eylem yıldız burak altay boşandı / burak altay - ekşi sözlük

Eylem Yıldız Burak Altay Boşandı

eylem yıldız burak altay boşandı

burak altay

  • asmalı konak dizisinde seymen ağa'nın sağ kolu olan "bekir"in oğlu
    "salih" karakterini canlandıran oyuncu.

  • deu gsf oyunculuk bölümü mezunu.

  • mezuniyet tezini fiziksel eksiklikten kaynaklanan asagilik duygulari* ustune yapmasiyla takdirimi kazanan, asmali konagin yakisiklisi

  • basti bacağin biriydi bu velet.
    fakültenin bahçesinde seğirtir dururdu sevimli sevimli.
    şimdi adam oldu. bizi görse tanimaz hiyar.
    boy verdi, serpildi. her anlamda..
    bahti açik olsun. ne diyim...

  • bu yıl okul ve asmalı konak filmlerindeki performansıyla adından çok söz ettireceğine inanılan, oyuncu olarak yaratıldığına kesin gözüyle baktığım, ayrıca çok iyi röportaj verdiğine şahit olduğum kafa dengi, kalbi büyük, iyi insan.

  • bir rivayete göre asmalı konakta evlendiği kızla gercek hayatta da evlenecek olan ya da evlenmiş olan oyuncu.

  • mutlaka (bkz: #3423672)..

  • eylem yıldız'la aynı evde yaşıyorlardı zaten sanırım.
    okul'un sitesinden;
    “beni plato film’den çağırdıklarında rolün ne olduğundan hiç haberim yoktu. bunun bir korku filmi olduğunu bile bilmiyordum. uçaktan indim, çok yorgundum, ayağımın tozuyla plato film’e girdim. durul ve yağmur karşıladı beni, “nasılsın” dediler. ben de “hayalet gibiyim” dedim. karşımdaki herkes dondu kaldı. neden donduklarını sonradan anladım!” bir diğer ilginç nokta da, 9 eylül üniversitesi çıkışlı olması.

  • kampüsistan dizisinde inek öğrenci jineko karakterini canlandıran, işbu dizide de asmalı konaktaki dublajını kullanan, beri yandan okul filminde sesini duyduktan sonra dublajsız devam etmesi gerektiğini düşündüğüm isim.

  • erzurum devlet tiyatrosunda çalıştığı için başrolünü oynadığı okul filmin galasına gelemeyen, daha da kötüsü filmi henüz izleme şansına kavuşamayan büyük yetenek.

  • Burak Altay: Babam emekli polis müdürü, rolde zorlanmadım

    'Üç Kuruş' için ilk teklif geldiğinde ne hissettin?

    Televizyona iş yapmanın birçok kriteri var benim açımdan. Bunların en başında (aslında öyle olmaması gerekir) yapımcı geliyor… Ay Yapım ile daha önce çalışmamıştım. Proje zaten sektörde konuşulan bir projeydi, beklenen ve merak edilen. Yönetmen Sinan Öztürk ile daha önce çalışma fırsatım olmamıştı fakat 'Çukur' dizisinde kurduğu değişik ve bence fantastik dünyayı inandırıcı kılması beni etkilemişti açıkçası. Dolayısıyla teklif geldiğinde diğer görüştüğüm projeler arasında benim açımdan daha da öne çıktı. Karakter dönüşüme açık, gizemli ve gelişebilir olduğundan. Biraz da benim açımdan kişisel olarak bildiğim, yabancı olmadığım, istediğim bir alandan gelince hemen audition metnini oynadım ve bana güvendiler böylece projeye dahil oldum...

    Uraz Kaygılaroğlu, Ekin Koç, Nesrin Cavadzade, Aslıhan Malbora, Nursel Köse, Civan Canova ve Zafer Algöz gibi isimlerin rol aldığı 'Üç Kuruş' pazartesi akşamları 20.00'da SHOW TV'de.

    Senaryo hakkında neler söylemek istersin?

