fiilimsi etkinlik / Fiilimsilerle İlgili Etkinlikler 4 | Edebiyat Sultanı

Fiilimsi Etkinlik

fiilimsi etkinlik

CÜMLELERisim fiilsıfat fiilzarf fiil1Bu dünya o kadar karışık değil. İşte senin, belki de duvar diye nitelendirdiğin karışıklık, ürkütücü filan değil. Basbayağı anlaşılabilir bir şey. Ve anlamana yardımcı olan kitaplar var. Okuyabilirsin onları. Ne okuduğunu anlayınca da duvardan muvardan ürkmezsin.2Sevgi kusurları yok etmez, onları da kabul eder, bir insanı, hiçbir sebep olmadığında yüreğinizde sıcacık hissediyorsanız işte bu gerçek sevgidir.3Beklentim yokmuş gibi davranıp, içime dünyalar kadar umudu sığdırmaktan yoruldum.4Dünyanın en büyük lüksü yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapmamaktır mecburiyet kadar büyük esaret tanımıyorum.5Dostoyevski&#;ye göre dünyanın en zor hissi; kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğudur.6Bir eşyamızı biri alıp götürmek istese onu hemen durdururuz. Ama saatlerimizi, günlerimizi çalanlara ses etmeyiz. Ekranlar, boş konuşmalar, verimsiz toplantılar. Hayatımızın her bir ânı biricik. Çalınmasına izin vermeyelim.7Uzun bir yoldan sonra denizi görmek gibisin.8Gitmem gerek. Yeni resimler görmem gerek. Benimseyeceğim, içimdeki kıpırdanışları dolduracak bir resim bulana dek gitmem gerek.9G. Orwell: Belki de insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu.
M. Proust: İnsan anlaşılmayı istiyordur çünkü sevilmeyi istiyordur.10Ne derlerse desinler; biz kalbimizin ve kafamızın doğru bulduğu şeyleri, etrafın ne dediğine bakmadan yapmalıyız.11Yetişmeye çabalamaktan vazgeçince her şeyin rengi yerine gelir; yürümenin, durmanın, geride kalmanın.12İnsan katlanamadığı şeyden kurtulabilir. Asıl korkması gereken, &#;idare edebildiği&#; şeydeki hoşnutsuzluğunu kanıksamasıdır.13Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.14&#;Ölesiye seveceksin&#; diyordu şairler; &#;Öylesine sevmek&#; anladı akılsızlar.15İnsanı iki şey kaygılandırır: nedenini bil(e)medikleri ve nedenini bilse bile üstesinden gelemedikleri.16Neden insanlar sürekli konuşmak zorunda? Belki de bu kadar çok konuşmamalı, hayatı sessizce yaşamalıyız. Ne kadar çok konuşursak, kelimeler de anlamlarını o kadar yitiriyor.17İskender, hiçbir kusuru konusunda onu uyarmayan bir vezirine: “Sana ihtiyacım yok.” dedi. Vezir:“Neden hükümdarım?”
İskender:“Çünkü ben bir beşerim. Sen bu kadar süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan cahilsin demektir, örtbas ettiysen o zaman da hainsin demektir.”18Vedalaşırken en sona bırakılan en çok sevilen kişidir ve daha az sevilenler de bunun farkında olup bu konu hakkında asla konuşmazlar. Bu evrensel bir yazısız kuraldır.”19Ama üzüntü demek; gece gündüz, uykuda olsun, uyanık olsun, vücuduna saplanmış bir oku taşımak demek. Çekilir şey değil bu.20Kitap okumanın zararı da var elbette; kitap bittiği zaman hayata geri dönüyor ve mecburen yaşamaya devam ediyorsun.21Dükkânın sahibi kendisine daha evvel duymadığı bir hikaye veya masalı anlatana bunun karşılığında kitap hediye ediyormuş. Dünyanın her köşesinden gelen insanların anlattıkları hikayeler bu kitapçıda toplanıyor.22İnsan bütün bu pisliğin içinden, demişti, kararlı adımlarla bir çöp yığınını nasıl tekmeleyip geçerse öyle geçmeli.23Sıkıntıdan patlayacağız, inkâr edemeyiz bunu. Güzel. Peki. Bir değişiklik oluverince ne yapıyoruz? Fırsatı kaçırıyoruz. Hadi işe koyulalım. Birazdan her şey bitecek ve biz yeniden yalnız kalacağız, hiçliğin orta yerinde.24Duvarı yıkacak gücüm yoksa, onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok tabii ki, fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim.25Uykuya dalarken, uykuda ölen insanlar olduğunu hiç düşünmedin mi? Dişlerini fırçalarken, işte tamam, bu son günüm demedin mi hiç? Çok süratle, hem de çok süratle hareket etmek gerektiğini, çünkü zamanın kalmadığını hiç hissetmedin mi? Ölümsüz mü sanıyorsun kendini!26Ne söylediğinizi, biraz da nasıl söylediğiniz belirler.27İnsanın kaybedecek bir şeyi olmayınca, yaşam o kadar güç değildir.&#;
&#;Ne demek istiyorsun?&#;
&#;Hiç. Bir zamanlar öylesine büyük görünen engellerin, şimdi ne kadar küçük olduklarını düşünüyordum.&#;28Ağladıkça daha da ağlamak istiyordu.

