Uzaklaştırma kararının 6284 sayılı kanunda geçen karşılığı “önleyici koruma tedbiri“dir. İlgili kanun kapsamında temel olarak iki farklı koruma tedbiri kararı söz konusudur. Bunlardan birisi “koruyucu tedbir kararı” diğeri ise “önleyici tedbir kararı”dır. Ancak yerleşik bir terim haline geldiğinden bu makalede koruma tedbiri kararı yerine “uzaklaştırma kararı” terimi kullanılacaktır. Bu tür tedbir kararları bakımından dayanak kanun olan Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanundur. Bu yasa, başta kadına karşı şiddetin önlenmesi ve aile içi şiddet olaylarının engellenmesi amacıyla çıkartılmış ve 2012 yılında yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanun, aile içi tehdit ve şiddet olması durumunda şiddet uygulayan kişinin evden uzaklaştırılmasına imkan vermektedir.
Uygulamada daha çok kocanın evden uzaklaştırılması görüldüğünden halk arasında sadece kocanın evden uzaklaştırılması mümkün gibi yanlış bir algı vardır. Nitekim ilgili kanun aynı ev içerisinde yaşayan diğer bireylerin de uzaklaştırılmasına imkan vermektedir. Dolayısıyla sadece kadının kocasından değil, kocanın da karısından hatta çocuğun babasından uzaklaştırılmasına dair karar verilmesi hukuken mümkündür.
Mahkeme tarafından verilebilecek koruma tedbiri kararı yalnızca dar anlamda evden uzaklaştırmadan ibaret değildir. Kişinin evden uzaklaştırılmasının yanında mahkeme ayrıca başka bazı koruma tedbirlerine de hükmedebilir. Nitekim uygulamada aile mahkemeleri tarafından verilen koruma tedbiri kararlarında yalnızca evden uzaklaştırma kararı değil mutlaka birden fazla tedbire aynı anda karar verildiğini gözlemlemekteyiz. Mahkemeler tarafından verilebilecek bu tür karar türleri, bir başka ifadeyle koruma tedbiri niteliğindeki kararlar genel olarak şunlardır:
Kişinin, müşterek konuttan veya bulunduğu yerden uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişi veya kişilere tahsis edilmesi.
Çocuklara yaklaşmanın yasaklanması da kanun kapsamında verilebilecek tedbir kararlarından birisi olup, bu şekilde bir çocuğa yaklaşmama kararı verilmesi için illa çocuğa şiddet uygulanmış olması şart değildir.
Korunan kişiye, şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürme amaçlı söz ve davranışlarda bulunmasının yasaklanması.
Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları eve, okula ve işyeri adresine yaklaşmanın yasaklanması.
Korunan kişinin her türlü iletişim araçlarıyla (telefon, mesaj, email, whatsapp vs) rahatsız edilmesinin yasaklanması.
Korunan kişinin ev eşyalarına ve kişisel eşyalarına zarar verilmemesi.
Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin bundan sonra belirlenecek bir refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
Silahın ruhsatlı silahın polis veya jandarmaya teslim edilmesi.
Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol veya uyuşturucu madde kullanılmasının yasaklanması. Bu tür maddelerin etkisinde olan şüpheli korunan kişilere yaklaşamayacaktır. Uyuşturucu suçları uzaklaştırma kararlarının kabulü konusunda fazlasıyla dikkate alınmaktadır.
Sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.
Uzaklaştırma kararı veya kanundaki ifadesiyle koruma tedbiri kararı alınması için başvurulabilecek merciler bellidir. Polis/Jandarma, Cumhuriyet Savcılığı veya Aile Mahkemesi olmak üzere üç birimden birisine başvuru yapmak gereklidir. Polis veya Jandarmaya başvuru için dilekçe yazmaya gerek yoktur. Şiddet, tehdit veya hakaret gibi eylemlerin sözlü olarak beyan edilmelidir. Ardından bu beyanların polis ya da jandarma memuru tarafından ifade tutanağına yazılması yeterlidir. Ancak uygulamada Cumhuriyet Savcılıklarına ve Aile Mahkemesine başvuru için dilekçe yazılması gerekmektedir.
Hayır. Uzaklaştırma kararı ile boşanma davası farklı hukuki süreçlerdir. Dolayısıyla bu tür bir tedbir kararı almak için veya bu kararı aldıktan sonra boşanma davası açılması zorunlu değildir. Ancak kişi uzaklaştırma kararı almadan önce veya aldıktan sonra boşanma davası açabilir hatta boşan davasının içinde dahi bu tür koruma tedbiri kararı talep edebilir.
Koruma tedbiri kararının ihlal edilmesi halinde, 3 günden 10 güne kadar zorlama hapsi verilecektir. Ayrıca ihlalin her tekrarında verilecek zorlama hapsi süresi 15 günden 30 güne kadar uzatılacaktır. Uzaklaştırma kararı sicile işler mi sorusunun cevabı net bir şekilde “hayır”dır.
Evden uzaklaştırma kararı bitince yani süresi dolduğunda karar tüm etkileriyle birlikte ortadan kalkar. Eğer tehdit, şiddet gibi eylemler devam ediyorsa, mağdur kişi kararın süresi dolmadan uzatma müracaatı yapabilir. Uzatma başvuru ve talepleri, kararı veren aile mahkemesine yapılmalıdır.
Hayır işlenmez. Sadece ceza mahkemelerince verilen mahkumiyet kararları adli sicile işlenir. Bu tür uzaklaştırma karaları aile mahkemelerince verilen tedbir niteliğinde kararlar olduğu için sabıka kaydı olarak sicile işlenmezler.
Evden uzaklaştırma kararına itiraz, bu kararı veren mahkemeye verilecek dilekçe yapılmaktadır. Ancak itiraz işleminden sonuç alınması için dilekçe içeriği eksiksiz ve hukuken sağlam şekilde hazırlanmalıdır. Ayrıca yasal süre kaçırılmadan itiraz edilmesi son derece önemlidir. Özellikle koruma tedbirine itiraz işlemlerinde bu konuda uzman bir boşanma avukatından destek alınması tavsiye edilmektedir.
Av. İlker ATAMER
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında evden uzaklaştırmakoruma kararı şiddet mağduru kişinin bulunduğu yer aile mahkemesine, il-ilçe emniyet müdürlüğüne veya il-ilçe jandarma komutanlığına başvurusu ile alınabilmektedir. 6284 sayılı yasada şiddet mağdurlarına karşı şiddeti önlemek ve korumak amacıyla bir çok hüküm düzenlenmiştir. Böylece şiddet uygulayan evden uzaklaştırmakoruma kararının yanında şiddet mağduruna uygulama tehlikesi bulunan fiziksel, cinsel, ekonomik, sözlü, psikolojik tüm şiddetin engellenmesi sağlanmaktadır.
Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar ve çocukların yanında aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişiler de 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında korunmaktadır. Yani anlaşılacağı üzere bu yasa kapsamında kadınlar ve çocukların yanında şiddet gören erkekler ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru erkekler de korunmaktadır. Kanunun uygulanabilmesi için şiddet mağduru erkeğin uzman aile avukatı ile başvurması gerekebilmektedir.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında şiddet mağduru eşin beraberindeki kişilerle birlikte korunması amacıyla şiddet uygulayan eşe yönelik evden uzaklaştırmakoruma kararı verilmektedir. Evden uzaklaştırma kararı için şiddet mağduru kişinin bulunduğu yer aile mahkemesi, il-ilçe emniyet müdürlükleri veya il-ilçe jandarma komutanlığına bu hususta başvuru yapması gerekmektedir.
Şiddet mağduru, eşi tarafından tehdit edildiği, hakarete maruz kaldığı , iletişim araçları ile rahatsız edildiğini, aşağılandığını veya küçük düşürücü söz ve davranışlarda bulunulduğu durumlarda şiddet mağdurunun bulunduğu yer aile mahkemesine, il-ilçe emniyet müdürlükleri veya il-ilçe jandarma komutanlığına başvurusu ile şiddet uygulayan eşin, şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunulmaması, iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız edilmemesi kararı alınır.
Şiddet mağduru ile şiddet uygulayanın aynı konutta bulunduğu hallerde aile mahkemesi hakimi, şiddet uygulayanın müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesine de karar verebilmektedir.
Ayrıca şiddet uygulayan eşin, şiddet mağdurunun bulunduğu konuta, okula ve iş yerlerine gelme ihtimali varsa şiddet mağduru tarafından bu durum başvuruda belirtilmelidir. Bu durumda hakim tarafından, şiddet uygulayanın, şiddet mağdurlarının bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşmamasına karar verilir.
Şiddet uygulayan eş ile şiddet mağdurunun müşterek çocuğu/çocukları bulduğu ve çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı bulunduğu durumlarda, şiddet mağdurunun başvurusunda söz konusu kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılmasını ve kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılmasını talep etmesi şiddet mağduruna ayrıca koruma sağlayacaktır.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında, aile mahkemesi hakimi tarafından gerekli görülmesi halinde şiddet uygulama tehlikesi bulunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmamasına karar verilebilmektedir.
Ceza kanunları, kişilerin, toplumun düzeni ve güvenliğinin sağlanması için düzenlenmiştir. Fakat günümüzde aile içi şiddet ve diğer şiddet türlerinde Türk Ceza Kanunu’nun caydırıcılık etkisi yetersiz kalmaktadır. Kadına ve aileye karşı şiddetin giderek artması ve yürürlükteki kanunların şiddeti önlemede yetersiz kalmasıyla kanun koyucular bir çok uluslararası sözleşmeleri de esas alarak şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun düzenlemiştir. Bu yasa kapsamında şiddet mağduru bir çok kamu kurumunun desteği ile koruma altına alınmaktadır.
Aile bireyinin şiddet uygulayan eşe karşı korunması ve şiddetin önlenmesinin en etkili yolu 6284 sayılı kanun kapsamında evden uzaklaştırma koruma kararı alınmasıdır. Şiddet mağduru, bu kararı en hızlı, bulunduğu yer aile mahkemesine veya ilçe emniyet müdürlüğündeki aile içi şiddet bürosuna başvuru ile alabilecektir. Fakat şiddet uygulayanın şiddet mağduruna yönelik şiddeti bu kararla da son bulma ihtimali düşük olduğundan şiddet mağduru başvurusunda yaşadığı olayı anlatarak, 6284 sayılı yasadan faydalanmak istediğini, şiddet uygulayanın evden uzaklaştırmakoruma kararının yanında fiziksel, cinsel, ekonomik, sözlü, psikolojik tüm şiddetin engellenmesini de talep etmesi gerekmektedir. Bu yolla şiddet uygulayan, hem şiddet mağdurundan ve diğer korunması gereken kişilerden evden uzaklaştırma koruma kararı ile uzaklaştırılmakta hem de şiddet tehlikesi tedbir kararındaki hapis cezası yaptırımı ihtarları ile önlenmeye çalışılmaktadır.
Şiddetin veya şiddet tehlikesinin aile bireyleri tarafından değil de dışarıdan kadına, çocuğa veya aile bireylerine karşı yöneltildiği durumlarda ise 6284 sayılı kanun kapsamında, yine aile mahkemesine veya ilçe emniyet müdürlüklerindeki aile içi şiddet bürosuna başvurularak, şiddet uygulayan/şiddet uygulama tehlikesi bulunan kişinin kadına, çocuğa, aile bireyine, yakınlarına yaklaşmaması kararı alınabilir.
Şiddet mağdurları 6284 sayılı Kanun kapsamında, Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanmasını, geçici maddi yardım yapılmasını, Psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesini, Hayati tehlikesinin bulunması halinde, geçici koruma altına alınmasını, kreş imkanının sağlanmasını mülki amirlerden talep edebilmektedir.
Mülki amirlerin, şiddet mağdurunun hayati tehlikesinin bulunması halinde re’sen geçici koruma altına alması gerekmektedir.
Kolluk amirin ise, şiddet mağdurunun kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması ve hayati tehlikesi bulunması halinde geçici koruma altına alınması tedbirlerini alabilmektedir. Fakat, Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülki amirin onayına sunması gerekmektedir. Kural olarak Mülki amir tarafından kırksekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkmaktadır. 6284 sayılı Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği
Hakim tarafından, Şiddet mağduruna karşı şiddeti önlemek ve kişiyi korumak amacıyla şiddet mağdurunun işyerinin değiştirilebileceği gibi, şiddet mağdurunun evli olması halinde evden uzaklaştırma kararı ile müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri de belirlenebilmektedir. Şiddet mağduru eşi tarafından şiddete maruz bırakıldığında ve/veya eşinin şiddeti tehlikesi altında olduğunda ise şiddet mağdurunun talebi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunundaki şartların varlığı halinde tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulabilmektedir. Şiddet mağdurunun hayati tehlikesi bulunduğunda eğer bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirler yeterli olmayacaksa, ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgeleri değiştirilebilmektedir.
Hakim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları 6284 sayılı yasanın 5. Maddesinde düzenlenmiştir
Bu madde kapsamında, hakim tarafından gerekli görülmesi halinde şiddet uygulama tehlikesi bulunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmamasına karar verilir. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
Şiddet uygulayan kişinin bu maddelere bağımlılığının olması halinde, hastaneye yatmak dahil, muayene ve tedavisinin sağlanmasına ve bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanmasına karar verilmektedir. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
Şiddet mağdurunun başvurusunu uzman aile avukatı ile beraber yapması, kişinin ve yetkililerin aydınlatılması, 6284 sayılı kanundan yararlanabileceği tüm tedbirlerin alınmasında faydalı olacaktır.
Şiddet mağduru aile bireyleri, aile içi şiddetin önlenmesi ve kişilerin korunması için bulundukları yer aile mahkemesine veya ilçe emniyet müdürlüğü aile içi şiddet bürosuna başvurması gerekmektedir. Başvuru ile 6284 sayılı kanun kapsamında şiddet uygulayan kişi hakkında evden uzaklaştırma cezası verilecektir. Esasen niteliği önleyici ve koruyucu olan bu karar, kişi evinden uzaklaştırıldığı için ceza olarak da görülebilir. Şiddet uygulayan esasen asıl cezayı evden uzaklaştırma kararına uymadığı, aykırı davrandığı takdirde hapis cezası olarak alacaktır.
6284 sayılı yasa gereğince, il emniyet müdürü, ilçe emniyet müdürü ve amiri, il jandarma komutanı, ilçe ve merkez ilçe jandarma komutanı ve diğer kolluk amirleri bazı durumlarda önleyici koruyucu tedbir alabilmektedir.
Buna göre; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ilgili kolluk amirlerince şiddet uygulayanın, Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması, şiddet uygulayanın müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhal uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi, şiddet uygulayanın, korunan kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması, gerekli görüldüğünde şiddet uygulama tehlikesi bulunan kişilerin, kişiler şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması önleyici tedbirleri alınabilmektedir. Fakat yasa kapsamında Kolluk amiri söz konusu evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hakimin onayına sunması gerekmekte ve hakim tarafından yirmi dört saat içinde onaylanması gerekmektedir. Hakim tarafından yirmi dört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkmaktadır. 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
6284 sayılı yasa geniş kapsamlı olup hakime bu kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar verme yetkisi verilmiştir. 4721 sayılı Kanun
Bu durum uygulamada ayrı ayrı dava açılmasına ve yargılama süreci beklenmesine gerek kalmadan yetkili hakimden talep ile 6284 sayılı kanun kapsamında alınacak koruyucu ve önleyici tedbirlerle birlikte şartları oluştuğu takdirde 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirlerin alınmasını ve şartları oluştuğu takdirde 4721 sayılı Medeni Kanunun ilgili hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması sağlamaktadır. Ayrıca şiddet mağduru talep etmese dahi hakim tarafından, şiddet uygulayan kişinin ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi olması ve 4721 sayılı Medeni Kanunun ilgili hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması durumda, şiddet mağdurunun yaşamına göre tedbir nafakasına hükmedilebilecektir.
6284 sayılı kanun hükümlerine göre verilen evden uzaklaştırma kararı itiraz yolu açık olarak verilmektedir. Hakkında evden uzaklaştırma kararı alınan kişi, evden uzaklaştırma kararının hatalı olduğunu düşünüyorsa, evden uzaklaştırma kararının iptali için bu kararın kendisine tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren aile mahkemesine itiraz etmesi gerekmektedir. Evden uzaklaştırma kararının iptal edilmesi için karardaki hataların gerçeği ortaya koyacak şekilde aile mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir. Aksi halde aile mahkemesince tedbiren de olsa itiraz reddedilecektir ve hakkında evden uzaklaştırma kararı alınan kişi kendi evine gitmesi karara aykırılık olarak değerlendirilecek ve zorlama hapsine tabi tutulacaktır. Bu nedenle evden uzaklaştırma kararının hatalı olduğunu düşünen kişi süresi içinde uzman aile avukatına başvurması ve yardım alması faydalı olacaktır.
Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve şiddetin önlenmesi için alınacak tedbir kararları; ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. 6284 sayılı yasa, başvurunun şiddetin önlenmesi ve kişinin korunması ile ilgili olduğu ve acil olduğu için tedbir kararlarının en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hakiminden, mülki amirden ya da kolluk biriminden talep edilmesi gereğini düzenlemiştir.
Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve şiddetin önlenmesi için alınacak tedbir kararları ilk başvuruda en fazla altı ay için verilmektedir. Fakat şiddet uygulayan kişinin şiddet mağduruna karşı eylemlerini veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam ettireceğinin tespit edildiği hallerde tedbir kararı verecek merci tarafından resen, tedbir süresinin arttırılmasına veya tedbirin şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilmektedir. Aynı şekilde ilgili tarafından ya da bakanlık veya kolluk görevlilerince şiddet uygulayan kişinin şiddet mağduruna karşı eylemlerini veya şiddet uygulanma tehlikesini devam ettireceğinin bildirilmesi ve bu durumun anlaşılması ve talepleri halinde tedbir süresinin arttırılmasına veya tedbirin şeklinin değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilmektedir.
6284 Sayılı Aile Koruma Kanunu, Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin koruması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla düzenlenmiştir. Bu nedenle önleyici tedbir kararının verilmesi, 6284 sayılı kanunun bu amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilmemelidir ve koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için ise, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmamaktadır.
6284 Sayılı Aile Koruma Kanunu hükümlerine göre verilen tedbir kararları itiraz yolu açık olarak verilmektedir. Bu kararlara karşı itiraz, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine başvuru yolu ile yapılmaktadır.
Tedbir kararında aykırılık halinde şiddet uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulana da karar verilir. Bu nedenle tedbir kararı gerekli ihtar ve itirazın yapılabilmesi için öncelikle korunan kişiye ve şiddet uygulayana tefhim veya tebliğ edilmesi gerekmektedir. İlgili kişinin veya mercinin tedbir talebinin reddi kararı sadece korunan kişiye tebliğ edilmektedir. Bu nedenle ret kararına karşı sadece korunan kişi itiraz edebilmektedir. Kanunun amacının gerçekleştirmek amacıyla, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir tutanakla derhal tebliğ edilmektedir. Bu durumda şiddet uygulayan kendisine tebliği sağlanan bu karara karşı itirazı bulunması halinde tebliğ aldığı tarihten itibaren iki hafta içinde aile mahkemesine başvurmalıdır.
Hakim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz, kararı veren aile mahkemesine yapılır. Mahkeme itiraz üzerine dosyayı gecikmeksizin o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması halinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması halinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hakimi ile asliye hukuk mahkemesi hakiminin aynı hakim olması halinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesine gönderir. Kendisine dosya gönderilen mahkeme bir hafta içinde karar vermesi gerekir. Tedbir kararına itiraz üzerine mahkemenin vermiş olduğu kesin olup bu karara karşı ise itiraz edilememektedir.
Şiddet mağdurunun hayati tehlikesi bulunduğunda bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirler yeterli olmayacaksa, ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgeleri değiştirilebilmektedir. Yani bu yolla şiddet mağdurunun kimlik bilgileri değiştirilip adresi ise şiddet uygulayan tarafından tespit edilemeyecek şekilde gizlenmektedir.
Kural olarak tedbir kararlarında tarafların açık adresleri ve kimlik bilgileri yazılmaktadır. Fakat şiddet uygulayanın şiddet mağduruna yaklaşmaması için gerekli görüldüğünde, tedbir kararı ile birlikte şiddet mağdurunun veya ilgili mercinin talebi ile veya resen, korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda gizli tutmak mümkündür. Bu nedenle yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilmektedir. Bu bilgiler ise şiddet mağduruna ulaşılamaması için gizli tutulmaktadır. Bu nedenle bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmaktadır. Ayrıca şiddet mağdurunu şiddet uygulayanın olası saldırısından korumak için şiddet mağdurunun talebi halinde kişisel eşya ve belgelerinin kolluk marifetiyle teslimi sağlanmaktadır. Bu hükümler ile şiddet mağdurlarına tam koruma sağlama amaçlanmıştır.
6284 Sayılı Aile Koruma Kanununa göre, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin koruması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirler bu kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilmemelidir. Ve yine alınan tedbirler bu kanunun amacı gerçekleştirmek amacıyla ilgililere derhal bildirilmelidir. Tedbir kararının ilgililere tefhim veya tebliğ edilmemesi, kararın uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
6284 Sayılı Aile Koruma Kanunu, şiddet mağdurunun geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarını, hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimini görevli ve yetkili kılmıştır. Kolluk birimi, kolluk görevlerini 6284 Sayılı Aile Koruma Kanunu kapsamında çocuk ve kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği konusunda eğitim almış ve personel tarafından yerine getirmesi gerekmektedir. Hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimini 6284 sayılı kanun hükümlerine göre alınan tedbir kararlarını, kararın niteliğine göre en seri vasıtalarla derhal bildirmek ve kararın yerine getirilmesi ve ilgili tüm tedbirlerin sağlanması için işlemleri yapmakla yükümlüdür. 6284 sayılı kanun hükümlerine göre verilen tedbir kararlarının kolluk birimlerince uygulanırken hakim kararı var ise teknik araç ve yöntemler yönetmelikte belirlenen usullere uyularak kullanılır. Fakat, tedbir kararı uygulanırken kişilerin ses ve görüntüleri dinlenmesi, izlenmesi ve kayda alınması yasaktır.
Hemen belirtmek gerekir ki; 6284 sayılı yasa kapsamında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca, yedi gün yirmi dört saat çalışan, şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik izleme çalışmaları yapılan ve destek hizmetleri veren şiddet önleme ve izleme merkezleri kurulmuştur. Kolluk biriminin yanı sıra tedbir kararlarının uygulanması ve takibinde şiddet önleme ve izleme merkezleri de görevlidir.
6284 Sayılı Aile Koruma Kanunu şiddet mağdurlarına tam koruma sağlamakta olup, bazı şiddet mağdurlarına barınma yeri olarak, Bakanlığa ait veya Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlere yerleştirilmektedir. Barınma yerlerinin yetersiz kaldığı durumlarda şiddet mağdurları ve diğer korunan kişiler; mülki amirin, acele hallerde kolluğun veya Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya benzeri yerlerde geçici olarak yerleştirilmektedir.
Tedbir kararlarının uygulanması aşamasında da şiddet mağdurlarının korunması amacıyla onlara geçici barınma imkanı sağlanabilmektedir. Kolluk amirince alınan ve uygulanan tedbir kararlarında veya korunan kişinin kollukta bulunduğu durumlarda, kolluk birimleri tarafından şiddet mağdurları ve korunan diğer kişiler, Bakanlığın ilgili il veya ilçe müdürlüklerine hızlı bir şekilde götürülmesi gerekmektedir. Bu durumun mümkün olmadığı hallerde yine kolluk amirince şiddet mağdurları ve korunan diğer kişilere giderleri ilgili Bakanlık bütçesinden karşılanmak üzere geçici olarak barınma imkanı sağlanması gerekmektedir.
Şiddet uygulayanın, 6284 Sayılı Aile Koruma Kanunu kapsamında alınan tedbir kararlarına aykırı davrandığı durumlarda, şiddet mağduru söz konusu aykırılığı ilgili savcılığa bildirmelidir. 6284 sayılı yasaya göre aykırılığın bildirilmesi ve tespiti halinde şiddet uygulayanın fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre şiddet uygulayan hakim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur. Tedbir kararına aykırılığın her tekrarında ise, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre toplamda altı ayı geçmemek kaydıyla şiddet uygulayan onbeş günden otuz güne kadar zorlama hapsine tabi tutulmaktadır.
Zorlama hapsine ilişkin kararları aile mahkemesi hakimi verir ve bu kararlar Cumhuriyet başsavcılığınca yerine getirilir. Karar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ilgili il ve ilçe müdürlüklerine de bildirilmektedir.
Önceki İçerikSonraki İçerik