Yara izi tedavisi, cerrahi veya doğal birkaç metot ile travmalarla ya da herhangi bir şekilde oluşmuş yaraların iyileştirilmesine yönelik operasyonlardır. Ayrıca bu tedavi yöntemine skar tedavisi de denilmektedir. Yara izleri; keloid oluşumları, yanık izleri, dikiş izleri veya jilet yaraları biçiminde gözlenebilmektedir. Bu yaraların oluşum hikayeleri dış faktörlere bağlı olduğu gibi doğuştan da gelebilmektedir.
Bu yazımızda keloid ve skar tedavileri nelerdir, yanık izleri, dikiş ya da ameliyat izleri, sivilce izi veyahut jilet yaraları gibi travmalara bağlı yaraların tedavileri nasıl gerçekleştirilir, öncesinde ve sonrasında sizi neler bekliyor gibi tedavi süreçlerine dair aklınıza takılan tüm sorulara yanıt bulabileceksiniz.
Yara izleri vücut genelinde küçük ve cüzi bir yüzdeyi kaplasalar da güzellik ve estetik açısından etkileri büyük olabilmektedir. Bu sebeple kıyafetlerin gizlediği veya gizleyemediği izler ve yaralar birçok kişinin estetik bir kaygısıdır.
Yara izleri birçok farklı senaryoda oluşabilmektedir. Oluşum aşamasında yaranın cilt dokusunun ne kadar derinine indiği gibi durumlar tedavi aşamasında estetik müdahalenin sınırlarını belirlemektedir.
Yaralar genel olarak şu etkenlere bağlı olarak oluşmaktadır;
Yara izlerinin sebep olduğu sorunlar;
Ciltte doğuştan gelen veya sonradan yaşanan travmalara ve sebeplere bağlı olarak farklı tipte yaralar oluşabilmektedir, bu yara oluşumları genel olarak şunlardır:
Yaraların iyileşme sürecinde ciltte aşırı hücre üretimi sonucu oluşan ve yarayı andıran dokuya keloid denilmektedir. Keloidler görünüm olarak kırmızımsı veya ten renginde ve hafif çıkık yumru formundadır. Genellikle yaygın olarak ellerde, göğüs, omuz ve sırt bölgelerinde ya da kulak gibi alanlarda görülebilmektedir.
Ayrıca bu izler en çok koyu tenli kişilerde görülmektedir. Keloid izleri, hususen piercing gibi işlemlerden sonra da kulak çevresinde veya kulak memesi gibi bölgelerde oluşabilmektedir. Bu farklı farklı sebeplere bağlı olarak oluşan keloid izleri ise birçok farklı metotlarla tedavi edilebilmektedir.
Keloid tedavisi için uygulanan teknikler genellikle şunlardır;
Ciltteki yanık izleri farklı farklı senaryolarda oluşabilmekte ve bu yanıkların tedavileri de aynı şekilde ayrışabilmektedir. Yaralar ciltte 3 farklı tipte oluşabilmektedir.
Genellikle bu yara izleri ilk oluşumunda hafif kızarma olarak gözlenmektedir. Birkaç hafta sonrasında oluşan bu kırmızımsı yanık izi kaybolacaktır. Yanığın ilk oluştuğu evrede buz veya soğuk bir pres uygulamak oluşumun etkisini azaltabilecektir.
Bu yanık izleri de kısa bir süre sonra geçecektir. İyileşme süreci sonrası hafif yanık izleri kalabilecektir ancak doktor tavsiyeleri de uygulanırsa zamanla bu izler de kaybolacaktır.
Bu yanıkların tedavisi cilt yapısında kalıcı olabilmektedir, deri üzerinde aşırı bir yanık yapısı oluşturmaktadır. 3. derece yanıkların tedavisi plastik cerrahi uzmanlarınca gerçekleştirilmektedir.
Bu yara izlerinin yapısı da keloidlere benzer, ancak küçük kızıl şişkinliklerin ötesine geçmeyen oluşumlardır. Keloid skar oluşumu daha büyük şişkin formlarda olabilmektedir. Mesela enfeksiyon veya başka sebeplerle kulak memesinde oluşan keloid skar yapısı kulak memesinden büyük olabilmektedir. Hipertrofik yara izi tedavisi de keloid tedavisine yönelik uygulanan metotlarla gerçekleştirilmektedir.
Derin çukur oluşumundan köşeli veya dalgalı görünümlü izlere kadar birçok sivilce izi oluşumu görülebilmektedir. Her cilt yapısı birbirinden farklı olduğu gibi ciltte oluşan sivilcelenmeler ve sonrasında bu sivilcelerin ciltte bıraktığı izleri de ayrışmaktadır. Farklı şekillerde oluşan bu akne izleri lazer veya radyoterapi yöntemleriyle ya da mezoterapi gibi uygulamalarla tedavi edilmektedir.
Skar yani yara izi tedavisi genel olarak şu metotları içermektedir;
Cilde uygulanan merhem ve kremler, derin yapıda oluşmamış kesik veya diğer yaralanmalarda iyileşme sürecini hızlandıran bir tedavi prosedürüdür. Ancak bu uygulamalar akne izi ve keloid gibi yapıları gidermede etkili sonuçlar vermeyecektir. Doktorunuzla görüştükten sonra skar oluşumunuzun tedavisi için uygun görülürse merhem önerilebilecektir.
Reçetesiz satılan merhemleri kullanırken de mutlaka doktorunuza danışın, aksi takdirde küçük bir cilt açıklığında enfeksiyon oluşumu ile komplikasyonlar gözlenebilecektir.
lazer ile derideki kabarık ve çatlak oluşumlar, akne izleri, kızarıklıklar ve benzeri yara ve iz oluşumları belli bir miktar yumuşatılabilmekte ve giderilebilmektedir. Lazer tedavisi aynı zamanda cilt altında kan akışı ve hücre yenilenmesini tetikleyerek cildin kendi kendini onarım sürecini de hızlandırmaktadır.
Ancak lazer cihazı gibi farklı maliyetlerin tedaviye dahil olması ile lazerle yara izi sildirme fiyatları da bunlara bağlı olarak artış gösterebilecektir.
Cerrahi müdahaleler yeni derinin nakli, keloid yapısının çıkarılması, veya doku enjeksiyonu gibi prosedürleri içermektedir. Bu prosedürler genellikle yanıkların tedavisi, sivilce izlerinin tedavisi ve jilet veya bıçak izi gibi deri açıklıkları içeren skar tedavilerinde uygulanmaktadır.
Keloid ve hipertrofik skar oluşumlarında genellikle cerrahi müdahaleler tercih edilmemektedir. Çünkü bu yapılara bıçak ile müdahale edilmesi durumunda çevredeki dokulara da yayılarak daha büyük kitlesel bir oluşum gösterebilmektedir.
Genellikle en yaygın olarak keloidler ve hipertrofik yara izleri gibi çıkıntı yapan yara izlerini tedavi etmede kullanılan bir yöntemdir. Bu enjeksiyonların içeriği steroidler veya skar oluşumunu giderecek farklı bileşenler olabilmektedir. Enjeksiyon ile skar tedavisi diğer tedavilerle beraber de uygulanabilir.
Yara izi tedavisi fiyatlarının belirlenebilmesi için, doktorunuz ile ön görüşme sırasında cildinizdeki yara veya iz oluşumunun analizi yapılmaktadır. Daha sonrasında yara veya iz oluşumunuza en uygun prosedür belirlenecek ve gerekli ölçümler yapılacaktır.
Operasyonunuz olası birtakım riskleri ve komplikasyonları içeriyorsa doktorunuz sizi bu konuda detaylıca bilgilendirecektir. Daha sonrasında isteğiniz doğrultusunda tercihi size bırakacaktır.
Tüm bu süreç kişisel durumunuza göre teşhis edildikten sonra kaş ekimi operasyonu için fiyat belirlenebilecektir. Tedaviniz için Hospitaltürk hastanemize başvurarak 7/24 online danışman servisimiz ve uzman doktorlarımızdan destek alabilirsiniz.
Ciltte oluşan yanıklar, yaralar, akne izleri ve keloid gibi oluşumlar cilt altına enjeksiyon uygulanmasıyla veya lazer uygulamaları veyahut yara altındaki dokuyu nitrojen ile dondurma gibi işlemlerle tedavi edilmektedir. Yara veya izin oluşum yapısı ve derinliği tedavi sonucu için önemli etkendir.
Yara izinin lazerle tedavisi minimum 3 ila 5 seans sürmektedir. Seans süreleri arasında genelde 1 aya yakın bir ara verilmektedir. Bu süreçte ciltteki hücreler yenilenmektedir.
Küçük iz ve leke oluşumları tamamen giderilebilmekteyse de jilet yaraları, derin akne izleri, büyük yanık izleri gibi oluşumlarda tamamen kayıp sağlanamamaktadır. Lazer tedavisinin hücre yenilenmesini tetikleme gibi etkileri sayesinde onarılabilen doku kendi kendini onarmaktadır.
Oluşan jilet izlerinin tedavisinde yaranın derinliği operasyonun seyrini belirleyecektir. Yani deri nakli gibi cerrahi müdahaleler veya lazer tedavisi gibi işlemler derin bir oluşumu tamamen gideremeyebilir ama ciddi oranlarda estetik düzeltmeler sağlanabilmektedir.
Deride oluşan jilet kesikleri; vücudun başka bir dokusundan alınan deri nakli veya lazer tedavi işlemi gibi uygulamalarla küçültülebilmekte ve giderilebilmektedir.
Yara izi anlamına da gelen skar, yanık izleri, jilet veya bıçak yaraları, keloid oluşumları ya da akne izleri gibi doku hasarları olarak sayılabilir. Skar yani yaraların ve izlerin tedavisi genellikle yaranın oluşumuna göre belirlenmektedir. Kalıcı yaralarda cerrahi müdahaleler, enjeksiyon veya yara dondurma gibi prosedürler uygulanmaktadır.
Bazı yara oluşumları cilt dokusundaki hücrelerin kendini yenileme döngüsünde azalıp geçmekte iken bazı yaralar kaybolmamaktadır. Kaybolmayan bu yaralar için uygulanan yara izi tedavi yöntemleri ile estetik olarak iyileştirilebilmektedir.
Yaraların iyileşme sürecinde ciltte aşırı hücre üretimi sonucu oluşan ve yarayı andıran dokuya keloid denilmektedir. Keloidler enfeksiyona bağlı olarak ya da doğuştan da oluşabilmekte olan yapılardır.
Bu yara oluşumları; steroid enjeksiyonu yöntemi, kriyoterapi ile oluşumun dondurulması ya da slikonlu jellerin uygulanması gibi metotlarla tedavi edilmektedir.
Ciltte farklı faktörlere bağlı olarak oluşan keloidler kendi kendine geçen bir yapı değildir. Cildinde keloid oluşumu gözlemleyenler bir uzman doktora görünmelidir.
Bu izler yüzünden insanlar hep bana önyargıyla yaklaştı. Hayatımı mahveden izlerden köşenizde bahsettiğiniz yöntem sayesinde kurtuldum.
Sevgili Güzin Abla, öncelikle size teşekkür etmek istiyorum. Bir vesileyle de olsa, yıllardır süren aşağılık kompleksimden kurtulmamamı sağladınız. O bir anlık hatanın bedelini ömür boyu çektim. Kendime faça attım. Delikanlılık bu ya, bir öfke anında yaptım bunu
Toplumumuz bu konuda çok önyargılı. O yara izlerini gören hemencecik sizi mahkûm ediyor.
Serseri, jiletçi, uyuşturucu bağımlısı oluyorsunuz gözlerinde Kısacası damgalanıyorsunuz.
Köşenizde okuduğum bir yöntemle kurtuldum bu izlerden. Hem de mucizevi bir şekilde.
Bu işlemin adı Karbolaz yöntemi. İlk kez köşenizde okumuştum bu yöntemi. Köşenizde bu yönetimin jilet, faça, yara gibi izleri giderdiğini yazıyordunuz. İnternetten de girip araştırdım.
Ülkemizde de uygulanıyor ve bana çok iyi geldi. Birkaç hafta içinde kollarımdaki bu izler neredeyse tamamen kayboldu. Bu konuda çok mağdur insan olduğunu biliyorum. Onların da bu sonuçtan haberdar olmasını istedim.
Biraz ağrı veriyor, bir hafta kadar da kabuklanma yapıyor. Ama inanın hiç gözükmedi bunlar gözüme.
Çünkü beni kompleksli biri yapan o izler yoktu artık.
Sizi neden seviyorum biliyor musunuz Güzin Abla, aşk meşk, sevda, ihanet sorunları bir yana insanlara işte böyle çok zor durumda kaldıkları anlarda Hızır gibi yetişiyorsunuz.
Yıllardır umutsuz kaldıkları konularda birden çözüm gönderiveriyorsunuz. Bence bu yöntem hakkında biraz daha açıklama yaparsanız, benim gibi pek çok kişiyi daha kurtarmış olursunuz.
Rumuz: Yaralı genç
İnanmazsınız bu tür mektuplar beni ne kadar sevindiriyor. Bir yazıyla, bir öneriyle bir insanın hayatını değiştirmek, onu umutsuzluktan kurtarmak ne demek?
Karbolaz yöntemini danıştığım Dermatoloji Uzmanı Dr. Ethem Mercan şöyle açıklıyor: “Bölümlü ışık olarak tanımlayabileceğimiz Fraksel Lazer ya da Karbolaz yöntemi jilet izi, faça izi, yara izlerini tedavi ediyor. Özellikle jilet izi gibi ince izlerde çok başarılı oluyor. İşlem üçer haftalık aralıklarla uygulanıyor.
Aynı yöntem sivilce izleri, gebelik çatlakları ve ameliyat izlerinde de tdavi ediyor.
Beni aldatan sevgilimi affettim
Ablacığım, ben onu çok sevmiştim ama beni aldattığını öğrendim. Feci bir kavgayla ayrıldık. Sekiz ay sonra geldi pişman olduğunu söyledi.
Ben de sevdiğim için onunla barıştım. Yine de o kızla yaptıkları aklımdan çıkmıyor. Ayrıca artık beni hiç kıskanmıyor. Eskiden olsa her an kıskançlık krizlerine girerdi şimdi sanki aldırmıyor.
Kafam karmakarışık yardım ederseniz sevinirim
Rumuz: Şeyma
Sevdiğin genç belli ki bu sekiz ayda değişmiş. Belki o da bu süre içinde hatalarını görmüş olabilir. Artık seni kaybetmemek için çaba gösterir. Belki de bu nedenle artık kıskançlık krizlerine son vermiştir.
Sen de madem bu durumu kabullendin, geçmişi silmeye, mutlu olmaya bak.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Dr. Fatma Yıldız, façajilet izlerinin nasıl geçeceği hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Fatma Yıldız, “Öncelikle şunu kabul etmek gerekir ki; Faça, jilet izleri tam olarak geçmez. Fakat izleri azaltabiliriz. Faça izlerini daha az görünür hale getirebiliriz. Faça izlerinin tedavisinde en iyi sonuçlar, kombine tedavilerle alınır. Yani lazer tedavileri ile birlikte içten iyileşme sağlayan iğne ile yapılan tedaviler birlikte kullanılırsa sonuçlar daha başarılı olur. Faça izlerinin tedavisinde kullanılan lazer tedavilerin başında Fraksiyonel Lazerler gelmektedir. Bu lazerler cilde mikron düzeyinde kanallar açar. Bu kanallar iyileşirken cildi yenilemiş olur. İzlerin azalması sağlanır” dedi.
Faça izlerinin tedavisinde kullanılan diğer bir yönteminde iğneli tedaviler olduğunu ifade eden Dr. Yıldız, “İğne ile izlerin içerisine cildi yenileyici maddeler enjekte edilir. Enjekte edilen madde, vitamin ve minerallerden oluşan bir karışım veya hyaluronik asit olabilir. İkisinde de amaç cildin içerden iyileşmesini sağlamaktır. Böylece lazerle üst tabaka soyulduğunda alttan daha sağlıklı bir cilt gelir. Bunun dışında iğneli radyo frekans, dermaroller gibi cildi yenileyici başka tedavilerde kullanılabilir. Tüm tedavilerde amaç yeni kollajen oluşturup kesi izinin daha az görülmesini sağlamaktır. Kesi yerleri kabarık şekilde ise kabarık alanların içine yapılacak kortikosteroid iğneler kabarıklığın giderilmesinde çok işe yarar. Bu tedavilerin hepsi uzman doktor tarafından yapılmalıdır. Deri bütünlüğünü bozan bu tedaviler doktor olmayan kişiler tarafından yapılırsa kalıcı izler bırakabilir. Bu tedaviler süresince doktorunuz size uygun iz giderici kremler önerecektir” diye konuştu.
Faça izlerinin cerrahi olarak çıkarılmasının bir çözüm olmadığını kaydeden Dr. Yıldız, “Çünkü kesi izi olan yeri kesip çıkartıldığında bu alanına tekrar dikiş atılması gerekir ki bu da daha fazla bir iz demektir. Faça izleri için internete satılan asit içerikli ürünleri sakın kullanmayın. Bu ürünler derin yanıklar yapmaktadır. İzleri geçirmek yerine kendisi yanık izi bırakır. Yine internette yazan ev yapımı maskeler işe yaramaz. Kısacası, faça izleriniz varsa ilk olarak bunun tamamen geçmeyeceğini bilin, yüzde yüz geçeceğini iddia ederek ürün satanlara inanmayın. Mutlaka bir dermatoloji uzmanına danışın. Doktorunuz sizin için en uygun tedaviyi size önerecektir” açıklamalarında bulundu.
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm Erzurum haberleri, bu bölümde monash.pw editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Erzurum Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.
Sokakta, otobüste, işyerinizde hatta aile fertlerinizin arasında kollarında sık aralıklarla oluşmuş jilet izleri olan insanlar görmüşsünüzdür. Böyle bir manzarayı ilk gördüğünüzde o kişinin ya koyu bir arabesk dinleyicisi ya da madde bağımlısı veya psikolojik sorunları olan biri olduğunu düşünüp belki de ona acıdınız. Toplumsal önyargılar nedeniyle yaz-kış uzun kollu giysiler giyilerek gizlenmeye çalışılan bu izler aslında kendi bedenine zarar verme şeklinde ortaya çıkan bir tür psikolojik rahatsızlık. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde milyonlarca insan bedenini keserek, kendisine zarar veriyor.
Kız çocuklarında ve ergenlik döneminde daha sık ortaya çıkan bu durum, ailenin parçalanması, cinsel taciz, aile içi şiddet gibi travmalarla ortaya çıkabildiği gibi bazen sadece basit ilişki sorunları nedeniyle de görülebiliyor. Kişinin kendi bedeninde oluşturduğu ve kendine özgü görünümü nedeniyle anlaşılması çok kolay olan bu izler ilerleyen yıllarda evlenme planları yaparken, işe girerken, yaz aylarında sokağa çıkarken ve hayatın daha birçok anında toplumsal önyargılar nedeniyle sıkıntı yaratıyor. Tüm bunları atlatsa bile ilerleyen yıllarda çocuk sahibi olan hastalar kollarındaki yaraların hikayesini çocuklarına açıklamakta zorlanıyorlar. Bu nedenle de izlerden kalıcı olarak kurtulmak istiyorlar. Kendine zarar verme sorunu, her türlü sosyo-ekonomik düzeyden ailede görülüyor.
Zarar verme; jilet, falçata, cam gibi kesici alet ile kesme, sigara basma, ısırma ya da yarayı kaşıma şeklinde olduğu gibi daha ileri boyutlarda da görülüyor ve bu insanlar psikiyatri merkezlerinde tedavi görüyor. Bu izler kalıcı, gizlenmesi zor ve kendine özgü oluyor. Tek bir çizgi olsa ameliyat izi sanılıp geçiştirilebilirken birden fazla ve yan yana çizgiler olduğunda hemen dikkat çekiyor ve ne olduğu anlaşılıyor. O zaman da bu kişiler toplum tarafından damgalanıyor. Bahsettiğimiz tablolarda yakın zamana kadar bir tedavi tekniği yoktu.
Amerikan Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Dergisi’nde yayınlanan, Türk Plastik Cerrahi Derneği’nden ödül alan “İnce Deri Yaması Tekniği” ile söz konusu izlerin tedavisi, kamufle edilmesi ve sosyal olarak kabul edilebilir hale gelmesi mümkün.
İnce Deri Yaması Tekniği Nasıl Uygulanır?
Yapılan tedavi “zımparalama ve ince deri yaması” ile izlerin gizlenmesi esasına dayanarak hastaya tamamen normal bir deri vadetmiyor ama tedavi kesik izi bulunmayan, eski bir yanık izi gibi görünen ve sosyal olarak kabul edilen bir ize dönüştürüyor. Bunun için de kesik izlerinin olduğu alanın tamamı zımparalanır, üst deri tabakası soyulur. Bu işlem yapılıp bırakıldığında zaman içinde izler tekrar belli olmaya başlıyor. Bu nedenle ameliyatın ikinci aşamasında hastanın uyluğunun üst bölümünden 0,2 mm kalınlığında ince deri yaması alınıyor. Zımparalanan yeri bu deri yaması ile kapatılıyor. Yama alınan yer ise zaman içinde kendiliğinden iyileşiyor. Bu tedavi iyileşme süreci ile birlikte toplam 15 gün sürüyor.
Kola yapılan deri yaması ilk başta daha pembe renkte oluyor ve gerçek rengini bulması yaklaşık bir yıl sürüyor. Bu yamanın üzerinde gerekli yerlerde yine kıllar çıkıyor. Bir yıl boyunca yamayı güneşten korumak, bandaj ve krem kullanmak gerekiyor. Deri yamasının alındığı uylukta ameliyat öncesinde iz kalmayacağı sözü verilmese de çok belirgin bir iz kalmıyor. Operasyon, izlerin çokluğuna ve genişliğine göre bir ile iki saat arasında sürüyor. İz bulunan alan dar ise tedavi edilecek bölgeye lokal anestezi, hastaya ise sedasyon veriliyor. Geniş izler ise genel anestezi altında yapılıyor.
Ameliyat yapılırken kola yapılan zımparalamanın derinliğinin ve bacaktan alınan deri yamasının kalınlığı çok önemli. Bacaktan alınan deri yaması çok ince olunca yara izi tam olarak silinmiyor, çok kalın olduğunda ise kolda tüyler çıkamıyor ve doğal görüntü sağlanamıyor. Ayrıca kalın deri yaması alındığında bacaktaki yaranın iyileşmesi de zorlaşıyor.
Psikolojik Sorunları Olan Hastalara Önerilmez
Aktif olarak psikolojik sorunları olanlara bu ameliyat önerilmez. Psikolojik olarak kendisini toparlamış hastaların yaş aralığı yaş arasında ve uzun yıllardır kendine zarar verme eğilimi olmayan kişilerden oluşmakta. Yara izi silme yöntemleri konusunda hastaların istismar edilmeye maalesef oldukça açık. Sadece lazer uygulanan yöntemler ile izlerin büyük ölçüde yok olacağı vadediliyor ancak bu mümkün olmuyor. Bilimsel altyapısı olmayan bazı tedaviler de öneriliyor. Aynı yöntemle iyileşen hasta fotoğrafları bilgi almak isteyen kişilerle paylaşılmıyor. Bu kişilerin yapacağı en büyük hata ise dövme yaptırmak oluyor çünkü dövme izleri yok etmediği gibi, dikkatleri o bölgeye daha fazla çekiyor.
Prof. Dr. Cengiz Açıkel
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
monash.pw
monash.pw
monash.pw