FİİLİMSİLERLE İLGİLİ ETKİNLİKLER 4
monash.pwİK
Aşağıdaki paragrafta bulunan isim fiillerin altını çiziniz.

Okumak tabiatı tamamlar, tecrübe ile de tamamlanır. İnsanın tabiat vergisi olan kabiliyetleri kendiliğinden çıkan bitkilere benzer; okumakla budanmaları lazımdır. Okumak, tecrübeyle sınırlanmaz da başına buyruk bırakılırsa dağınık yönlere yayılmış bir bilgi verir. Tecrübe ile yetişen kimseler, okumayı hor görürler. Basit kimseler ona hayrandırlar. Bilginler ondan faydalanırlar, çünkü okuma, sağladığı faydanın ne olduğunu öğretmez. Bu, insanın, göre göre, tahsile ihtiyaç duymadan onun ötesine varan bir kuvvetle elde ettiği, bir bilgeliktir. Kitapları, ne cerh etmek, ne yanlış bulmak için ne de zaten ispat edilmiş diye, olduğu gibi kabullenip, konuşmalarında sana konu olsun diye oku. Bazı kitaplardan insan yalnız zevk alır; bazılarını olduğu gibi yutar. Bazılarını geveler ve hazmeder. Yani bazı kitaplardan yalnız birtakım parçalar okunur; bazıları baştanbaşa, ama inceden inceye tetkik edilmeden, bazıları ise dikkat ve itina ile okunur. Bazı kitaplar da vardır, insan onları vekil vasıtasıyla yani başkalarının onlardan çıkardıkları parçaları okur. Bu ancak kitabın değeri ve konunun önemi az olduğu zaman yapılır. Çünkü böyle başkasının süzgecinden geçmiş, kitaplar, imbikten süzülmüş adi su gibi yavan olur.

monash.pwİK
Aşağıdaki paragrafta bulunan sıfat fiillerin altını çiziniz.

Biz yaştakilerin gençlere hep nasihat vermek hevesinde olduğumuz bilinir. Biz, hayat yolunun ancak yarısına erişmiş insanlar, her zaman gençliğimizde kaybettiğimiz fırsatları ve boşuna harcadığımız gençliğimizi düşünerek dövünürüz. Fakat ikinci bir yaşama fırsatını yeniden bulursak, eskiden yürüdüğümüz yanlış yolları bırakarak bu seker engellere takılmadan, daha doğru ve düzgün yollardan yürüsek bugünkü kadar başarıya ulaşacağımız bile şüphelidir. Her şeye rağmen ikinci bir yaşama fırsatını elde etsek neler yapacağımızı yazmak, bu yollarda yeni yürümeğe başlayan gençliğe belki faydalı olabilir. İleriyi görüş, geriye bakış kadar emin değildir.

monash.pwİK
Aşağıdaki paragraflarda bulunan zarf fiillerin altını çiziniz.

Benim işim gücüm kendimi incelemek: Yapacak başka işim yok zaten. Bakıyorum da öyle çürük taraflarım var ki söylemeye zor varıyor dilim. Sağlam oturaklı neyim var? Her an sendeleyip düşebilirim. Gözlerim bir şöyle görüyor, bir böyle. Açken başka adamım sanki, yemekten sonra başka. Keyfim yerindeyse, hava da güzelse kötü kişi değilim: Ama bir nasır canımı yakmayagörsün, asık suratlı, aksi, yanına yaklaşılmaz bir adam olurum. Aynı atın yürüyüşü bir rahat gelir bana, bir rahatsız; aynı yolu bir uzun bulurum, bir kısa; aynı biçim bir hoşuma gider, bir zıddıma. Bir gün her işe yatkınım, bir başka gün hiçbir şey gelmez elimden. Bugün sevindiğim şeye yarın üzülebilirim. İçimde durmadan değişen, ele avuca sığmayan bir sürü duygu. Kara kara düşünceler, derken bir öfke; ağlamaklı bir hâldeyken, birdenbire taşkın bir sevinç. Kitapları karıştırırken bakarım, dün içinde türlü güzellikler bulduğum, okudukça coştuğum bir yer bugün bir şey demez olmuş bana: Eviririm, çeviririm, orasını burasını okurum, nafile: O sayfalar boşalmış, yabancılaşmıştır artık benim için.

monash.pwİK
Aşağıdaki cümlelerde bulunan fiilimsin altını çizerek ne tür fiilimsiler olduğunu belirtiniz.
Eğer bir lise öğrencisi olarak görevimi yeniden yapacak olsam, eskiden ilgi göstermediğim veya güç bularak yalnız not almak için çalıştığım dersleri bu sefer daha çok çaba göstererek, onlara ilerde yararlı olabilecek bir yolda çalışırdım. Öğrencilere öğrencinin sevdiği ve ilerde kendine meslek olarak seçeceği alana yönelmenin doğru olmadığını anlatmak istediğim sanılmasın. Aksine ben öğrencinin öğrenim hayatından hoşlandığı ve büyük bir ilgi gösterdiği alanı kendisine meslek olarak seçmesini en fazla isteyenlerdenim. Sanırız ki bize en kolay gelen şeyi en iyi şekilde yaparız; fakat gerçekte ustalık didinerek kazanılır. Karşı koymasını, zorluklara ve karşı fikirlerle en iyi şekilde direnmesini bilen insanlar hayat savaşının kazananları olacaktır.

Her gün odama gelen öğrenciler bana okulda kendilerini ilgilendirmeyen bir sürü gereksiz ve boş şeyler okutulduğunu açarak dert yanarlar. Hayatın birçok işleri hoş değildir. Lisede okumak zorunda olduğum derslerin yarısı hoşuma gitmeyen ve sevmediğim şeylerdi, bu derslere, benim sevip sevmediğime bakmaksızın bütün dikkatimi vermemi beklerlerdi. Şimdi lisede iken bu hoşuma gitmeyen derslerin bana daha fazla okutulmasını istiyorum.

Zaman zaman çok defalar hiç hazırlıksız olduğum veya gayet az bilgim olan bir konu üzerinde bir yerde birkaç şey söylemek zorunda kalabilirim. Böyle zamanlarda lise öğrencisi iken okulda bir insana hep konuşmaya hazır bir halde bulunmayı öğreten metotlardan, -eğer bu metotları yalnız not almak için çalışmamışsam – yararlanırım. Geçen ilkbaharda mezun olduğundan beri kendisini görmediğim bir mühendis arkadaşıma rastladım “matematik” diye cevaplandıracağını sandığım şu soruyu sordum: “Eğer yeniden öğrenime başlaman gerekse hangi derslere daha çok değer verirdin?” Verdiği cevap şu oldu: “Eğer öğrenimimi yeniden yapmam gerekse muhakkak ki ilkin iyi konuşmayı ve iyi yazmayı öğrenirdim. Her gün bu alandaki birçok güçlüklerden bunalıyorum. Oğlum da mühendislik öğreniyor, fakat onun benim yaptığım yanlışlığı yapmasına fırsat vermiyorum. Beni bir yerde ansızın konuşmaya çağırdıkları zaman, dizlerim titremeye, sesim kesilmeye ve kelimeler boğazıma takılıp kalmaya başlıyor.” Bu eski okul arkadaşımın fikirleri çok doğru idi. Eğer yeniden bir lise öğrencisi olsaydım, hazırlıksız ve düzgün konuşmayı öğrenirdim.

FİİLİMSİLERLE İLGİLİ ETKİNLİKLER 4 CEVAPLAR

monash.pwİK
Aşağıdaki paragrafta bulunan isim fiillerin altını çiziniz.
Okumak tabiatı tamamlar, tecrübe ile de tamamlanır. İnsanın tabiat vergisi olan kabiliyetleri kendiliğinden çıkan bitkilere benzer; okumaklabudanmaları lazımdır. Okumak, tecrübeyle sınırlanmaz da başına buyruk bırakılırsa dağınık yönlere yayılmış bir bilgi verir. Tecrübe ile yetişen kimseler, okumayı hor görürler. Basit kimseler ona hayrandırlar. Bilginler ondan faydalanırlar, çünkü okuma, sağladığı faydanın ne olduğunu öğretmez. Bu, insanın, göre göre, tahsile ihtiyaç duymadan onun ötesine varan bir kuvvetle elde ettiği, bir bilgeliktir. Kitapları, ne cerh etmek, ne yanlış bulmak için ne de zaten ispat edilmiş diye, olduğu gibi kabullenip, konuşmalarında sana konu olsun diye oku. Bazı kitaplardan insan yalnız zevk alır; bazılarını olduğu gibi yutar. Bazılarını geveler ve hazmeder. Yani bazı kitaplardan yalnız birtakım parçalar okunur; bazıları baştan başa, ama inceden inceye tetkik edilmeden, bazıları ise dikkat ve itina ile okunur. Bazı kitaplar da vardır, insan onları vekil vasıtasıyla yani başkalarının onlardan çıkardıkları parçaları okur. Bu ancak kitabın değeri ve konunun önemi az olduğu zaman yapılır. Çünkü böyle başkasının süzgecinden geçmiş, kitaplar, imbikten süzülmüş adi su gibi yavan olur.

monash.pwİK
Aşağıdaki paragrafta bulunan sıfat fiillerin altını çiziniz.
Biz yaştakilerin gençlere hep nasihat vermek hevesinde olduğumuz bilinir. Biz, hayat yolunun ancak yarısına erişmiş insanlar, her zaman gençliğimizde kaybettiğimiz fırsatları ve boşuna harcadığımız gençliğimizi düşünerek dövünürüz. Fakat ikinci bir yaşama fırsatını yeniden bulursak, eskiden yürüdüğümüz yanlış yolları bırakarak bu sefer engellere takılmadan, daha doğru ve düzgün yollardan yürüsek bugünkü kadar başarıya ulaşacağımız bile şüphelidir. Her şeye rağmen ikinci bir yaşama fırsatını elde etsek neler yapacağımızı yazmak, bu yollarda yeni yürümeğe başlayan gençliğe belki faydalı olabilir. İleriyi görüş, geriye bakış kadar emin değildir.

monash.pwİK
Aşağıdaki paragraflarda bulunan zarf fiillerin altını çiziniz.
Benim işim gücüm kendimi incelemek: Yapacak başka işim yok zaten. Bakıyorum da öyle çürük taraflarım var ki söylemeye zor varıyor dilim. Sağlam oturaklı neyim var? Her an sendeleyip düşebilirim. Gözlerim bir şöyle görüyor, bir böyle. Açken başka adamım sanki, yemekten sonra başka. Keyfim yerindeyse, hava da güzelse kötü kişi değilim: Ama bir nasır canımı yakmayagörsün, asık suratlı, aksi, yanına yaklaşılmaz bir adam olurum. Aynı atın yürüyüşü bir rahat gelir bana, bir rahatsız; aynı yolu bir uzun bulurum, bir kısa; aynı biçim bir hoşuma gider, bir zıddıma. Bir gün her işe yatkınım, bir başka gün hiçbir şey gelmez elimden. Bugün sevindiğim şeye yarın üzülebilirim. İçimde durmadan değişen, ele avuca sığmayan bir sürü duygu. Kara kara düşünceler, derken bir öfke; ağlamaklı bir hâldeyken, birdenbire taşkın bir sevinç. Kitapları karıştırırken bakarım, dün içinde türlü güzellikler bulduğum, okudukça coştuğum bir yer, bugün bir şey demez olmuş bana: Eviririm, çeviririm, orasını burasını okurum, nafile: O sayfalar boşalmış, yabancılaşmıştır artık benim için.

monash.pwİK
Aşağıdaki cümlelerde bulunan fiilimsin altını çizerek ne tür fiilimsiler olduğunu belirtiniz.
Eğer bir lise öğrencisi olarak (zarf fiil) görevimi yeniden yapacak olsam, eskiden ilgi göstermediğim (sıfat fiil) veya güç bularak (zarf fiil) yalnız not almak (iism fiil) için çalıştığım (sıfat fiil) dersleri bu sefer daha çok çaba göstererek (zarf fiil), onlara ilerde yararlı olabilecek (sıfat fiil) bir yolda çalışırdım. Öğrencilere öğrencinin sevdiği (sıfat fiil) ve ilerde kendine meslek olarak (zarf fiil) seçeceği (sıfat fiil) alana yönelmenin (isim fiil) doğru olmadığını (sıfat fiil) anlatmak (isim fiil) istediğim (sıfat fiil) sanılmasın. Aksine ben öğrencinin öğrenim hayatından hoşlandığı (sıfat fiil) ve büyük bir ilgi gösterdiği (sıfat fiil) alanı kendisine meslek olarak (zarf fiil) seçmesini (isim fiil) en fazla isteyenlerdenim (sıfat fiil). Sanırız ki bize en kolay gelen (sıfat fiil) şeyi en iyi şekilde yaparız; fakat gerçekte ustalık didinerek (zarf fiil) kazanılır. Karşı koymasını (isim fiil), zorluklara ve karşı fikirlerle en iyi şekilde direnmesini (isim fiil) bilen (sıfat fiil) insanlar hayat savaşının kazananları (sıfat fiil) olacaktır.
Her gün odama gelen öğrenciler bana okulda kendilerini ilgilendirmeyen (sıfat fiil) bir sürü gereksiz ve boş şeyler okutulduğunu (sıfat fiil) açarak (zarf fiil) dert yanarlar. Hayatın birçok işleri hoş değildir. Lisede okumak (isim fiil) zorunda olduğum (sıfat fiil) derslerin yarısı hoşuma gitmeyen (sıfat fiil) ve sevmediğim (sıfat fiil) şeylerdi, bu derslere, benim sevip (zarf fiil) sevmediğime (sıfat fiil) bakmaksızın (isim fiil) bütün dikkatimi vermemi (isim fiil) beklerlerdi. Şimdi lisede iken bu hoşuma gitmeyen (sıfat fiil) derslerin bana daha fazla okutulmasını (isim fiil) istiyorum.
Zaman zaman çok defalar hiç hazırlıksız olduğum (sıfat fiil) veya gayet az bilgim olan bir konu üzerinde bir yerde birkaç şey söylemek (isim fiil) zorunda kalabilirim. Böyle zamanlarda lise öğrencisi iken okulda bir insana hep konuşmaya (isim fiil) hazır bir halde bulunmayı (isim fiil) öğreten (sıfat fiil) metotlardan, -eğer bu metotları yalnız not almak (isim fiil) için çalışmamışsam – yararlanırım. Geçen ilkbaharda mezun olduğundan (sıfat fiil) beri kendisini görmediğim (sıfat fiil) bir mühendis arkadaşıma rastladım “matematik” diye cevaplandıracağını (sıfat fiil) sandığım (sıfat fiil) şu soruyu sordum: “Eğer yeniden öğrenime başlaman (isim fiil) gerekse hangi derslere daha çok değer verirdin?” Verdiği cevap şu oldu: “Eğer öğrenimimi yeniden yapmam (isim fiil) gerekse muhakkak ki ilkin iyi konuşmayı (isim fiil) ve iyi yazmayı (isim fiil) öğrenirdim. Her gün bu alandaki birçok güçlüklerden bunalıyorum. Oğlum da mühendislik öğreniyor, fakat onun benim yaptığım (sıfat fiil) yanlışlığı yapmasına (isim fiil) fırsat vermiyorum. Beni bir yerde ansızın konuşmaya (isim fiil) çağırdıkları (sıfat fiil) zaman, dizlerim titremeye (isim fiil), sesim kesilmeye (isim fiil) ve kelimeler boğazıma takılıp (zarf fiil) kalmaya (isim fiil)başlıyor.” Bu eski okul arkadaşımın fikirleri çok doğru idi. Eğer yeniden bir lise öğrencisi olsaydım, hazırlıksız ve düzgün konuşmayı (isim fiil)öğrenirdim.

monash.pw başarılar diler.

fiilimlimsilerle ilgili etkinlikler 4 indir.

Yazdır

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır