Normalde gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse (İkizlerevi), tuhaf davranmaya başladı.
Gökbilimciler, yıldızdaki sıradışı sönükleşmenin muhteşem bir süpernova patlamasının habercisi olabileceğini düşünüyor. Yine de kimse ünlü yıldıza ne olacağını tam olarak bilmiyor.
Sönükleşme son birkaç haftada fark edildi ve kademeli bir süreç oldu. Gökbilimciler aralık boyunca yıldızı her gözlemlediğinde, daha önce hiç olmadığı kadar sönükleşmiş gibi göründü.
Gökbilimcilere bu davranış, şunu gösteriyor olabilir: Yıldıza belki de bir şeyler olmak üzere.
Betelgeuse zaten ölümüne yaklaşıyor: Nispeten genç bir yıldız ama onun gibi kırmızı devler hayatı parlak ışıklar saçarak yaşar ve muhteşem bir süpernovayla ölür.
Bu gerçekleşirse yıldız, Dünya'dan detaylı biçimde görülebilecek. Betelgeuse sadece ışık yılı uzaklıkta ve bu nedenle bir süpernovaya dönüşmesi Dünya'dan açıkça görülebilir. Bu da, gökbilimciler için evrenin en yoğun ve muhteşem olaylarından birini nispeten yakından izleme şansı demek.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ancak sönükleşme aşikar olsa da (parlaklık iki kat azaldı ve bu da çıplak gözle görülmesi için yeterli), bunun yıldızın süpernovaya dönüşmek üzere olduğuna işaret ettiğini kesin olarak söylemek mümkün değil. Mümkün olsa bile bunun yakında zamanda gerçekleşeceğine dair bir gösterge yok.
Ayrıca sönükleşme için başka açıklamalar da var. Yıldız zaten yarı değişken olarak görülüyor, etrafında çeşitli devasa süreçler meydana geldiği için titreşiyor ve bu son değişiklikler aynı doğal değişikliklerin daha çarpıcı bir versiyonu da olabilir.
Yıldızın ünü kısmen çok parlak oluşundan geliyor. Betelgeuse kendi güneşimiz dışında görebildiğimiz yıldızların en büyüğü ve gökyüzündeki bilinen en parlak 10 yıldızdan biri.
Ancak son zamanlardaki alışılmadık davranışı onu bu tablonun dışına attı. Öyle sönükleşti ki gökbilimcilere göre ilk 20'deki yerini bile kaybetti.
Bu değişiklik, gece vakti gökyüzünün, çıplak gözle bakan sıradan bir gözlemciye bile alışılmadık görünebileceği anlamına geliyor. Betelgeuse, Orion'ın (omuzunda duruyor ve) önemli bir parçasını oluşturuyor. Ancak yıldızı Dünya'dan görmek zorlaştıkça bu da değişiyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
monash.pw
Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken
Işıksız gecelerde gökyüzümüzü aydınlatan parlak yıldızları ve yıldız takımlarını tanıyor muyuz? Belki de pek çoğunun adını bile bilmiyoruz. Gelin bu güzel ve büyük yıldızlara yakından bakalım;
1- SIRIUS
Her yıldız parlar ama Sirius kadar değil Güney Yarımkürenin en parlak yıldızı Sirius adını Yunanca'dan gelen "Serius" kelimesinden almış. Bu kelime ise "çok parlak, çok sıcak" anlamına geliyor. Gökyüzümüzdeki bütün yıldızlardan (güneş de dahil) 2 kat daha parlak olan Sirius, Büyük Köpek olarak bilinen Canis Major takımyıldızının içinde bulunuyor.
Carina takımyıldızı içerisinde bulunan Canopus, bir beyaz cüce ve gökyüzümüzün en parlak 2. yıldızı.