    Çok ciddi bir emek ve çalışmanın ürünü her hafta ortalama 120 sayfa bir şeyi yazmak çok zorlayıcı... İstanbul, trafik, hava şartları, mekan problemleri, sosyal medya, seyirci tepkileri bütün bu yan unsurları göz önünde bulundurmak zorunda senaristler. Yeni bir dünya kurmak o dünyayı inandırıcı kılmaya çalışmak bir sürü hikayenin kuyruğunu birbirine değdirmek bütün bu unsurlar içerisinde bir hikayeyi anlatmak zeka ve disiplin isteyen bir şey. Çok büyük bir sorumluluk. Genel hikayeyi bilmekle beraber ben de her hafta heyecanla bekliyorum nasıl ilerleyecek neler olacak diye. Bu vesileyle Damla Hanım (Serim) ve Murat Bey’e (Uyurkulak) teşekkür ediyorum, zor bir işi başarıyla götürüyorlar.

    "BABAM EMEKLİ POLİS MÜDÜRÜ"

    Cinayet büro amirini canladırıyorsun? Rolünle ilgili bir ön çalışman oldu mu?

    Hayatım boyunca bu role hazırlandım diyebilirim (Gülüyor). Şaka bir tarafa babam 40 sene boyunca teşkilatın çeşitli birimlerinde aktif görevli olan bir polis müdürüydü. Türkiye’nin çok çeşitli bölgelerinde babamın mesleği dolayısıyla bulundum, çocukken okuldan çıkınca karakol koridorlarında sandalyeleri birleştirip uyutulan, annesi okuldan çıkıp gelene kadar daktilolarla oynayan, eski ifade tutanaklarından uçak yapan, telsiz seslerini ninni gibi dinleyen bir çocuktum. Yabancı olduğum bir ortam değil. Babam çok erdemli bir polisti. Ondan bu mesleğin halkın içinden gelip onların refahı ve güvenliği için çalışan üniformasını çıkardığında evine ailesine giden normal insanlar olduğunu gördüm. Dolayısıyla hazırlığım çok zor olmadı.

    25 Mayıs 1980 Rize doğumlu olan Altay, 2002 yılında Devlet Tiyatroları'nı kazandı. Aktif olarak Erzurum Devlet Tiyatrosu'nda oyuncu ve yönetmen olarak görev aldı.

    Set ortamı hakkında neler söyleyebilirsin?

    Yıllardır bir arada olan ekiple birlikte çalışıyoruz. Yapım şirketi bu tempoda oldukça özenli ve hassas. Cast bir işte çok önemli. Sadece iyi oyuncuları değil birbiriyle uyumlu kişilerin bir arada olması önemli, bu anlamda keyfim çok yerinde.

    Oyunculuk serüvenin nasıl başladı? Daha küçük yaşlarda 'oyuncu olacağım' diye bir arzun var mıydı?

    Benzer genelde diğer başlangıç hikayeleriyle. Ailemin de katkısı var tabii ki. Tiyatrosever ve bu sanatla ilgili bir anne babam var, ikisi de okul yıllarında tiyatro oyunlarında oynamışlar. Her fırsatta tiyatroya giderdik. İzmir’de oturduğumuz yıllarda fuarda Devekuşu Kabare ve Nejat Uygur oyunlarına giderdik. Kasetlerden ezberler evde oynardım misafirlere. Hatırladığım anılarım bunlar… Zaman içerisinde başka heveslerim olsa da tiyatro bir şekilde hayatımda oldu. 16 yaşında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin sınavlarına girdim. Kendim hazırlandım, tiratları ezberleyip anneme, babama, ablama oynadım . Sınavda başarılı olunca böylece başladı her şey.

    "ŞEBNEM PUNK'ÇI, ALTAN LORD, RIZA TRİBÜNDE BÜYÜDÜ"

    Engin Altan Düzyatan, Rıza Kocaoğlu, Şebnem Bozoklu, Arda Öziri, Öner Erkan, Müjde Evrim ve Gözde Kansu gibi isimlerle okul arkadaşısın ve uzun yıllara dayalı bir dostluğun var. O dönemlerden biraz bahsedebilir misin?

