Erol Mütercimler ve Fatih Altaylının Yalanı / Cehaleti: monash.pw Meclisi kapatmak istemiyor muydu?
*
***
Erol Mütercimler ve Fatih Altaylı isimli kemalistler, M. Kemalin Meclise saygı duyduğunu ve hiçbir zaman kapatmayı düşünmediğini söylüyorlar, halbuki Ismet Inönü Hatıralarında, M. Kemalin birkaç defa Meclisi kapatmayı düşündüğünü yazar.
M. Kemalin sağ kolu Inönü; Gayet iyi hatırladığıma göre, Atatürk muharebeler esnasında, Meclis ile beraber çalışmanın artık mümkün olmayacağı kanaatine varmış ve ümidini kaybetmiş duruma birkaç defa gelmişti. Bunlardan birini anlatacağım dedikten sonra şöyle devam ediyor:
Ben böyle bir zamanda, Atatürkten bir telgraf aldığımı bilirim:
Artık Meclis ile beraber çalışmamız mümkün olmayacak, Meclisin faaliyetine nihayet verdikten sonra orduda ve memlekette hasıl olacak vaziyet hakkında mütalaan nedir? Benden bunu soruyordu.
Kendisine cevap verdim:
Bu kadar emek çekilmiştir. Bizim kudretimiz -ben daima bu kanaatte idim- karşımızda bulunan Yunan ordusunu ve Yunan devletini bugünkü mahrumiyetler içinde bile mağlup etmeye yeter. Bunu tecrübe etmeden hiçbir şey yapamayız. Bütün imkânları kullanacağız ve yapacağız. Orduya bu kanaati anlatabiliriz. Orduda subayların geçimlerinden ve askerin iaşesinden dolayı çok sıkıntı vardır. Eğer bir karar verecekseniz, ordunun maaşı ve iaşesi için bir hazırlık yapmak lazımdır. Maaş için muvakkat, diğeri için daha esaslı tedbirler düşünmeliyiz. Bunu temin ederseniz orduyu muhafaza etmek ve düşündüğümüz taarruzu yapmak mümkün olur. Yalnız bilmek gerekir ki, şimdiye kadar bir Millet Meclisine dayanılarak millet namına muharebe etmenin bu mücadelede bize çok itimat veren tarafı vardır. Şimdiye kadar buna dayanarak bu mücadeleye devam edebildik. İstanbul hükümeti, padişah, bunların hepsi düşman elindedir. Meclis dağıtılırsa millet namına, milletin kararı ile mücadele ediyoruz tezi, elimizden gitmiş olacaktır. (Yani elimizdeki koz gider demek istiyor. Meclis onlar için bir paravan, bir tiyatro! : Kadir Çandarlıoğlu). Bunu tamir etmek lazımdır.
Benim mütalaam bundan ibaretti. Atatürkün Martında meclisi dağıtmak istediğini bildiren ve mütalaamı soran telgrafına verdiğim cevabın sonunda dedim ki:
Ne karar verirsiniz, bunu tayin edemiyorum. Bunu tayin etmek benim için mümkün değildir. Şartları siz biliyorsunuz. Biz vereceğiniz kararı tatbik ederiz. Mülahazalarım bundan ibarettir.
Cevap geldi. Hallolunmuştur, çalışmaya devam ediyoruz, diyordu. Bu bir.
Ondan sonra bir defa da Atatürk Ankarada bizi toplamıştı. Yine Mecliste çalışmak artık mümkün olmuyor, bir çare bulamıyoruz, tarzında şikâyette bulundu ve meseleyi aramızda uzun boylu konuştuktan sonra, Meclisi devam ettirebilmek için çare bulmamız lazımdır, kanaatine varmıştık.
Şimdi, üçüncü defa oluyor.[1]
Gördüğünüz gibi, M. Kemal birkaç defa Meclisi kapatmayı düşünmüş, fakat Inönünün, o halde; ordunun maaşı ve iaşesi için bir hazırlık yapmak lazımdır demesi üzerine geri adım atmıştır. Zira Meclis sayesinde halktan vergi toplayabiliyorlardı.
Evet!
Gerçekler bundan ibarettir
Ama işte bu kemalistler sürekli TV ekranlarına çıkarak Milleti aldatmaya çalışıyorlar.
.
**********
.
KAYNAK:
.
[1] Ismet Inönü, Hatıralar, (Yayına Hazırlayan Sabahattin Selek), Bilgi Yayınevi, 3. Baskı, Istanbul , sayfa ,
.
**********
.
Kadir Çandarlıoğlu
.
Paylaşım Şartı:
Paylaşmak istediğiniz bir yazı, görsel vs. varsa, alakalı yazıya gidin ve yukarıdaki adres çubuğunda görülen linki kopyalayıp paylaşmak istediğiniz yere yapıştırın. Yani YALNIZCA LİNK PAYLAŞIMINA MÜSAADE EDİYORUZ. Ayrıca yazının sonunda “facebook” veya “twitter”ın sosyal medya paylaşım butonları var. O butonlara tıklayarak da paylaşılabilir. Başka türlüsüne hiçbir surette rızamız yoktur.
*
BeğenYükleniyor
ISLAM DÜŞMANLARI, KEMALIZM, M. KEMAL ATATÜRKatatürk diktatör, atatürk meclis, Erol Mütercimlere cevap, Fatih Altayliya cevap, monash.pw meclisi
Veryansın Tv
Habertürk televizyonunda 23 Nisan’ın ’üncü yıl dönümünde Fatih Altaylı’nın sunduğu programa katılan akademisyen Erol Mütercimler, tartışma yaratan sözler söylemişti.
Mütercimler, “Ankara’da küçük bir İngiliz birliği var. Hatta Mustafa Kemal Paşa Ankara’ya ilk geldiğinde bu İngiliz birliği Mustafa Kemal Paşa’yı selamlamıştır” iddiasını ortaya atmış, bu iddianın ardından başta Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Mustafa Armağan ve Fatih Tezcan olmak üzere çok sayıda tarih çarpıtan kişiler, Mütercimler’in bu sözlerini “Atatürk İngiliz ajanıdır” iddiasına dayanak yapmıştı.
Mütercimler’in bu sözlerini yorumlayan Mustafa Armağan, “Biz söylesek kıyameti kopardı Erol Mütercimler itiraf etti. Daha ne desin. Lütfen sadede gelelim” sözlerini kullanmıştı. Açıklamanın ardından, çok sayıda sosyal medya kullanıcısı da bu sözleri, “Atatürk’ün İngiliz ajanı olduğunun ispatı” olarak sunmuştu.
Gelen tepki üzerine Mütercimler bu kez de iki kere Halktv’de Gürkan Hacır’ın programına katıldı. Atatürk’ün İngiliz ajanı olmadığını, bu sözlerinden bunun çıkmayacağını ileri süren Mütercimler, Atatürk’ün Ankara’ya geldiğinde İngiliz birliği tarafından selamlandığı iddiasını tekrarladı. İddiasına dayanak olarak da Mütercimler çok sayıda kitabı kaynak olarak gösterdi ve İngiliz subayların saygılarından dolayı Atatürk’e selam verdiğini ileri sürdü.
Kafa karıştıran iddiaya ilişkin gerçekleri Araştırmacı Yazar Cengiz Özakıncı, Levent Yıldız’ın sunduğu Tarihin Bilinmeyen Yüzü adlı özel programda açıkladı. Mütercimler’in sözlerini ismini vermeden eleştiren Özakıncı, söz konusu iddiaya ilişkin gösterilen kaynakların hepsini ekranda gösterdi ve iddia edilen bilginin bu kitaplarda yer almadığını söyledi.
Özakıncı, programda çok kritik belgeler açıkladı.
Özakıncı, Kolordu Komutanı Tuğgeneral Ali Fuat Cebesoy’un Genelkurmay Başkanlığına 21 Mayıs tarihli gönderdiği şifreli belgeyi gösterdi. Belgede, İngiliz birliklerinin Ankara’dan ayrıldığı ve İstanbul’a gittiği bilgisinin yer aldığı görüldü. Bir başka belgede ise Ankara’da mütarekenin kontrolü için sadece 2 İngiliz subayının denetim için bırakıldığı bilgisi yer aldı.
Cengiz Özakıncı bu belgeleri göstererek, Atatürk’ün Ankara’ya geldiği tarih olan 27 Aralık gününde Ankara’da herhangi bir İngiliz birliğinin olmadığını söyledi. Özakıncı böylece, İngiliz birliklerinin 21 Mayıs tarihinde silahlarını toplayıp Ankara’dan ayrıldığını belgelerle kanıtlamış oldu.
Programı izlemek için:
monash.pw
Murat Bardakçı açıkladı: Fatih Altaylı'nın 'Atatürk Galatasaraylı' belgesi sahte çıktı
Murat Bardakçı açıkladı: Fatih Altaylı'nın 'Atatürk Galatasaraylı' belgesi sahte çıktı
Tarihçi Murat Bardakçı, Habertürk yazarı Fatih Altaylı'nın, Mustafa Kemal Atatürk'ün Galatasaraylı olduğunu iddia ettiği paylaşımını köşesine taşıdı. Bardakçı , Sputnik Türkiye
T+
T+
T+
/html/head/meta[@name='og:title']/@content
/html/head/meta[@name='og:description']/@content
monash.pw
türkiye
SON HABERLER
tr_TR
monash.pwSputnik Türkiye
türkiye, haberler, fatih altaylı, murat bardakçı, mustafa kemal atatürk, galatasaray spor kulübü
türkiye, haberler, fatih altaylı, murat bardakçı, mustafa kemal atatürk, galatasaray spor kulübü
Gazeteci Fatih Altaylının sosyal medyada 'Atatrkn hangi takımlı olduğu' ile ilgili yaptığı bir paylaşım tartışma konusu olmuştu. Twitter hesabından bir belge yayınlayan Altayli, Ata'mızın hangi kulbe gnl verdiği tartışmalarını sona erdiren belge ifadelerini kullanmış ve paylaştığı grsel gndeme oturmuştu.
Altaylının o iddialarının asılsız olduğunu syleyen Murat Bardakı konuyla ilgili ayrıntılı bir yazı kaleme aldı. Bardakının ifadeleri şyle:
Mustafa Kemal'e atfedilen bir başka mektup geen Mart'ta da gndeme gelmiş, Trk Telekom Stadı'nda mze aan Galatasaray Klb burada Mustafa Kemal'in 'de klbn başkanı Necmeddin Sadak'a gnderdiği bir mektubu teşhire koymuştu. Mektubun metni gerek ama mzeye konan nsha taklit, belgenin altındaki Mustafa Kemal imzası ise tamamen uydurma idi!
'BYK BİR CEHALET RNEĞİ'
''DA T.C. REİSİCUMHURLUĞU DİYE BİR MAKAM YOK'
Bu dzmece belgenin uyduranların dştkleri devs hatlardan birkaını sıralayayım: Trkiye'de 'da T.C. Reisicumhurluğu diye bir makam yoktur, o makamın ismi Trkiye Cumhuriyeti Riyaseti veya T.C. Riyasetidir; belgedeki T.C. Reisicumhurluğu anteti sonradan iml edilmiştir, yani sahtedir. Aynı senelerde, zel Kalem Mdrlğ de yoktur, o bronun ismi Kalem-i Mahsus Mdrlğ yahut Kalem-i Mahsus Mdriyetidir; Kalem-i Mahsus yerine zel Kalem sznn kullanılması uzun seneler sonradır. Yine o yılların resm evrakında sayı ibresi değil, numara yahut adet szleri geer. Hele Sayı: zel garabetine sadece byle dzmece belgelerde rastlanır!
'SOYADI KANUNU 'TE IKARILDI, O TARİHTE GALATASARAY LİSESİ MDRNN SOYADI TAŞIMASI MMKN DEĞİL'
'MEKTUPTA KULLANILAN DİL, 'LARIN DEĞİL SONRASININ TRKESİ'
Dzmece mektup sadece anteti ve resm ibareleri ile değil, dili ve slbu bakımından da berbat haldedir. Teferruata girmeden syleyeyim: Mektupta kullanılan Trke 'ların değil, sonrasının Trkesidir. Kelimelerden bazıları 'dan ok daha ilerki senelerde ortaya ıkmıştır, stelik Mustafa Kemal'e her ikisi de aynı mnya gelen ilgi ve alka kelimelerini birarada kullandırmak gibisinden cahilliğe dşlmş, değerlendirirsiniz şeklinde kaamak bir szden medet umulmuş, sonra da gnl verdiğim klp şeklinde daha da ucuz ifadelere tevessl edilmiştir.
'A BENİM CAHİL EVLADIM, TARİHTEN BİHABER KALMIŞ ECHEL OCUĞUM'
Bunu yapabilmek iin en başta lisana ve slba hkimiyet gerekir ama Mustafa Kemal'in mektubu diye kışladan kye yollanmış asker mektubunu andıran ifadeler karalayanlarda ve Dayımgillerin ellerinden perim, yengemgillere de selm ederim demesine ramak kalmış protokol fukarasında bu hkimiyet ne arar?
'SADECE GREŞE ALAKA GSTERDİ, FUTBOLU Hİ MERAK ETMEMİŞ'
Atatrk'n bizzat kaleme aldığı byle nezaket ifadelerine sahip olamayan klplerin taraftarları şimdi belge stne belge uyduruyor; hakiki belge sahibi klpler ise bu ifadeleri şimdi eviriyor, eviriyor ve Atatrk bizdendir! diyorlar
Bu gibi protokol ifadelerinin taraftar olmakla ne alkası var ve Atatrk klp defterlerine başka ne yazabilirdi ki? Buraya geldiğim iin memnuniyet hissediyorum yerine Gelmekle vaktimi boşa sarfettim, Allah hepinizi kahretsin! mi diyecekti?