Kur'an’da srada yer alan Fetih suresi çok hayrl ve önemli bir suredir. Toplam 29 ayetten oluan bu sure, Medine döneminde inmitir. 1, 18 ve ayetlerde geçen fetih kelimesinden gelen ismi, ele geçirme, zafer kazanma, yardm etme anlamndadr. Surede anlatlan genel konu devlet, din ve millet için savaa katlmann farz olduuna vurgu yaplr. Ayrca slam’n son hak din olduu ve dier dinlerden üstün olduu da anlatlr. Günde 1 defa Fetih suresinin okunmas, kiiyi kötülüklerden korur ve onun ilerinin bereketli olmasn salar.
Fetih suresi ayet okunuu özellikle bu sureyi ezberlemek isteyenler için önemlidir. Müslümanlar, bu ayetin anlam ve faziletlerinden dolay mealini de Arapça okunuunu da örenmek ister. Fetih suresi ayet Arapça olarak u ekilde yazlr:
Arapça okuma ve yazmay bilmeyenler ayetlerin Türkçe okunularna bakar. Bu sayede sureyi kolayca ezberleyebilirler. Fetih suresi ayet Türkçe okunuu ise aadaki gibidir:
Fetih suresi ayet anlam Müslümanlarn bilmesi gereken bir eydir. Bir sureyi ya da ayeti yalnzca ezberlemek yeterli deildir. Ayn zamanda o ayetin mealini bilmek, dini daha iyi kavramak açsndan önemlidir. Fetih suresi ayet meal olarak çok önemli konulara deindii için bilinmelidir. Fetih suresi 29 ayet Türkçe meali aadaki gibidir:
Bir surenin Türkçesi örenildikten sonra o surenin tefsirine bakmakta fayda vardr. Çünkü bu sayede ayetlerin ne anlatmak istedii daha detayl bir ekilde anlalabilir. Fetih suresi 29 ayet Türkçesi ile birlikte tefsiri de okunmal ve ayetin din açsndan önemi anlalmaldr. Fetih suresi ayet tefsiri aada verilmitir:
Cümleyi âyetin bandan balatarak “Muhammed Allah’n elçisidir” eklinde bir çeviri yapmak da mümkündür. Ancak bir önceki âyetle balant kurarak, “Elçisini doru yol rehberi ve hak din ile gönderen” cümlesinde vazifesine vurgu yaplan ve “Kim bu elçi?” sorusunu akla getiren ifadeye cevap olarak anlamak da mümkündür ve tercümede bu ikincisi tercih edilmitir (bk. bn Âûr, XXVI, ).
Hudeybiye biat sebebiyle önemli bir ksmndan Allah’n raz olduu bildirilen ashabn burada tamam ile ilgili övücü bir açklama daha yaplmaktadr. Hz. Peygamber’i mallar ve canlaryla destekleyen, seven, hayatlarnn merkezine alan sahâbe (mümin olarak onu gören ve yeterli bir süre yannda bulunan, eitiminin etkisinde kalan insanlar) gönüllerini de Allah rzasna tahsis etmilerdir; nefretleri ve sevgileri ahsî çkar ve arzularna deil, O’nun rzasna göre deimektedir. Onlar, slâm’a ve peygambere düman olanlara kar gerektiinde sert ve acmasz olurken kendi aralarnda kardeler gibi yaamakta, birbirlerine sevgi ve efkat göstermektedirler. Gayri müslimlere kar tavr ve davranla ilgili dier âyetler (meselâ Mümtehine 60/8) göz önüne alndnda, Hz. Peygamber devrindeki Arap müriklerine kar acmasz davranmann bütün gayri müslimleri kapsamad, müminlere inançlar yüzünden bask yapmayan, onlar yurt ve yuvalarndan çkarmayanlara, slâm’n genel amaçlar ve yüksek ahlâk ilkeleri çerçevesinde davranlaca anlalmaktadr, uygulama da genellikle böyle olmutur.
