Fosfor, iskelet gelişmi,hücre yapısı,mineral ve enerji metabolizması için gerekli bir elementtir.Vücudumuzda yaklaşık gr fosfor monash.pw%85’i kemiklerde, %’i kaslarımızda ve diger dokularımızda monash.pw %1’i kanda monash.pw günde gıda ile alınan fosfor miktarı mg arasındadımonash.pw yaklaşıkmg’ı emilir. Sağlıklı insanlarda böbrek vasıtasıyla atılarak denge korunur. Fosfor protein içeren gıdalarda fazlaca bulunur. Kola, çikolata ve işlenmiş besinlerde bulunan fosfor barsaklardan çok daha kolay monash.pw çok aşağıdaki gıdalarda bulunur:
Balık(özellikleküçük balıklar), kabak, ay çekirdeği, badem, fındık, ceviz, barbunya, börülce, kurufasulye, kuru bamya nohut, mecimek, bulgur, bakla, kaşar peyniri, beyazpeynir, karaciger, neskafe, kakao ve tahin.
Normal bireylerde fosfordüzeyi 2,,5 mg/dl arasında değişir. Böbrekler 4 grama kadar fosfor alımını idrarla atılımını artırarak ayarlar.Böbrekler fonksiyonunun 1/3 ünü kaybedene kadar kan fosforunu normal düzeyde tutar. Daha çok fonksiyon kaybında kanda fosfor birikmeye başmonash.pwun en önemli zararı damar kireçlenmeleridir. Bu diyaliz hastalarının ölüm nedenlerinin başında gelmektedir. Fosfor düzeyi bu grup hastalarda 3,,5 mg/dl arasında tutulmalıdır. Uzatılmış diyalizin, gece boyu yapılan diyalizlerin fosfor kan düzeyini normal diyalize göre daha fazla düşürdüğü kanıtlanmıştır. Diyaliz hastalarının yaptığı en büyük hata fosfor bağlayıcılarını doğru kullanmamalarıdır. Bu tür ilaçlar sadece her öğün değil, yenilen her ara öğün ve atıştırmalarla da kullanılmalıdır. Diğer yapılan en büyük yanlış, hastanın yeme alışkanlıklarını bilmeden kan fosfor değerine göre standart tedaviler başlamaktır. Bu da hastaların yüksek doz fosfor bağlıyıcı ilacı her öğünde lüzumsuz miktarda kullanmasına neden olmaktadır. Zaten, üreye bağlı mide rahatsızlıkları olan diyaliz hastalarında şikayetlerin şiddetlemesine yol açabilir. Yapılması gereken, öğünde tüketilen gıda miktarına göre ilaç alımı sağlanmasıdır. Örneğin sabah fazla yapılan bir pazar kahvaltısında 2 tablet fosfor bağlayıcı kullanırken, diğer günlerde az yapılan kahvaltılarda bir tablet yetebilecektir. Bu öğlen ve akşam yemekleri için de geçerlidir. Ayrıca arada bisküvi, çikolata , süt ve süt ürünleri gibi ara öğünler yenildiğinde küçük dozlarda fosfor bağlayıcı kullanılması gerekmektedir. Burada hastanın bilmesi gereken, ilaçın sadece yenen gıdalardaki fosforu bağladığı, yiyecekten ayrı ilaç alındığinda fosforun düşmeyeceğidir. Kısaca diyaliz hastalarının fosfor tedavisi kişiye özel olmalıdır.
Rentek diyaliz merkezi olarak biz; kan fosfor düzeyini düşürmek için : kişiye özel fosfor tedavisi , uzatılmış diyaliz ( saat), alternatif diyalizör modelleri hastalarımıza sunmaktayız.
« BLOG LİSTESİNE GERİ DÖN
Fosfor minerali, böbrek, kemik iliği ve paratiroid beziyle ilişkili hastalıklarda miktarı sıklıkla değişen, vücutta bulunan tüm minerallerin %1 olduğu bilinen bir kan tahlili parametresidir. İnsan vücudunda yer alan tüm fosforun %85i kalsiyum minerali ile birleşmiş bir şekilde kemik dokusunda depolanmştır. Kalan kısım ise diğer vücut hücrelerinde bulunmaktadır.
Bir insandan kan örneği alıp laboratuvara gönderdiğimizde gelen sonuçlarda görülen fosfor değeri, vücutta bulunan tüm fosforun sadece ama sadece %1idir.
Günlük hayatta fasulye, fındık, tahıl, süt, yumurta, sığır eti, tavuk ve balık gibi yiyeceklerle beraber fosfor mineralini alırız. Ağız, yemek borusu ve mide yolunu izleyen bu mineraller son olarak bağırsağa gelirler. Fosfor burada oksijen ile etkileşime girer ve artık fosfat olmuştur. Fosfat diş ve kemik sağlığı için olmazsa olmaz bir maddedir.
Kemik dokusu için hayati rollere sahip fosfor, karbonhidratların ve yağların metabolize edilerek yakılması için gereklidir. Parathormon tarafından kontrol altında tutulan kalsiyum ve fosfor ilişkisi sürekli denge halindedir. Birinin artışı diğerinin azalışı ile sonuçlanır.
Kandaki fosfor seviyeleri her zaman belirli bir aralıkta olmalıdır. Aksi durumlarda vücudun devamlılığını sürdürebilmesi için gereken bazı olaylar eksik kalacak ve işleyiş bozulacaktır. İşleyişin bozulması ise bir takım hastalıkların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Aşağıdaki tabloda kandaki fosfat normal değerleri yer almaktadır. Dikkatlice inceleyeiniz.
Yaş | Miktarı |
0 ile 10 gün aralığında | 4,5 – 9,0 mg/dL |
10 gün ile 2 yaş aralığında | |
2 yaş ile 12 yaş aralığında | 4,5 – 5,5 mg/dL |
12 yaş ile 60 yaş aralığında | 2,5 – 4,5 mg/dL |
60 yaş üstünde | 2,3 – 4 mg/dL |
Peki kanda bulunan inorganik fosfor normal değerleri dışında idrarda fosfor değerleri nasıldır? Şimdi bu konuya açıklık getirelim. Bu değerleri almış olduğum kaynağa ulaşmak için buraya tıklayınız.
Normal diyet yapan bir insanın 24 saat boyunca toplamış olduğu idrardan alınan örnekte fosfor aralığı 0,4 – 1,3 g/gün şeklindedir.
Şimdi fosforun görevlerini maddeler halinde listeleyelim.
Vücutta birçok mekanizma bulunmakta ve sorunsuz bir biçimde işleyişlerini sürdürmektedirler. Hastalık durumlarında bu mekanizmalardan herhangi birinde bazı problemler ortaya çıkar ve vücut artık sorunsuz bir biçimde işlemiyordur. Doğal olarak bu mekanizmanın bozulması kaçınılmazdır.
Bu temel mekanizmalar bozulduğunda bu durum kan tahlili sonuçlarına yansır. Genellikle böbrekteki süzme işlevi ile ilişkili olduğu düşünülen fosfor yüksekliği durumu, bunun dışında onlarca farklı faktörden etkilenmektedir.
Fosfor seviyelerinde yükseklik, kalsiyum seviyelerinde ortaya çıkan yetersizlikler, D vitamini fazlalığı, magnezyum eksikliği gibi bir takım mineral bozuklukları nedeniyle ortaya çıkabildiği monash.pwğer fosfor yüksekliği nedenleri aşağıda liste şeklinde verilmiştir.
Netice itibariyle en sık olarak karşımıza çıkan ve fosfor seviyelerinde bozukluk yapan, aynı zamanda fosfor yüksekliği hangi hastalıklarda görülür sorusunun cevabı böbrek hastalıklarıdır.
Fosfor yüksekliğinde ortaya çıkan belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz.
Fosfor yüksekliği durumunun tedavi edilebilmesi için öncelikle hangi nedenlerin fosfor seviyelerinde yüksekliğe neden olduğu tespit edilmelidir. Altta yatan neden bulunup ona yönelik çare arayışlarına girilmeli ve çözüm bulunmaya çalışılmalıdır.
Eğer beslenme yoluyla çok fazla fosforlu yiyecek tüketimi mevcut ise fasulye, fındık, tahıl, süt, yumurta, sığır eti, tavuk ve balık gibi yiyeceklerin tüketimi sınırlandırılmalır. Tamamen yasaklamak doğru bir eylem olmayacaktır ancak muayeneninizi yapan hekiminiz kar zarar dengesine göre en doğru bilgiyi size verecektir.
Bazı durumlarda ise var olan rahatsızlıkların ve patolojilerin giderilebilmesi adına hekiminiz tarafından bir reçete verilecek ve ilaçlar başlanacaktır. İdrar söktürücü ilaçlar olarak bilinen diüretikler, örnek olarak verilebilir.
Önceki başlıklarda da belirtmiş olduğum gibi vücutta sorunsuz işlemesi gereken mekanizmaların bozulması fosfor düşüklüğü durumunu ortaya çıkarmaktadır. Kandaki fosfor seviyeleri normal aralığın altına düştüğünde hipofosfatemi olarak adlandırılır. Farklı bir şekilde tanımlayacak olursak ağız yoluyla beslenme amacıyla alınan fosfor miktarının böbrekten süzülerek atılan miktardan daha az olması durumudur hipofosfatemi.
Fosfat yüksekliğinde olduğu gibi fosfor düşüklüğünde de böbrek ile ilişkili mekanizmalarda sorunlar eşlik etmektedir. Şimdi bu sorunların nedenlerine ve tedavisine değinelim.
Fosfor eksikliği sıklıkla sindirim sisteminde, boşaltım sisteminde, iskelet sisteminde ve dolaşım sisteminde bir takım belirtilere neden olur. Şiddetli seyrederse aşağıda belirtilerde görülebilir:
Fosfor için panik değer olarak adlandırılan ve aşıldığında ciddi hayati tehlikeler oluşturan aralık ise 1 mg/dlnin altında olması durumudur. Bu açıdan dikkatli olmakta fayda var.
Genellikle böbreğin süzme görevini yerine getirirken normal olarak çalışmaması neticesinde görülür. Fosfor düşüklüğü yapan hastalıklar ve diğer nedenler aşağıda liste halinde verilmiştir.
Fosfor düşüklüğü genellikle kısa süreli olarak ortaya çıkar. Kısa süreli olarak ortaya çıkan fosfor eksikliği, fosfor yönünden zengin olan besinlerin diyete eklenerek düzenli bir biçimde tüketilmesi şeklinde tedavi edilir.
Fosfor içeren besinlerin diyete eklenmesi haricinde bir uzman hekime muayene olarak yine hekiminizin önerdiği fosfor destek ilaçlarını kullanabilirsiniz. Bunların dışında eğer fosfor düşüklüğü uzun süreli bir durumun sonucu ise altta yatan bu durumun ne olduğu tespit edilmeli ve buna yönelik tedaviler uygulanmalıdır.
Fosfor testi bildiğiniz üzere hastane ortamında hekiminizin isteği üzerine hemşirenin sizden kan örneği alması süreci ile başlangıç gösterir. Genellikle sağ veya sol koldan 10 mllik enjektörler yardımıyla kübital bölgeden kan alınır. Alınan kan özel kan tüplerine konulur ve ilgili hastanenin laboratuvarına gönderilir.
Laboratuvara gönderilen kan özel cihazlara konulur. Fosfor ve diğer kan değerlerinin çıkması için belirli bir süre işlemden geçmesi gerekir. Kan verecek kişinin aç olması ve fosfat içeren besinlerle yoğun olarak beslenmemiş olması sonuçların daha gerçekci çıkması açısından oldukça önemlidir. Fosfor değerlerini etkileyen çevresel faktörler oldukça fazladır. Bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Tahlili vermeden önceki kullanmış olduğunuz ilaçları ve yediğiniz besinleri hekiminizin bildiğine emin olmalısınız.
Önceki başlıkta belirtmiş olduğum gibi fosfor düzeyleri bazı geçici durumlardan etkilebilir ve yüksek veya düşük çıkabilir. Haydi madde madde fosfor seviyesini etkileyebilecek etkenlerden bahsedelim.
Merak ettiklerinizi ve eklemek istediklerinizi konu altındaki yorum bölümüne yazabilirsiniz. Cevap vermekten mutluluk duyacağım.
Fosfor eksikliği nadir görülen bir eksikliktir. Ancak hayati seviyelerde düşük olduğunda belirti gösterebilir. Kötü diyetler veya yeme bozuklukları bu eksikliğe katkıda bulunabilir. Seviyelerin düşmesine neden olan diğer tıbbi durumlar diyabet, kalıtsal bozukluklar ve aşırı alkol tüketimi sebebiyledir.
Hipofosfatemi (Düşük Fosfor Seviyesi), kandaki anormal derecede düşük fosfat seviyesi anlamına gelmektedir. Hafif hipofosfatemisi olan birçok insanın eksikliğe dair semptomları yoktur. Fosfat seviyeleriniz çok düşene kadar belirtiler görünmeyebilir.
Semptomlar meydana geldiğinde şunları içerebilir:
Fosfor eksikliği, çocuklarda raşitizm ve yetişkinlerde osteomalazi gibi kemik hastalıklarına neden olabilir. Yanlış fosfor ve kalsiyum dengesi osteoporoza neden olabilir.
Hipofosforemi (Fosfor Eksikliği), kandaki düşük fosfat seviyelerini tanımlayan bir durumun adıdır. Hipofosforemi, bağırsaktan kan dolaşımına yeterli derecede mineral emilmediğinde veya idrarda çok fazla fosfor bulunduğunda ve kanda düşük seviyelerde fosfor bırakıldığında ortaya çıkar.
Akut hipofosforemi: Akut hypophosphatemia kandaki fosfat seviyesi aniden tehlikeli bir şekilde düşer. Mineral seviyesindeki bu ani düşüş anormal bir kalp ritmine ve hatta ölüme neden olabilir. Vücut belirli bozukluklardan iyileşme sırasında büyük miktarlarda fosfat kullandığından, aşağıdaki koşullardan iyileşen insanlarda akut hipofosforemi oluşabilir:
Kronik hipofosforemi: Kronik hipofosfatemide, kandaki fosfat seviyesi zamanla azalır. Kronik hipofosfatemi hızlı gelişir çünkü çok fazla fosfat atılımı sonucu ortaya çıkar.
Hiperparatiroidizm
Kronik ishal
Hipofosforemi belirtileri sadece kandaki fosfor seviyesi çok düşük olduğunda ortaya çıkar. Çok ileri seviyelerde kas zayıflığı gelişir, bunu sersemleme veya koma gibi sağlık sorunları izler. Hafif kronik hipofosforemi sonucunda kemikler zayıflayabilir, bu da kemik ağrısı ve kırıklarına neden olabilir. İnsanlar zayıflayabilir ve iştahlarını kaybedebilir. Düşük seviyelerde kalsiyum ve D vitamini ile çakışan yetersiz fosfor, uzun süre daha zayıf ve daha kırılgan kemiklere yol açabilir.
Fosfor eksikliğini gidermek için, protein açısından zengin gıdalar et, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt ürünleri, fındık ve baklagiller gibi iyi fosfor kaynakları ile beslenebilirsiniz. Diğer fosfor kaynakları arasında tam tahıllar, sert patatesler, kurutulmuş meyveler, sarımsak, karanfil ve gazlı içecekler bulunur.
Çoğu insanın fosforu takviye şeklinde alması gerekmez. Genellikle gıda tüketimleri vücuda yeterince fosfor sağlar. Bununla birlikte, fosfor eksikliğiniz olduğundan şüpheleniyorsanız, ilk önce doktorunuza başvurmanız gerekir. Çünkü vücudunuzun fosfor depolama yeteneğini etkileyen başka bir durumunuz olabilir. Bu durumun tedavisi ve sağlıklı bir diyet uygulamak, fosfor seviyelerinizin normale dönmesine yardımcı olabilir.
Bazı insanlar fosfor seviyelerini düzenlemek için takviyeye ihtiyaç duyarlar. Takviyeler sadece tıbbi gözetim altında alınmalıdır çünkü fosfor fazlalığının sağlık üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Ne kadar alacağınızın doktorunuz tarafından belirlenmesi gerekir.
Kalsiyum ile birlikte fosfor da, kemiklerinizin olabildiğince sağlıklı olmasını sağlamak için almanız gereken en önemli minerallerden biridir. Kemik gelişimi ile ilgili muhtemelen kalsiyumun önemini duymuşsunuzdur fakat fosforunkini duymamış olabilirsiniz. Kemiklerinizi korumanın dışında, vücudunuzun sağlıklı kalmasına yardımcı olmak için fosforun yaptığı çeşitli görevler vardır.
Fosfor, süt ve süt ürünleri ve et gibi proteinli gıdalarda ve fasulye, mercimek, fındık gibi alternatiflerde de yüksek miktarlarda bulunur. Özellikle de tam tahıllı gıdalar bolca fosfor sağlar. Fosfor sebze ve meyvelerde az miktarda bulunur. Fosfor düzenli olarak tüketildiğinde yararlı olsa da, yapay katkı maddelerinden çok fazla almak sağlığınız için kötü olabilir. Böbrek hastalığı olan kişilerin de fosfor takviyelerinde alımlarını sınırlamaları gerekir.
Bununla birlikte, fosforca zengin yiyeceklerin tümü sağlıklı bir diyetin parçası olmayabilir. Örneğin, işlenmiş gıdaların çoğu yüksek miktarda bu fosfor içermektedir. Diyetinizde daha fazla fosfor alımı gerekiyorsa bir diyetisyene başvurabilirsiniz.
Fosfor değeri yüksek olan yiyecek ve içecekler şöyledir:
İçecekler:
Mandıra Ürünleri:
Yiyecekler:
İhtiyacından daha fazla fosforun vücutta birikmesi durumuna hiperfosfatemi adı verilir. Bu durum bazı belirtilerle kendini belli etmektedir. Bu belirtiler kimi zaman günlük yaşamı aksatabilecek boyutlara ulaşabilir. Fosfor yüksekliği belirtileri arasından bir ya da bir kaçını gösteren hastaların mutlaka bir uzmanla görüşmeleri tavsiye edilir.
Vücudun olağan fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli minerallerden birisi olan fosfor, vücutta fazla bulunduğunda bazı sağlık problemlerine yol açabilmektedir. Bu gibi durumlarda uzmanlar, hastaların vücutlarında bulunan fosfor yüksekliğini düşürebilmek için birtakım tavsiyelerde bulunurlar. Bu tavsiyelere kısaca bir göz atmak gerekirse;
Hiperfosfatemi olarak adlandırılan vücutta yoğun miktarda fosfor birikmesi farklı pek çok sebepten kaynaklanıyor olabilir. Fosfor yüksekliği ve buna bağlı olarak oluşan hastalıkların en önemli sebepleri aşağıda listelenmiştir.
İnsan vücudunda kalsiyumdan sonra en çok bulunan kimyasal element olan fosfor, bazı durumlarda gereğinden fazla bir şekilde vücutta birikebilir. Bu duruma hiperfosfatemi adı verilir ve dikkat edilmediği takdirde bazı olumsuz durumlara sebebiyet verebilir. Vücutta ihtiyaçtan fazla bulunan fosfor yüksekliği zararları ise şu şekildedir;
Yaş grubuna göre insan vücudunda belirli bir aralıkta bulunması gereken fosfor, bazı durumlarda bu değerin altına düşebilir. Bu duruma fosfor eksikliği adı verilmektedir. Fosfor eksikliğinin en önemli sebeplerinden bir tanesi beslenme ile vücuda yeterli miktarda fosfor alınmamasıdır. Bunun yanı sıra dengesiz beslenme ve alkol kullanımı da vücutta fosfor eksikliğine sebep olan diğer durumlar arasındadır.
Vücudun ihtiyacı kadar karşılanmayan fosfor bazı sağlık problemlerini ortaya çıkarabilir. Özellikle çocuklarda diş oluşumunu etkiler ve dişlerin olması gerekenden daha geç çıkmasına sebep olabilir. Bununla birlikte fosfor eksikliği yetişkinlerde kemik ve eklem ağrıları, kaslarda zayıflama, ruhsal ve bedensel güçsüzlük, sürekli yorgunluk ve halsizlik şeklinde kendini gösterebilir.
Vücudun ihtiyaç duyduğu ve kanda bulunması gereken fosfor miktarı her yaş grubu için farklı değerler almaktadır. Bebeklikten yetişkinliğe doğru giderek artan bu miktarlara örnek vermek gerekirse;
olarak değer alması beklenmektedir.
Uzm. Diyetisyen Tuğba Yaprak