Namazda okuncak dualar ve sureleri bu sayfada bulabilirsiniz.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِاللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاو ;َاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَئُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ﴿٢٥٥
Okunuşu: Allâhu lâ ilâhe illâ huve’l-hayyu’l-kayyûm. Lâ te’huzuhû sinetun ve lâ nevm. Lehû mâ fi’s-semâvâti ve mâ fi’l-ardı men zellezî yeşfe’u ‘ındehû illâ bi iznih. Ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve lâ yuhîtûne bi şey’in min ‘ılmihî illâ bimâ şâe vesi’a kursiyyuhu’s-semâvâti ve’larda ve lâ yeûduhû hıfzuhumâ ve huve’l-‘aliyyu’l-‘azîm.
Anlamı: O'ndan başka ilah olmayan Allah, hay ve kayyumdur (ezel ve ebedidir). O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerlerde olan şeyler O'nundur. İzni olmaksızın O'nun yanında şefaat eden yoktur. Halkın önünde ve arkasında olanı (istikbal ve maziyi) bilir. İnsanlar O'nun ilminden, O'nun isteğinden başkasını ihata edemezler. Kürsisi semaları ve yeri içine alır. Onların hıfzı O'nu (Cenab-ı Ecelli Ala'yı) yormaz. O, pek yüksek ve büyüktür.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
١﴾ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ﴿٢﴾اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ﴿٣﴾مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ﴿٤﴾اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ﴿٥﴾اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ ﴿٦﴾صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ﴿٧
Okunuşu: 1- “Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 2- Elhamdulillâhi Rabbi’l-âlemîn. 3- Er-Rahmâni’r-Rahîm. 4- Mâliki yevmi’d-dîn. 5- İyyâke na’budu ve iyyâke neste’în. 6- İhdine’s-sırâta’l-mustakîm. 7- Sırâta’l-lezîne en’amte aleyhim. Ğayri’l-meğdûbi aleyhim ve le’d-dâllîn.”
Anlamı: 1- “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 2- Hamd; Âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir. 3- (O Allah) Rahmân ve Rahîm’dir. 4- Din (ödül ve ceza) gününün sahibidir. 5- (Ey Allah’ım) Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen’den yardım dileriz. 6- Bizi dosdoğru yola ilet. 7- Kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil.”
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ الْف۪يلِۜ﴿١﴾اَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ ف۪ي تَضْل۪يلٍۙ﴿٢﴾وَاَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْراً اَبَاب۪يلَۙ﴿٣﴾تَرْم۪يهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجّ۪يلٍۖۙ﴿٤﴾فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَأْكُولٍ﴿٥
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Elemtera keyfe fe’ale Rabbuke bi-ashâbi’l-fîl. 2- Elem yec’al keydehum fî tadlîl. 3- Ve ersele ’aleyhim tayran ebâbîl. 4- Termîhim bi-hicâratin min siccîl. 5- Fece’alehum ke’asfin me’kûl.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi? 2- Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? 3- Onların üstüne ebabil kuşları gönderdi. 4- O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. 5- Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
لِا۪يلَافِ قُرَيْشٍۙ﴿١﴾ا۪يلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَٓاءِ وَالصَّيْفِۚ﴿٢﴾فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هٰذَا الْبَيْتِۙ﴿٣﴾اَلَّذ۪ٓي اَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَاٰمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ﴿٤
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- Li îlâfi kurayş. 2- Îlâfihim rihlete’ş-şitâi ve’s-sayf. 3- Felya’budû Rabbe hâze’l-beyt. 4- Ellezî et’amehum min cû’in ve âmenehum min havf.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Kureyş’in emniyetini sağladığı, 2- Yaz ve kış yolculuğunda onları (güvenliğe ulaştırıp başkalarıyla) ısındırıp yakınlaştırdığı için onlar, 3- Bu evin (mabed’in, Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsinler. 4- Ki O (Allah) kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve her çeşit korkudan güvenliğe kavuşturandır.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ﴿١﴾فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ﴿٢﴾وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ﴿٣﴾فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ﴿٤﴾اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ﴿٥﴾اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ﴿٦﴾وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ﴿٧
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Eraeytellezî yukezzibu bi’d-dîn. 2- Fezâlike’l-lezî yedu’ul-yetîm. 3- Ve lâ yehuddu alâ ta’âmi’l-miskîn. 4- Feveylun lil-musallîn. 5- Ellezînehum an salâtihim sâhûn. 6- Ellezînehum yurâûn. 7- Ve yemne’ûne’l-mâ’ûn.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Din gününü (İslam’ı, ahirette ceza ve mükâfatı) yalanlayanı gördün mü? 2- İşte o, yetimi itip kakar. 3- Yoksulu doyurmayı teşvik etmez (önayak olmaz). 4- Şu namaz kılanların vay haline! 5- Onlar namazlarından gafildirler (önem vermezler). 6- Onlar gösteriş (için ibadet) yaparlar. 7- Ve onlar en küçük bir yardımı (zekâtı) da engellerler.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْـكَوْثَرَۜ﴿١﴾فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ﴿٢﴾اِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْاَبْتَرُ﴿٣
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “İnnâ a’taynâ ke’l-kevser. 2- Fesalli li-Rabbike ve’nhar. 3- İnne şâni’eke huve’l-ebter
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. 2- Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. 3- Asıl sonu kesik olan, senin düşmanın (sana buğzeden)dir
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْـكَافِرُونَۙ﴿١﴾لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ﴿٢﴾وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ﴿٣﴾وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ﴿٤﴾وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ﴿٥﴾لَـكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ﴿٦
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Gul yâ eyyuhe’l-kâfirûn. 2- Lâ a’budu mâ ta’budûn. 3- Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud. 4- Velâ ene âbidun mâ abettum. 5- Velâ entum âbidûne mâ a’bud. 6- Lekum dînukum veliye dîn.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “De ki: Ey kâfirler. 2- Ben sizin taptıklarınıza tapmam. 3- Siz de benim ibadet ettiğime ibadet edecek değilsiniz. 4- Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim. 5- Siz de benim ibadet ettiğime, ibadet edecek değilsiniz. 6- Sizin dininiz size, benim dinim bana.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اِذَا جَٓاءَ نَصْرُ اللّٰهِ وَالْفَتْحُۙ﴿١﴾وَرَاَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ ف۪ي د۪ينِ اللّٰهِ اَفْوَاجاًۙ﴿٢﴾فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُۜ اِنَّهُ كَانَ تَوَّاباً﴿٣
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “İzâ câe nasrullâhi ve’l-fethu. 2- Ve raeyte’n-nâse yedhulûne fî dînillâhi efvâcâ. 3- Fe sebbih bi-hamdi Rabbike vestağfirhu innehû kâne tevvâbâ.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Allah’ın yardımı ve fetih geldiği zaman, 2- Ve insanların, Allah’ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğün zaman, 3- Hemen Rabbini överek tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ ﴿١﴾ مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ﴿٢﴾سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍۚ﴿٣﴾وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ﴿٤﴾ف۪ي ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ﴿٥
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb. 2- Mâ ağnâ ‘anhu mâluhû ve mâ keseb. 3- Seyaslâ nâran zâte leheb. 4- Vemraetuhû hammâlete’l-hatab. 5- Fî cîdihâ hablun min mesed.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “Ebu Leheb’in elleri kurusun, (yok olsun) zaten yok oldu ya. 2- Malı da, kazandıkları da kendisine bir yarar sağlamadı. (kurtarmadı) 3- (O) alevli bir ateşe girecektir. 4- Karısı da, odun hamalı (ve), 5- Boynunda bükülmüş bir ip olarak (ateşe girecektir.)
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ﴿١﴾اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ﴿٢﴾لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ﴿٣﴾وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ﴿٤
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Gul huvallâhu ehad. 2- Allâhu’s-samed. 3- Lem yelid ve lem yûled. 4- Ve lem yekun lehû kufuven ahad.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “De ki: O Allah birdir. 2- Allah samed (her şey O’na muhtaç, O kimseye muhtaç değil)’dir. 3- O doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. 4- Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ﴿١﴾مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ﴿٢﴾وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ﴿٣﴾وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ﴿٤﴾وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ﴿٥
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Gul e’ûzu bi-Rabbi’l-felak. 2- Min şerri mâ halak. 3- Ve min şerri ğâsikın izâ vekab. 4- Ve min şerri’n-neffâsâti fi’l-ukad. 5- Ve min şerri hâsidin izâ hased.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım, 2- Yarattığı şeylerin şerrinden, 3- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, 4- Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, 5- Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden. (Allah’a sığınırım).
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ﴿١﴾مَلِكِ النَّاسِۙ﴿٢﴾اِلٰهِ النَّاسِۙ﴿٣﴾مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ﴿٤﴾اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ﴿٥﴾مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ﴿٦
Okunuşu: Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm. 1- “Gul e’ûzu bi-Rabbi’n-nâs. 2- Meliki’n-nâs. 3- İlâhi’n-nâs. 4- Min şerri’l-vesvâsi’l-hânnâs. 5- Ellezî yuvesvisu fî sudûri’n-nâs. 6- Mine’l-cinneti ve’n-nâs.
Anlamı: —Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. 1- “De ki: İnsanların Rabbine sığınırım. 2- İnsanların malikine, 3- İnsanların (gerçek) ilahına; 4- İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden. 5- O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünce, şüphe) vesvese verir. 6- Gerek cin, gerekse insanlardan (olan vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım.)
Namaz sûreleri tanımı ile kastedilen Kur'anı Kerim'deki son 10 suredir. Bu sureler kısa ve ezberlemesi kolay olduğu için namazda okunmaktadır. Yoksa "Namaz Sureleri" ifadesi ilmi bir tanımlama değildir. Bunun dışında Kur'anı Kerim'den istenilen her sure, her ayet namaz kılarken okunabilir, zammı sure olarak kıraat edilebilir.
Kuranı-ı Kerim’de Fatiha suresinden Nas suresine doğru bir sıralama var. Namazda bu sıralamaya uyulması gerekli. Bu konuda ayrıntılı bilgi almak için namaz surelerinin okunuş sırası konulu sayfamıza bakılabilir.
سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ ﴿﴾ وَتَبَارَكَ اسْمُكَ ﴿﴾ وَتَعَالَى جَدُّكَ ﴿﴾ وَلاَ إِلَهَ غَيْرُكَ
Okunuşu: Subhânekellâhumme ve bi hamdik ve tebârakesmuk ve teâlâ cedduk (ve celle senâuk*) ve lâ ilâhe ğayruk.
* (vecelle senâuk kısmı sadece cenaze namazında okunur.)
Anlamı: Allah'ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur.
التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ ﴿﴾السَّلامُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ ﴿﴾ السَّلامُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ ﴿﴾ أَشْهَدُ أَنْ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ ﴿﴾ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
Okunuşu: Ettehiyyâtu lillâhi vessalevâtu vettayibât. Esselâmu aleyke eyyuhen-Nebiyyu ve rahmetullahi ve berakâtuhu. Esselâmu aleynâ ve alâ ibâdillâhis-Sâlihîn. Eşhedu en lâ ilâhe illallâh ve eşhedu enne Muhammeden abduhû ve Rasuluh.
Anlamı: Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a dır. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın bütün iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir.
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ﴿﴾ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيم ﴿﴾ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ
Okunuşu: Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ İbrahime ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidun mecîd.
Anlamı: Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine rahmet eyle; şerefini yücelt. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
اللَّهُمَّ بَارِكَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ ﴿﴾ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيم ﴿﴾ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ
Okunuşu: Allâhumme barik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ barekte alâ İbrahîme ve alâ âli İbrahim. İnneke hamidun mecîd
Anlamı: Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in ümmetine hayır ve bereket ver. İbrahim'e ve İbrahim'in ümmetine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye layık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.
رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Okunuşu: Rabbenâ âtina fid'dunyâ haseneten ve fil'âhirati haseneten ve kınâ azâbennâr.
Anlamı: Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.
رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
Okunuşu: Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mu'minine yevme yekûmu'l hisâb.
Anlamı: Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü'minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.
اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَ نَسْتَغْفِرُكَ وَ نَسْتَهْدِيكَ ﴿﴾ وَ نُؤْمِنُ بِكَ وَ نَتُوبُ اِلَيْكَ ﴿﴾ وَ نَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِى عَلَيْك اْلخَيْرَ كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَ لاَ نَكْفُرُكَ ﴿﴾ وَ نَخْلَعُ وَ نَتْرُكُ مَنْ يَفْجُرُكَ
Okunuşu: Allâhumme innâ nesteînuke ve nestağfiruke ve nestehdik. Ve nu'minu bike ve netûbu ileyk. Ve netevekkelu aleyke ve nusni aleykel-hayra kullehu neşkuruke ve lâ nekfuruke ve nahleu ve netruku men yefcuruk
Anlamı: Allahım! Senden yardım isteriz, günahlarımızı bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni isteriz. Sana inanırız, sana tevbe ederiz. Sana güveniriz. Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek seni hayır ile överiz. Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkar etmez ve onları başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkar eden ve sana karşı geleni bırakırız.
اَللَّهُمَّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ لَكَ نُصَلِّى وَ نَسْجُدُ ﴿﴾ وَ اِلَيْكَ نَسعْىَ وَ نَحْفِدُ ﴿﴾ نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَ نَخْشَى عَذَابَك ﴿﴾ اِنَّ عَذَابَكَ بِاْلكُفَّارِ مُلْحِقٌ
Okunuşu: Allâhumme iyyâke na'budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes'a ve nahfidu nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilkuffâri mulhık
Anlamı: Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız. İbadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.
Kuran-ı Kerim'de kolaylıkla ezberleyebileceğiniz hem faziletli hem de kısa olan sureleri sıralamaya uygun şekilde sizler için derledik. Kuran-ı Kerim okumanın fazileti...
Allah (c.c)'un izni ile dünyada iken okuyana kıyamet günü şefaatçi olacak olan Kuran-ı Kerim fazileti çok üstün bir kitaptır. Sahih hadis-i şerif kaynaklarında gıpta edilecek bir kimsenin durumu; Allah’ın kendisine verdiği Kuran ile gece gündüz meşgul olan kimse ile bağdaşmıştır. Allah (c.c)'un kelamında her harfine kat kat sevaplar verdiği Kuran-ı Kerim için Peygamberimiz (SAV) şöyle buyurdu: “Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.”(Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İLİŞKİLİ HABERKuran okumaya başlamadan önce okunacak dua! Her harf için sevap kazandıran dua
Peygamberimiz (SAV)'in “Her ziyâfet çeken, ziyâfetine (insanların) gelmesini ister ve bundan memnun olur. Kur’ân da Allâh’ın ziyâfetidir. Ondan uzak durmayınız.” (Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân, 1) hadisinde Allah'ın Kurana verdiği önem anlaşılmaktadır. Devamlı okuyabilmek adına ise surelerden en azından kısa olanları ezbere bilmekte fayda var. İşte Kuran-ı Kerim'de geçen sırasıyla kısa sureler:
İLİŞKİLİ HABERNamaz sureleri sıralaması! Namazda hangi sureler okunur? Namaz kılarken okunan zammı sureler
KURANDA EZBERLENEBİLECEK KISA SURELER LİSTESİ:
İLİŞKİLİ HABERKuran okumanın sevabı! Abdestsiz Kuran okunur mu, dokunulur mu?
Sıra | Sûre | Ayet Sayısı | Nuzül Sırası | |
---|---|---|---|---|
1 | Fâtiha Sûresi | 7 | 5 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
2 | Bakara Sûresi | 286 | 87 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
3 | Âl-i İmrân Sûresi | 200 | 89 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
4 | Nisâ Sûresi | 176 | 92 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
5 | Mâide Sûresi | 120 | 112 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
6 | En'âm Sûresi | 165 | 55 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
7 | A'râf Sûresi | 206 | 39 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
8 | Enfâl Sûresi | 75 | 88 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
9 | Tevbe Sûresi | 129 | 113 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
10 | Yunus Sûresi | 109 | 51 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
11 | Hûd Sûresi | 123 | 52 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
12 | Yusuf Sûresi | 111 | 53 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
13 | Ra'd Sûresi | 43 | 96 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
14 | İbrahim Sûresi | 52 | 72 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
15 | Hicr Sûresi | 99 | 54 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
16 | Nahl Sûresi | 128 | 70 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
17 | İsrâ Sûresi | 111 | 50 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
18 | Kehf Sûresi | 110 | 69 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
19 | Meryem Sûresi | 98 | 44 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
20 | Tâ-Hâ Sûresi | 135 | 45 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
21 | Enbiyâ Sûresi | 112 | 73 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
22 | Hac Sûresi | 78 | 103 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
23 | Mü'minûn Sûresi | 118 | 74 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
24 | Nûr Sûresi | 64 | 102 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
25 | Furkan Sûresi | 77 | 42 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
26 | Şuarâ Sûresi | 227 | 47 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
27 | Neml Sûresi | 93 | 48 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
28 | Kasas Sûresi | 88 | 49 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
29 | Ankebût Sûresi | 69 | 85 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
30 | Rûm Sûresi | 60 | 84 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
31 | Lokman Sûresi | 34 | 57 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
32 | Secde Sûresi | 30 | 75 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
33 | Ahzâb Sûresi | 73 | 90 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
34 | Sebe' Sûresi | 54 | 58 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
35 | Fâtır Sûresi | 45 | 43 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
36 | Yâsin Sûresi | 83 | 41 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
37 | Sâffât Sûresi | 182 | 56 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
38 | Sâd Sûresi | 88 | 38 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
39 | Zümer Sûresi | 75 | 59 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
40 | Mü'min Sûresi | 85 | 60 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
41 | Fussilet Sûresi | 54 | 61 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
42 | Şûrâ Sûresi | 53 | 62 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
43 | Zuhruf Sûresi | 89 | 63 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
44 | Duhân Sûresi | 59 | 64 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
45 | Câsiye Sûresi | 37 | 65 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
46 | Ahkaf Sûresi | 35 | 66 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
47 | Muhammed Sûresi | 38 | 95 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
48 | Fetih Sûresi | 29 | 111 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
49 | Hucurât Sûresi | 18 | 106 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
50 | Kaf Sûresi | 45 | 34 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
51 | Zâriyât Sûresi | 60 | 67 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
52 | Tûr Sûresi | 49 | 76 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
53 | Necm Sûresi | 62 | 23 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
54 | Kamer Sûresi | 55 | 37 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
55 | Rahmân Sûresi | 78 | 97 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
56 | Vâkıa Sûresi | 96 | 46 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
57 | Hadid Sûresi | 29 | 94 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
58 | Mücâdele Sûresi | 22 | 105 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
59 | Haşr Sûresi | 24 | 101 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
60 | Mümtehine Sûresi | 13 | 91 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
61 | Saf Sûresi | 14 | 109 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
62 | Cum'a Sûresi | 11 | 110 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
63 | Münâfikûn Sûresi | 11 | 104 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
64 | Teğabün Sûresi | 18 | 108 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
65 | Talâk Sûresi | 12 | 99 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
66 | Tahrim Sûresi | 12 | 107 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
67 | Mülk Sûresi | 30 | 77 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
68 | Kalem Sûresi | 52 | 2 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
69 | Hâkka Sûresi | 52 | 78 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
70 | Meâric Sûresi | 44 | 79 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
71 | Nuh Sûresi | 28 | 71 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
72 | Cin Sûresi | 28 | 40 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
73 | Müzzemmil Sûresi | 20 | 3 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
74 | Müddessir Sûresi | 56 | 4 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
75 | Kıyamet Sûresi | 40 | 31 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
76 | İnsan Sûresi | 31 | 98 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
77 | Mürselât Sûresi | 50 | 33 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
78 | Nebe' Sûresi | 40 | 80 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
79 | Nâziât Sûresi | 46 | 81 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
80 | Abese Sûresi | 42 | 24 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
81 | Tekvir Sûresi | 29 | 7 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
82 | İnfitâr Sûresi | 19 | 82 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
83 | Mutaffifin Sûresi | 36 | 86 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
84 | İnşikak Sûresi | 25 | 83 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
85 | Bürûc Sûresi | 22 | 27 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
86 | Târık Sûresi | 17 | 36 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
87 | A'lâ Sûresi | 19 | 8 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
88 | Gâşiye Sûresi | 26 | 68 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
89 | Fecr Sûresi | 30 | 10 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
90 | Beled Sûresi | 20 | 35 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
91 | Şems Sûresi | 15 | 26 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
92 | Leyl Sûresi | 21 | 9 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
93 | Duhâ Sûresi | 11 | 11 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
94 | İnşirâh Sûresi | 8 | 12 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
95 | Tin Sûresi | 8 | 28 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
96 | Alak Sûresi | 19 | 1 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
97 | Kadir Sûresi | 5 | 25 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
98 | Beyyine Sûresi | 8 | 100 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
99 | Zilzâl Sûresi | 8 | 93 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
100 | Âdiyât Sûresi | 11 | 14 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
101 | Kâria Sûresi | 11 | 30 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
102 | Tekâsür Sûresi | 8 | 16 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
103 | Asr Sûresi | 3 | 13 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
104 | Hümeze Sûresi | 9 | 32 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
105 | Fil Sûresi | 5 | 19 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
106 | Kureyş Sûresi | 4 | 29 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
107 | Mâûn Sûresi | 7 | 17 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
108 | Kevser Sûresi | 3 | 15 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
109 | Kâfirûn Sûresi | 6 | 18 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
110 | Nasr Sûresi | 3 | 114 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
111 | Tebbet Sûresi | 5 | 6 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
112 | İhlâs Sûresi | 4 | 22 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
113 | Felâk Sûresi | 5 | 20 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
114 | Nâs Sûresi | 6 | 21 | Meali, Arapçası, Tefsiri |
Tebbet sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 5 âyettir. İsmini, birinci âyetteki “kurudu/kurusun” mânasındaki تَبَّتْ (tebbet) kelimesinden alır. Ayrıca اَ ...
Deve, sözlükte “geviş getiren memelilerden, sırtı bir veya iki hörgüçlü, eti yenip sütü içilen, bacakları ve boynu çok uzun yük ve binek hayvanı” şekl ...
Kâfirûn sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 6 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kâfirler” mânasına gelen اَلْكَافِرُونَ (kâfirûn) kelimesinden alı ...
Copyright © 2019 Kuran ve Meali. Hiçbir ticari kaygısı yoktur.
kuranvemali.com altında yayınlanan içeriklerin tüm hakları mahfuzdur. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi içeriklerin tamamı izinsiz kullanılamaz.
Her namazda okunması farz olan Fatiha Suresi, 7 ayettir ve Kuran'daki en kısa surelerden biridir.
Namazda Okunabilen, En Kolay Ezberlenen Kısa Sureler Hangileridir?
1- Asr Suresi - 3 Ayet
2- Kevser Suresi - 3 Ayet
3- Felak Suresi - 6 ayet
4- Nas Suresi - 5 ayet
5- İhlas Suresi - 4 ayet
Kısa Sureler ve Anlamları
1- Asr Suresi:
Okunuşu:
Vel asr. İnnel insane le fi husr. İllellezıne amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakkı ve tevasav bis sabr.
Anlamı:
Asra yemin olsun ki insan ziyandadır / hüsrandadır. İman edenler, birbirlerini hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
2- Kevser Suresi:
Okunuşu:
İnnâ a’taynâ ke’l-kevser. Fesalli li-Rabbike ve’nhar. İnne şâni’eke huve’l-ebter.
Anlamı:
Şüphesiz, sana Kevser'i biz verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve zorluklara karşı göğüs ger. Kuşkusuz asıl soyu kesik olan, sana kin güdenlerin ta kendisidir.
3- Felak Suresi:
Okunuşu:
Kul e'ûzü birabbil felak. Min şerri mâ halak. Ve min şerri ğasikın izâ vekab. Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad. Ve min şerri hâsidin izâ hased.
Anlamı:
De ki karanlık çöktüğü zaman gecenin şerrinden, yarattıklarının şerrinden, fitne çıktığı zaman hasetçilerin şerrinden ve düğümlere üfleyenlerin (büyü yapanların) şerrinden Allah'a sığınırım.
4- Nas Suresi:
Okunuşu:
Kul e'ûzü birabbinnâs. Melikinnâs. İlâhinnâs. Min şerrilvesvâsilhannâs. Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi. Minelcinneti vennâs.
Anlamı:
De ki, inanırım ben insanların Rabbine, insanların ilahına. Şeytanın fısıldadığı vesvesesinin şerrinden Allah'a sığınırım. İnsanların göğüslerine kuruntular fısıldar o. Cinlerden ve insanlardandır o.
5- İhlas Suresi:
Okunuşu:
Kul hüvellâhü ehad, Allâhüssamed, Lem yelid ve lem yûled, Ve lem yekün lehû küfüven ehad.
Anlamı:
De ki: O Allah'tır, Bir ve Tek olandır. Samed'dir, kimseye muhtaç değildir. Doğmamış ve doğurmamıştır. Başka hiçbir varlık onun dengi ve eşi olamaz.
Kısa Surelerin İsimlerinin Anlamı
1- Kevser:
Cennetteki bir nehrin adıdır. Birçok kaynakta Havz-ı Kevser olarak da geçer.
2- Asr:
Devir, çağ, dönem anlamına gelir.
3- Felak:
Sabah anlamına gelir.
4- Nas:
İns kelimesinin çoğuludur. İnsanlar demektir.
5- İhlas:
İçten bir şekilde ibadet etmek, dua etmek demektir.