Rigel Kentaurus olarak da bilinen bu yıldız topluluğu parlaklığıyla 3. sıraya yerleşmiş. 3 Yıldızdan oluşan Alpha Centauri A, B ve C olarak ayrılmış. Alpha Centauri C ise bir kırmızı cüce. A ve B'nin boyutlarıyla güneşimizle hemen hemen aynı.
4- ARCTURUS
Kuzey Yarımkürenin en parlak yıldızı Arcturus aynı zamanda Ayı Takipçisi olarak da biliniyor çünkü Büyük Ayı takım yıldızının sonunda bulunuyor. Ayrıca Yunancadan gelen "Arktos" kelimesi zaten "ayı" anlamına geliyor. Turuncu renkli bu dev yıldız güneşten kere daha parlak.
"Saldıran şahin" veya "akbaba" anlamına gelen bu Arapça kelime Kuzey Yarımküre'nin en parlak 2. yıldızı.
Auriga takımyıldızının ana yıldızı olan Capella en parlak yıldızlarda bir tanesi.
Avcı takımyıldızının (Orion) batı ayağında yer alan Rigel, ismini Arapça'dan almış. "Ayak" anlamına gelen Rigel içinde bulunduğu takım yıldızın en aşağısında aynı zamanda.
Küçük Köpek olarak da bilinen Canis Minor takım yıldızının içerisinde bulunan Procyon, Yunanca'da "köpekten önce" anlamına geliyor. Güneşten 2 kat büyük olan ve 7 kat daha parlak olan Procyon Dünyanın da 3 kat büyüklüğünde.
Arapça'da "nehrin sonu" anlamına gelen Achernar, Eridanus takım yıldızının sonunda bulunuyor. Aynı zamanda bu listedeki en sıcak yıldız.
ışık yılı uzaklıkta olan bu yıldız çıplak gözle görülebilecek kadar parlak. Patlaması halinde Dünya üzerinden Ay kadar büyük görünecek olan bu yıldız aslında yılında Hubble Uzay Teleskopu tarafından ilk belirlenen yıldız olma ünvanına da sahip.
monash.pw - Belgesel
Bir sonbahar kış yıldızı olan beyaz ışıltılı Sirius, Kuzey Yarımkürenin en parlak yıldızıdır. Ekim Kasım ayı itibarıyla gecenin erken saatlerinde Orion takımyıldızı ile birlikte gökyüzünde görünmeye başlar.
Çok Önemli Bilgi!
Sirius yıldızı (Akyıldız, Köpek), yılın herhangi bir zamanında gün doğumu ve gün batımlarında gördüğünüz, aşırı parlak ve ışıltısı titreşmeyen gökcismiyle ilintili değildir. Bu gördüğünüz Siriustan çok daha parlak gök cisimleri yıldız değil, konumları diğer yıldızlara göre mevsimlik olarak değişen gezegendir (çoğunlukla Venüs, Satürn, Mars veya Jüpiterdir). Sirius yıldızı, ufuk çizgisine yakın değilse, nadir durumlar haricinde ışığı titreşmez! Eğer bu yazıyı sonbahar kış ayları haricinde (bazen sonbahar ve kış aylarında bile), gün doğumu ve batımlarında yahut herhangi bir zamanda gördüğünüz aşırı parlak yıldıza benzeyen gökcisimleri hakkında bilgi edinmek için aramış ve okuyorsanız, doğru bilgi edinmek için aşağıda linkini eklediğimiz yazılarımızı okumalısınız:
• Gün doğarken görülen parlak yıldız
• Gün batarken görülen parlak yıldız
Dünyaya yaklaşık ışık yılı uzaklıkta yer alan ve Güneşe en yakın yedinci yıldız olan Sirius, beyazımsı yüksek parlaklığı nedeniyle çok dikkat çekici olduğu için, Ufo hikayelerinde insanları inandırabilmek adına bolca kullanılıyor. Benzer biçimde, Vega, Betelgeuse gibi yıldızlar da parlak ve dikkat çekici olduklarından benzer uydurma hikayelere yahut bilimkurgu filmlerine konu ediliyorlar.
Kış aylarında doğrudan göze çarpan Sirius, Orion(Avcı) Takımyıldızını takip eden Canis Major (Büyük Köpek) takım yıldızının alfa yıldızı olup, ufka daha yakın bir konumda yer alıyor. Orion Takımyıldızının üyeleri olan avcının kemerinde yan yana dizilmiş olan üç yıldızın (Alnitak, Alnilam ve Mintaka) hemen arkasından onları takip ediyor (bu üç önemli yıldız hakkında detaylı bilgi edinmek için bu linkteki yazımızı okumanızı öneririz).
Kuzey yarımküreden görülebilen en parlak yıldız olan Sirius, tekil değil, bir çift yıldız sistemi aslında. Parlak olanı alfa yada A daha sönük olan ise beta yada B olarak isimlendirilir. Sistem, Sirius A adı verilen normal bir yıldız ve Sirius B isimli bir beyaz cüceden oluşuyor.
Eski uygarlıkların kültürlerinde büyük yer edinmiş olan Sirius, mevsim geçişlerinde, gemicilerin pusulalarında ve mitolojilerde de bol bol kullanılmıştır. Mavimsi beyazımsı bir yıldız olmasına karşın atmosferimizdeki etkileşimler sebebiyle sürekli göz kırpar ve hafif renk değişimi algısı yaratır.
Sirius bir çift yıldız sistemi demiştik. lerin ortalarında Sirius A yıldızını inceleyen astronomlar, yıldızın hareketinin hafif bir salınım yaptığını gördü. Böylesi periyodik salınımlar, yakın kütleye sahip yıldız çiftlerinin birbirlerinin çevresinde dönüşü nedeniyledir. Böylece Sirius A nın görünmeyen bir bileşeni olduğu sonucuna varıldı. (Bkz: Çift yıldız sistemlerini nasıl keşfediyoruz)
Sirius B olarak isimlendirilen bu bileşenin keşfi, ilk olarak teleskopla değil, aksine matematiksel hesaplamalarla ortaya konulmuştur. Daha sonra teleskoplarla yapılan detaylı gözlemlerle bu bir bileşen yıldızın varlığı kesinleşti. Şu an üçüncü bir bileşenin daha olduğu düşünülse de henüz kesinleşmemiştir. Sirius A çok parlak bir yıldız (görünür kadiri ) olmasına karşın Sirius B çok çok sönüktür (görünür kadiri ) ve gözle görülemez. Bu arada belirtemiz gerekir ki, kadir bir yıldız parlaklık birimidir. Kadir olarak belirtilen sayı ne kadar küçükse, yıldız o kadar parlaktır.
Sirius A, yaklaşık iki Güneş kütlesinde, Güneşin çap olarak yaklaşık katı büyüklükte deli dolu bir yıldızdır ve ömrünü tamamlamasına sadece milyon yıl kadar kalmıştır. 9 bin santigrat dereceyi aşan yüzey sıcaklığıyla, Güneş’ten 25 kat daha fazla enerji yayar.
Çıplak gözle görülemeyen eşi ise, şu anki kütlesine bakılarak yapılan hesaplara göre, başlangıç kütlesi yaklaşık beşGüneş kütlesine sahip bir yıldızın anakol evresini tamamlayıp öldükten sonra geride kalmış olan çekirdeği olan Sirius B yıldızıdır. Artık enerji üretemeyen bu ölmüş yıldız çekirdeklerine beyaz cüce deniliyor. Ayrıca Sirius B, keşfedilen ilk beyaz cüce yıldızlardan biri olarak nitelenebilir.