Sîmâ Türkçe’ye de geçmi bir kelimedir, sözlük mânas “alâmet, nian, yüz özellii, fizyonomi”dir. Burada geçen sima üç ekilde yorumlanmtr: a) Secdeden meydana gelen maddî iz, alndaki siyahlk, b) Yine secde sebebiyle oluan mânevî iz, yüzdeki nur,
c) Kyamette namaz klanlarn, secde edenlerin tannmasn salayan yüz iareti. Bize göre bu yorumlarn biri dierine zt dümemekte, birbirini tamamlamaktadr; sahâbe gibi çokça namaz klan ve secde edenlerde bu üç iaretin birden olumas ve bulunmas mümkündür. âyet meâlinin buraya (yani “Tevrat’ta onlar için yaplan benzetme budur” cümlesine) kadar olan ksm, sahâbenin Tevrat’ta bulunan tanmdr. Bizim “ncil’deki misalleri ise” diye ayrdmz ksm da buraya balayarak, “u onlarn hem Tevrat’taki hem ncil’deki temsilleridir” eklinde çevirenler ve daha sonra gelen tohum misalini her iki kitapta geçen tek misal olarak verenler de olmutur (bk. Esed, III, ).
bn Âûr eldeki Tevrat üzerinde yapt aratrma sonunda, yukardaki tasvire yakn bulduu u pasaj nakletmitir: “Rab Sînâ’dan geldi ve onlara Seir’den dodu, Paran dandan parlad ve mukaddeslerin on binleri içinden geldi, gerçek sptlar sever ” (Tesniye, 33/). Paran (Fârân) da Mekke tarafndadr, “bütün sptlar sever” cümlesi de konumuz olan âyetteki “birbirlerine kar merhametli” ifadesine yakndr (XXVI, ).
ncil’deki örnee, yine bugün elde bulunan nciller’in içinde en uygun düen parça ise udur: “Ve Îsâ onlara mesellerle çok eyler söyleyerek dedi. te, ekinci tohum ekmee çkt ve ekerken bazlar yol kenarna dütü ve bakalar iyi toprak üzerine dütü, bazs yüz, bazs altm, bazs otuz kat semere verdiler. Kulaklar olan iitsin” (Matta, 13/3). Bu örnekte Hz. Peygamber çiftçidir; o, slâm tohumunu Hatice, Ebû Bekir, Ali, Zeyd gibi temiz topraklara yani temiz kalplere, yetenekli zihinlere ekmitir. Bu birkaç kiinin iman ile balayan slâmlama ksa zamanda ç gibi büyümü, önceleri bakalarnn destek ve himayesine muhtaç olan müslümanlar giderek güçlenmi ve kendi ayaklar üzerinde durmaya, eriyi dorudan, hakk bâtldan ayrma kabiliyetini kaybetmemi insanlar kendilerine imrendirmeye balamlardr; bu gelime, inkârla artlanm olanlarn da kin ve nefretlerini arttrmtr.
Kur’an’n, dolaysyla slâm’n asl amac insanlara doru yolu göstermek, dünyada bütün insanlk için örnek olacak bir topluluk yetitirmek, onlar sayesinde erdem topluluunun dünya görüünü ve hayat düzenini insanla sunmak ve hür iradeleriyle ona tâbi olmalarn, onlarn izledii yolu izlemelerini tevik etmektir. Savalar ve fetihler amaç olmayp adalet, hürriyet ve faziletin hâkim olduu bir dünya düzeni oluturmann araçlardr. Fetih sûresi belirtilen amaca vurgu yaparak son bulmaktadr. (Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: )
Fetih suresi 29 ayet fazileti ve srlar, bu sureden yararlanmak isteyenlerin merak ettii bir konudur. Her ayetin bir fazileti vardr ve bunlar insanlarn yaamnda önemli yer tutar. Fetih suresi de faziletleri ile öne çkar ve müminlerin pek çok konuda rahata ermesini salar. Fetih suresinin faziletleri öyle sralanabilir:
Bir ayetin faziletlerinin gerçeklemesi için o ayetin belli bir tekrarda okunmas gerekir. Bu yüzden Fetih suresi ayet fazileti kaç defa okunmal sorusu merak edilir. Bu sureyi günde 7 defa okuyan kiilerin ne murad varsa gerçekleecei söylenir. Ayrca günde 1 defa Fetih suresi okumann da kiiyi bütün kötülüklere kar koruduu buyrulmutur.
Fetih suresinin Ayetinin neden okunduu skça aratrlr ve üzerinde durulan bir konudur. lerin açlmas, büyük nimetlere kavumak, dualarn kabul olmas, skntdan kurtulmak ve savatan galip çkmak için Fetih suresi okunabilir.
ANASAYFAYA DÖNMEK ÇN TIKLAYINIZ
Sabah ve akşam namazlarından sonra Kur’an’dan “Lâ yestevî”, öğle namazından sonra “Lekad sadakallâhu” ayetleri ile başlayan aşırlar; ikindi namazından sonra Amme sûresinin son yarısı veya tamamı; yatsı namazından sonra da “Âmenerresûlü” aşr-ı şerifi okunmaktadır.