    Tiyatro eğitimi çok kapsamlı bir eğitim günün ortalama 12 saatini okulda kalan kısmını da hep beraber geçiren çocuklardık. Bu kadar yoğun bir eğitim içerisinde bir noktada kardeş gibi oluyorsunuz. Ailenizden çok beraber vakit geçiriyorsunuz. 1996 yılından beri devam eden bir serüven. Başka başka işlerde, başka yerlerde de olsak birbirimizi takip ederiz, arayı fazla açmayız. Projeleri seçerken konuşuruz. Fikir alışverişimiz vardır. Birbirimizi eleştiririz. Yapabileceklerimizi biliriz, gerekirse beraber çalışırız.

    Gözde Kansu 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden sınıf arkadaşlarının fotoğrafını sosyal medya hesabından 'Yıl 1998 aynı geminin tayfaları' notuyla paylaşmıştı.

    Üniversite döneminde unutmadığın bir anın var mı?

    Anı anlatma konusunda çok iyi değilim. Birçok şey yaşadık birlikte. 27 Mart haftamız çok özeldi bizim için dramatik yazarlık bölümünün Suat Taşer kısa oyun yazma yarışmasında ödül alan oyunları sergilerdik o hafta. Birbirimize nazar boncuğu takmak gibi bir geleneğimiz vardı. Okulda kalmak yasaktı. En maceralı gecelerimiz rahmetli Oktay Abi’den ve sahne teknisyeni Koray’dan anahtar alıp gizli gizli sahnede kaldığımız gecelerde olurdu. Eğlenceli bir sınıftı bizim ki. Herkesin bir tarzı vardı. Şebo bir dönem punk’çıydı mesela, Altan Lord gibi takılırdı, Rıza tribünde büyüdü denebilir, Arda arabalara motorlara meraklıydı. Çok renkli bir dönemdi. Hal böyle olunca anılar da öyle renkli oluyor. Bir anı seçmek çok zor benim için.

    Arda Öziri, 27 Mayıs 2018 tarihinde geçirdiği motosiklet kazası sonrasında 39 yaşında hayatını kaybetti.

    "MAYISLAR BENİM İÇİN ARTIK BURUK"

    2018'de hayatını kaybeden Arda Öziri ile çok yakın dosttun. Ölüm yıl dönümünde de duygusal bir mesaj paylaştın. Kendisi hakkında bir şeyler söylemek ister misin?

    Çok erken kaybettik. Arda benim boğazımda yutkunamadığım bir lokma gibi. Her aklıma geldiğinde içimden konuşurum onunla. Onu bir motosiklet kazası ile kaybetmek beni ve tabii ki bizi çok sarstı. Benim doğum günüm 25 Mayıs, Arda’yı 27 Mayıs’ta kaybettik. Mayıs ayları artık benim için buruk, hayat devam ediyor. Çok üzüldüğümde çok takıldığımda Arda tamam abartmayın devam edin diyor... Öyle biriydi o. Anılarımızla devam ediyoruz hayata. Yadigar kalan Belkıs Annemiz var, arada onunla konuşuruz, dertleşiriz biraz… Ama devam etmek zorundayız.

    Altay paylaştığı fotoğrafa şu notu düşmüştü: Kardeşim 4 yıl önce bu sabah telefonum çalmasaydı keşke ... Oturup kalmıştım öyle boş gelmişti her şey , ‘keşkeler’ ile geçip gidiyor hayat .. Birileri gidiyor, biriler geliyor, hayat durmuyor... Mayıslar tatsız o günden beri. Hatıralarla dolduruyoruz günleri. Bir türlü yutamadığımız bir yumru oldun boğazımızda... Seni hep sevmeye, hep hatırlamaya, geçmişe gülümseyip yola devam etmeye çalışıyoruz. Çok özledim kardeşim. Bu arada Büyük Altay Şampiyon oldu , Belkıs teyze iyi , Arya büyüdü Bilkent’i kazandı bu sene. Kedi aldım bir tane eve... (Arda Öziri)

    "ENGELLİ ARKADAŞIM İLHAM OLDU"

    Üniversite tezini, "Fiziksel kusurların birey psikolojisine etkileri" üzerine yazmışsın. Bu konuyu neden seçmende etken neydi?

    Hayatta bizi etkileyen şeyler üzerine çalışmayı severiz. Bu tezi seçme nedenim aslında ilham veren bir engelli arkadaşımla ilgili. Nasıl böyle güçlü olabildiğini ve pozitif kalabildiğini hep merak ederdim. Psikolojiyi sevmişimdir her zaman. Savunma mekanizmaları ile ilgilendim okudum. Lisans tezimi seçerken bu merak etkili oldu. Daniel Day Lewis’in My Left Food filmindeki performansı çok etkilemiştir beni. Filmin bir tiyatro metni olduğunu öğrendiğimde artık bu konuyu seçmekten başka şansım kalmamıştı. Beni çok geliştiren bir süreç oldu her anlamda.

    Burak Altay, 'Asmalı Konak'ta Nurgül Yeşilçay, Özcan Deniz, Selda Alkor, Menderes Samancılar ve Eylem Yıldız gibi isimlerle rol almıştı.

    'Asmalı Konak' ve 'Kampüsistan' dizileriyle tanıdık seni... Kendi dönemlerinin en çok izlenen dizileriydi. O günlerden bugüne hem oyunculuğun hem de sektördeki değişimler hakkında neler söylemek istersin?

    En başta o zamanlar dizi süreleri 50 dakika civarıydı. Zamanla yarışma gibi bir dert yoktu. Bir hikayeyi makul bir çalışma süresiyle tadını çıkararak çekme şansımız vardı. Bir kere çok değerli yönetmenler Çağan Irmak ve Uluç Bayraktar’la yolun çok başında çalışma şansım oldu. Meral Okay, Mahinur Ergun gibi iki müthiş hikayeciyi tanıdım. Daha önceki işlerimde Fikret Kuşkan’dan, Asmalı Konak zamanı Menderes Samancılar’dan çok şey öğrendim. Baktığım zaman bu işlerden önce de şanslıydım. İlk dizimde Erden Kıral ile çalıştım. Ali Özgentürk, Cemal Şan, Bahadır İnce gibi birçok önemli isimle kesişti yolum. Bu fırsatları iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum geriye bakınca. Sektörün bugün geldiği nokta çok zorlayıcı. Hem yaratıcı hem insani açıdan... Ama Türk dizi sektörü olarak bütün ekipler süper kahraman gibi çalışıyor. 90 dakikaya yerli dizi yersiz uzun derken 150 dakikaları zorlar hale nasıl gelindi hiç anlayamadım bunu. Herkese başta sağlık ve kolaylıklar diliyorum. 'Asmalı Konak' ve 'Kampüsistan' zamanının ötesinde işlerdi... O çalışma şartları şu an dijital platformlarda yakalanabiliyor.

    2003-2004 yılları arasında yayınlanan 'Kampüsitan'da Kaan Urgancıoğlu, Tuğçe Kazaz, Aylin Kontente, Engin Hepileri ve Irmak Ünal gibi isimler izleyici karşısına çıkmıştı.

    Kendini 3 kelime ile anlatabilir misin? Seni en iyi hangi kalimeler tasvir edebilir...

    Yok ben kendimi birkaç şeyle tanımlayamam, bence kimse tanımlayamaz. Hayatın içinde birçok şey oluyoruz, her şey değişiyor zamanla yerini başka şeyler alıyor. Belli tanımlamalar altında değerlendirme yapmayı sevmiyorum.

    Tiyatro, sinema, televizyon? Hayatınızın geri kalan kısmında sadece birini tercih etmek zorunda olsan hangisini seçerdin? Nedeniyle açıklar mısın?

    Bu üç farklı alan gibi görünse de oyunculuk açısından birbirinden ayrı şeyler değil aslında. Sadece oyunculuğu ölçeklendirme farkı var dolayısıyla birini diğerinden daha farklı yapan şey oyunculuğu yaptığınız ortamın değişmesi. Ama tabii ki sahnede olmayı seviyorum.

    "OYUNCU OLMASAYDIM PSİKOLOJİ OKURDUM"

    Bir de müzisyen kimliğin var. Sahne aldığın zamanlar da oldu. Müziği hayatın neresinde konumlandırıyorsun?

    Müzik hayatımda hep vardı. Ablam müzik öğretmeni küçük yaşlardan beri Türk Sanat Müziği dinletirdi babam, şarkı söyletir, sesimizi kaydederdi. 3 yaşında söylediğim “Zeytin gözlüm sana meylim nedendir” kayıtlarını hala saklıyorum. Canlı müzik dinlemeye gittiğim bir akşam sahnedeki arkadaşım bir şarkı için sahneye davet etti. O bir şarkı 3’e 5’e çıkınca mekan sahibi gazinocular kralı gibi teklifte bulundu, ben de yapmak istedim yaptım. 4 yıl 'Perişan Perşembe' adı altında müzik yaptık. Yine yapabiliriz. Müziği oyunculuktan ayrı tutamayız zaten. Okul yıllarında Arda ile beraber İzmir Devlet Operasında çalıştık 1 sezon. Şarkı söylemek, dinlemek, müzik hep var.

    Oyuncu olmasaydın hangi mesleği yapmak isterdin?

    Psikoloji okurdum herhalde diye düşünüyorum. Ama zevkle yapacağım başka bir meslek E-spor oyuncusu olmak olabilir (Gülüyor).

    "KIZ BABASI OLMAK ÇOK BAŞKAYMIŞ"

    Kız babasısın... Baba olduktan sonra hayata bakış açın nasıl değişti?

    Baba olmak anlatılabilecek bir şey değil galiba. Ama hakim duygusu çok sevgi ve bir o kadar da kaygı. Birçok şey değişiyor hayatta, öncelikler değişiyor, motivasyonun değişiyor, bir güzel sözü dünyayı cennete çevirebiliyor mesela, en kötü anı da… Melek Arya benim en büyük önceliğim. Kız çocuk bir başka derlerdi hep, ne alakası var derdim ama haklılarmış.

    Çocuğunuzun da oyuncu olmasını ister misin?

    Arya ne olmak isterse onu olabilir, ben desteklerim tüm gücümle gerçekten istediğine inanırsam...

    Boş zamanlarında ne yapmaktan zevk alıyorsun...

    Ya çok farklı şeyler değil boş zamanlarda yaptıklarım. Kızımla vakit geçirmeye çalışırım. İzlerim, okurum, gezerim. Kürek sporuyla ilgiliyim bu aralar, bir de tabii ki konsol oyunları... (Gülüyor)

    Son olarak; İleriye yönelik bir planın veya hayalin var mı?

    Sağlıklı bir şekilde uzun yıllar işimi yapmayı hayal ediyorum. Kızımın büyüdüğünü ve refah, mutlu bir Türkiye’de yaşadığını hayal ediyorum. İz bırakmış işlerle ve yaşadığım hayatla seçimlerimle, ona onurlu gururlu bir miras bırakmayı hayal ediyorum. Bunu ülkemin bütün çocukları için yürekten istiyorum.

    2021-2022 yıllarının ekran zirvesine, taht kurması beklenen ‘Üç Kuruş‘ dizisinde yer alan ve başarılı oyunculuğu ile adından sıkça söz ettiren başarılı oyuncu Burak Altay‘ın dizideki oyunculuk performansı, nefesler tutulmuş bir şekilde bekleniyor. Dizinin ‘Çukur’ ve ‘İçeride’ dizilerinin harmanlanılmış haline benzetilen konusuna, bambaşka bir bakış açısı katacak oyuncu Burak Altay  kimdir?

    Burak Altay  kaç yaşında?

    Burak Altay  kimdir? Kısaca tanıyalım…

    • Yaşı: 41
    • Burcu: İkizler
    • Doğum tarihi: 25 Mayıs 1980
    • Yaşadığı Yer: İstanbul
    • Nereli: Rize
    • Boyu: 1.78
    • Kilosu: 65

    Burak Altay  kaç yaşında?

    Kirli sakalı ve kahverengi saç rengiyle fiziksel olarak tanımlanan ünlü oyuncu Burak Altay’ın yaşı 41.

    Burak Altay’ın burcu

    25 Mayıs doğumlu olan yakışıklı ve başarılı oyuncu Burak Altay , Show TV kanalında yayınlanacak olan Üç Kuruş dizisinin Bülent olarak dizide yer alacak. Yakışıklı oyuncunun dizideki karakterinin yanısıra burcu burç severler tarafından oldukça merak edildi. Burak Altay İkizler burcu.

    Burak Altay doğum tarihi 

    Yazımızı yazdığımız süreçte 41 yaşında olan düz ve uzun saçlarıyla dikkatleri üzerine çeken Burak Altay’ın doğum tarihi 25 Mayıs 1980.

    Burak Altay aslen nerelidir?

    Mıhlama, Kara Lahana Çorbası, Hamsi Koli ve Laz Böreği lezzetleri denilince akla gelen muhteşem şehrimiz Rize, Burak Altay’ın memleketi olarak biliniyor. 

    Burak Altay nerede oturuyor?

    Birçok ünlünün hem meslek icabı olarak ikamet ettiği, hemde muhteşem manzarasına vurulduğu şehir İstanbul’da Burak Altay da ikamet ediyor. 

    Burak Altay boyu

    Siyah İnci adlı dizinin Ahmet Çelebi karakterine hayat veren başarılı oyuncu Burak Altay’ın boyu 1,78.

    Burak Altay kilo

    Şampiyon dizisiyle ekranlarda gözleri üzerine çeviren Burak Altay, Kado karakterine hayat verdi. Burak Altay 1.78 boyuna oranla 65 kilo.

    Burak Altay nerede oturuyor?

    Burak Altay eğitim

    • Dokuz Eylül Üniversitesi- Tiyatro Bölümü
    • Fiziksel Kusurların Birey Psikolojisine Etkileri başlıklı (Lisans Tezi) – 2001
    • Devlet Tiyatroları- 2002 (Erzurum Devlet Tiyatrosunda yönetmen ve oyuncu olarak devam etmekte.)
    • İstanbul Devlet Tiyatrosu

    Burak Altay hangi ajans/ menajerlik ile çalışıyor?

    Burak Altay ‘Wetalent Management’ ile çalışıyor.

    Burak Altay’ın sevgilisi var mı?

    Burak Altay’ın sevgilisi en çok merak edilen sorular içerisinde. Ancak yakışıklı oyuncunun gönlünü kime kaptırdığı bilinmiyor.

    Burak Altay evli mi? Boşandı mı? Çocuğu var mı?

    Oyunculuğuyla çok konuşan Burak Altay daha önce Tiyatrocu arkadaşı Eylem Yıldız ile evlenmesinin ardından boşanma haberi ile gündeme geldi. Daha sonra 2. evliliğini yapan ancak bu evliliğini de boşanma ile bitiren oyuncu şu an evli değil. Son evliliğinden 1 kızı olan yakışıklı oyuncunun kızı hakkında bilgi bulunmuyor.

    Burak Altay, Üç Kuruş dizisinde ki rolü ne?

    Üç Kuruş dizisinde Bülent karakterine hayat veren Burak Altay, diziye göre ‘Çıngıraklı mahallesi’ olarak adlandırılan mahallenin karakterlerinden birisi olarak dahil. 

    Burak Altay oynadığı diziler /filmler

    • Üç Kuruş, Bülent, 2021
    • Siyah İnci, Ahmet, 2017
    • Sırat, Topal Salih Selman, 2017
    • Kampüsistan, Selçuk, 2003
    • Hayat Bağları, 2000-2003

    Burak Altay  oynadığı filmler

    • Acemi Müezzin, 2009
    • Limon Ağacı, Ali, 2008
    • Şöhret, Serkan Özer, 2005
    • Babam ve Biz, 2001

    Burak Altay sosyal medya hesapları

    Burak Altay kimdir? Yazımızı okumayı bitirdiyseniz, şimdi sizler için Burak Altay’ın kullandığı resmi sosyal medya hesaplarını derledik. Aşağıda yer alan sosyal medya hesaplarından Burak Altay’a ulaşım sağlayabilirsiniz.

    Burak Altay Instagram

    Burak Altay Twitter

    Burak Altay ve Ahmet Kural

    Burak Altay ve Ahmet Kural

    Burak Altay ve kendisi gibi oyuncu arkadaşı Ahmet Kural’ın çocukluk arkadaşı olduklarını biliyor muydunuz?

    Burak Altay ve eski eşi Eylem Yıldız

    Burak Altay ve eski eşi Eylem Yıldız

    Burak Altay’ın çok merak edilen eski eşi Eylem Yıldız’ı daha önce görmüş müydünüz?

    Altay Bayındır Burak diye bağırıyor

    Altay Bayındır’ın çok konuşulan Burak diye bağırdığı videosunu daha önce izlemiş miydiniz?

    Burak Altay ve Eylem Yıldız, yıllar sonra aynı projede

    Bir dönem Özcan Deniz ve Nurgül Yeşilçay'ın başrollerinde oynadığı 'Asmalı Konak' dizisinde 'Salih' karakterini canlandıran Burak Altay ve dizide 'Zeynep' karakterine hayat veren Eylem Yıldız, uzun bir aradan sonra aynı projede buluşuyor.

    Yayınlanma: 12:43 - 15 Şubat 2019 Güncellenme:

    Burak Altay ve Eylem Yıldız, yıllar sonra aynı projede

    2002 senesinin en çok izlenen dizilerinden biri olan ‘Asmalı Konak’ final bölümünde aldığı %76’lık izlenme payı ile Türk televizyon tarihine damga vurmuştu. O dönem dizide  ‘Salih’ karakterine can veren Burak Altay dizide aşk yaşadığı ‘Zeynep’ karakterine hayat veren oyuncu Eylem Yıldız’la 17 sene sonra tekrar aynı projede buluşuyor.

    UZUN SÜRE SONRA BİR ARAYA GELDİLER

    Başarılı oyuncular Burak Altay ve Eylem Yıldız; Alman yazar Tilla Lingenberg'in kaleme aldığı ve Yücel Erten'in Türkçe'ye çevirdiği ‘İsimsiz’ oyununda aynı sahneyi paylaşacaklar. Yapımcılığını Kavim Tiyatro'nun üstlendiği oyunda; İkili ilişkilerden, hayattan ve içinde yaşadığımız toplumdan beklentilerimiz, karşındakinin gözünden kendi gerçekliğimiz, karar verebilmek ve harekete geçmek gerektiğinde yitirilen cesaretimiz gibi birçok soru ve sorunlarla seyirciyi karşı karşıya getiriyor.

    İKİ AYRI DÜNYA

    Yazarın ‘bu kimin özgürlüğü’ düşüncesinden yola çıkarak, gecenin sonunda izleyiciyi daha büyük sorunlarla baş başa bırakan oyunda Burak Altay ve Eylem Yıldız başarılı oyunlarıyla iki ayrı dünyada dört ayrı ruhun yolculuğunu anlatacaklar. 13 Mart'ta prömiyerini yapacak olan ‘İsimsiz’ biletleri Biletix'te satışa çıktı.

    AltayaşkDünyaeylemoyuncuÖzcan DeniztiyatroTÜRKÇE

    nest...

    oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır