapatın.

- Tanıştırılma sırasını gözetin: Küçüğü büyüğe, öğrenciyi hocaya, memuru amire, ast rütbede olanı üst rütbede olana, erkeği kadına, tek kişiyi topluluğa, yeni gelenleri önceden gelenlere takdim ederek tanıştırın.

- Bayan, elini uzatmadıkça erkeğin elini uzatması hoş karşılanmaz; üst makamdakiler el uzatmadan, alt makamdaki el uzatmamalıdır. Yaşça büyük olan, elini uzatmadan küçük olan uzatmamalıdır.

-Hal ve hatır sorma önceliği, büyüğündür.

- Verilen selamı, almazlık etmeyin, hakaret eder durumuna düşmeyin. Selama anında karşılık verin; aradan uzun bir süre geçmesini beklemeyin.

- “Sen” değil “siz” diye hitap edin.

-Sürekli kendinizden veya sürekli başkasından bahsetmek; karşınızdakine fırsat vermeden sürekli konuşmak veya hiç konuşmamak hoş karşılanmaz.

-Hiçbir araç, başkalarını rahatsız edecek şekilde kullanılmamalıdır.

- İsteklerinizi yumuşak dille dile getiriniz; isteğiniz yerine getirildiğinde teşekkür ediniz.

-Özel meseleler, başkalarınca duyulacak biçimde, yüksek sesle ve kalabalık ortamlarda konuşulmamalıdır.

-İnsanların sık kullandığı yol, köprü gibi yerlerde beklenmez, oturulmaz.

b.      Temizlik Kuralları:

-El ve ayak tırnaklarınızı, düzenli olarak kesmelisiniz.

-Ağız ve diş temizliğinize dikkat etmelisiniz.

-Saçların, ellerin ve yüzün temiz olmasına dikkat etmelisiniz.

-Etrafınızdaki insanları, ter kokusuyla vb. rahatsız etmemek için düzenli bir şekilde banyo yapmalısınız.

-Tuvalette iken konuşmak, bir şeyler yiyip içmek ve tükürmek uygun değildir.

-Tuvaleti, nasıl bulmak istiyorsanız öyle bırakmalısınız.

-Tuvalette başkası varken, kapının önünde beklenmez; kenarda durmalısınız.

-Temizlik sol elle yapıldığından, çeşmeler bu elle açılıp kapatılmamalıdır.

-Tuvaletten çıkınca ellerinizi, mutlaka yıkamalısınız.

- Yollara, parklara, piknik alanlarına çöp bırakmamalısınız.

 

c.       Yemekte Davranışlar:

–Yemekten önce ve sonra eller, mutlaka, yıkanmalıdır.

- Yemek sahibi (davet veren), yemeğe başlamadan veya buyur etmeden;  herkesin yemeği gelmeden yemeğe başlanmamalıdır.

-Peçeteye ağzını, etrafa göstermeden silmeli ve peçetenin yağlanan veya kirlenen kısımlarını, içe katlayarak, diğer konuklardan gizlemek gerekir.

-Ağzınız açıkken yemeğinizi çiğnemeyin, yemek yerken konuşmayın. Ağzınızı fazla doldurmayacak kadar küçük parçalar halinde yiyin.

-Masada dik oturun ve dirseklerinizi masanın üzerine koymayın.

-Çok hızlı ya da çok yavaş yemeyin; masadakilerin hızına uymaya çalışın.

-Herkes, kendi önünden yemelidir; başkasının önündeki yemeğe ve suya uzanmak uygun değildir; ancak yardım istenebilir.

-Masada iken asla dişlerinizi karıştırmayın; eğer çok gerekli ise lavaboya gidin.

-Masadaki yiyecekleri, suyu vb. uzatırken, önce sağınıza verin.

-Ekmek ve su alırken, kendinize almadan önce başkalarına teklif edin.

- Konuk hizmet etmez; konuklara hizmet edilir.

 

d.      İşyeri Görgü Kuralları:

- Güne/ işe başlarken veya işyerine girilirken orada bulunan insanlar, selamlanır; “hayırlı işler” dilenir.

-Takdim edildiğinizde ya da tanıştırıldığınızda, ayağa kalkın.

-İnsanları tanıştıracağınız zaman daha önemli kişinin ismini önce söyleyin.

-Mesaj bırakırken isminizi ve soyadınızı, neden aradığınızı ve telefonunuzu bırakın.

-Kıyafet kurallarına uyun. Eğer belli bir kural yok ise üst düzey yöneticilerden örnek alın.

-Bütün toplantılara tam zamanında gelin.

-Toplantı sırasında kalemler, ataçlar yada diğer ofis araçları ile oynamayın.

-Çok gerekmedikçe, toplantı sırasında, telefonunuzu kapalı tutun veya sessize alın. Eğer kapatamıyorsanız o zaman kapının yakınına oturun böylece telefonunuz çaldığında sessizce dışarı çıkabilirsiniz.

-Oturuşunuza ve duruşunuza dikkat edin: Koltuğa gömülmeyin, sandalyenizde çok geriye yaslanmayın/ geride kalmayın, yayılarak oturmayın yada kollarınızı göğsünüzün üzerinde kavuşturmayın.

-Karşınızdakini dinleyin; aklınıza geldikçe söz kesmeyin; izin almadan, söze başlamayın.

 

e.       Ziyaret - Misafirlik ve Vedalaşma Kuralları:

-Ne kadar samimi olursanız olun, ziyaret edeceğiniz insanları önceden bilgilendirmelisiniz.  Temel prensip, “davetsiz misafir” olmamaktır.

-Randevu/ ziyaret saatine uymalısınız.

-Temiz ve düzenli bir şekilde, mümkünse ufak da olsa, bir hediye ile ziyaret yapılmalıdır.

-Kapıyı çaldıktan sonra kapının hemen ağzında/ önünde değil az geride, kenarda, evin içini görmeyecek şekilde kapının açılmasını beklemelisiniz.

-Eve girerken, ev sahibinin, buyur etmesini ve yer göstermesini beklemeli; etrafı, meraklı gözlerle incelememelisiniz.

-Ev sahibi karşılama ve uğurlama sırasında, dış kapıya kadar çıkmalı ve tebessüm edilmelidir.

-Yemek sofrası kurulduğunda, ev sahibi buyur etmeden oturmamalı ve yemeği beğenmeseniz dahi hal, söz ve tavırlarınızla bile belli etmemelisiniz. Misafir, umduğunu değil bulduğunu yer ve medeni bir şekilde ev sahibine teşekkür eder.

- Ev sahibi, misafirliğe gelmek isteyenleri mümkün olduğunca reddetmemeli; bütün misafirlerine, aynı derecede, yakınlık ve güler yüz göstermeli, ikramda bulunmalıdır.

-Ev temiz tutulmalı ve gereken hazırlık, misafir gelmeden evvel yapmalıdır.

-Misafirin yanında sık sık saate bakmamalı, sıkıldığını belli eden hal ve tavırlardan sakınılmalıdır.

-Misafirlere ikramda bulunurken fazla ısrar edilmemeli.

-Misafir ayrılırken, ev sahibi, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmeli.

-Misafirlikten ayrılma vakti gelince hemen kalkmalı ve vedalaşmayı uzatmamalısınız.

 

f.       Hasta Ziyareti Adabı:

-Dostlarınız hastalandığında hemen, daha az samimi olduklarınızı da iyileşince ziyaret etmelisiniz.

-Yoğun bakımdaki hastaların, yakınları ziyaret edilmeli.

-Dinlenmesi gereken bir hastayı, sık sık ziyaret etmemelisiniz.

-Hastanın yanında onun neşesini kaçıracak, moralini bozacak bir şey anlatılmamalıdır.

-Hastanın odasına girerken ne çok üzgün ne de çok neşeli bir tavır sergilemeyin; normal bir insan ve normal bir durum edasıyla hasta odasına girmelisiniz.

-Ziyaret çok uzun tutulmamalıdır.

g.      Alışveriş yaparken:

-Alışveriş yapılan yere girerken, öncelikle, çıkan müşterilere yol vermelisiniz.

-Mağazanın kapısını, camından iterek değil tutma yerini kullanarak açmalısınız.
-Yağmurlu günlerde, eğer yanınızda şemsiye taşıyorsanız, şemsiyenizi girişte uygun bir yere bırakmalısınız.

-Mağazaya, dışarıdan poşetle girmek uygun olmaz;  bu mümkün değilse, poşetlerinizi, emanete bırakın. Mağaza içinde, başka yerden getirdiğiniz poşetlerle dolaşmanız uygun olmaz.

 -Mağazanın koyduğu genel kurallara veya belli bir sıra düzeni varsa buna uymalısınız.

            h. Kütüphanedeyken

-Kütüphanedeyken yiyecek ve içecek tüketmek, yanındaki kişi ile sohbet etmek, çok fazla hareket etmek gibi tavırlardan kaçınmalısınız.

-Birisiyle veya kütüphane görevlisiyle konuşmanız gerektiğinde seslenmek yerine yanına giderek sessizce konuşmalısınız.

-Çevrenizdekilerin ve diğer çalışanların dikkatini dağıtacak her türlü hareketten kaçınmalısınız.

ı. Taşıtlarda dikkat edilmesi gerekenler:

-Taşıtlara binerken ve inerken önceliği daima yaşlı, özürlü, hamile ve çocuklara verin; önceliği, daima, yardıma ihtiyacı olan kişilere verin.

-Toplu taşıma araçlarında yaşlı, hasta, hamile ve çocuklu bayanlara yer vermelisiniz.
-Yüksek ve rahatsız edici bir sesle konuşmamaya, şakalaşmamaya ve çevrenizdekileri rahatsız etmemeye özen göstermelisiniz.

-Koltuklar, arkadaki insanı rahatsız edecek şekilde geri yatırılmamalıdır.

 

 

24/10/2014

 

100. Yıl Mustafa Kemal İlkokulu

Değerler Eğitim Komisyonu

  

nezaket kuralları nelerdir


TEŞEKKÜR EDERİM
Dünyada en çok söylenen kelimenin  ”Teşekkür Ederim” kelimesi olduğunu biliyor musunuz ? Artık bugün bu kelime medeni dünyanın parolası ve şifresi olmuştur. Parola ve şifreyi bilmeyenler içeri giremez ! Teşekkür ederim sihirli bir kelimedir. Çünkü söyleyene hiçbir zararı dokunmaz sayılamayacak kadar çok faydası olur. İşte sihiri buradadır.

Nerede ne zaman neye teşekkür edilir ? Her yerde her zaman her şeye teşekkür edilir. Bugün siz kaç defa teşekkür ettiniz ? Ve size kaç defa teşekkür edildi ? Yatarken lütfen bir düşününüz. Bugün teşekkür edecek bir durum ile hiç karşılaşmadınız mı ? Teşekkür edecek hiçbir hareket de yapmadınız mı ? O zaman ne kötü bir gün geçirmişsiniz. Zahmet edip bu yazımızı okuduğunuz için TEŞEKKÜR EDERİZ.

TEŞEKKÜRE CEVAP VERMEK
Nerede ne için ne sebeple olursa olsun size teşekkür edildiğinde mutlaka cevap vermek gerekir. Susmak olmaz! İçinizden sessizce cevap vermek de olmaz ! Samimi bir iki kelime ile cevap vermek şarttır. Susmak teşekkürü kabul etmemek demektir. Böyle bir kabalığı size yakıştıramayız. Teşekküre cevap vermek zor bir iş değildir; "ben teşekkür ederim" "rica ederim" "bir şey değil" gibi birkaç kelime söylemekle nezaket ve kibarlığınızı göstermiş olusunuz.

Unutmayınız ! Başka hiçbir zaman bu kadar kısa bir iki kelime ile nezaket ve kibarlığınızı gösterme şansını bulamazsınız.

LÜTFEN! LÜTFEN! LÜTFEN!
Lütfen `LÜTFEN` siz hiçbir şey söylemeyiniz. Yaşadığınız müddetçe herhangi bir kimseden; maddi manevi bir şey isterken bir şey verirken hatta emir verirken dahi söze mutlaka `Lütfen ` ile başlayınız. "Lütfen verir misiniz?" "Lütfen alır mısınız?" "Lütfen yapar mısınız?". Lütfensiz konuşmak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Bir ` Lütfen ` ise size çok şey kazandırabilir. Çünkü lütfen kelimesi kibarlığın ve nezaketin temelidir. Temelsiz bina olmaz. Lütfensiz kibarlık ve nezaket de olmaz. Gönülleri bir adet ` Lütfen ` ile ferahlatabilirsiniz.

İSİM UNUTMAYINIZ !
Yapılan incelemeler göstermiştir ki; insan kulağına en hoş gelen ses kendi ismidir. Dünyada hiç kimse isminin unutulmasını veya yanlış söylenmesini hoş karşılamaz. Bu sebepledir ki tanıştığınız kimsenin ismini unutmayınız. Eğer tanıştığınız kimsenin ismini ilk söylenişte kaçırmış anlayamamış ve öğrenememiş iseniz tekrar sorunuz. Tekrar sormak kesinlikle ayıp değildir. Ayıp olan tanıştığımız kimsenin ismini unutmak veya yanlış söylemektir. Konuşma esnasında yeri geldikçe karşınızdaki kimsenin ismini söylemek kibar bir komplimandır.


AYAĞA KALKINIZ !
Medeni insanlar yanlarına gelen ve yanlarından ayrılan herkese ayağa kalkarlar. Herkes sözüne size hizmet etmekle görevli olan kişiler dahil değildir. Ayrıca çalışma odanıza kim girerse girsin ayağa kalkılır ve oturması için yer gösterilir ve ziyaretçiniz oturmadan da oturulmaz. Ziyaretçiniz yanınızdan ayrılırken de ayağa kalkılır ve ayakta uğurlanır.

Tanışmalarda selamlaşmalarda ve vedalaşmalarda da ayağa kalkılır. (Oturan hanımlar selamlaşmalarda ayağa kalkmayabilir. ) Lokanta ve benzeri yerlerde masanıza bir tanıdığınız gelirse ayağa kalkmak nezaket icabıdır. Yerinizden kalkmamak ise gelene hakarettir. Ancak kalabalık masalarda ve ayağa kalkılması zor bir yerde ve pozisyonda iseniz başkalarını rahatsız etmemek için yerinizden yarım kalkmak yeterli olabilir.

Umumi yerlerde şeref misafirinin masadan her kalkışında ve her gelişinde ayağa kalkılır.


SELAM VERMEK
İnsanlar çok eski çağlardan beri selamlaşırlar. Selam vermek sevgi saygı ve nezaket ifade eden asil kibar ve insancıl bir harekettir. Erkekler de kadınlar da başlarını hafifçe öne eğerek selam verirler. Şapkalı erkekler selamlaşmayı şapkalarını çıkararak yaparlar. Tanıdığınız bir kimse ile nerede olursa olsun karşılaştığınız zaman o kimseye mutlaka ve mutlaka selam vermek lazımdır. Tanımadığınız kimselerle de herhangi bir nedenle konuşacak iseniz bu şahsı da öncelikle selamlamak gerekir.

Selam verirken yerine ve zamanına göre; günaydın merhaba iyi günler iyi akşamlar gibi ifadeleri de kullanmak gerekir. Önce Kim Selam verir ?

Genç yaşlıya (yani küçük büyüğe önce selam verir) ; aynı yaştakiler aynı anda; erkek bayana (ancak sokakta önce bayan selam verir ) ; kıdemsiz kıdemliye; gelen orada bulunanlara; giden toplantıda kalanlara önce selam verir. Bir toplantıya gidildiğinde önce ev sahibesi selamlanır. Diğer şahıslar bundan sonra selamlanır. Bir toplantıya gelen erkek orada bulunan karısını; toplantıdaki bütün bayanlardan sonra ve bütün erkeklerden önce selamlar. Bir toplantıya gelen kadın orada bulunan kocasını; toplantıdaki bütün bayanları ve sonra da erkekleri selamladıktan sonra kocasını selamlar.

TELEFON ETMEK
Telefon ettiğinizde ilk konuşma hakkı karşı tarafındır. Bu sebepledir ki karşı tarafın telefonu açıp kendisini tanıtmasını bekleyiniz ve konuşmaya bundan sonra başlayınız. Eğer karşı taraf bu kuralı bilmediği için telefonu açınca hemen kendini tanıtmıyor ve sizin konuşmanızı bekliyor ise konuşmaya siz başlayabilirsiniz.
Telefonla konuşmaya başlamadan önce tanımadığınız bir kimse ile konuşacak iseniz; iyi günler veya iyi akşamlar demek gerekir. Tanıdığınız bir kimse ile konuşacak iseniz öncelikle selamlayıp sonra da çok kısa olarak hal hatır sormak şarttır. Ancak bundan sonra diğer şeyler söylenir. Telefonla konuşurken dikkat edilecek hususlar :

Yanlış numara çevirmeyiniz. Karşı tarafı rahatsız etmiş olursunuz. Yanlış numara çevirince de mutlaka özür dilemelisiniz.
Çok önemli ve zorunlu bir sebep olmadıkça sabahları çok erken geceleri çok geç ve yemek saatlerinde kimseye telefon etmeyiniz.
Telefonla konuşurken bağırmayınız.
Hızlı bir tempo ile konuşmayınız.
Kelimeleri açık ve anlaşılır bir şekilde söyleyiniz.
Nazik ve kibar konuşunuz.
Telefonla uzun konuşmayınız.
Telefonu kimsenin yüzüne kapatmayınız.
Konuşmanız bitince telefonu sert şekilde kapatmayınız.
Telefonu kapatmadan önce mutlaka; "tekrar görüşelim" "sizi tekrar ararım" "görüştüğümüze memnun oldum" "hoşça kalın" "güle güle" gibi bir iki nazik kelime ile vedalaşınız.
Bir bayanla amirinizle sizden yaşça veya makamca büyük bir kimse ile telefon konuşması yaptığınızda telefonu ilk kapatan siz olmayınız.


TELEFONA CEVAP VERMEK
Telefona cevap vermek bir terbiye ve nezaket meselesidir ve bütün dünyada geçerli olan bir kuralı vardır. Örf ve adetlere göre değişen bir şey değildir. Evinizde telefon çaldığı zaman telefonu kulağınıza ***ürüp ilk yapacağınız iş; adınızı ve soyadınızı söyleyerek kendinizi tanıtmaktır. Diğer konuşmalar bundan sonra yapılır. İşyerinizde telefon çaldığı zaman öncelikle işyerinin veya firmanın adını söylemek gerekir. Diğer konuşmalar bundan sonra yapılır.

Evinizde veya işyerinizde telefon çaldığı zaman kendinizi veya firmanızı tanıtmadan önce; Siz kimsiniz? Kimi arıyorsunuz? Hangi numarayı aradınız? Nereyi arıyorsunuz? gibi sorular sormak telefon adabına aykırıdır ve zaman kaybıdır.

 


KONUŞURKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Konuşurken pek çok kimse konuşmada görgü ve nezaket kurallarını unutmaktadır. Hâlbuki özellikle konuşurken bu kurallara uymak gerekir. Herhangi bir kimseye hitap etmede ilk kural ifadelerin gayet nazik ve saygılı olmasıdır. Bayanlarla konuşurken çok nazik olmayı ihmal etmemeli ve sert deyimler kullanmaktan kaçınılmalıdır.

· Dedikodudan kaçınınız. Dedikodunun yüzde yüz doğru olduğunu bilseniz dahi sizden duyulması hoş değildir.
· Hiç kimseye duymasını istemediği bir şeyi söylemeyiniz. Bunu iyi teşhis ediniz.
· Şişmanlıktan şikayeti olanlara kesinlikle ` Biraz kilo almışsın` demeyiniz.
· Hiç kimseye `Anladınız mı?` demeyiniz `Anlatabildim mi?` deyiniz.
· Bu gün sizi çok iyi gördüm deyiniz.
· Konuşmayı tekelinize almayınız.
· İmkan dahilinde sıkıcı konuşma konularını değiştirmeye çalışınız.
· Çok susmayınız. Nerede ne zaman ve nasıl konuşulacağını biliniz.
· Konuşmaya başlayınca kendi kendinizi kontrol etmeyi ve dinleyenleri tesiriniz altında tutmayı biliniz.
· ` İyi dinleyici iyi konuşmacıdır!` sözünü hiç unutmayınız.
· Yeni tanıştıklarınızla konuşurken resmiyeti hiç ihmal etmeyiniz.
· Konuşanın sözünü kesmeyiniz.
· Çatışmaya girilebilecek konuları ilk fırsatta değiştiriniz.
· Özel olarak konuşan iki kişiye kulak misafiri olmanın çok ayıp olduğunu biliniz.
· Bir toplulukta kendi zenginliğinizden bahsetmenin doğru olmadığını unutmayınız.
· Bir bayana istemediği müddetçe ismiyle hitap etmeyiniz.
· Davranışlarınızın tavır ve hareketlerinizin daima mütevazi hoş ve zarif olması gerektiğini aklınızdan hiç çıkarmayınız.
· Bütün konuşmalarınızda `Sen` yerine `Siz` diye hitap ediniz. (Ancak çok yakın samimi ve yaşıtınız olan kimselere `sen` diye hitap edilebilir.)
· Bir kişiye de çok sayıda kişiye de emir verirken `Siz` şeklinde ve `Soru` şeklinde emir verilmelidir. Yapar mısınız? Gider misiniz? Kelimeleri karşınızdaki kişiye sorulmuş bir soru değil kibar ve nazikçe verilmiş birer `Emir`dir.

İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAK
“Söz gümüş ise sükût altındır.” Atasözü susmanın ve dinlemenin değerini ne güzel anlatmaktadır. Kibar ve nazik insanlar iyi bir dinleyici olmak zorundadırlar. Kibar ve nazik bir insan kimsenin sözünü kesmez bunun bir kabalık olduğunu bilir. İyi bir dinleyici olmak sadece görgü ve nezaketin gereği değil hayatta başarılı olmanın da şartıdır. Etrafınıza bakınız sevilen sayılan takdir ve hayranlık duyulan insanların iyi bir dinleyici olduğunu göreceksiniz. İyi bir dinleyici olmak doğuştan getirilen bir özellik değildir. İstek ve irade ile kazanılan üstün bir özelliktir. Dinlerken yalnız kulağınızla değil beyin ve ruhla da dinlenmeli ve kendisini dinlediğiniz kimse bunu fark etmelidir.

 

24/10/2014

 

100. Yıl Mustafa Kemal İlkokulu

Değerler Eğitim Komisyonu

 

 

 

Sevildiğinden emin olan bir kimse, daha normal hareket ettiği için incelik denilen niteliği daha kolay kazanır.

Andre Maurois

Sıcaklık, balmumu için ne ise nezaket de insan için odur.

Arthur Schopenhauer

Nezaket, ister iskarpin giysin ister çarık, bastığı yeri çamurlamaz.

Cenap Şehabeddin

Büyük ve üstün insan naziktir; fakat yaltaklanmaz, küçük insan yaltaklanır; fakat nazik değildir.

Confucius

Dinlemek, gösterilebilecek en yüksek nezakettir.

Dale Carnegie

İncelik, kanlarını kaynatmadan insanların altlarında ateş yakma sanatıdır.

Franklin P. Jones

Herkese karşı kibar davran, pek az kişiyle samimi ol, onlara da güvenmeden önce düşün.

George Washington

Kaba bir kimsenin elinden, hayat suyu bile olsa içme.

Hz. Ali (r.a.)

Nezaket öyle bir oyundur ki herkes hile yapmaya çalışır, erkekler samimi, kadınlar ise iffetli görünerek...

J. B. Say

Nezaket parayla alınmaz; ama her şeyi satın alır.

Lady Mary Montagu

Kibarlık hiçbir şeye mal olmadığı halde, insana çok şey kazandırır.

Lady Mary Montagu

Sabırla nezaket birleşince, gün doğar.

Leigh Hunt

Kibarlık, düşüncelerin kıyafetidir.

Lord Chesterfield

Oğlum, onlar sana karşı kaba hareket etseler bile sen onlara karşı nazik ol. Şunu unutma ki sen başkalarına onların bir centilmen oluşundan dolayı değil, kendin bir centilmen olduğundan dolayı nazik davranıyorsun.

Lord Chesterfield

Nezaket, insanın gerçek düşünceleri arasında seçim yapabilme sanatıdır.

Madame de Stael

Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır.

Mevlana

Uğraşacak gücü ve silahı olmayanlar, hiç olmazsa nazik olmalıdırlar.

Oliver Goldsmith

Nezaket içten gelir; fakat her şeyi satın alır.

Victor Pauchet

 

 

 

 Nezaket


Edeptir nezaket, irfanlı bakış,
Topluma saygılı hâldir nezaket,
Duruşu çiçektir, kelâmı nakış,
İnsanlığa giden yoldur nezaket.

Dalkavuk kimisi hoyratı över,
Kimisi isyankâr dizini döver,
Kimisi pervazsız küfrü sever,
Sükût-u altındır dildir nezaket.

Ne oğul bellidir ne de babası,
Rekabete girmiş haset çabası,
Kibarlık iflasta insan kabası,
Bunları terk eden kuldur nezaket.

Yıkmış nezaketsiz iman bendini,
Esir olmuş nefse över kendini,
Kabalık mesleği şeytan son dini,
Onun için geçmez puldur nezaket.

Takvadır nezaket giyenler veli,
İmanın süsüdür bildim bileli,
Yetimdir nezaket, Nebi gideli,
Edepli hayâlı hâldir nezaket.

Ömer nezaketi eyledim beyan,
Nezaket yolumdur Allah’a ayan,
Nezaket isyanda yok mu bir duyan,
Velhasıl rengarenk güldür nezaket.

 

  

 

Nezaket Adına!

Ne ‘teşekkür, ne de ‘lütfen’ karşılıksız kalır sanma;
Karşındaki hoşnut olur, yeter ki yürekten söyle.
Zamanını, enerjini boşa harcıyorsun sanma;
Harcanan nezaket olur, hepten üzülürüz böyle.

Rica’ etmek saygıdandır, ödün veriyorsun sanma;
Karşındaki kabul eder, yeter ki yürekten söyle.
Duyguları, dilekleri yere çalıyorsun sanma;
Titreşen nezaket olur, hepten üzülürüz böyle.

Saygıda da, sevgide de ‘sonsuzluk’ bulunur sanma;
Karşındaki saygı duyar, yeter ki yürekten söyle.
Sonsuzluk Allah’a mahsus, azameti kendin sanma;
Yıpranan nezaket olur, hepten üzülürüz böyle.

Tek taraflı’ saygı, sevgi ve hoşgörü vardır sanma;
Karşındaki umut eder, yeter ki yürekten söyle.
Bencillik insana mahsus, aşırısı haktır sanma;
Tükenen nezaket olur, hepten üzülürüz böyle.



 

Sevgi bahçesinde unutulanlar

İnsanların aklında, en son sözler kalırmış
Nezaket acıların, sızısını alırmış
Hatırlamak aramak, kalpten sevgi çalarmış
Nezaket olmayınca, dostlar yaya kalırmış.

Kıymete geçmeyince, söz tekrarı olmazmış
Sevilen duymayınca, söz söyleyen kalmazmış
Sahibi gelmeyince, şarkılar okunmazmış
Teşekkür yetersizse, söylenmiş sayılmazmış.

Bir mutlu toplantıdan, erken çıkmak kırarmış
Gelmeyip üzülmeyen, kalpte yara açarmış
Vefalı bir dost çıkar, o yarayı sararmış
Gönülsüz sohbetlerin, tekrarı hiç olmazmış.

Güçlü olan kalemler, sayfalara sığmazmış
Ruhu soğuk olanlar, ağzını hiç açmazmış
En iyi dost olanlar, dost yanından kaçmazmış
Bin defa gelse bile, bunu geldim saymazmış.

Sevginin bahçesinde, unutan unutulur
Ondan sonra tüm sözler, söylenmez ve yutulur.
Yersiz akan göz yaşı, sevgiyle kurutulur
Kişi neyi ekerse, biçerken onu bulur.



24/10/2014

 

100. Yıl Mustafa Kemal İlkokulu

Değerler Eğitim Komisyonu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Evden Çıkarken Ne Denir?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

40  kiÅŸi beÄŸendi

Nezaket İfadeleri Nelerdir? Örnekler İle Nezaket Sözcükleri

Nezaket, başkalarına karşı saygılı ve incelikli davranma, naziklik, incelik anlamına gelir. Bunun için her zaman kibar ve nazik olmak ve büyüklere karşı saygılı bir tutum içinde olmak gerekir. Bu nedenle yapmanız gereken ilk şey nezaket kurallarını öğrenmek ve her zaman bu kuralları uygulamak olmalıdır.

Nezaket İfadeleri Nelerdir?

Nezaket ifadeleri, günlük hayatımızda sık sık kullandığımız, kısa, öz ve anlamlı ifadelerdir. Bu ifadeleri kullanarak karşımızdaki insana verdiğimiz değeri, saygımızı göstererek kibar bir konuşma yapabiliriz. Nezaket hayatın her alanında çok önemli bir toplumsal kurallardır. Günlük hayatta nezaket kuralı uygulamak, karakterimizi geliştirir ve ilk defa iletişim kuracağımız birinde olumlu bir intiba bırakmaya yarar.

Nezaket kurallarından uzak ve kaba bir konuşma şekli ile konuşursanız karşınızdaki kişide olumsuz bir intiba bırakabilirsiniz. Bunun sonucunda da büyük ihtimalle karşınızdaki kişi sizden uzaklaşmak için çaba sarf eder. Yardım isteyen bir kişi yardım isterken nezaket ifadesi kullanmazsa genellikle insanlar o kişiye yardım etmek istemez. Günlük hayatta en çok kullandığımız nezaket ifadeleri ise, af edersiniz, özür dilerim, rica ederim, günaydın, iyi akşamlar, iyi geceler, üzgünüm, tünaydın, pardon, lütfen, bakar mısınız? gibi ifadelerdir.

Örnekler ile Nezaket Sözcükleri

Günümüzde nezaket, çoğu zaman unuttuğumuz bezen de önemsemediğimiz bir kavram olsa da nezaket ifadeleri kullanmak karakterimizi geliştirmemize yardımcı olur. Aynı zamanda nezaket ifadeleri daha kibar, nazik, saygılı ve anlayışlı bireyler olmamızı sağlar.

Nezaket ifadelerini kullanmak ve bunu alışkanlık haline getirmek karşımızdaki kişilere ne kadar saygılı olduğunuzu ve ona ne kadar değer verdiğinizi hissettirmeniz için yardımcı olur.

Nezaket sözcüklerinden uzak kaba konuşmayı tercih eden bir kişi ile kimse sohbet etmek, iletişim kurmak hatta yardım etmek istemez. Bu nedenle günlük hayatta konuşmalarımızda sıkça nezaket ifadelerine yer vermemiz gerekir. Nezaket sözcüklerini günlük hayattaki kullanımı ile örneklendirecek olursak;

Haberin Devamı

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Lütfen biraz sessiz olur musunuz?

Bir bakar mısınız?

Bir su rica edebilir miyim?

Aradığım gömleği bulamadım yardımcı olabilir misiniz?

Size yanlışlıkla çarptığım için özür dilerim.

Af edersiniz, müziğin sesini biraz kısabilir misiniz?

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır