fatiha suresi ve anlamı kısaca / Fatiha Suresi - Vikipedi

Fatiha Suresi Ve Anlamı Kısaca

fatiha suresi ve anlamı kısaca

kaynağı değiştir]

Ana madde: Besmele

(Arapça)

«&#;Bismillahirrahmanirrahîm&#;»

(Türkçe)

«&#;Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.&#;»

(Besmele)

Fatiha Suresi'nin başında bulunan Besmele'nin İslam'da özel bir yeri vardır. Tevbe Suresi hariç bütün surelerin başlangıcında besmele bulunmaktadır. Ayrıca Neml Suresi'nin ayetinde de zikredilir. Ancak besmelenin her surenin bağımsız bir ayeti mi, yoksa tüm surelerin başında okunan tek bir ayet mi olduğu konusu tartışmalı bir meseledir. Geçerli görüşe göre besmele sadece Fatiha Suresi ve dolayısıyla da Kur'an'ın ilk ayetidir. Bu sayede surenin ayet sayısı yediye tamamlanır ve Hicr Suresi'nin ayetindeki ifadeye uygun hâle gelir: "Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kur'an'ı verdik."

Fatiha her namazrekâtında tekrarlanır ve ikişerli bir zincir oluşturur.[8] Surenin 7 ayet olduğu konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Surenin başındaki besmele konusunda mezheplerin görüşü farklıdır: Şâfiîlere göre Fatiha Suresi'nin birinci ayeti, besmeledir. Hanefilere göre besmele Fatiha'ya dahil değildir. Namaz kılınırken Fatiha Suresi'nden önce besmele çekmek ise sünnettir.[9]

Âmin[değiştir

Fatiha Suresi

Sesli Dinle


Fatiha Suresinin Anlamı

1- Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
2,3,4- Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur.
5- (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
6,7- Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.

Her namazda okuduğumuz ve Kuran-ı Kerim'de en çok okunan suredir. Namazlarda Fatiha suresini okumak vaciptir. Fatiha Süresi Kuran-ı Kerim'in ilk suresi olmakla birlikte aynı zamanda bir duadır. Bu nedenle Fatiha okunduktan sonra "amin" denir. Amin demek; "Dualarımızı kabul buyur, böyle olsun, bizi eli boş çevirme" anlamlarına gelir. Amin demek Fatiha suresine ait değildir ve bir ayet de değildir. Birçok hadiste Peygamber Efendimiz'in (sav) Fatiha’dan sonra "amin" dediği ve böyle denilmesini öğütlediği ifade edilmiştir.

Fatiha kelime anlamı olarak “ilk, başlangıç, açan” demektir. Kuran-ı Kerim Fatiha'dan başlandığı için bu adı almıştır. Sureden önce nazil olan ayetler, ait oldukları surelerin parçalarıdır ve bu sureler Fatiha’dan sonra tamamlanmıştır.

Fatiha Suresi Konusu

Fatiha suresinin konusu için diyanet işlerinde Kur’an-ı Kerim’in “bilinmesi ve inanılması gerekenler” ve “yapılması gerekenler” diye ikiye ayrılmakta. Birincisinde Allah, peygamberlik, gayb alemi hakkında bilgiler, öğütler, misaller, hikmetler vardır. İkincisinde ise ibadetler, hayat düzeni gibi ameli, ahlakî hükümler vardır. Fatiha süresi bütün bunları ya sözü veya özüyle ihtiva etmektedir ya da bu konularda aklın önünü açarak ona ışık tutmaktadır.

Fatiha Suresi Faziletleri

Fatiha suresi fazileti o kadar çoktur ki, hakkında bir çok hadis rivayet edilmiştir;

Peygamber Efendimiz'in (S.a.v.) hadis-i şerifine göre; "Zikrin en üstünü 'lâ ilâhe illallah', duanın en yücesi 'elhamdülillâh'tır" (Tirmizi)

Ebû Hüreyre (ra) rivayetine göre: Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: "Kim Fatiha şerife suresini okumadan namaz kılarsa bilsin ki bu namaz nakıstır, eksiktir."

Surenin şifa özelliği hadislerde belirtilmiştir;

“Fatiha’yı okumak bütün dertlere devadır. Her nevi zehire karşı şifadır” (Feyzü’l – Kadir)

Fatiha suresi faziletlerinden biride nazarlardan korumasıdır;

“Fatiha ile Ayetel kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez” (Deylemi)

Kuran’ın en büyük ve faziletli suresi Fatiha olduğu içinde ölmüşlerimizin arkasından da okunur.

“Sizden biri vefât ettiğinde onu fazla bekletmeyin! Onu serî bir şekilde kabrine götürün! Kabrinin baş ucunda Fatiha Suresi ve ayak ucunda da Bakara Suresi’nin sonu (Amenerrasulü) okunsun!” (Taberani)

Bu sure Kuran’ın özeti gibidir. Fatiha ile övgüye layık olan Allah’ın varlığı kabul edilir ve inanarak okuyanın Rabbine yaklaşılması murad edilir.

Fatiha'yı ezberlemek

Küçük yaşlardan itibaren ilk ezberlenen sure Fatihadır. Hem Kur’an’ın açılış suresi olması sebebiyle hem de faziletlerinin azameti ile Fatihayı her müslüman, çocuklarına ezberletmeye çalışır. Ezberlemenin yanı sıra; anlamı ve manasını da çocuklarımıza öğretmemiz daha doğru olacaktır. Böylece okurken ne okuduğu bilecek, Alemlerin rabbi Allah’ı bilecek, O’na şükrettiğin bilecek ve yine sadece Allah’tan yardım istediğini bilecektir.

"Allah'ım Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet" dediğini bilerek içtenlikle "Amin" diyecektir.

“Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.” (Hac Suresi, ayet)

rabbi yessir

Fatiha Suresi Okunuşu: El Fatiha Suresi'nin Arapça Yazılışı, Anlamı, Meali, Tefsiri ve Okunuşu

Kur'an-ı Kerim'in ilk suresi olan Fatiha suresi, Mekke döneminin ilk yıllarında tamamı bir defada inmiştir. 7 ayettir. Fatiha suresi, Kur’an’ın ilk suresi olduğu için adını “başlangıç” anlamına gelen Fatiha kelimesinden almıştır. Fatihayı Şerife ve Elham duası olarak da bilinir. Birçok kaynakta, Fatiha suresi duası faziletleri, faydaları, anlamı, özellikleri ve meali ile ilgili önemli bilgiler yer alır. Fatiha suresi, “Ummu’l Kitaptır; yani, Kur’an’ın esasıdır. Farz ve sünnet namazlarında okunduğu için Fatiha suresi okunuşu bilmek önem arz eder.

FATİHA SURESİ OKU

Fatiha suresi okunuşu sık sık yapılmalıdır; çünkü bu surenin faziletleri ve faydaları olduğuna inanılır. Ezberlemek ve tamamını dinlemek isteyenler için Fatiha suresi anlamı (meali), Arapça yazılışı ve Türkçe okunuşu, fazileti ile dinle seçeneği hakkında bilgiler içeriğimizde yer alıyor

FATİHA SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Bismillahirrahmanirrahim

  1. Elhamdulillâhi Rabbi’l-âlemîn
  2. Er-Rahmâni’r-Rahîm
  3. Mâliki yevmi’d-dîn
  4. İyyâke na’budu ve iyyâke neste’în
  5. İhdine’s-sırâta’l-mustakîm
  6. Sırâta’l-lezîne en’amte aleyhim
  7. Ğayri’l-meğdûbi aleyhim ve le’d-dâllîn.

FATİHA SURESİ YAZILIŞI

FATİHA SURESİ DİNLE

FATİHA SURESİ TÜRKÇE ANLAMI (DİYANET MEALİ)

  1. Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla
  2. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
  3. O, rahmândır ve rahîmdir.
  4. Ceza gününün mâlikidir.
  5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
  6. Bize doğru yolu göster.
  7. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! Âmin.