Beyaz cücenin şu anki kütlesi Güneşin yaklaşık %85 ila %97si kadardır. Yüzey sıcaklığı ise yaklaşık 25 bin santigrat derecedir, yani Güneşten çok çok fazladır. Ancak, Güneşin kütlesine çok yakın ve böylesi büyük bir yüzey sıcaklığı ile çok parlak olsa da, yaydığı toplam ışınım günü Güneşin yaklaşık olarak sadece ü kadardır. Çünkü, bir beyaz cüce olduğu için çapı neredeyse Dünya kadar küçüktür. (Güneş milyon km çapında, Dünya ise sadece 13 bin km çapındadır.)
Çıplak gözle görebildiğimiz Sirius A ile ortak bir kütle çekim merkezi etrafında yaklaşık 50 yıllık bir yörünge periyoduna sahip olan Sirius B’nin görkemli yıldız günlerinin çok kısa sürdüğü biliniyor. Kütlesi fazlasıyla büyük olduğu için maalesef sadece milyon yıl kadar parlayabilmiş, daha sonrasında dış katmanlarını uzaya salarak bugünkü haline gelmiştir. Sirius sisteminin oluşmasının üzerinden geçen milyon yılın ardından Sirius B bir kızıl dev yıldıza dönüşmüş, bu sırada ortalıkta ne var ne yok silip süpürmüştür.
Bugün yaklaşık milyon yaşında olan Sirius sisteminin ilk milyon yılını birbirine çok yakın A ve B yıldızlarının çılgın attığı bir dönem olarak nitelemiştik. Daha açık ifade etmek gerekirse, bu ilk milyon yılda yaşananlar; değil burada yaşam oluşması, yaşama izin verebilmesi muhtemel gezegenlerin, henüz yolun başındayken kavrulup yok olması için yeterlidir. Çünkü Sirius B yıldızı ölmeden önce bir kırmızı dev yıldıza dönüşmüş, Güneş’in yaydığının binlerce katı enerji yayarak sistemdeki her şeyi kavurmuştur.
Bir an için buradaki gezegenlerin çok ama çok şanslı olduğunu ve sağlam kalabildiğini düşünelim: Sistemin şu anki milyon yıllık yaşı düşünüldüğünde, bu yıldızların çevresindeki olası gezegenlerin henüz bir yerkabuğu oluşturabilecek kadar bile soğuyamamış olduğunu görebiliriz. Bu gezegenlerin tamamı şu an hala oluşum aşamasında alev alev yanıyor. Devasa volkanlar patlıyor, göktaşları tarafından bombardımana uğruyorlar ve yüzey sıcaklıkları bin santigrat derece civarlarında.
Normalde gezegenlerin yüzey sıcaklıklarının düşmesi, volkanik aktivitelerin kabul edilebilir seviyelere inmesi ve tam anlamı ile soğuk ve katı bir yüzey oluşturabilmeleri için “en az” 1 milyar yıllık bir zamana ihtiyaç duyuluyor. Fakat bu sistem henüz sadece milyon yaşında, yani çok çok genç. Üstelik, olası gezegenler daha yerkabuklarının soğumasına fırsat bulamadan, sistemin şu anki A yıldızı da beyaz cüceye dönüşerek ölecek.
Bizim güneşimizle kıyaslarsak, Güneş şu anda beş milyar yaşındadır ve beş milyar yıl daha yaşayacaktır. Bu da demek oluyor ki, yeryüzünde dinozorlar ilk gezinmeye başladığında, Sirius A ve B yıldızları henüz oluşmamışlardı bile.
Hazırlayan: Merve Yorgancı
Geliştiren: Zafer Emecan
Görsel kullanım notları: Yazı içindeki Sirius çift yıldızının yörünge simülasyonumonash.pw adresinden alınmıştır. Yazının başındaki kapak fotoğrafı ise, Sirius Sistemi’nin bir sanatçı tarafından tasviridir. Solda Sirius A yıldızı, sağda ise beyaz cüce Sirius B yıldızı betimlenmeye çalışılmıştır.
Kaynaklar ve İleri Okuma:
monash.pw
monash.pw
monash.pw
monash.pw
monash.pw