Esâsen her zaman ve fırsatta okunan her Kur’ân harfine on sevap vardır. Hepsinin de okunması faziletlidir. Namazlardan sonra da her sûre okunabilir ve yine sevaplıdır. Ancak bâzı sûre ve ayetler vardır ki, lafız, mânâ, mâhiyet ve şümûlü cihetiyle diğer sûrelerden farklılık arz etmektedir. Meselâ, Fâtiha, Yâsin ve İhlâs sûreleri fazilet ve muhteva bakımından diğer sûrelerden; Âyetelkürsî de diğer âyetlerden aynı mânâda farklıdır.
Bunların faziletini müteaddit hadislerde Peygamber Efendimiz (asv) ifade etmiştir. Hadis kitaplarında da ayrıca “Fedâilü’s-suver” adı altında bâzı sûrelerin fazilet ve sevabını anlatan bablar yer almaktadır. Namazlardan sonra okunan “aşır”ların fazileti de aynı bablarda anlatılmaktadır. Meselâ Bakara Sûresinin sonunda yer alan iki âyetli “Âmenerresûlu” nün fazileti hususunda şu meâlde hadisler rivâyet edilmektedir:
“Bakara Sûresinin sonunda iki ayet vardır. Kim bunları okursa (dünya ve âhiret maksatları için veya o gecede okuyacağı Kur’ân için) ona yeterlidir.”
“Yüce Allah Bakara Sûresini iki âyetle nihayet vermiştir. Onları okuyana mükâfatını Arş-ı Âlâdaki hazinesinden verecektir. Onları öğrenin, hanımlarınıza ve çocuklarınıza öğretiniz.”
Tirmizî’de aynı mevzuda şu meâlde bir hadise yer verilmektedir.
“Cenab-ı Hak yeri ve göğü yaratmazdan bin sene önce bir kitap yazdı. O kitaptan iki âyet indirdi. O âyetlerle Bakara Sûresine nihayet verdi. O âyetler bir evde üç gece okunursa o eve şeytan yaklaşmaz.”
Bu hadis, “âmenerresûlü”nün faziletini ifâde eden en veciz ve geniş hadistir. Cenab-ı Hakk'ın yeri ve göğü yaratmazdan bin sene önce yazmış olduğu kitaptan maksad, bütün peygamberlere gönderdii kitabın kendisidir.
Âyetler Cenab-ı Hakk'ın kelâmı olduğu için onların Peygamberimizin zamanında nâzil olması daha önceden ilm-i İlâhide bulunmalarına engel değildir. Çünkü Cenab-ı Hakk'ın kelâmı ezelî olduğundan, bunun için zaman mefhumu söz konusu olmaz. Kur’ân-ı Kerim ve içindeki âyet ve sûreler de buna dahildir.
İşte her yatsı namazından sonra bu iki âyeti okumakla bu faziletlerden nasibimizi almaya çalışıyoruz.
Sabahve akşam namazlarından sonra okunan ve “Lâ yestevî” ile başlayıp okunan Haşr Sûresinin sonundaki aşrın fazileti hakkında da yine bâzı hadisler rivâyet edilmektedir.
İrbad bin Sâriye (r.a.) Peygamber Efendimizin yatağa girmeden önce Sebbeha, Yüsebbihu ile başlayan sûreleri okur ve “Bu sûreler içinde bin âyetten daha hayırlı bir âyet vardır” buyururlardı. Hadis şerhlerinde bu âyetin “Lev enzelnâ” ile başlayan Haşr Sûresinin sonunda yer alan âyet olduğu izah edilmektedir.
Başka bir hadiste de sabah ve akşam vaktinde bu âyetlerin okunmasının fazileti hakkında Peygamber Efendimiz (asm) meâlen şöyle buyururlar:
“Kim ki sabahleyin üç kere eûzü billahi’s-semîi’l-alîmi mine’ş-şeytani’r-racîm der ve Haşr Sûresinin sonundaki üç âyeti okursa, Allah o kimseye akşama kadar duâ ve istiğfar etmek üzere yetmiş bin melek vazifelendirir. O gün vâdesi yetip ölürse şehit olarak vefat eder. Kim bu ayetleri akşamleyin okursa aynı mükâfat ve dereceye ulaşır.”
İşte sabah ve akşam namazlarından sonra bu âyetleri okuduğumuz zaman, inşâallah bu mükâfata nâil oluruz.
Öğlenamazından sonra okuduğumuz “Lekad sadakallahü” ile başlayan aşır ise Fetih Sûresinin son üç âyetidir. Müstakil olarak Fetih Sûresini okumanın faziletini bildiren hadisler mevcuttur.
Hz. Ömer’in (r.a.) rivâyet ettiği bir hadiste meâlen Peygamber Efendimiz (asv) şöyle buyurmaktadır:
“Bana bu gece öyle bir sûre nâzil oldu ki, o sûre bana, üzerine güneşin doğduğu bütün varlıklardan daha hayırlıdır.” buyurdu ve bundan sonra‘İnnâ fetahnâ leke’yi okudu.”(Hadisler için kaynak: et-Tâc, IV/)
Bâzı kitaplarda rivâyet edilen bir hadiste ise Peygamberimiz (asv) Fetih sûresinin sonundaki âyeti kasd ederek, “Bunları okuyun ve Allah’tan hayır ve bereketini isteyiniz” buyurmuştur.
İşte bu “aşır”ların faziletini bilen ulemâ, her namazdan sonra okuyarak bu sünnetin herkes tarafından tatbikini temin etmişlerdir. Bu aşırları okumak hem bir sünnetin yerine getirilmesi, hem de Kur’ânın sevap bakımından en faziletli kısımlarının okunmasıdır.
Sorularla Risale
Fetih Suresi - . Ayet Tefsiri
﴿١﴾
﴿٢﴾
﴿٣﴾
﴿٤﴾
﴿٥﴾
﴿٦﴾
﴿٧﴾
﴾﴿
Senin gemiş gelecek btn gnahını Allah’ın bağışlaması, sana nimetini eksiksiz vermesi, seni dosdoğru yolda yrtmesi ve Allah’ın sana gl bir şekilde yardım etmesi iin sana apaık bir fetih ihsan ettik.﴾4﴿
İmanlarına iman katsınlar diye mminlerin kalplerine huzur ve gven aşılayan da O’dur. Gklerin ve yerin askerleri yalnız Allah’a aittir ve Allah her şeyi bilmekte, yerinde yapmaktadır.﴾5﴿
Byle yapmıştır ki, mmin erkekleri ve mmin kadınları, orada devamlı kalmak zere, altından ırmaklar akan cennetlere koysun ve onların kt fiillerinin stn rtsn. Bu Allah katında (onlar iin) byk bir kazantır.﴾6﴿
Erkek olsun, kadın olsun, Allah hakkında kt zan besleyen mnafıkları ve mşrikleri de cezalandırsın. Ktlk ve bel emberi asıl onların boyunlarına gemiştir. Allah onlara gazap etmiş, kendilerini lnetlemiş ve onlar iin cehennemi hazırlamıştır. Orası ne kt bir varış yeridir!﴾7﴿
Gklerin ve yerin askerleri yalnızca Allah’a aittir; O sonsuz g ve hikmet sahibidir.Sûreye adını veren fethin Hudeybiye Antlaşması mı yoksa Mekke’nin fethi mi olduğu konusunda farklı değerlendirmeler vardır. Fetih kelimesinin “savaş yoluyla bir toprağı ele geçirmek” mânasında kullanıldığını dikkate alan tefsirciler burada, Mekke’nin fethinden söz edildiğini ileri sürmüşlerdir. Sağlam rivayetler yanında (Buhârî, “Tefsîr”, 48/1) bu sûrede geçen ve yeri geldikçe açıklanacak olan işaretlere dayanan tefsirciler ise haklı olarak burada Hudeybiye sulhunun anlatıldığı kanaatine varmışlardır. Bunlara göre fetih kelimesi, bir çözüm getirdiği ve tıkanıklığı açtığı için sulh için de kullanılabilir. Ya da sebepten söz edip bununla sonucu kastetmek şeklindeki “mürsel mecaz” üslûbunun kullanıldığı düşünülebilir. Çünkü Hudeybiye sulhunun yol açtığı gelişmeler birden fazla fethi beraberinde getirmiştir: 1. Bu antlaşmadan sonra Hayber fethedilmiştir. 2. Mekkeli müşriklerle savaş ihtimali geçici olarak kalktığı için iki tarafın halkı birbirine gidip gelmişler, görüşmüşler, İslâm hakkında bilgi alışverişi yapılmış ve birçok müşrik ihtida etmiş, İslâm ile müşerref olmuştur. 3. İki yıl sonra on bin kişilik bir ordu ile Mekke üzerine yürüyen müminler burayı kolayca fethetmişlerdir. 4. Daha önceleri müslümanları muhatap kabul etmeyen ve çözümü savaşta arayan müşrikler ilk defa bu antlaşmada karşı tarafı tanımışlar, onlardan güvenlik talep etmişler, müslümanların o yıl yapmak istedikleri umre ibadetini bir yıl sonra gelip yapmalarını kabul etmişlerdir ( Kurtubî, XVI, vd. Hudeybiye ile ilgili özet bilgi için bk. Bakara 2/).
Bu fethin sağladığı faydalar, doğurduğu sonuçlar ilk üç âyette veciz bir şekilde açıklanmaktadır. âyette işaret edildiği üzere bu sefere çıkmak, Mekkeli müşriklere bir mânada meydan okumak demekti, bu da bir cesaret meselesiydi. Bu yüzden münafıklar “Bunların işi bitti, müşrikler tamamını yok edecek” demişlerdi. Ancak âyette sözü edilen rüyayı bir işaret ve emir sayan Peygamber efendimiz, çeşitli faydalarını da gözeterek, kendisine sadık kadar sahâbî ile bu meşakkatli ve tehlikeli seferi göze almışlardı. Başta hesap edilmeyen gelişmeler oldu; sahâbe sabır, cesaret, bağlılık ve fedakârlık imtihanlarına tâbi tutuldular. Bütün bunlar olurken ve olduktan sonra Allah Teâlâ’nın şu lutufları tecelli etti: 1. Hz. Peygamber, kendisinin dışında hiçbir ümmet ferdine bahşedilmeyen bir iltifata nâil oldu, “geçmiş ve gelecek günahlarının bağışlanmış olduğu” rabbi tarafından ilân edildi. Esasen bütün peygamberler gibi Hz. Peygamber de ismet (Allah tarafından günah işlemekten korunmuş olma) özelliğine sahiptir, dolayısıyla zaten günahsızdır. Şu halde Peygamberimizin, bağışlandığı bildirilen günahı, fiilen işlediği yahut işleyeceği bir günah olmayıp, beşer olması hasebiyle kendisinde bulunan günah işleme potansiyelidir. İsmet sıfatı, peygamberlerdeki bu potansiyel günah işleme imkânının fiiliyata geçmesini önleyen ilâhî bir koruma ve esirgemedir; âyetteki af bu anlamdadır. Bir önceki sûrenin tefsirinde geçen (Muhammed 47/19) farklı bir yoruma göre bu antlaşma ile Mekkeliler nezdinde suçlu (zenb kelimesinin suç mânası için bk. Şuarâ 26/14) ve ölüme mahkûm bulunan Hz. Peygamber bu antlaşma sonunda barış ve güvenlik antlaşmasının tarafı haline geldi, böylece müşrikler tarafından suçluluk hükmü kaldırılmış oldu. 2. En büyük nimet ve dosdoğru yol olan İslâm dini sulh ortamında tamamlanarak yayılma imkânı buldu. 3. Yolculukta, sulh müzakerelerinde ve dönüşte Allah’ın büyük yardımları görüldü.
Peygamberler ümmetlerine örnek olduklarından Allah onları günah işlemekten korumuştur. Buna rağmen Peygamber efendimiz gece gündüz nâfile ibadetler yaparak ve özellikle çok namaz kılarak, hem bu konuda da ümmetine örnek olmuş hem de ibadetin cennet ümidi veya cehennem korkusundan değil, Allah buna lâyık olduğu, kul bununla mânevî hayat ve huzur bulduğu için yapılacağını göstermiştir. Nitekim kendisine, günahlarının peşinen bağışlanmış olduğu hatırlatılarak niçin bu kadar çok namaz kıldığı sorulduğunda şu cevabı vermişlerdir: “Elimden geldiğince Allah’a şükreden bir kul olabilmem için” (Buhârî, “Tefsîr”, 48/2; peygamberlerin günahsızlığı (ismet) konusunda geniş bilgi için bk. Mehmet Bulut, “İsmet”, DİA, XXIII, ).
4. âyette müminlere, olağan üstü sıkıntılı durumlarında Allah’ın moral yardımından söz ediliyor, arkasından da O’nun askerlerinden bahsediliyor. Öyle anlaşılıyor ki bu askerlerden maksat, müminlerin yanında olan ve ilâhî yardımı onlara ileten meleklerdir. Buna göre 7. âyette zikredilen askerler ise ilâhî cezayı icra eden melekler olmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an-ı Kerim Portalında Kur'an hakkında istediğiniz biligilere ulaşabileceksiniz