FATİHA SURESİ NUZÜL

Fatiha suresi, mushafta birinci, nüzûl sıralamasında 5. sûredir. Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ilk yıllarında Mekke’de nâzil olduğu hususunda ittifak vardır. Kaynaklarda nüzûl sebebiyle ilgili özel bir olay yoktur. Kur’an’ın hem bir mukaddimesi hem de özeti gibidir. Ayrıca her müminin kıldığı namazın bütün rek‘atlarında rabbi ile konuşurcasına okuması ve bu sayede O’na yaklaşması murat edilmiştir

FATİHA SURESİ KONUSU

Bu sûre ilâhî kitabın bütün amaçlarını; getirdiği mâna, bilgi ve hükümleri özet halinde ihtiva etmektedir. Kur’an-ı Kerîm’in gönderiliş amacı insanların dünya hayatını düzene koymak ve iyi (ilâhî irade, rızâ ve düzene uygun) bir dünya hayatından sonra ebedî saadeti sağlamaktır. Bu amaca ulaşabilmek için: 1. Emir ve yasaklara ihtiyaç vardır. 2. Bu emir ve yasakların hayata geçmesi, bunların kaynağının “yaratıcı, varlığı zaruri, kemal sıfatlarına sahip, her çeşit eksiklik ve kusurdan uzak bulunan Allah” olduğunun bilinmesine bağlıdır. 3. Bu imanı, bu bilgi ve şuuru desteklemek üzere de mükâfat ve ceza vaadi gerekir. Sûrenin başından “yevmi’d-dîn”e kadar birincisi, “müstak^m”e kadar ikincisi ve buradan sonuna kadar da mükâfat ve ceza vaadi ile –konuları desteklemek, canlı bir şekilde tasvir etmek ve geçmişten ibret alınmasını sağlamak üzere verilen– Kur’an kıssalarının özü veciz bir şekilde ifade edilmiştir. Kur’an-ı Kerîm’in bilgi, irşad ve tâlimatla ilgili bütün muhtevası “bilinmesi ve inanılması gerekenler” ve “yapılması gerekenler” diye ikiye ayrılabilir. Birincisinde Allah, peygamberlik, gayb âlemi hakkında bilgiler, öğütler, misaller, hikmetler ve kıssalar vardır. İkincisinde ise ibadetler, hayat düzeni gibi amelî, ahlâkî hükümler ve öğretiler vardır. Fâtiha sûresi bütün bunları ya sözü veya özüyle ihtiva etmektedir ya da bu konularda aklın önünü açarak ona ışık tutmaktadır.

“Hamd Allah’a mahsustur” cümlesi Allah Teâlâ’nın kendisini hamde (övgü, yüceltme) lâyık kılan bütün yetkinlik sıfatlarını; “âlemlerin rabbi” ifadesi diğer yaratma ve fiil sıfatlarını; “rahmân ve rahîm” isimleri Allah’ın insanlara rahmet ve merhametinden kaynaklanan din kurallarını; “ceza ve hesap gününün sahibi” nitelemesi kıyamet hallerini ve âhiret âlemini; “Yalnız sana kulluk ederiz” kısmı iman, ibadet ve sosyal düzeni; “Yalnız senden yardım dileriz” cümlesi amellerde ihlâsı (ibadetlerin yalnızca Allah rızâsı için yapılmasını) ve tevhidi (O’ndan başkasına kul olarak boyun eğilmemesini, Tanrı’ya mahsus sıfat ve etkilerin O’ndan başkasına tanınmamasını) ifade etmektedir. “Bizi doğru yola ilet” cümlesi ibadet, nizam, düşünce ve ahlâk çerçevesini, “nimete erdirdiklerinin yoluna” kısmı gelip geçmiş örnek nesilleri, millet ve toplulukları; “gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil” bölümü ise kötü örnek teşkil eden ve hallerinden ibret alınması gereken geçmiş toplulukları içine almaktadır.

Denebilir ki besmelenin başındaki “bi” edatından başlayarak besmeleye, sonra Fatiha’ya ve devamında bütün Kur’an’a doğru ilâhî sırlar perde perde açılmakta; yoğunlaştırılmış dar hacimden, yoğunluğu gittikçe hafifleyen geniş hacimlere doğru yansıyan ilâhî irşadın ışığı âlemlere yayılmaktadır. “Bi” edatındaki “musâhabe” (beraberlik) ve “ istiâne” (yardım dileme) mânaları, kul ile Allah ilişkisinin ve dolayısıyla dinin amacının bütününü ihtiva etmektedir. Besmelenin geri kalan kısmı ile Fâtiha, bu ilişkiyi daha da açarak devam etmekte, diğer sûre ve âyetler de bunları, aralarında bir bütünlük oluşturarak her kabiliyet ve zihin seviyesine uygun üslûplar içinde açıklığa kavuşturmaktadır.

FATİHA SURESİ FAZİLETİ VE SIRLARI

Gerek yalnızca “elhamdülillâh” vb. şeklinde ifade edilen hamdin ve gerekse bütünüyle Fatiha suresinin değeri ve müminin dinî hayatındaki yeri hakkında birçok sahih hadis bulunmaktadır: “Zikrin en üstünü ‘lâ ilâhe illallah’, duanın en yücesi ‘elhamdülillâh’tır” (Tirmîzî, “Duâ”, 9). “Allah’a hamd ile başlamayan her önemli işin sonu güdüktür” (İbn Mâce, “Nikâh”, 19). Allah’ın resulü, Ebû Saîd b. Muallâ isimli sahâbîye, Kur’an-ı Kerîm’deki en büyük sûreyi mescidden çıkmadan bildireceğini ifade buyurmuş, sonra da bunun Fâtiha olduğunu açıklamıştır (Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’an”, 9).

Yine birçok sahih hadiste Fatiha suresinin şifa özelliği ile ilgili açıklamalar yapılmıştır (meselâ bk. Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’ân”, 9).

“Eûzü” veya “istiâze” diye bilinen bu cümle, bu şekliyle bir âyet olmadığı için mushafa yazılmamıştır. “Kur’an okuyacağın vakit o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” (Nahl 16/98) şeklinde buyurulduğu için Kur’an okumaya başlayanlar, besmeleden önce “eûzü” ifadesini okumak suretiyle bu emri yerine getirmektedirler.

Asıl adı İblîs olan şeytan, Allah’ın “Âdem’e secde et!” emrine uymadığı, kendisinin daha üstün olduğunu ileri sürerek emre karşı geldiği için meleklerin vatanından (melekût âlemi) kovulup sürgün edilmiş; o da imtihan dünyasında Allah’ın kullarını, O’nun yolundan ve rızâsından ayırmak için uğraşmayı kendine vazife edinmiştir (A‘râf 7/). Şeytan, kendine uyan diğer cinleri ve insanları da kullanarak vazifesini yapmaya çalışmaktadır (En‘âm 6/). Ancak Allah’a iman eden, O’na dayanan ve güvenen müminlere şeytanın zarar veremeyeceği ve onlara hükmünün geçmeyeceği ilgili âyetlerde açıklanmıştır (Nahl 16/).

Yukarıda meâli zikredilen âyet (16/98) sebebiyle Kur’an okumaya başlayanlar “eûzü” çekerler. Ancak bunun hükmü konusunda farklı görüş ve yorumlar vardır. Bazı müctehidlere göre emir kipi kullanıldığı için eûzü çekmek farzdır. Müctehidlerin çoğunluğuna göre ise bu bir tavsiye emridir, eûzü çekmek farz değil menduptur, teşvik edilmiştir ve güzel bulunmuş bir davranıştır.

Şeytanın insandan en uzakta olması gereken zaman olan Kur’an okuma halinde bile –okumaya başlarken– eûzü çekmek tavsiye edildiğine göre diğer işlere başlarken bunu yapmanın daha da gerekli olacağı anlaşılmaktadır.

Kötülüğe karşı bile iyilik yaparak insanlardan gelecek belâyı defetmek, eûzü çekerek de şeytandan gelecek olan vesvese ve kışkırtmayı kendilerinden uzaklaştırmak Kur’an’ın, müminlere tavsiyeleri arasında yer almıştır (bk. Mü’minûn 23/). Eûzü, bir yandan böyle maddî ve mânevî şerleri, kötülükleri defetmeye ilâç olurken diğer yandan kulun imtihan şuurunu tazelemekte, insanın ulvî yönü ile süflî yönü arasında ömür boyu sürüp giden ve onu geliştirmeyi, olgunlaştırmayı sağlayan mücadelede uyanık ve tedbirli olmayı telkin etmektedir.

FATİHA SURESİ TEFSİRİ (KUR’AN YOLU)

Sûrelerin başında bulunan besmele cümlelerinin, Kur’an-ı Kerîm’in mushaflarda ilk defa toplanmasından itibaren yazılageldiği, aynı dönemde Kur’an’a dahil olmayan hiçbir şeyin mushafa yazılmadığı dikkate alınırsa –aksine görüşler bulunmakla birlikte– her sûrenin başındaki besmeleyi, sûrenin âyet sayılarına dahil olmayan ayrı bir âyet olarak kabul etmek gerekmektedir. Hanefî fıkıhçılarının görüşleri de böyledir (Cessâs, Ahkâmü’l-Kur’ân, I, 12). İmam Şâfiî Fâtiha sûresinin başındaki besmeleyi bu sûreden bir âyet olarak kabul etmiştir. Diğer sûrelerin başlarındaki besmeleler konusunda kendisinden iki farklı görüş nakledilmiş, her sûreye dahil bir âyet sayılması görüşü –ona ait olması yönünden– daha sahih bir rivayet olarak kaydedilmiştir. Ebû Hanîfe’ye göre besmeleler sûrelerin başında ayrı âyetler olduğu için namazda yalnızca Fâtiha’dan önce sessiz olarak okunur, Fâtiha’yı takip eden ve zamm-ı sûre denilen sûre ve âyetlerden önce ise besmele okunmaz. Yukarıda verilen bilgiler istikametinde besmele bu sûrenin ilk âyeti olarak tefsir edilmiştir.

Besmele dilimize genellikle “Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla” şeklinde çevrilmektedir. Bu cümlede zikredilmeyen fakat her besmele okuyanın başlayacağı işe göre niyetinde bulunan “ okuyorum, başlıyorum, yapıyorum, yiyorum” gibi bir yüklem vardır. “Allah’ın adıyla yemek, okumak” ifadesinden Türkçe’de “yenen ve okunanın Allah’ın adıyla birlikte yenildiği veya okunduğu” anlaşılır. Bu mâna kastedilmediğine göre maksadı doğru anlatabilmek için besmeleyi “Rahmân ve rahîm olan Allah adına, adını anarak, Allah’tan yardım dileyerek ” şekillerinde çevirmek de uygun olur.

Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır. Burada tevhid cümlesinin mânası da üstü kapalı olarak mevcuttur. Zira nasıl ki tevhid cümlesinde “lâ ilâhe” denilerek önce bütün sahte tanrılar zihinlerden siliniyor, sonra da “illallah” ifadesiyle hakiki, tek, eşi ve benzeri bulunmayan Tanrı (Allah) kalbe ve zihne yerleştiriliyorsa, eûzü besmele çekildiğinde de önce kulluk ilişkisine engel olan kirli çevre temizleniyor, sonra da bu ilişkinin en uygun anahtarı kullanılmış, doğru kapılar açılmış, sağlıklı bağ kurulmuş oluyor.

Kur’an dilinde rahmân sıfat-ismi de Allah’a mahsustur, başka hiçbir varlık için kullanılmamıştır. Rahmân “en uzak geçmişe doğru bütün yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lutuf, ihsan, rahmet bahşeden” demektir. Rahmân, rahmetiyle muamele ederken buna mazhar olan varlığın hak etmesine, lâyık olmasına bakmaz, bu sıfatın tecellisi yağmur gibi her şeyin üzerine yağar, güneş gibi her şeyi ısıtır ve aydınlatır.

Rahîm “çok merhametli, rahmeti bol” demek olup bu sıfatla kullar da nitelenebilir. Allah’ın rahîm sıfat-ismi O’nun, daha ziyade kullarının gelecekte elde etmek üzere hak ettikleri, lâyık oldukları sınırsız rahmetini, lutuf ve merhametini ifade etmektedir. “Esirgemek” ve “bağışlamak” bu sonsuz, engin ve etkisi çeşitli rahmetin ancak bir parçası, etkilerinin yalnızca bir çeşididir.

ÜÇ İHLAS BİR FATİHA

Fatiha suresi namaz haricinde okunduğunda genellikle İhlas Suresi de üç defa tekrarlanır. Bu dörtlemeye halk arasında genellikle "üç Kulhü bir Elham" denir.

Fatiha ve İhlâs surelerinin beraber okunması suretiyle İslam'daki Allah kavramı ana hatlarıyla özetlenmiş olur.

FATİHA SURESİ NE ZAMAN VE NEREDE İNMİŞTİR?

  • Fatiha suresi, Mekke döneminde inmiştir.
  • Mekke devrinin ilk yıllarında tamamı bir defada inmiştir.
  • Mushafta birinci, nüzûl sıralamasında 5. sûredir.

FATİHA SURESİ KAÇ AYET?

  • Fatiha suresi, 7 ayetten oluşmaktadır.

FATİHA SURESİ KAÇINCI SAYFA VE CÜZDE YER ALIYOR?

  • Fatiha suresi, Kur'an-ı Kerim'in ilk cüzünde bulunuyor. Fatiha suresi, ilk sure olduğu için ilk sayfada yer almaktadır.

FATİHA SURESİ KONUSU NEDİR?

Surenin içeriği teoloji (ilahiyat) ve Allah’ın sıfatları, salih kulların sıfat ve göstergeleri, hidayet ve sırat-ı müstakim (doğru yol) konusunun dua kalıbında açıklanması, sapkınlık ve delaletten nefret edilmesiyle ilgili konuları kapsamaktadır.

Temel içeriği tevhit ve sonra Allah’tır. Fatiha Suresi'ni iki bölüme ayırabiliriz:

  • Birincisi, Allah’a Hamd-ü Sena ile başlayan ilk bölüm;
  • İkincisi ise, kulun ihtiyaçlarını gündeme getiren ikinci bölüm.

Allah Resulü (s.a.a) bir hadisi şerifinde, Allah-u Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Ben Fatiha Suresi'ni kendim ve kulum arasında bölmüşümdür; Fatiha Suresi'nin yarısı benim ve diğer yarısı da kulumundur."

FATİHA SURESİ GÜNDE KAÇ DEFA OKUNMALI?

Fatiha suresini seher vakti 41 defa okumayı adet haline getirene Allah rızık genişliği verir, işlerini kolaylaştırır. Hayır için veya bir musibetten kurtulmak için günde defa okunur veya 3 günde defa okunur.

FATİHA SURESİNE NEDEN BU İSİM VERİLMİŞTİR?

  • Fatiha suresi adını, “başlangıç” anlamına gelen “Fatiha” kelimesinden almıştır.

FATİHA ANLAMI NEDİR?

  • Fatiha kelimesi, “açmak, açıklığa kavuşturmak, sıkıntı ve meşakkati gidermek, başlamak” anlamındaki feth kökünden türemiş bir isim olup hatimenin zıddı olarak “bir şeyin evveli, baş tarafı, başlangıcı, giriş” manasında kullanılır.

FATİHA SURESİ NE İÇİN OKUNUR?

Kur’an-ı Kerim’de bulunan bütün sureler ve dualar gibi, “Fatiha suresi ne için okunur, neye iyi gelir?” sorusu da sık sık araştırılır. Fatiha suresi ne için okunur ve neye iyi gelir sorusunun cevabı şöyledir:

Fâtiha’nın Kur’an’daki en büyük sûre olduğu, Tevrat ve İncil’de bir benzerinin bulunmadığı, Bakara sûresinin son âyetleriyle birlikte “iki nûr” diye anıldığı ve geçmişte hiçbir peygambere benzerinin verilmediği, şifa niyetiyle okunduğu takdirde tesirinin görüleceğine dair hadisler vardır (bk. Müsned, III, ; Dârimî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 12; Buhârî, “Tefsîr”, I/1, 15/3, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 9, “Ṭıb”, 34; Müslim, “Selâm”, 66; Ebû Dâvûd, “Ṭıb”, 19; Nesâî, “İftitâḥ” 26).

Fatiha suresinin fazileti ile ilgili rivayetlere hadis mecmuaları yanında tefsir kitaplarında da geniş yer verilmiştir. Bu sûrenin her türlü hayırlı faaliyetlerin başında veya sonunda, çeşitli vesilelerle tertip edilen meclislerde, merasimlerde, kabirlerde vb. yerlerde dua niyetiyle okunması zamanla Müslümanlığın en köklü şiârlarından biri haline gelmiş, ayrıca hemen bütün tekke ve tarikatların ezkâr ve evrâdı içinde mutlaka Fatiha suresinin de yer alması hususu tasavvuf geleneğinde kesintisiz olarak sürdürülmüştür.

FATİHA SURESİ NE ZAMAN OKUNMALIDIR?

Fatiha suresinin İslam âlimlerine göre çok sayıda sırrı bulunur. Fatiha suresi ne zaman okunmalıdır sorusunun yanıtı şu şekildedir:

Fatiha Suresi'ni öğrenmek, düzgün okumak, farz ve müstehap namazların birinci ve ikinci rekâtlarında okumak her mükellef için farzdır.

Namaz kılan şahıs, namazın üçüncü ve dördüncü rekâtlarında, Fatiha Suresi veya Tesbihat-ı Erbaa’yı okumak arasında seçme hakkına sahiptir. Namazın üçüncü ve dördüncü rekâtlarında, Fatiha Suresi'nin mi yoksa Tesbihat-ı Erbaa’nın mı okunmasının daha iyi olduğu noktasında, farklı görüşler bulunmaktadır.

Namazın birinci rekâtında Fatiha Suresi'ne başlamadan önce ‘‘Euzu billahi mineş-Şeytanir-Racim’’ demek müstahaptır; fakat namazdayken Fatiha Suresi'nin sonunda ‘‘Âmin’’ demek, haramdır ve aynı zamanda namazın da batıl olmasına sebep olmaktadır.

Nafile ve müstahap namazlarda eğer özel bir surenin okunması istenilmemişse, sadece Fatiha Suresi'nin okunması caiz ve yeterlidir.

Fatiha Suresi'nin birçok yerde, özellikle de farz namazlardan sonra veya hastanın yattığı yatağın başı ucunda veyahut da ölünün kabre koyulduğu esnada ve İmam Hüseyin’in (a.s) Türbesi ve etrafından türbet (toprak) alırken okunması müstehaptır.

FATİHA SURESİ ÖLÜLER İÇİN OKUNUR MU?

Fatiha Suresi'ni birçok yerde, özellikle de farz namazlardan sonra veya hastanın yattığı yatağın başucunda yâda ölünün kabre koyulduğu esnada okumak müstahaptır.

Müslümanlara özgü örf bu geleneklerde oldukça yaygın bir şekilde okunur. Özellikle de ölülerin günahlarının bağışlanmasını talep ettiklerinde veya ölüleri anmak ve yâd etmek istediklerinde her daim Fatiha Suresi okunur.

FATİHA SURESİ ABDESTSİZ OKUNUR MU?

Vakıa suresi, ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Fatiha suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/)

Keza, başörtüsü olmadan da Fatiha suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olmak daha iyidir.

FATİHA SURESİ ADETLİYKEN OKUNUR MU?

  • Fatiha suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır